koronayı ilaçsız atlatanlar / Koronavirüsü Hafif Geçirdiğimiz Nasıl Anlaşılır? | Yeditepe Üniversitesi Hastanesi

Koronayı Ilaçsız Atlatanlar

koronayı ilaçsız atlatanlar

COVID’u atlatanlar vücut direncini artırmak için neler yapmalı?

Türkiye mart ayından bu yana COVID’la mücadele ediyor. Sağlık çalışanlarının özverisi ve tedavi basamaklarında sağlanan başarı sayesinde COVID’u atlatanların sayısı 2 milyon bine yaklaştı. Koronavirüsün belirtileri de iyileşme süreci de kişiden kişiye değişebiliyor. Kimileri semptom göstermeden hastalığı geçirirken kimileri ise aylar süren tedavi sonucu iyileşiyor. Süreç nasıl gelişirse gelişsin COVID’u atlatanların tedbiri elden bırakmaması gerekiyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Alpaslan Tanoğlu, “Koronavirüsü atlattığını düşünen insanlarda bile bazı sıkıntılar devam edebiliyor. Bunun için COVID sonrasında hayatlarını bazı tedbirlerle düzene sokup vücutlarını güçlendirmeleri gerekiyor” diyor. 

Dengeli ve sağlıklı beslenmek gerekli

Vücudun eski direncini kazanması için ilk yapılması gereken dengeli ve sağlıklı beslenme. Doç. Dr. Alpaslan Tanoğlu, “O dönemde birçok insanın beslenme düzeni bozuluyor. İştahsızlık, bulantı veya hastalığa bağlı gelişen ishal gibi nedenlerden vücudun ihtiyacı olan vitaminler, minerallar ve sıvı kayıpları oluyor” diyerek devam ediyor:

“3 ana öğün, 3 ara öğün olmak üzere dengeli ve sağlıklı beslenmeye dikkat edilmesi gerekiyor. D vitamini, C vitamini, B vitamini, E vitamini, omega 3 ve çinko bağışıklık sistemini tekrar onarmak ve güçlendirmek için çok önemli. Bunların özellikle doğal yollardan, gıdalardan alınmasını öneriyoruz. Karbonhidratlar ve yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı. Bunlar hem karaciğeri yorar hem de enfeksiyon sonrası vücutta dengenin bozulmasına yol açar. Onun yerine daha çok sebze, meyve, hekimler tarafından bir kısıtlamaları yoksa kırmızı et, tavuk ve balık yemelerini öneriyoruz.” 

Fotoğraf: Getty Images[Fotoğraf: Getty Images]

Yine sıvı alımı da bu dönemde çok önemli. Ancak bu konuda Doç. Dr. Tanoğlu'nun uyarısı var:

“Hastalık döneminde maalesef sıvı alımında geri kalınabiliyor. İyileştikten sonra bile sıvı alımında zorlanabiliyorlar. Akciğerleri, karaciğeri ve böbrekleri hastalık sonrası desteklemek için sıvı alımı çok önemli. Günde ,5 litre -hekimlerce kısıtlanmadığı sürece- su içilmeli. Bazı insanlar ‘Ben çay, kahve içiyorum’ diyor. Hayır, onlar değil; su içmek daha faydalı.”

Fotoğraf: Getty Images[Fotoğraf: Getty Images]

“Probiyotik ve prebiyotik alınmalı”

Bazı hastalar COVID’u atlatsa bile farklı sebeplerden dolayı çeşitli ilaçları kullanmayı sürdürüyor. Doç. Dr. Tanoğlu, bu ilaçların hekime danışılmadan kesinlikle bırakılmaması gerektiğini vurguluyor:

“Mutlaka kontrollerine gitsinler. Ayrıca vücut direncini bozduğu, akciğerler, karaciğer ile böbrekleri zorladığı için sigara ve alkolden mutlaka uzak dursunlar. İyileştim zannedip hemen birtakım hatalı alışkanlıklarına geri dönmesinler.” 

Sağlık Bilimleri Üniversitesi İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Alpaslan Tanoğlu[Sağlık Bilimleri Üniversitesi İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Alpaslan Tanoğlu]

Hastalık döneminde kullanılmak zorunda kalınan ilaçların yarattığı etkinin de altını çiziyor Doç. Dr. Tanoğlu. Bu dönemde kullanılan ilaçlardan en fazla etkilenen organlardan birinin bağırsaklar olduğunu hatırlatıyor. “Bağırsak sistemini ve düzenini ne kadar sağlıklı tutabilirsek vücut direnci ve bağışıklık sistemi o kadar dayanıklı olur. Hayat kalitesi artar” şeklinde konuşuyor. 

Doç. Dr. Tanoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Bağırsaklarda ‘mikrobiyota’ dediğimiz bir mikro çevre var. Burada binlerce tür bakteri var ve bunların büyük kısmı dost. Güzel ve ince bir çizgide, denge içinde yaşıyorlar. Bunların dengesinin bozulması hastalıklara davetiye çıkartıyor.”

Bağırsaklardaki dengenin korunması için Doç. Dr. Tanoğlu’nun çeşitli tavsiyeleri de var:

“Özellikle antibiyotikler ve farklı ilaçlarla bağırsakların dengesi bozuluyor. Zararlı bakterilerin sayısı artıp dost bakteriler azalabiliyor. Onun için probiyotikler ve prebiyotiklerin alınması gerekiyor.” 

Egzersiz yapılmalı

Bir başka tavsiye ise egzersiz… Ancak burada dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. Hastalığı yeni atlatanların, ilk etapta kendilerini yormadan yavaş yavaş egzersizlere başlamaları gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Tanoğlu, “En azından ev içinde de olsa hareketler, yürüyüşler yapmalılar. Kendilerini daha iyi hissettikçe egzersiz kapasitelerini artırmalılar. Egzersiz hem akciğerde hem de vücutta toksinlerin atılması ve diğer organların dengesini sağlamak açısından büyük önem taşıyor” diyor.

Fotoğraf: Getty Images[Fotoğraf: Getty Images]

COVID geçirenlerde kaygı ve stres bozukluğu da gelişebildiğinin altını çizen Doç. Dr. Tanoğlu, bununla başa çıkabilmek için yapılması gerekenleri ise şöyle sıralıyor: 

“Zor bir süreç; endişe, kaygı maalesef öyle hemen atlatılabilen durumlar değil. Üstelik bağışıklık sistemini, vücudun direncini negatif şekilde etkiliyor. Bunun için öncelikle hastalığı atlatmaları nedeniyle içleri rahat olacak. Tedbirlerini alıp hayat tarzlarına dikkat edecekler. Stres ve kaygıyı aşabilecekleri aktivitelere yönlenecekler. Hastalıkla ilgili negatif şeyleri dinlemek yerine daha güzel aktivitelere ve hobilere yönelebilirler. Bunları uygularlarsa bağışıklık sistemleri daha çabuk toparlanıp güçlenecek ve o sıkıntılı süreci daha çabuk aşacaklar.”

Covid hastalığını atlatanlar ne kadar sürede iyileşiyor?

  • James Gallagher
  • BBC Sağlık ve Bilim Muhabiri
COVID HASTA IYILESME

Kaynak, Reuters

Çin'de Aralık 'da ortaya çıkan yeni tip koronavirüsün yol açtığı Covid hastalığı dünyada milyonlarca kişiyi etkilemeyi sürdürüyor. Üzerinden bir yılı aşkın zaman geçmiş olması nedeniyle artık bu haftalıkla ilgili daha fazla bilgi sahibiyiz.

Yapılan araştırmalar, Covid'a yakalananların eski sağlıklarına kavuşmalarının uzun zaman aldığını gösteriyor.

Koronavirüse yakalanan bir kişinin iyileşme süresi, hastalığı ne kadar ağır geçirdiğiyle ilişkili olabilir fakat her zaman doğru orantılı olmuyor.

Pek çok kişi için Covid'un sıradan bir gripten farkı olmuyor. Ancak Covid bazı insanlarda kalıcı izler bırakabilir.

Yaş, cinsiyet ve sağlık durumu virüsü kapan kişinin hastalığa nasıl tepki vereceği konusunda belirleyici etkenler arasında.

Ayrıca son aylarda virüsün mutasyona uğrayarak yeni varyantlarının yayılmaya başladığı görülüyor. Bunlar arasında özellikle İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya varyantları öne çıkıyor. Yapılan araştırmalar, İngiltere varyantının yüzde 70'e varan oranlarda daha hızlı yayıldığını gösteriyor ancak daha ölümcül bir virüs olduğuna dair ise henüz bir bulgu yok.

Bilim insanları, başından bu yana yaygın bir şekilde yapılan aşılama kampanyalarının bir sonucu olarak aşı olan bir kişinin virüsü kapması halinde hastalığı daha hafif atlattığına dikkat çekiyor.

Hafif atlatanlar

Covid'a yakalananların çoğunda kuru öksürük, ateş, tat ve koku alma duyusunda kayıp gibi belirtiler görülüyor. Ancak eklem ağrıları, halsizlik, boğaz ve baş ağrısı da görülen semptomlar arasında.

Öksürük başta kuru oluyor. Ancak bazı hastalar, hastalığın ilerleyen evrelerinde balgam da atmaya başlayabiliyor. Bu balgamlarda virüsün öldürdüğü akciğer hücreleri bulunuyor.

Bu semptomlar istirahat ve bol sıvı tüketimiyle tedavi ediliyor. Tedavi sürecinde ağrı kesici olarak parasetamol tavsiye ediliyor.

Covid'u hafif geçirenler kısa sürede eski sağlıklarına kavuşuyor.

Ateş bir haftadan kısa bir sürede düşse de öksürük şikâyetleri bir süre daha devam edebiliyor.

Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) Çin'deki veriler üzerinden yaptığı bir araştırma, hafif Covid hastaları için iyileşme süresinin yaklaşık iki hafta olduğu belirtilmişti.

Ağır hastalar

Kimileri için hastalık çok daha ciddi bir hâl alabiliyor. Enfeksiyonun yedi ile 10'uncu gününde hastanın durumu ağırlaşabiliyor.

Durumun ağırlaşması ani bir şekilde yaşanabiliyor. Nefes darlığı başlıyor ve akciğerlerde yanma hissi ortaya çıkıyor. Bunun nedeni virüsle savaşmaya çalışan bağışıklık sisteminin sağlıklı akciğer hücrelerini de hedef almaya başlaması oluyor.

Hastalığı bu şekilde geçirenlerin hastanede oksijen desteği alması gerekebiliyor.

Pratisyen hekim Sarah Jarvis, "Nefes darlığının iyileşmesi uzun zaman alabilir… Vücut, enflamasyonu tedavi etmeye çalışacaktır. Bu durumlarda eski sağlığa kavuşmak iki ila sekiz hafta sürebilir" diyor.

Jarvis hastalığı bu şekilde geçirenlerde uzun süre halsizlik gözlemlenebileceğini de ifade ediyor.

Yoğun bakıma yatırılanlar

WHO, virüse yakalanan her 20 kişiden birinin yoğun bakım tedavisine ihtiyaç duyacağını varsayıyor.

Yoğun bakımdaki hastalar ilaçlarla uyutuluyor ve solunum cihazlarına bağlanabiliyor.

Nedeni ne olursa olsun, yoğun bakım tedavisi gören bir hastanın nekahat dönemi ve tamamen iyileşmesi çok uzun zaman alabiliyor.

Yoğun bakımdan çıkarılan hastalar önce normal odalara alınıyorlar, ardından da nekahate evde devam ediyorlar.

Yoğun Bakım Tıp Fakültesi Dekanı Doktor Alison Pittard, yoğun bakımda yatmış bir kişinin eski sağlığına kavuşmasının 12 ile 18 ay sürebileceğini belirtiyor.

Uzun süre hastane yatağında yatmak, kas kaybına yol açabiliyor. Yoğun bakım yatış döneminde kaslarını yitiren ve güçsüz düşen hastaların, kuvvetlerini yeniden kazanmaları gerekiyor.

Bazı hastalar, yeniden yürüyebilmek için fizik tedaviye ihtiyaç duyuyor.

Yoğun bakımda alınan ilaçlar nedeniyle hastalar deliryuma girebiliyor, psikolojik sorunlar yaşayabiliyorlar.

Cardiff ve Vale Üniversitesi'nden fizyoterapist Paul Twose, "Bu hastalık özelinde bir sorun daha söz konusu. Viral yorgunluk kesinlikle çok önemli bir etken" diyor.

İtalya ve Çin'den bildirilen vakalarda tüm vücutta bitkinlik, en ufak harekette nefes darlığı, bir türlü geçmeyen öksürük nöbetleri ve düzensiz solunum rahatsızlıkları raporlanmıştı.

Hastalığı ağır geçirip atlatan bu kişilerde sürekli bir halsizlik de söz konusuydu.

Ancak genel sonuçlara ulaşmak da kolay değil.

Bazı Covid hastaları yoğun bakımda görece kısa süre geçirirken bazı hastalar haftalarca solunum cihazına bağlı kalıyor.

Koronavirüs kalıcı izler bırakabilir mi?

Hastalığın çok yeni olmasından dolayı elde uzun vadeli etkileri incelemede kullanılacak herhangi bir veri yok.

Bağışıklık sistemi aşırı çalışıp akciğerlere hasar veren hastalarda, akut solunum sıkıntısı sendromuna (ARDS) rastlanabiliyor.

Fizyoterapist Twose, "Beş yıl sonra dahi fiziksel ya da psikolojik sorunlar yaşanabileceğini gösteren veriler elimizde mevcut" diyor.

Warwick Tıp Fakültesi'nden Doktor James Gill ise hastalığı atlatanların iyileşme sürecinde mutlaka psikolojik destek de almaları gerektiğini vurguluyor.:

"Nefes almakta güçlük çektiğinizde doktor size 'Solunum cihazına bağlamamız lazım. Sizi uyutacağız. Ailenizle vedalaşmak ister misiniz?' diye soruyor. Bunları yaşayan hastalarda travma sonrası stres bozukluğuyla karşılaşmamız şaşırtıcı değil."

Bazı durumlarda hastalığı hafif atlatanlarda bile sürekli halsizlik gibi kalıcı izler oluşma ihtimali de göz ardı edilmiyor.

"Uzun Covid" denen bu hastalık belirtileri arasında kısa mesafe yürürken bile nefes nefese kalmak da yer alıyor.

Covid'un farklı hastalarda farklı belirtilere yol açtığı gibi uzun Covid da herkeste değişik semptomlar gösterebiliyor.

Üstelik İrlanda'da yapılan bir araştırmaya göre bu sadece hastalığı ağır geçiren kişileri etkilemiyor. Araştırmaya katılanların yarısında, virüse maruz kaldıktan 10 hafta sonra bile yorgunluk belirtileri görülmüştü.

Hastaların üçte biri, 10 hafta sonra hâlâ işe dönemeyecek durumdaydı.

Uzun süre geçmeyen belirtilerin nedeni ne?

Bilim insanları koronavirüs belirtilerinin neden bazı kişilerde uzun süre geçmediğine dair fikir yürütse de net bir cevaba sahip değiller.

Virüsün vücudun büyük kısmından atılıp bir bölümünde tutunması bir neden olabilir.

King's College'dan Prof. Tim Spector, "Uzun süreli ishal varsa virüs bağırsakta tutunmuştur, koku kaybı geçmediyse sinir sisteminde tutunmuştur, sorun bundan kaynaklanıyor olabilir" diyor.

Koronavirüs vücutta çok farklı hücre tiplerini etkileyebildiği için güçlü bir bağışıklık tepkisi üretiyor ve bu da çeşitli organlarda hasara yol açabiliyor.

Bazı uzmanlar, Covid sonrasında bağışıklık sisteminin normale dönmediğini ve uzun süreli belirtilerin arkasında bunun olduğunu düşünüyor.

Akciğerdeki hasarın yanı sıra bazı kişilerde şeker hastalığı da ortaya çıkabiliyor ve bu kişilerin bir kısmı da kan şekeri seviyelerini kontrol etmekte zorlanıyor.

SARS-Cov-2 ile aynı koronavirüs ailesinden olan SARS hastalığı da bedenin yağ işleme yönteminde en az 12 yıl süren değişiklikler oluşmasına yol açmıştı.

Koronavirüsün beyin yapısını değiştirdiğine dair de bulgular var fakat bu henüz kesinleşmiş değil.

Kaç kişi iyileşti?

Dünya genelinde kaç kişinin Covid'a yakalanıp iyileştiğini söylemek pek mümkün değil. Zira, yapılan araştırmalar virüsü kapanların yaklaşık yüzde 80'inin asemptomatik, yani herhangi bir semptom göstermeden hastalığı atlattığına işaret ediyor.

Johns Hopkins Üniversitesi'nin verilerine göre, dünya genelinde Nisan itibarıyla virüsün tespit edildiği toplam kişi sayısı milyonu, Covid nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı de üç milyonu aştı.

Dünya Sağlık Örgütü, dünya genelinde gerçek vaka sayısının tespit edilenlerin sekiz ile 10 katı olabileceğini açıkladı.

Dahası, her ülke farklı yöntemlerle veri topluyor. Bazı ülkeler iyileşen hasta verilerini yayınlamıyor. Ayrıca hastalığı hafif atlatanlar kayıtlara dahi girmiyor.

Matematiksel modellemeler, Covid'a yakalananların yüzde 99 ila 99,5'inin iyileşeceğine işaret ediyor.

Virüse yeniden yakalanmak mümkün mü?

Virüse yakalanan bir kişinin geliştirdiği bağışıklığın süresi konusunda elde çok fazla bilgi yok.

Ancak genel kanı, virüse yakalanıp iyileşenlerin yeterli ölçüde bağışıklık geliştirmiş olması gerektiği yönünde.

Fakat az sayıda da olsa, virüse ikinci kez yakalandığı bildirilen kişiler bulunuyor.

Özellikle Covid aşısı üzerinde çalışanlar için bu konu hayati öneme sahip. Geliştirilen aşıların ne kadar dayanıklı olacağı konusu, virüse karşı bağışıklığın süresine bağlı.

Coronada sinsi tehlike: Hafif atlatanların yüzde 60’ında var

Covid hafif atlatan kişiler arasında yapılan araştırma, virüsün akciğerin yanı sıra kalbi de etkilediğini ortaya koydu. Hastalığı belirtisiz geçiren ve tedavi sonrası iyileşme döneminin 3 ila 4'üncü haftasında incelenen kişilerin yüzde 60'ında kalp kası iltihabı görüldü.  Kardiyolog Prof. Dr. Özlem Esen, "Son ayda kalp kası iltihabıyla bize başvuran genç hastalar var. Hastalığı sessiz dahi geçirseniz corona sonrasında mutlaka kalp kontrolünüzü yaptırın" uyarısında bulundu.

Yayınlanma:

Coronada sinsi tehlike: Hafif atlatanların yüzde 60’ında var

Corona virüsünün yol açtığı en hayati olan problemlerden biri de kalpte yol açtığı tahribat. Almanya’da yapılan bir araştırma da bunu doğrular nitelikte. Prof. Dr. Özlem Esen, araştırmayı değerlendirerek corona virüsü ve kalpte yol açtığı hasara yönelik önemli bilgiler paylaştı.

CORONADAN ÖLÜM NEDENLERİ ARASINDA KALP HASARI DA YER ALIYOR

Corona virüsünün akciğer dışında en fazla zarar verdiği organın kalp olduğunu hatırlatan Kardiyolog Prof. Dr. Özlem Esen, “Bu hasar şu açıdan önemli; kalp hasarı, krize ya da kalp kasında iltihaba yol açar. Bu durum kişinin hayati fonksiyonlarını etkileyerek ölümüne dahi neden olabilir. Kişinin akciğer tutulumu gerçekleşmiş buna bağlı bir akciğer zatürresi ilerlemiş olabilir ancak yine de corona virüsünün ölüm nedenleri arasında kalp hasarı yer alıyor. Dolayısıyla corona virüsü enfeksiyonunun neden olduğu kalp hasarını öngörebilmek maalesef mümkün değil” diye konuştu.

FOTO: DHA

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

Almanya’da yapılan araştırmaya değinen Prof. Dr. Özlem Esen, “Covid’u asemptomatik geçiren kişilerin iyileşme döneminin 3 ve 4’üncü haftasında yapılan incelemelerde bu kişilerin yüzde 60’ında değişiklik tespit edilmiş. Şikayeti olmadan, sessiz şekilde corona virüsü enfeksiyonunu geçiren kişiler arasında tarama yapılmış, burada MR ile kişilerin kalp kaslarına bakılmış. Bu kişilerin yüzde 60’ının corona virüsü nedeniyle kalp kasının etkilendiği görülmüş. Ancak çalışma corona virüsü boyunca hiçbir şikayeti olmayan hastalarda yapıldığı için kişilerin nasıl izlenmesi gerektiğine yönelik bize bilgi vermiyor. Bu noktada şu gerçek ortaya çıkıyor; hastalığı sessiz dahi geçirseniz özellikle ağır sporla uğraşıyorsanız mutlaka kalp kontrolünüzü yaptırmalısınız. Onun dışında göğüste batma, sızı, nabız yüksekliği, tansiyon, dengesizliği şikayeti olursa bunlar alarma yol açan belirtilerdir. Bu noktada hekime başvurmak çok önemli” tavsiyesinde bulundu.

“TÜRKİYE’DE DE BENZER VAKALARA RASTLADIK”

Türkiye’de de özellikle kendi muayeneleri esnasında kalp kası iltihabı vakalarına rastladığını ifade eden Prof. Dr. Esen, “Kliniğimizde son ayda karşımıza gelen oldukça genç hastalarımız var. Bu kişiler coronayı atlattıktan sonra bile hiç şikayetleri olmadan kalp kası hasarıyla bize başvurdular. Hastanede yatarken corona virüsünü geçiren hastanede tedavi edinilen kişilerin aldığı hasarları biz kanda tespit edebiliyoruz. Bunları takip ederek hasarın ilerlemesini gözlemliyoruz. En önemli kısım ayakta ve sessiz bir şekilde enfeksiyon geçiren kişilerin hastalığı atlattıktan sonraki durumu. Covid sonrası böyle bir şikayet varsa takip eden 3 ayda muhakkak corona virüsü ile ilişkilendirmek mümkün” değerlendirmesinde bulundu.

KALP KASI KORUYUCU VE NABIZ DÜZENLEYİCİ İLAÇLAR ÖN PLANDA”

Corona virüsü sonrası hastalara yapılacak kalp muayeneleriyle ilgili de şu bilgileri aktardı:

Bizim standart tetkiklerimizden EKG ve EKO ile hastaların durumlarını değerlendiriyoruz. Daha ciddi risk gördüğümüz kalp kası iltihabı şüphesi olan hastaları kalp MR’ı ile değerlendiriyoruz. Kalp MR’ı ciddi hassasiyeti olan kıymetli bir tetkik, teşhis koymamıza yardımcı oluyor.  Bu durum, yaş arasındaki hastalarda daha çok görülüyor. Ancak her yaştan hasta etkilenebiliyor. Hastalık akut dönemde ciddi hayati sorunlara yol açabiliyor.  Hayatı tehdit eden ritim bozuklukları ani ölümlere yol açabiliyor. Bu da ağır spor yapan kişilerde soruna yol açabilir. O nedenle bu kontrollerin spor öncesi yapılması çok önemli. Tedavide özellikle kalp kası koruyucu ve nabız düzenleyici ilaçlar ön planda oluyor. Corona virüsü vücuttan atıldığı için herhangi bir enfeksiyon olmuyor. Dolayısıyla bu corona virüsü sonrası bir tedavi oluyor” (DHA)

Bilim Kurulu üyesi uyardı: Mutasyonlu virüsün görüldüğü il sayısı 23'e yükseldiİlginizi ÇekebilirBilim Kurulu üyesi uyardı: Mutasyonlu virüsün görüldüğü il sayısı 23'e yükseldi

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası