mecelle nedir / Adalet Dergisi » Makale » Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye’nin Hazırlanışı, Uygulanması Ve Kapsamı

Mecelle Nedir

mecelle nedir

Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye veya kısaca Mecelle, yılları arasında Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki bir komisyon tarafından derlenen İslami özel hukuk (medeni hukuk) kuralları kodeksidir. Osmanlı İmparatorluğu'nun son yarım yüzyılında şer'i mahkemelerde hukuki dayanak olarak kullanılmıştır. Bir giriş 16 bölümden oluşur ve madde içerir.

Mecelle, kendi çağında 13 yüzyıllık İslami fıkıh geleneği üzerinde inşa edildiği halde, maddeler halinde düzenlenmiş analitik ve pozitif bir hukuk sistemi oluşturma çabasıdır. Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus tarafından 6. yüzyılda Konstantinopolis'te hazırlatılan ilk (code civil) derlemesinden sonraki ilk örnek olması özelliğiyle İstanbul'u özel bir konuma kavuşturur. Batı ülkelerinin Medeni Kanun (code civil) geleneğiI. Justinianus'un 6. yüzyılda hazırlattığı ilk (code civil) düzenlemesine dayanır. Mecelle, Tanzimat Fermanı ile açılan dönemin en önemli kanunu ve Osmanlı modernleşmesinin en önemli anıtlarından biridir. Bu anlamda (modernleşme) olarak adlandırılan istikametin aslında kökü Konstantinopolis'te, yani İstanbul'da olan bir sürecin ihyası olduğunu da gösterir.

Arapça "çok büyük boy kitap" anlamına gelen mecelle, Fransızca "1) büyük kitap, 2) hukuk ilkeleri derlemesi" anlamına gelen 'codex' sözcüğünün çevirisi olarak kullanılmıştır.

Türk Medeni Kanunu'na ek olarak çıkarılan sayılı Tatbikat Kanunu'nun maddesiyle 4 Ekim 'da Mecelle yürürlükten kaldırılmıştır.

I. Dünya Savaşı'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasından sonra Mecelle, halef devletlerinin çoğunda (hiçbir zaman yürürlükte olmayan Mısır hariç) kalıcı bir etki bırakmıştır. Mecelle, etkili, tutarlı ve yerinden edilmesi zor olduğu için çoğu yerde uzun süre devam etmiştir.

Yürürlükte kalan ülkeler:

Türkiye'de ’ya kadar, Türk Kanunu Medenisi yerini almıştır.

Arnavutluk'ta 'e kadar

Lübnan'da 'ye kadar

Suriye'de ’a kadar

Irak’ta ’e kadar

Kıbrıs'ta 'lara kadar

Filistin Mandası ve daha sonra İsrail'de resmi olarak 'e kadar.

Mecelle, Ürdün ve Kuveyt'te de medeni hukukun temelini oluşturdu.

Mecelle'nin konuları

99 genel hukuk ilkesini içeren giriş bölümünden sonra Mecelle şu konulara değinir: Büyu, İcar (kira), Kefalet, Havale, Rehin, Emanet, Hibe, Gasp ve İtlaf, Hacir, İkrah ve Şuf'a, Enva-ı Şirket (ortaklık çeşitleri), Vekâlet, Sulh ve İbra, İkrar (borcu kabul etme), Dava, Beyyinat ve Tahlif (kanıt ve delil), Kaza (yargı).

Mecelle'nin hazırlanması

'de sadrazam Âli Paşa, Abdülaziz'e sunduğu ünlü reform tasarısında Fransız Medeni Kanunu'nun aynen çevirilerek benimsenmesini önermiş, hatta çeviri için bir komisyon kurulmuştu. Ancak aynı yıl bu projeden vazgeçilerek, İslam medeni hukukunun derlenip modernleştirilmesi fikri ağırlık kazandı. Adliye Nazırı ve eski Meclis-i Ahkâm-ı Adliye Reisi Ahmet Cevdet Paşa başkanlığında yedi kişilik bir heyet bu işle görevlendirildi. Batı ve doğu kültürlerine eşit derecede vakıf olan Cevdet Paşa dışında heyet üyeleri, genellikle muhafazakâr, İslam ulemasından oluşuyordu.

Mecelle'nin birinci kitabına ekli olarak yayımlanan mazbataya göre Mecelle fıkıh ilminin dünya işlerine ilişkin kısmıyla ilgiliydi. Uygar uluslar (milel-i mütemeddine) bu konuyu Medeni Kanun ile çözerken, Osmanlı devletinde bu konuda pek çok kanun ve nizam yapılmıştı. Bunların eksikleri her ne kadar İslami fıkıh ilminde eksiksiz bir şekilde giderilmiş ise de eski içtihat ve fetvaları bir araya getirmek güçtü ve yeni kurulan temyiz mahkemelerinin hakimleri bu kaynaklara yeterince vakıf olmadığından yanlış kararlar verilebiliyordu. Bu nedenle Hanefi mezhebinin sağlam kaynaklarına dayanarak kanun kuvvetinde bir derleme hazırlanmalıydı. Böylece hem şer'i mahkemeler için güvenilir bir kaynak oluşturulmuş olacak, hem nizami (laik) mahkemelerde kullanılmak üzere yeni kanunlar çıkarılmasına gerek kalmayacaktı.

Mecelle'nin Genel Hükümleri

Mecelle'nin ilk 99 hükmünden örnekler:

- Beraat-ı zimmet asıldır. Borçlu olmamak asıldır. Borç ileri süren, ispatla mükelleftir.

- Def'-i mefasid celb-i menafiden evladır. Zararı yok etmek, fayda sağlamaktan iyidir.

- Ezmanın tağayyürü ile ahkâm tağayyür eder. Zaman değişince hükümler de değişir.

- Ukudda itibar makasıt ve maaniyedir, elfaz ve mebaniye değildir. Sözleşmenin amaç ve anlamı göz önüne alınır, söz ve yazılışı değil.

- Şekk ile yakin zail olmaz. Kuşku, kesin bilgiyi gidermez.

- Kadim kıdemi üzere terk olunur. Eskiden varolanın (yeni bir etken ortaya çıkmamışsa) aynen devam ettiği varsayılır.

- İçtihat ile içtihat nakzolunmaz. İçtihat içtihatla bozulmaz.

- Zarar-ı ammı def için zarar-ı hass ihtiyar olunur. Özel zarar, genel zarara tercih edilir.

- Alması memnu olan şeyin vermesi dahi memnu olur. Alması hukuka aykırı olanın vermesi de hukuka aykırıdır.

- Beynel tüccar maruf olan şey beynlerinde meşrut gibidir. Ticari örf ve adetler ticari sözleşmelerin şartı gibidir.

- Kelamın i'mali ihmalinden evladır. Söze bir anlam vermek, yok saymaktan iyidir.

- Beyyine hüccet-i müteaddiye ve ikrar hüccet-i kasıradır. Kanıt herkesi, ikrar ise sadece ikrar edeni bağlar.

- Tevehhüme i’tibâr yoktur. Delile dayanmayan vehim ve kuruntulara hukukta i’tibâr edilmez, kıymet verilmez. Hukuk vehimlerle değil delillerle ilgilenir.

- Ehven-i şerreyn ihtiyâr olunur İki kötü şeyle karşı karşıya kalındığında daha hafif, daha az kötü olanı seçilir. Mesela tedavi imkânı olmayan kangren olmuş bir parmağın kesilmesiyle el kurtulacaksa, parmağın kesilmesi tercih olunur.

Mecelle’nin hazırlanmasında hizmeti olan kimseler: 

1) Filibeli Halil Efendi, 
2) Seyfeddin İsmail Efendi, 
3) Sirvanizâde Seyyid Ahmed Hulûsi Efendi, 
4) Ahmed Hilmi Efendi,
5) Bağdatlı Muhammed Emin Efendi, 
6) İbn-i Âbidinzâde Alâeddin Efendi, 
7) Gerdankıran Ömer Hulûsi Efendi, 
8) Şeyhülislâm Kara Halil Efendi, 
9) Isa Ruhî Efendi, 
10) Yunus Vehbi Efendi, 
11) Abdüllatif Şükrü Efendi, 
12) Ahmed Hâlid Efendi, 
13) Karinâbadli Ömer Hilmi Efendi, 
14) Abdüssettar Efendidir.

 Ahmet Cevdet Paşa

Mecelle’nin yazılması esnasında pek çok fıkıh kitaplarına ve fetvâ mecmualarına mürâcaat olunmuştur. Bu kitapların adları, merhûm Ebü’l-Ulâ Mardin’in Medenî Hukuk Cephesinden Ahmed Cevdet Pasa unvanlı eserinin ’nci sayfasında ve Kayseri eski müftüsü Mes’ûd Efendinin Mir’at-i Mecelle kitabında yazılıdır.

İslam Hukûku denilince birçok kimsenin hatırına Mecelle gelirse de, İslam Hukûkunun tamâmı Mecelle’den ibâret değildir. Mecelle, yalnız Hanefî mezhebinin muâmelâta âit hükümlerini ihtivâ etmektedir. İslam Hukûku denilince, Hanefî mezhebi ile birlikte diğer üç mezhebin hükümleri de anlaşılır. Bu hâliyle İslam Hukûku, dünyâda benzeri hiç bulunmayan bir hukuk deryâsıdır. Bilâhare Mecelle’nin eksik bahislerinin tamamlandığı söylenmişse de su ana kadar ortaya çıkmamıştır.

Mecelle yazılmadan önce, asırlar boyunca bütün İslam memleketlerinde ve bu arada Osmanlı Devletinde uygulanmış olan İslam Hukûkunun bâzı hükümleri, Mecelle ile her an herkesin mürâcaat edip, kolaylıkla anlayıp tatbik edebileceği sâde maddeler hâline getirilmiş ve bu durum büyük bir hizmet olmuştur.

Mecelle’nin içindeki konular: Mecelle, İslam medenî kânununun akitler ve borçlar kânunu ile sivil muhâkeme usûlünü içine alan bir kânunnâmedir. (Bkz. Kânunnâme). Bu, Osmanlı Medenî Kânunu olmak üzere 17 Eylül (26 Sâban ) târihinde îlân olunmuştur.

Mecelle kitabında, bir başlangıç ile 16 kısım vardır. Hepsi maddedir.

Başlangıç, fıkıh Temel bilgileri olup, 'den maddeye kadardır.
2. kısım, Kirâ bilgileri olup, maddeye kadardır.
3. kısım, Kefil Olmak bilgileridir. maddeye kadardır.
4. kısım Havâle bilgisi, maddeye kadardır.
5. kısım, Rehin olup, maddeye kadardır.
6. kısım, Emânet’tir. maddeye kadardır.
7. kısım, Hibe bağışlamaktır. maddeye kadardır.
8. kısım, Gasp ve Zarar’dır. maddeye kadardır.
9. kısım, Hicr ve Ikrâh’dir. maddeye kadardır.
kısım, Şirketler ve Sosyal Bilgiler’dir. maddeye kadardır.
kısım, Vekâlet’tir. maddeye kadardır.
kısım, Sulh ve Afv’dır. maddeye kadardır.
kısım, Ikrâr’dır. maddeye kadardır.
kısım, Dava’dır. maddeye kadardır.
kısım, İsbât ve Yemin’dir. maddeye kadardır.
kısım, Hâkimlik’tir. maddeye kadardır.

Açıklamalı Kaynakça

Mecelle, Ali Himmet Berki tarafından yeni harflerle Açıklamalı Mecelle başlığıyla yayımlanmıştır (Hikmet Y. ). Dr. Osman Öztürk'ün Osmanlı Hukuk Tarihinde Mecelle () adlı eseri de Mecelle'nin tam metnini içerir.

İstanbul Üniversitesi'nde uzun süre mecelle ve medeni hukuk profesörü olan Ebululâ Mardin'nin Medeni Hukuk Cephesinden Ahmet Cevdet Paşa adlı kitabı (, ), konuya ilişkin en ciddi kaynaklardan biridir.

Ömer Nasuhi Bilmen'in Hukuku İslamiye ve Istılahat-ı Fıkhiye Kamusu () Osmanlı hukuku konusundaki temel başvuru kitabıdır. Rum asıllı Hariciye Nazırlarından, Girit Valisi ve Mekteb-i Hukuk hocalarından Sava Paşa'nın İslam Hukuku Nazariyatı Hakkında bir Etüd (çev. Baha Arıkan, 2 cilt, ) adlı kitabı, Batılı düşünce sistematiği çerçevesinde İslam özel hukukunu ele alan çok değerli bir incelemedir.

Mecelle nedir?

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Kasım 04,

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Mecelle, yılları arasında Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki bir komisyon tarafından derlenmiştir. 99 genel hukuk ilkesini içeren giriş bölümünden sonra Mecelle şu konulara değinir: Büyu, İcar (kira), Kefalet, Havale, Rehin, Emanet, Hibe, Gasp ve İtlaf, Hacir, İkrah ve Şuf'a, Enva-ı Şirket (ortaklık çeşitleri), Vekâlet, Sulh ve İbra, İkrar (borcu kabul etme), Dava, Beyyinat ve Tahlif (kanıt ve delil), Kaza (yargı). Peki, Mecelle tam olarak nedir?

Haberin Devamı

Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye veya kısaca Mecelle, yılları arasında Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki bir komisyon tarafından derlenen İslami özel hukuk (medeni hukuk) kuralları kodeksidir. Osmanlı İmparatorluğu'nun son yarım yüzyılında şer'i mahkemelerde hukuki dayanak olarak kullanılmıştır. Bir giriş 16 bölümden oluşur ve madde içerir.

Mecelle, kendi çağında 13 yüzyıllık İslami fıkıh geleneği üzerinde inşa edildiği halde, maddeler halinde düzenlenmiş analitik ve pozitif bir hukuk sistemi oluşturma çabasıdır. Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus tarafından 6. yüzyılda Konstantinopolis'te hazırlatılan ilk (code civil) derlemesinden sonraki ilk örnek olması özelliğiyle İstanbul'u özel bir konuma kavuşturur. Batı ülkelerinin Medeni Kanun (code civil) geleneğiI. Justinianus'un 6. yüzyılda hazırlattığı ilk (code civil) düzenlemesine dayanır. Mecelle, Tanzimat Fermanı ile açılan dönemin en önemli kanunu ve Osmanlı modernleşmesinin en önemli anıtlarından biridir. Bu anlamda (modernleşme) olarak adlandırılan istikametin aslında kökü Konstantinopolis'te, yani İstanbul'da olan bir sürecin ihyası olduğunu da gösterir.
Arapça "çok büyük boy kitap" anlamına gelen mecelle, Fransızca "1) büyük kitap, 2) hukuk ilkeleri derlemesi" anlamına gelen 'codex' sözcüğünün çevirisi olarak kullanılmıştır.

Türk Medeni Kanunu'na ek olarak çıkarılan sayılı Tatbikat Kanunu'nun maddesiyle 4 Ekim 'da Mecelle yürürlükten kaldırılmıştır.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasından sonra Mecelle, halef devletlerinin çoğunda (hiçbir zaman yürürlükte olmayan Mısır hariç) kalıcı bir etki bırakmıştır. Mecelle, etkili, tutarlı ve yerinden edilmesi zor olduğu için çoğu yerde uzun süre devam etmiştir. Yürürlükte kalan ülkeler:

kaynağı değiştir]
Wikimedia Commons'ta Mecelle ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır.

Kaynakça[değiştir

Mecelle Kanunu Nedir?

Mecelle Kanunu , seneleri arasında Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki bir komisyon tarafından düzenlenen medeni hukuk kuralları kitabıdır.

Mecelle Kanunu Tarih Sürecindeki Etkileri

Mecelle, maddeler halinde hazırlanmış hem analitik hem de pozitif bir hukuk sistemi gerçekleştirme çabası güder. Batı ülkelerinin Medeni Kanun geleneği ise Justinianus'un altıncı yüzyılda yaptırdığı ilk (code civil) düzenlemesidir. Mecelle kanunu, dönemin en değerli kanunu ve Osmanlı Devleti’nin modernleşmesinin en önemli noktalarından biri olarak görülür. Modernleşme olarak isimlendirilen bu durumun aslında temeli İstanbul'da gerçekleşen bir sürecin önemli bir adımıdır. Arapça büyük boy kitap anlamını karşılayan mecelle, Fransızca büyük kitap ve hukuk ilkeleri derlemesi şeklinde kullanılan 'codex' kelimesinin çevirisidir. Mecelle kanunu, 4 Ekim tarihinde ise yürürlükten kaldırılmıştır. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Osmanlı Devleti’nin dağılmasıyla Mecelle hukuku, bazı devletlerde iz bırakmıştır. Yürürlükte kalan ülkeler: Türkiye'de 'ya kadar, Kıbrıs'ta 'lara kadar, Suriye'de 'a kadar, Irak'ta 'e kadar, Arnavutluk'ta 'e kadar, Lübnan'da 'ye kadar, Filistin Mandası ve daha sonra İsrail'de resmi olarak 'e kadar.

Mecelle Kanunu Hazırlık Aşaması

Mecelle’nin hazırlanması, bir medeni kanuna doğan ihtiyaçtan ve dönemin devlet adamları ve aydınların bu düşüncede ortak fikir yürütmeleriyle birlikte, hazırlanması gereken kanunun niteliği konusunda gelenekçi ve yenilikçi olmak konusunda iki farklı tarafa ayrılmışlardır: Fransız Medeni Kanunu’nun ön planda olması fikrini savunan Âli Paşa’nın önderliğindeki Osmanlı aydınları ile Ahmet Cevdet Paşa’nın önderliğindeki İslam Hukuku destekçileri. İki görüş, yenilik yapılması gerektiği konusunda aynı noktada buluşmakla birlikte; oluşan fikir ayrılığı yapılacak yeniliklerde uygulanacak yöntem ve medeni kanunun kaynağının farklı yerlerde aranması konusunda ortaya çıkmıştır. Fakat her iki fikir açısından da kabul edilmeleri sonucunda birtakım bazı problemler ortaya çıkabileceği öngörülmüştür. Ahmet Cevdet Paşa, bu konuda İslam Hukukunun esas alınması fikrini savunan en önemli devlet adamıdır. Mecelle'nin konuları; Kira, Kefalet, Havale, Rehin, Emanet, Vekâlet, Sulh ve İbra, Hibe, Gasp ve İtlaf, Hacir, Kanıt ve Delil, Yargı, Ortaklık Çeşitleri, Dava ve Beyyinat. Mecelle'nin hazırlanması, 'de sadrazam Âli Paşa, Fransız Medeni Kanunu'nun benimsenmesini önermiş ve çeviri için bir komisyon kurulmuştu. Fakat aynı sene bu projeden vazgeçilmiştir. Ahmet Cevdet Paşa medeni kanun doğrultusunda İslam medeni hukukunun düzenlenip modernleştirilmesini sağlamıştır.

Mecelle Kanunu Maddeleri:

· Borçlu olmamak asıldır. Borç ileri süren, ispatla mükelleftir.

· Zararı yok etmek, fayda sağlamaktan iyidir.

· Söze bir anlam vermek, yok saymaktan iyidir.

· Alması hukuka aykırı olanın vermesi de hukuka aykırıdır.

· Zaman değişince hükümler de değişir.

· Kanıt herkesi, ikrar ise sadece ikrar edeni bağlar.

· Ticari örf ve adetler ticari sözleşmelerin şartı gibidir.

· Sözleşmenin amaç ve anlamı göz önüne alınır, söz ve yazılışı değil.

· Kuşku, kesin bilgiyi gidermez.

· Özel zarar, genel zarara tercih edilir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir