selamlaşma ile ilgili hadisler kısa / Selamlaşmak ve önemi - Dinimiz İslam

Selamlaşma Ile Ilgili Hadisler Kısa

selamlaşma ile ilgili hadisler kısa

Selamlaşma adabı ile ilgili ayet ve hadisler

İslam'ın Müslümanlar arasında kurmak istediği muhabbete aracı olan güzel davranışlardan biri de selamlaşmaktır. Hem Kur'an-ı Kerim'in bazı ayetlerinde hem de hadis-i şeriflerde selamlaşmanın önemi sık sık vurgulanmıştır. Peygamber Efendimiz bir hadisinde selamlaşmak ile ilgili olarak "İnsanların Allah nezdinde en hayırlısı, önce selam verenleridir" buyurmuştur. Peki, İslam'a göre selamlaşma adabı nasıl olmalıdır? Büyük ve küçük arasındaki, az veya çok bir topluluk arasındaki; Müslüman ve Hristiyan ya da Yahudi arasındaki selam hangi sözle gerçekleştirilmelidir?

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:

Selam ile ilgili Ayetler Hadisler, Selâm Âdâbı ile ilgili Hadisler, bir yerden ayrılırken Selâm vermek, Nasıl selamlaşılır, nasıl selam verilir ve alınır? Meleklerin selamı nasıl olur? Selâmı Tekrarlamak ne demek?

Selam ile ilgili Ayetler ve Hadisler

Selam ile ilgili Ayet ve Hadisler, Selâm Esması, Selam vermenin önemi, Allah (C.C) Es-Selam ism-i şerifi hakkında ayetler ve hadisler

Kuran-ı Kerim&#;de ve Peygamberimizin hadis-i şeriflerinde, Selam ile ilgili ayetler ve hadis-i şeriflerde Müslümanlar arasıdna selamın verilmesi ve yaygınlaştırılması öğütlenmiştir.

Es Selam ism-i şerifi Allahu Teala&#;nın Esmaül Hüsna isimlerinden olup selamete çıkaran, esenlik veren anlamına gelmektedir.

“Aranızda Selâmı Yayınız.” (Müslim)

aranızda_selami_yayiniz

Selam ile ilgili Ayetler

Kuran-ı Kerim&#;de geçen selam, selamlaşma ile ilgili geçen ayet-i kerimler, Türkçe Meali

“Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selâmla karşılık verin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır.” (Nisâ Sûresi 86)

“Ey iman edenler! Allah yolunda sefere çıktığınız zaman, gerekli araştırmayı yapın. Size selâm veren kimseye, dünya hayatının geçici menfaatine (ganimete) göz dikerek, “Sen mü’min değilsin” demeyin. Allah katında pek çok ganimetler vardır. Daha önce siz de öyle idiniz de Allah size lütufta bulundu (müslüman oldunuz). Onun için iyice araştırın. Çünkü Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Nisâ Sûresi 94)

“Rahmân’ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, “selâm!” der (geçer)ler.” (Furkan Sûresi 63)

“Boş sözü işittikleri vakit ondan yüz çevirirler ve, “Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz de size. Selâm olsun size (bizden size zarar gelmez). Biz cahilleri istemeyiz” derler.” (Kasas Sûresi 55)

Bunların oradaki duaları, “Seni eksikliklerden uzak tutarız Allah’ım!”, aralarındaki esenlik dilekleri, “selâm”; dualarının sonu ise, “Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur” sözleridir. (Yunus suresi ayet)

Ve Allah, teslim (selâm) yurduna davet eder ve (teslim yurduna, Zat&#;ına ulaştırmayı) dilediği kimseyi, Sıratı Mustakîm&#;e ulaştırır. (Yunus suresi ayet)

“Sabretmenize karşılık selâm sizlere. Dünya yurdunun sonucu (olan cennet) ne güzeldir!” (Rad suresi ayet)

İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin yüksek makamlarıyla mükâfatlandırılacaklar ve orada esenlik dileği ve selâmla karşılanacaklardır. (Furkan suresi ayet)

Rahîm olan Rab’ten “selâm” sözü (vardır). (Yasin suresi ayet)

Âmenû olanlar (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve amilüssalihat (nefsi ıslâh edici amel) yapanlar, altlarından nehirler akan cennetlere dahil edilirler (konulurlar). Orada Rab’lerinin izni ile ebedî kalırlar. Orada onların tahiyyeleri (temennileri) “selâm”dır. (İbrahim suresi ayet)

O’na (Allah’a) kavuştukları gün onların tehiyyeti (mükâfatı) “selâm”dır. Ve onlara kerim (ikram edilen) bir ecir (mükâfat) hazırlanmıştır. (Ahzab suresi ayet)

Muhakkak ki Allah ve melekleri, Nebî’ye (Peygamber’e) salat ederler. Ey âmenû olanlar (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenler), siz (de) O’na salat edin! Ve (O’na) teslim olarak salat edin! (Ahzab suresi ayet)

Nur Suresi Selam Ayetleri

Ey âmenû olanlar! Evlerinizden başka evlere, izin isteyip ev halkına selâm vermedikçe (içeri) girmeyin. Bu, sizin için hayırdır. Umulur ki; böylece tezekkür edersiniz. (Nur suresi ayet)

Âmâ (kör) olana bir güçlük yoktur. Ve sakat olana, hasta olana bir güçlük yoktur. Ve size de evlerinizde veya babalarınızın evlerinde veya annelerinizin evlerinde veya erkek kardeşlerinizin evlerinde veya kız kardeşlerinizin evlerinde veya amcalarınızın evlerinde veya halalarınızın evlerinde veya dayılarınızın evlerinde veya teyzelerinizin evlerinde veya anahtarlarına sahip olduğunuz (yerlerde) veya arkadaşlarınızda yemek yemenizde bir güçlük yoktur. Topluca veya ayrı ayrı yemeniz de size günah değildir. Evlere girdiğiniz zaman birbirinize Allah’ın katından mübarek ve tayyib bir selâm ile selâm verin! İşte böylece Allah, size âyetlerini açıklıyor. Umulur ki böylece siz akıl edersiniz. (Nur suresi ayet)

(Şöyle) denildi: “Ey Nuh, sana ve seninle beraber olan ümmetlere (toplumlara) Bizden bir selâmetle, bereketlerle in! Ve (bazı) ümmetler (olacak ki), onları metalandıracağız (faydalandıracağız). Sonra onlara Bizden elîm (acı) azap dokunacak.” (Hud suresi ayet)

“Ey ateş! İbrâhîm (A.S)’a (karşı) soğuk ve selâmet (zararsız) ol.” dedik. (Enbiya suresi ayet)

O halde ikiniz ona gidin ve ona şöyle söyleyin: “Muhakkak ki biz, senin Rabbinin iki resûlüyüz. İsrailoğulları’nı artık bizimle beraber gönder ve onlara azap etme! Sana Rabbinden âyet (mucize) getirdik. Ve hidayete tâbî olanlara selâm olsun.” (Taha suresi ayet)

Melekler, onları tayyib (en güzel, en iyi) bir şekilde vefat ettirirler. Onlara: “Selâm üzerinize olsun. Yapmış olduğunuz (güzel, hayırlı) ameller sebebiyle cennete girin.” derler. (Nahl suresi ayet)

O zaman ashabı yeminden (hayat filmleri sağından verilenlerden) “sana selâm olsun” (denir). (Vakıa suresi ayet)

Yalnızca bir söz (işitirler:) &#;Selam, selam.&#; (Vakıa Suresi ayet)

Meryem Suresi Selam Ayetleri

Ona selam olsun; doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağı gün de. (Meryem Suresi ayet)

&#;Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de.&#; (Meryem Suresi ayet )

(İbrahim:) &#;Selam üzerine olsun, senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim, çünkü, O, bana pek lütufkardır&#; dedi. (Meryem Suresi ayet)

Onda ‘boş bir söz&#; işitmezler; sadece selam (ı işitirler). Sabah akşam, onların rızıkları orda (bulunmakta)dır. (Meryem Suresi ayet)

Saffat Suresi Selam Ayetleri

Alemler içinde selam olsun Nuh&#;a. (Saffat Suresi ayet)

İbrahim&#;e selam olsun. (Saffat Suresi ayet)

Musa&#;ya ve Harun&#;a selam olsun. (Saffat Suresi ayet)

İlyas&#;a selam olsun. (Saffat Suresi ayet)

Gönderilmiş (peygamber)lere selam olsun. (Saffat Suresi ayet)

Rablerinden korkup-sakınanlar da, cennete bölük bölük sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kapıları açıldı ve onlara (cennetin) bekçileri dedi ki: &#;Selam üzerinizde olsun, hoş ve temiz geldiniz. Ebedi kalıcılar olarak ona girin.&#; (Zümer Sures, ayet)

Şimdi sen, &#;aldırış etmeksizin onlardan yüz çevir&#; ve: &#;Selam&#; de. Artık onlar bileceklerdir. (Zuhruf Suresi Ayet)

Hani, yanına girdiklerinde: &#;Selam&#; demişlerdi. O da: &#;Selam&#; demişti. &#;(Haklarında bilgim olmayan) Yabancı bir topluluk.&#; (Zariyat Suresi ayet)

&#;Gizli toplantıların fısıldaşmalarından&#; (kulis) men&#; edilip sonra men&#; edildikleri şeye dönenleri; günah, düşmanlık ve Peygamber&#;e isyanı (aralarında) fısıldaşanları görmüyor musun? Onlar sana geldikleri zaman, seni Allah&#;ın selamladığı biçimde selamlıyorlar. Ve kendi kendilerine: &#;Söylediklerimiz dolayısıyla Allah bize azap etse ya.&#; derler. Onlara cehennem yeter; oraya gireceklerdir. Artık o, ne kötü bir gidiş yeridir. (Mücadele Suresi 8. ayet)

“Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin.” (Ahzâb Sûresi 56)

“Gizlice konuşmaktan men edilip de, men edildikleri şeyi işleyen ve günah, düşmanlık ve peygambere isyanı konuşanları görmedin mi? Sana geldiklerinde Allah’ın seni selâmlamadığı selâmla selâmlıyorlar. İçlerinden de, “Söylediklerimizden dolayı Allah bize azap etse ya!” diyorlar. Cehennem onlara yeter! Oraya girecekler. Ne kötü varış yeridir orası!” (Mücâdele Sûresi 8)

selamı-yayınız

Selam ile ilgili Hadis-i Şerifler

Peygamberimizin dilinden Selâmın ve Selâmlaşmayı Yaygınlaştırmanın Fazileti  ve önemi ile İlgili Hadisler

Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

Bir adam, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:

– İslâm’ın hangi özelliği daha hayırlıdır, diye sordu? Resûl-i Ekrem:

“Yemek yedirmen, tanıdığın ve tanımadığın herkese selâm vermendir” buyurdu. (Buhârî, Îmân 20; İsti‘zân 9, 19; Müslim, Îmân )

Meleklerin selamı

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah Teâlâ Âdem sallallahu aleyhi ve sellem’i yaratınca ona:

– Git şu oturmakta olan meleklere selâm ver ve senin selâmına nasıl karşılık vereceklerini de güzelce dinle; çünkü senin ve senin çocuklarının selâmı o olacaktır, buyurdu. Âdem aleyhi’s-selâm meleklere:

– es-Selâmü aleyküm, dedi. Melekler:

– es-Selâmü aleyke ve rahmetullâh, karşılığını verdiler. Onun selâmına “ve rahmetu’l-lâh”ı ilâve ettiler. ” (Buhârî, Enbiyâ 1; İsti’zân 1; Müslim, Cennet 28)

* * *

Ebû Umâre Berâ İbni Âzib radıyallahu anhümâ şöyle demiştir:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize şu yedi şeyi emretti: Hasta ziyaretini, cenâzeye iştirak etmeyi, aksırana hayır dilemeyi, zayıfa yardım etmeyi, mazluma yardımcı olmayı, selâmı yaygın hale getirmeyi ve yemin edenin yemininin yerine gelmesini temin etmeyi. (Buhârî, Mezâlim 5; Müslim, Libâs 3)

* * *

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız. ” (Müslim, Îmân 93)

* * *

Ebû Yûsuf Abdullah İbni Selâm radıyallahu anh şöyle dedi:

Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:

“Ey insanlar! Selâmı yayınız, yemek yediriniz, akrabalarınızla alâkanızı ve onlara yardımınızı devam ettiriniz. İnsanlar uyurken siz namaz kılınız. Bu sayede selâmetle cennete girersiniz” buyururken işittim. (Tirmizî, Kıyâmet 42)

Selam ile ilgili Ayetler Hadisler

İmrân İbni Husayn radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam geldi ve:

– es-Selâmü aleyküm, dedi. Hz. Peygamber onun selâmına aynı şekilde karşılık verdikten sonra adam oturdu. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:

– “On sevap kazandı” buyurdu. Sonra bir başka adam geldi, o da:

– es-Selâmü aleyküm ve rahmetullah, dedi. Peygamberimiz ona da verdiği selâmın aynıyla mukâbelede bulundu. O kişi de yerine oturdu. Hz. Peygamber:

– “Yirmi sevap kazandı” buyurdu. Daha sonra bir başka adam geldi ve:

– es-Selâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh, dedi. Hz. Peygamber o kişiye de selâmının aynıyla karşılık verdi. O kişi de yerine oturdu. Efendimiz:

– “Otuz sevap kazandı” buyurdular. (Ebû Dâvûd, Edeb )

Ve aleyhi’s-selâm ve rahmetullâhi ve berekâtüh

Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana:

– “Şu zât Cibrîl aleyhi’s-selâm’dır; sana selâm ediyor” buyurdu. Ben de:

– Ve aleyhi’s-selâm ve rahmetullâhi ve berekâtüh, dedim. (Buhârî, Bed’ü’l-halk 6; İsti’zân 16; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 90–91)

Bu hadis, Buhârî ve Müslim’in bir kısım rivayetlerinde buradaki şekilde “ve berekâtüh” ziyadesiyle, bazı rivayetlerde ise “ve berekâtüh” olmaksızın nakledilmiştir. Kaide olarak, güvenilir râvilerin ziyadesi makbuldür.

Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bir söz söylediği zaman, onunla ne kasdettiğinin iyice anlaşılması için sözünü üç defa tekrarlardı. Bir topluluğun yanına geldiğinde onlara üç defa selâm verirdi. (Buhârî, İlm 30; İsti’zân 13)

* * *

Mikdâd radıyallahu anh, uzun bir hadisinde şöyle dedi:

Biz, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in süt hissesini ayırıp kaldırırdık. Resûl-i Ekrem geceleyin gelir, uyuyanı uyandırmayacak, uyanık olanlara işittirecek şekilde selâm verirdi. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bir gece geldi, yine her zamanki gibi selâm verdi. (Müslim, Eşribe )

* * *

Esmâ Binti Yezîd radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün mescide uğradı. Kadınlardan oluşan bir cemaat orada oturmaktaydı. Hz. Peygamber onlara eliyle işaret ederek selâm verdi. (Tirmizî, İsti’zân 9)

Selam hakkında Ayet ve Hadisler

Ebû Ümâme radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İnsanların Allah katında en makbulü ve O’na en yakın olanı, önce selâm verendir. ” (Ebû Dâvûd, Edeb )

* * *

Ebû Cürey el-Hüceymî radıyallahu anh şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e geldim ve:

– Aleyke’s-selâm yâ Resûlallah! dedim. Peygamber Efendimiz:

– “Aleyke’s-selâm deme; çünkü aleyke’s-selâm ölülere verilen selâmdır” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Libâs 24; Tirmizî, İsti’zân 27)

* * *

Selâm Âdâbı ile ilgili Hadisler

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Binitli olan yürüyene, yürüyen oturana, sayıca az olan çok olana selâm verir. ”

Buhârî, İsti’zân 5, 6; Müslim, Selâm 1; Âdâb Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb ; Tirmizî, İsti’zân 14

* * *

Buhârî’nin bir rivayetinde: “Küçük büyüğe selâm verir” ilâvesi vardır. (Buhârî, İsti’zân 7)

* * *

Ebû Ümâme Suday İbni Aclân el-Bâhilî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İnsanların Allah katında en makbul olanları, selâma ilk başlayanlardır. ”

Ebû Dâvûd, Edeb

* * *

Tirmizî’nin Ebû Ümâme radıyallahu anh’den rivayetine göre bir adam:

– Yâ Resûlallah! İki kişi birbirleriyle karşılaşınca onlardan hangisi daha önce selâm verir? diye sordu. Peygamber Efendimiz de:

– “Allah Teâlâ’ya daha yakın olan” buyurdu. (Tirmizî, İsti’zân 6)

Selâmı Tekrarlamak ile İlgili Hadisler

Ebû Hüreyre radıyallahu anh, namazını, namazın gerektirdiği edeplere riâyet etmeyerek kılan kimse hakkındaki hadisinde belirttiğine göre, o kişi mescide gelip namaz kıldı, sonra Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına geldi ve ona selâm verdi; Resûl-i Ekrem onun selâmına mukâbelede bulundu ve:

“Dön ve namaz kıl, çünkü sen namaz kılmadın” buyurdu. Adam dönüp yeniden namaz kıldı, sonra Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna gelip tekrar selâm verdi. Neticede bu durum üç defa tekrarlandı. (Buhârî, Ezân 95, ; Eymân 15; İsti’zân 18)

* * *

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Sizden biriniz din kardeşine rastladığında ona selâm versin. Eğer ikisinin arasına ağaç, duvar ve taş girer de tekrar karşılaşırlarsa, tekrar selâm versin. ” (Ebû Dâvûd, Edeb )

* * *

Evine Giren Kimsenin Selâm Vermesi İle İlgili Hadisler

Enes radıyallahu anh şöyle demiştir:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana:

“Yavrucuğum! Kendi ailenin yanına girdiğinde onlara selâm ver ki, sana ve ev halkına bereket olsun” buyurdu. (Tirmizî, İsti’zân 10)

Enes radıyallahu anh, çocuklara rastladığı zaman onlara selâm verir ve:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle yapardı, derdi. (Buhârî, İsti’zân 15; Müslim, Selâm 15)

* * *

Sehl İbni Sa’d radıyallahu anh şöyle demiştir:

Aramızda bir kadın –bir başka rivayette yaşlı bir kadın– vardı. Pazı köklerini alır, onları güvecin içine koyup pişirir, biraz da arpa öğütürdü. Biz cuma namazını kılıp döndüğümüz zaman ona selâm verirdik. O da hazırladığı yemeği bize ikram ederdi. (Buhârî, İsti’zân 16, Cum’a 40; Hars 21; Et’ime 17)

* * *

Ümmü Hânî Fâhite Binti Ebû Tâlib radıyallahu anhâ şöyle dedi:

Mekke’nin fethi günü Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e gelmiştim. Resûl-i Ekrem yıkanıyor, Fâtıma da elinde bir örtüyle ona perde tutuyordu. Ben selâmımı verdim. (Müslim, Hayz , Salâtü’l-müsâfirîn )

* * *

Esmâ Binti Yezîd radıyallahu anhâ şöyle dedi:

Kadınlarla birlikte otururken, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem yanımıza uğradı ve bize selâm verdi. (Ebû Dâvûd, Edeb ; Tirmizî, İst’zân 9)

* * *

Îman Etmeyenlere Selâm Alıp Vermek

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Yahudi ve hıristiyanlara öncelikle siz selâm vermeyin. Yolda onlardan biriyle karşılaştığınız zaman, eziyet etmemek şartıyla, onları yolun kenarından yürümeye zorlayınız. ” (Müslim, Selâm 13)

* * *

Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kitap ehli olanlar size selâm verdiklerinde, onlara: Ve aleyküm, deyiniz. ” (Buhârî, İsti’zân 22, Mürteddîn 4; Müslim, Selâm 6–9)

* * *

Üsâme radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, müslümanlar, müşrikler –puta tapanlar– ve yahudilerden oluşan bir topluluğa rastladı ve onlara selâm verdi. (Buhârî, İsti’zân 20; Müslim, Cihâd )

Bir Yerden Ayrılırken Selâm Vermek

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Sizden biriniz bir meclise vardığında selâm versin. Oturduğu meclisten kalkmak istediği zaman da selâm versin. Önce verdiği selâm, sonraki selâmından daha üstün değildir. ” (Ebû Dâvûd, Edeb ; Tirmizî, İsti’zân 15)

 

İlgili Diğer Konular

 

funduszeue.info&#;u Facebook&#;tan takip etmeyi unutmayın!

Sual: Hazret-i Peygamber’in ismi anıldığı zaman salavat getirmek farz mıdır?

Cevab: Salavat getirmek ömründe bir defa farz, her zikir edildikçe fetvâya göre müstehabdır. İmam Tahâvî’ye göre her zikredildiğinde vâcibdir. kur’an-ı kerimde “Şüphesiz Allah ve melekleri, Nebi aleyhisselâma salât ederler. Öyleyse ey iman edenler, siz de ona salât ve selâm ediniz”! (Ahzâb: 56) buyurulmuştur. Hadis-i şerifte de “İsmim anıldığı zaman bana salavat getirmemek cefâdandır” deniyor. Allahümme salli alâ Muhammed veya sallallahü aleyhi ve selem ya da aleyhisselâm demek kifayet eder.
Tüccar bir elbiseyi açar da, onun güzelliğini müşteriye bildirmek için tesbih eder yahud salavat getirirse mekruh olur. Bunu bekçinin yapması dahi mekruhtur. Bundan dolayıdır ki büyüklerden biri bir meclise geldiği vakit onun geldiğini bildirmek ve kendisine yer verilmesini veya ayağa kalkılmasını te'min için tesbih etmek yahud salavat getirmek memnudur. Bunu yapan günahkâr olur. (İbni Abidin)
Salavat getirmek namazın son oturuşunda sünnet olduğu gibi, sünnet-i gayri müekkedelerin ilk oturuşunda dahi sünnettir. Cenâze namazında da öyledir. (İbni Abidin)
Mâni bulunmamak şartıyla her zaman salavat getirmek müstehabdır. Ulema müstehab olduğu bazı yerleri söylemişlerdir. Bunlar Cuma günü ile Cuma gecesi, Cumartesi Pazar ve Perşembe günleridir. Bu üç gün hakkında hadis-i şerif vardır. Sabah ve akşam, mescide girerken ve çıkarken, Hazret-i Peygamber’in kabrini ziyaret ederken, Safa ile Merve'de, [imam için] Cuma ve sair hutbelerde, müezzine icabet ettikten hemen sonra, ikamet edilirken, duanın başında, ortasında ve sonunda, kunut duasından sonra, telbiyeyi bitirdikten sonra, bir yere toplanırken ve dağılırken, abdest alırken, kulak çınlarken, bir şey unutulduğu vakit, vaaz ve ilim neşir ederken, hadis-i şerif okumağa başlarken ve bitirirken, sual ve fetvâ yazarken salevât getirmek müstehab olduğu gibi, her musannifin [kitap yazarının], her hoca ve talebenin, hatibin, kız isteyenin, evlenenin, evlendirenin salavat getirmesi dahi müstehabdır. Mühim işlerin başında, zikir zamanında, Hazret-i Peygamber’in ismini işittiği zaman yahud ismi yazıldığı zaman salavat getirmek müstehabdır. (İbni Abidin)
Yedi yerde Hazret-i Peygamber’e salavat getirmek mekruh olur. Bunlar, cimâ, def-i hacet, malını satmak için, hata yaptığında, şaştığında, hayvan keserken ve aksırdıktan sonradır. Kur'an-ı kerim okurken veya hutbede Hazret-i Peygamber’in ismini işitince de salavat getirilmez. Çünki bunlarda susarak dinlemek vâcibdir. Okumayı bitirdikten sonra salavat getirirse iyidir. (İbni Abidin)
Bir mecliste Hazret-i Peygamber’in ismi söylenirse, söyleyenin veya dinleyenlerden birinin salavat getirmesi kâfidir. Hepsinin getirmesi iyidir. (İbni Abidin)
Hazret-i Peygamber’in ismini kalbinden geçirdiği zaman salavat getirmek iyidir. (Şir’atü’l-İslâm)
Netice itibariyle salavat söylemek ömründe bir defa farz, her ismi zikir edildikçe müstehab; tüccarın malını açarken yaptığı gibi olursa tahrimen mekruh, namazda sünnet, mümkün olan her vakitte müstehab, son teşehhüdünden [ve kunutun sonundan] başka namazın her yerinde mekruhtur.
Hazret-i Muhammed’den başka peygamberler için salavat getirmek ihtilaflı ise de, muhtar olan bunlara da salevât getirmenin hükmü, Hazret-i Muhammed’e getirmenin hükmü gibidir. Büyük meleklere de salavat getirmek meşrudur. (Şir’atü’l-İslâm)

8 Mayıs Salı

SELÂM

Barış, rahatlık, esenlik; Müslümanların birbirleriyle karşılaştıkları zaman, karşılıklı olarak sağlık ve esenlik dileklerini sunmaları, yani birinin diğerine "Selâmün aleyküm" (Selâm sizin üzerinize olsun, Allah her türlü kazâdan ve beladan korusun!) demesi; diğerinin ise: "Ve aleykümü's-selâm ve rahmetullahi ve berekatüh" (Allah'ın selâmı, rahmet ve bereketi sizin de üzerinize olsun!) şeklinde cevap vermesi anlamına gelen bir İslam ahlakı terimi.

Müslümanlar arasında, bir dostluk ve iyi niyet işareti olan selâmı vermek sünnet; almak ise farzdır.

Hz. Peygamber (s.a.s)'in selâm ile ilgili hüküm ve talimatı şöyledir:

"Küçükler büyüklere, binekli atlı veya arabalı olanlar yayalara, yürüyenler, oturanlara; arkadan gelenler yetişince öndekilere; iki grup karşılaştığı zaman, az olanlar çok olanlara önce selam verirler."(Buhârî, İsti'zân, ; Müslim, Selâm, I).

Gruplar arası selâmlaşmada ise, grubun birinden bir kişinin selâm vermesi, diğer gruptan da bir kişinin alması yeterlidir (Ebu Dâvud, Edeb, ). Şayet gruptan hiç kimse selâmı almazsa, o grupta bulunan herkes günahkâr olur.

İslâmî âdâba göre bir gruptan ayrılırken ayrılan kişi tarafından da selâm verilmesi gerekmektedir (Ebu Dâvud, Edeb, ).

Bir kimseden selam getiren birisine:

"Aleyhi ve aleyke's-selam!" şeklinde cevap verilir. Bir mektuba yazılmış bir selâm için ise: "Ve aleyke's-selam" denilir yahut cevabı mektupta bu ifade yazılır.

Selâm verirken veya alırken, eğilmek doğru değildir. Selâm verildiği takdirde alamayacak durumda olanlara ise, selam vermek doğru değildir. Meselâ, namaz kılanlara, Kur'an-ı Kerîm okuyanlara, hutbe dinleyenlere, ilimle meşgul olanlara, yemek yiyenlere selam verilmez. Dolayısıyla bu durumda iken verilen selâmı almamanın bir sorumluluğu yoktur.

Aynı şekilde Müslüman olmayanlara selâm verilmez. Ehl-i Kitaptan birisi selâm verdiği takdirde ise, yalnızca "Ve aleyküm!" denilir, (Riyazü's-Sâlihîn Tercümesi, II, ).

İslam toplumu içinde selâmı yaymak, hem Allah'ın istihbabi bir emri ve hem de Hz. Peygamberin sünnetidir. Bir âyette yüce Rabbimiz şöyle buyurur:

"Ey inananlar! Evlerinizden başka evlere izin almadan, seslenip sahiplerine selam vermeden girmeyiniz. Eğer düşünürseniz bu, sizin için daha iyidir." (en-Nûr, 24/27).

Bir başka âyette de yüce Rabbimiz şöyle buyurur:

"Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha iyisiyle selam verin veya aynıyla karşılık verin" (en-Nisa, 4/86).

Bu âyetlerden selâmı yaymanınönemli bir sünnet olduğu açıkça anlaşılmaktadır.

Hz. Peygamber (s.a.s) de, birçok hadislerinde selamın önemi ve yaygınlaştırılmasının gereği üzerinde durmuştur. Bir sahabi Hz. Peygamber (s.a.s)'e: "İslamın hangi işi daha hayırlıdır?" diye sorduğunda, Rasûlüllah şöyle buyurmuştur: "Yemek yedirmen, tanıdığına ve tanımadığına selam vermendir." (Buhari, İman, ). Yine Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmuşlardır:

"İman etmedikçe cennete giremezsiniz: birbirinizi sevmedikçe, olgun bir îmana sahip olamazsınız. Size, yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selâmı yayınız!" (Müslim, Îman, 93).

"Şüphesiz ki, Allah katında insanların en iyisi, önce selâm verendir."(Ebû Davûd, Edeb, )

hadîsinden ise, selâm vermede acele etmenin daha sevap olduğu anlaşılmaktadır.

Gerek âyetlerden ve gerekse hadîslerden anlaşıldığına göre selâmı yaymak, insanlar arasında dostluk, sevgi ve barışın yaygınlaştırılması, Müslümanların kalplerinin birbirlerine ısındırılması bakımından son derece önemlidir. O halde, İslâm toplumunda dost ve ahbaplarla, arkadaş, tanıdık kısaca bütün Müslümanlarla sevgi, saygı ve samimiyet duygularının geliştirilebilmesi için, karşılıklı olarak selâm verip-almak gereklidir. Selâm, yalnızca dışarıda, sokakta, iş yerlerinde verilip-alınmaz; evde de selâm verilip-alınmalıdır. Peygamber Efendimiz bu konuda da yanında büyüttüğü Enes (r.a)'e şöyle buyurmuştur:

"Oğlum! Ailenin yanına girdiğinde selâm ver ki, sana ve ev halkına bereket olsun."(Tirmizî, İstizân, 20).

O halde, kendi evimize geldiğimizde, kendimize ve evdekilere selâm vermemiz gerekiyor (en-Nûr, 24/61). Akşam yatıp, sabahleyin kalkıldığında da, evde bulunan herkese karşılıklı selâm verip-almak gerekmektedir. Böyle davranmakla, karşılıklı olarak Müslümanların birbirlerine sağlık, huzur, barış ve esenlik dilemesi gerçekleşmiş olur. Bir aile ve toplum fertlerinin, birbirlerine bundan daha iyi dilekte bulunmaları düşünülemez.

(Mustafa ÖCAL)

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası