dil kesiği / Deri ve Zührevi Hastalıklar Derneği | Ağız Hastalıkları ve Yaraları

Dil Kesiği

dil kesiği

Dil – dudak – yanak yaralanması durumları meydana geldiğinde hastanın ilk olarak uygulaması gereken bazı adımlar bulunmaktadır. Dil – dudak – yanak yaralanması durumlarında uygulanması gereken acil tedavi şu şekildedir:

  • Hastanın yaralandığı bölgeyi ılık su ile nazikçe temizlemesi gerekmektedir.
  • Eğer yaralanma sebebiyle travma durumu meydana gelmişse, gazlı bir bez yardımıyla bölgeye gazlı bir bez kullanarak basınç uygulanması gerekmektedir.
  • Dış taraftan yaralı bölgeye soğuk kompres uygulaması yapmak kişiyi rahatlatacak ve şişlik gibi problemleri azaltacaktır.

Sonraki adımda hastanın mutlaka bir diş hekimine başvurması gerekmektedir. Ancak bazı yaralanmalarda yaranın çok büyük olması ve kanamanın durdurulamaması gibi olumsuzluklar meydana gelebilmektedir. Bu gibi durumlarda yapılması gereken en yakın acil servise gitmek olmalıdır.

Ağız Koruyucu Kullanımı

Ağız koruyucusu kullanımı, özellikle temas sporları ile uğraşan kişiler için önemlidir. Aynı şekilde oyun çağındaki çocuklarda da sık meydana gelen düşme nedeniyle oluşabilecek problemlere engel olmak adına kullanılabilecek bir yöntemdir. Ağız koruyucusunun temel mantığı, alt ve üst dişler arasındaki teması kaldırmak için yumuşak bir aparat yerleştirmektir. Kullanılan aparat neticesinde yaşanan travmalarda meydana gelebilecek şok absorbe edilmektedir. Bu sayede dil – dudak – yanak yaralanması gibi problemler de büyük oranda engellenmektedir.

Ağız Koruyucusu Çeşitleri

Ağız koruyucunun türleri şu şekilde sıralanabilmektedir:

  • Kişiye özel ağız koruyucusu : Diş hekimine müracaat eden kişiler için özel olarak üretilen bir ağız koruyucusu çeşididir. Bu sayede en yüksek koruma sağlanmaktadır.
  • Hazır ağız koruyucusu : Spor malzemeleri satılan yerlerden kolaylıkla edinilebilmektedir. Oldukça ucuz bir seçenektir. Bu nedenle sık tercih edilmektedir. Ancak koruyuculuk seviyesi oldukça düşüktür. Çünkü özel üretim olmadığı için dişlere tam olarak uyum sağlayamamaktadır.
  • Ağızda şekillenen ağız koruyucusu : Diş hekimi tarafından hazırlanan ve ağız içerisinde sertleşerek ağzın şeklini alan bir diş koruyucusu seçeneğidir.

Ağız Koruyucu Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ağız koruyucu kullanan kişilerin dikkat etmesi gerekenler şu şekilde sıralanabilmektedir:

  • Yalnızca tek bir kişi tarafından kullanılması gereken özel malzemelerdir. Kişilerin ağız içi hijyenini sağlayabilmesi için başkalarıyla paylaşmamaya özen göstermesi gerekmektedir.
  • Ağız koruyucusunun her kullanımdan sonra ağız gargarasının içerisine batırılması gerekmektedir. Daha sonra saklayabilirsiniz.
  • Dil – dudak – yanak yaralanması yaşanmaması için kişinin ağzına tam uyumlu kullanması gerekmektedir. Bu nedenle şeklini bozmamaya dikkat etmek gerekmektedir.
  • Aşırı sıcak veya kuru ortamda saklanmaması gerekmektedir.

Dil Yaraları

Ağız içinde gelişen yaralar toplumda sık görülen sağlık sorunları arasındadır. Özellikle ağız hijyenine dikkat edilmemesi ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları sonucunda ağız içindeki dokularda yara oluşumu kolaylaşır. Bunun yanı sıra, vücutta görülen bazı rahatsızlıkların seyrinde ağız içindeki dokularda iltihaplanma ve yaralanmalar gelişebilir. Ağız yaralarının sık geliştiği dokulardan biri de dildir.

Dil Yaraları Nedir?

Ağız içindeki yapıların büyük çoğunluğu mukoza adı verilen özel bir epitel dokuyla kaplıdır. Bu anlamda, ağız tabanı, yanakların iç kısmı, diş etleri, bademcikler, damak ve dil; mukoza ile örtülü durumdadır. Mukoza dokusunun bütünlüğünde bozulmaya yol açan her türlü sağlık sorunu yara ve ülser gelişimi ile sonuçlanabilir. Ağız içinde gelişen bu yara ve ülserlere genel olarak aft adı verilir.

Dil mukozasında tahriş ve hasarlanmaya yol açabilen rahatsızlıkların seyrinde dil yaraları ortaya çıkabilir. Bu durumun yanı sıra, dilde bulunan çeşitli anatomik yapılarda görülen rahatsızlıklar da dil yarası gelişimine neden olabilir. Dilde bulunan tat almadan sorumlu tomurcukların iltihaplanması ve dil çevresinde yer alan tükürük bezlerine ilişkin hastalıklar bu duruma örnek verilebilir.

Dil Yaraları Nasıl Gelişir?

Mevcut klinik yaklaşımda, dilde görülen aftların hangi mekanizmalara bağlı olarak geliştiği tam anlamıyla bilinmemektedir. Bununla birlikte, yapılan çalışmalar doğrultusunda, dilde yara gelişimini tetiklediği düşünülen bazı risk faktörlerinden söz etmek mümkündür. Bu faktörler şu şekilde özetlenebilir:

• Hastaların genetik özelliklerine bağlı olarak ağız içinde yara gelişimine yatkınlık

• Özellikle ağız içi dokuların hasar almasına yol açan ve ağız hijyenine dikkat edilmemesinden kaynaklanan mikroorganizmaların çoğalması durumu

• Isırık, yabancı cisim varlığı, ağız içi protezler veya sert gıdalara bağlı fiziksel travmalar gibi ağız içi yaralanmayla sonuçlanan durumlar

• Ağız bölgesinde mukozanın bütünlüğünü önemli ölçüde bozan radyoterapi veya kemoterapi gibi tedavi yöntemlerinin uygulanması

• Günlük beslenmede ağız sağlığı için gerekli olan B12 vitamini, folik asit, demir gibi bazı vitamin ve minerallerin yeteri oranda alınmaması

• Yoğun stres ve kaygı bozukluğu

• Bağışıklık sisteminin normal işlevlerini gerçekleştiremediği AIDS gibi bazı immünolojik hastalıklar

• Yüksek ateşe neden olan bazı enfeksiyon hastalıkları

• Crohn hastalığı gibi sindirim sisteminin genelinde iltihaplanmayla seyreden inflamatuar hastalıklar

• Pemfigus vulgaris gibi cilt ve mukozada döküntü ile sonuçlanan bazı dermatolojik hastalıklar

• Dil üzerinde gelişen kanser dokularında hücrelerin hızla nekroza uğraması ve iltihaplanması

Bu faktörlerin yanında, kişinin ağız hijyeni için kullandığı ürünlerde değişikliğe gitmesi durumunda da çeşitli kimyasalların etkisiyle ağız içi ve dilde yaralanma görülebilir.

Tüm bu risk faktörlerinin etkisiyle mukoza bütünlüğünün bozulması sonucu, dokularda iltihabi reaksiyonlar gelişmeye başlar ve hasara bağlı olarak epitel dokunun altında yer alan bağ dokusu açığa çıkar. Bu duruma ülserasyon adı verilir. Ülserleşen aftlar ciddi ağrı şikayetine neden olabilir.

Dil Yaraları Hangi Belirtilere Yol Açar?

Dil yaraları; ağız içinde gelişen aftöz lezyonlarda olduğu gibi benzer klinik şikayetlerle kendini gösterebilir. Aftöz yaralar genellikle dilin ön ve yan bölgeleri, tat tomurcukları veya dilin ağız tabanı ile komşu alt kısımlarında ortaya çıkar. Bu yaralar genellikle çapı 10 mm’den küçük, beyaz-sarı renkli zeminde, çevresi kızarık ve ödemli, yuvarlak şekilli lezyonlar şeklinde görülür. Bu bakımdan dil yarasının ortaya çıkması sonucu sıklıkla görülen belirtiler şu şekildedir:

• Lezyonların ağrılı olması ve ağız içindeki dokuların hareketiyle ağrının artması

• Yemek yemede zorlanma veya yemek yerken ciddi ağrı hissetme

• Sıcak veya soğuk besinler tüketilirken ağrı veya rahatsızlık hissi

• Mide bulantısı ve kusma

• Uyku düzeninde bozulma, uykuya dalmada güçlük

• Dil hareketlerinde kısıtlılık

Dilde gelişen aftöz yaralar yaklaşık birkaç hafta içinde kendiliğinden iyileşebilir. Aftöz yaralar yıl içinde birkaç kez ağız içinde farklı dokularda tekrarlayabilir. Bununla birlikte, altta yatan nedene bağlı olarak gelişen dil yaraları boyut olarak büyüyebilir ve yol açtığı belirtiler şiddetlenebilir. Bu bakımdan, geçmeyen dil yaralarında uzman bir doktor tarafından değerlendirme yapılması oldukça önemlidir.

Dil Yaralarının Tanısı Nasıl Konur?

Dil yarası; uzman bir doktor tarafından hastadan alınan ayrıntılı hastalık öyküsü ve yapılan detaylı fizik muayene ışığında değerlendirilir. Gerekli görülen durumlarda ek tanı yöntemlerine de başvurulabilir. Aynı zamanda, şüpheli olarak değerlendirilen lezyonlardan ağız içi biyopsi alınarak patolojik inceleme yapılabilir. Tüm bu incelemelerden elde edilen veriler ışığında altta yatan hastalığın tanısı konur.

Dil yaraları; sıklıkla aftöz lezyonlar şeklinde ortaya çıktığından, altta yatan ciddi bir hastalık bulgusu olmadığı durumlarda, ağız içindeki diğer aft yaralarına yönelik yaklaşıma başvurularak tedavi sağlanır. Bununla birlikte, detaylı incelemeler sonucunda farklı hastalıkların varlığının tespit edildiği durumlarda başka tedavi yöntemleri gündeme gelebilir.

Dil Yaraları Nasıl Tedavi Edilir?

Dil yaraları çeşitli hastalık etkenlerine bağlı olarak ortaya çıkabildiğinden, tedavi öncesinde altta yatan nedenin doğru teşhis edilmesi kritik önem taşır. Bu doğrultuda, altta yatan nedene bağlı olarak dil yarası tedavisinde aşağıdaki yöntemlere başvurulabilir:

• Basit aftöz yaralarının görüldüğü vakalarda, hastaya belirtilerin hafifletilmesi veya ortadan kaldırılmasına yönelik yaşam tarzında birtakım değişiklikler yapması ve lezyonun takip edilmesi önerilir. Aftlar birkaç gün içinde kendiliğinden geçme eğiliminde olduğundan, ek tedaviye gerek duyulmaz.

• Özellikle sık aft gelişimi olan hastalarda, dil yarası için risk faktörü oluşturan noktalarda hastanın bazı önlemler alması tavsiye edilebilir. Bu anlamda, düzenli ve doğru teknikle, günde en az 2 kez diş fırçalama alışkanlığının kazanılması çok önemlidir.

• Ağız hijyeninin sağlanmasına yönelik günlük diş ipi kullanılması ve ağız bakım suları ile gargara yapılması yararlıdır. Bunun için aynı zamanda, antiseptik gargara solüsyonları da kullanılabilir.

• Yeterli ve dengeli beslenmeyle birlikte, yeteri kadar alınmayan vitamin ve minerallerin de dışarıdan takviye edilmesi yaraların giderilmesinde etkili olabilir.

• Hastanın ağız yapısına uygun olmayan ağız içi protezlerin kullanıldığı durumlarda diş hekimine başvurulması ve farklı tedavi yöntemlerinin tercih edilmesi gerekir.

• Aftöz yaralarda tahrişe yol açabilecek baharatlı, gazlı, asitli, parçacıklı ve tuzlu yiyecek ve içecekler tüketilmemelidir.

• Sigara ve alkol tüketimine son verilmelidir.

• Yoğun stres ve kaygı bozukluğu dil yarasına neden olabileceğinden, stresle etkin şekilde mücadele edilmeli; gerekli görüldüğü takdirde, psikolojik yardım alınmalıdır.

• Ciddi ağrı ve rahatsızlık hissine neden olan dil yaralarında ilaç tedavisi uygulanabilir. Bu kapsamda, klorheksidin ve tetrasiklin içerikli ağız yıkama solüsyonları, topikal uygulanan anti-inflamatuar ilaçlar ve ağrı kesiciler hastaya verilebilir. Daha ciddi sağlık sorunlarına bağlı dil yaralarında ise bağışıklık sistemi baskılayıcı ilaçlar tedaviye dahil edilebilir.

• Kanser gibi hastalıklarda cerrahi tedavi yöntemleri gündeme gelebilir. Bu durumda, dilde gelişen yara ve bu yarayla ilişkili bölgeler ameliyatla alınır.

Sadece tat alma duyusuyla değil, en güzel yemeklerin lezzetini bile aratmayan derin muhabbetlerin de aracı dilimiz, her haliyle sıra dışı bir organ.

Fakat onun da sağlığını korumak önemli. Çatlak veya 'harita dil' sorunları olanlar bu sağlık dosyamız sizler için…

"Ağzımızın tadı bozulmasın" deyimini bilirsiniz, tabii burada ağzın tadı hayatın gidişatını simgeler.

Ancak bunun bir de sağlık tarafı var. Kötü beslenme, genetik faktörler ve daha pek çok fiziksel nedenlerle ağzınızın tadı, dilinizin formu bozulabilir. 

Buna istinaden çok acı, baharatlı, sıcak veya soğuk besinler tüketmek ya da çok farklı sağlık sorunları da dil üstünde çatlamalara neden olabilir.

Daha fenası ısrarla baharatı bol, asitli, çok sıcak veya soğuk gıdalar tüketmeyi sürdürenler tarifsiz bir acı yaşayabilir. 


Dilin anatomik özellikleri…

Doğuştan olmasa da ileri yaşlarda görülebilen dil çatlağı, bazen onunla karıştırılan ama genetik kökenli olan harita dil rahatsızlıklarıyla karıştırılabiliyor.

Bu iki rahatsızlığın özellikleri, sebep ve tedavilerine geçmeden önce gelin, biraz "dil"imizin anatomik özelliklerine kısa bir göz atalım… 

Ağız içinde, tat alma duyusunu gerçekleştiren "dil" kaslardan yapılmış bir organ. Dönebiliyor, bükülüyor, kavrayabiliyor ve emebiliyor.

Yiyecekleri çiğneme ve yutma becerisine yardımcı olduğu gibi konuşmamızı da sağlıyor.

Kulağa ilginç gelse de uyanık veya uykuda, dil kaslarımız sürekli çalışıyor. 

funduszeue.info

Dil hızlı iyileşir

Şimdiye dek dilinizi belki de sayısız kere ısırmışsınızdır ama bilirsiniz ki bu sızı birkaç dakika sürecek.

Zira dil sahip olduğu dokular ve salyanızın da etkisiyle hızı bir şekilde iyileşiyor. 

Şu durumda dil, insan anatomisinin önemli ve sıra dışı özellikleriyle bir hayli ilgi çekici uzuvlarından biri desek abartmış olmayız herhalde.

En çarpıcı yanı ise, kol, bacak ve çene kaslarını aksine hiç yorulmuyor olması… 


Üzerinde binlerce tat tomurcuğu var

Dilimizin tat alma duyusunu gerçekleştirmesinde, üzerindeki 2 bin ile 5 bin arası değişen tat tomurcuğunun bulunmasının rolü büyük.

Her tat tomurcuğu 50 ile tat reseptör hücresi içeriyor.

Dilimiz üzerindeki pembemsi yapılara "papilla" deniyor. Bunların son derece ince ve tuhaf gelse de kimi bilim insanları bunu saç yapısına benzetiyor.

Unutmadan, tat tomurcukları bir süre sonra ölüyor ve birkaç hafta sonra ölen her bir tat tomurcuğu yerine yenilerinin oluştuğunu da ekleyelim.

Bazı bilim insanları tat duyusunun dilin farklı kısımları sayesinde algılandığını ileri sürüyor.

Buna göre, dil ucunun tatlı, ucun hemen arkasının tuzlu, yanların ekşi ve yan arka kısımların ise acı tatları hissediyor.

Ne var ki bazıları ise dilin her bölgesinin eşit derecede tatları ayırt edebildiğini savunuyor.

Dilin tat duyusuna yönelik bu ilginç iddialar bir yana, kabul edilen bir gerçek var ki şimdi okuyunca bir hayli şaşıracaksınız…

Herkesin kendine özgü bir dil izi var!

Evet, yanlış okumadınız, tıpkı parmak izleri gibi, dilimizin de benzersiz tanımlayıcı işaretleri var.

İnsan dilinin bu kulağa çılgınca gelen özelliğini tespit eden bilim insanlarına göre, dilin üst kısmı, doğrulama amacıyla potansiyel olarak kullanılabilecek benzersiz bir geometrik şekle ve fizyolojik dokuya sahip! 


Dil çatlağı ve derinliği kişiden kişiye değişir

funduszeue.info

Gelgelelim asıl meselemize: Dil çatlağı…

Tıbbi terimi "lingua plicata" olarak bilinen dil çatlaması, çoğunlukla hiçbir belirti göstermeyen, zararsız ve bulaşıcı olmayan bir hastalık olarak tanımlanıyor.

Konuşmayı, çiğnemeyi etkilemiyor. 

Dilde çatlak olması, dil yüzeyinde bir ya da birkaç kesik görünümlü yarıklar oluşmasıyla kendini belli ediyor.

Tabii bu durumun yani dildeki kesik görünümün sayısı ve derinliği insandan insana değişiyor.

Bazı durumlarda ise bahsettiğimiz dildeki kesik görünümlü çatlamaların çok derin olması halinde, dil farklı bölümlere sahipmiş gibi bir görüntü de olabiliyor. 

Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 5'inde dil çatlaması ya da dil yarılması problemi görüldüğü tahmin ediliyor.

Yani aynaya bakıp dilinizi dışarı çıkardığınızda çatlaklar görüyorsanız, siz de dünya genelinde dilinde çatlak problemi yaşayan yüzde 5'ten biri olabilirsiniz!


Harita dilin sebebi bilinmiyor 

"Harita" ya da diğer adıyla "coğrafi dil" olarak tanımlanan dil rahatsızlığına…

Öncelikle harita dil rahatsızlığının da nedeni tam olarak bilinmiyor.

Uzmanlar, duygusal stres, alerjiler, diyabet veya hormonal bozukluklar, psikolojik faktörler gibi çeşitli sebeplerle çeşitli tetikleyicileri olabileceği kanaatinde.

Ancak tüm bu faktörlerin kesin olarak yani yüzde yüz harita dille alakası olduğunu da söyleyemiyorlar.

Ayrıca, sedef hastalığı olan hastalarda harita dil problemi daha sık görülmüş. 

Harita dilin özelliği, dil yüzeyinde harita benzeri görünüm veren ada şeklinde lezyonların olması. Bu lezyonlar, dilin üst yüzeyinde ve yanlarında da görünebiliyor.

Amerika'da harita dilin nüfusun yaklaşık yüzde 1 ila 3'ünde görüldüğü tahmin edilirken, bu oranın Türkiye karşılığını şu an için bilemiyoruz. Elimizde böyle bir veri yok.

Harita dil de tıpkı çatlak dil gibi bulaşıcı bir rahatsızlık değil. Bilim insanları harita dilin neden olduğu dil yüzeyindeki lezyonların enfeksiyon, kanser veya diğer ciddi tıbbi sorunların bir işareti olarak da görmüyor.

Ne var ki dilinizde olası bir tuhaflık hissettiğinizde yine de kontrolü elden bırakmamanızı öneriyorlar.


Dilinizin rengi bakın neyin habercisi

Bu arada ayna karşısına geçerek dilinizin rengini kontrol ederek, sağlık durumunuzla ilgili ipuçları yakalayabilirsiniz.

Uzmanlara göre, dilinizin rengi açık pembeyse bu muhtemelen sağlıklı bir vücuda sahip olduğunuzu gösteriyor.

Ama çok kırmızı bir dil çeşitli enfeksiyonların habercisi olabilir.

Eğer dilinizin rengi sarı ise ciğer ve mide problemlerine karşı mutlaka bir doktora görünmelisiniz.

En yaygın olan beyaz dil ise susuzluğun göstergesi, aman su içmeyi ihmal etmeyin.


Uzmanlar ne diyor?

Buraya kadar dilin anatomisi ve pek de bilinmediğini düşündüğümüz iki dil rahatsızlığı dil çatlağı ve harita dil hastalıkları üzerine genel bilgileri verdik.

Artık söz sırası uzmanlarımıza geldi. Bakın onlar neler anlatıyor, hangi tavsiyelerde bulunuyorlar;


Dikkat edilmezse bakteri oluşumuna neden olabilir

Sağlıklı bir dilin daima temiz ve çatlağı olmadığına vurgu yapan Florence Nightingale Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Gaffar Aslan, vitamin eksikliğinden kansızlığa kadar pek çok nedenden ötürü dilde çatlak ve yarıkların oluşabileceğini belirtti.

Prof. Dr. Gaffar funduszeue.info

Florence Nightingale Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Gaffar Aslan

Prof. Dr. Aslan, "Tat almamızı sağlayan dil, zaman zaman vitamin eksikliğinden, kansızlığa kadar pek çok nedenden dolayı çatlaklar ve yarıklar oluşturabilir. Dil çatlaması genelde ağrıya veya diğer bir şikâyete neden olmaz fakat tuzlu, ekşi, acı bir şey yenildiğinde dilde yanma hissedilir. Sağlıklı bir dil daima temizdir ve çatlağı yoktur. Beslenme sırasındaki yiyecek parçaları dil üzerinde oluşmuş çatlakların içine girer, bakteri oluşumuna ve kokuya neden olabilir" şeklinde konuştu.


Kırık diş veya uygunsuz proteze dikkat

Şekil 1. Normal dil görünümü.JPG

Şekil 1. Normal dil
görünümü

Dilde çatlakların her yaşta görülebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Aslan, dilde çatlak oluşumunu tetikleyen unsurlara dikkati çekti: 

Pamukçuk denilen mantar enfeksiyonları (bağışıklık sisteminin zayıfladığı; stres, şeker hastalığı, kanser gibi) dildeki çatlağın en sık karşılaşılan nedenidir. Sert fırçalamalar da dil üzerinde fissür (çatlaklar) oluşturur. Ağızdaki kırık bir diş ya da uygunsuz protezler nedeni ile konuşma ya da yemek yerken dilin kesintisiz travmaya maruz kalması dilde çatlak oluşumuna neden olabilir. Diğer faktörlerden bazılarını sayacak olursak; biotin denilen B vitamininin eksik olması, demir eksikliği, stres, fazla baharatlı gıdaların alınması da dilde çatlakların oluşmasını tetikler.


Genetik de olabilir

Genetik faktörlerin de dil sağlığında etkili olduğuna değinen Prof. Dr. Aslan, "Dildeki yarıkların bir diğer nedeni de genetik yatkınlıktır. Anne baba tarafınızda yahut üst kuşaklarda dilde çatlak sorunu varsa, bu durum sizde de görülebilir" dedi.

Şekil 2. Çatlak dil görünümü.JPG

Şekil 2. Çatlak dil görünümü

"Harita dil ise; Coğrafik dil olarak da bilinir, dil yüzeyini etkileyen zararsız bir durumdur. Dil üzerinde çatlaklar, çeşitli boyutlarda pürüzsüz kırmızı lezyonlar olarak belirti verir" şeklinde konuşan Prof. Dr. Gaffar Aslan, şu bilgileri paylaştı:

Şekil 3. Harita (Coğrafik) dil görünümü.JPG

Şekil 3. Harita (Coğrafik)
dil görünümü

Harita dilden mustaripseniz, özellikle baharatlı veya asidik yiyecekler yedikten sonra rahatsızlık duyabilir, acı çekebilirsiniz (Şekil 2) Sjogren sendromu; romatoid artrit gibi sistemik hastalıklara bağlı veya primer gözyaşı ve tükürük bezleri gibi salgı yapan dokuların direk tutulumuyla oluşan azalmış salgı fonksiyonlarıyla; dilde çatlaklar, ağız kuruluğu, halsizlik, eklem ağrısı, gözlerde yanma veya göz kaşıntısı gibi belirtilere neden olur. 


Diğer daha az bilinen nedenleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Aslan, "Melkersson-Rosenthal sendromu, dil kanseri, vücudun susuz kalması, Down sendromu, aşırı sigara veya alkol kullanımı, dil travmaları, dil yaralanması, bazı yiyecek ve içeceklere karşı alerjik hassasiyet, bazı ilaçların yan etkileri, mideden yukarı alana asit reflü hastalığı gibi…" diye konuştu.


Yeterince sıvı almak önemli

Prof. Dr. Aslan, ağız ve dil sağlığını korumak için, doğru beslenme, zararlı içecek ve tütün ürünlerinden uzak durma, hijyen, yeterince sıvı alınması gibi herkesçe bilinen ama bilerek veya farkında olmadan göz ardı edilen unsurları hassasiyet gösterilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. 
Ağız boşluğu ve dil de olabilecek bütün değişikliklerde, bir sağlık kuruluşuna başvurulması oldukça önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Aslan, "Erken teşhis hayat kurtarır sloganı her organımız için önemlidir. Dilde oluşacak çatlaklar, ülsere yaralar, liken planus, eritroplakiler vs. gibi durumlarda hekime başvurulması ve bu durumun aydınlatılması en doğru yol olacaktır" diyor.


İlk yapmanız gereken bir KBB hekimine gitmek olmalı

Dilde çatlama veya yarılma olarak görülen tahribatın tedavisinin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Aslan, "Bu problemlerle karşılaştığınızda ilk yapmanız gereken şey, bir KBB hekimine görünmek olmalıdır. Doktor hastalığın teşhisine göre gerekli tedaviyi uygulayacaktır. Yukarıda saydığımız nedenlere yönelik olarak dilinizdeki çatlak dehidrasyondan kaynaklıysa yeterince su içmenizi önerecek, vitamin eksikliğinden kaynaklıysa vitamin ilacı reçete edecektir. Diğer hastalıklara sekonder geliştiyse prime hastalığa yönelik tedaviler yapılacaktır. 

Diş macunları da içeriklerindeki kimyasallar sayesinde, maya, mantar ve bakterilerin neden olduğu dildeki çatlaklardan kurtulmanıza yardımcı olabilir. Yapmanız gereken doktorunuzdan onay alıp dilinize günde iki kez diş macunu sürmek olmalıdır."

Harita dil rahatsızlığından korunma…

Prof. Dr. Aslan, harita dil rahatsızlığına ilişkin, "Klinik olarak dilde oluşan görüntüler farklı olmasına rağmen etyolojileri çoğu noktada kesişir. Harita dil hastalığının doğumdan itibaren gelişen bir yapı bozukluğu olduğu tahmin edildiğinden, korunma yöntemi bilinmemekle birlikte, bu hastalığa sahip hastaların acı, asitli ve sıcak gıdalardan kaçınmaları tavsiye edilmektedir" dedi.

Hastalık ağrı ve acı ile birlikte seyretmediği halde, bu gıdalara karşı hassasiyet oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Aslan, "Belirgin durumlarda gargara şeklinde oral ağrı kesiciler verilebilir, B vitamini ve çinko takviyeleri önerilir. Sigara bırakılmalı, baharatlı veya asidik gıdalar, tuzlu yiyecekler, çok sıcak yiyecek ve içecekler tüketilmemeli. Aroması yoğun bir diş macunu yerine daha hassas diş etleri için üretilmiş macunları tercih edilmeli" şeklinde konuştu. 

Sigara tabloyu ağırlaştırabilir

Prof. Dr. Gaffar Aslan, son olarak şunları söyledi:

Harita dil çoğunlukla tehlikeli ve bulaşıcı değildir, herhangi bir ağrı veya rahatsızlık olmadan tedavi gerektirmeksizin iyileşebilmektedirler. Harita dil (coğrafik dil) sendromunda çoğu zaman hastalar kötü huylu lezyonlarla karıştırılabilir, büyük bir telaşla doktora başvururlar. Teşhis sırasında; eritroplaki, lökoplaki, liken planus gibi premalin (kansere yatkınlık potansiyelleri vardır) ve candida gibi ağız içinde semptom veren diğer hastalıklardan ayırımının iyi yapılması gerekir. Ancak bazen acılı/ baharatlı, asitli, sıcak yiyecek ve içeceklere karşı hassasiyet, özellikle yanma hissi oluşabilmektedir. Sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımı da tabloyu ağırlaştırabilir.


Nasıl beslenmeli?            

Sağlıklı bir vücut için spor yapmak kadar iyi beslenmek de önemli. Kaldı ki, insanlar çoğu zaman kötü beslendikleri için çeşitli rahatsızlıklar yaşıyorlar. Bu nedenle hem dil sağlığını korumak hem de olası dil çatlağı durumunda nasıl beslenmemiz gerektiğini bir de Uzman Diyetisyen Melis Destereci Aykanat'a sorduk.

Diyetisyen Melis Destereci funduszeue.info

Uzman Diyetisyen Melis Destereci Aykanat

Aykanat'in dil sağlığı için beslenme önerisi ise şöyle:   

Sindirimin başladığı yer olan ağzımızın genel sağlığı, beslenmeyi düzenleyip doğruca devam ettirebilmemiz için oldukça önemlidir. O sebeple dilimizde oluşan çatlaklarda da beslenmemize çok dikkat etmeliyiz. Çok acı, ekşi, tuzlu ve tatlılardan uzak durmalıyız. Besinleri çok baharat katmadan kendi tatlarında yemeğe özen göstermeliyiz. Yiyecekleri ve içecekleri çok sıcak tüketmemeliyiz.

Yiyeceklerinize ekstra tuz ekmeyin 

Yemeklere yapımı dışında ekstra tuz eklememek gerektiğine vurgu yapan Uzman Diyetisyen Aykanat, "Ağız hijyeni de çok önemli. Dişlerimizi düzenli olarak her öğün sonrası mutlaka fırçalamalıyız. Dil çatlakları bazı durumlarda vitamin eksikliği sebebi ile oluşabilir. Özellikle C vitamini eksikliğinde enfeksiyonlara daha açık hale gelen vücudumuz için mutlaka tatlı biber, semizotu, çilek, maydanoz tüketelim. B vitamini eksikse dil çatlağı tetiklenebilir. Bunun için gün içinde mutlaka her gün 1 adet yumurta, tavuk, kırmızı et, yoğurt ve mantar ile diyetimizi destekleyelim" tavsiyesinde bulundu.

Harita dil nasıl beslenmeli?

Uzman diyetisyen Aykanat, "Harita dil toplumda çok yaygın görülmese de özellikle ağrısız dilde çukurlaşan şekilde bozukluklar olarak tanımlanabilir. Genetik yatkınlığı olan kişilerde görülme sıklığı artar. Dilde ağrı yapıp kişiyi rahatsız etmez ancak bazı durumlarda yemek artıkları dil aralarına girip ağızda enfeksiyon geliştirebilir. Bu durumda ağız hijyenimize daha çok dikkat etmeliyiz. Yine de hassasiyet oluşmaması adına çok baharatlı, acı, tatlı, aşırı tuzlu, asidik besinlerden kaçınmalıyız. Asitli içecekler yerine daha soft (şekersiz) içecekler tercih etmeliyiz. Bu hastalıkta B vitamini ve çinko ve kollajen içeren besinleri tüketmeliyiz. Kırmızı et, fasulye, fındık, kepekli ürünler, tavuk, balık gibi besinleri tüketebiliriz" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

Dil yarasına ne iyi gelir, nasıl ge&#;er? Dil yarasına bitkisel &#;&#;z&#;m

Ağız hijyenine dikkat edilmemesi ve sağlıksız beslenme sonucunda ortaya çıkan dil yarası ağrılı oldukları zaman insanın yaşam kalitesini etkileyebilir. Pek çok neden bağlı olarak ortaya çıkan dil yarası genellikle dilin yanlışlıkla ısırılması, aft ve virüs enfeksiyonu gibi etkenler sonucunda ortaya çıkar. Evde yapılabilecek bazı doğal yöntemlerle dil yaraları geçirilebilir. Kendiliğinden geçen dil yaraları 14 günden uzun bir süre devam ettiği taktirde diş veya kulak burun boğaz doktoruna başvurulmalıdır.

Dilde oluşan yaralar genel olarak dilin yanlışlıkla ısırılması ve virüs enfeksiyonu gibi etkenler sonucu ortaya çıkar. Dilde yaraların neden olduğu en belirgin belirti ise, yaranın olduğu bölgede görülen ağrı ve yanmadır.

Dil yarası neden olur?

• Gingivostomatit (viral veya bakteriyel ağız enfeksiyonu)
• Herpes simpleks enfeksiyonu
• Oral liken planus (oral kanser riskini artırabilen bir bağışıklık sistemi hastalığıdır)
• Oral pamukçuk
• Behçet sendromu (yaygın kan dolaşımı iltihabı)
• Dilin yanlışlıkla ısırılması
• Dilde oluşan yanıklar
• Bulaşıcı enfeksiyonlar
• Yetersiz ağız temizliği

Dil yarasının belirtileri nelerdir?

-Dilde lezyonlar
-Dilin altında, üstünde ve ucunda yaralar
-Dilde hassasiyet
-Dilde acı ve yanma hissi
-Dilin asidik ürünler içeren gıdalarla temasında ağrı ve yanma oluşması

Dil yarası hangi şekillerde görülür?

Dilde görülen yaraların en sık rastlanan türleri şunlardır:

Aftöz Ülser: Üzeri beyaz, etrafı kırmızı ağrılı yaralardır.

Lökoplaki: Beyaz, kirli beyaz zeminden hafif yüksek, üzeri düz veya pürtüklü lezyonlardır.

Eritroplaki: Lökoplakide tarif edilen lezyonun kırmızı renkli olanıdır.

Liken Planus: Dilden kabarık morumsu lezyonlardır.

Dil yarası için bitkisel çözümler

Ağız ve dil yaralarını geçirmek için bazı doğal yöntemlerden faydalanılıyor. Eğer siz de "Dil yarasına ne iyi gelir?" sorusunun cevabını merak ediyorsanız bu yöntemleri mutlaka okuyun

Dil yarasına ne iyi gelir, nasıl geçer Dil yarasına bitkisel çözüm

Dil yarası için İbrahim Saraçoğlu'ndan kür

İbrahim Saraçoğlu dilde kapanmayan yaralar için propolis öneriyor. Çay bardağının yarısına kadar su koyup üzerine 15 damla propolis damlatın. Bu karışımdan 1 yudum alıp ağzınızda saniye beklettikten sonra yutun. Akşam da karabaş otu çayı için. Bu bitki başak başaktır. Bundan adet suya atarak demleyin. Raf ömrü 1 yılı geçmemiş olması fayda sağlaması için çok önemli.

Dil yarasına ne iyi gelir, nasıl geçer Dil yarasına bitkisel çözüm

Dil yarası için kabartma tozu: Dilde ortaya çıkan yaralar için kullanılır. Kabartma tozunun ağrıyı hafifletme ve azaltma özelliği bulunmaktadır. Ayrıca, bazı enfeksiyonlar sonucu ortaya çıkan iltihaplanmalara karşı oldukça etkilidir.

Nasıl kullanılır?

Bir çay kaşığı kabartma tozlu ile bir miktar ılık suyu karıştırın. Bu karışımı macunsu bir hale getirin. Hazırladığınız karışımı etkilenen bölgeye yapıştırın ve bir dakika bekleyin. Bir dakikadan sonra dilinizi ılık suyla durulayın.

Dil yarasına ne iyi gelir, nasıl geçer Dil yarasına bitkisel çözüm

Dil yarası için tuz: Dilde oluşan yaraların tedavisi için, doğal ağrı kesici olan tuzu kullanabilirsiniz. Ağrıyı ve iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olur ve enfeksiyonu önler.

Nasıl kullanılır?

1 çay kaşığı tuzu 1 fincan ılık suyla karıştırın. İyice karıştırdıktan sonra, ağzınızı bu karışımla günde 3 ya da 4 kere yıkayın.

Dil yarasına ne iyi gelir, nasıl geçer Dil yarasına bitkisel çözüm

Dil yarası için meyan kökü: Meyan kökünün iyileştirici özellikleri dil yaralarında da olumlu sonuçlar vermektedir.

Nasıl kullanılır?

Bir çay kaşığı meyan kökü tozunu bir miktar su ile karıştırın ve macun haline getirin. Dilde etkilenen bölgenin üzerine koyun. Birkaç dakika yaranın üstünde kaldıktan sonra etkilenen bölgeyi ılık suyla iyice yıkayın.

Dil yarasına ne iyi gelir, nasıl geçer Dil yarasına bitkisel çözüm

Dil yarası için adaçayı: Bilinen en eski antiseptik (mikrop öldürücü) bitkilerden olan adaçayı, dil yaralarının tedavisinde de kullanılabilir.

Nasıl kullanılır?

Aktarlardan temin edebileceğiniz yaprak şeklindeki adaçayını sıcak suda demledikten sonra ılıtın. Bu çayı gerek gargara yaparak gerek de ağız içinde bir miktar tutup içerek kullanabilirsiniz. Adaçayı gargarası hem ağız içi hijyeni sağlar, hem de dil yaralarından korunmada ve basit dil yaralarının tedavisinde etkili olur.

Dil yarasına ne iyi gelir, nasıl geçer Dil yarasına bitkisel çözüm

Dil yarası için sumak: Dildeki yara veya aft için en çok kullanılan yöntemlerden biri de sumak ile hazırlanan gargaradır. 

Nasıl kullanılır?

1 yemek kağışı sumak 1 su bardağı su ile kaynatılıp soğutulur. Ardından bu su ile gargara yapılır. 

Dil ve ağız yaraları tedavisi

Dil ve ağız yaraları fizyolojik etkenlere bağlı gelişmiş ise temiz ağız bakımı, düzenli diş fırçalama ve gargaralar ile kendiliğinden gün içinde iyileşebilir. Evde kendi yöntemlerinizle de dil yarasından kurtulmak mümkün.

Dil yarasına neden olan faktörler?

Dil yarasına ne iyi gelir, nasıl geçer Dil yarasına bitkisel çözüm

Hamilelikte dil yarası: Hamilelikte ortaya çıkan dil yaralarının nedenlerinden bazıları şunlardır:

Stres:Hamile bayanlarda artan stresle birlikte dil üzerinde ülserler gelişebilir. Bu nedenle, mümkün olduğunca stresten uzak durmaya gayret edin.

Sigara: Aşırı sigara içmek dilin tahriş olmasına neden olur ve boğaz ağrısı yapar. Dil yaralarını önlemek için sigarayı bırakmalısınız.

Dili ısırmak: Eğer yanlışlıkla dilinizi ısırırsanız ya da aşırı sıcak bir şey yerseniz, dilinizde yaralar ortaya çıkabilir. Ayrıca dişleri sıkmak da dil kenarlarında tahrişe ve ağrıya neden olabilir.

Tıbbi durumlar: Diyabet ve anemi gibi bazı tıbbi durumlar da dil yaralarının gelişmesine neden olabilir.

Viral enfeksiyon: Dil yaraları viral enfeksiyon nedeniyle meydana gelebilir.

Demir ve vitamin eksikliği: Dil yaraları bazen vitamin ve demir eksikliği sonucu ortaya çıkar.

Hamilelikte dil yaraları nasıl önlenir?

Hamileliğiniz boyunca dil yaralarını önlemek için işte birkaç tavsiye

Ağız hijyeni: Herhangi bir dil rahatsızlığını önlemenin en iyi yolu ağız hijyenine önem vermektir.

Dengeli beslenme: Bazen dil yaraları vücudunuzda beslenme eksikliği nedeniyle ortaya çıkar. Dil yaralarını önlemek ve bebeğinizin normal gelişimine yardımcı olmak için mutlaka dengeli beslenmelisiniz.

Uzun süren geçmeyen dil yaraları için mutlaka tıbbi yardım alın. 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası