marifet iltifata tabidir hayati inanç / Damlalar - Hayati İnanç - Podcast – Podtail

Marifet Iltifata Tabidir Hayati Inanç

marifet iltifata tabidir hayati inanç

Marifet iltifata tabidir!..

Merhaba değerli okuyucular; bugünkü yazımın konusu evliyalar diyarı Bor. Yerel yönetimlere hareket katan, kentin veya ilçenin ışıklarını gün yüzüne çıkartan oranın yerel yöneticileridir. İşte bu nedenle, içinde bulunduğumuz dönemde ilçemi şanslı addediyorum. Çünkü yönetimin başında çalışkan, dinamik ve her şeyden önce pozitif düşünen bir Belediye Başkanı olma özelliklerini taşıyan Serkan Baran var.

Günlük gazete çıkartırken meslek icabı Niğde'deki belediye başkanları ile fazlaca muhabbet ederdik. Yeni seçilenler genelde şöyle derlerdi; "Bu bizim çıraklık dönemimiz, bir sonraki dönem de ustalık dönemimiz olacak". Aslında haklılardı. İşleri öğrenmeleri, görevdeki ekibi tanımaları biraz zaman alıyordu. Ancak; Bor Belediyesi'nde bu böyle olmadı. Baran Başkan; aileden gelen bilgi birikimiyle çıraklık dönemini fazla hissetmeden, ustalık dönemine hızlı bir geçiş yaptı. Bununla da yetinmedi; göreve başladığı günden bu yana çok güzel işlere imza attı. Atmaya da devam ediyor ve bunu sürekli hale getireceğinin sinyalini de veriyor.

Bana, içinde bulunduğumuz dönemde "Bor’u tek cümle ile anlat" deseler, "Ayağın çamura değmediği şehir" derim. Çünkü, bağ ve bahçe aralarına kadar tüm yollar asfaltlanmış, baştan sona tertemiz, pırıl pırıl, ışıl ışıl, adeta parlayan bir belediyeye evirilmiş bir ilçede yaşamanın mutluluğuyla doluyum.

Diğer taraftan, Kovid salgınının ülkemizde cirit attığı bir dönemde Başkan Baran; "Önce sağlık!.. Memleketimin insanları asbestli borudan su içmeyecek” diyerek, Belediye Su İşleri Müdürlüğü vasıtasıyla ilçenin su borularını yenileme çalışmalarını başlatıyor.

Aslında fazla söze de gerek yok, Bor'u baştan aşağıya bir turlayın çalışmaları ve verilen emeği kendi gözlerinizle de göreceksiniz. Hani bir söz vardır: "Marifet iltifata tabidir" diye. Bize de; ülkemizin geçtiği bu zor zamanlarda, taş üstüne taş koyanı görüp; bu güzel çalışmaları kaleme almak düşüyor.

Şimdi gelelim beklentilerimize; Bor'da yüz kişiye "Bor'un sorunları sizce nedir?" diye sorun, 99'u ya işsizlik, ya da Akkaya Barajı yani arıtma sistemi der.

Akkaya Barajı ile ilgili olarak kendi enerjisini üretecek biyolojik arıtma tesisinin inşaatının devam ettiğini biliyoruz. Bilmekle de yetinmiyoruz, sıkı sıkıya takip ediyoruz. Hatta birkaç gün önceki bir görüşmemizde Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, birkaç ay içinde Niğde arıtma tesisinin çalışmaya başlayacağı müjdesini verdi. Bu hayalin gerçekleşmesi ile birlikte, Niğdeli vatandaşların memleketimin üzerindeki kokunun yok olmasının mükafatını bu işte emeği geçenlere fazlasıyla vereceğinden de hiç şüphem yok.

Gelelim bir diğer ağırlıklı konu olan işsizliğe:

Aslında kalkınma en küçük birim sayacağımız yerelden başlar. Her şeyi merkezden, başkentten, Ankara'dan beklemek doğru olmaz. Önce yaşadığımız çevreden başlayarak, yerelde üretmeyi, bu üretimi geliştirmeyi ve yurdun dört bir yanına taşımayı başarmamız gerekmekte.

Şimdi gelin biraz birlikte hayal kuralım:

Belediyemizin bünyesinde oluşturulan bir kooperatif aracılığı ile meyve sebze kurutma tesisi kurulsa, buna ilave olarak turşu fabrikası kurulsa ki "turşu" deyip geçmeyin, lahana üretiminde memleketimizin Türkiye 2'ncisi olduğu, turşuyu kendi yiyeceğimiz kadar yapıp, elimizde kalanı da hayvanlara yem yapacağımıza; tıkır tıkır turşu üretim merkezimiz çalışsa Daha bitmedi: turşu fabrikasının yanına bir de sirke fabrikası kurulsa, dünyanın hayran kaldığı o güzelim Niğde elması, o harika müşküle üzümlerimiz, depoda çürüyeceğine ülke ekonomimize artı değer olarak dönüşse fena mı olur?

Bir de paketleme tesisleri olsa buralarda. Memleketimizin işsiz gençleri çalışsa, üretime katkı sağlasa, cebi para görüp, alnı ak, başı dik dolaşsa kötü mü olur?

Hayal etmeye devam ediyorum:

Mesela; memleketimin becerikli hanımları evinden üretime katkı sağlasa, salça, turşu, pekmez, köfter, erişte, yufka, kuru meyveler vs… yöresel ürünlerimizi evinde üretse, hanımların hazırladığı bu el emeği göz nuru doğal ve sağlıklı ürünler belediyenin kooperatifi tarafından satın alınıp, ülke genelinde piyasaya sürülse, bu sayede evinde üretim yapan hanımlarımız aile bütçesine katkıda bulunsa kötümü olur? Olmaz tabii ki! Çok da güzel olur.

Bütün bunlar öyle büyük yatırımlarla yapılacak işler de değil aslında. Biraz başarabileceğimize olan inanç, iyi niyet ve biraz da el ve gönül birliği ile bu işlerin altından kalkmak mümkün.

Bunun için de haydi Serkan Baran Başkan, haydi ev hanımları, haydi gençler, haydi üreticiler Hayalleri gerçekleştirmek sizin elinizde. Bunları başardığımızda 'Baran Başkan'a, Borluların 'Ba(şa)ran Başkan' dediklerini duyar gibi oluyorum. Haydi Başaran Başkan!.. Başarıların daim olsun

Şerife Türkeş

Küresel Gazeteciler Konseyi

Niğde İl Temsilcisi

Farkındalık yaratmaya devam eden İlesam'ın ödülleri sahiplerini buldu

“Marifet iltifata tabidir. İltifat edilmeyen meta zayidir.”

İLESAM Genel Merkez Yönetim Kurulunca alınan karar doğrultusunda, ilim ve edebiyat alanında ülkemize ve insanlığa hizmet etmiş ve seçkin eserleriyle katkıda bulunmuş bilim ve edebiyat adamlarını teşvik etmek amacıyla “İLESAM Ödül Yönergesi” yeniden düzenlenerek 6 ay boyunca gerek internet üzerinden gerekse dilekçeyle önerilen aday başvuruları alınmış ve oluşturulan komisyon tarafından yapılan çalışma sonucunda İLESAM Ödüllerine lâyık görülen isimler İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız tarafından açıklanarak Ödül töreninin Mart-Haziran ayı içinde yapılacağı belirtilmişti.

Bu çerçevede tertiplenen İLESAM Ödül töreni 31 Mayıs Perşembe günü Altındağ Belediyesi Yunus Emre Kültür Merkezinde büyük bir katılımla gerçekleşti.

“Marifet iltifata tabidir. İltifat edilmeyen meta zayidir.” ilkesinden hareketle yola çıkan Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği5 ayrı kategoride 35 ödül dağıtmanın mutluluğunu yaşadı.

Atatürk ve silah arkadaşlarının aynı zamanda da Hak’kın rahmetine kavuşmuş ilim, bilim ve edebiyat dünyasının duayenleri için saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından günün anlam ve önemi hususundaki düşüncelerini paylaşmak üzere kürsüye gelen İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız “Kuruluş amacımız üyelerimizin Telif Haklarını korumak ve korsanla mücadele etmektir. İLESAM’ın hinterlandına giren alanlar çok farklı, hizmet ettiğimiz yelpaze oldukça geniş. Biz, İLESAM olarak yapmamız gerekeni yerine getirdiğimiz gibi yapmamız gerekenden fazlasını da gerçekleştirebilmek için uğraşıfunduszeue.info Sorumluk projeleri kapsamında da pek çok girişimlerde bulunduk ve bulunmaya devam edeceğiz. Son 2 yılda, Türkiye’nin değişik illerindeki 50 civarında okulda bu konuda bilgilendirme toplantısı yaptık, Telif Hakları ve korsanla mücadele konusunda seminerler verdik, toplantılar yaptık ve çeşitli projelerle toplumun her kesiminden insanımızı eğitmeyi amaçladık. Bu faaliyetlerimiz kapsamında yaşlılarla, tarımla, kimsesiz çocuklarla, yardıma muhtaç insanlarımız ve engelli vatandaşlarımızla ilgili projelerimizi hayata geçirmek de bizleri mutlu etti. Öte yandan; ne üzücüdür ki yazarlık, şairlik bir meslek olarak kabul edilmediğinden yazarlarımız ve şairlerimiz hayatlarını idame ettirebilecekleri başka işlerde çalışmak zorundalar. Günümüzde zaman zaman içi boş ödüllerin verildiğine tanıklık etsek de kuruluşundan bu yana, 26 yıldır bilim, ilim, edebiyat ve kültür kulvarlarında hizmet eden üyelerinin maddi ve manevi haklarını koruyan İLESAM’ın verdiği bu ödüller, bundan sonraki çalışmaların omuzlara yüklediği sorumluluğun, çok çalışmanın ödülleri olup daha da ileri gidilmesinde teşvik noktasında önemlidir.” diyerek Mevlana’nın “Söz az ve öz gerektirir vesselâm"sözüyle konuşmasını noktaladı.

İLESAM Ödül töreninin sunuculuğunu üstlenen Gökhan Kahraman’ın “Kültür ve edebiyat alanında eser veren kişiler birer aşıktıfunduszeue.info varlıklarını kaleme dökerler, gece yaşarlar, gece okurlar, gece funduszeue.infoat, aşığın ta kendisidir ve onlar kalbin hasını taşırlar” diyerek düşüncelerini paylaşmasının ardından İLESAM Federasyon Temsilcisi ve Fotoğraf Sanatçısı Zeynel Yeşilay tarafından hazırlanan Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliğinin çatısı altında geçmişten günümüze ulaşan her faaliyet, her tasarı, her çalışma ve bu etkinliklerde emeği geçen hemen herkesin fotoğrafları ile yad edildiği bir multivizyon gösterisi seyircilerle buluştu. Şimdi karelerde kalan her organizasyonun, emeği geçen her şahsiyetin, her hatıranın aslında İLESAM’ın ne kadar yol kat ettiğinin bir göstergesi olduğu gerçeği, izleyenleri büyüledi.

Multivizyon gösterisinin ardından ödüller sahiplerini bulmaya başladı.

Ülkemize ve insanlığa nitelikli eser ve çalışmalarıyla hizmet etmiş, ilim ve edebiyat alanında yılını doldurmuş Prof. Dr. Zeynep KORKMAZ’a, Mustafa FİRENGİZ’e ve Bekir Sıtkı FIRAT’a İLESAM Şeref Ödülleri İLESAM Genel Başkan Yrd. Prof. Dr. Nurullah ÇETİN,

Ülkemi­ze ve insanlığa Birliğimizin kuruluş amaç ve il­kesi paralelinde hizmet etmiş olan Ahmet MUSAOĞLU’na ve Doç. Dr. Merthan DÜNDAR’a İLESAM Başarı Ödülleri Genel Muhasip Cemal TUZCUOĞULLARI,

Türk Dünyasında ilmî veya edebî eserleriyle temayüz etmiş, ko­nularını Türk dünyasının müştereklerinden se­çen, eserlerinden birden fazla Türk ülkesinde ilmî veya edebî olarak yararlanılan veya kendi lehçesinin dışındaki Türk lehçelerine çevrilen Prof. Dr. Tuncer GÜLENSOY’a ve Yard. Doç. Dr. Yakup DELİÖMEROĞLU’na Türk Dünyası İlim ve Edebiyatına Hizmet Ödülleri İLESAM Yönetim Kurulu Üyesi Arif Bük,

Ülkemi­ze ve insanlığa Birliğimizin kuruluş amaç ve il­keleri paralelinde hizmet etmiş olan Doç. Dr. Levent BAYRAKTAR’a İLESAM Teşvik Ödülü İLESAM Haysiyet Kurulu Üyesi Ali Kemal Parıldar,

tarafından takdim edildi.

Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, AB Bakanı Egemen Bağış, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdür Yardımcısı Ümit Yaşar Gözüm,Nallıhan Belediye Başkanı Ahmet Adnan Okur, Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak yoğun programları nedeniyle İLESAM Ödül Törenine telgraflarıyla iştirak ettiler.

Telgrafların okunmasının ardından İLESAM Kültür-Sanat ödülleri sahiplerini bulmaya başladı.

Kültür ve Sanata Hizmet dalında ödüle layık görülen Altındağ Belediye Başkanı Veysel TİRYAKİ’ye ödülü İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız tarafından takdim edildi. Tiryaki “Kültür sofrasını zenginleştiren insanlara her zaman, her yerde ihtiyaç vardır, ciddi çalışmalara imza atmaya ihtiyaç vardır. Sanatla uğraşan insanların sayısının artmasını diliyor ve sanatçıları seven insanlara sevgilerimi sunuyorum.”diyerek duygularını dile getirdi.

Dergi Yayıncılığında ödüle layık görülen MEB Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisine ödülü İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız,

Kamu Yayıncılığındaödüle layık görülen Türk Tarih Kurumuna ödülü Hayrettin İvgin,

Müzik dalında ödüle layık görülen Can ATİLLA’ya ödülü İLESAM Federasyon Temsilcisi ve Fotoğraf Sanatçısı Zeynel Yeşilay,

Sinema dalında ödüle layık görülenÖmer Faruk SORAK’a ödülü Hakan Yılmaz,

Yayınevi olarak ödüle layık görülen AKÇAĞ Yayınevine ödülü İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız,

Basın alanında ödüle layık görülen Arslan BULUT’a ödülü İLESAM Haysiyet Kurulu Üyesi İsa Kayacan,

TV Programı kategorisinde ödüle layık görülen TRT - Ömür Dediğin Programına ödülü Can Veren Pervaneler programı yapımcısı Hayati İnanç,

Belgesel dalında ödüle layık görülen Mehmet Akif ERBAŞ’a ödülü İLESAM Teknik-Bilim Kurulu Üyesi Ergün Veren,

Hikâye dalında ödüle layık görülen Osman ÇEVİKSOY’a ödülü İLESAM Denetleme Kurulu Üyesi Turan Durak Düz,

Şiir kategorisinde ödüle layık görülen Vedat FİDANBOY’a ödülü İLESAM Yönetim Kurulu Üyesi İlter Yeşilay,

Çocuk Edebiyatında ödüle layık görülen Bestami YAZGAN,’a ödülü İLESAM Haysiyet Kurulu Üyesi İbrahim Engin,

Gezi dalında ödüle layık görülen Hacer ÖZTÜRK’e ödülü Serhat Dalgıç,

Deneme dalında ödüle layık görülen Hikmet KÖKSAL’a Necati Çağla,

Araştırma-İncelemede dalında ödüle layık görülen Prof. Dr. İsmail DOĞAN’a Yayınlar Daire Başkanı Aziz Eren,

Tarih alanında ödüle layık görülen Prof. Dr. Taha NİYAZİ’ye ödülü İLESAM Genel Başkan Yrd. Prof. Dr. Nurullah ÇETİN,

Karikatür dalında ödüle kayık görülen Hakkı USLU’ya ödülü İLESAM Yönetim Kurulu Üyesi İlter Yeşilay,

Edebî Tenkitte ödüle layık görülen Gökhan TUNÇ’a ödülü İLESAM Yönetim Kurulu Üyesi Arif Bük,

Elektronik Yayıncılıkta funduszeue.info e- dergisi editörü ve İLESAM Radyo-Televizyon ve Yayın Kurulu Üyesi Nur Ersen’e ödülü Hakan Yılmaz,

Halk Kültürü kategorisinde ödüle layık görülen funduszeue.info TEMUR’a ödülü İLESAM Genel Muhasibi Cemal TUZCUOĞULLARI,

Klasik Türk Sanatlarındaödüle layık görülen Serhan ÇİFTÇİGÜZELİ’ye ödülü İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız,

tarafından takdim edildi. İLESAM Kültür-Sanat ödüllerini almanın güzelliğinin yanı sıra kalbin ve ruhun bir araya geldiği bir atmosfer paylaşıldı Yunus Emre Kültür Merkezinde.

İLESAM Kültür-Sanat ödülleri kapsamında Roman alanında MehmetNİYAZİ, Hatıra kategorisinde Mehmet Serhan TAYŞİ, Biyografide Mahmut ÇETİN, Tiyatroda Turgut ÖZAKMAN, Radyo Programcılığında Zehra Birsen YAMAK da ödüle layık görülen ancak mazeretleri nedeniyle törene katılamayan isimler arasındaydılar.

İLESAM Ödüllerinin yanı sıra Türk Edebiyatına yeni eserler ve isimler kazandırmak, Türk Edebiyatına ve Türk kültürüne hizmet etmek amacıyla İnceleme-Araştırma, Roman ve Hikâye alanında, Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) ve AKÇAĞ Yayınevi tarafından gerçekleştirilen yarışma sonucunda birincilik alan Neval Kavcar, Hasan Ildız ve Emine Gözde Özgürel’e ödülleri İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız tarafından sunuldu.

İLESAM Ödüllerinin sunuculuk görevini üstlenen Gökhan Kahraman’a güzel sunumundan dolayı İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız tarafından bir plaket verildi.

Ödüllerini alarak duygularını dile getiren konuklardan bazılarının cümleleri ise şöyleydi.

“ yıllık sanatın mihenk taşıdır funduszeue.info edebiyata dayamamış hiçbir sanat dalı yoktur. Türk dünyasında yapılması gereken bir durumda çok yol kat edilecek ama iyi bir noktadayız.

Şairi ve şiiri seven bir başkan Mehmet Nuri Parmaksız.

Donanımlı, bilgili, irfanlı aydınların önünü açmak lazım.

Teşvik edici, gurur veren ama bir o kadar da sorumluluk yükleyen ödüller bunlar.

İlim ve sanat takdir edilmediği yeri terk eder.

Sanata gönül verenlere ve kadrini bilenlere sonsuz teşekkürler.

İLESAM farkındalık yaratmaya devam ediyor.

Emeğin karşılığı, bazen eleştiri, bazen teşekkür, bazen ödül olarak geri dönüyor ve boşluğa bıraktığımız sesi duyuyor.

Hayat kısadır ama aşk hep vardır.İçinizdeki sanat aşkı hiç bitmesin.”

Bestami Yazgan’ın ve Mehmet Nuri Parmaksız’ın seslendirdiği şiirlerle, çeşitli fıkralarla renklenen tören, aynı atmosfer içinde çeşitli dallardaki eserleri ve pek çok üstadı bir araya getirerek aynı havayı teneffüs etmelerini, tek yürek olmalarını sağlayarak gönüllerde sıcacık bir iz ve dimağlarda gelecek günlerin edebiyat için, kültür için daha da bereketli olacağı izlenimini bıraktı.

Teşekkürler İLESAM.

Haber Metni: Sibel UNUR ÖZDEMİR

 

Yüzyılda Gençlik ve İnanç Eğilimleri Sorunu

Pamukkale Üniversitesi Yılını 30 tema ile anlamlı bir şekilde kutluyor. Belirlenen temalar birer panel ile masaya yatırılıyor. Panellerin kimi üniversite içinde, kimi şehirle birlikte, kimi ulusal, kimi de uluslararası nitelikte. Son olarak çağımızın gençlik sorunları üzerine bir sempozyum düzenlendi. Protokol konuşmalarından sonra Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan Hoca açılış sunumunu yapmak üzere kürsüye geldi;

Hoca Sümerler’den günümüze gençlik sorunlarını, daha doğrusu yetişkinlerin gençlerden şikayetlerini ve serzenişlerini sıraladı. Osmanlıdan Cumhuriyet&#;e geçiş süreci ve sancılarını; geleceği gençlere emanet etmek bakımından nasıl bir gençlik yetiştirilmeli tartışmaları eşliğinde, bu coğrafyanın bir asır önce gençliğe bakışını Tevfik Fikret, Mehmet Akif ikilisinin fikirlerinden ve yaşantısından dinledik. Tabii bunları anlatırken, yani gençlerle ilgili tarihi, kültürel, epistomolojik, psikolojik, sosyolojik tespitler yaparken zaman geldi geçti. Peki ne yapmalı? kısmına ancak süre ile ilgili uyarı geldikten sonra geçilebildi ki, hızlı geçilmek durumunda kalınan bu kısımdan aklımda pek birşey kalmadı.

Benim asıl gözlemim ve gelmek istediğim nokta ise bambaşka. Açılış sunumu ve ardından paneli için kürsüye gelen konuşmacıların yaş ortalamasının 50’nin üstünde olduğunu görünce şöyle düşünmeden edemedim. Bu sempozyumun, en azından bu panelin başlığı; “gençlik sorunlarının yetişkinlere yansıması” ya da “gençliğin neden olduğu yetişkin sorunları” olabilirmiş. Anlayacağınız gençlerin sorunlarını yetişkinler konuşuyor. Şöyle bir lise öğrencisi, sempozyum inanç eksenli olduğuna göre tercihen bir imam hatip öğrencisi; bir üniversite öğrencisi, tercihen bir ilahiyat öğrencisi çıksa konuşsa. Sorunları nedir, yetişkinlerden beklentileri nedir, din ve İslam hakkında ne düşünüyorlar, toplum ve yetişkinler bu düşünülen dünyayı ne kadar temsil ediyorlar, neresinde duruyorlar gibilerden dinlesek.

Tabii gençlerin konuşmaları, gençliğin de verdiği heyecan ve tecrübesizlik ile zülfiyare dokunabilir. Rahatsız edici olabilir. Bunu mezuniyet törenlerinde konuşan sınıf birincilerinin söylediklerine bakarak tahmin etmek zor değil. Ama ben de diyorum ki, üniversite demek bilim demek, bilim demek tartışma demek. Camilerdeki vaazlar hutbeler ne olması gerektiğini yeterince anlatıyor zaten. Arıcan hocadan devam edelim;

Hoca konuşmasında biz gençlerin aynasıyız dedi. Yani gençler bize baktıklarında kendilerini görürler dedi. Bu ifade doğru olmakla birlikte, asıl gençler bizim aynamız değil mi? Biz onlarda ne görüyorsak aslında kendimizi görüyoruz. Buna ister onların yaşındaki halimiz deyin; ister söylediklerimiz ile eylemlerimiz, hal ve tavırlarımız arasındaki uyumsuzluğun, gençlere aktarılmış halimiz deyin. Hakikaten merak ediyorum geçler bizde ne görüyorlar. Ebeveynde, öğretmende, hocada, kanaat önderlerinde, siyasilerde ne görüyorlar. Rol modelleri var mı? yakın çevrelerinde veya uzak ama kamuoyuna mal olmuş rol modeller.

Haksızlık etmek istemem, benim gözlemlerim açılış sunumu ve paneli ile sınırlı. Üç gün süren sempozyumun diğer oturumlarında gençlere de söz verilmiş olabilir. Ama bu durum bir mesaj verme kaygısının olması gerektiğini düşündüğüm, açılış töreninin anlamını tamamlar mı bilemiyorum. Sempozyumun kayda alınmış olması ayrı bir güzellik, mesela ben Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın konuşmasını kayıttan izledim. Bu vesile ile gördüm ki, ne büyük değerlerimiz var insanımız ile buluşturamadığımız. Bu nedenle diyorum ki, sempozyumun düşünülmüş olması ve gerçekleşmiş olması üniversitem adına başlı başına bir tebrik ve takdir sebebidir.

Çeşitli fakültelerden öğrencilerin sempozyuma gönderilmesi ve yoklama alınması eleştiriliyor ya buna da birkaç cümle ile değinelim. Üniversite, lise gibi başı sonu belli bir eğitim kurumu ve programı değildir. Bilginin üretildiği ve paylaşıldığı bir kurumda, insanların meraklarına hitap eden toplantılara katılım fırsatlarının olması gerekir. Bu katılımı öğrenci kulüpleri vasıtası ile mükemmelen sağlayabiliriz diye düşünüyorum. Öğrenci kulüpleri aktivist öğrencilerden oluşur. Danışmanı olduğum Kızılay öğrenci kulübünden biliyorum. Kulüpte her fakülteden üç beş öğrenci bulunuyor; aralarında güzel bir iletişim hattı var; sosyal aktivitelere katılmaktan, insanlarla tanışmaktan hoşnut oluyorlar. Bu özelliklerini değerlendirmek lazım.

Marifet iltifata tabidir sözü gereği Rektörümüz Ahmet Kutluhan’ı tebrik ediyorum. Yapmadan eğrisi doğrusu bilinmez ve konuşulmaz. Bir sempozyum yapıldı ve bundan sonrası için bizlere de birkaç kelam söyleme fırsatı verilmiş oldu. Teşekkürler, başarılar…

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası