diş ağrısı hadisleri / Diş Ağrısı İçin Duâ

Diş Ağrısı Hadisleri

diş ağrısı hadisleri

Diş ağrısı için dua Hadis-i Şerif: Diş ağrısı için okunan ayet ve dua

Diş ağırısı için okunacak dua ve ayetler hemen her zaman en çok araştırılanların başında ilk sıralarda yer alıyor. Merak edenler için diş ağrısıyla ilgili sevgili peygamberimiz tarafından okunması tavsiye edilen duaları ve alimler tarafından önerilen ayetleri haberimizde derledik. İşte diş ağrısı için dua ve ayetler

DİŞ AĞRISINA KARŞI DUALARIN YER ALDIĞI HADİSLER

1. Hadis:

Ezhibil-be'se rabben'nasi eşfi ve enteş'şafi la şifae illa şifauke şifaen la yugadiru sekame.

Hadisin Türkçe anlamı:

Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın" (Buhârî, Merdâ, 20; Müslim, Selâm, 46; Ebû Dâvud, Tıbb, 18, 19)

2. Hadis:

Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyururlardı:

Ağrıyan dişinin üzerine şehâdet parmağını koyup Yâsin-i şerîfin son tarafını nihayete kadar oku, biiznillah teâlâ şifâ bulur."

(Suyûtî, el-Câmi'us-Sağîr, no: )

3. Hadis:

Bismillahi arkıyke min kulli şeyin yu'zike min şerri kulli nefsin ev aynin hasidin, Allahu yeşfike bismillahi arkıyke.

Hadisin Türkçe Anlamı:

Allah'ın ismiyle seni rahatsız eden her şeyden sana okurum. Her nefsin veya hasetçi her gözün şerrinden Allah sana şifâ versin. Allah'ın adıyla sana okurum.»" derdi.(Müslim, Selâm 40)


Öte yandan Yasin Suresi'nin 82 ve ayetlerinin şahadet parmağı yanak üzerinden ağrıyan dişin üzerine konarak 7 defa okunması da alimler tarafından tavsiye edilmiştir.

Yine Hz. Muhammed'in torumlarından Hz. Hüseyin'in oğlu İmam Zeynel Abidin2in oğlu İmam Muhammed Bakır'dan diş ağrısıyla ilgili şöyle bir hadis nakledilmektedir.

Ebu Beşir şöyle diyor:

İmam Bakır’a (as) geceleri beni yatağımdan kaldıran diş ağrımdan şikayette bulundum ve bana İmam Bakır şöyle dedi:
Ey Ebu Beşir! Ağrı dişine geldiği zaman elini dişinin üstüne koy ve Fatiha ve İhlas surelerini oku ve daha sonra şu ayeti oku:

“Ve tera’l-cibâle tehsebuhâ câmideten ve hiye temurru merra’s-sehâbi. Sun’allahillezî etgane kulle şey’in innehu habîrun bimâ tef’elûn.(Neml - 88)"

Anlamı: “Ve görürsen dağları da yerinde duruyor sanırsın, halbuki onlar bulut gibi geçip gider, dağılır. Her şeyi sapasağlam ve yerli yerinde halk eden Allah’ın işidir bu. Şüphesiz O, ne yapıyorsanız hepsinden haberdardır. (Neml - 88”

Hadis / Mefatih ‘ul Hacat , )

Rabb ve Peygamber ile ilgili imtihan nedir? Kabir azabının diş ağrısından yetmiş kat daha ağır olduğu söyleniyor?

Değerli kardeşimiz,

Kabir azabının diş ağrısından yetmiş kat daha büyük olması gibi ifadeler, azabın şiddetini anlatan kesretten kinayedir. Azabın şiddetini düşünmek için Allah’ın sonsuz gücünü düşünmek yeterlidir. Bir ismi “Şedidu’l-İkab” olan Allah, bir kimseye acı vermek isterse, o acının büyüklüğünü tasavvur etmek mümkün değildir.

Her yönden günahların sardığı bu asrın insanlarına kabir azabının dehşetini tasvir etmek, ümitsizliğe sevk edeceğinden -özellikle de bir sitede- yayınlanması hikmetli irşat metoduna aykırıdır. Bu sebeple konuya işaret etmek üzere, bir kaç ayet ve hadisi aktarmakla iktifa edeceğiz. Ümit ederiz ki, dersini almak isteyenler -bizimle beraber onlar da- kendilerine düşen nasihat payını almış olurlar. Ancak ayet ve hadisleri yazmadan önce kabirdeki sorgu-sualin temelini teşkil eden Allah’ın rububiyeti (yaratıcılığı, idareciliği ve terbiye ediciliği) hakkında özet bir bilgi vermekte fayda görüyoruz. Çünkü, bir kimseye kabir azabının olup olmaması, tamamen Rabb ve Peygamber hakkındaki sorularla doğrudan alakalıdır.

İnsanların tabi olduğu üç imtihan yeri var ve hepsi de Allah’ın rububiyetiyle yakından ilişkilidir.

Birinci İmtihan Yeri;  “ELESTU BEZMİ”dır:

Beşer aklının sınırlarını aşan, gaybî alemin o malum-u mechul lâhûtî meclisi olan “Elestu Bezminde” Allah’ın “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusuna bütün insanlar manevî / rûhânî yapılarıyla, hikmet lisanıyla “Evet" demişlerdi. Yani: "Biz seni Rab olarak kabul ettik, emir ve yasaklarına saygılı davranacağımıza söz verdik, senin bize göndereceğin mesajlara göre hayatımızı tanzim edeceğiz." İlgili ayetin meali şöyledir:

“Bir zaman Rabbin Âdemoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini almış ve onları kendileri hakkında şâhit tutarak: 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim?' demişti. Onlar da: 'Evet' demişlerdi. Bunu, kıyâmet günü, 'Bizim bundan haberimiz yoktu.' dememeniz için yaptık.” (Araf, 7/).

İnsanların ruhlar âleminde verdikleri bu sözlerinde samimi olup olmadıklarını test etmek üzere, Allah tarafından insanlara peygamberler gönderildi, onlara mesajlarını ulaştırdılar.

İkinci İmtihan Yeri:ŞEHADET ÂLEMİ / Dünyadır:

İnsanlık âilesinin kurulduğu ilk günden itibaren yepyeni bir imtihan başladı. Ruhani âlemdeki imtihanın uygulamalı kısmı olan bu imtihanın gerçekleşmesini sağlayan ilk muallim Hz. Adem (as), son muallim ise Hz. Muhammed (asv)’dir. Son mesaj Kur’an-ı Kerim'in her tarafında söz konusu rububiyete vurgu yapılması, imtihanın bu çerçevede yapılacağının işaretini vermektedir. Çünkü, Tevhid-i Rububiyet, Tevhid-i Uluhiyeti gerektirir. Yani, Kâinatı yaratan, idare eden, yöneten kim ise, ibadet edilmeye layık hakikî Mabud da odur. Bu gerçeği ders vermek içindir ki;

- Kur’an’ın ilk inen mesajı: “Yaratan Rabbinin adıyla oku.” (Alak, 96/1) mealindeki ayetle başlamıştır.

- Son inen mesajın son ayeti “Rabbine hamd ile tesbih et ve Ondan af dile. Çünkü O Tevvabdır/Tövbeleri çok kabul edendir.” mealindedir.

- Tertip sırası bakımından Kur’an’ın ilk suresi olan Fatiha'nın Besmeleden sonra ilk ayetinin meali: “Bütün hamdler, övgüler âlemlerin Rabbi olan Allah’adır.” şeklindedir.

- Kur’an’ın son suresi, Nas’ın ilk ayeti “De ki, insanların Rabbine sığınıyorum.” mealindedir.

- İbadete ilk davet eden ayet Bakara suresinin ayeti: “Ey insanlar! Hem sizi hem de sizden önceki insanları yaratan Rabbinize ibadet edesiniz.” mealindedir.

İnsanlarını en son imtihan kitabı olan Kur’an’ın Allah’ın Rab ismine yaptığı vurgular, imtihanın tamamen bu çerçevede cereyan edeceğini göstermektedir.

Ruhanî âlemde Allah’ı Rab olarak kabul edenlerin, dünyaya geldikten sonra sözünde durup durmadıklarını test etmek üzere son bir imtihan daha yapılmaktadır.

Üçüncü İmtihan Yeri: BERZAH / Kabir âlemidir:

Aşağıdaki ayetler, insanların mutlaka Rablerinin huzuruna varacaklarını ve onu Rab kabul edip etmediklerinden sorguya çekileceklerini göstermektedir.

“De ki; Sizi -canınızı almakla görevlendirilen- ölüm meleği vefat ettirecek, sonra da Rabbinizin huzuruna götürüleceksiniz.”(Secde, 32/11).

“Kim güzel ve makbul bir iş yaparsa, kendisi için yapar. Kim de kötülük işlerse o da  kendi aleyhinedir. Sonunda Rabbinizin huzuruna götürüleceksiniz.”(Casiye, 45/15).

Kabir sorgusu:

Aşağıdaki ayetler kabir azabına işaret etmektedir:

“Onlar (Firavun ve taraftarları) sabah, akşam ateşin karşısına getirilirler. Kıyâmetin kopacağı gün de “Firavun ailesini en şiddetli azaba sokun!” denilir.”(Mümin, 40/46).

“Allah’a karşı yalan uyduranlardan veya kendisine bir şey vahyedilmediği halde; 'Bana vahyolundu.' diyen kimse ile 'Allah’ın indirdiği gibi ben de indireceğim.' diyenden daha zâlim kim olabilir? Ölümün şiddetli sıkıntıları içinde bulunurken ve melekler ellerini uzatarak; 'Haydi ruhlarınızı çıkartıp teslim edin, bugün Allah’a karşı haksız yere söylediklerinizden, O’nun âyetlerine karşı büyüklük taslamanızdan ötürü, alçaltıcı azâbıyla cezalandırılacaksınız.' derken o zâlimlerin hâlini bir görsen!”(Enam, 6/93).

Buharî’ye göre ayette geçen ve bizim “alçaltıcı azâp” diye tercüme ettiğimiz “azabe’l-hun”, kavramı aynı zamanda “hafif azap” demektir. Bu ise şiddetli olan cehennem azabından önce kabirde olacak bir azap olduğunu göstermektedir.

“Biz onları (münafıkları) iki kez cezaya çarptıracağız. Sonra müthiş bir azaba uğratılacaklardır.” (Tevbe, 9/).

Demek ki, ilk azap kabirde olur.

Buharî bu üç ayeti kabir sorgusu ve azabı için delil olarak zikretmiştir.(bk. Buharî, Cenaiz, 87).

Aşağıdaki hadis-i şeriflerden de anlaşılacağı üzere,  Rabbimiz ve Peygamberimiz (asm) ile ilgili ilk sorgulama kabirde başlayacak ve bu sorgulamanın sonucuna göre, “kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe yahut cehennem çukurlarından bir çukur olacaktır.”(bk. Tirmizî, Kıyamet, 26).

“Ölü kabre konduktan sonra, Münker ve Nekir adında iki melek gelip Peygamber Efendimizi (asm) kastederek ‘Bu adam hakkında ne düşünüyorsunuz?’ diye sorarlar. (Mümin kimse) daha önce dediği gibi der: ‘O Allah’ın kulu ve resulüdür. Ben şahadet ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur ve yine şahadet ederim ki, Muhammed Allah’ın kulu ve resulüdür.’ Melekler ‘Böyle diyeceğini biliyorduk.' derler ve kabrini genişletip aydınlatırlar. Münafık -ve kâfir- kimse ise, bu soruya ‘Bilmiyorum.’ diye cevap verir. Melekler  ona da ‘Senin böyle diyeceğini biliyorduk.' derler. Yere denilir, o da adamın kaburgalarını iç içe geçirecek şekilde onu sıkar ve kıyamete kadar orada azap çeker.”(Buharî, Cenaiz, 87; Tirmizî, Cenaiz, 70; hadis meali özet olarak Tirmizi’den alınmıştır).

Ölünün defninden sonra ölüye telkin vermenin müstahap olduğuna dair rivayetler vardır. Telkinlerin başında Allah’ın rububiyeti gelir: Ölüye hitaben şöyle denir:

“De ki: Rabbim Allah’tır, Dinim İslam’dır, Peygamberim Muhammed'dir.(asv).” (Neylu’l-evtar, IV/89).

Konuyu -teberrüken, müjdeli- bir ayetin mealiyle bitirelim:

“Ey mütmain olan nefis!  Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön, kullarımın arasına katıl ve cennetime gir!” (Fecr, 89/).

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet


Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Ehl-i sünnet âlimleri, Allahü teâlânın sevdiği, razı olduğu kullarıdır. Peygamber efendimizin vârisleridir. Bir kimseye tâbi olan, iyi veya kötü, her neye kavuşursa, uymuş olduğu kimseden kavuşur. Büyük zatlara tâbi olanlar ve hizmet edenler için, büyüklere gelen nimetlerden pay vardır. Resulullahın vârislerine uyanın kavuştuğu şey, nimettir, rahmettir, hazinedir. Bozuk insanlara uyanın kavuştuğu şey ise zehirdir, felakettir, iflastır. O büyük zatlara uyan, onlardaki nimetlere kavuşur, dünyada ve ahirette rahat eder.

Allahü teâlânın en büyük nimeti, ihsanı, ikramı, İmam-ı Rabbani hazretleri gibi sevdiği bir kulunu tanıtmasıdır. Allahü teâlânın bir kulunu sevdiğinin alameti, o kulun böyle mübarek bir zatı sevmesidir. Allahü teâlâdan ağlayarak, yalvararak bu nimeti istemek gerekir; çünkü onlar bizi Resulullaha götürüyorlar. Resulullah efendimizi ise Allahü teâlânın sevdiğinde hiç şüphe yoktur.

Gece gündüz ibadet yapan çok mübarek bir zatın bir gün dişi ağrır. Istıraptan ibadet yapamaz hale gelince doktora gidip der ki:
— Ne olur, şu ağrımı dindir!
— Diş ağrını gideririm, ancak sen bana ne vereceksin?
— Kaç para istersen veririm.
— Senden para istemiyorum, sen salih bir zatsın, yaptığın bütün ibadetlerin sevabını olduğu gibi bana ver, ben de senin ağrını dindireyim.

Mübarek zat, gece gündüz namaz kılmış, ibadet yapmış, bir diş ağrısına hepsini feda edecek. Verse bir türlü, vermese bir türlü Vermese, ibadet yapacak hali yok. Kendi kendine, (Ya Rabbi, ben bu sevabları vereyim, sana tekrar ibadet yapmaya başlarım. Sen çok merhametli ve çok cömertsin, ben verdim desem de sen zaten benden almazsın, ona da verirsin) diye düşünür. Sonra, (Tamam, verdim) der. Doktor da ağrısını giderir. Tam giderken, doktor der ki:
Dur bakalım nereye? Sen bir diş ağrısına bütün ömrünün ibadetlerini verdin, daha otuz bir dişin var, gözlerin, kulakların var. Her zerren için, daha vereceksin, ibadetin yeter mi? İnsan acizdir, bir diş ağrısına bile bütün ibadetlerini verir. O halde bizim Allahü teâlâya arz edeceğimiz ne ibadetimiz olabilir ki?

Salih zat doktora (Sen benden daha mübarekmişsin) der. Bunun üzerine doktor der ki:
Kimin mübarek olduğu belli olmaz, dış görünüşe göre karar verilmez. Mübarek olan, doktor da olabilir, tüccar da olabilir, kimyager de olabilir. Bu doktordur, tüccardır, kimyagerdir, dinden ne anlar diyen, öyle aldanır ki, bu aldanması dünyasını da ahiretini de harap eder.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası