Enes Karanin Ailesi

Yeni Akit'e konuşan baba Kara, ""Ben 28 yıldır Risale-i Nur okuyorum. Çevremde hiç böyle bir olay görmedim. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin kitaplarında intihara teşvik edici, insanı hayattan soğutan, yaşama şevkini kıran tek bir cümleyle karşılaşamazsınız. Biz bu tefsir kitaplarından ‘her şeyi güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayattan lezzet alır’ sözü ile hayatı güzel yaşamayı öğrendik" ifadelerini kullandı.

Mehmet Kara, “Çocuğumun iman zayıflığını fark ediyordum ama ateist olduğunu çektiği video ile öğrendim. Evladım Enes’i manevi boşluğa sürükleyen cemaat değil, ateist arkadaşları oldu" iddiasında bulundu.

Enes’e İslam’ı öğretmek istediklerini belirten Kara, "Ben çocuğumun 20 yaşına kadar her türlü ihtiyacını karşılayarak ona hizmet ettim. Hiçbir zaman baskıcı olmadık ama tavsiyelerimiz oldu. Ona namaz kılmasını tavsiye etmek bir baskı değildir. Bir Müslüman çocuğunun her iki alemde de mutlu olmasını ister. Hem dünyada iyi bir mesleği olsun, rahat yaşasın, hem ahiretini kazansın istemiştik" diye konuştu.

"CEMAATTEN HİÇBİR ŞİKAYETİM YOK"

“Benim cemaatten hiçbir şikayetim yok” diyen Kara, şunları kaydetti: “Keşke çocuğum cemaatçi olsaydı. İslamiyeti kalben kabul etseydi, zaten bizim dinimiz intiharı yasaklamıştır. Çocuğum maalesef bunu kalben kabul etmemiş. Ateist arkadaşlarından etkilenmiş. Telefon bağımlılığı da vardı. Bu, şu anda maalesef bütün gençlerin sorunu" ifadelerini kullandı.

Mehmet Kara, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Biz şu anda evladımızın acısını yaşıyoruz Bazı medya kuruluşlarının yazıp çizdikleri de acımızı ikiye katlıyor. Her anne-baba evladının vefatına üzülür ama bu üzüntünün yanında aile değerlerimize ve inançlarımıza saldırının olması bizi daha da perişan etti."

NE OLMUŞTU?

Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Enes Kara, cemaat yurdundaki baskılar nedeniyle yaşamına son vermişti.

Yayınlanan videoda Kara, cemaat yurdundaki baskılardan ve ailesinin zorlamalarından bahsediyordu.

Kara, söz konusu videoda şu ifadeleri kullanmıştı:

"Şu an onların zoruyla cemaat yurdunda kalıyorum kalıyorum. Lisede ve ortaokulda yine böyle medreselere sıkça geliyordum bazı tatillerde yatılı kalıyordum. O zamanlar da istemiyordum ama ailem zorluyordu ve haftada gün geliyordum ya da yılda hafta yatılı kalıyordum çok da zor değildi bir de en fazla üniversiteye kadar gelirim zaten diye düşünüyordum. Burda vakit namazları zorunlu. Cemaat şeklinde kılıyoruz namazdan sonra ders var vs. 30dk sürüyor yaklaşık her vakit, günlük 1 saat burda olan kitaplardan okuman zorunlu haftanın 3 günü cemaat dersine katılman zorunlu yemekleri yine öğrenciler yapıyor, haftanın 1 günü temizliği yine biz yapıyoruz. Sabah namazıyla uyanıyorum, okula gidiyorum geliyorum, akşam namazı, yemek, okuma, yatsı namazı, cemaat dersi sonra saat 10 zaten ertesi gün tekrar gibi tekrar namaza uyanıyorum. Pazartesileri böyle , diğer günler de cemaat dersi yok bir tek 8'de serbest oluyorum,hafta sonu da benzer yine 3 saat gibi bir şey kalıyor ve kalan zamanda adam akıllı ders de çalışamıyorum çünkü psikolojik olarak yorgun oluyorum.

Bu 2 sorunu ayrı ayrı düşününce aslında katlanalamayacak şeyler değil ama bunları birleştirince tüm yaşama sevincimi alıyor, özgür hissetmiyorum kendimi 24 saatten kendime ayırabildiğim 3 saat falan."

Son dakika haberi Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın hayatına son vermesi Türkiye'yi yasa boğmuştu. Enes Kara'nın annesi Hatice Kara, oğlunun ölümünün ardından bir açıklamada bulundu.

"KAMUOYU ALGISI YÜRÜTÜLÜYOR"

AA'da yer alan son dakika haberine göre anne Hatice Kara, yazılı açıklamasında, oğlu üzerinden kamuoyu algısı yürütülmeye çalışıldığını savundu.

"KATİL OLARAK BİLE İTHAM EDİLDİK"

Oğullarının acısını yaşayamadan çeşitli saldırılara maruz kaldıklarını aktaran Kara, "Yobazlık ve gericilikle itham edildik. İnsaf sınırları aşılarak, katil olarak dahi itham edildik.

"SİYASİ MALZEME KONUSU OLDUK"

Evladını kaybetmiş acılı bir aile nazarıyla muamele görmemiz icap ederken, siyasi malzeme konusu edildik" ifadelerini kullandı.

"BUNALIM SONUCU İNTİHAR ETTİ"

Ailenin avukatı Ömer Faruk Ceylan ise gazetecilere yaptığı açıklamada, Enes Kara'nın yaşadığı bunalım neticesinde intihar ettiğini ileri sürdü.

"HUKUKİ SÜREÇ TAKİP EDİLECEK"

Olayın her yönüyle tetkik edileceğini aktaran Ceylan, "Enes Kara'yı alet ederek prim elde etmeye çalışanlara müsaade edilmeyecek. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçlarından gerekli hukuki süreç takip edilecek." diye konuştu.

ELAZIĞ VALİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA

Son dakika haberine göre öte yandan Elazığ Valiliği, hayatını kaybeden Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara olayıyla ilgili soruşturmanın çok yönlü olarak devam ettiğini bildirdi.

"VEFATI HEPİMİZİ DERİNDEN ÜZMÜŞTÜR"

İHA'da yer alan son dakika haberine göre de, Elazığ Valiliği tarafından yapılan açıklamada, “Fırat Üniversitesi öğrencisi Enes Kara’nın vefatı hepimizi derinden üzmüştür. Konu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çok yönlü olarak devam etmektedir. Öte yandan son günlerde bazı basın yayın organlarında yer alan haberler üzerine açıklama yapma ihtiyacı doğmuştur.

Valiliğimiz tarafından Covid salgını tedbirleri kapsamında ilgili kanunlara dayanarak, tarihinden itibaren 15 gün süreyle, kararda belirtilen istisnalar hariç olmak üzere, açık hava toplantısı, yürüyüş, miting ve benzeri etkinlikler için kısıtlama tedbirleri uygulanması kararlaştırılmıştır. Tedbir kararları Covid salgını kapsamında düzenli olarak alınmakta olup, bahse konu intihar olayı ile bir ilgisi bulunmamaktadır” denildi.

DUVAR - Kald&#;&#;&#; cemaat yurdundaki ko&#;ullara dayanamad&#;&#;&#;n&#; aç&#;klayan bir video b&#;rakarak intihar eden t&#;p ö&#;rencisi Enes Kara'n&#;n annesi bir yaz&#;l&#; aç&#;klama yapt&#;. O&#;ullar&#;n&#;n ac&#;s&#;n&#; ya&#;ayamadan çe&#;itli sald&#;r&#;lara maruz kald&#;klar&#;n&#; söyleyen Kara, "Yobazl&#;k ve gericilikle itham edildik. &#;nsaf s&#;n&#;rlar&#; a&#;&#;larak, katil olarak dahi itham edildik. Evlad&#;n&#; kaybetmi&#; ac&#;l&#; bir aile nazar&#;yla muamele görmemiz icap ederken, siyasi malzeme konusu edildik" ifadelerini kulland&#;.

Ailenin avukat&#; Ömer Faruk Ceylan ise gazetecilere yapt&#;&#;&#; aç&#;klamada, Enes Kara'n&#;n "ya&#;ad&#;&#;&#; bunal&#;m neticesinde intihar etti&#;ini" ileri sürdü.

Olay&#;n her yönüyle tetkik edilece&#;ini aktaran Ceylan, "Enes Kara'y&#; alet ederek prim elde etmeye çal&#;&#;anlara müsaade edilmeyecek. Halk&#; kin ve dü&#;manl&#;&#;a tahrik ve a&#;a&#;&#;lama suçlar&#;ndan gerekli hukuki süreç takip edilecek" diye konu&#;tu. (HABER MERKEZ&#;)

Baba Mehmet Kara, oğlu Enes Kara’nın intihar etmesinin ardından “Evladım Enes’i manevi boşluğa sürükleyen cemaat değil, ateist arkadaşları oldu” dedi.

Yeni Akit gazetesine konuşan Kara, şunları söyledi:

Ben 28 yıldır Risale-i Nur okuyorum. Çevremde hiç böyle bir olay görmedim. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin kitaplarında intihara teşvik edici, insanı hayattan soğutan, yaşama şevkini kıran tek bir cümleyle karşılaşamazsınız. Biz bu tefsir kitaplarından ‘her şeyi güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayattan lezzet alır’ sözü ile hayatı güzel yaşamayı öğrendik. Çocuğumun iman zayıflığını fark ediyordum ama ateist olduğunu çektiği video ile öğrendim. Evladım Enes’i manevi boşluğa sürükleyen cemaat değil, ateist arkadaşları oldu.

“ Namaz kılmasını tavsiye etmek baskı değildir”

Ben çocuğumun 20 yaşına kadar her türlü ihtiyacını karşılayarak ona hizmet ettim. Hiçbir zaman baskıcı olmadık ama tavsiyelerimiz oldu. Ona namaz kılmasını tavsiye etmek bir baskı değildir. Bir Müslüman çocuğunun her iki alemde de mutlu olmasını ister. Hem dünyada iyi bir mesleği olsun, rahat yaşasın, hem ahiretini kazansın istemiştik.

“Keşke çocuğum cemaatçi olsaydı”

Benim cemaatten hiçbir şikayetim yok. Keşke çocuğum cemaatçi olsaydı. İslamiyeti kalben kabul etseydi, zaten bizim dinimiz intiharı yasaklamıştır. Çocuğum maalesef bunu kalben kabul etmemiş. Ateist arkadaşlarından etkilenmiş. Telefon bağımlılığı da vardı. Bu, şu anda maalesef bütün gençlerin sorunu.

Medyaya tepki: Perişan olduk

Biz şu anda evladımızın acısını yaşıyoruz. Bazı medya kuruluşlarının yazıp çizdikleri de acımızı ikiye katlıyor. Her anne-baba evladının vefatına üzülür ama bu üzüntünün yanında aile değerlerimize ve inançlarımıza saldırının olması bizi daha da perişan etti.