mevlana elbise sözü / Bu sözler Mevlana'ya ait değilmiş! - Internet Haber

Mevlana Elbise Sözü

mevlana elbise sözü

Bu sözler Mevlana&#;ya ait değilmiş!

Diyanet TV&#;de yapılan bir açıklama gündeme bomba gibi düştü. Mevlana Celaleddin-i Rumi&#;ye atfedilen ünlü sözlerin ona ait olmadığı iddia edildi

Abone ol

Mevlana ile özdeşleşmiş ünlü 7 öğüt ile ‘Ne olursan ol gel yine gel’, ‘Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok, nice elbiseler gördüm içinde insan yok’ sözlerinin ünlü düşünüre ait olmadığı iddia edildi.

İslam  dünyasının en önemli düşünürlerinden biri olan Mevlana Celaleddin-i Rumi’ye atfedilen ünlü ‘Gel ne olursan ol yine gel’ sözünün ünlü düşünüre ait olmadığı iddia edildi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurduğu Diyanet TV’de Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zülfikar Güngör’ün dile getirdiği iddia gündeme bomba gibi düştü.

Güngör’ün büyük sansasyon yaratan iddiasına bilim dünyasından da şaşırtıcı bir destek geldi.


İŞTE TARTIŞILAN O SÖZLER:

- ’Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok nice elbiseler gördüm içinde insan yok’

-’Gel ne olursan ol yine gel’

-’Bir lafa bakarım söz mü diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye’

O SÖZLER MEVLANA'YA AİT DEĞİL

Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doçfunduszeue.info Şimşekler, “Gel ne olursan ol yine gel’ rubaisi 30 yıldır gündemde. Mevlana’nın şiir divanına dikte edilmiş ve kendisinin zannedilerek atfedilmiş bir beyittir. Ancak yılına ait en eski ve muteber Divan-ı Kebir’de bahsi geçen rubai yer almamaktadır. İlerleyen yıllarda bu sözler, rubai sıralamasında en sona, farklı karakterle yazılmıştır” dedi. Şimşekler, bahsi geçen sözün yapılan araştırmalar sonucunda Mevlana’dan yıl önce Horasan Bölgesi’nde yaşamış olan din alimi ve sufi Ebu Said-i Ebul Hayr’a veya Efdalüddin Kaşani’ye ait olabileceğini belirterek, “Son yıllarda Mevlana’nın 7 öğüdü diye bilinen bir mesajı ortaya atılmıştır. Oysa 7 öğüdü yoktur. ” diye konuştu.

BAŞKA BİRİ TARAFINDAN YAZILMIŞ

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Mevlana Araştırmacısı Prof. Dr. Emine Yeniterzi ise, şunları söyledi:

Gel, ne olursan ol, yine gel’ sözü Mevlana’ya atfedilir. Bu rubai, Mevlâna Müzesi’nde bulunan el yazması bir Divân-ı Kebir’in kabında kayıtlıdır. Diğer Divân-ı Kebir nüshalarında rastlanmadığı gibi, eserin içinde olmayıp da kapakta kayıtlı olmasından anlaşılacağı gibi; herhangi birisi tarafından oraya yazılmış, Mevlâna’ya ait olmayan bir şiirdir.”

7 ÖĞÜT

* Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

* Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
* Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
* Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
* Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
* Hoş görülülükte deniz gibi ol.
* Ya olduğun gibi görün,
Ya göründüğün gibi ol.

SONRADAN UYDURULMUŞ

Mevlana Araştırmaları Derneği Başkanı Kırıkkale Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr Adnan Karaismailoğlu da, “‘Nice insanlar gördüm üzarinde elbise yok gibi ya da ben lafı söyleneyene bakarım’ şeklindeki sözler de Mevlana’ya ait değildir. Bunlar sonradan uydurulmuştur” dedi.

HZ. MEVLANA'YA AİT OLMAYAN SÖZLER SOSYAL MEDYADA TÜRÜYOR

Türk tasavvuf düşünürü Ömer Tuğrul İnançer, "Hz. Mevlana’ya ait olmayan birçok lakırdıya sosyal medya denilen makinelerde çok rastlanıyor" diyerek şöyle konuştu:

"Ben Hazreti Pir’in bütün eserlerini okudum, hem de birkaç defa. O sözlerin hiçbiri ona ait değil. Meşhur 'Gel, ne olursan ol gel' diye tercüme edilen söz de onun değildir. Bunu rahmetli Şefik Can Hoca delilleriyle yazdı, kimsenin taktığı yok. O 'Ne kadar günahkâr olursanız olun Allah’ın rahmetinden ümidi kesmeyin' ayetinin dörtlük haline getirilmesidir."

7 öğütDiyanet TVZülfikar GüngörNuri ŞimşeklerEmine Yeniterzi

Mevlana sözleri: En güzel Hz. Mevlana sözleri nelerdir? Anlamlı, resimli, kısa Mevlana aşk sözleri! Anlamlı sözler Mevlana!

Muhammed Celâleddîn-i Rumi, yüzyılda yaşamış Fars Sünni Müslüman şair, fâkih, âlim, ilahiyatçı ve Sufi mutasavvıf. Muhammed Celâleddîn-i Rumi'nin sözleri oldukça beğeniliyor ve paylaşılıyor. Felsefik açıdan en önemli sözlere sahip olan Mevlana sözlerine haberimizden erişebilirsiniz. Mevlana aşk sözleri, Mevlana sözleri resimli, Mevlana özlü sözleri, güzel sözler Mevlana, Mevlana sözleri ve anlamları Mevlana sözleri ve kısa Mevlana sözleri!

- Derin anlamlı Mevlana sözleri ile İslam felsefesini etkili bir biçimde anlatabilirsiniz. İşte en güzel Mevlana sözleri..

- Dost acı söyleyen değildir. Acıyı tatlı söyleyebilendir.

- Kapına geldim. Ve ben, ben olmaktan vazgeçtim. Sen yeter ki "Kim o" de. Kim olmamı istiyorsan, o olmaya geldim.

- Ay vurmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene kabahati ne Ay'da ne Güneş'te ara. Gözlerindeki perdeyi arala.

- Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasır gibidir. Ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. İki yolda da tek bir gerçek olacak; canın çok ama çok acıyacak.

- Gönül, han değil dergâhtır. Paldır küldür girip çıkılmaz, günahtır!

- İnsanı gördüklerinden ibaret sayma, göremediklerinde ara. içidir hakikatin resmi, dışı sadece bir manzara.

- Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır.

- Ayıplarım seni ey gönül; hal bilmeze hal sorarsın, bülbül dururken kargadan gül sorarsın.

- Yüreğimiz kıymet bilene emanet.

Mevlana sözleri: En güzel Hz. Mevlana sözleri nelerdir? Anlamlı, resimli, kısa Mevlana aşk sözleri! Anlamlı sözler Mevlana!

- Gülü gülene ver, kalbini sevene ver. Sevmek güzel şeydir kıymet bilene ver.

- Sus artık yeter! Sır perdelerini pek o kadar yırtma. Çünkü bize, kırıkları sarıp onarmak, sırları örtmek yaraşır.

- Dilin aşkı yorumlaması güzeldir ama dile gelmeyen aşk daha güzeldir.

- Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.

- Nefsin ejderhadır. Öldü sanma, uykuya dalar o. Dertten eline fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır.

- Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.

- Odun yanınca kül olur, insan yanınca kul olur…

- Sen sadece sen değilsin; bensin, benimsin, bendesin.

- Acı, acıyla iyileşir. Aşk ise daha büyük bir aşkla.

- Hayat bir nefestir, aldığın kadar Hayat bir kafestir, kaldığın kadar Hayat bir hevestir, daldığın kadar

- Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır.

- Kula bela gelmez hak yazmadıkça, hak bela yazmaz kul azmadıkça.

- Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok!

- Ömründen nasibin, kendini sevgiliden mesut bulduğun andan ibarettir.

- Toprak gibi sessiz olduğum an bil ki; şimşek gibi gökte gürlüyor feryadım.

- Güzelliğin bir damlası olan Leyla için uykuyu haram etmek çok değilse, güzelliğin kaynağı Mevla için bir ömrü feda etmek az bile.

- Başta dönüp koşan nice bilgiler, nice hünerler vardır ki, insan onunla baş olmak isterse, baş elden gider. Başının gitmesini istemiyorsan ayak ol.

- Mum olmak kolay değildir, ışık saçmak için önce yanmak gerekir.

- Aşkın hikayesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

- Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz. Suyu başına döksen, başı kırılmaz. Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.

- Aşk makamında "sus"la başlıyor tüm iç yanışlar. Yak bütün kelimeleri. Bir kelime kalsın avucunda. Onu da sımsıkı sar rüzgârlar savurmasın. Susmak olsun aşkın bir diğer ismi. Bil ki ne kadar suskunsan aşkın o denli güzel kalacaktır.

Mevlana sözleri: En güzel Hz. Mevlana sözleri nelerdir? Anlamlı, resimli, kısa Mevlana aşk sözleri! Anlamlı sözler Mevlana!

- Kötü bir döneme girdiğinde ve her şey sana karşı gibi göründüğünde, bir dakika bile dayanamayacakmışsın gibi geldiğinde sakın pes etme, çünkü işte orası gidişatın değişeceği yer ve zamandır.

- Bir insan bilmiyorsa ne istediğini, hem seni ziyan eder hem kendini. Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi, emin olmadığın sevgiye teslim etme kendini.

Mevlana sözleri: En güzel Hz. Mevlana sözleri nelerdir? Anlamlı, resimli, kısa Mevlana aşk sözleri! Anlamlı sözler Mevlana!

- Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun, kusuru örtmeyi marifet edin kendine, işte o zaman kusursuz olursun.

- Varlık peteğini ören arıdır. Arıyı vücuda getiren mum ve petek değildir. Arı biziz. Şekil sadece bizim imal ettiğimiz mumdur.

Mevlana sözleri: En güzel Hz. Mevlana sözleri nelerdir? Anlamlı, resimli, kısa Mevlana aşk sözleri! Anlamlı sözler Mevlana!

- Hangi tohum yere ekildi de bitmedi, ne diye insan tohumunda böyle bir şüpheye düşüyorsun? Testi taştan korkar ama o taş çeşme oldu mu, testiler her an ona gelmeye can atar.

- Ey altın sırmalarla süslü elbiseler giymeye, kemer takmaya alışmış kişi. Sonunda sana da dikişsiz elbiseyi giydirecekler.

- Üzülme herkes ölür kimi toprağa gömülür, kimi yüreğe.

- Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de.

- Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

- Senin aşktan yana nasibin varsa; dokunsan da yanacaksın dokunmasan da. İyi bil ki; bazıları hasrette yanar, bazıları vuslatta.

Mevlana sözleri: En güzel Hz. Mevlana sözleri nelerdir? Anlamlı, resimli, kısa Mevlana aşk sözleri! Anlamlı sözler Mevlana!

- Güneş herkesin üzerine eşit doğar ama gül başka, leş başka kokar.

- Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil. Ne zaman bilmem, sen yeter ki o kapıda durmayı bil.

- Minareden düşenin parçası bulunur, bulunur da; gönülden düşenin parçası bulunmaz.

- Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar. Ama unutma ki, rengârenk gökkuşağı yağmurdan sonra çıkar.

- Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters!

- Bir muammadır "AŞK", kiminin vicdanına atılan taş, kiminin fakir gönlüne katılan aş, kiminin de gözünden akıtılan yaştır "AŞK".

- Yağmurların da ıslandığı bir yağmur vardır. Adı aşk. Ateşlerin de yanıp kül olduğu bir ateş vardır. Adı aşk. Kelebekleri intihara sürükleyen, yıldızları da kaydıran aslında aşk. Gölgelerin gölgede kaldığı bir durumdur, sırların sır verdiği bir haldir aşk. Ve aslında aşkın da aşık olduğu bir aşk vardır ilahi aşk.

- Ben kimim. Beni söylediklerimde arama. Ben söylemediklerimde gizliyim görmediğin koskoca derya gönlümdür. Gördüğün sahil ise dilim. Kıyılarıma vuran dalgalarıma şaşma. Onlar Aşk'tan gel-git'im. Beni mecnundan Leyla'dan sorma. Ben yalnız Mevla'dan bir izim.

- Biliyorum, sığmazsın hiçbir yere bu sevdayla, dünya sana dar. Ama dayan gönlüm! Dayan ki her gecenin mutlaka bir sabahı var.

- Ya kırdığın gönlü Allah seviyorsa? Bilemezsin, bilseydin ödün kopardı; dokunamazdın.

- Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir.

- Sen uzattığın eli tutmayan ele mi dargınsın. Yoksa onu tutmayacak birine uzattığın için kendine mi?

- Zor diyorsun, zor olacak ki imtihan olsun.

- Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasır gibidir. Ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. İki yolda da tek bir gerçek olacak; canın çok ama çok acıyacak…

- Ey sevgili. Düşüncelerim, ipliği kopan tesbih taneleri gibi dağılıveriyor sensiz. Şimdi gözyaşlarımdan inci yapmak isterdim sana.

- Ayın, geceye sabretmesi, onu apaydın eder. Gülün, dikene sabretmesi, güle güzel bir koku verir. Aslanın, sabredip pislik içinde beklemesi, onu deve yavrusu ile doyurur.

Mevlana sözleri: En güzel Hz. Mevlana sözleri nelerdir? Anlamlı, resimli, kısa Mevlana aşk sözleri! Anlamlı sözler Mevlana!

- Unutma, sır gibi seversen eğer muradın gerçekleşir. Çünkü tohum toprağa gizlenirse yeşerir.

- Gözyaşının bile görevi varmış; ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.

- Ve ben; dilek tutmadım hiç. Hep dua ettim: 'ömrün ömrüme nasip olsun' diye.

- Gönül ne tarafı işaret ederse, beş duyu da eteklerini toplayıp o tarafa gider.

- Öyle bir 'yâr' sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni.

- Ey gönül. Ne tuhaf değil mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir sevgiliyi aramakla geçiyor.

- Hiçbir yere sığmadı aşkın, gönlüme sığdı yalnız. Şimdi gönlüme de sığmıyor, gözlerimden sızıyor.

- Sustum artık gönül hakkında bir şey söylemeyeceğim. Çünkü gönlün vasıflarını saysam, aklın almaz, gönül senin düşüncene sığmaz.

- Aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı.

- Hadi yaramı sarmaya merhemin yok. Yalandan da olsa gönül alamaz mısın?

- Dediler ki "gözden ırak olan gönülden de ırak olur" dedim ki "gönüle giren gözden ırak olsa ne olur."

- Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de…

- Ey Gönül! Şimdi sorarım sana, hangi Aşk daha büyüktür. Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi?

- Bana göre aşık öyle olmalı ki, şöyle bir kalkınca, her tarafı ateşler sarsın; her tarafta kıyametler kopsun.

- Sen benim; bugünüme şükür ve yarınıma dua edişim, azla yetinişim, çoğa göz dikmeyişimsin.

- Minareden düşenin parçası bulunurda, gönülden düşenin parçası bulunmaz.

- Aşk nedir bilmiyorsan gecelere sor, şu sapsarı yüzlere, şu kupkuru dudaklara sor.

- O kadar yakınsın ki, seni ben sandım. Sana o kadar yakınım ki, beni sen sandım. Sen mi bensin ben mi senim şaşırdım kaldım.

- Aşk kalpten vurur, dost ise sırttan. Kalp iyileşir ama sırt hep kambur kalır.

NOT = Sizlerin de bildiği başka Hz. Mevlana sözleri varsa yorum kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz. Şimdiden teşekkür ederiz.

DOST PartisimevlanaGündemYaşamHaberler

 

* Beden ruh vasıtasıyla hareket eder, fakat siz ruhu göremezsiniz: Ruhu bedenin hareketleriyle bil. -Mesnevi IV

 

* Yoksul beden, ruh hareket edinceye kadar hareket etmez: Atlar ileri atılıncaya kadar heybe olduğu yerde durur. -Divan

 

* Bil ki ruhlar okyanus, bedenler köpüklerdir.-Divan

 

* Can, doğan kuşuna benzer, ten ona uzaktır. O, beden tuzağına ayağı bağlı, kanadı kırık bir halde düşüp kalmıştır. -Mesnevi V-

 

* Bedenin yüzüne bakma, o bozulup yok olur. Ruhun yüzüne bak ki o hoş ve sevimlidir! Divan

 

* Beden yumurtası içinde harika bir kuşsun sen -yumurtanın içinde kaldığın sürece uçamazsın. Eğer beden kabuğunu kırarsan kanatlarını çırpacak ve ruhu kazanacaksın.

 

Divan

 

* Ruh kuşum ne zaman kafesinden bahçeye uçacak? -Divan

 

* Kafeste mahpus olan kuşun kurtulmak istememesi cahilliktendir. -Mesnevi I

 

* Gökten, yerden nice sular çektin de vücudun böyle semirdi.

 

Fakat bu iğretidir. Az az sıkıştırmak gerek. Çünkü elde edilenin bırakılması lazım.

 

Yalnız, Allah'ın "Adem'e ruhumdan ruh üfürdüm" dediği varlık yok mu? O kalır işte, Sen de ruha bak, başkaları beyhudedir. Fakat bu beyhude sözünü, cana, ruha nispetle söylüyorum, her şeyi sağlam bir surette yapan sanatkara, Allah'a nispetle değil ha!

 

Mesnevi VI

 

* Veliler şu sözü ciddiye almadan söylemediler: Arınmış kişilerin bedenleri tıpkı ruh gibi tamamen lekesizdir. Onların sözleri, psişeleri, dış görünümleri -hepsi lekesiz mutlak ruh olmuştur. -Mesnevi I

 

* Eğer egonun formunu bilmek istersen ey genç, cehennem ve onun yedi kapısının hakkında oku! -Mesnevi I

 

* Cehennem bu nefstir; cehennem, bir ejderhadır ki harareti denizlerle eksilmez.

 

Yedi denizi içer de yine kocakarıya benzeyen nefsin harareti ve coşkunluğu azalmaz.

 

Mesnevi I

 

* Kendini gören, kendini beğenen; birisinde bir suç gördü mü İçinde cehennemden daha şiddetli bir ateş parlar. O, bu kibre din gayreti adını takar; kendi kafir nefsini görmez

 

Mesnevi I

 

* Kötülerin kötülüklerine acıyın. Benliği, kendini görüp beğenmenin etrafında dolaşmayın kendinize gelin. Allah gayreti pusudan çıkmaya görsün; baş aşağı yerin dibine gidersiniz.

 

Mesnevi I

 

* Duyusal ego Allah'a karşı kör ve sağırdır. -Mesnevi IV

 

* Hırsız gibi olan ego ve onun işleriyle ilgilenme. Rabbinin işi hariç herşey boştur, boş!

 

Mesnevi II

 

* Akıl, iki çeşittir: Birincisi kazanılan akıldır; sen onu mektepteki çocuk gibi

 

 

Kitaptan, hocalardan, düşünceden, alışkanlıktan, kavramlardan, ve yeni ilimlerden öğrenirsin. Aklın başkalarınınkinden daha büyük olur fakat edindiklerinin ağırlığıyla yorulursun. Diğer akıl, Allah'ın ihsanıdır.  Onun kaynağı ruhtadır. Gönülden bilgi pınarı fışkırdığında onun kaynağı ne bozulur, ne eskir ne de renk değiştirir. Edinilmiş akıl dışarıdan eve akan bir ırmağa benzer. Eğer yolu üzerinde bir engel olursa aciz kalır. Kendi içindeki pınarı ara sen! -Mesnevi IV-

 

* Filozof entelektüel kavramlarla bağlıdır saf veli ise akıllarının Aklına tırmanır.

 

Akılların aklı özdür, senin aklınsa kabuk. Hayvanların mideleri sürekli kabuk ararlar.

 

Özü arayanlar kabuklardan binlerce kez tiksinmişlerdir; Allah'ın velilerinin gözünde yalnızca öz caizdir. Aklın derisi yüzlerce deliller verirken Evrensel akıl nasıl olurda kesinlikten uzak bir adım atar? -Mesnevi III

 

* Akıllar arasındaki zıtlıkların farkında ol!

 

Biri dünyadan semaya uzanır, Güneş gibidir diğeri Venüs'ten veya kayan yıldızdan daha aşağıdır. Kandil gibi titrek, sarhoş bir akıl olduğu gibi ateş kıvılcımı gibi bir akıl da vardır

 

Cüzi akıl gözden düşmüş akıldır; dünya arzusu insanı asıl hedefinden yoksun bırakır.

 

Mesnevi V-   ve

 

* Manaya nispetle suret nedir? Çok zayıf, çok aciz. -Mesnevi I

 

* Bil ki zahiri suret yok olur, fakat mana âlemi ebedidir, kalır.

 

Testinin suretiyle ne vakte dek oynayıp duracaksın? Testinin nakşından geç, ırmağa, suya yürü. Sureti gördün ama manadan gafilsin. Akıllıysan sedeften inci seç, çıkar

 

Mesnevi II

 

* İnsanlar ikincil / tali sebeplere bakıyorlar ve onların her şeyin kaynağı olduğunu sanıyorlar. Fakat velilere tali sebeplerin bir örtüden başka bir şey olmadığı ilham edildi.

 

Fihi Ma Fih 68/80

 

* Bu sebepler, görüşlere perdedir. Çünkü her göz, onun sanatını görmeye layık değildir.

 

Sebebi yırtacak bir göz gerek ki perdeleri kökünden çekip çıkarsın.-Mesnevi V

 

* Görünen suret, gayb alemindeki surete delalet eder, o da başka bir gayb suretinden vücut bulmuştur.

 

Böylece bunları, görüşünün miktarınca ta üçüncü, dördüncü, onuncu surete kadar say dur!

 

Mesnevi IV

 

 

* Münkirin delili ancak ve ancak şudur: Ben şu görünen yurttan başka bir şey görmüyorum. Hiç düşünmez ki nerede görünen bir şey varsa o gizli hikmetleri haber vermededir.

 

Mesnevi IV

 

* O eşsiz, örneksiz Allah cennetten zıddı giderdi. Orada güneş de yoktur zıddı olan zemheri de. Renklerin asılları renksizliktirSavaşların asılları barışlardır.-Mesnevi VI

 

* Herkes bir yana yüzünü çevirmiştir fakat azizler yönleri olmayan yöne yüzlerini dönmüşlerdir -Mesnevi V

 

* Biçim mevcudiyete Biçimi olmayandan gelmiştir tıpkı dumanın ateşten gelişi gibi.

 

Mesnevi VI

 

* Ruh kıblesi gizli olduğundan dolayı herkes yüzünü farklı bir yöne çevirdi .-Mesnevi V

 

* Biz yokuz. Varlıklarımız, fani suretle gösteren Vücud-u Mutlak olan sensin. Biz umumiyetle aslanlarız ama bayrak üstüne resmedilmiş aslanlar! Onlar zaman zaman hareketleri, hamleleri rüzgardandır. -Mesnevi I

 

* Kesinlik için tali sebeplere bakan suretperesttir. İlk Sebebe bakan kimse Manayı temyiz eden nur olur. -Divan

 

* Biçimler yakıt mana nur! -yoksa niçin diye soramazdın. Eğer biçim biçimin hatırına olsaydı o zaman niçin "Niçin?" diye soruyorsun.Öyleyse hikmet semanın zahiri biçimlerine izin vermezdi ve yerin sakinleri yalnızca onun için mevcut olurlardı. Mesnevi IV, 98

 

* Biçimi geç, addan uzaklaş. Ad ve Sanları terk et manaya yönel!Mesnevi IV-

 

* Dünyada tahsil ve kesb ile hasıl olan her ilim, ilm-i ebdandır; ve öldükten sonra hasıl olan ilim, ilm-i edyandır. Ene'l-Hakk ilmini bilmek, ilm-i ebdandır; ve ene'l-Hakk olmak, ilm-i edyandır. Nur-u çerağı ve ateşi görmek, ilm-i ebdandır; [ ateıte yanmak ilm-i edyandyr. Müşahededen ibaret olan her şey, ilm-i edyandır. Danişden ibaret olan her şey ilm-i ebdandır.] Muhakkak olan şey, müşahede ve rü'yettir. Baki hep ilimler, ilm-i hayaldir. Mesela mühendis tefekkür edip, medrese binasını hayal eyledi. Gerçi o fikir, doğru ve savabdır; fakat hayaldir. Medresenin binasını ikmal ettiği vakit hakikat olur. -Fihi Ma Fih Fasıl

 

* Yoldaki bu işaret çölde her an kaybolan seyyahlar içindirBirliğe ulaşanlar deruni gözleri ve ilahi lambaları haricinde bir şeye sahip değillerdir-Onlar işaretler ve yollardan kurtulmuşlardır.Eğer birlik halindeki insanlar işaretlerden söz ediyorlarsa bunu hala çekişme içinde olanlar anlayabilsinler diye yaparlar. Yeni doğan çocuğun babası onun aklı dünyayı algılasın diye bir takım belirsiz sesler çıkar. -Mesnevi II

 

* Manevi inzivada rüyet yolunu bulmuş olanlar asla ilimlerin desteğini aramazlar. Onlar ruhun cemalinin meftunu  olduklarından söylenti ve bilgiden yorgun düşerler Rüyet bilgi üzerinde hakimdir. Halk arasında yaygın sözün sebebi de budur: Borçlu olanlar öte dünyaya para görmeye hazırdırlar. -Mesnevi III

 

* Siz rasul olmadığınızdan Yolu takip edin! O zaman gün gelir bu çukurdan kurtulabilir ve yüksek makamlara ulaşabilirsiniz. Sultan olmadığınızdan teba olun! Kaptan olmadığınızdan kendinize kendiniz dümen olmayın! Mükemmel olmadığınızdan dükkan açmayın! Uysal olun ki kazanabilesiniz. Metni okuyun, Sessiz ol! (VII) ve sessiz olun! Allah'ın dili olmadığınızdan kulak olun! -Mesnevi II

 

* Yola rehbersiz giren iki günlük yolu yüzlerce yıl gidecek Üstadsız meslek edinen şehir ve kasabaların maskarası olur.-Mesnevi III,

 

* Hak yolunda yalnız gitme, bu yol tehlikelerle doludur. Bu yolda, yol kesenler çoktur. Senin tek bir canın var, canınsa düşmanı pek çok üstelik içinde bulunan can düşmanını tanımıyor, ona can diyorsun, cihan adını takıyorsun. Bu dünyada senin gibi aptallar pek çoktur. Rubai : Şefik Can "Hz. Mevlana'dan Rubailer, Kültür Bak. Yay."

 

* Allah adamının eğitiminden geçen bir mürid saf ve arı bir ruha sahip olacaktır. Fakat sahtekar ve riyakar birinden eğitim gören ve bilgilenen biri tıpkı onun gibi, aşağılık, aciz, yetersiz, suratsız olacak belirsizlikler içinde ve tüm sağduyudan yoksun olacaktır.

 

Fihi Ma Fih 33/44

 

* Sen rezilliği, içinde ulaştığın her şeyi senden çalacak bir rezile mürit olmuşsun.

 

O, şeref kazanmamış ki sana nasıl kazandırsın? O, sana nur değil karanlık verecektir.

 

Gözleri iyileştiren kör bir adam gibi: bir parça bezden başka neyle senin gözlerini meshedecek? Onda Allah'ın kokusu veya izi bile yok fakat hala Şit veya Adem gibilerden daha büyük olduĞunu iddia ediyor. Şeytan onu kucaklamış da; "Bizler veliler hatta onların büyüklerindeniz" deyip duruyor. O kimse dervişlerin dünyasından pek çok söz aşırır ki insanlar kendisini hakiki mürşit sansın Konuşmalarında Beyazıd üzerine bile tartışır; Yezid bile ondan utanır. Semanın ekmeğinden de tedarikinden de yoksundur: Allah ona bir kemik bile atmamıştır Kapısında yıllarca asla gelmeyen bir yarının sözüne bağlanarak yüzlerce mürit toplanır durur İnsanın deruni doğasına onun büyük ve küçük işlerinin görünmesi yıllar alır Bu beden duvarının altında bir hazine mi yatıyor yoksa yılanlar, karıncalar ve canavarlar mı ikamet ediyor? Sonunda onun bir hiç olduğu açığa çıkar, Hakk talibinin de yılları geçer: Bu bilgiden onun eline ne kazanç geçecek?

 

Mesnevi I , , )

 

* Ruh Denizinde yüzmek yararsızdır: Tek kaçış Nuh'un gemisidir. Rasullerin efendisi Muhammed "Ben bu Evrensel Okyanustaki gemiyim, Veya hakiki iç görüşte hakiki vekilim."-Mesnevi IV

 

* Semaları istiyorsan İnsanın arkadaşı ol! Yoksa mavi gökleri hedefleme.-Divan

 

* Allah'ın Gölgesi senin bakıcın olduğunda fantezi ve onun gölgelerinden kurtulursun.

 

Allah'ın Gölgesi onun bu dünyaya karşı ölü ve Allah'a karşı canlı olan kuludur. Onun eteklerine tutunur tutunmaz ahir zamanın eteğinden kurtulabilirsin O, gölgesini nasıl da yaydı (XXV) - bu gölge Allah'ın Güneşinin nuruna götüren evliyanın bedenidir.

 

Mesnevi I

 

* Büyük velilerin sözleri yüzlerce farklı biçimde görünseler de Allah ve Yol bir iken nasıl olur da onların sözleri iki olabilir? Sözler farklı formda görünür fakat onlar manada birdir. Formda çeşitlilik vardır, anlamda ise hepsi uyumludur. Mesela bir kral bir terziye elbise dikmesini emretse bir kişi ipi yapar, diğeri onları birbirine bağlar, bir diğeri elbiseyi dokur, bir diğeri koparır, bir diğeri iğneyi kullanır. Bu formların hepsi farklı ve çeşitlidir; fakat anlamda birleşir tek bir görevi icra eder. -Fihi Ma Fih 46/

 

* Bez yıkayan iki arkadaşa bak: Dışarıdan çekişiyor görünürler. Biri elbiseyi suya sokar fakat diğeri onları kurutur Daha sonra ilki onları yeniden ıslatır sanki ikisi de birbirine aykırı işler görüyorlarmış gibi. Fakat görünürde çekişiyor görününler kalpte birdirler ve tek bir görevi uyumla yerine getiriyorlardır. Her rasul ve her velinin kendi ruhsal metodu vardır fakat bunlar Allah'a iletir: Hepsi birdirler -Mesnevi I

 

* Kimdir Şeyh? Beyaz saçlı yaşlı adam. Bu saçın anlamını bil ey umudunu yitiren kişi!

 

Siyah saç benlik sahibi olandır. Bu benlikten tek bir saç dahi kalmamalı. Benlikten hiçbir şey kalmadığında kişi "yaşlı adam"dır saçı siyah da kır da. Siyah saç beşer doğasının sıfatıdır, saç ve sakalın değil. İsa beşiğinde seslenmiş "Genç olmadan ben bir şeyhim ve yaşlıyım!" demişti Eğer bir kişi beşeri sıfatlarının sadece bir kaçından kurtulmuşsa o şeyh değildir o orta yaşlı bir adamdır. Tek bir siyah saç kalmadığında, beşeri sıfatlar kalmadığında o şeyhtir ve Allah tarafından kabul edilmiştir. -Mesnevi III

 

* Şeyh aklıyla "yaşlıdır" saçının veya sakalının beyazlığıyla değil. Kim İblis'den daha yaşlı olabilir ki -fakat eğer birisinde akıl yoksa o bir hiçtir Sahtekar kanıt hariç hiçbir şey bilmez yolda zahiri işaretler arar durur. Allah aşkına biz "hastalıklarından iyileşmek istersen bir şeyh seç" dedik Taklitçinin örtüsünden kurtulduğunda kişi eşyayı Allah nuruyla görür

 

Onun kanıtsız veya izahsız saf nuru kabuğu açar ve öze girerse kişi yalnızca o zaman zahiri, hakiki ve yalanın mührünün aynı olduğunu görür - o kişi torbanın içindekini nasıl bilebilir? Aklın yaşlısı olmaya çabala, Evrensel Akıl gibi olmaya, ki içi göresin.

 

Mesnevi IV, , 78

 

* İnisiyasyon için elini şeyhten başkasına emanet etme, zira yalnız şeyhin eli Allah tarafından himaye edilmişfunduszeue.infoının yaşlı adamı (şeyh kastediliyor) egoya komşu olmak için çocukluk yapmay alışmıştır görünürse sıfır da olsa bu bir örtüdür. Aklını mükemmel şeyhin Aklına yoldaş kıl ki aklın kötü alışkanlıklarından dönebilsin Elini şeyhin eline verdiğinde bilen ve saygıdeğer hikmetli kişi, ki o zamanın irsal olmuşudur ey mürid onda rasulün nuru yansır. O zaman sen Hudaybiye'desin ve rasule yemin eden sahabilerin yoldaşısın. -Mesnevi V,

 

* Kur'an-ı Mecid bir arûs-ı zîbâ gibidir. Örtüsünü açan kimseye yüzünü göstermez. Ey Kur'an'dan bahs eden kimse! Sana bir zevk ve keşf hasıl olmaması, ondandır ki, sen onun örtüsünü açtın, o seni reddeyledi; ve sana mekr edip, yüzünü çirkin gösterdi; ben o mahbub değilim, dedi. Hz. Kur'an, her ne suretle isterse görünmeğe kadirdir; fakat örtüsünü çekmeyip, rızasını talep eyler ve O'nun rızasına sebep olan şeye sa'y eylersen, sen O'nun örtüsünü çekmeksizin, O sana yüzünü gösterir. Ehl-i Hakk'ı talep et; zira Cenab-ı Hakk (Fecir, 89/29,30) "Haydi gir kullarımın içine. Gir cennetime."] buyurmuştur. Hakk Teala herkese söylemez. Nitekim dünya padişahları, her bir çulhaya söz söylemezler. Halkı padişaha isal için bir vezir ve naib nasb etmişlerdir. Hakk Teala Hazretleri dahi, Hak talebinde bulunan her bir kimsenin, onun kapısına gitmesi için, bir bende intihab buyurdu; ve enbiya ve evliya dahi, bunun için gelmişlerdir. Zira Hakk'a onlardan maada yol yoktur.

 

Fihi Ma Fih, Fasıl

 

* Göğsünün içindekini gerçek gönül sanan kimse, Hakk yolunda iki üç adım attı da her şey oldu bitti sandı. Aslında tesbih, seccade, tevbe, sofuluk, günahdan sakınma bunların hepsi yolun başıdır. Hakk yolcusu aldandı da, bunları varacağı yer sandı. -Rubai

 

* Ey Hakk yolunun yolcusu! Eğer sende bu yolun tutkusu varsa, senin başında da bu kapının, bu dergahın sevgisi bulunuyorsa, Hakk ehlinin açtığı iman ve sevgi kapılarının anahtarı nedir? Biliyor musun? o "La ilahe illallah" kelimesini çokça, hoşça söylemektir."

 

Rubai

 

* Sevgi, düşünce ve manadan ibaret olsaydı senin oruç ve namazın zahiri suretleri de kalmaz, yok olurdu. Dostların birbirlerine armağan sunmaları, dostluğa nazaran ancak görünüşe ait şeylerdir. Fakat bu suretlerle o armağanlar, gönüllerde gizli bulunan sevgilere şahadet eder. Çünkü ey ulu kişi, zahiri iyilikler gizli sevgilere şahittir

 

Şahidin de bazen doğrucu, bazen yalancı olur. Sarhoş bazen şaraptan olur bazen ayrandan! -Mesnevi I

 

* Eğer yol bilmezsen eşeğin (nefs) dileğine aykırı hareket et; doğru yol o aykırı yoldur

 

Mesnevi I

 

 

Gel, gel

 

Yine gel.

 

Kafir, mecusi, putperest olsan da yine gel

 

Bizim dergahımız umutsuzluk dergahı değildir.

 

Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel

 

Kamil odur ki; koya dünyada bir eser,

 

Eseri olmayanın, yerinde yeller eser.

 

Baskalarına imrenme, çok kimseler var ki senin hayatına imreniyorlar.

 

Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı.

 

Herkesin bakmadığı yönden bak dünyaya.

 

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol,

 

Başkalarının kusurunu örtmekte gece gibi ol,

 

Sahavet ve cömertlikte akarsu gibi ol,

 

Tevazu ve maluliyette toprak gibi ol,

 

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,

 

 

Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol

 

Kamil odur ki; koya dünyada bir eser,

 

Eseri olmayanın, yerinde yeller eser.

 

Kimin aşka meyli yoksa, o kanatsız bir kuş gibidir; vah ona

 

Kim benlikten kurtulursa, bütün benlikler onun olur.

 

Kendisine dost olmadığı için herkese dost kesilir

 

Çoban uyudu mu kurt emin olur.

 

Cahil kimsenin yanında, kitap gibi sessiz ol. 

 

Kaynak:Mevlana Vakfı

 






Keywords:sefamerve,blog konusu, mevlana haftası, mevlana kimdir, mevlananın sözleri, mevlanadan dini sözler, mevlanın sözleri nelerdir,mesnevi,mevlevilik,

<< Other posts

YÜKSEL YILMAZ yazdı: "Mevlana Sözlerine Eleştiri"

Mevlana Sözlerine Eleştiri

“Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.” Çok yayılmış bir tesbiti.
“Sen diri oldukça ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç?” Ya, sahiden öyle.
“Leş, bize göre rezildir ama, domuza, köpeğe şekerdir, helvadır.” Eee, sonra?
“Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.” Umudunu yitirenler için güzel misaller…
“Nasıl olur da deniz, köpeğin ağzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner?” Çok düşündürücü…
“Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü, inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü.” Sevgi adamına ‘öküz’ ifadesi kaba olmuş.
“Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının.” ‘İstek’ başlı başına masum bir şeydir; onu kaçılması ya da kaçılmaması yapan ne istendiği, nasıl istendiği, kimden istendiği, ne zaman ve ne kadar istendiğidir.
“Irmak suyunu tümden içmenin imkânı yok ama susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkânı yok.” Kanaatkâr olmak için güzel bir ifade.
“Ey altın sırmalarla süslü elbiseler giymeye, kemer takmaya alışmış kişi. Sonunda sana da dikişsiz elbiseyi giydirecekler.” Doğru üstad.

“Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.” Tam olarak böyle değil; çünkü insan bazen bir sözü işitince çok güzel bulur ama sonradan kimin söylediğini öğrenince şaşırsa bile yine de söz güzel gelir.
“Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah’ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir.” Mevlana takva orucu tuttuğu için ona oruç zor geliyor olabilir; şimdi teknolojinin de yardımıyla daha az yorulan insanoğlu sahurda mideye öyle bir depoluyor ki o yediğiyle iftara kadar acıkmıyor.
“Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur.” Harika bir şuur.
“Sarhoş, cinayeti yapar da sonra “özrüm vardı, kendimde değildim” der. Kendinde olmayış, kendiliğinden gelmedi sana, onu sen çağırdın.” Gerekçe gibi gösterilen mazeretin aslında bahane olduğunu açığa çıkarmış.
“Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz. Suyu başına döksen, başı kırılmaz. Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.” Savaş ve siyaset için güzel bir strateji.
“Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak. Zulüm nedir? Bir şeyi yerine koymamak, başka yere koymak.” İlginç bir adalet ve zulüm tanımı.
“Şu deredeki su kaç kere değişti, yıldızların akisleri hep yerinde.” Uzakdoğu zen felsefesi kokuyor.
“Yol kesenler olmadıkça, lanetlenmiş şeytan bulunmadıkça, sabırlılar, gerçek erler, yoksulları doyuranlar nasıl belirir, anlaşılır?” Şikâyet aramak yerine hikmeti bulmuş.
“Anlayış, edep şehirlilerdedir. Ziyafet, garip konaklamak da köylülerde.” Asla genellenemez; en iyimser ifadeyle konjonktürel olmalı denebilir.
“Resimler ister haberleri olsun, ister olmasın, hepsi de ressamın elindedir, o elden çıkar.” Allah’ı aptallar anlasınlar diye olsa bile ressama ya da başka bir şeye benzetme zorunluluğu düşüncesi dahi yüzümü ekşitiyor.
“Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.” Güzel benzetme.
“Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?” Harika.
“Dünya malı, bedene tapanlara helaldir.” Allah dünya malının haram-helal ölçüsünü belirlemiştir. Perspektif değişikliğine gerek yok.
“Gerçek kokusuyla, ahmağı kandıran yalan sözün kokusu, miskle sarımsak kokusu gibi, söz söyleyenin soluğundan anlaşılır.” Bunu anlamak gafilin değil basiretlinin işidir.
“Her dil, gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.” Ne sırrı be üstad? Hikmet apaçık; delil apaçık; Yaratan da yaratılan da apaçık…
“Ahlaksızların bağırışıyla, yürekli yiğitlerin naraları, tilkiyle arslanın sesi gibi meydandadır.” Ahlaksız bağırır, yürekli yiğitler haykırır; bağırma ve haykırmanın bariz farkı.
“Dil, tencerenin kapağına benzer. Kıpırdadı da kokusu duyuldu mu ne pişiyor anlarsın.” Güzel benzetme.
“İnsan, gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir. Göz ise ancak dostu görene denir.” Dost dediği Allah. Muhteşem bir ifade!
“Dün geçti gitti. Dün gibi, dünün sözü de geçti. Bugün yepyeni bir söz söylemek gerek.” Karamsarlara ve kendini yenileyemeyenlere duyurulur…
“Saman çöpü gibi her yelden titrersin. Dağ bile olsan, bir saman çöpüne değmezsin.” Üstada yakışır bir ifade.
“Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra?” Harika!
“Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?” Koca Mevlana bile ‘ruh’ sözcüğünün Kuran’daki anlamından meğer habersizmiş.
“Ağzını kapa ve altın dolu avucunu aç. Ceset cimriliğini bırak da cömertliği seç.” Şu ‘ceset cimriliği’ ifadesini sevdim.
“Doğruluk, Musa’nın asası gibidir. Eğrilik ise sihirbazların sihrine benzer. Doğruluk ortaya çıkınca, bütün eğrilikleri yutar.” Tek kelimeyle ifade edeyim: Muhteşem!
“Bir kötülük yaptıktan sonra pişmanlık hissetmek Allah’ın inayet ve muhabbetine mazhar olmanın delilidir.” Doğrudur.
“Sıkıntı ve huzursuzluk mutlaka bir günahın cezası, huzur ise bir ibadetin karşılığıdır.” Bu kişiye göre değişir. Mesela hiç sıkılmadan günah işleyen gafiller ve zulmünden huzur duyan kalbi mühürlü zalimler de var.
“Üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı, meyvalar aşağı doğru çeker. Meyvasız bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi havada olur.” Böyle güzel benzetmeler böyle değerli üstadlara yakışıyor.
“İman, namazdan daha iyidir. Çünkü namaz beş vakitte, iman ise her zaman farzdır.” Orijinaline bakmak lazım elbette ama namaz Kuran’ın terminolojisine göre ‘farz’ değil; emir kipiyle buyrulduğu için ‘farz’dan daha kat’i olarak bir ‘emir’dir. ‘Namazı ikame etme’ bakımından iman daha önemli olsa bile, ‘namazın emredildiğine iman etme’ bakımından namaz imanın zaten kendisidir.
“İki canlı kuşu birbirine bağlasan, dört kanatlı oldukları halde uçamazlar, çünkü ikilik mevcuttur.” Bu ifadenin ‘ikilik’ değil de ‘doğallık’ şekli Uzakdoğu zen felsefesinde mevcut.
“Sokak köpeğine ister altın, ister yünden tasma tak, yine sokak köpeği olmaktan kurtulamaz.” Miller’in, “Kurbağayı koltuğa oturtsan, o yine çamura atlar” sözünü hatırladım.
“Testi taştan korkar ama o taş çeşme oldu mu, testiler her an ona gelmeye can atar.” Bir kişisel gelişimcinin, “Sana limon uzatana sen yine limonata uzat” sözünü hatırladım.
“Altın aramıyorum, altın olmaya yeteneği olan bakır nerede?”  Bu ifadeyi her eğitimci kulağına küpe yapmalı.
“Biz, tulumla, küple, testilerle tatmin olmayız. Bizi çekip ırmağınıza götürün.” İşte bu!

“Ey eşekten de aşağı olan kişi! Taşın nasıl bir şeyden haberi yoksa senin de düşünce dünyasından haberin bile yok. Sen düşünce dünyasında ne misin, gâfilsin.” Yani lafın sonunda gafil demek var iken, nedir bu lafın başındaki hakaretler?

“Gel, gel, ne olursan ol yine gel, İster kâfir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel, bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel…” Bu söz Mevlana’nın hiçbir kitabında yok ama onun sözü olarak meşhur olmuş; öğrendiğim kadarıyla bir Mevlevi derviş sözü.

“Biz güzeliz, sen de güzelleş, beze kendini, Bizim huyumuzla huylan, bize alış başkalarına değil.” Bu söz riyasız söylenebilir mi sizce?

“Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.” Çok güzel ve çok popüler bir sözü daha.

“Önce farenin şerrini defet, sonra buğday biriktirmeye çalış.” Beğenmemek mümkün değil.

“İnsan yüzlü pek çok şeytan var, her ele el vermemek gerek.” İnsanın içinden başka şeytan mekânı yok ki şeytan insan yüzünden başka bir yüze sahip olabilsin…

“Herkes herkese bir lokma bir şey verebilir ama boğaz bağışlamak, ancak Allah’ın işidir.” Meseleye buradan bakılırsa lokmaları da veren Allah’tır.

 “Nefis üç köşeli dikendir, ne türlü koysan batar.” Kuran’a uygun bir nefs tanımı değil.

“Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.” Muhteşem! Zaten bir o kadar da popüler.

“Kurdun kuzuyu yemeye niyetlenmesinde şaşılacak bir şey yok. Şaşılacak olan odur ki, bu kuzu, kurda gönül bağlamış, âşık olmuştur.” Çok güzel.

“Akil, ask ve can! Bu üçü üçgendir. Her derde çare, her yaraya merhemdir.” Bence aşk varsa akıl yoktur.

 “Komşularından av kapmak aslanlara ayıptır, köpeklere değil.” Ne demek istediğini anlıyorum ama aslan için komşu yoktur, hiç affetmez kapar…

“Aşksız olma ki, ölü olmayasın Aşk ile öl ki, diri kalasın…” Ben aşkın şirk olduğuna inananlardanım; akıl başta olmak zorundadır.

“Eğer dostun yoksa niçin aramıyorsun. Eğer dost buldunsa niçin sevinmiyorsun?” Dost bulduğu için sevinmeyen de mi varmış?

“Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşıdakinin anlayabildiği kadardır.” En güzel ve en meşhur sözlerinden biri.

 “Adam ol da, başkalarına tabi olma. Yürü kendi yolunu kendin seç. Mürşid bulmak arzusuyla şaşırıp kalma.” O günün tasavvufçularını resmediyor. Ama akıl sahibine hitab ediyor olması etkileyici.

“Bir sırrı, bir iki kişiye söyledin mi, artık o sırra veda et. İki kişiyi aşan bütün sırlar yayılır gider.” Daha veciz olan “İki kişinin bildiği sır değildir” sözünü hatırladım.

“Hür adamın tanıklığını dinle, kölelerin tanıklığı para etmez.” Bu çok önemli.

“Cenabı Hakk buyurdu ki: “Ben bir kuluma isteyeceği şeyi vermeyecek isem. O isteği ona vermem. O isteği onun hatırına ve gönlüne getirmem.” Cenabı Hakk Kuran dışında buyurmaz; böyle bir taviz kapısından herkes girerse hurafe bayram eder.

“Balıkçının oltasına taktığı et parçası, balıklara bir ikram, bir cömertlik değildir.” Yahu Mevlana’nın “Tuzağa konmuş yem taneleri cömertlik sayılmaz” şeklinde çok veciz bir sözü aklıma geldi; bu söz o söz mü, o söze komşu söz mü, neyin nesi aceb?

“Hisleri ile yaşayan, duygularının esiri olan kişi, düşmanını kendi dışında arar durur. Halbuki onun en büyük baş düşmanı, onun kendi içinde olan nefsidir.” ‘Nefs’ ve türevleri Kur’ân-ı Kerim’de toplam yerde geçer. “Nefs”i olumsuz tanımlayıp onunla hep mücâdele edilmesi yaklaşımı Kur’an’a uygun değildir. Çünkü Kur’an nefis kelimesini Allah’a da nisbet eder. Kur’an’da hem de 6 âyette Allah’ın nefsinden bahsedilir. Sûfilerin nefsi çeşitli mertebelere ayırıp en düşük mertebesinin nefs-i emmâre olduğunu belirtmesi Kur’an dışıdır. Her insanın nefsi ne kadar terbiye edilirse edilsin yine de kötülüğü emreder. Sufilerin mertebe anlayışı kabul edilirse Yûsuf Peygamberin nefsi bile en aşağı mertebede ona devamlı kötülüğü emretmektedir. Yûsuf Peygamber nefsin bir özelliğinden bahsetmekte ve aslında emreden içimizdeki şeytan olmaktadır. Kur’ân’daki nefsle ilgili ifâdeler nefsin özellikleri olarak anlaşılmalıdır. Düşman nefs değil şeytan’dır.

(NOT: Bu sözleri kaynaklarından değil paket halinde hazır olarak bularak değerlendirdiğimi itiraf etmeliyim. Bu yüzden değerlendirme yazarın orijinal yazılarından ziyade servis edilene olduğunu nazar-ı dikkate alınız.)


nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası