Black Ne Demek Ingilizce
Ingilizce-Türkçe Çeviri
- Sıfat siyah
- Sıfat kara, siyah.
a black dress.
The black Sea: Karadeniz.
as black as ebony: kapkara,simsiyah.
He was as black as a sweep: Tepeden tırnağa simsiyahtı.
to give someone a black eye: birinin gözüne/yüzüne vurup morartmak.
have a black eye: gözü morarmak/şişmek.
to beat someone black and blue: birinin pestilini çıkarmak, kemiklerini kırasıya dövmek.
to be black and blue (all over): vücudu mosmor olmak.
You can scream till you're black in the face, but … : İstersen avazın çıktığı kadar bağır … - Sıfat siyah elbiseli.
dressed in black: siyahlar giyinmiş.
to wear black: siyah elbise giymek, matem tutmak. - Sıfat arap, zenci.
the black races: siyah ırk.
black servant: zenci hizmetçi. - Sıfat kirli, kararmış, kirlenmiş, simsiyah.
That shirt was black within an hour.
His hands were black:Kirli işlere girişmişti.
- Sıfat karanlık.
a black night. - Sıfat umutsuz, kederli, üzüntü verici, dargın, kızgın, öfkeli.
Things are looking black for him: Onungeleceğinden umut yok/istikbali karanlık görünüyor.
to look black: kederli/üzüntülü görünmek.
to look as black as a thunder: çok öfkeli görünmek.
to be black in face: (hiddetten) morarmak. - Sıfat düşmanca, kötü.
black words. black looks.
black ingratitude: nankörlük.
None of yourblack looks at me
: Bana yan bakamazsın.
a black lie: düpedüz yalan.
a black heart.
a black deed: cinayet, cürüm.
black areas of drought.
a black mark on
one's record
: bir kimsenin sicilinde kara bir leke.I like my coffe black.
He wore black at the funeral.
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
be in someone's black book
If you continue in this fashion, you
will be in my black book
: Böyle devam edersen gözümden düşersin.anilin black
siyah anilin boyası: anilin hidrokloridi oksitleyerek elde edilir.
bone black
kemik boyası: kemiği kapalı kaplarda yakarak elde edilen siyah madde. Boya olarak ve renk gidermede kullanılır. İsim
carbon black
ince kömür tozu: boya, kauçuk sanayiinde, filtrelerde kullanılır. İsim
gas black
havagazı isi (boya olarak kullanılır).
ivory black
fildişi karası: fildişi yakılarak yapılan siyah boya.
platinum black
ince platin tozu: Pt. tuzlarının indirgenmesiyle elde edilir. Tezgen (katalist) olarak kullanılır.
black alder
winterberry ile ayni anlama gelir. kış defnesi
(Ilex verticillata): K. Amerikada yetişir.
black alder
karadefne
(Alnus glutinosa): Avrupada yetişir; yaprakları yapışkan, kabuğu koyu kurşunî renktedir.
black bear
kara ayı
(Ursus americanus): K. Amerikada yaşayan sık kahverengi tüylü ayı.
black belt
Alabama ve Misisipide pamuk ekimine elverişli kara toprak. İsim
black belt
siyah kuşak: judo oyununda usta olanlara özgü alâmet. , İsim
black bile
kara öd: eskiden kasvet, hüzün vb. doğurduğuna inanılan fizyolojik salgı. İsim
black bindweed
kara asma
(Tamus communis): kırmızı böğürtlene benzer meyve veren tırmanıcı bitki.
black bindweed
kara sarmaşık
(Polygonum Convolvulus): tırmanıcı yabani ot.
black body
kadar ısıtılınca sürekli bir görünür ışık izgesi veren kuramsal cisim.
black body radiation: kara cisim ışınımı.
black body temperature: kara cisim sıcaklığı.
black book
kara defter: göz hapsinde tutulacak veya cezalandırılacakların yazıldığı defter. İsim
black box
kara kutu: özellik ve görevleri belli, elemanları belirlenmemiş elektrik devresi. İsim
black buck
kara antilop
(Antilope cervicapra): Hindistanda yaşayan kahverengi-siyah renkli bir tür antilop. İsim
black buffalo
manda balığı
(Ictiobus niger): Büyük Göllerde ve Misisipi nehrinde yaşar. İsim
black cherry
(Prunus serotina).
cornelian cherry: kızılcık
(Carnus mas).
mazzard
cherry = sweet cherry
: kiraz(Prunus avium).
morello cherry = sour cherry: vişne
(Prunus cerasus).
wild cherry: kuş kirazı
(Cerasus padus, C. avium).
black diamond
carbonadoile ayni anlama gelir. siyah elmas: En çok Brezilyada çıkan ve matkap ucu olarak kullanılan
siyah veya koyu renkli elmas.
İsimblack disease
kelebek: koyunların karaciğerine yerleşen
Clostridium novyi adlı mikropların sebep olduğu öldürücü hastalık. İsim
black economy
elde ettikleri kârdan vergi ödemeyen ve nakit para ile iş yapan şirketlerle bireylerin yasa dışı ekonomik faaliyeti
black eye
morarmış göz: darbe, yara, bere vb.'den dolayı göz etrafındaki derinin morarması. İsim
black eye
These slums are a black eye to our town: Bu gecekondular şehrimizin yüz
karasıdır. (b) şerefsizlik, itibar ve haysiyete sürülen leke.
Your behavior will give the family a black eye: Gidişatın ailenin şerefine leke sürecek.
black flag
korsan bayrağı: siyah zemin üzerine beyaz kafatası resmi bulunan bayrak. İsim
black flag
sarı, iki siyah kareli bayrak.
blackjack ile ayni anlama gelir.
black fly
kara sivrisinek
(Simuliidae): larvalarını sulara bırakan ufak sinek.
buffalo gnat ile ayni anlama gelir.
black fox
kara tilki: kızıl tilkinin renk değiştirme safhasında tüylerinin kara olduğu zamanki adı. İsim
black goby
(Gobius niger): Kayabalığıgillerden Atlas Okyanusu ve Akdenizde yaşayan kömür
gibi kara renkli bir balık ( cm.).
İsimblack grouse
(Lyrurus tetrix): Avrupa ve Batı Asyada yaşar. Erkeğinin tüyleri siyah, dişininki
kahverengi benekli gri renklidir.
İsimblack gum
(Nyssa sylvatica): KD Amerikada yetişen parlak yapraklı ve yumuşak keresteli bir
ağaç.
sour gum, pepperidge, beetle bung ile ayni anlama gelir.
black haw
stag bushile ayni anlama gelir. kara yemiş
(Viburnum prunifolium): Hanımeli familyasından
beyaz çiçekler açan ve siyah zeytine benzer meyve veren K. Amerika fundası.
black hole
zindan, (özellikle askerî) cezaevi. İsim
black hole
Black Hole of Calcuttaile ayni anlama gelir. Kalküta zindanı: 'da Hintlilerin hapsettiği
Avrupalıdan 'ünün bir gecede öldüğü zindan.
İsimblack horehound
kara kavkas
(Ballota nigra) : Avrupada boş arazide yetişen mor çiçekli, pis kokulu yabani ot.
black ivory
siyah fildişi boyası: fildişinin karbonlaşmasından elde edilir. İsim
black ivory
Afrika esir pazarlarında satılan zenci köleler. İsim
black kite
kara çaylak
(Milvua migrans): koyu kahverengi tüylü, çatal kuyruklu, leş yiyen bir çaylak
black knot
Dibotryon
morbosa
denilen mantarların sebep olduğu bitki hastalığı.black leg
sendika üyesi olmayı reddeden işçi
black light
(kızılaltı veya morötesi) görünmez ışık İsim
black magic
büyü, afsun, kötü maksada yönelik sihirbazlık. İsim
black measles
kara kızamık: vücutta kanayan kara sivilceler hasıl eden bir tür kızamık. İsim
black mist
rüşvet skandalı ya da siyaseti kötüye kullanma
black monday
kıymetlerin büyük fiyat kayıplarına uğraması
black nightshade
(Solanum nigrum): beyaz çiçekli, yenilebilen küçük siyah meyveli bir ot.
deadly nightshade
ile ayni anlama gelir.
İsimblack oak
kara meşe
(Quercus velutina). İsim, Botanik
black out
ask.karartmak, (hava hücumlarından korunmak için) ışıkları söndürmek/örtmek, (b) bayılmak.
He blacked out at the sight of blood: Kan görür görmez bayıldı. (c) belleğini yitirmek, hafızasını kaybetmek, belirli bir olayı/kimseyi hiç hatırlayamamak.
When it came to his war experiences, he blacked out completely: Harpte başına gelenlerin hiçbirini hatırlayamadı. (d)
tiy. sahneyi karartmak, ışıkların hepsini söndürmek, (e) faaliyetini durdurmak/kesmek.
black out the radio broadcasts from the U.S.: ABD'den yapılan radyo yayınlarını kesmek.
black pepper
karabiber.
white pepper: beyaz biber (çekirdeğinin kabuğu çıkarılıp öğütülmüş karabiber).
black powder
barut: eskiden av tüfeklerinde kullanılan güherçile, kükürt ve kömür karışımı. İsim
black power
kara güç, zenciler gücü: Amerika zencilerinin siyasal ve ekonomik gücü. İsim
black pudding
pekmezli pelte: un, karbonat ve pekmezle yapılan bir tatlı. İsim
black pudding
domuz eti, kanı ve yulaf unu ile yapılan bir yemek.
black rot
Guignardia bidwelliimantarları veya
Xanthomonas campestris bakterileri sebep olur.
black rust
kara kınacık:
Puccinia mantarlarının sebep olduğu çeşitli bitki hastalıklarından biri.
black sheep
ayrıksın: mensup olduğu topluluğun âdet ve törelerine aykırı davranan kişi.
black ships
kara gemiler (Japonya'daki yabancı işadamları için Japonlar'ın kullandığı argo sözcük
black snake
karayılan
(Coluber constrictor): D ABD'de bulunan ve çok hızlı hareket eden, uzunluğu m.'yi bulan bir tür yılan. İsim, Zooloji
black snake
siyah veya koyu renkli herhangi bir yılan. İsim
black snake
(sığır derisinden yapılmış) kırbaç/kamçı. İsim
black spot
vücutta kara noktaların belirmesiyle ortaya çıkan bir hastalık
black spruce
kara lâdin ağacı
(Picea mariana): K. Amerikada yetişir. Yaprakları mavimtrak yeşil, gövdesi kurşunî kahverengidir. İsim, Botanik
black spruce
kara lâdin kerestesi: hafif ve yumuşaktır. İsim
black tea
karaçay: fırınlanmadan önce havada kurutulup fermante edilmiş çay. İsim
black unionism
kara sendikacılık (resmi olmayan şiddet yanlısı sendikacılık
black velvet
şampanyalı bira: siyah bira ve şampanya karıştırılarak hazırlanmış bir içki.
black vomit
tehlikeli bir safhaya girdiğini belirtir.
black walnut
karaceviz
(Juglans nigra): K. Amerikada yetişen kerestesi kıymetli bir ceviz ağcı. İsim, Botanik
black whale
(Globicephalus): Yunus balığına benzer siyah bir memeli deniz hayvanı.
blackfish,
pilot whale
ile ayni anlama gelir.black widow
kara örümcek
(Latrodectus mactans): ABD'de çok yaygın siyah renkli, karnı kırmızı benekli, zehirli bir örümcek. İsim
black work
kendi düzenli işleri dışında çalışan kişileri çalıştırma
İngilizce renkler - İngilizce renklerin isimleri, yazılışı, okunuşu ve telaffuzu konu anlatımı
Siyah dumanlar gökyüzüne doğru yükselmeye başladı.
7- Purple - Mor
I'm going to wear my purple dress for tonight's wedding.
Bu geceki düğünde mor elbisemi giyeceğim.
8- Pink - Pembe
My favorite cartoon when I was little was the Pink Panther.
Küçükken en sevdiğim çizgi film Pembe Panter'di.
9- Grey - Gri
Turns gray when black and white mix.
Siyah ile beyaz karışınca gri olur.
Blue - Mavi
There are dozens of poems written for her blue eyes.
Onun mavi gözleri için yazılmış onlarca şiir var.
Orange - Turuncu
My favorite colors are orange and yellow.
En sevdiğim renkler turuncu ve sarı.
Navy Blue / Dark Blue - Lacivert
I gave my dad a dark blue pants.
Babama lacivert bir pantolon hediye ettim.
Cream Color / Krem Rengi
Cream colored clothes look great on her.
Krem renkli kıyafetler ona çok yakışıyor.
Turquoiz - Turkuaz
Turquoise has become very fashionable in recent years.
Son yıllarda turkuaz çok moda oldu.
İngilizce Renklerin Okunuşu
1- Red - Red
2- Yellow - yel-lov
3- Green - Gı-rin
4- White - Vayt
5- Black - Bi-lek
6- Brown - Bı-rovn
7- Blue - Bu-lû
8- Grey - Gı-rey
9- Pink - Pink
Purple - Pör- pıl
Cream - Krem
Dark Blue - Dark Bu-lu
Orange- O-rınc
Turquois - Tur-ko-iz
Renklerle İlgili Diğer Kelimeler ve Anlamları
1- Kızarmak: Blush / Turn Red
2- Kıpkırmızı - Fiery ya da Ruddy
3- Sapsarı - Bright Yellow
4- Sararmak - Turn Pale
5- Simsiyah - Jet Black ya da Ebon
6- Morarmak - Becoma Purple / Bruised
7- Mosmor - Deep Purple
8- Rengarenk - Multicolored
Örnek Cümleler:
1- Your face is pale. Are you sick?
Yüzün sapsarı olmuş. Hasta mısın yoksa?
2- The bottom of her eyes was black from insomnia.
Uykusuzluktan gözlerinin altı morarmış.
3- He was so embarrassed that his face turned red.
O kadar çok utandı ki yüzü kıpkırmızı oldu.