Emekçi Ali Haydar Ölmez

Dersim'de düzenlenen Munzur Festivali'ne katılan sanatçı Pınar Sağ ve Grup Munzur üyeleri hakkında 'ismi olmayan örgütün' propagandasını yaptıkları iddiasıyla soruşturma açıldı

Birgün Gazetesi’nin haberine göre daha önce İbrahim Kaypakkaya'yı övdüğü gerekçesiyle hakkında “suç ve suçluyu övmek” iddiasıyla soruşturma açılan Halk Müziği Sanatçısı Pınar Sağ hakkında bu kez, yılında Dersim'de düzenlenen Munzur Doğa Festivali'nde, “Ali Haydar” isimli türküyü söylediği gerekçesiyle soruşturma açıldı. Malatya Ağır Ceza Mahkemesi'nce açılan soruşturma kapsamında festivalde sahne alan Grup Munzur'a da isimi belli olmayan bir örgütün propagandasını yaptığı gerekçesiyle soruşturmada yer aldı. Yarın soruşturma kapsamında Malatya'ya ifade vermeye gidecek olan Halk Müziği Sanatçısı Pınar Sağ ve Grup Munzur üyesi Özlem Gerçek soruşturmaya maruz kaldıkları festivali BirGün'e anlattı:

PINAR SAĞ: DERSİM'DE AĞZIMIZDAN ÇIKAN HER SÖZ CEZAYA DÖNÜŞÜYOR

" yılında Dersim'in Hozat bölgesinde düzenlenen Munzur Doğa Festivali'ne katıldık. Festivalde benden daha öncede birçok kişinin okuduğu Ali Haydar ezgisini okudum. Bu ezgiyi okuduğum ve işçi ölümlerine 'kader' diyen zihniyeti eleştirdiğim gerekçesiyle hakkımda soruşturma açıldığını öğrendim. Soruşturma, 'suç ve suçluyu övmek' iddiasıyla açıldı. Zaten, Dersim'de ağzımızdan çıkan her söz cezaya dönüşüyor. Ben işkencecileri övmüyorum. Katilleri övmüyorum. Ülkenin direnen insanlarını övdüğüm zaman yargılanıyorum. Bu tabi ki kabul edilebilir birşey değil. Hukuk dışı bir uygulama, bu bize artık ülkemizde fikir özgürlüğünün olmadığını gösteriyor. Ben bu ülkenin sanatçısı olarak, hiçbir zaman geri adım atmayacağım ve hükümetin bu ileri demokrasi anlayışını her zaman protesto edeceğim. Yarın da Malatya'ya gidip soruşturma kapsamında ifade vereceğim.''

İSMİ OLMAYAN ÖRGÜTÜN PROPAGANDASI

"Biz de festivalde yaptığımız bir konuşmadan dolayı soruşturmaya maruz kaldık. Grup adına konuşmayı yaptığım için ifade vermeye ben gideceğim. İsyan ateşi isimli şarkımızı okumadan önce, 'bu şarkıyı Denizler, Mahirler, Kaypakkayalar için okuyoruz ve onları anıyoruz' diye bir ibareden ötürü, 'terör örgütü propagandası' yapmak iddiasıyla soruşturma açıldı. Ama örgüt ismi dahi yok. Başbakanın bile göz yaşı döktüğü, özür dilediği içerikte konuşmayı devrimciler yaptığında 'terör örgütü propagandası' yapmış oluyor."

İşte “Ali Haydar” türküsünün sözleri

"Martinik burası meriç mezrası

Uzanmış yatıyor Ali Haydar`ım

Köyün önü olmuş bir kan deryası

Kan içinde yatar Ali Haydar`ım

Uzun ince boyu kıvırcık saçı

Halkını sevmekti onun tek suçu

Ali Haydar ölmez ağlama bacı

Milyon milyon doğar Ali Haydar`ım

Korkusu yok idi patron ağadan

Ağalara korku saldı dağlardan

O bir tohum idi düştü topraktan

Filiz filiz büyür Ali Haydar`ım

Haykırır sesiyle halkının sesi

Halk sevgisi dolu göğüs kafesi

Karanlıkta halkın bir meşalesi

Pırıl pırıl yanar Ali Haydar`ım"

Aşık Emekçi

seafoodplus.info

Doğum Yeri: Elazığ &#; Palu &#; Erturan Köyü
Doğum Tarihi: ?
Ölümsüzlük Yeri: Dersim &#; Vartinik
Ölümsüzlük Tarihi: 24 Ocak
Kod Adı:
Konumu: Parti Üyesi

ALİ HAYDAR YILDIZ

Aslen Dersim &#; Mazgirt´li yoksul ve emekçi bir
ailenin oğlu idi. İlk,orta ve lise öğrenimini
Elazığ da tamamladı.
Dersim faaliyetine sonradan katılmasına
rağmen, mücadeleye öylesıne bir istekle sarıldı
ki, kendisinden aylar önce faaliyete katılan
öbür yerel gençleri aşarak, Dersim bölgesinde
Muzaffer Oruçoğlu’nun sağ kolu oldu. Militan
bir ruha ve öğrenme isteğine sahipti. Faşist
teğmen Fehmi Altınbilek komutasındaki
jandarma timi Vartinik kömünü kuşattığında,
yoldaşlarını kurtarmak için silahına sarılan Ali
Haydar, çarpışarak ölümsüzler kervanına
katıldı.
Vartinik burası, Mirik mezrası
Kan içinde yatar Ali Haydar’ım
Kömün önü olmuş bir kan deryası
Kan içinde yatar Ali Haydar’ım
Uzun ince boyu kıvırcık saçı
Halkını sevmekti onun tek suçu
Ali Haydar ölmez ağlama bacı
Milyon milyon doğar Ali Haydar’ım
Korkusu yok idi patronağadan
Ağalara korku saldı dağlardan
O bir tohum idi düştü topraktan
Filiz filiz doğar Ali Haydar’ım
Haykırır sesinde halkının sesi
Halk sevgisi dolu göğüs kafesi
Karanlıkta halkın bir meşalesi
Pırıl pırıl yanar Ali Haydar’ım

Ali Haydar Göçer
Ağustos

Ali Haydar Göçer yoldaş, 'de Dersim'in Nazmiye ilçesinde dünyaya geldi. Beş kardeşi vardı. Küçük yaşlardayken ailesi çocuklarını okutmak için İstanbul'a taşındı. Ali Haydar bir yandan okula gidiyor, diğer yandan da çalışıyor, okul çıkışlarında boyacılık yapıyordu. Okumayı çok istemesine rağmen, ekonomik sıkıntılar bu emekçi ailenin yakasını bırakmadı ve lise birinci sınıfta okulu bırakmak zorunda kaldı.
Olgun ve ölçülü tavırları, mütevazı ve sade yaşamı, disiplini ve çalışkanlığıyla mahallede, fabrikada, herkesin sevdiği, saygı duyduğu bir insandı.
Devrimci mücadeleyle işçilik yaşamı esnasında tanıştı.
Ali Haydar yoldaş, MLKP kurucu üyesi ve Kızıl Müfreze komutanıydı.
Adanmış bir devrimci, partimizin gelişip güçlenmesi ve bir savaş örgütü olarak kendi tarihsel rolünü oynaması için sorumluluk bilincini en üst düzeyde yasayan bir yoldaştı.
Kızıl Müfrezelerin düşmana yönelik saldırılarında Ali Haydar yoldaş daima en önde yer alarak savaşçılığın en iyi örneklerini verdi. Kızıl Müfreze'nin bütün saldırılarında, varoş barikatlarında, direnişlerde Ali Haydar yoldaş vardı. O savaşçılığı, militanlığı ve disipliniyle örnek teşkil eden bir parti üyesiydi.
Şehit düştüğü çatışmada da, feda ruhunun, daima en önde savaşma pratiğinin, militanlığının en ileri örneğini verdi. Nasıl yaşadıysa, öyle düştü savaşta.
7 Ağustos 'da komuta ettiği Müfreze birliği, İstanbul'un Bahçelievler ilçesinde, Mahmutbey'de polis pususuna düştü. Yoldaşlarına geri çekilme talimatı veren Ali Haydar yoldaş, çatışmada yaralı olarak esir düştü. 8 Ağustos günü doktorların, yakınları ve yoldaşlarına durumunun iyi olduğu bilgisini vermesine rağmen, aynı çatışmada yaralanan polisin ölmesinin ardından onun intikamını almak isteyen işkenceciler, kaldırıldığı hastanede tedavi edilmesine engel oldu ve 9 Ağustos günü yoldaşımıza yaralıyken işkence yaparak katletti.
Mahallesinde herkes tarafından sevilen, ve çocukluk arkadaşlarınca, "Onun ölene dek devrimci olacağı belliydi" diye tarif edilen Ali Haydar yoldaşın hem en önde savaşıp hem bir sıra neferi olma, kahramanca bir yaşamın destansılığında, mütevazı ve yalın bir emekçi yaşamı sürdürme onuru, emekçi kahramanlığı yolumuzu aydınlatıyor.