İnsülin, sindirim sisteminin önemli bir organı olan pankreastaki beta hücrelerinden salınan bir hormon. Temel görevi kan şeker düzeyini ayarlamak olan insülin kandaki şekerin hücre içerisine girmesini sağlıyor. Bu mekanizmanın bozulması ise başta obezite olmak üzere çok sayıda hastalıkla ilişkili olan insulin direncine yol açıyor.
İnsülin direnci, vücutta gereğinden fazla insülin salgılanması anlamına geliyor. İnsülin direnci, vücuttaki şekeri kontrol etmekle görevli olan insülinin bu görevi tam olarak yapamamasından kaynaklanıyor. Normalde vücut şekeri 1 ünite insülin ile kontrol ederken insülin direnci geliştiğinde vücudun salgılaması gereken insülin miktarı ünite olabiliyor.
İnsüline duyarlı başlıca organların karaciğer, pankreas, iskelet kası ve yağ dokusu olduğunu belirten Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Metin Başaranoğlu, pankreasın salgıladığı insülin miktarının kan şekerinin yüksekliğine bağlı olduğunu söyledi.
Sağlıklı bir pankreasın kan şeker düzeyini normal aralıkta tutmak için çalıştığını belirten Dr. Başaranoğlu, “Ancak herhangi bir nedenle pankreas hastalanıp tahrip olmuşsa bu görevi ifa etmesinde eksiklikler olur. Ya da toplumda en sık karşılaştığımız hali ile vücutta sistemik insülin direnci gelişmişse obezlerde ve daha belirgin olarak metabolik sendrom geliştirmişlerde pankreas daha fazla çalışmaya zorlanır ve daha çok insulin üretir. Bir müddet sonra da tip 2 diyabet geliştirir” dedi.
Kistler, pankreas kanseri, akut ve kronik pankreas iltihabı gibi durumların insülin mekanizmasını bozabileceğini belirten Dr. Metin Başaranoğlu, funduszeue.info’nin insülin direnci ile ilgili sorularını şöyle yanıtladı:
- İnsülin direnci nedir ve nasıl gelişir?
Şişmanların karın bölgesindeki yağ dokusu hücreleri çeşitli kimyasallar üretir. Bunların başlıcası iltihap yapıcı ürünlerdir. Bu ürünler bolca üretilir ve vücuda dağılmak üzere ortama salınır. Bu salınan beyaz yağ dokusu kökenli ürünler, insüline duyarlı karaciğer, pankreas, iskelet kası ve yağ dokusunu oluşturan hücrelerin yüzeyinde reseptörlere bağlanır. Bu bağlanma neticesinde insülin sinyal yolakları hücre içine doğru bozulur ve insülin direnci başlar.
ŞİŞMANLARDA SERBEST YAĞ ASİTLERİNİN BAŞLICA KAYNAĞI KARIN YAĞLARI
İnsülin direnci iltihap yapıcı ürünlerin dolaşımda ve hedef organlarda aşırı bulunması nedeniyle olur. Diğer bir insülin direnci yapıcı olan serbest yağ asitleri ise başlı başına bir beladır. Serbest yağ asitleri hem insülin direnci gelişimine katkı yapar hem de hücrelerde toksik hasar yapıcı özelliğe sahip bir zararlıdır. Şişmanlarda serbest yağ asitlerinin başlıca kaynağı karın içi yağ dokusudur. İnsülin direnci nedeniyle bolca serbest yağ asidi dolaşıma salınır ve diğer organlara başlıca da karaciğere, kalbe ve pankreasa saldırır. Neticede insülin direnci ve bunu yenmek için hiperinsülinemi gelişir.
- İnsülin direncinin yol açtığı sorunlar neler olabilir?
Kalp hastalığı, kanser, yağlı karaciğer ve sirozu ile damar hastalıklarına yol açabilir. İnsülin direnci metabolik sendroma neden olur. Metabolik sendromun temelinde yatan mekanizma, insülin direnci ve hiperinsülinemidir. Özellikle karında, göbekte biriken aşırı yağ ile karakterize olan obezite ve onun sonucunda gelişen insülin direnci metabolik sendrom yapıcıdır. Aşağıdaki kriterlerden en az üçünün mevcudiyeti durumunda o hastada metabolik sendrom olduğu kabul edilir.
- Abdominal obezite (Karın bölgesi şişmanlığı):
- Erkekler için: Bel çevresi cm’den büyük olacak.
- Kadınlar için: Bel çevresi 88 cm’den büyük olacak.
- Açlık serum glukozu ≥ mg/dL veya < mg/Dl.
- Kan basıncı ≥ /80 mmHg.
- Serum trigliseridi ≥ mg/Dl.
- Serum HDL-kolesterol: Erkekler için < 40 mg/Dl, kadınlar için < 50 mg/dL.
- İnsülin direnci geliştiğini gösteren belirtiler nelerdir?
- Şayet aşırı kilolu hatta obez iseniz insülin direnci geliştirmiş olmanız kuvvetle muhtemeldir.
- Kendinizi aşırı aç hissedersiniz, hatta yemek yemenize rağmen bir türlü doyma hissine ulaşamazsınız.
- Aşırı idrara çıkarsınız, idrara gitme sıklığı ve yapılan idrar miktarı artmıştır.
- Kendinizi yorgun hissedersiniz. Hatta olması gerekenden daha yorgun hissedersiniz.
- Sık sık enfeksiyonlara yakalanırsınız.
- Nihayetinde yapılacak kan testleri ile insülin direnci geliştirip geliştirmediğiniz basitçe anlaşılabilir.
- İnsülin direnci nasıl tedavi edilir? İnsülin direncini kırmak için neler yapılabilir?
İnsülin direncinin nedeni şayet aşırı kilolu olma hali ya da obezite ise diyet ve spor yaparak kilo verdiğinizde insülin direnciniz de azalacak, hatta olmayacaktır. Bu bilinen en zararsız ve masrafsız insülin direnci tedavi yoludur. Hiçbir ilaç veya kimyasal “diyet ve egzersiz” yaparak elde edilen sonucu size sağlayamaz. İradenizi yüksek tutacaksınız. Doktorunuzun orkestra şefliğinde diyetisyen, spor hocası ve gerekirse psikolog yardımı da içeren bir ekip ile kilo vereceksiniz ve insulin direncini yeneceksiniz.
- İnsülin direncini kırmak için kullanılan ilaçlar var mı, yoksa sadece diyet ve egzersizle mi tedavi edilir?
İnsülin direncini kırmak için kullanılan ilaçlar vardır ancak bunların doktor tarafından reçete edilmesi gerekir.
- İnsülin direncinin giderek daha fazla sorun olmaya başlamasının nedenleri nelerdir? Artık günümüzde birçok insanın insülin direnci sorunu yaşadığını göz önüne alırsak, bu artıştaki etkenleri anlatabilir misiniz?
Bunun başlıca nedeni obezite ve aşırı kilolu olma halidir. Beslenme alışkanlığında ’li yıllarda büyük değişiklikler oldu. Artık ev yerine dışarda yeniliyordu. Daha öncesinde besinimizde olmayan yeni gıda bileşenleri türemişti. Bunlar özellikle bitkilerden ucuza yağ çıkarma teknikleri ve şekeri ucuza mal eden mısırdan elde edilen endüstriyel früktoz teknolojilerinin sonucuydu. Ucuza mal edilen bitki yağları, trans-yağ, endüstriyel fruktoz daha sonra teknolojik evrimini geliştirdi, tamamladı. Artık tatlandırılmış yiyecek ve içecekler, bitkisel yağ ve trans-yağ katılmış ürünler kitlesel üretilip satılır olmuştu.
OBEZİTENİN KÜRESEL BİR SIKINTI OLDUĞU ’LI YILLARDA ANLAŞILDI
Bu artış ve fast-food denilen yeme alışkanlığı sonucu ilk kez ’li yıllarda ABD’de obezitenin arttığı gözlendi. Küresel anlamda bir sıkıntı olduğu ise ancak ’lı yılların başında düşük ve orta gelirli halkta artan hipertansiyon, diyabet ve obezite sıklığı ile farkına varıldı. En düşük gelirli kırsal ve kentsel yöreler olan Sub-Sahara Afrikası ve Güney Asya’dan başlayıp en zengin kesimlere kadar hızlı bir şekilde artan aşırı kilolu ve obezite hali günümüzün gerçeğini oluşturmaktadır.
TÜRKİYE’DE ARTAN OBEZİTENİN NEDENİ ÇOCUKLARDAKİ BESLENME ALIŞKANLIKLARI
- İnsülin direncinin gelişmesini önlemek için ne gibi önlemler alınmalı? (Çocukluktan itibaren alınabilecek tedbirler nelerdir?)
Küresel anlamdaki obezite epidemisi yine küresel anlamda besin alışkanlığındaki değişim ve hareket etmede azalma daha çok hareketsiz yaşamayla birliktelik gösteriyor. Günümüzde Türkiye için artan obezitenin başlıca nedeni çocuklarda beslenme alışkanlıklarının giderek sağlıksıza kayması ve hareketsizliktir. Buna aşırı tüketilen yüksek kalorili yiyecekler ve bu yiyeceklerde artan oranda kullanılan doymuş yağ ve NBŞ (Nişasta Bazlı Şeker) birlikteliği neden olmaktadır. Hareketsizlik de çocukları kötü etkilemektedir. İtalya ve İngiltere kökenli obez çocuğun beslenme alışkanlıkları bakımından incelendiği bir çalışmada çocuklara NBŞ (mısır şurubu kökenli fruktoz) içeren yiyecek ve içecek tüketim alışkanlıklıkarı soruldu. Artan NBŞ tüketimi bulundu. Roma’daki bir çocuk hastanesinden yapılan ve obez çocukların beslenme alışkanlıklarını gösteren çalışmanın çarpıcı sonuçları vardır. Bu çalışmaya katılan çocukların;
%53 kadarı kahvaltı yapmıyordu,
%40’ı sebze ve meyve tüketiyordu,
%90 kadarı her gün en az 1 kutu ya da şişe şekerli gazlı içecek vb. tüketiyordu. Bu olay haftanın pek çok günü tekrar ediyordu.
%95 kadarı her gün en az bir kez pizza, kraker, kurabiye veya içerisine şeker katılmış yiyeceklerden birini mutlaka tüketiyordu.
OBEZİTEYLE MÜCADELE İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Beslenmede temel eğitimin önemine ve bu eğitimin de ailede başlaması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Metin Başaranoğlu, “Daha sonra da okulda beslenme eğitimi devam etmelidir. Devlet de sağlık politikaları içerisine sağlıklı ve sağlıksız gıda ayrımını yaparak vatandaşa yardımcı olmalıdır. Örneğin Amerika ve Avrupa ülkelerinde trafik ışıkları yöntemi uygulanmaktadır. Market reyonlarında satılan ürünler içeriğine göre etiketlenmiştir. Örneğin yeşil etiketli olan (meyve ve sebze gibi) ‘senin için faydalı, yararlı, istediğin gibi tüket, endişe etme’ anlamı taşır. Oysa bir ürünün üzerinde kırmızı etiket varsa bu ürün sağlığın için zararlı olabilir. ‘Kullanmaman senin faydana olur, alacaksan da az tüket’ anlamı taşır. Siz de buna göre alışverişinizi yaparsınız. Bu ve benzeri görevleri ifa etmek devletlerin görevidir” değerlendirmesinde bulundu.
VİDEO: KÖTÜ BESLENME İNSAN ÖMRÜNÜ KISALTIYOR
İnsülin direnci, yeterli insülin hormonu salınımı olmasına rağmen insülinin vücutta etkisini göstermesindeki zorluk ya da uyarması gereken biyolojik olayların tam olarak gerçekleşmemesi olarak tanımlanabilir.
İnsülin Nedir? Ne İşe Yarar?
İnsülin; temel etkisi kan şekeri seviyesini düşürmek olan ve yağ, kas ve karaciğer gibi kan şekerini kullanan dokulara şekerin alınması ve kullanılmasını sağlayan, pankreastan salınan bir hormondur.
İnsülin hormonu, midenin altında bulunan pankreas bezinin Langerhans adacıklarındaki beta hücrelerinden salgılanır. Pankreastan insülin salgılanması kan şekeri seviyesine göre ayarlanır. Kanda şeker artınca ilk dakika içinde hızlı insülin salgısı olur ve buna ‘’ilk faz insülin salgısı’’ denir. Bu salgı dakika sürer. Daha sonra ikinci faz denen salgı oluşur ki, bu yavaş bir salgılanmadır ve devamlıdır.
Sağlıklı ve normal kilolu bir yetişkinde günlük insülin üretimi yaklaşık 40 ± 8 IU’dir. Metabolizması normal olan kişilerde kan şekerinin yükselmesine cevap olarak insülin salınımı artar. Kan şekeri seviyesindeki 10 mg/dl’lik küçük bir artış, insülin salınımını uyarır. Ağızdan besin alımını izleyen ilk 15 dakikada kanda insülin düzeyi hızla artar.
İnsülin miktarı, ‘internasyonel ünite (IU)’ olarak tanımlanır. Bir IU insülin; 10 saat aç bırakılmış, 2 kg ağırlığındaki bir tavşanın kan şekerini mg/dl’den 45 mg/dl’ye düşüren insülin miktarı olarak tanımlanmıştır. İnsanlarda ise 1 IU insülin ile kan şekeri düzeyinin düşme miktarı kişiden kişiye değişir.
Diyabeti olmayan sağlıklı bireylerde normal fizyolojik insülin salınımı iki şekilde gerçekleşir:
İnsülinin vücutta etkili olabilmesi için hücre zarındaki reseptörlere (almaçlara) bağlanarak hücreye girmesi ve etkisini göstermesi gerekir. İnsülin direnci oluştuğunda hücre ortamda bulunan insüline yanıtsız kalır. İnsülinin almaçlara bağlanmasını engelleyen ya da bağlandıktan sonra etkisini azaltan durumlar insülin direncine neden olurlar. Birçok farklı metabolik değişiklik ve rahatsızlık insülin direnci gelişiminde rol oynayabilir.
gibi durumlar insülin direncine neden olabilir.
Bunlar dışında;
gibi hormonal bozukluklar ve hastalıklar da insülin direnci oluşmasına neden olabilirler.
İnsülin direncinin varlığını anlamayı sağlayan ölçüler şunlardır:
Kişide bu kriterlerden 3’ünün bulunması, insülin düzeyine bakmadan da İnsülin Direnci Sendromu ya da Metabolik Sendrom olarak adlandırılmaktadır.
İnsülin Direnci Testi
Yukarıdaki ölçümler ve laboratuvar sonuları haricinde kişi günlük rutinini sorgulayarak da insülin direnci varlığından şüphelenebilir:
gibi şikayetler ile beraber ailede kilolu ve diyabetli (şeker hastası) bireyler olması insülin direnci belirtilerinden olup mutlaka bir endokrinoloji ya da dahiliye uzmanına başvurulmalıdır.
İnsülin direnci ile ilişkili metabolik durumun değerlendirilmesinde; hastanın şikayetleri, fizik muayene bulguları ve basitçe bel çevresi ölçümü ile tanı konabilir. Ancak bazı durumlarda diyabet riskini belirlemek için ek testler istenebilir.
Açlık şeker testi (açlık plazma glukozu), şeker yükleme testi (oral glikoz tolerans testi) ve son aydaki ortalama kan şeker düzeyini gösteren HbA1c testi istenilebilecek testler arasında yer alır. Ayrıca kan yağları, karaciğer enzimleri gibi bazı veriler de teşhis için yardımcı olabilmektedir.
İnsülin direncinin hesaplanmasında birçok farklı yöntem mevcut olsa da HOMA-IR adı verilen “HOMA (Homeostatic Model Assessment), IR (Insulin Resistance)” hesaplama yöntemi bir adım öndedir. Bu test, insülin rezistansına ek olarak pankreastan insülin üretme özelliğine sahip hücrelerin işlevleri konusunda da bilgi verir. HOMA skoru 2,5’den yüksek olarak hesaplanan kişilerde insülin direnci varlığından söz edilebilir. Bununla birlikte HOMA değerine her hastada bakılması gerekmeyebilir. İnsülin direncini klinik pratikte gösteren en iyi parametre bel çevresi ölçümüdür.
Yaşam tarzı değişikliği ve düzenli egzersiz hastaların büyük çoğunluğunda insülin direncini düzeltilebilir. Düşük glisemik indeksli beslenme (kan şekerini yükseltmeyen veya yavaş yükselten besinler) çok önemlidir. İnsülin direncinin sadece hayat tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınamadığı vakalarda doktor tarafından kan şekerini kontrol altında tutacak ilaçlar reçete edilebilir. Düzenli spor yapmak ve kilo vermek insülin direncini kıran en önemli faktörlerdir. Sadece egzersiz ve sağlıklı besleme ile %60 düzeylerinde insülin direnci düzeltilebilir.
İnsülin direncini bir anda düzeltecek sihirli bir besin ya da takviye yoktur. Onun yerine ne yediğinizi sürekli değiştirmek ve mümkün olduğu kadar daha çok vitamin, mineral ve lif içeren besinlere odaklanmak önemlidir.
İnsülin direnci, prediyabetin en önemli nedenidir. Prediyabet kan şekeri seviyesinin normalden yüksek olduğu ancak henüz Tip 2 diyabet tanısı konacak kadar yüksek olmadığı bir sağlık durumudur. Prediyabet, diyabetik olmadan önceki dönem, bozulmuş glikoz regülasyonu veya gizli şeker durumu olarak tanımlanmaktadır.
İnsülin direnci kilolu kişilerde daha fazladır, kilo arttıkça bu direnç artar ve şeker hastalığı görülme olasılığı artar. Özellikle yağın karında iç organlar etrafında birikmesi şeker hastalığı riskini iyice artırır.
Yağ dokusundan çözünen yağ asitlerinin kanda artması hem insülinin çalışmasını bozar hem de bu yağların depolanmaması gereken pankreas gibi dokularda depolanması da şeker hastalığı gelişimine katkıda bulunur.
Yağ dokusundan salgılanan leptin, adiponektin, TNF-alfa gibi hormonların fazla veya azlığı da şeker hastalığı gelişimine katkıda bulunur.
İnsülin direnci tedavi edilmediği sürece tansiyon yüksekliği, kanda trigliserit (kan yağları) yüksekliği, ürik asit yüksekliği, göbekte yağlanma, karaciğer yağlanması, kan pıhtılaşmasına eğilim, HDL kolesterolde (iyi kolesterol) azalma ve idrarla atılan proteinde artma (mikroalbüminüri) birlikte olabilir.
Kanda dolaşan aşırı insülin;
gibi kronik hastalıkların oluşması için uygun bir ortam hazırlamaktadır.
Son yıllarda yapılan araştırmalarda insülin direnci ve
ile ilgili ciddi bağlantılar tespit edilmiştir.
Alzaimer hastalığı ve insülin direnci arasında bağlantı tespit edilen çalışmalar da mevcuttur.
İnsülin direnci, vücudun metabolik ve hormonal dengesini bozarak yaşlanma sürecini de hızlandırır.
Beslenmenize ne kadar dikkat ederseniz edin, atıştırmaktan vazgeçemiyorsanız, özellikle öğlen saatlerinde tatlı bir uykuya yenik düşüyorsanız dikkat edin diyabet hastalığının ilk adımı olan insülin direnci yaşıyor olabilirsiniz.
Son yıllarda kilo verememe nedenlerinin başında gelen ve özellikle kadınlarda daha fazla görülen insülin direncini Hisar Intercontinental Hospital Klinik Laboratuvarlar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bekir Sami Uyanık’tan öğrendik…
Vücut yeterli insülin üretebildiği halde etkili olarak kullanamamasıdır. İnsülin direnci geliştiğinde, hücrelere glikoz giremez, kullanılamaz ve kanda glikoz yükselerek prediyabeti (gizli şeker), zamanla Tip 2 Diyabeti ortaya çıkarır. İnsülin direncinden şüphelenilip teşhisi erken konulursa, birçok organa ait hastalık ve bozukluğa engel olunabilir. İnsülin direnci geliştiğinde, kas, yağ ve karaciğer hücreleri insüline uygun cevabı veremediğinden ve kan glukozu hücre içine alınamadığından, daha fazla insüline ihtiyaç duyulur. Pankreasın beta hücreleri, artan ihtiyacı karşılamak için, daha çok çalışarak, daha fazla insülin salgılar. Beta hücreleri, fazla insülin üretebildiği sürece, kan glukoz seviyeleri, sağlıklı insanda olması gereken normal sınırlarda kalır. Zamanla, beta hücreleri, vücudun artan insülin ihtiyacını karşılayamaz hale gelir. Yeterli insülin olmadığında da, kan glukozu yükselir, prediyabet ve sonrasında diyabet hastalığı kendini gösterir. Yüksek kan glukozu, zamanla, sinirler ve kan damarlarına zarar vererek, kalp hastalığı, felç, körlük, böbrek yetmezliği ve alt ekstremite amputasyonu (kesilmesi) gibi komplikasyonlara yol açar.
• Aşırı kilo ve obezite: Özellikle bel çevresinde aşırı yağ birikmesi olmak üzere, obezitenin, insülin direnci gelişmesinde en önemli neden olduğu kabul edilmektedir. Araştırmalar, sadece enerji deposu olarak görülen karın bölgesindeki yağın, insülin direnci, yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol ve kardiyovasküler hastalık gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilecek hormonlar ürettiğini göstermiştir.
• Fiziksel hareketsizlik: Fiziksel hareketsizliğin, insülin direnci ile ilişkili olduğunu, sonuçta tip 2 diyabete yol açtığını gösteren birçok çalışma vardır. Vücutta bulunan glukozun büyük kısmı, diğer dokulardan çok, kas hücreleri tarafından kullanılmaktadır. Kas öncelikle kendisinin depo ettiği glukozu kullanır, sonra kan glukozunu alarak depolarını doldurur ve böylece kan glukozunun normal bir seviyede kalmasını sağlar. Egzersiz sonrası kaslar, insüline daha duyarlı hale gelerek, insülin direnci azalır. Hatta egzersiz, kasların insüline ihtiyaç duymadan daha fazla glukoz kullanmasına yardımcı olur. Yine, egzersizle kaslar daha güçlenerek, kan glukoz seviyesinin kontrolu kolaylaşır, insüline kolay kolay direnç gelişmez.
• Uyku problemleri: Yapılan çalışmalar, uyku apne sendomu başta olmak üzere, tedavi edilmeyen uyku bozukluklarının, obezite ile insülin direnci ve Tip 2 diyabet görülme riskini artırdığını göstermiştir.
• Genetik faktörler: Kas, karaciğer ve diğer dokuların hücre zarlarında bulunan, insülin hormonuna çok hassas ve ilgili olan reseptörlerdeki mutasyonlar, reseptör sayısında azalma, insülinin reseptöre bağlanmasında zayıflama ile glukozun hücre içine alım kanallarında ve sinyal iletimindeki görevli proteinlerin bozuklukları, genetik nedenlerin başında gelmektedir. Bunun yanında, insülin hormonu sentezinde anormallikler(mutasyon) ve insüline karşı vücutta ortaya çıkan antikorlar da, diyabet gelişmesinde etkili olabilen faktörlerdir.
• Bazı genetik bozukluklar, hormonlar, steroid gibi bazı ilaçlar kullanımı, ileri yaş ve sigara da, insülin direncine neden olabilir.
Kilo fazlalığı veya obez olanlarlar ile aşağıdaki bir veya daha fazla diyabet risk faktörüne sahip, 45 yaş ve üzeri olanlar prediyabet olabileceğinden, checkup testleri yaptırmaları gerekir. Bu risk faktörleri:
• Fiziksel olarak inaktif bir yaşam sürüyorsanız,
• Ailenizde diyabetli bir ebeveyn veya kardeşiniz varsa,
• 4 kilo ve üzerinde bir bebek doğurmuşsanız,
• Gebelikte diyabet tanısı aldıysanız,
• Polikistik over sendromu yaşıyorsanız,
• Tansiyonunuz /90 mmHg üzerinde ise,
• Kalp-damar hastalığınız varsa,
• 35 mg/dLnin altında HDL kolesterol ile mg/dL üzerinde LDL-kolesterol, mg/dL üzerinde kolesterol,
mg/dL üzerinde trigliseridiniz varsa,
• Glukoz toleransınız bozuksa
Test sonuçları normal sınırlarda olsa bile, erken tanı için yılda bir kontrollerinizi yaptırın. Kilonuz ve yağ oranınız fazla ise hekiminizin önerisine göre bu testleri daha sık yaptırabilirsiniz.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası