99 depremi bursa / Gölcük depremi - Vikipedi

99 Depremi Bursa

99 depremi bursa

Deprem bölgesinden acı haberler gelmeye devam ediyor. Ben bu yazıyı yazarken son güncellemelerle can kaybının 8 bin ’ü geçtiğini duyurdu resmi makamlar. Üzülerek söylüyorum ki, sayı daha da artacak…

İşin en tuhaf yanı da deprem bölgesinden gelen acı haberlere bölgeye yaptıkları yardımlarla kendini göstermeye çalışan kamu kuruluşlarının damga vuruyor olması. ‘Bir elin verdiğini diğer el bilmeyecek’ şiarından çoktan çıkılmış, mesele hangi TIR&#;a hangi valiliğin ya da hangi kamu kuruluşunun afişi asılacak noktasına gelmiş.

Yazıklar olsun…

Günlerdir yardım beklediğini haykıran vatandaş artık sosyal medyayı da kullanamıyor sesini duyurmak için. Alınan duyumlara göre hazırda bekleyen mevcutla ihtiyaç sahibi doğru biçimde buluşamıyor hiçbir noktada.

Aklım bu karmaşaya takılı olarak gittim TMMOB tarafından düzenlenen ‘Kahramanmaraş depremi ve kaçak yapılarla mücadele’ konulu basın toplantısına.

Önümüzdeki birkaç günümü bu toplantıdan çıkan sonuçları yazmaya ayıracağım. Mümkünse sizin de bu toplantıdan çıkan sonuçları dikkatle okumanızı ve bundan sonrasında bir vatandaş olarak hakkımızı nerelerde aramamız gerektiğinin farkında olmanızı istiyorum.

İşte bahsettiğim toplantının en can alıcı kısımları:

AFAD NE İŞ YAPAR?

BAOB Dönem Sözcüsü ve Bursa Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Hüseyin Halil’in sözlerinden yola çıkarak şunu hatırlatmakta yarar var. depreminin hemen ardından ‘deprem vergisi’ adı altında bir vergi ödemeye başladık. Bu verginin toplanmasındaki amaç güvenli yapıların oluşturulması ve deprem halinin öncesi ve sonrası için planlamaların yapılmasıydı.

Konuyla ilgili en önemli soruyu aslında Makine Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Ahmet İhsan Taşkınsel sordu ve dedi ki;

“AFAD’ın özellikle Bursa projeksiyonunu görmek isteriz. Görebiliyor muyuz?”

Elektrik Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Burak Özgen’in verdiği yanıt şöyle;

AFAD’ın eylem planlarını ben hiç görmedim. Eylem planlarından önce bir açıklamasını dahi görmedim. AFAD’ın başında liyakate dayalı bir yönetim olduğunu düşünmüyorum. AFAD’ın çalışması diye lanse edilen çalışmaları da vatandaşlar yapıyor bu depremde. Yardımları vatandaşlar topluyor. AFAD sadece TIR buluyor, hatta artık TIR da bulamıyor. Onu bile organize edemiyorlar maalesef! Düşünün bir mesajı bile atamadılar deprem tatbikatında. Bu depremden önce de atmış olmaları lazımdı bir mesaj, atıldı mı acaba!”

AFAD’ın toplanan deprem vergileri ile hangi hizmetlere imza attığına yönelik sorduğum sorunun bir diğer ucunu da İKK Sekreteri ve Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek yanıtladı;

“AFAD’ın çok talihsiz bir çalışması oldu. ‘Biz burada sismik bazı aletlerle depremi daha önceden duyabilir miyiz?’ gibi, hiç amaca uymayan bazı cihaz tanıtımlarına benzeyen çalışmalar bahsettiklerim. Dolayısıyla AFAD’ın uğraş alanı buralarda kaldı, amacının dışına çıktı.

Bunun dışında, toplanan deprem vergileri aslında güvenli yapı dönüşümleri için kullanılması gereken vergilerdi, ne yazık ki, bu vergiler bambaşka kanallarda kullanıldı. Bugün geldiğimiz noktada bazı çabalar var, asla yeterli olmamak kaydıyla.

Yüzde 65 güvensiz yapı stoğundan bahsediyoruz Bursa için. Yüzde 65i dönüştürecek bir hareket yok Bursa’da kentsel dönüşüm babında!

Daha çok yap sat modeline benzeyen, aslında belediyeleri de maddi olarak kurtaran bir takım modeller var. Devletin maddi manevi her şeyi üstlendiği modeller yok!”

Deprem vergisinin pufff diye uçtuğunu anladık sanırım. Bu depremin ardından bir vergi daha bekliyorum ben. En azından bu kez vergimizin nerelerde kullanıldığına daha duyarlı olalım derim.

Bir de KRT ekranlarında Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın yaptığı açıklama var. Özellikle Nilüfer İlçesinin sıvılaşma alanı olduğuna yönelik. Konu hakkındaki sorumu elbette Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er yanıtladı.

Nilüfer’de sıvılaşma alanları var mı? Var! Hatta depreminin en büyük hasar gören bölgesi Nilüfer’de kalan alan! Kümes dahi kalmayan alanlar var!

Fakat diğer ilçelerimizde de sıvılaşma alanlarımız var. Büyükorhan, Harmancık, Keles, Orhaneli’nde sıvılaşma alanlarımız yok. Bursa bir deprem şehri, bizim ilçelerimizin kendi ismiyle anılan fay hatları dahi var!”

Bu kadar korkutucu tablo yeter. Belediyelerin bu konularda çalışmaları var deyip bir yerinden tutmaya çalıştım.

Ne mümkün!

“Geçtiğimiz süreçte bir deprem çalıştayı oldu. ‘Minareler deprem olursa nasıl yıkılır, yıkılır mı yıkılmaz mı…’ saatlerce anlattılar. Söz istedik, söz dahi alamadık. Kurumlar konuşuyor dendi bize.

Bizim maksimum tahmin ettiğimiz deprem büyüklüğü 7’dir. Bursa’nın depremleri ve fay hatları ile ilgili yapılan bir çalışma yok çünkü.

Yapılan iki günlük çalıştayın sonucunu söyleyeyim; ‘depremde kaç minare yıkılır, Bursa’nın yeni bir fay hattı oldu’ Yaptığımız çalıştayın sonucu bu mu olmalı?” diyor Engin Er.

İki saati aşan, ciddi fikir çatışmalarına da sahne olan toplantının daha çok yazılacak başlığı var. Sırayla hepsine değineceğiz.

Son söz Şirin Rodoplu Şimşek’in olsun; “Bursa’da Kahramanmaraş depremi gibi bir deprem olsa sanayinin kalma ihtimali yok! Üretim diye bir şey kalmaz. Bursa durur, Türkiye durur dolayısıyla!”

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 23’üncü yıl dönümünde Bursa’da Deprem Gerçeği Paneli düzenledi.

İMO Bursa Şubesi tarafından 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 23’üncü yıl dönümünü anmak ve deprem gerçeğini hatırlatmak için bir dizi etkinlik düzenlendi. Şube Konferans Salonunda gerçekleştirilen “Bursa’da Deprem Gerçeği Paneli”nde akademik bakış açısı ile kentin depreme ne kadar hazır olduğu ele alındı. Panele, İMO Bursa Şube Başkanı Ülkü Küçükkayalar, Yönetim Kurulu Üyeleri ve davetliler katıldı.

Bursa Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Livaoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde Bursa Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyübhan Avcı, Eskişehir Teknik Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Dr. Öğretim Üyesi Muammer Tün, geoteknik ve jeofizik bilimleri açısından Bursa’nın depremselliğini değerlendirdiler.

Açılış konuşmasını gerçekleştiren İMO Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Küçükkayalar, Marmara Depremi’nin yıl dönümünde, akademik bakış açısıyla kentin durumunu gözler önüne sermenin değerli olduğunu belirterek, panelden çıkacak sonuçların ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının faydalanabilecekleri şekilde hazırlanıp sunulacağını söyledi.

TÜN: BURSA’DA TAŞ TAŞ ÜSTÜNDE BIRAKMAYAN FAY HATTI YERİNDE

Ardından ilk sunumu gerçekleştiren Eskişehir Teknik Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Muammer Tün, Bursa’nın tektonik ve jeofizik açıdan ne durumda olduğunu, AFAD ile birlikte yürütülen çalışmalarını anlattı. Bursa ve çevresinde diri fay hatları ile ilgili araştırmalar yürüttüklerini kaydeden Tün, Bursa’daki en büyük sismik tehlike Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun en güney kolu, Bursa yılında yaşanan deprem Hasanağa’dan başlayan ve Kestel’e uzanan noktada taş taş üstünde kalmamış. Ağır yıkımlar olmuş. Bu hasarı meydana getiren fay MTA Diri Fay Haritasında yok. Bunun ile araştırmalar geçmişten günümüze yapılmış. Biz de bu bulgulardan yola çıkarak çalışmalar yaptık. yılında Ankara Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi ve Eskişehir Üniversitesi işbirliğinde AFAD ve Yerel Yönetimlerin katkılarıyla saha çalışmaları yaptık. Bu fay hattının yerinde olduğunu tespit ettik” dedi.

TÜN: RİSK YÖNETİMİ AŞAMASINDA ÖLÜ TOPRAĞI SERİLMİŞ BİR COĞRAFYA GİBİYİZ

Bu fay hattının belirlenip yapıların buna göre tasarlanmasının önemli olduğunu vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Tün, “Risk yönetimi aşamasında harcadığımız emek, kaynak, kriz anındaki harcayacağımız 7 birimlik kaynağın içinden 1 birim ediyor. Ama risk yönetimi aşamasında ölü toprağı serilmiş bir coğrafya gibiyiz. Biz o bir birimi istiyoruz bunun için kaybedecek bir saniyemiz yok. Krizde 7 birimin karşılamayacağı can kayıpları yaşayabiliriz. Örneğin tespit edilen fay hattı Acemlerdeki köprünün altından geçiyor. Köprüler bir afet anında can damarı özelliği yaşıyor ulaşım için kritik. O köprü ayakta kalmazsa Bursa’nın can damarlarından birisi kesilecek. Bursa’da deprem tehlikesi var mı? Bazı araştırmacılara göre 2 bin yıl deprem olmayacak, Bazı araştırmacılara göre her an 7 büyüklüğünde deprem olabilir. Bursa bir havza bu nedenle çevresindeki fay hatlarının da ciddi bir yer tepkisi etkisi olacak. Biz neye göre risk yönetimi yapmalıyız bu gün 7 büyüklüğünde deprem olacakmış gibi risk yönetimi yapmalıyız” diye konuştu

Deprem tehlikesi yüksek illerde verilerin bir an önce hazırlanması gerektiğini ifade eden Tün, dirençli binalar ve dirençli yapılar için hep birlikte çalışmaya davet etti.

AVCI: ZEMİN İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELER ES GEÇİLİYOR

Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyübhan Avcı, Bursa’nın zemin yapısı ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Kentin detaylı bir zemin haritasını oluşturmak için çalışmalar başlattıklarını anlatan Avcı, kentsel dönüşüm ve yeni yapılar için yol haritası olabilecek çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. Bursa’da deprem durumunda sıkıntılı olan zemin özellikleri olduğunu dile getiren Avcı, kentin sıvılaşabilir ve yumuşak kil zeminine sahip olduğunu vurguladı.

Doç. Dr. Eyübhan Avcı, eğimli arazilerde ve düz yüzeylerde sıvılaşabilecek bir zemine sahip Bursa’nın özellikle eski yapılarında, 99 öncesi yapılarında zemin iyileştirmeleri yapılmadığı için risk olduğunu belirterek, “Eski yapılarımızın durumu nedir? Bununla ilgili çok büyük belirsizlik var. Zeminle ilgili değerlendirmeler es geçiliyor. Yapı sıvılaşabilir bir zonun üzerine oturduysa ne yapılacak? Üst yapının da performansı kötüyse deprem anında kaçınılmaz bir hasar oluşturacaktır” dedi.

AVCI: SADECE ÜST YAPININ DEĞİL ZEMİNİNDE İYİ TASARLANMASI GEREKLİ

’te Japonya Niigata’da meydana gelen depremden örnekler veren Doç. Dr. Avcı, sıvılaşmanın yaşandığı zeminlerde üst yapılarında iyi durumda olmadığı düşünüldüğünde hasar ve kayıpların artacağına dikkat çekti. Bursa’nın sıvılaşabilecek bir zemine ve güvensiz üst yapılara sahip olduğunu hatırlattı. Avcı, üst yapıların tasarımı için günümüzde belirli bir yol alındığını ifade ederek şunları söyledi:

“Sadece üst yapının değil zemininde iyi tasarlanması gerekli. Bursa eğimli araziler üzerine kurulu ve çok sayıda istinat duvarı var. Uygulamalar doğru yapılmazsa bir deprem anında yıkılması söz konusu. Yamaç molozunun üzerine yapılmış yapılarımız var. Deprem anında sıvılaşma ile birlikte heyelanlar artabilir. Bu nedenle detaylı zemin haritasının çıkartılması gerekli, üst yapının iyi tasarlanması yeterli değil zemine de hakim olmanız gerekli. Bursa’nın zemin haritasının oluşturulması için çalışmalar başlattık. Ankara Yolu’nun üst kısmında kalan Hürriyet Mahallesi’nden Gürsu’ya kadar Osmangazi - Yıldırım Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ile zemin haritalarını oluşturmaya başladık. Yeni yönetmelik ile yeni yapılarda iyileştirmeler yapılıyor ama kaçak yapılarda zemin ile ilgili problem olursa ne olur bunu görmek istedik. Çalışma sonunda bunu kentin geneline yaymak istiyoruz. Haritayı çıkarttıktan sonra geliştirdiğimiz bor temelli bir malzeme ile zemin iyileştirmeyi sağlamak istiyoruz. Bu malzeme zemin içindeki boşluklara yerleşiyor zemini katı bir kütle haline getirip sıvılaşmayı önlüyor. Maliyet iyileştirme için önemli bu nedenle ekonomik bir çözüm üretmeye çalıştık ayrıca çevre dostu doğal madenlerden elde edildiği için yer altı suyuna karıştığında tehlike oluşturmayacak.”

LİVAOĞLU: BURSA DEPREMDEN KORKMALI

 

Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Livaoğlu, araştırmaları süren Bursa’daki fay hattı ile ilgili değerlendirmede bulunarak, “Bir fayın fay sayılabilmesi için MTA’nın haritasına girmesi gerekli Muammer Tün hocamızın araştırdığı fay hattı MTA’nın haritasında olması gerekli. Bu araştırma yapılarımızın tasarımı için önemli mevcut risklerin içine bir risk daha konulmuş olacak. Marmara’da oluşan faylanma nedeniyle de Bursa tehlike altında, hep İstanbul’u konuşuyoruz ama Bursa daha büyük tehlike altında. Bursa depremden korkmalı” şeklinde konuştu.

LİVAOĞLU: DEPREME HAZIRLIK KONUSUNDA SORUN UYGULAMADA

 

‘Riski oluşturan şeyler insanların yaptıkları ürünler, depremin neden olduğunu biliyoruz ama insan unsurunun devreye girmesiyle depremde kayıplar yaşıyoruz’ diyen Prof. Dr. Livaoğlu şöyle devam etti:

Biz önlem almadığımız için ekonomik kayıplar yaşıyoruz. Tehlike var olduğunu depremden sonra görüyoruz. Depremden önce görmediğimiz için bu tehlikeleri fark edemiyoruz. Fay sistemleri üzerindeki depremleri, neler yaşandığını görüyoruz mühendislik açısından ne yaptık? derseniz. Belge üzerinde güzel şeyler yaptık. yılından yılına kadar deprem haritalarına baktığımızda büyük farklılık yok. Araştırmalar yapıldıkça tehlike haritaları geliştirildi. Ana tehlikeleri biliyoruz ama bizim problemimiz uygulamada. yönetmeliğine göre yapılmış bir yapının 99 depremini ayakta atlatması mümkün. Bizim hatamız uygulamada. Yapının yönetmeliğe uygun yapılıp yapılmadığında. Yazılı metinde sorunumuz yok, uygulamada ve uygulamaların denetlenmesinde sorunlar var. Türkiye’de insanların en yoğun yaşadığı bölgelerde yaşıyoruz. Peki Bursa’da durum ne? Bir öğrencimiz tez aşamasında yılında Kentsel dönüşüme başvurmuş 2 bin yapının içinden rastgele seçilmiş adet yapı üzerindeki istatistikleri araştırdı.  Osmangazi- Yıldırım- Nilüfer’den rastgele seçilen yapılardan ’ü Nilüfer’deydi. Seçilen yapıların yüzde 55’inin ruhsatı var, yüzde 35’i kaçak, yüzde 10’u projeye uygun yapılmış. Yapım yılına göre baktığımızda yapıların en yoğun tekabül ettiği yıllar 94 ile 98 arası aslında nispeten yeni yapılar. Kat yükseklikleri çoğunun 5 katlı. Zemin etüt raporları ile dosyadaki yapıların beyan edilmiş zemin sınıflarına ne kadar uyduğuna baktık. Çoğu uygun değil. Projelerin beton basınçlarını ve donatı sınıflarını, oranlarını incelendiğinde yılların bize bir şey öğretmediğini görüyoruz.”

Livaoğlu, durum değerlendirmesinin ardından yılında çıkan Deprem Yönetmeliği ile gelen yenilikleri aktardı.

Panel, İMO Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Küçükkayalar’ın akademisyenlere teşekkür plaketlerini sunmasıyla son buldu. 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası