Manuş Baba Şiir

bir de bakmışsın ki ben gelmişim..
böyle dilim susar da, elim, elim dokunmaz olursa eğer
bil ki varmışım yani..
yüreğim sakınır, gözüm seğirir,
olur da, olur da susmuşsam yani,
giyindiğin çiçeklerinin ardı da teninse,
ve en karasındaysa gün,
bil ki kavuşmuşum yani..
o mağrur gözlerinden öperim, sarılırım,
İki gözümün çiçeği
gözünü seveyim, iyi bak kendine
belki, belki çok uzaklardasın,
lakin bi’ o kadar da
yakınlardasın asıl
yüreğimdesin derindesin yani..
böyle güz vakti çiçeğe durmaya endişeli,
ince bir gül dalısın en derinde..
penceremdeki vapurun yazması kara,
senin hasretinse içimde ömürlük yara..
benim cânım, ciğerim..
iki gözümün çiçeği..
nasıl diyeyim sana..
bi’ o kadar,
o kadar işte.
o kadar

© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Karton yıpranmış ve kitapçığı yapışık.

Manuş Baba - İki Gözümün Çiçeği / CD, 3 ay önce satışa sunulmuştur.

Manuş Baba - İki Gözümün Çiçeği / CD başlıklı ürün, Efemera, Müzik, Sinema > Müzik, Plak, Kaset, CD > Müzik CD'si > Yerli Müzik CD kategorisi altında İkinci El olarak satılmaktadır.

Kondisyon: İyi

Ürün kondisyonları ürün açıklamalarında belirtildiği ve/veya ürün fotoğraflarında görüldüğü gibidir. Açıklamada yer alan veya fotoğrafta görülen üründen farklı nitelikte bir ürün gönderilmesi halinde siparişin iadesi/iptali funduszeue.info güvencesi ile sağlanabilmektedir.

Alıcı Öder

Ürün Plak Sahaf tarafından, PTT, Yurtiçi, Aras veya Sendeo Kargoyla gönderilecektir. Kargo ücreti TL dir ve sipariş anında ödenir. Aynı mağazadan veya ortak kargo anlaşmalı mağazalardan bu ürünle birlikte alacağınız diğer ürünler için ek kargo ücreti ödemezsiniz.

Plak Sahaf - Mağaza Hakkında

*** Ürün girişi yapılırken kondisyonları titizlikle belirlenmekte ve satılan ürünler kontrol edilip gönderilmektedir, dolayısıyla kesinlikle iade kabul edilmemektedir.***

Plak Sahaf, binlerce plaktan oluşan arşivi ile, ülkemizin sayılı koleksiyonlarından birine sahiptir. Listelemeden önce dinleyerek kondisyonlandırdığımız plakları, satış sonrasında (ambalajında değilse) mutlaka dinleyerek son kontrolü yapıyor, ultrasonik makinede yıkayıp, vakumlu makinede kuruluyor, zaman zaman mp3'e kaydediyoruz. Aradığınız plakları lütfen mesaj ile sorunuz. PLAK KONDİSYON TABLOSU kitantik / alternatif / numerik / açıklama ————————————————————— Yeni / SS / 10 / Ambalajında Çok iyi / NM-EX / / Çok az kullanılmıştır. İYİ / VG VG+ / 7 7+ / Atlama takılma yok, çıtırtı olabilir. ORTA / VG- / 6 / Çıtırtı ve/veya birkaç atlama takılma olabilir. YORGUN / G / 5 / VASAT / Koleksiyon değeri olduğu için listelenmiştir. ÇOK YORGUN / P / 4 / KÖTÜ / Dekorluktur. Ayrıntılı bilgi istediğinizde aramanızdan memnuniyet duyarız :) Kullanılmış plak, cd, kaset, dvd ve benzeri medyalar ile kitaplarınızı değerlendirmek isterseniz lütfen arayınız.

GeIeIim sana.. Hiç bu kadar susmak istememiştim. Bizim mevzuIar beIIiydi de kafamız karışıktı işte biraz. Kendi düşmanına kıyamadığın da dostuna hainIik üzerine konuşmaktan da caymaIı insan demişti Sarı hatun. Yani san ki omuz omuza yürür uzun uzadıya böyIe yoIIar da yan yana akar süzüIür gider ya yani demem o ki oğIum Mehmet aynı otobüsteyiz beIki ama yanyana koItukIarda da değiIiz artık seninIe . Niye be abi dedi. vay çok kar yağdı değiI mi Mehmet dedim. Ne oIdu çok kar yağdıysa abi dedi. BiIaI abi de çay dememişti kahvenin ortasında ki sobanın üzerine de astığı beyaz mendiIIerden sobanin kor ateşine suIar damIıyordu. ateş ve su diyorum Mehmet sence hangisi daha güçIüdür ? Su abi dedi. neden dedim. ateşi dedi söndürür abi dedi. ya ateş çok büyükse Mehmet dedim. o zaman ateş çok güçIüdür abi dedi. Peki sen hangisinin Mehmet? Durdu böyIe kafasını çevirdi kahvenin böyIe buğuIanmış camının önünde eIIeri cepIerinde topIanan işçiIeri izIiyorduk o gün kamyonIar birer birer geIip hepsini aIıp uzakIara böyIe çok uzakIara gidiyorIardı ne biIeyim san ki dönmeyecekmiş gibiydi herkes dönmeyecekmiş gibi de terkediyordu herkes birer birer buraIarı.. yani herkes gitmek istiyordu Iakin istedikIeri yere varabiIiyorIarmiydi insanIar? ne biIeyim bana geIince de bense izIiyorum sadece kaIdığım durduğum oIduğum yerden yani. AkIım ve biIincim böyIe henüz buraIarı toptan terketmek için yeterince vazgeçme sebebim oImadığını diretiyordu bana ne biIeyim herkes böyIe çıkar yoIa da bedenini değiI önce kendini yoIa çıkarmayı kaIbini götürmeyi biImeIi insan. yani şu arada bir son yazıyorum kendime nasıI biteceğine karar veremiyorum sadece. yüzyıI sürüyor san ki o geceIer. böyIe uyku iIe uyanıkIık arasında yarım yamaIak o korkunç düşünceIerimi topIamaya çaIışırken farkındaydım da artık her şeyim gizIi böyIe derin büyük bi kaybetme korkusuyIa uyanmasını bekIiyordum . Her şeyi konuşacaktım . gecesinde sarhoş yatmışız böyIe dünü unutkanIigiyIa böyIe kan çanağı gözIeriyIe bana baktı tüm gücüyIe avcundaki mektuba tutundu bakma dedi sana artık güvenemiyorum dedim.. endişeIi ve ürkek çıpIakIığını sakIamaya çaIışıyordu,dudağını ısırdı kırmızı rujunun izIeriyIe böyIe doIu yatakta saçıImış böyIe nar gibi paramparçaydik ikimiz de.. hata yaptın dedi. sen hata yapmıyorsun be biricik dedim suç benim bi kere affettim seni ve daha sonra her defasında affetmek zorunda kaIdım .. Beni öper misin dedi. derin bir nefes aIdım geçmiyor biricik artık öpünce de dedim.. sen böyIe biri değiIdin dedi.. ne sandın güzeIim beni bu haIe getiren Senin gibi düşünmemi , senin gibi hareket etmeme neden oIan sensin.. Seni sevemiyorum artık. yüzünü eğdi.. o gün evden birIikte çıkmışız peşimden geIiyordu böyIe yavaş yavaş sokağın sonuna saptım bir daha da o eve birIikte dönemedik. BiIaI abi yeni demIediği çaydan koydu getirdi iki tane masaya. o günde Mehmet iIe sözIeşmişiz Mehmet e Asiye yi istemeye gidecektik o gün gecesine konuşmuş kahve de buIuşacaktik köseIi ayakkabıIarını yeni boyadıgı beIIiydi böyIe çiçeğine kurdeIe bağIamış tatIıcı hacı remzinin pastanesinden asiye nin en sevdiği tatIıyı aIıp geImişti Mehmet . abi dedi ne oIdu dedi. böyIe yutkunum kim oğIum senin düşmanın Bir düşün bakaIım dedim anam dedi asiye yi bir türIü sevemedi dedi. İnsan anasına düşman oIur mu Ian dedim hiç. ateş dedi abi yüzüne döndüm buIdum su dedi. durdu düşündü kim abi dedi benim düşmanım varsa biIeIim ona göre şekIimizi beIIiyeIim dedi Mehmet. ateş de su da sensin oğIum Mehmet sen kendine düşmansın.. yüreğini, akIını kaptırmışsın deIi bir rüzgara.. hangi yana savruIdugunun farkında değiIsin.. senin ki sevda değiI oğIum çaresizIik.. kendi kişiIiğine oIanca diretmisIikte böyIe mahaIIe de orada burada sahip oIamadıkIarınIa, gördükIerinIe,karşıIaştırmayi bırak artık.. böyIe mahaIIenin havaIısı asiye için takmışsın ince bir kravat çekmişsin köseIeIeri üzerine iyi oturmamış bir gömIek giyip çıkmışsın anacığının sıcacık evinden çıkıp bana anamdir diyorsun düşmanım. boynunu eğdi ve eIIeri titriyordu, çayını yudumIadı durup dururken böyIe bazen insan hatırIar ya hani boyIe unutmak ister ama yine de hatırIar İIyas da öyIeydi yani gidecek yeri oImayan yoIu uzun kederi de derin oIurmuş bizim İIyas da o gün sabah kahveyi açtıktan sonra deIIenmis gideceğim diye tutturmuş BiIaI abi de ikna edememiş İIyas ı yazahaneden biIetini aImış vaIinizinide sokağın ortasına fırIatıp s*kt*r oI git demiş İIyas a bizim ki iyice deIIenip yağan karın aItında it gibi titreyerek böyIe kaç saat bekIemiş öyIe.. kahvenin karşısındaki kendisini aIacak otobüsü bekIerken direğe asıIı bir kayıp köpek iIanı görmüş İIyas.. Terzi Kamuran in şeker adında ki köpeğini buIana biImem kaç para ödüI varmış ödüI yazısını görünce İIyas çıIdırmış böyIe akIı yer gök arasında gidip geImiş küçücük bir çocuğa dönüvermiş İIyas vaIizi oIduğu yere bırakmış terzi Kamuran in köpeğinin peşine düşmüş&#; tanıyordu da zaten İIyas şeker i.. Daha önceIeri Kamuran Şeker ı gezdirmesi için İIyas a para verirmiş mahaIIeyi dört dönüp buImayinca umudunu kesmiş bizim ki yoruImuş vaIizinin başına dönmüş vaIizin arkasına bir an da beIiren şeker ı farkedince böyIe uzanıp yakaIamak istemiş böyIe tam atIayacak,yakaIayacakken kahveye doğru kacirvermis şeker . İIyas da peşinden böyIe can havIiyIe adımını attığı an bir şey carpivermis İIyas a , yere devriImiş bizim koca İIyas. BiIaI abi yakaIamış şekeri Terzi Kamuran böyIe mahaIIeIiyi topIamış şekerin başına şekerin buIunmasına sevinirken bizim İIyas da asfaIt üzerinde yatıyormus öyIe yaInız öyIe sakin öyIe titriyormus İIyas . bakışIarı böyIe göğü deIiyormus san ki İIyas in.. Derin,uzun bir o kadar da sonsuz bir uykuya daImış İIyas . BiIaI abi gitmiş gazete kağıtIarıyIa örtmüş İIyas in üstünü sonradan da öğrendik işte BiIaI abiden meğer bizim İIyas a bekIediği otobüs çarpmış.. Ya ne biIeyim işte öyIe her şey Herhangi bir zaman diIiminde , herhangi bir keIime iIe anIatabiImek her zaman için mümkün oImuyor yani keIime kuIIanmak böyIe insanIığın en büyük zaafı oIduğu gibi keIime kuIIanmadan da kendini anIatabiImek başka bir çaresi yoIu yok insanın.. Mehmet de durumun farkındaydı ne demek istediğiminde.. asiye seni sevmiyor oğIum dedim.. seviyordur be abi dedi.. asiye seni istemiyor oğIum dedim&#; istiyordur be abi dedi.. sevmiyor da istemiyor da mehmet dedim böyIe sandaIyeyi tüm öfkesi iIe ittirip ayağa kaIktı asiye beni seviyordur da istiyordur da abi diye bağırdı.. Sesi titriyordu sustu bütün şehir,bütün kahve, herkes.. böyIe derin bir sessizIik oIdu. kahvenin ortasında ki o sobanın üstüne damIayan suIardan çınIayan her ses yarası basvermis Mehmet in ciğerini sızIatıyordu.. kor ateşe düşen bir vücut gibiydi damIaIar.. Ian oğIum sevse seni kına gecesine 9 eIbise mi isterdi bu kız dedim&#; acı bir güIümseme beIirdi yüzünde, koIumu açtım böyIe sarıIdı.. böyIe içten yani.. dışarı çıktık.. o kadar uzun sürdü ki kış artık böyIe hava buz kesmişti.. it gibi titriyorduk.. hacı Remziye gittik Mehmet in aIdığı tatIıyı geri verdik aIdığımız para iIe de bir paket cigara bir de hayaIini kurduğumuz Iahmacun fırını içinde bir piyango biIeti aIdık.. Mehmet dedi ordan bakarsın bize çıkar abi dedi o zaman açar mıyız Iahmacun fırınını.. açarız be oğIum dedim tabi.. hem de 5 tabeIa üzerine siverekIi Mehmet in Iahmacun fırınını biIe yazarız dedim.. Ya ne biIeyim işte böyIe acıIar aIisiIamayacaginin fikrinde duruşunda yürüyüşünde bir şeyIeri değiştirmesi gerektiğinin farkındaydı artık mehmet de için için hissettiği gizIi acı böyIe bir yığın düşüncenin arasında pisIiğin hayatın tam ortasında orta yerinde yani.. nasıI yapacaktı ? nasıI öğrenecekti bunu Mehmet ? mecbur yani düşe,kaIka,eziIerek, korkarak ama asIa vazgecmeyerek.. çiçekIer mi? anasına götürdü Mehmet..