Pankreas Ameliyatı Canlı

Whipple ameliyatı ne zaman uygulanmaya başladı?

Whipple ameliyatı, 1930 yılında Amerikalı cerrah Allen Whipple tarafından bulundu.  

Whipple ameliyatı kaç saat sürer?

Ameliyat 5 ile 8 saat kadar sürebilir.

Whipple ameliyatı sonrasında mide bulantısı olur mu?

Ameliyat sırasında Pilor Koruyucu Whipple işlemi uygulanır. Bu nedenle ameliyat sonrasında sindirim sisteminde şikâyet yaşanmaz.

Whipple ameliyatı sonrası beslenmede nelere dikkat edilmelidir?

Ameliyat sonrasında herhangi bir beslenme değişikliği gerekmez. Ancak ameliyatın ardından insülin üretimi daha düşük olacağından bazı hastaların şeker tüketimini azaltması gerekir. Bu konuda bilgiyi doktor mutlaka hastasına verir.

Whipple ameliyatı için biyopsi gerekir mi?

Bölgede oluşum gösteren tümörlerde biyopsi uygulanması zordur. Bu nedenle çoğunlukla gerek duyulmaz. Pankreas başında şüpheli kitle olması durumunda da biyopsiye gerek duyulmadan ameliyat gerçekleştirilir.

Pankreas kanserinde erken teşhis için yapılması gerekenler nelerdir?

Ailesinde pankreas kanseri öyküsü olan ya da olmayan herkesin belirli aralıklarla tarama kan testleri (CEA ve Ca19-9) yaptırması önemlidir.

Pankreas Ameliyatları

Pankreas kanserinde, ameliyat ile tedavi yöntemi az sayıda hastada mümkün olabilmektedir. Çünkü bu hastaların %50 sinde teşhis konulduğu vakit uzak organlara yayılması nedeni ile ameliyatla tedavi seçeneği ilaçla tedavinin gerisine düşmektedir.

Whipple Ameliyatı Hangi Hastalara Yapılır?

Pankreas başı, 12 parmak bağırsağı ve safra yollarının pankreas başına yakın kısımlarda oluşan tümörleri, üç organ birbirlerine yapışık biçimde oldukları için ayırmak mümkün değildir. Bu yüzden organlarda meydana gelen tümörlerde o bölümü komple temizlemek çok iyi tedavi yöntemidir. Pankreas başı, 12 parmak bağırsağı ve safra yollarının bu bölgeye yakın bölümlerinin komple alındığı bu yöntemin adı Whipple operasyonudur.

Kontrol Şart

Vücudun en arkasındaki organlarından biri pankreastır. Genellikle karın içi organların tümünde şikayetler öne yansır. Öne yansıyan bulgular içinde çok arkada olduğundan pankreas kanserleri, yakalandığında yüzde 90’a yakınında ameliyat olma sınırı geçmiş olur. Ailesinde bu tür hastalıklar olanlar ya da olmayanların zaman zaman bazı önemli tarama kan testleri yaptırmaları gerekmektedir. En başarılı olduğumuz hasta grubu erken teşhis edilen kişilerdir. Ayrıca karın ağrısı, kilo kaybı, sarılık ve bel ağrısı vb. şikayetlerin geçirilmesi gerekmektedir. Pankreas başı kanserlerinde üç organ birbirine çok yakın olduğu için birinden biriyle ilgili bir şikayetle hastalık ortaya çıkabilir. Pankreasın kuyruk ve gövde dediğimiz bölümünde ise bunu anlamaya imkan yoktur. Hastalık son yıllarda 40-50 yaş arasında görülme sıklığı artmakta birlikte, 50 yaş üstü kişilerde daha sık görünmektedir.

ANKARA - DUYGU YENER

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalında 2 günde 15 hastaya endoskopik yöntemle yapılan pankreas operasyonlarını 100 doktor aynı anda canlı olarak izledi.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Cindoruk ve Prof. Dr. Dilek Oğuz moderatörlüğünde, çeşitli pankreas rahatsızlıkları bulunan ve özel olarak seçilen 15 hastaya, endoskopik ultrasonografik yöntem uygulandı.

Türk Gastroenteroloji Derneği ve Gastrointestinal Endoskopi Derneğinin de katkılarıyla gerçekleşen operasyonları, farklı illerden gelen 100 gastroenteroloji uzmanı konferans salonundan canlı olarak izledi.

4 ameliyathanenin kullanıldığı operasyonları takip eden uzman hekimler, ameliyathaneye canlı olarak bağlanarak sorular da yöneltti.

Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin farklı illerinden gelen gastroenteroloji uzmanlarıyla, girişimsel endoskopik yöntemler hakkında deneyimlerini paylaştıklarını söyledi.

2 gün süren operasyonların yoğun bir katılımla izlendiğini ifade eden Cindoruk, "Türkiye'nin en ücra köşelerinden gelen meslektaşlarımız hem çok sayıda pankreas vakası görmüş oldu hem de endoskopik girişimler hakkında bilgi ve deneyim sahibi oldular." dedi.

Prof. Dr. Cindoruk, pankreas hastalıklarının tedavisinde genelde kapalı olarak bilinen endoskopik yönteme başvurduklarını dile getirerek, "Açık cerrahi her zaman kaçındığımız bir yöntemdir. Gastroenteroloji, dahiliyenin bir alt branşı gibi görülse de cerrahi branşla iç içedir. Pankreas hastalıkları safra kesesine ait hastalıklardır. Bunlara da genelde endoskopik girişimsel yöntemlerle müdahalede bulunuyoruz." diye konuştu.

Mehmet Cindoruk, pankreas rahatsızlığı bulunan 15 hastaya yapılan operasyonlarda, pankreas kanseri oluşmadan nasıl tanı konulabileceğinin de ortaya konulduğunu aktardı.

"Pankreas kanseri oluşmadan önce saptamayı hedefliyoruz"

Toplumda pankreas kanserinin görülme sıklığında bir artış olduğuna dikkati çeken Cindoruk, şöyle konuştu:

"Özellikle sigara ve alkol tüketimi burada ön plana çıkıyor. Sigara ve alkolden uzak durmak bu hastalığın ortaya çıkmasını da engelleyen faktörler arasında yer alır. Bu operasyonlardaki amacımız da pankreas kistlerinde kanser oluşmadan önce saptamak ve hastanın hayatını kurtarmak.

Pankreas kistleri belirti vermiyor. Bu konuda uzmanlaşmış gastroenterologlar tarafından tanısı konulabiliyor. Bu durumu küçük bir böbrek kisti gibi değerlendirmemek gerekiyor. Pankreas kistleri ileride kanserleşme riskine sahiptir. Her kist değil ama büyük bir kısmı kanserleşebiliyor. Biz kanser kistlerini saptamaya çalışıyoruz. Saptadığımız vakalarda lezyonun içine girerek sıvı örneklemeleri alıyoruz. Eğer kanserleşme olan bir kist ise erkenden endoskopik tedavi yöntemleri varsa onu uyguluyoruz, yoksa cerrahi uyguluyoruz."

"Hastaların büyük cerrahi operasyona girmesine gerek kalmadı"

Prof. Dr. Cindoruk, karın bölgesinin en zor cerrahilerinden birinin pankreas cerrahisi olduğunu belirterek, erken tanı ve tedaviyle kanseri önlenemenin mümkün olduğunu ifade etti.

2 gün süren pankreas operasyonlarının büyük ilgi gördüğünü belirten Cindoruk, şunları kaydetti:

"Yurdun dört bir yanından hekimlerimiz bu işlemleri takip etmek için geldi. Hekimlerimiz deneyimlerini alarak bölgelerine gidecek ve pratikte bunu devam ettirecek. Yaptığımız kapalı yöntemlerle hastaların büyük bir cerrahi operasyona girmelerine gerek kalmıyor.

Pankreas iltihabı günümüzde çok sık görülüyor. Enfeksiyon ve safra kesesi taşları da bunlara neden olabiliyor. 15 değerli seçilmiş hasta grubumuz içerisinde bu hastalarımız da bulunuyordu. Pankreas iltihabı, lavabonun içindeki pis çamur atıkları gibidir. Bu durumda olan vakalarımızda endoskopik işlemlerin nasıl olduğunu hekim arkadaşlarımız da deneyimlemiş oldular."