plastik kirliliği nasıl önlenir / Plastikleşen Dünya İçin Çözüm Önerileri | Garanti BBVA

Plastik Kirliliği Nasıl Önlenir

plastik kirliliği nasıl önlenir

Gastro Eko&#;da bu sefer tek kullanımlık plastiklerin neden olduğu kirliliğe odaklanıyoruz.Önce durumun vahametini gözler önüne seriyor, ardından gıda güvenliği ve ekosistemlerin sağlığını güvence altına almak için iki etkili bilimsel çözüm önerisi paylaşıyoruz. Ancak asıl önlem, tüketici olarak bilinçlenmemizden geçiyor.

Tek kullanımlık plastik ürünler her yerde; pet şişelerden plastik poşetlere, şampuan şişelerinden gıda ambalajlarına kadar günlük hayatta kullandığımız birçok ürünle birlikte her yıl yaklaşık milyon ton (insan nüfusunun ağırlığına eşit miktarda) plastik atık üretiyoruz. Bu plastiklerin ömrü kısa, tek kullanımlık ve çevre kirliliği yaratıyorlar.

Mikroplastikler, genellikle 5 mm’den küçük plastik parçacıklar olarak tanımlanıyor. Küçük olmalarına rağmen çevreye verdikleri zarar çok büyük. Mikroplastikler biyolojik olarak kolayca parçalanamıyor. Bu nedenle çevrede yüzyıllar boyunca kalabiliyor. Toksik kimyasalları emerek biriktiriyorlar.

Buna bağlı olarak deniz ve okyanuslardaki plastik kirliliği, çağımızın en büyük çevre sorunlarından birisi. BM Çevre Programı’na (UNEP) göre dünya okyanuslarına, atık su ve nehirler yoluyla her yıl 8 milyon ton plastik karışıyor. Bunun sebebi de tek kullanımlık plastikleri günün her anında kullanan insanlar.

Yalnızca deniz balıkçılığı yoluyla bile yılda 1mm&#;den küçük milyondan fazla mikroplastik parçacığın okyanuslara karıştığı düşünülüyor. Avustralya’nın ulusal bilim ajansı Commonwealth Industrial and Scientific Organisation’dan (CSIRO) bir ekibin yaptığı çalışmaya göre ise okyanusların dibindeki mikroplastik ağırlığı 14,4 milyon ton civarında. Bu rakam, okyanusun yüzeyindeki kirliliğin iki katından fazla.

Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) deniz türlerinin, plastik kirliliği yüzünden ciddi yaralanmalar ve ölümler yaşadığını belirtiyor. Bunun temel iki nedeni ise plastik döküntüleri veya mikroplastikleri yutmaları ya da bunlara dolanarak hareket kısıtı yaşamaları. Hareket kısırı demek, yem olmak ya da açlıktan ölmek demek. Bu durum da birçok besin zincirinin çökmesi ve mercanların harap olması (ağarması) anlamına geliyor.

Bu kirlilik, deniz ekosistemlerinin yanı sıra gıda güvenliğini de etkiliyor. Nature’da yayımlanan bir çalışmaya göre, tüketilen balık türlerindeki ortalama mikroplastik konsantrasyonları, kilogram başına 36 civarında. &#;dan bu yana deniz çevresinin koruması üzerine çalışan uzmanlar grubu (GESAMP) ise suda yaşayan türde mikroplastik bulduklarını söylüyor. Yayımladıkları raporda &#;İnsanların, kabuklu deniz ürünleri, balık ve deniz tuzu dahil olmak üzere deniz ürünleri tüketimi yoluyla mikro ve nanoplastiklere maruz kaldıkları açıktır.&#; ifadesi yer alıyor.

Environmental Science and Technology’de yayımlanan çalışmaya göre de insanlar yılda en az plastik parçacık yiyor. Su tüketimini yalnızca şişelenmiş kaynaklardan karşılayan kişiler, buna ek olarak yılda yaklaşık mikroplastik daha tüketiyor. Kısacası içimiz dışımız plastik!

Peki ama bu sorunun üstesinden nasıl gelebiliriz?

Bilim insanları bu sorunun çözümü için farklı öneriler sunuyor. Biz burada iki çözüm önerisine yer vereceğiz. İlk çözüm “midye kakası” olabilir. Söz konusu dışkılar, plastik parçacıkları su yüzeyine çıkaran bir özelliğe sahip, bu da onları bir araya getirip toplamanın kolaylaşacağı anlamına geliyor.

İngiltere’deki Plymouth Deniz Laboratuvarı (PML) tarafından yapılan deney, midyenin (5 kg) saatte parça mikroplastiği filtreleyebileceğini gösteriyor. Bu arada söz konusu midyeler, gıda olarak tüketilen midye türleri değil.

PML’de Deniz Ekolojisi ve Biyoçeşitlilik Başkanı olan Profesör Pennie Lindeque, “Bu gerçekten heyecan verici bir deney oldu. Çünkü midyelerin mikroplastikleri filtreleme kapasitesine sahip olmasını hep umuyorduk ve bunu gerçekten iyi yapıyorlar. Üstelik kendilerine zarar vermeden yapıyorlar,” diyor.

Midyeler ilk olarak deniz koşullarını taklit eden bir laboratuvar tankında test edildi. Sık sık mikroplastiklerle birlikte doğal besin kaynakları olan alglerle beslendiler. Bu koşullar, midyelerin mikroplastikleri almasına ve onları “biyodepozitlere” yoğunlaştırmasına, yani paketlemesine izin verdi. Kirliliği temizlemek için bu paketleri ayırt etmek ve toplamak kolaydır. Öyle ki sadece bir metrekarelik midye yatağının, günde litre gibi muazzam bir su miktarını filtreleyebildiği tespit edildi.

Midyelere bir zararı olmamasıyla birlikte mikroplastik sorununu çözmek için umut verici bir başlangıç olduğunu söyleyebiliriz. Zira bilgisayar modellemesi, midyelerin bir gün onları çevreleyen sudaki mikroplastiklerin %25’ini filtrelemekten sorumlu olabileceğini öne sürüyor.

Ekip şimdi, bu doğal filtrelemenin deniz ortamında nasıl dağıtılacağını araştırıyor. Bu çalışmaların parçası olarak da Plymouth Marina’da bir test biyoresifi kurulmuş durumda. Ekip iki konuda net; plastik malzemelerin “yeniden paketlenmesi” midyelere zarar vermiyor ve bunlar en yakın deniz ürünleri restoranında veya sokaklardaki midye tezgahlarında bulmayı umduğunuz midyelerle değil.

Gıda için yetiştirilen midyeler, su kirliliğinin düşük olduğu alanlara yerleştiriliyor ve dağıtım işleminden önce toksinleri gidermek için temiz su ile yıkanıyor. Mikroplastikleri uzaklaştırmak için kullanılan biyoresifler ise asla insan tüketimi için kullanılmayacak olan midyeleri içeriyor.

Biyolojik Çeşitlilik Merkezi&#;ne göre, tek bir deniz midyesi iyi koşullarda 70 yıla kadar yaşayabiliyor. Bu yaşam süresi, midyeleri, az bakım gerektiren yaşam biçimiyle birlikte diğer binlerce okyanus türünü plastik kirliliğinden koruyan bir güvenlik ağı haline getirebilir.

Bir ihtimal daha var!

O da mikroplastik &#;yiyen&#; bakteriler mi dersin? Mikrobiyologlar, kirletici mikroplastikleri, ekosistemleri etkileyen habitatlardan uzaklaştırmak için sürdürülebilir bir yol geliştiriyor ve bunu yapmak için bakterileri kullanmak istiyor.

Bakteriler doğal olarak bir araya toplanma ve yüzeylere yapışma eğiliminde oluyor ve bu, “biyofilm” adı verilen yapışkan bir madde oluşturuyor. Hong Kong Politeknik Üniversitesi’ndeki (PolyU) araştırmacılar, bu yapışkan bakteri özelliğini kullanmak ve kirli sudaki mikroplastikleri yakalayabilen bant benzeri mikrop ağları oluşturmak için çalışıyor.

Ekip, Pseudomonas aeruginosa adlı bir bakteriden suda yüzen sahte mikroplastikleri hareketsizleştirebilen ve birleştirebilen bir bakteri biyofilmiyle, mikroplastikleri yakalayıp gruplandırıyor. Bu da araştırmacıların, mikroplastikleri bakteri tuzaklarından çıkarabilmesi ve geri dönüştürmesini mümkün kılıyor.

Merkezi Birleşik Krallık&#;ta bulunan Mikrobiyoloji Derneği’nin yıllık konferansında sunulan bu bulgular, henüz başlangıç ​​niteliğinde olsa da söz konusu buluş, sadece doğada bulunan bir şeyi kullanarak uzun vadede plastik kirlilik seviyelerini sürdürülebilir bir şekilde düşürmenin yolunu açabilir.

PolyU’dan mikrobiyoloji araştırmacısı Sylvia Yang Liu, doğal ortamlarımızın ‘plastifikasyonunu’ durdurmak için bu mikroplastikleri yakalayan, toplayan ve hatta geri dönüştüren etkili çözümler geliştirmenin zorunluluğundan dem vuruyor.

Konuyla ilgili farklı çalışmalar yürüten ve çalışmaya dahil olmayan Edinburgh Üniversitesi’nden biyoteknoloji uzmanı Dr. Joanna Sadler ve Strathclyde Üniversitesi’nde moleküler mikrobiyolog Dr. Nicholas Tucker, söz konusu “biyofilm” çalışmasının mikroplastik kirliliğini önlemek adına “heyecan verici” olduğunu söyleyerek mikroplastik yiyen bakterilerin büyük umut vadettiği konusunda görüş birliğine varıyor.

Engel olmak için neler yapılabilir?

Bunlar yaşanan sorunların çözümüne yönelik sadece iki çalışmaydı. Ancak asıl çözüm, engel olmaktan geçiyor. Plastik kirliliği sorununu çözmek için herkes bir şeyler yapabilir ve dünya çapında milyonlarca insan, plastik kullanımını azaltmak için şimdiden harekete geçiyor.

Peki ama plastik kirliliğine engel olmak için ne yapabiliriz? Bu konuda yıllardır çalışan Oceanic Society’ye göre okyanuslardaki plastik kirliliğine engel olmak için bugün yapabileceğiniz yedi şey:

Tek kullanımlık plastik kullanımınızı azaltın: Nerede yaşıyor olursanız olun, kirliliğe engel olmanın en kolay ve en doğrudan yolu, kendi tek kullanımlık plastik kullanımınızı azaltmaktır. Tek kullanımlık plastikler arasında plastik poşetler, su şişeleri, pipetler, kullan-at bardaklar, mutfak eşyaları, kuru temizleme poşetleri, paket servis kapları ve bir kez kullanılıp atılan diğer tüm plastik maddeler yer alır. Bunu yapmanın en iyi yolu, aslında ihtiyacınız olmayan tek kullanımlık plastikleri (örneğin pipetler, plastik poşetler, paket servis kapları, paket servis kapları) reddetmek ve bu ​​ürünlerin yeniden kullanılabilir versiyonlarını (mesela matara, tas, bez çanta) satın almak ve yanınızda taşımaktır. Ve tek kullanımlık plastik ürünleri reddettiğinizde, alternatifler sunmalarını istediğinizi bildirerek işletmelere tavsiyede bulunun.

Geri dönüştürülmesini sağlayın: Şu anda, dünya çapında plastiğin sadece %9’u geri dönüştürülüyor. Bunu artırmak bizim elimizde. Örneğin, evde ortaya çıkan plastik atıkları biriktirip belediyenizin atık biriminden gelip almalarını isteyebilirsiniz. (Mesela ben Şişli Belediyesi’nden rica ediyorum ve belli günlerde gelip alıyorlar.) İlla plastik kullanmanız gerekiyorsa geri dönüştürülebilen plastikleri kullandığınızdan emin olun ve bunların geri dönüşümünü sağlayın. Geri dönüşüm, plastiklerin su kaynaklarından uzak tutulmasına yardımcı olur ve dolaşımdaki “yeni” plastik miktarını azaltır.

Bir plaj veya nehir temizliğine katılın (veya organize edin): Yerel plajınızın veya su kaynaklarının temizliğine katılarak veya organize ederek plastiklerin suya karışmasına engel olun. Bu, okyanuslardaki plastik kirliliğiyle savaşmanın en doğrudan ve ödüllendirici yollarından biridir. Plaja veya su kaynağına gidebilir, kendi başınıza veya birkaç arkadaşlarınız ve ailenizle birlikte plastik atık toplayabilir; yerel bir organizasyonun temizlik etkinliğine katılabilirsiniz.

Tek kullanımlık plastiklerin yasaklanmasına destek olun: Dünya çapında birçok yerel kurum, tek kullanımlık plastik poşetler, paket servis kapları ve pet şişeleri yasaklamış durumda. Topluluğunuzda bu tür politikaların benimsenmesini destekleyebilir veya kampanyayı siz başlatabilirsiniz.

Mikroboncuk içeren ürünlerden kaçının: &#;Mikroboncuklar&#; olarak adlandırılan küçük plastik parçacıklar, son yıllarda su kaynaklarında artan başka bir plastik kirliliği kaynağı haline geldi. Mikroboncuklar bazı yüz maskeleri, diş macunları ve vücut yıkama ürünlerinde bulunur ve denizlerimize lağım sistemlerimiz yoluyla kolayca girer, yüzlerce deniz türünü olumsuz etkiler. Kozmetik ürünlerinizin içerik etiketlerinde “polietilen” ve “polipropilen” ifadesini arayarak plastik mikroboncuk içeren ürünlerden kaçınabilirsiniz.

Bilinçlenin ve bilgiyi yayın: Plastik kirliliğiyle ilgili konularda bilgi sahibi olun ve başkalarının sorundan haberdar olmasına yardımcı olun. Arkadaşlarınıza ve ailenize nasıl çözümün bir parçası olabileceklerini anlatın. Bu konuda çalışan organizasyonların çalışmalarını inceleyin, mümkünse katılın. Konuyla ilgili filmleri izleyin ve bu filmlerin çevreniz tarafından daha fazla izlenmesine katkıda bulunun.

Plastik kirliliği konusunda destek kuruluşları: Ülkemizde TURMEPA, uluslararası olarak çalışan da Oceanic Society, Plastic Pollution Coalition, 5 Gyres, Algalita, Plastic Soup Foundation ve diğerleri dahil olmak üzere okyanus plastik kirliliğini çeşitli şekillerde azaltmak ve ortadan kaldırmak için çalışan birçok kâr amacı gütmeyen kuruluş var. Bu kuruluşlar, çalışmalarını sürdürmek için sizin gibi insanlardan gelen bağışlara güveniyor. Küçük bağışlar bile büyük bir fark yaratabilir!

Bu yedi fikir, okyanuslarda büyüyen plastik kirliliği sorununu çözmeye yardımcı olabileceğiniz yollar için yalnızca bir taslak sunuyor. Önemli olan, hepimizin bir şeyler yapabileceğinin farkına varmamız. Denizlerimize plastik karışmasına engel olmak hem deniz ekosistemlerinde yaşayan canlıları korumanın hem de sağlığımız ve gıda güvenliğimizin teminatıdır.

Yazı: Batuhan Sarıcan ([email protected])

Kaynak

funduszeue.info

funduszeue.info

funduszeue.info

funduszeue.info

funduszeue.info

funduszeue.info

funduszeue.info

funduszeue.info

funduszeue.info

Tags: biyoçeşitlilikdeniz ekosistemifeaturedgeri dönüşümGESAMPgıda güvenliğiIUCNmikroplastikokyanuslarplastik kirliliğiPseudomonas aeruginosatek kullanımlık plastikTurmepaşişli belediyesi

Denizlerde Plastik Kirliliği Nasıl Önlenir?

Su kaynaklarının her biri insanlık için çok değerlidir. Çünkü, su insanlar için bir yaşam kaynağı görevi görmektedir. Bu nedenle de su kaynaklarının temiz tutulması, su kaynaklarının korunması hem ekolojik hem de yaşamsal anlamda elzem durumlardır. Bu bakımdan da denizler gibi ciddi su kaynaklarının kirlilikten kurtarılması çok önemlidir.

Bunun sağlanabilmesi için ise izlenilmesi gereken birkaç nokta vardır. Bu noktaların neler olduğu, plastik kirliliğinin ne olduğu ve nasıl önlenebileceği gibi birkaç bilgiyi sizler için kısaca araştırdık.

Denizlerdeki Plastik Kirliliğinin Nedeni Nedir?

Denizlerdeki plastik kirliliğinin ana nedeni aslında karalardır. Çünkü, karalarda insanlar yaşamaktadır ve her insan çevreye saygılı olmadığı için pek çok çöpünü, atığını denize atmaktadır. Bu durumda zaman içerisinde denizlerin kirlenmesine, denizlerde yaşayan canlıların zarar görmesine ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olmaktadır. Bu nedenle de öncelikle denizlerdeki plastik kirliliğinin artmaması üzerine bir eğilim gösterilmesi gerekir. Bunun için de öncelikle toplumun bilinçlendirilmesi ve insanların çevre bilinci hususunda bilgilendirilmesi gerekir.

Denizlerdeki Plastik Kirliliği Nasıl Önlenmeli?

Denizlerdeki plastik atıkların önlenebilmesi için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Bu noktaların en önemlisi ise atıkların denizlere karışmasının önlenmesidir. Aynı zamanda da kıyılardaki kamu ve özel işletmelerin plajlardaki plastik atık yönetimine dikkat etmesi ve bu bölgelere atık tesislerinin kurulması gerekliliğinden söz etmek gerekir.

Kıyı şeritlerinde yaşayan kişilerin sahil temizliği ile ilgili bilinçlendirilmesi ve eğitim programları ile kirliliğin önlenmesi hususunda bilinçlendirilmesi gerekir. Atık su arıtma çalışmalarının iyileştirilmesi, doğru uygulamaların teşvik edilmesi, limanlarda atık kabul tesislerinin kurulması ve geri kazanım ve geri dönüşüm süreçlerinin geliştirilmesi önerilir. Bunun yanı sıra çevre mevzuatına uygun kararların alınması, ekonomik yatırımların desteklenmesi, kaynak verimliliğinin arttırılması da denizlerdeki plastik kirliliğinin azaltılması noktasında etkili olacaktır.

Atık toplama ve geri dönüşüm verimliliğinin arttırılması ile birlikte programların teşvik edilmesi, plastik atık zincirlerinin kurulması, deniz atıkları ile ilgili daha caydırıcı yasaların ya da düzenlemelerin yapılması denizlerin temizlenmesi için izlenebilecek en temel yollardır. Aynı zamanda da deniz atıkları ile ilgili kamu ve özel sektörün iş birliği kurması da toplumsal bir yarar sağlayacaktır.

funduszeue.info

Çevre Kirliliğini Önlemek İçin Neler Yapmalıyız?

Yapılan araştırmalara göre dünyadaki mevcut çevre kirliliğinin yüzde 50’si son 35 yılda meydana geldi. Çevre kirliliğinin bu kadar artmasının sebepleri hızla gelişen teknoloji ve sanayinin etkileri, nüfus artışı ve doğal kaynakların bilinçsiz tüketilmesi olarak gösterilebilir. Hayatımızı kolaylaştıran teknolojik gelişmelere “dur” demek mümkün olmasa da bunların en azından çevreye olan zararlı etkilerini azaltmaya yönelik önlemler alabiliriz.

Gelin, çevre kirliliğini önlemek için neler yapabileceğimize bakalım:

  • Evlerimizde ve iş yerlerimizde su, kâğıt ve elektrik tüketimini bilinçli olarak yapmalı; bu konuda çevremizdeki insanları da uyarmalıyız.

  • Çöplerimizi kesinlikle çevreye atmamalı; cam, plastik ve kâğıt gibi atık maddelerin geri dönüşümünü sağlamalıyız.

  • Balkonumuzu ve bahçemizi yeşillendirmeli, yeşil alanların artması için ağaç dikmeli, ormanların tahribatını önlemeliyiz.

  • Evimizde ve bahçemizde ozon tabakasına zarar veren kimyasal maddeler kullanmamalıyız.

  • Evlerimizde ısı yalıtımı yaptırmalı, güneş enerjisi veya doğalgaz enerjisini tercih etmeliyiz.

  • Otomobil egzozlarının verdiği zararlı etkiyi azaltmak için mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarını kullanmaya özen göstermeliyiz.

  • Alışverişlerde gereksiz yere plastik poşet kullanmamaya dikkat etmeli ve elimizdeki plastik poşetleri yeniden kullanmalıyız.

  • Banyoda ve mutfakta sürekli kullandığımız ürünler için daha az plastik içeren ve/veya geri dönüştürülebilir ambalajlarda sunulanları tercih etmeliyiz.

Çevre kirliliğinin engellenmesi için bunlar gibi birçok yöntem mevcut Peki, siz çocuklarınıza temiz bir çevre bırakmak için nelere dikkat ediyorsunuz? 

Plastik Kirliliği: Ne Kadar Zarar Veriyor?

Plastik Kirliliği Nedir?

Endüstriyel ürünlerden kaynaklanan çevre sorunları dünyanın geleceği için ciddi bir problem. Yaban hayatını, vahşi yaşamı ve denizleri tehdit eden plastik kirliliği, bu problemin boyutlarını gözler önüne seriyor. Peki, plastik kirliliği nedir diyorsanız bu sorunun cevabı, hepimizin günlük yaşamında gizli. Her birimizin günlük hayatta kullandığı ürünlerden geriye kalan atıklar, doğada uzun süre çözülmeden kalır ve toprağı, suyu zehirleyerek büyük bir kirliliğe yol açar. Bu sorun, çevre için gerçek anlamda bir tehdit oluşturur. Küresel ısınmayı tetikleyecek kadar ciddi etkiler doğuran bu soruna karşı elbette yapılabilecek bir şeyler var. Siz de günlük yaşamda kullandığınız ürünler arasından farklı alternatifleri tercih ederek bu çevre sorununu azaltmaya yardımcı olabilirsiniz.  

Plastik Atık Türleri Nelerdir?

Plastik kirliliği nedenleri arasında endüstriyel üretim ve kişisel atıklar ilk sırada yer alır. Günlük yaşamda hemen hemen her alanda karşımıza çıkan plastik, düşük maliyetiyle farklı sektörlerde kendine yer bulur. Bugün karşı karşıya olduğumuz zararın temel sebebi de bu sistem içinde her yıl milyonlarca plastik ürün üretilmeye devam edilmesidir.  

Bununla birlikte plastik kirliliğinin üç ana türünden bahsetmek mümkün. Bunlar makro, mikro ve mega plastik olarak bilinir. mm arasındaki atıklar mikro olarak adlandırılır. Bu tür; ekseriyetle denize atıldıktan sonra parçalanmış poşet, biberon, telefon kılıfı gibi atıkları kapsar. Kirliliğin büyük kısmını da bu mikro atıklar oluşturur.

Plastik Tüketiminin Türkiye ve Dünya da Boyutu Nedir?

Plastiğin kirliliğe yol açmasının en büyük sebebi doğada çözülmemesinden kaynaklanır. Daha açık ifade etmek gerekirse bu madde, toprağa veya denize atıldığında yüzlerce yıl yok olmaz. Kafanızda daha iyi canlanması için bir misinanın yıl kadar denizde kalabildiğini düşünür. Basit bir misina yıl boyunca denizdeki canlılara doğrudan ve dolaylı olarak zarar verir. Okyanuslardaki plastik kirliliği ise çok daha ciddi boyutlardadır ve hayal etmesi zor olsa da plastik atıklar kilometrelerce uzanan çöp adalar oluşturur. Bu çöp adalar, her geçen saniye okyanus ekosistemine zarar verir.  

Son zamanlarda yapılan araştırmalar bu çevre sorununun Türkiye için de ciddi boyutlara ulaştığını gösterir. Bir rapora göre Türkiye’den Akdeniz’e atılan plastik atıkların sayısı günde tona ulaşır. Öncelikle bu miktarın Akdeniz ülkeleri arasındaki en yüksek oran olduğunu söyleyelim. Ayrıca birçok kişinin son yıllarda Marmara ve Boğazlar çevresinde görmeye başladığı müsilaj denen madde de büyük ölçüde bu tür atıklardan oluşur.  

Plastik Kirliliğinin Etkileri Nelerdir

Plastik Kirliliğinin Etkileri Nelerdir?

Sizin de tahmin ettiğiniz gibi plastik kirliliğinin zararları en fazla bitkiler ve hayvanlar üzerinde görülür. Doğada yüzlerce yıl çözülmeden kalan bu atıklar, toprak ve suyu doğrudan zehirler. Bu sebeple plastik kirliliğinin etkileri en fazla bu canlıları tehdit eder.   

Tabii denizlerdeki kirlenmenin balık popülasyonlarını da ciddi anlamda azalttığını hepimiz biliriz. Bir hayvan veya bitki türünün kaybolması bu türle ilişkili olan diğer canlı gruplarının da ölmesi veya göç etmesi anlamına gelir. Dolayısıyla denize atılan her yabancı madde bir ekolojik felakete sebep olabilir. Ancak unutmamalısınız ki plastik kirliliğinin zararları yalnızca bundan ibaret değil.

Plastikler Küresel Isınmayı Hızlandırıyor

Son yıllarda ücretli olmasıyla gündeme gelen alışveriş poşetlerinin imalatında bir tür termoplastik olan polietilen kullanılır. Bilmiyor olabilirsiniz, fakat bu maddenin doğaya atılması metan ve etan gazlarının salınımını hızlandırır. Metan, ısıyı karbondioksite göre 30 kata kadar daha fazla hapseden bir gazdır. Bunun da küresel ısınmayı arttıracağını elbette anlamışsınızdır. Her ne kadar basit görünse de doğaya atılan bu plastikler, görüldüğü gibi yalnızca toprağı ve denizi kirletmekle kalmayarak dolaylı olarak tüm dünyayı tehdit eder. 

Yakalanan Üç Balıktan Biri Plastik İçeriyor

Denize atılan plastikler ciddi anlamda sorunlara yol açıyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, deniz canlılarının bu plastiklerden ciddi anlamda etkilendiğini ortaya koyar. Her ne kadar acı olsa da istatistiklere göre yakalanan her üç balıktan birinin midesinde veya vücudunun başka bir yerinde plastik bulunur. Günümüzde restoranlarda servis edilen ve marketlerde satışa sunulan balıkların da büyük kısmı deniz balıkçılığından elde edilir. Dolayısıyla bu durum insan sağlığı için de ciddi bir tehdit oluşturur. 

Plastik Kirliliğini Önlemek için Neler Yapabiliriz

Plastik Kirliliğini Önlemek için Neler Yapabiliriz?

Küresel ısınma, plastik kirliliği nasıl önlenir sorusunu da beraberinde getirir. Ne yazık ki bir dünya politikası hâline gelmediği sürece bu sorunlara karşı kesin bir çözüm ileri sürülemez. Ama endişelenmeyin, hepimizin gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak için yapabileceği bir şeyler var.  

Plastik kirliliğine çözüm önerilerinin temelinde tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmek yatar. Özellikle son 70 yıldır üretilen ve atılan ürünler büyük bir zarara sebep olmuştur. Ancak plastik geri dönüşümü yoluyla elde edilen ürünleri tercih ederek bu materyalin tekrar kullanılmasını belli bir ölçüde azaltmak sizin elinizde. 

Plastik kirliliğini azaltmak için bu materyalden elde edilen ürünleri kullandıktan sonra geri dönüşüm kutularına atabiliriz. Geri dönüştürülen her yabancı madde doğaya verilen hasarı düşürür ve denizlerde plastik kirliliğini azaltmaya yardımcı olur. Ambalaj, alışveriş poşeti, maske gibi ürünleri çöpe atarken gruplandırmak da iyi bir alternatiftir. Bu sayede geri dönüşüm süreci kolaylaşır ve hızlanır.  

Market alışverişlerinizde plastik poşet yerine bez torba gibi alternatif ürünleri kullanmak da kirliliği azaltmak için atabileceğiniz bir adım. Böylece poşet üretiminin düşmesine katkı sağlayabilirsiniz. Aynı şekilde, tek kullanımlık ürünler kirliliğin artmasında önemli bir role sahiptir. Kullan-at ürünler yerine tekrar tekrar kullanabileceğiniz malzemeleri tercih ederek atık üretimini azaltabilirsiniz.

Plastik kirliliği çözümleri için çevre dostu üretim yapan markaları desteklemek gerekir. Doğa ve çevre duyarlılığına sahip olan firmaların ürünlerini seçerek gezegenin korunması için bir adım atabilirsiniz. Her birey, basit alışkanlıklarla doğayı korumaya ve atık üretimini azaltmaya katkı sağlayabilir. Geri dönüştürülmüş ürünleri tercih ederek plastik üretimini, kullanımını ve bu maddeden elde edilen atıkların doğaya salınımını azaltabilirsiniz. 

Green Petition, plastik kirliliği konusunda duyarlı bir marka olarak hizmet vermektedir. Marka tarafından üretilen giyim ve tekstil ürünleri, geri dönüştürülmüş plastiklerden elde edilir. Bu ürünlerin üretim ve satışının hiçbir aşamasında boya veya başka bir kimyasal kullanılmaz. Renklendirme işlemleri aynı renklerdeki materyaller tasnif edilerek yapılır. Green Petition etiketini taşıyan ürünleri tercih ederek karbon ayak izinizi küçültebilir ve doğanın korunması adına bir adım atabilirsiniz. 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası