lakrimal nedir / Lakrimal kemik - Vikipedi

Lakrimal Nedir

lakrimal nedir

Oküloplastik cerrahi (oftalmik plastik ve rekonstrüktif cerrahi), oftalmolojinin (göz sağlığı ve hastalıkları bilimi) bir alt dalıdır. Bu bilim dalı gözkapağı, gözyaşı sistemi ve orbita hastalıklarının (gözü çevreleyen kemik ve yumuşak dokular) tanı ve tedavisiyle uğraşır.

Oküloplastik cerrah, bir göz hastalıkları uzmanı ve cerrahıdır, aynı zamanda göz çevresindeki tüm dokuların (göz kapakları, gözyaşı yolları, orbita, alın, kaş, yanak, saçlı deri gibi) hastalıkları ve tedavisi konusunda uzmandır. Genel oftalmoloji eğitimine ek olarak oküloplastik cerrahi konusunda eğitim görmüştür.
Plastik, Yunanca bir sözcüktür ve şekil vermek anlamına gelir. Oftalmik plastik cerrahi göz çevresiyle ilgili şekil değiştirme operasyonları yapar.
 

Göz Kapakları

Göz kapakları görmenin devamı için gerekli ince, narin ve karmaşık dokulardır. Temel işlevleri, gözü korumak ve gözyaşının gözün yüzeyel tabakasına dağılmasını sağlamaktır. Görünüm açısından göz kapaklarının şekil ve büyüklükleri, duruşu önem taşır.

Göz kapaklarının şekil, işlev ve görünüşüyle ilgili bozukluklar doğuştan olabilir veya çeşitli nedenlerle sonraki yıllarda gelişebilir. Şekil bozukluğunun tedavisi, işlevsel veya estetik (görünüş nedenli) amaçlı olabilir.
 

Sarkık Göz Kapakları ve Göz Altı Torbaları

Genellikle kalıtsal ve/veya yaşlanma nedeniyledir. Sigara içme veya allerji, gözkapaklarında daha genç yaşta sarkmaya neden olabilir. Gözkapağı çevresindeki torbalar, gevşek deri, kas, yağ ve bazı durumlarda da sıvı içerir.

Blefaroplasti, bu anormal yapıların düzeltilmesi için yapılan cerrahi işlemdir. İşlevsel veya kozmetik amaçlı olabilir.
 

Göz Çevresi ve Alın Kırışıklıkları

Göz çevresi ve alındaki kırışıklıklar yaşla birlikte ciltte meydana gelen değişikliklere bağlıdır. Cilt altındaki kasların aşırı kasılması da cilt kırışıklıklarını arttıran bir etkendir. Cilt kırışıklarını düzeltmek için botulinum toksin enjeksiyonları, dolgu maddeleri ve çeşitli cerrahi yöntemler kullanılabilir. Botulinum toksin enjeksiyonları kasların aşırı kasılmasını önlerken dolgu maddeleri ciltteki doku kayıpları yerine koyar. Her iki tedavi de ayaktan uygulanır ve tedaviden sonra hasta normal günlük hayatına devam edebilir.
 

Gözkapaklarının İstemsiz Sıkılması (Blefarospazm)

Bu sorun kadınlarda daha sık görülür, genellikle 40 yaşından sonra ortaya çıkar. Nedeni, gözkapaklarını kapatan kasların hastanın iradesi dışında aşırı biçimde kasılmasıdır. Bu yüzden hasta istemese bile gözkapakları kapanır. Hastalar günlük hayatlarını sürdürmekte zorluk çeker, başkasının yardımına ihtiyaç duyarlar.

Tedavi için öncelikle botulinum toksini adı verilen ilaçlar kullanılır. Bu ilaç gözkapağına ve çevresine belirli noktalara enjekte edilir ve gözkapağı kaslarının aşırı kasılmasını önler. İlacın etki süresi, genellikle aydır. Bu süreden sonra tedavinin tekrar edilmesi gerekebilir.
 

Kapak Düşüklüğü (PTOZİS)

Kapak düşüklüğü (ptozis) üst gözkapağı seviyesinin normalden aşağıda olmasıdır. Bu düşüklük göz bebeğini kapatarak görmeyi engelleyebilir. Şiddetli olgularda görmeyi sağlamak için baş pozisyonu veya göz kapağının elle kaldırılmasından yardım alınır.

Kapak düşüklüğü kapağı kaldıran kasın yeterince gelişmemesi nedeniyle doğuştan olabilir veya yaşlanmaya bağlı olabilir. Doğuştan olanlarda zayıf kası kısaltmak veya daha şiddetli olgularda bir askı kullanmak gerekir. Katarakt ve dekolman gibi göz ameliyatlarından sonra da kapak düşüklüğü gelişebilir.

  • Sol kapak düşüklüğü- ameliyat öncesi
  • Ameliyat sonrası
  • Ameliyat öncesi sol kapak düşük
  • Ameliyat sonrası

Kaş Düşüklüğü

Yüzün diğer bölümleri gibi kaşlar da yaşla birlikte gerginliğini kaybeder ve sarkar. Kaşların düşmesi üst göz kapağının açılmasını engelleyecek kadar şiddetli olabilir. Alın ve/veya kaş gerdirme; kaşın eski durumuna getirilmesini sağlayan cerrahi işlemlerdir. Bu işlem blefaroplasti ile beraber veya yalnız yapılabilir ve işlevsel veya kozmetik nedenli olabilir.
 

Göz Kapaklarının Dışa Dönmesi (EKTROPİON)

Alt göz kapağı dışa döner ve göze teması kesilirse, göz yaşı dağılımı yeterli olmaz. Bu durum kuru göze ve infeksiyona yol açabilir. Yaşarma, batma, yanma gibi belirtiler oluşabilir. Cerrahi girişimle tekrar normal kapak pozisyonu sağlanır.
 

Göz Kapaklarının İçe Dönmesi (ENTROPİON)

Göz kapaklarının ve kirpiklerin içe dönmesi, gözün yüzeyel tabakalarında harabiyete, batma, yaşarma, ağrı gibi belirtilere, ileri durumlarda korneada (gözün saydam tabakası) yara oluşmasına ve görme kaybına neden olabilir. Bu durum da cerrahi olarak düzeltilmelidir.
 

Göz Kapaklarının Çok Açık Olması (KAPAK RETRAKSİYONU)

Normalden geniş kapak aralığı vardır ve göz kuruluğuna yol açabilir. Neden çoğunlukla tiroid (guatr) hastalığıdır. Kapak düşüklüğü ameliyatından sonra aşırı düzeltme sonucunda da ortaya çıkabilir. Ameliyatla düzeltilebilir.
 

Yara İzi Dokusu (NEDBE)

Oküloplastik cerrahlar, yara izlerini ameliyat, laser veya dermabrazyon gibi yöntemlerle ortadan kaldırabilir.


Gözkapağı Yaralanması

Oküloplastik cerrahi, gözkapağı konusunda yetkinleşen bir bilim dalıdır. Oküloplastik cerrahlar gözkapağı ve çevresindeki yaralanmaları ve buna bağlı şekil bozukluklarını, estetik ve işlevsel açıdan en uygun biçimde onarabilir.
 

Gözkapağı Kanserleri

Gözkapağı cildinde kanser görülme sıklığı az değildir ve giderek artmaktadır. Göz kapaklarında yeni oluşan veya büyüyen kitleler, tümör olasılığı nedeniyle dikkatlice muayene edilmelidir. Oküloplastik ve rekonstrüktif cerrah bu tümörlerin çıkartımı ve gözkapağının onarımı için çeşitli teknikler kullanır. Tüm tümörlerde olduğu gibi erken tanı ve tedavi önemlidir.


Gözyaşı Sistemi

Göz sağlığı için gözün ıslak olması gerekir. Gözyaşı göz çevresindeki gözyaşı bezlerinden salgılanır. Bu bezlerden en önemlisi, gözün üst-dış kısmında göz kapağının altında bulunan ana gözyaşı bezidir. Her göz kırpmada gözyaşı gözün yüzeyel tabakalarına yayılır ve aynı zamanda buruna yakın alt ve üst kapakta bulunan küçük deliklerden gözyaşı kanalına pompalanır. Gözyaşı kanalı buruna açılır. Ağlayınca buruna sıvı gelmesinin nedeni bu kanaldır. Bu gözyaşı boşaltım sisteminin herhangi bir yerindeki tıkanıklık ise gözyaşının burun boşluğu yerine, dışarı akmasına sebep olur. Tedavisi için çeşitli yöntemlerle akımı sağlayacak yeni bir yol oluşturulur. Gözyaşı kanalını açmak mümkün olmazsa göz kapağının içinden buruna uzanan yapay bir kanal yapılır. Bunu sağlamak için Jones-payreks tüpü kullanılır.

Gözyaşı sistemi hastalıkları oküloplastik cerrahinin konusudur. Bir oküloplastik cerrahi uzmanı sizin durumunuza en uygun tedaviyi saptayacaktır.
 

Bebeklerde ve Çocuklarda Göz Sulanması (Doğumsal Dakriyostenoz)

Gözyaşı bezi yeterli üretim yapıyor ama kanal tıkalı ise gözyaşı yüze doğru akar. Yeni doğanlarda gözyaşının aktığı kanallar kapalı olabilir. Çoğunlukla birkaç ayda kendiliğinden açılır. Açılmazsa masaj, sondalama, silikon tüp ile entübasyon veya cerrahi olarak en uygun yöntem seçilerek düzeltilmesi gerekir. Erken dönemde (ilk 12 ay) basit yöntemler ile tedavi sağlanabilir.

İhmal edilmiş ve/veya yeterli tedavi yapılmamış hastalarda zamanla infeksiyon eklenir ve gözün diğer bölgelerini seafoodplus.info durumda ve 1 yaşına kadar devam eden sulanmalarda ilk olarak sedasyon altında kanala sondalama uygulanmalıdır. Sulanma devam ederse; sondalama tekrarı yapılabilir veya aynı zamanda kanala silikon tüp seafoodplus.info uygulama ile % 95 başarı elde edilir.
 

Kuru Göz

Eğer göz yaşı bezi yeterince gözyaşı yapamıyorsa gözlerde kuruluk meydana gelir. Yanma, batma, gözde yabancı cisim hissi vardır. Bunun tedavisi için yapay gözyaşı damlaları kullanılır. Yeterli olmazsa gözyaşı kanalının ağızları kapatılır. Daha ileri dönemlerde başka tedavi yöntemleri de uygulanabilir.
 

Orbita

Orbita gözü çevreleyen kemik ve yumuşak dokulardır. Pek çok hastalık orbitayı etkileyebilir. Göz küresi etrafında ve/veya arkasında genişleyen dokular nedeniyle göz küresi yer değiştirir, hareketlerinde kısıtlılık olabilir. Buna bağlı olarak hasta çift görmeden yakınabilir.
 

Tiroidle İlişkili Göz Hastalığı

Bu hastalıkta hem tiroid bezi hem de göz çevresindeki dokular (orbita) etkilenir. Tipik bir hastada tiroid bezi büyür (guatr), kanda tiroid hormonları artar ve gözler öne doğru çıkar (proptozis). Gözün öne çıkmasının nedeni göz kaslarının kalınlaşması ve göz çevresindeki yağ dokusunun artmasıdır. Göz hareketleri kısıtlanabilir ve hasta çift görebilir. İleri durumlarda göz siniri üstündeki aşırı basınç nedeniyle görmede azalma meydana gelebilir. Bu hastalık çeşitli ilaçlar ve cerrahi yöntemlerle tedavi edilir. Akut yangın dönemi bitince estetik sorunlar düzeltilebilir.
 

Orbita Tümörleri

Orbita dokularının tümörleri büyüdükçe gözü dışarı iter veya nadiren içeri sıkıştırır. Göz hareketleri kısıtlanır. Orbita tümörlerinin teşhis ve tedavisi, karmaşık cerrahi girişimleri gerektirebilir. Bu tümörlerin çoğu iyi huyludur ve cerrahi olarak çıkartılabilir.
 

Orbita Yaralanmaları ve Kırıkları

Gözün korunması için en önemli etken, kemik çerçevesi ve içindeki yağ yastıkları yani orbitadır. Orbita yaralanmaları ve kırıkları, fazla gecikmesizin, uygun zamanda tedavi edilmelidir.


Gözün Kaybı

Yaralanma, tümörler veya başka göz hastalıkları, göziçi dokuların boşaltılması veya gözün tamamen alınmasını gerektirebilir. Bu, psikolojik açıdan alışılması zor bir durumdur. Diğer gözle eş renk ve büyüklükte uyumlu hareket edebilen yapay bir göz (protez) bu durumu kolaylaştırabilir. Günümüzde yıllar önce gözü alınan hastalara dahi hareketli göz protezleri uygulanabilmektedir.

Genel bir kural olarak, sağlık sigortası kurumları işleve yönelik oküloplastik cerrahi ameliyatlarının giderlerini karşılar. Buna karşılık, estetik amaçlı girişimlerin giderlerini karşılamaz.


Göz Kapağı Estetiği - Blefaroplasti

Göz kapağında yaşlanmaya bağlı olarak yada kalıtsal olarak daha genç yaşlarda, torbalanma ,bazen de torbalanma olmaksızın sadece sarkma ve kırışıklık oluşabilir. Göz kapak derisi yüzümüzün en ince ve hareketli kısmı olduğu için, yerçekiminin de etkisiyle, hızla incelir, sarkar, altındaki kas tabakası zayıflar ve yaşlanır. Göz kapaklarını destekleyen dokularda oluşan zayıflamaya bağlı olarak göz çevresindeki yağ yastıkçıkları öne doğru gelerek kapaklarda torbalanmalar oluşur. Yaşlanmayla birlikte sıklıkla üst kapak kıvrımı yükselir veya tamamen kaybolur. Göz kapağı estetiği ameliyatı, yani blefaroplasti, bu sorunların tümünü düzeltmek için göz kapağına uygulanan bir cerrahi işlemdir. Blefaroplasti yaşlı kişilerde fonksiyonel, gençlerde de kozmetik nedenler ile yapılır. Lokal anestezi altında yapılan bu ameliyatın süresi ve hastanın iyileşme zamanı kısa olup yüzün gençleşmesinde mükemmel bir sonuç sağlar.

Göz kapaklarındaki torbalanma ve sarkma sadece kozmetik değil aynı zamanda bir göz sağlığı sorunudur. Bazen bollaşan üst kapak derisi kirpikleri geçerek sarkar, bu da gözde ağırlık hissi ve görme problemlerine yol açabilir. Yaşlanmaya bağlı olarak alın derisinde oluşan elastik doku kaybı alnın ve en önemlisi kaşın düşmesine neden olur. Bu durum kaş ptozisi olarak adlandırılır. Hastalar kaşlarını kaldırabilmek için alın kaslarını istemsiz olarak uzun süreli kasarlar bu da kaş ve baş ağrılarına aynı zamanda belirgin alın kırışıklıklarına neden olabilir. Kaş ptozisi ve üst kapaktaki deri fazlalıkları görüş alanının üst ve dış bölümünü daraltabilir. Görme alanındaki bu daralma aynı zamanda okuma ve araba kullanmayı zorlaştırır. Görme alanındaki daralmayı düzeltmek için hasta istemsiz olarak kaşlarını kaldırmaya zorlar, bu da özellikle akşam saatlerine doğru yorgunluğa neden olur. Alt gözkapak derisindeki bollaşma, kapak kenarını aşağı doğru çekerek gözün beyazının daha fazla görülmesine neden olarak hastanın bakışlarına farklı bir anlam verir. Yaşlanmaya bağlı dokulardaki zayıflama ve gevşeklik ile alt kapak kenarı dışa dönebilir ve kapak dış açısının içe-aşağı yer değiştirmesine neden seafoodplus.infoaki bu değişiklikler de hastanın yüzünde yorgun bir ifade olmasına neden olur. Okuloplastik cerrah bu hastalarda blefaroplasti yaparken alt kapaktaki bu problemleri düzeltmek için gerekli cerrahi işlemleri de beraberinde yapar.

Blefaroplasti ameliyatı yapılacak kişilerde tiroid hastalığı, kalp yetmezliği, hipertansiyon ve kanamaya eğilim gibi hastalıklar sorgulanmalıdır. Ayrıca gözlerin nemlenmesi için yeterli derecede gözyaşı üretemeyen hastalar da dikkatli olunmalı ve bu işlem deneyimli bir oküloplastik cerrah tarafından yapılmalıdır. Hafif göz kuruluğu olan kişilerde blefaroplasti işlemi yapılırken normal göz nemlenmesi olanlara göre daha az miktarda cilt ve yağ dokusu alınmalıdır. Aksi takdirde göz kuruluğu artar ve görme problemleri ortaya çıkabilir. Aynı zamanda bu hastalara uzun süre gözlerinde irritasyon olabileceği ve yine uzun süre gözyaşı damlaları kullanmalarının gerekebileceği anlatılmalıdır. Aspirin, anti-inflamatuar ilaçlar, vitamin E, antikoagülanlar ve bitkisel ilaçlar ameliyat sırasında ve sonrasında kanamaya neden olabileceği için bir hafta önceden kesilmelidir. Kontakt lens kullanan hastalara blefaroplasti ameliyatından sonra bir süre kulanmamalarının gerekebileceği anlatılmalıdır.


Ameliyat

Blefaroplasti ameliyatı sıklıkla lokal anestezi altında yapılır ve ortalama bir saat süre içinde tamamlanır. Ameliyattan sonra kanama olmaması için aspirin dışındaki ağrı kesiciler doktora danışılarak alınabilir. Kapaklarda şiş olmaması için aynı gün soğuk kompres uygulanmalı ve hafta süre ile baş yüksekte yatılmalıdır. Ameliyattan sonra, Dikişler gün sonra doktor tarafından alınır. Ameliyattan sonra hafta süre ile topikal suni gözyaşı ilaçları gözü korumak amacıyla kullanılır.

Yaşa bağlı olarak gelişebilen kaş veya üst kapak düşüklüğü, alt kapak kenarında dışa dönme gibi problemlerin mevcut olduğu hastalarda aynı zamanda blefaroplasti ile bunların ameliyatı da yapılabilir.
seafoodplus.info

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 24/06/ tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: seafoodplus.info

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Kategoriler ve Etiketler

Tümünü Göster

Aklımdan Geçen

Komünite Seç

Aklımdan Geçen

Fark Ettim ki

Bugün Öğrendim ki

İşe Yarar İpucu

Bilim Haberleri

Hikaye Fikri

Video Konu Önerisi

Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?

Daha Fazla İçerik Göster

Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın % okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.

Popüler Yazılar

EA Akademi

Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.

Etkinlik & İlan

Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.

Podcast

Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.

Alıntı Yap

Evrim Ağacı Formatı

APA7

MLA9

Chicago

Ç. M. Bakırcı. Lacrimal Punctum: Göz Kapaklarınızda Bulunan Ufak Delik Ne İşe Yarar? Ağladığımızda Neden Burnumuz Akar?. (20 Haziran ). Alındığı Tarih: 24 Haziran Alındığı Yer: seafoodplus.info

Bakırcı, Ç. M. (, June 20). Lacrimal Punctum: Göz Kapaklarınızda Bulunan Ufak Delik Ne İşe Yarar? Ağladığımızda Neden Burnumuz Akar?. Evrim Ağacı. Retrieved June 24, from seafoodplus.info

Ç. M. Bakırcı. “Lacrimal Punctum: Göz Kapaklarınızda Bulunan Ufak Delik Ne İşe Yarar? Ağladığımızda Neden Burnumuz Akar?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 20 Jun. , seafoodplus.info

Bakırcı, Çağrı Mert. “Lacrimal Punctum: Göz Kapaklarınızda Bulunan Ufak Delik Ne İşe Yarar? Ağladığımızda Neden Burnumuz Akar?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, June 20, seafoodplus.info

Bilim, hep birlikteyken güzel. 'te Evrim Ağacı'na destek olun!

Bu yıl sayfamızda gezdiniz.

yılından beri Türkiye'de bilim iletişimini geliştirmek adına durmaksızın ter döküyoruz ve sizin gibi bilimseverlerin destekleri sayesinde Türkiye'nin en çok ziyaret edilen, en güvenilir, en büyük bilim arşivini yaratmaya devam ediyoruz. Sitemizde reklamlar görüyor olsanız da bunların bize getirisi önemsenmeyecek kadar az. Bizi ayakta tutan, Türkiye'deki bilimseverlerin gönüllü destekleri. Eğer yılında da Türkiye'de bilimi yeşertme çabalarımıza katkı sağlamak isterseniz, maddi destekçilerimiz arasına katılabilirsiniz. Hatta bu sayede sitemizi ve mobil uygulamamızı tamamen reklamsız bir şekilde kullanmanız mümkün olacak. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz arasına şimdi katılın.

Evrim Ağacı Logo

Kreosus (₺)YoutubePatreonDiğer Yöntemler

Geri Bildirim Gönder
Evrim Ağacı

Evrim Ağacı

Türkiye'deki bilimseverlerin buluşma noktasına hoşgeldiniz!

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close

“ Uydurma gerçekler bilim için fazlasıyla zararlıdır; çünkü uzun süre varlıklarını korurlar. Az kanıtla desteklenen uydurma görüşlerse pek zararlı değildir, çünkü onları çürütmekten herkes keyif duyar.”
Charles Darwin

Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?

Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim oluşumu. Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda avantajından biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak reklamların %'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş yapmanızı tavsiye ederiz).

Üye Ol

Giriş Yap

Üyeliğin Avantajları

Kuru Göz Sendromu

Günümüzde gözlerimizi, daha önce hiç olmadığı kadar zorluyoruz. Geçmişe göre hava kirliliğine daha fazla maruz kalıyor, gözümüze zarar veren ekranlardan saatler boyu ayrılamıyor, tahrişe neden olabileceğini bilsek de kozmetik ürünler kullanmaktan da vazgeçemiyoruz. Yapısı gereği oldukça hassas olan gözlerimizin dengesini bozduğumuzda ise başta kuru göz sendromu olmak üzere birçok sorunla karşılaşıyoruz. Kuru göz sendromuna yalnızca yaptığımız seçimler neden olmuyor, genel sağlık durumumuz bozulup sistemik hastalıklarımız ortaya çıkınca etkileri gözlerimize de yansıyor. Bu nedenle ki gözümüzü etkileyen herhangi bir şikayetimiz karşısında duyarsız davranmamamız gerekir. İhmal edilen şikayetlerimiz zaman içerisinde tedavi seçeneklerini daraltıp sağlığımız üzerinde derin ve istenmedik bir etki yaratabiliyor.

 

Halk arasında göz kuruluğu olarak da adlandırılan kuru göz sendromu, gözyaşlarımız gözlerimizi yeterince ıslatıp nemlendiremediğinde ortaya çıkan ve oldukça yaygın görülen bir durumdur. Gözyaşlarının gözümüzü yeterince nemlendirememesinin ardında farklı nedenler olabilir. Kimi zaman gözyaşı salgısının miktar anlamında azalması, kimi zaman gözyaşının gereğinden hızlı buharlaşması,  kimi zaman ise üretilen gözyaşının kalitesinin düşmesi kuru göz sendromu oluşumunu tetikleyebilir.

 

Kuru göz sendromu kişinin gözünde batma ve yanma gibi şikayetlere neden olabilir. Günlük hayat akışında klimalı bir odada uzun süre kalmak, uçağa binmek, bisiklet sürmek veya bilgisayar ekranına birkaç saat bakmak kuru göz semptomlarını tetikleyebilir.

 

Farklı nedenlerle ortaya çıkabilen bu sendromun tedavisi hastaların yaşam konforunu arttırmak için oldukça önemlidir. Az sonra kuru göz nedenleri, kuru göz belirtileri ve kuru göz tedavisi hakkında detaylara geçeceğim, ancak öncelikle gözyaşlarımızın görme sağlığımızdaki rolünü açıklamak istiyorum.

 

Gözyaşı lipid katmanı ve sulu katman olmak üzere iki ayrı katmandan oluşan bir yapıya sahiptir. Lipid tabakası göz kapaklarımızın kirpikli kenarında bulunan Meibomian bezleri tarafından salgılanır ve göz yaşının dış tabakasını oluşturarak sulu katmanın buharlaşmasını engeller. Meibomian bezinin fonksiyonu ilerleyen yaşla veya iltihap oluşumu nedeniyle azalırsa bu durumda gözyaşı stabilitesi azalır ve kuru göz sendromu ortaya çıkabilir. Meibomian bezinin fonksiyonlarının azalması sonucu ortaya çıkan anomali “Meibomian bezi disfonksiyonu” olarak da adlandırılır ve genellikle yaşlı kişilerde görülür.

 

Gözyaşının sulu katmanı ise korneayı beslemek, enfeksiyonu önlemek ve hasarlı dokuları onarmak gibi göz sağlığını yakından ilgilendiren önemli görevlere sahiptir. Lipid katmanın altında yer alan sulu katman üst göz kapağının altındaki “lakrimal bez” tarafından salgılanır. Göz yaşının sulu katmanının içerisinde suya ek olarak çeşitli proteinler, elektrolitler, müsin, mukus, vitaminler ve amino asitler de bulunur.

 

Gözümüzü kırptığımızda gözyaşımız gözümüzün kornea tabakasına yayılır ve kornea üzerinde bir film tabakası oluşturur. Gözyaşı film tabakası hem gözün nemli tutulmasından hem de gözün sağlıklı bir şekilde çalışmasından sorumludur. Gözyaşı göz yüzeyini kapladığında gözü tahriş edebilecek özellikteki maddelere karşı kalkan görevi de görmektedir.

Gözün ön yüzeyinde kan damarı bulunmadığı için oksijen ve besin maddelerinin hücrelere taşınmasında da yine gözyaşı görev yapar. Göz enfeksiyonun önlenmesi, göz yüzeyindeki hasarların iyileştirilmesi ve ışığın doğru bir şekilde kırılıp net bir görüntü sunması da yine gözyaşı sayesinde mümkündür.

 

Kuru Göz Sendromu Nedir?

 

Az önce yaptığım detaylı açıklamaları özetleyerek “kuru göz sendromu nedir?” sorusunun yanıtını kısaca vermek istiyorum.

 

Kuru göz sendromu; gözyaşı salgısının azalması veya salgılanan gözyaşının kalitesinin düşüp fonksiyonlarını yerine getirememesi sonucu oluşan; gözde tahrişe neden olup hayat konforunu azaltan, tedavi edilmediği takdirde ise görme kayıplarına varan sonuçlar doğuran bir rahatsızlıktır.

 

Kuru göz sendromunun nedenleri ile gözyaşı salgısının azalmasının ve gözyaşı kalitesinin düşmesinin nedenleri arasında sıkı bir bağ vardır. Bu nedenle kuru göz nedenleri hakkında bilgi verirken kuru göz sendromuna neden olan bu iki temel değişimin nedenlerine odaklanacağım.

 

Kuru Göz Nedenleri Nelerdir? Göz Kuruluğu Neden Olur?

 

1. Gözyaşı Salgısının Azalması

 

Gözyaşı salgısının azalması kuru göz sendromu oluşumuna yol açan üç ana nedenden bir tanesidir. Gözyaşı salgısının azalmasının ise birçok nedeni vardır. Gözyaşı salınımının azalmasının temel nedeni, gözyaşı bezlerinin (lakrimal bez) fonksiyonlarının zaman içerisinde bozulmasıdır. Ancak yaşın ilerlemesi dışında diyabet, romatoid artrit, lupus, tiroit bozuklukları, A vitamini eksikliği, Sjörgen sendromu ve sistemik skleroz (skleroderma) gibi hastalıkların da gözyaşı bezlerinin fonksiyonlarına zarar verdiği bilinmektedir.

 

Gözyaşı bezlerinin gözyaşı salınımının azalmasına, kullanılan bazı ilaçlar da neden olabilir. Alerjik reaksiyonları baskılayan antihistaminikler, antidepresanlar, hormon replasman tedavileri, akne ilaçları, doğum kontrol hapları, Parkinson hastalığı ilaçları ve dekonjestanlar gibi ilaçların yan etkileri de kuru göz sendromu oluşumuna yol açabilir.

 

Enflamasyon ve radyasyonun yol açtığı hasar, gözyaşı bezlerini etkilediğinde de göz kuruluğu oluşabilir.

 

2. Gözyaşı Buharlaşmasında Artış

 

Gözyaşı salınımında azalma olmasa dahi, gözyaşlarının hızlı buharlaşmasına neden olan faktörler de göz kuruluğu nedenleri arasında gösterilebilir. Gözyaşı buharlaşması nedeniyle oluşan göz kuruluğu “evaporatif göz kuruluğu” olarak adlandırılır.

 

Gözyaşının erken buharlaşması, gözü koruyan lipid tabakasının Meibomian bezleri tarafından yeterince salgılanamaması sonucu ortaya çıkar. Meibomian bezlerinin tıkanması halinde gözyaşının diğer bileşenleri ile lipid tabakası bütünleşemez. Dolayısıyla gözyaşının buharlaşmasını engelleyen mekanizma zarar görür ve göz kuruluğu ortaya çıkar.

 

Uzun süre rüzgara, kimyasal maddelere, sigara dumanına veya kuru havaya maruz kalmak; uzun süre bilgisayar ekranına bakmak ve göz kapaklarındaki anatomik problemler evaporatif göz kuruluğu oluşumuna neden olabilir.

 

3. Gözyaşı Bileşiminde Değişiklik

 

Gözyaşı sıvısını oluşturan katmanların içerisinde yağ, mukus, protein, vitamin ve çeşitli organik maddeler bulunur. Bu maddelerin birbirine oranı değiştiği takdirde gözyaşı ideal özelliklerini yitirir. Gözyaşı yapısının farklılaşması, gözün yeterince nemlenememesi ile sonuçlanıp göz kuruluğuna neden olabilir.

 

Yukarıda bahsettiğim kuru göz sendromu nedenlerine ek olarak kuru göz sendromu oluşumunu tetikleyen risk faktörlerinden de bahsedilebilir. Kuru göz risk faktörleri arasında 50 yaşını geçmek, kontakt lens kullanmak, A vitamini eksikliği, doğum kontrol haplarının kullanımı, iç ortam hava kirliliği, dış ortam hava kirliliği, sık sık uçak yolculuğu yapmak, sigara içmek, Omega-3 azlığı ve kadınlarda menopoz sonrası hormonların değişmesi sıralanabilir.

 

Kuru Göz Belirtileri Nelerdir?

 

 

En yaygın görülen kuru göz sendromu belirtileri yukarıda saydıklarımız olsa da iltihaplanma ve göz yüzeyinde hasar da kuru gözün belirtileri arasında yer almaktadır.

 

Kuru Göz Teşhis ve Tedavisi

 

Kuru göz hastalığının başarılı bir şekilde tedavi edilebilmesi için, kuru göz sendromuna neden olan faktörlerin doğru belirlenmesi gerekir. Diğer bir deyişle kuru göz tedavisinin başarısı için kuru göz teşhisinin eksiksiz yapılması önem taşır. Kuru göz teşhisi sırasında;

 

 

Tüm bu testler sonucunda göz doktorları kuru göz sendromuna yol açan temel faktörü belirleyebilir ve bu doğrultuda kuru göz tedavisi hastanın ihtiyaçları ve gereksinimleri doğrultusunda planlanabilir.

 

Kuru göz sendromu şikayetleri, minimal ölçüde yaşanıyor ve hastanın günlük yaşantısını çok az etkiliyorsa yapay gözyaşı damlaları kullanılabilir. Ancak semptomlar ağırlaştıkça tedavi sürecinin de detaylandırılması gerekir.

 

Kuru göz tedavisi kapsamında kuru göz sendromuna neden olan durumun ortadan kaldırılması, gözyaşı kalitesinin arttırılması veya gözyaşı buharlaşmasının azaltılması hedeflenebilir.

 

Kuru göz sendromu tedavisi dahilinde;

 

 

 

 

Kuru göz tedavisinde ilaç kullanımı her zaman yeterli olmayabilir. Göz doktorları gerekli durumlarda gözyaşı kanallarına gözyaşı kaybının önlenmesi amacıyla geçici olarak tıkaç tıkamayı ya da bölgenin lazer ile kapatmayı önerebilirler.

 

Göz kuruluğu ihmal edilmemesi gereken, kişinin görüşünü etkileyip hayat kalitesini azaltabilen bir sağlık sorunudur. Göz kuruluğu tedavisi, kişi özelinde planlanmalı ve göz kuruluğu belirtileri yaşayan hastaların mutlaka kapsamlı bir göz muayenesinden geçmesi gerekir. Göz kuruluğu başlı başına bir sağlık sorunu olmaktan ziyade, farklı hastalıkların semptomu olarak düşünülmelidir. Gerek çevresel faktörlerin, gerekse kişideki sistemik hastalıkların kuru göz sendromu oluşumuna neden olabileceği unutulmamalı, teşhis ve tedavi süreçleri aksatılmamalıdır.

 

Göz kuruluğu bitkisel tedavisi ile ilgili birçok bilgiye internet üzerinden erişim sağlanabilir. Ancak göz doktorlarının onayı olmadan kulaktan duyma bilgilerle hareket edilmemelidir. Bazı bitkiler kullanılan ilaçlarla etkileşime geçebilir ya da göze zarar verebilir.”

 

Göz Kuruluğu Önlenebilir mi? Göz Kuruluğu Riski Nasıl Azaltılır?

 

Göz kuruluğu belirtileri göstermeye başladıysanız, semptomlarınızın ilerlememesi için şu önlemleri alabilirsiniz:

 

 

Kuru Göz Sendromu Hakkında Sık Sorulan Sorular

Gözyaşı salgısını yapan sistem

Gözyaşı lakrimal bez ve yardımcı gözyaşı bezleri tarafından salgılanmaktadır. Lakrimal bezin iki lobu (parçası) vardır. Lakrimal bezin büyük parçası, orbita yani göz çukurunda yerleşir. Küçük lobu (palpebral) ise göz kapağında üst temporalde yerleşimlidir. Büyük lobun kanalları küçük loba girer ve daha sonra her iki lobun kanalları üst temporal forniksten göz yüzeyine boşalır. Lakrimal bez refleks göz sulanmasından sorumludur. Yardımcı göz yaşı bezleri olan Wolfring ve Krause bezleri ise üst fornikste yerleşimlidir. Yardımcı göz yaşı bezleri, bazal göz yaşı üretiminden sorumludur.

Gözyaşının yapısı

Göz yaşı 3 tabakadan oluşur. En dışta lipid, ortada aköz, en içte yani korneaya en yakın bölümde ise musinöz tabaka yer alır. Lipid tabaka, Meibomian ve Zeiss bezleri tarafından salgılanır. Meibomian bezleri göz kapağındaki tars tabakasında bulunur. Zeiss bezleri kirpik diplerinde yer alır. Aköz tabaka lakrimal bez ve yardımcı göz yaşı bezleri tarafından salgılanır. Korneaya oksijen sağlar. Musin tabaka ise konjonktivada bulunan Goblet hücreleri, Henle kriptleri ve Manz bezlerinden salınır. Gözyaşının kornea epiteline tutunmasını sağlar.

Göz sulanmasının nedenleri nelerdir?

Göz sulanması, lakrimal drenaj sistem bozukluğu (epifora) veya göz yaşının aşırı salınımına bağlı (lakrimasyon) olarak gelişebilir. Lakrimal drenaj sistem bozukluğu sonucu gelişen epifora, lakrimal pompa yetersizliği veya obstrüksiyon kaynaklıdır. Pompa yetersizliği, fasial sinir felci ve ektropion (kapağın dışa dönmesi) sonucunda gelişebilir. Epiforanın esas önemli nedeni lakrimal drenaj sisteminde gelişen obstrüksiyon yani tıkanıklıktır. Obstrüksiyon, konjenital veya edinsel olabilir. Konjenital obstrüksiyon, nazolakrimal kanal alt ucunda bulunan Hasner valvinin açılmaması sonucu gelişir. Doğumdan itibaren haftadan sonra sulanma devam ediyorsa bu durum konjenital nazolakrimal kanal tıkanıklığı belirtisi olarak kabul edilmelidir.

Sol gözde epifora (göz sulanması) izleniyor

Edinsel olan epifora nedenleri punktal stenoz, kanaliküler obstrüksiyon, dakriyosistit ve nazolakrimal kanal tıkanıklığı olarak sınıflandırılabilir. Edinsel epiforanın en sık nedeni nazolakrimal kanalın buruna açılan alt ucunda tıkanıklıktır. Bu tıkanıklık sıklıkla primer inflamatuar tiptedir ama travma, tümör veya burun içinde mekanik obstrüksiyona bağlı sekonder olarak ta gelişebilir. Nazolakrimal kanal tıkanınca göz yaşı buruna boşalamaz ve nazolakrimal kesede birikir. Zamanla enfeksiyon eklenebilir. Dakriyosistit gözün iç kısmında medial kantüs bölgesinde şişlik tarzında görülür. Akut dakriyosistitte enfeksiyon belirtileri kırmızılık, ağrılı şişlik ve punktumdan pürülan akıntı söz konusudur. Akut dakriyosistit tedavi edilmez veya tedavide geç kalınırsa cilde açılabilir yani fistül gelişir. Kronik dakriyosistitte ise akut inflamasyon belirtileri belirgin değildir. Kronik düşük dereceli bakteriyel enfeksiyon ve sulanma olur.

Koronal kesiti ağırlıklı manyetik rezonans görüntülemede alt nazal orbitada yerleşimli dakriyosistit mevcuttur

Oversekresyon (lakrimasyon), entropion/trikiyazis ile oküler irritasyon sonucu veya blefarit/kuru göz durumlarında refleks olarak gelişir. Bunların dışında konjenital glokom, iridosiklit, kornea epitelinde abrazyon gibi çeşitli nedenlerle de lakrimasyon görülebilir. Dolayısıyla böyle bir hastada göz yaşı drenaj sistemi yanında diğer olasılıklar da akla getirilmelidir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir