dünya masif araziler / Login • Instagram

Dünya Masif Araziler

dünya masif araziler

Dünyanın oluşum sürecine bakıldığında, Dünyanın yaklaşık 5 milyar yıl yaşında olduğunu görüyoruz. Türkiye bu oluşum sürecinin son iki evresinde yani 3. Ve 4. Jeolojik zamanlarda bu gün ki görünümünü almıştır. Yani Türkiye oluşumunu geç tamamlamış genç bir ülkedir. Şimdi tüm jeolojik zamanlarda Türkiye’de neler olmuş inceleyelim

1. Jeolojik Zaman ( Paleozoik)

  • Türkiye’de masif araziler oluşmuştur.
  • Masif Arazi: Oluşumunu 1. Jeolojik zamanda tamamlayan, yaşlı arazilerdir. Masif alanların ortak özellikleri;
    • Yaşlı arazilerdir.
    • Deprem riskinin çok az olduğu alanlardır.
    • NOT: Bitlis ve Kırşehir masifleri eski olmalarına rağmen deprem riski yüksek olan masif arazilerdir.
  • Masif arazilerimiz;
    • Yıldız Masifi ( Yıldız Dağları – Marmara )
    • Menteşe – Saruhan Masifi ( Ege – Muğla çevresi )
    • Anamur – Alanya masifi
    • Kırşehir Masifi
    • Tokat – Akdağ Masifi
    • Kastamonu – Daday – Devrekâni Masifi
    • Mardin – Derik Masifi
    • Zonguldak masifi
    • Bitlis Masifi
  • Zonguldak ve çevresinde Taşkömürü yatakları oluşmuştur.

2. Jeolojik Zaman ( Mezozoik )

  • Bu dönemde Anadolu’nun bulunduğu yerde Tesis denizi adı verilen deniz bulunmaktaydı.
  • Bu dönemde Anadolu’da tortulanma olayları gerçekleşti. Bu dönemde yaşanan tortulanmalar dolayı 3. Jeolojik zamanda Alp- Himalaya kıvrım sistemi için zemin oluştu.
  • Bu dönemde oluşan kıvrımlı ve yükseltili alanlar dış kuvvetlerin etkisi ile düzleşti ( peneplen olayı ).

3. Jeolojik Zaman ( Tersiyer )

  • Alp – Himalaya kıvrım sistemi ile Anadolu’nun kuzeyinde yer alan doğu Avrupa platformu ile güneyinde yer alan Arap ve Afrika platformları Anadolu levhasını sıkıştırmaya başlayarak Türkiye’de ki;
    • Kuzey Anadolu Kıvrım Dağları ve
    • Toros Kıvrım Dağlarını oluşturdu.
  • Anadolu epirojenik harekete sonucu toptan yükselmeye başladı.
  • Anadolu’da Petrol, doğalgaz, linyit ve bor yatakları oluştu.
  • İç Anadolu ve Doğu Anadolu’daki volkanik dağların temelleri oluştu.
  • Ege bölgesindeki Horst ve Graben sistemi oluştu.

2. Jeolojik dönemde peneplen olayı ile düzleşen yerler, funduszeue.infoik zamandaki epirojenik yükselme sonucunda yüksek düzlükler ve platoları oluşturdular.

4. Jeolojik Zaman ( Kuaterner )

  • Türkiye bugünkü görünümünü almıştır.
  • Egeid karası çökmüş, Akdeniz’in suyu çöken alana dolarak ege denizini oluşturdu.
  • Çanakkale Boğazı oluştu.
  • İstanbul Boğazı oluştu.
  • Ria tipi kıyılar oluştu.
  • Açık denizler ile bağlantısı olmayan ve bir göl durumunda olan Karadeniz İstanbul ve Çanakkale boğazları ile açık denizlere bağlanarak bir deniz haline geldi.
  • Bu dönemin ortasında tüm Dünya’da buzul çağı yaşandı. Anadolu’da yüksek alanlarda buzul şekilleri oluştu.
  • Buzul çağının sona ermesi ile günümüzdeki iklim koşulları ve bitki örtüsü oluştu.
  • Anadolu’da epirojenik ( Toptan Yükselme ) yaşandı.

DİKKAT !!


Karadeniz’de m derinlikten sonra canlı hayatı yoktur. Bu durumun nedeni; Karadeniz’in eski bir göl tabanı olmasıdır. Göl tabanında akıntı olmadığı için organik maddeler tabanda birikir zamanla biriken bu organik madde zehirli gazlar çıkarır ve canlı yaşayamaz.

DİKKAT !!


İç Anadolu Bölgesinde deniz canlılarına ait fosillere rastlanması EPİROJENİK yükselmeyi kanıtlar.  

DİKKAT !!


Akdeniz Bölgesinin Toros Dağlarının doruk noktalarında deniz canlılarına ait fosillerine rastlanması OROJENEZİ kanıtlar.

DİKKAT !!


Akdeniz Bölgesinin Toros Dağlarının denize bakan yamaçlarında kıyı taraçalarına rastlanması EPİROJENEZİ kanıtlar.

 

 

burak

Türkiye&#;de Masif Araziler

Türkiye&#;de Masif Araziler

Masif Kavramı
Masif, stratigrafik olarak iki veya daha fazla karmaşığın bu karmaşık seri içerisinde ise ilksel ilişkileri korunmuş, devamlılık gösteren metamorfik ve magmatik serilerin bulunduğu, genellikle en az birkaç km eninde ve boyunda olan birimlere masif denilir. Uygun bir coğrafya adı ile anılır (örn, ıstranca msifi).
Topografik ve yapısal olarak da bir orojenik kuşakta yer alan, etrafındaki kayaçlar göre daha yüksek topografya ve sert görünümleriyle dikkati çeken magmatik ve metamorfik kayaç topluluğudur. Diğer bir ifadeyle, bölgesel ölçekte geniş bir alanda yüzeylenen metamorfik ve magmatik kayaç topluluklarıdır.

1. Masif: Istıranca Masifi İstanbul Belgrat Ormanından Rezve Deresine kadar uzanır. Trakya’nın Karadeniz kıyılarında yerleşme olmasının sebebi iç kıyıda falez bulunmasıdır. Istıranca masifini Demir Köy, İğne Ada, Babaeski oluşturur.

2. Masif: Kaz Dağları masifi

3. Masif: Uludağ masifi

4. Masif: Menderes masifi

5. Masif: Sultan Dağları masifi Akşehir, Doğan hisar, Yalvaç, Karamut Çayı, sultan dağları arası

6. Masif: Anamur-Alanya masifi Ermenek, Hadim, Alanya, Silifke arasıdır.

7. Masif: Ilgaz dağı masifi Daday Kastamonu civarındadır.

8. Masif: Tokat masifi Almus Sulusaray arasındadır.

9. Masif: Pulur masifi Erzincan-Çayırlı, Gümüşhane-Kelkit civarındadır.

Masif: Orta Anadolu Masifi: Kırşehir, Nevşehir, Kızılırmak oluşturur.

Masif: Niğde masifi Çamardı Ulukışla arasıdır.

Masif: Bitlis masifi Van Gölü ve Muş’un güneyindeki dağlardır. Bu masif Doğu Anadolu’nun en büyük masifidir.

Turkiyede-masif-araziler

Masiflerin Genel Özellikleri
Masiflerin çoğunluğu her derecede (yüksek, orta, düşük, çok düşük derecede) metamorfizmaya uğramıştır, bazıları ise yalnızca düşük veya çok düşük derecede metamorfizma geçirmiştir.
Menderes ve Bitlis masifi gibi büyük alan kaplayan masiflerde, yüksek dereceli metamorfizma geçirmiş kayaçların (gnays, migmatit, amfibolit, vb) oluşturduğu bir çekirdek ile, daha düşük derecede metamorfizma geçirmiş kayaçlardan (şist, mermer, fillit gibi) oluşan örtü veya kılıf ilişkisi tanımlanmaktadır. Masiflerin çoğunda metamorfizma olayı, paleozoyikte başlamış.
Batı Anadolu masifi; Menderes Saruhan, Menteşe Bozdağ, Yunt Dağı, Aydın Dağı, Beşparmak Dağları Afyon civarı-menderes masifi Denizli, Afyon, Uşak, Bilecik, Manisa = mermer masifi Masifler aşırı derece deformasyona uğramışlardır. Kırılmışlardır. Orojenez fazladır. Yapısı çatlaklı, faylı ve eklemlidir. Sert olup rijittir. Batı Anadolu masifinde 2 orojenez vardır; Kaledoniyen orojenezi: Altı paleozoik Hersiniyen Orojenezi: Üst paleozoik Türkiye ‘de hüroniyen masifi bulunmaz. Paraksizma: tabkaların çok fazla sıkıştığı orojenezin en şiddetli olduğu safhadır. Orojenezler farklıdır. Ayırt etmek için; Altaki tabaka yaşlı üsteki tabaka genç olur. Tabaka yönleri farklıdır. Kıvrılma yönü farklıdır. Doğu-Batı yönlü kıvrılma varsa kuzey-güney yönünde sıkışma olur. Rezve Deresi(mutlu) Bulgaristan-Türkiye arasında sınırdır.

Türkiye Tektonizması(İç Kuvvetleri)



funduszeue.info

TÜRKİYE’DE TEKTONİK OLAYLAR

Türkiye arazisi, konumundan dolayı yer kabuğunun çok hareketli olduğu alanlardan biridir. Güneyde yer alan Afrika levhası ve Arabistan levhası ve kuzeyde yer alan Avrasya levhası arasında kalmıştır. Bu levhalar arasında yer alan Anadolu karası sürekli sıkışmaktadır. Bu durum Türkiye arazisinde önemli ölçüde enerji birikmesine neden olmaktadır ve bu da bilinen olaya yani depremlere neden olmaktadır. Zira biriken bu enerji zaman zaman açığa çıkmaktadır.

Ülkemizdeki birinci derecede deprem alanları, aynı zamanda faylara paralel olarak üç kuşak hâlinde uzanmaktadır.

Kuzey Anadolu fay kuşağı: ülkemizdeki en uzun fay hattını oluşturmaktadır. Yaklaşık km uzunluğunda olan bu hat, Saroz Körfezi’nden başlar; Marmara Denizi, Adapazarı, Düzce, Bolu, Çankırı, Erzincan ve Erzurum üzerinden doğuya uzanır. Ülkemizde görülen yıkıcı depremlerin yarısından fazlası bu kuşakta gerçekleşmiştir. Kuzey Anadolu fay hattı, yeryüzünde en çok deprem üreten yanal atımlı faylardan biridir.

Doğu Anadolu fay kuşağı: Afrika kıtasının doğusunda başlayan bu fay hattı ülkemizde Hatay-Kahramanmaraş oluğu üzerinden Doğu Anadolu’ya uzanan fay hattıdır. Doğu Anadolu fay kuşağını oluşturan bu deprem bölgesi, Malatya ve Elâzığ’dan geçerek Bingöl’e yakın bir yerde Kuzey Anadolu fayı ile kesişmektedir.

Batı Anadolu fay alanı: Ülkemizdeki fay kuşaklarından biri de Batı Anadolu fay alanıdır. Ege’nin kıyı kesimi ile Göller Yöresi’ni kapsayan bu bölgedeki fay hatları çoğunlukla doğu-batı doğrultusunda uzanan graben alanlarının sınırlarını izlemektedir. Batı Anadolu fay kuşağı da ülkemizdeki önemli deprem alanlarındandır.



TÜRKİYE’NİN JEOLOJİK GEÇMİŞİ

Türkiye’nin bulunduğu alanda her jeolojik zamana ait arazilere rastlamak mümkündür.

 Paleozoik’e (I. Jeolojik Zaman) ait arazilere Yıldız Dağları, Zonguldak çevresi, Menderes- Menteşe arası, Anamur-Alanya arası, Bitlis ve Kırşehir çevresinde rastlamak mümkündür.

Kanıtlar: Zonguldak çevresindeki taş kömürü yatakları I. Zamana ait oluşumdur. Bu dönemde( milyon yıl önce) Türkiye arazisi su altında idi fakat bazı yükseltiler (Yıldız dağları ve Zonguldak çevresi) ada halinde olması kuvvetle muhtemeldir. İklim itibari ile yoğun yağış ve gür ağaçlar bugünkü taş kömürü yataklarına kaynaklık etmişlerdir.      

 Mezozoik’te (II. Jeolojik Zaman) Türkiye diye bir yer su yüzeyine çıkmamış, bu dönemde Türkiye’nin bulunduğu yer Tethys Denizi’nin altındadır. Ayrıca karalardan taşınan materyallerle Tethys Denizi’i tortulanmıştır.

Kanıt: Bugün ülkemizin büyük bir kısmında deniz canlılarına ait fosillere rastlanmaktadır.

 Senozoik’in Tersiyer Dönemi’nde (III. Jeolojik Zaman) Gondwana ile Laurasia’nın birbirine yaklaşması sonucunda Tethys Denizi tabanındaki tortul tabakalar sıkışarak deniz yüzeyine çıkmaya başlamıştır.

Kanıt- 1: Türkiye’nin bulunduğu araziler bu dönemde büyük ölçüde kara hâline gelmiştir. Fakat tümüyle kara halini almamış, üzerinde irili ufaklı onlarca göl oluşmuştur. Bu göl ve çevresinde yetişen gür bitkiler ise günümüzdeki linyit kömürünün oluşumuna kaynaklık etmişlerdir(Sivas, Oltu, Olur, Narman, Kağızman, Ankara, Sivas, Iğdır çevreleri).

Kanıt-2: Bu dönemde en büyük dağ oluşum sistemi olan Alp-Himalaya dağ sistemi oluşmuş, oluşumundan Türkiye de etkilenmiş, Kuzey Anadolu Dağları ile Toroslar, bu dönemde meydana gelmiştir.

Senozoik’in Kuaterner Dönemi’nde Ege Denizi’nin bulunduğu yerde üzerinde göllerin yer aldığı Egeid karası bulunmaktaydı. Bu kara, fay hatları boyunca çökmeye başlamış, Akdeniz’in suları buraya dolarak Ege Denizi’ni oluşturmuştur. Buradaki sular önce bir akarsu vadisi olan Çanakkale Boğazı üzerinden Marmara çanağına dökülerek Marmara Denizi’ni oluşturmuş, daha sonra yine bir akarsu vadisi olan İstanbul Boğazı’ndan bir tatlı su gölü olan Karadeniz’e akmıştır. Böylece Karadeniz oluşmuş ve Türkiye arazisi bugünkü görünümünü almıştır.


TÜRKİYE’DE İÇ KUVVETLERİN İZLERİ

İç kuvvetler olarak adlandırılan epirojenez, orojenez, deprem ve volkanizma Türkiye’nin oluşumunda etkili olmuştur.

Türkiye'nin bulunduğu alan; farklı jeolojik zamanlarda iç kuvvetlerin etkisiyle şekillenmiştir. Türkiye, özellikle III. Jeolojik Zaman'dan sonra iç kuvvetlerin etkisinde oluşmaya başlamıştır. Bu etkiler daha çok dağ kuşaklarının(Alp Orojenezi), çöküntü alanlarının(Ege, Akdeniz ve Karadeniz’in çökmeleri) ve kırık hatlarının oluşması şeklinde kendini göstermiş, kırıklardan çıkan lavlar ve diğer volkanizma faaliyetleriyle de volkanik alanları meydana getirmiştir.

Türkiye karasının(Anadolu’nun) oluşması(epirojenez)

Kara öncesi; Mezozoik’te (II. Jeolojik Zaman) Türkiye diye bir yer su yüzeyine çıkmamış, bu dönemde Türkiye’nin bulunduğu yer Tethys Denizi’nin altındadır. Bu dönemde Tethys Denizi’i karalardan taşınan materyallerle tortulanmaya devam etmiştir.

Kara sonrası; III. Jeolojik Zaman'ın ortalarından itibaren tektonik hareketlerin etkili olduğu ülkemizde Anadolu'nun büyük bölümü kara hâlini almıştır(Gondwana ve Laurasia  levhalarının birbirine yaklaşması ve Tethys Denizi’ni sıkıştırması sonucunda Anadolu karasında yükselmiştir)

Tersiyer’de dış kuvvetler tarafından aşındırılarak hafifleyen Anadolu kara parçası, III. Jeolojik Zaman'ın sonlarına doğru epirojenezle yükselmeye başlamıştır.

Türkiye arazisinin sahip olduğu ortalama yükseltinin metreden fazla olması ve platoların geniş yer kaplaması bu durumun kanıtıdır.

Türkiye’de epirojenik hareketleri; Anadolu Yarımadası genel itibarıyla yükselirken Karadeniz ve Akdeniz çökmektedir. Çukurova ve Ergene Ovası'nda biriken kalın tortul tabakalar bu ovaların çöküntüye uğradığını göstermektedir. Ege Denizi, İstanbul ve Çanakkale boğazlarının oluşmasında da epirojenik hareketler etkili olmuştur. Türkiye, günümüzdeki görünümünü III. Jeolojik Zaman'da almıştır.

Orojenik hareketler ise, ilk olarak I. Jeolojik Zaman'da meydana gelen Hersiniyen ve Kaledoniyen Kıvrımları Türkiye’yi etkilemiştir. Bu dönemde oluşan kıvrımlı yapılar, dış kuvvetlerin etkisiyle aşınarak zamanla sertleşmiştir(masif araziler).

Türkiye’yi en çok III. Zaman’da oluşan Alp Orojenezi etkilemiştir.

Alp Orojenezi, Lavrasya ve Gondvana kıtalarının sıkıştırması sonucu Tetis Denizi'nde biriken tortulların su yüzeyine çıkmasıyla(epirojenez süreci) başlamış, yüzeye çıkan kara kütlesi, güney yönlü Avrasya levhası ile kuzey yönlü Arabistan Levhası'nın arasında sıkışarak orojenezi oluşturmuştur. Bunun sonucunda Kuzey Anadolu Dağları ve Toroslar oluşmuştur. Levhaların basıncından gerilmeye maruz kalan Batı Anadolu'da sert tabakaların kırılmasıyla kırık dağları, çöken alanlarda ise çöküntü ovaları oluşmuştur. Çöküntü alanlarına Gediz, Büyük ve Küçük Menderes ovaları; yüksekte kalan kütlelere ise Bozdağlar ile Yunt ve Aydın dağları örnek verilebilir.

Günümüzde Türkiye arazileri içerisinde aktif volkana  rastlanmamaktadır. II. Jeolojik Zaman'da ülkemizin bulunduğu alanda su altı volkanları görülmekteydi(Tetis Denizi zamanları). Su altı volkanlarına ait kalıntılar, bugünkü Toroslar ve Kuzey Anadolu Dağları ile Doğu Anadolu’nun büyük bir kısmını kapsayan alanda yer almaktadır. Bununla birlikte ülkemizde II. ile III. Jeolojik Zaman'ın sonlarına ait olan volkanik şekiller daha yaygındır. Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da bu şekillere rastlanmaktadır.

Türkiye’de, volkanik faaliyetler sonucu oluşmuş volkan konilerine Doğu Anadolu'da yer alan Nemrut, Tendürek, Süphan, Büyük- Küçük Ağrı dağları ile İç Anadolu'da yer alan Erciyes, Melendiz, Hasan dağları, Karadağ ve Karacadağ örnek verilebilir.

Ayrıca Güneydoğu Anadolu'da yer alan Karacadağ da volkanik yeryüzü şekilleri arasında yer almaktadır.

Volkan konilerinin dışında, Konya sınırları içerisinde yer alan Meke Tuzlası ile Nevşehir'de bulunan Acıgöl maar özelliği taşıyan yeryüzü şekillerindendir. Ayrıca Batı Anadolu’da (Kula / Manisa) volkanizmanın etkisiyle çok sayıda küçük volkan konisi, lav ve kül kalıntısı bulunmaktadır. 
Türkiye volkanizması haritası
funduszeue.info

Türkiye, Arabistan ve Afrika ile Avrasya levhası arasında sıkıştığından ülkemizde sıklıkla depremler yaşanmaktadır.

Anadolu'nun sıkışması sonucu oluşan üç önemli fay hattı, yeni oluşum gösteren fay hatları içerisinde yer almaktadır. Bunlardan ilki, batıda Saroz Körfezi'nden başlayıp doğuda Van’a kadar uzanan Kuzey Anadolu Fay Hattı’dır (KAF). İkincisi, Hatay’dan Van’ın doğusuna kadar bir yay çizerek KAF ile birleşen Doğu Anadolu Fay Hattı’dır (DAF). Üçüncüsü ise ülkenin batısındaki çöküntü alanlarını kapsayan Batı Anadolu Fay Hattı’dır (BAF).

Deprem alanlarının beş bölgeye ayrıldığı Türkiye'de fay hatlarına yaklaştıkça deprem riski artmakta, fay hatlarından uzaklaştıkça da bu risk azalmaktadır. Türkiye'nin bulunduğu alanda meydana gelen kırılmalar sonucu önemli depremler meydana gelmiştir. Örneğin Erzincan'da meydana gelen depremde () genişliği 4 metreyi bulan ve Erzincan'dan Amasya'ya kadar uzanan km'lik bir yarık oluşmuştur. Benzer şekilde Gölcük'te yaşanan depremde de () güneydeki parça 4 metre batıya kaymıştır.

 Türkiye'de yeryüzünün şekillenmesi açısından iç kuvvetler önemli bir etkiye sahiptir. Ülkemizin sürekli hareket hâlinde olan Avrasya, Afrika ve Arabistan levhalarının karşılaşma noktasında yer alması  da bu etkiyi artırmaktadır. Levhaların hareketleriyle sıkışan Anadolu kütlesi zayıf alanlarından kırılmakta ve buralarda oluşan fay hatları ile deprem riski artmaktadır. Levhaların sürekli hareket hâlinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda Türkiye'nin deprem riski altında olduğu söylenebilir.


Konu videosu izle funduszeue.info

Türkiye Jeomorfoloji Haritası
funduszeue.info

 Konu sınavı funduszeue.info


Yorumlar- Yorum Yaz

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası