kuran da yaratılış ayetleri / İnsân Suresi Ayet Tefsiri - Diyanet İşleri BaşKanlığı

Kuran Da Yaratılış Ayetleri

kuran da yaratılış ayetleri


İnsanın Yaratılışı ile ilgili ayetler (67 kayıt)

A'râf / Ayet

وَلَقَدْ خَلَقْنَاكُمْ ثُمَّ صَوَّرْنَاكُمْ ثُمَّ قُلْنَا لِلْمَلٰٓئِكَةِ اسْجُدُوا لِاٰدَمَۗ فَسَجَدُٓوا اِلَّٓا اِبْل۪يسَۜ لَمْ يَكُنْ مِنَ السَّاجِد۪ينَ


Sizi yarattık, sonra size şekil ve biçim verdik, sonra da meleklere: “Âdem’e secde edin!” buyurduk. Hepsi hemen secde etti. İblîs müstesnâ; o, secde edenlerden olmadı.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


A'râf / Ayet

قَالَ مَا مَنَعَكَ اَلَّا تَسْجُدَ اِذْ اَمَرْتُكَۜ قَالَ اَنَا۬ خَيْرٌ مِنْهُۚ خَلَقْتَن۪ي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ ط۪ينٍ


Allah: “Ey İblîs! Emrettiğim zaman seni secde etmekten alıkoyan nedir?” diye sordu. İblîs: “Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten onu ise çamurdan yarattın” dedi.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Hicr / Ayet

وَاِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلٰٓئِكَةِ اِنّ۪ي خَالِقٌ بَشَرًا مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَإٍ مَسْنُونٍ


Hani Rabbin meleklere şöyle demişti: “Ben pişmemiş kuru çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım.”


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Hicr / Ayet

فَاِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ ف۪يهِ مِنْ رُوح۪ي فَقَعُوا لَهُ سَاجِد۪ينَ


“Yaratılışını tamamlayıp onu insan olarak düzenlediğim ve içine kendi ruhumdan üflediğim zaman, ona secde ederek yerlere kapanın.”


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Zümer / 6. Ayet

خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَاَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ الْاَنْعَامِ ثَمَانِيَةَ اَزْوَاجٍۜ يَخْلُقُكُمْ ف۪ي بُطُونِ اُمَّهَاتِكُمْ خَلْقًا مِنْ بَعْدِ خَلْقٍ ف۪ي ظُلُمَاتٍ ثَلٰثٍۜ ذٰلِكُمُ اللّٰهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُۜ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ فَاَنّٰى تُصْرَفُونَ


O, sizi bir tek nefisten yarattı, ondan da eşini var etti. Sizin faydalanmanız için hayvanlardan sekiz çift meydana getirdi. O sizi analarınızın karnında üç karanlık içinde, bir yaratıştan diğerine geçirerek yaratıyor. Rabbiniz olan Allah işte budur. Bütün kâinatın mutlak mülkiyet ve hâkimiyeti O’na aittir. O’ndan başka ilâh yoktur. Böyle iken, nasıl oluyor da O’na kulluktan yüz çeviriyor, yanlış yollara sürükleniyorsunuz?


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Mü'min / Ayet

هُوَ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ مِنْ عَلَقَةٍ ثُمَّ يُخْرِجُكُمْ طِفْلًا ثُمَّ لِتَبْلُغُٓوا اَشُدَّكُمْ ثُمَّ لِتَكُونُوا شُيُوخًاۚ وَمِنْكُمْ مَنْ يُتَوَفّٰى مِنْ قَبْلُ وَلِتَبْلُغُٓوا اَجَلًا مُسَمًّى وَلَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ


Sizi önce toprak sonra nutfe sonra aleka safhalarından geçirerek yaratan O’dur. Sonra sizi bir bebek olarak hayat alanına çıkarır. Ardından güçlü çağınıza ulaşıncaya, sonra da yaşlılar hâline gelinceye kadar sizi yaşatır. İçinizden bazıları daha önce vefat eder. Böylece her biriniz kendisi için belirlenen belli bir vakte erişirsiniz. Umulur ki bunlar üzerinde düşünüp, Allah’ın birliğini ve sonsuz kudretini anlarsınız.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Nuh / Ayet

اَلَمْ تَرَوْا كَيْفَ خَلَقَ اللّٰهُ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ طِبَاقًاۙ


«Hem görmez misiniz, Allah yedi göğü nasıl birbiriyle tam uyumlu, mükemmel bir ölçüyle ayarlanmış tabakalar hâlinde yaratmış?»


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


İnsan / 1. Ayet

هَلْ اَتٰى عَلَى الْاِنْسَانِ ح۪ينٌ مِنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُنْ شَيْـًٔا مَذْكُورًا


İnsanın üzerinden öyle uzun bir zaman gelip geçti ki, daha henüz o adı sanı anılmaya değer bir şey bile değildi.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


İnsan / 2. Ayet

اِنَّا خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ مِنْ نُطْفَةٍ اَمْشَاجٍۗ نَبْتَل۪يهِ فَجَعَلْنَاهُ سَم۪يعًا بَص۪يرًا


Doğrusu biz insanı baba ve anneden gelip birleşen karışık bir nutfeden yarattık. Onu imtihan etmek istiyoruz; bu sebeple kendisini işiten ve gören bir varlık kıldık.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Tin / 6. Ayet

اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَلَهُمْ اَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍۜ


Ancak iman edip sâlih ameller yapanlar müstesnâ! Onlar için hiç eksilmeyen ve tükenmeyen bir mükâfat vardır.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Bakara / Ayet

كَيْفَ تَكْفُرُونَ بِاللّٰهِ وَكُنْتُمْ اَمْوَاتًا فَاَحْيَاكُمْۚ ثُمَّ يُم۪يتُكُمْ ثُمَّ يُحْي۪يكُمْ ثُمَّ اِلَيْهِ تُرْجَعُونَ


Ey kâfirler! Allah’ı nasıl inkâr edebiliyorsunuz ki, ölü idiniz de sizi O diriltti. Sonra sizi öldürecek, sonra tekrar diriltecek, sonra da O’na döndürüleceksiniz.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Bakara / Ayet

وَاِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلٰٓئِكَةِ اِنّ۪ي جَاعِلٌ فِي الْاَرْضِ خَل۪يفَةًۜ قَالُٓوا اَتَجْعَلُ ف۪يهَا مَنْ يُفْسِدُ ف۪يهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَٓاءَۚ وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَۜ قَالَ اِنّ۪ٓي اَعْلَمُ مَا لَا تَعْلَمُونَ


Hani Rabbin meleklere: “Ben yeryüzünde bir halîfe yaratacağım” dediğinde onlar: “Orada fesat çıkaracak ve kanlar dökecek birini mi yaratacaksın? Halbuki biz, seni övgüyle tesbih ve takdîs ediyoruz” demişlerdi. Allah da onlara “Ben sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim” buyurmuştu.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Âl-i İmrân / 6. Ayet

هُوَ الَّذ۪ي يُصَوِّرُكُمْ فِي الْاَرْحَامِ كَيْفَ يَشَٓاءُۜ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ


Sizi rahimlerde dilediği gibi şekillendiren de Allah’tır. O’ndan başka ilâh yoktur. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Nisâ / 1. Ayet

يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمُ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالًا كَث۪يرًا وَنِسَٓاءًۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَ الَّذ۪ي تَسَٓاءَلُونَ بِه۪ وَالْاَرْحَامَۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَق۪يبًا


Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini var eden, bu ikisinden de birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. İsmi hürmetine birbirinizden dilekte bulunduğunuz o Allah’a saygısızlık etmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Çünkü Allah sizin üzerinizde tam bir gözeticidir.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


En'âm / 2. Ayet

هُوَ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ مِنْ ط۪ينٍ ثُمَّ قَضٰٓى اَجَلًاۜ وَاَجَلٌ مُسَمًّى عِنْدَهُ ثُمَّ اَنْتُمْ تَمْتَرُونَ


O, sizi çamurdan yarattı, sonra ömrünüze belirli bir süre tâyin etti. O’nun katında belirlenmiş bir ecel daha vardır. Siz ise hâlâ şüphe edip duruyorsunuz.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


En'âm / Ayet

وَهُوَ الَّذ۪ٓي اَنْشَاَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ فَمُسْتَقَرٌّ وَمُسْتَوْدَعٌۜ قَدْ فَصَّلْنَا الْاٰيَاتِ لِقَوْمٍ يَفْقَهُونَ


O, sizi tek bir nefisten yaratandır. Sizin için bir müddet emânet olarak kalacağınız, bir de sürekli kalacağınız bir yer vardır. Biz, gerçeği derinden ve etraflıca kavrama gayretinde olanlar için âyetlerimizi en güzel şekilde açıklıyoruz.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


A'râf / Ayet

هُوَ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَجَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا لِيَسْكُنَ اِلَيْهَاۚ فَلَمَّا تَغَشّٰيهَا حَمَلَتْ حَمْلًا خَف۪يفًا فَمَرَّتْ بِه۪ۚ فَلَمَّٓا اَثْقَلَتْ دَعَوَا اللّٰهَ رَبَّهُمَا لَئِنْ اٰتَيْتَنَا صَالِحًا لَنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِر۪ينَ


Allah, sizi başlangıçta tek bir nefisten yarattı ve kendisiyle ünsiyet edip gönül huzuru bulacağı eşini de aynı cins ve mâhiyetten var etti. İnsan nesli bu ikisinden türeyip çoğalarak bugüne kadar sürüp geldi. Bilindiği üzere erkek eşine yaklaşınca, eşi hafif bir yük yüklenip hamile kalır ve onu karnında bir müddet taşır. Nihâyet hamileliği ağırlaşınca, eşler birlikte, bir endişe ve telaşla Rableri olan Allah’a yönelerek: “Eğer bize eli ayağı düzgün kusursuz bir çocuk verirsen, yemin olsun ki, biz de karşılığında şükredenlerden olacağız” diye dua ederler.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Nahl / Ayet

وَاللّٰهُ جَعَلَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجًا وَجَعَلَ لَكُمْ مِنْ اَزْوَاجِكُمْ بَن۪ينَ وَحَفَدَةً وَرَزَقَكُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِۜ اَفَبِالْبَاطِلِ يُؤْمِنُونَ وَبِنِعْمَتِ اللّٰهِ هُمْ يَكْفُرُونَۙ


Allah sizin için kendi cinsinizden eşler yarattı; eşlerinizden de size evlatlar ve torunlar verdi. Sizi temiz ve hoş nimetlerle rızıklandırdı. Buna rağmen bazıları, asılsız şeylere inanıp, Allah’ın bunca nimetine karşı nankörlük mü ediyorlar?


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


İsrâ / Ayet

اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ قَادِرٌ عَلٰٓى اَنْ يَخْلُقَ مِثْلَهُمْ وَجَعَلَ لَهُمْ اَجَلًا لَا رَيْبَ ف۪يهِۜ فَاَبَى الظَّالِمُونَ اِلَّا كُفُورًا


Peki onlar, gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, kıyâmet gününde kendilerini aynı şekilde yeniden yaratabilecek güce sahip olduğunu ve onlar için geleceğinde şüphe olmayan bir ecel belirlediğini görmüyorlar mı? Ama zâlimler, yine de inkârlarında diretmektedirler.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Hac / 5. Ayet

يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنْ كُنْتُمْ ف۪ي رَيْبٍ مِنَ الْبَعْثِ فَاِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ مِنْ عَلَقَةٍ ثُمَّ مِنْ مُضْغَةٍ مُخَلَّقَةٍ وَغَيْرِ مُخَلَّقَةٍ لِنُبَيِّنَ لَكُمْۜ وَنُقِرُّ فِي الْاَرْحَامِ مَا نَشَٓاءُ اِلٰٓى اَجَلٍ مُسَمًّى ثُمَّ نُخْرِجُكُمْ طِفْلًا ثُمَّ لِتَبْلُغُٓوا اَشُدَّكُمْۚ وَمِنْكُمْ مَنْ يُتَوَفّٰى وَمِنْكُمْ مَنْ يُرَدُّ اِلٰٓى اَرْذَلِ الْعُمُرِ لِكَيْلَا يَعْلَمَ مِنْ بَعْدِ عِلْمٍ شَيْـًٔاۜ وَتَرَى الْاَرْضَ هَامِدَةً فَاِذَٓا اَنْزَلْنَا عَلَيْهَا الْمَٓاءَ اهْتَزَّتْ وَرَبَتْ وَاَنْبَتَتْ مِنْ كُلِّ زَوْجٍ بَه۪يجٍ


Ey insanlar! Öldükten sonra dirilme konusunda en küçük bir şüpheniz varsa, şunu bilin ki, biz sizi başlangıçta topraktan, sonra bir nutfeden, sonra rahim cidârına yapışan bir hücreden, sonra esas unsurlarıyla yaratılışı tamamlanmış ama bütün azalarıyla henüz tamamlanmamış bir çiğnem et görünümünde bir ceninden yarattık ki, size kudretimizi gösterelim. Dilediğimizi rahimlerde belli bir süreye kadar bekletir, sonra sizi bir bebek olarak dünyaya çıkarırız. Sonra güçlü kuvvetli çağınıza ulaşmanız için sizi besleyip büyütürüz. İçinizden kimi erkenden, hatta çocuk yaşta ölür. Kimi de ömrün en düşkün çağına kadar yaşatılır da, daha önce bazı şeyler öğrenmişken artık hiçbir şey bilmez hâle gelir. Ayrıca yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır, her türden göz alıcı, gönül açıcı bitkiyi erkekli-dişili bitirir.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Mü'minûn / Ayet

ثُمَّ خَلَقْنَا النُّطْفَةَ عَلَقَةً فَخَلَقْنَا الْعَلَقَةَ مُضْغَةً فَخَلَقْنَا الْمُضْغَةَ عِظَامًا فَكَسَوْنَا الْعِظَامَ لَحْمًاۗ ثُمَّ اَنْشَأْنَاهُ خَلْقًا اٰخَرَۜ فَتَبَارَكَ اللّٰهُ اَحْسَنُ الْخَالِق۪ينَۜ


Sonra bu nutfeyi ‘alaka, ‘alakayı mudğa hâline getirdik. Mudğayı kemikler hâline soktuk ve bu kemiklere et giydirdik. Nihâyet onu bambaşka bir yaratışla güzel bir insan kıvamında ortaya çıkardık. O eşsiz, en güzel yaratıcı olan Allah yüceler yücesidir; bütün nimet ve bereketlerin asıl kaynağıdır!


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Furkan / Ayet

وَهُوَ الَّذ۪ي خَلَقَ مِنَ الْمَٓاءِ بَشَرًا فَجَعَلَهُ نَسَبًا وَصِهْرًاۜ وَكَانَ رَبُّكَ قَد۪يرًا


İnsanı sudan yaratıp, onu soy ve evlilik bağlarıyla büyük bir nesil hâline getiren de O’dur. Senin Rabbinin gücü her şeye yeter.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Rûm / Ayet

يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنَ الْحَيِّ وَيُحْيِ الْاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَاۜ وَكَذٰلِكَ تُخْرَجُونَ۟


O, ölüden diriyi çıkarır, diriden ölüyü çıkarır ve kışta ölümünün ardından baharda yeryüzünü tekrar diriltir. İşte siz de öldükten sonra böyle diriltilip, kabirlerinizden çıkarılacaksınız.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Rûm / Ayet

وَمِنْ اٰيَاتِه۪ٓ اَنْ خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ اِذَٓا اَنْتُمْ بَشَرٌ تَنْتَشِرُونَ


O’nun varlığının delillerinden biri, sizi topraktan yaratmasıdır. Sonra siz dünyanın her tarafına yayılan insan nesli hâline geliverdiniz.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Rûm / Ayet

اَللّٰهُ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ مِنْ ضَعْفٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْ بَعْدِ ضَعْفٍ قُوَّةً ثُمَّ جَعَلَ مِنْ بَعْدِ قُوَّةٍ ضَعْفًا وَشَيْبَةًۜ يَخْلُقُ مَا يَشَٓاءُۚ وَهُوَ الْعَل۪يمُ الْقَد۪يرُ


Sizi güçsüz bir halde yaratan, güçsüzlükten sonra size kuvvet veren, kuvvetli döneminizden sonra sizi tekrar güçsüz ve saçı başı ağarmış ihtiyar hâline getiren Allah’tır. O, dilediğini yaratır. Çünkü O, her şeyi hakkiyle bilen ve her şeye gücü yetendir.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Lokman / Ayet

اِنَّ اللّٰهَ عِنْدَهُ عِلْمُ السَّاعَةِۚ وَيُنَزِّلُ الْغَيْثَۚ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْاَرْحَامِۜ وَمَا تَدْر۪ي نَفْسٌ مَاذَا تَكْسِبُ غَدًاۜ وَمَا تَدْر۪ي نَفْسٌ بِاَيِّ اَرْضٍ تَمُوتُۜ اِنَّ اللّٰهَ عَل۪يمٌ خَب۪يرٌ


Kıyâmetin ne zaman kopacağının bilgisi yalnız Allah’ın katındadır. Yağmuru O indirir. Rahîmlerde olanı da O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Şüphesiz, her şeyi hakkiyle bilen, her şeyden hakkiyle haberdâr olan yalnız Allah’tır.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Secde / 9. Ayet

ثُمَّ سَوّٰيهُ وَنَفَخَ ف۪يهِ مِنْ رُوحِه۪ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْاَبْصَارَ وَالْاَفْـِٔدَةَۜ قَل۪يلًا مَا تَشْكُرُونَ


Ardından onu güzel bir insan şeklinde düzenleyip ona rûhundan üfledi. Böylece size kulaklar, gözler ve kalpler bahşetti. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Fâtır / Ayet

وَاللّٰهُ خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ جَعَلَكُمْ اَزْوَاجًاۜ وَمَا تَحْمِلُ مِنْ اُنْثٰى وَلَا تَضَعُ اِلَّا بِعِلْمِه۪ۜ وَمَا يُعَمَّرُ مِنْ مُعَمَّرٍ وَلَا يُنْقَصُ مِنْ عُمُرِه۪ٓ اِلَّا ف۪ي كِتَابٍۜ اِنَّ ذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَس۪يرٌ


Allah sizi önce topraktan sonra bir damla sudan yarattı, sonra da sizi erkek-dişi şeklinde çiftler hâline getirdi. O’nun bilgisi olmadan bir dişi ne gebe kalır ne de doğurur. Bir canlıya ne kadar ömür verildiği de, ömründen neyin eksildiği de bir kitapta yazılıdır. Bütün bunlar, Allah için pek kolaydır.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Yâsin / Ayet

سُبْحَانَ الَّذ۪ي خَلَقَ الْاَزْوَاجَ كُلَّهَا مِمَّا تُنْبِتُ الْاَرْضُ وَمِنْ اَنْفُسِهِمْ وَمِمَّا لَا يَعْلَمُونَ


Her türlü kusurdan, eksiklikten, eşi ortağı olmaktan uzaktır o Allah ki, yerin bitirdiği her şeyi, bizzat kendilerini ve henüz mâhiyetini bilmedikleri nice şeyleri çiftler hâlinde yaratmıştır.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Yâsin / Ayet

اَوَلَمْ يَرَ الْاِنْسَانُ اَنَّا خَلَقْنَاهُ مِنْ نُطْفَةٍ فَاِذَا هُوَ خَص۪يمٌ مُب۪ينٌ


İnsan hiç dikkat edip düşünmez mi ki, biz onu bir damla sudan nasıl yaratıyoruz? Böyleyken, o bize karşı yaman bir düşman kesiliveriyor!


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Sâffât / Ayet

فَاسْتَفْتِهِمْ اَهُمْ اَشَدُّ خَلْقًا اَمْ مَنْ خَلَقْنَاۜ اِنَّا خَلَقْنَاهُمْ مِنْ ط۪ينٍ لَازِبٍ


Sor onlara: Kendileri mi yaratılışça daha güçlü kuvvetli, yoksa bizim gök, yer, melekler gibi yarattığımız diğer varlıklar mı? Doğrusu biz o insanları yapışkan bir çamurdan yarattık.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Mü'min / Ayet

اَللّٰهُ الَّذ۪ي جَعَلَ لَكُمُ الْاَرْضَ قَرَارًا وَالسَّمَٓاءَ بِنَٓاءً وَصَوَّرَكُمْ فَاَحْسَنَ صُوَرَكُمْ وَرَزَقَكُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِۜ ذٰلِكُمُ اللّٰهُ رَبُّكُمْۚ فَتَبَارَكَ اللّٰهُ رَبُّ الْعَالَم۪ينَ


O Allah ki, yeryüzünü sizin için yaşamaya müsait bir mekan, göğü de emniyet kalkanı gibi bir kubbe yaptı. Size sûret verdi, sûretlerinizi de en güzel şekle koydu. Sizi temiz ve helâl nimetlerle rızıklandırdı. İşte Rabbiniz olan Allah budur. Âlemlerin Rabbi olan Allah yüceler yücesidir, bütün nimet, feyiz ve bereketlerin kaynağıdır.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Câsiye / 4. Ayet

وَف۪ي خَلْقِكُمْ وَمَا يَبُثُّ مِنْ دَٓابَّةٍ اٰيَاتٌ لِقَوْمٍ يُوقِنُونَۜ


Gerek sizin yaratılışınızda, gerekse Allah’ın yeryüzüne yaydığı canlılarda kesin olarak inanacak bir toplum için nice deliller vardır.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri


Kaf / Ayet

وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِه۪ نَفْسُهُۚ وَنَحْنُ اَقْرَبُ اِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَر۪يدِ


Gerçek şu ki, insanı biz yarattık ve nefsinin ona neler fısıldadığını da çok iyi biliyoruz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri



funduszeue.info
Nas Suresinin Fazileti

Nâs sûresi Mekke’de inmiştir. 6 âyettir. Kur’ân-ı Kerîm bu sûre ile sona ermektedir. İsmini, 4. âyet hâriç, âyetlerinin sonlarında tekrarlanan ve “ins


funduszeue.info
Dilek ile İlgili Ayetler

Dilek kelimesi sözlükte, “olması istenen şey, istek, arzu, talep, ricâ, temenni” anlamlarına gelir. Kur’an-ı Kerim’de istek, dilemek, temenni vs. hak


funduszeue.info
Felak Suresi Okunuşu ve Anlamı

Felâk suresi, Medine döneminde nüzul olmuştur. Felâk suresi, 5 âyettir. Felâk, “sabah aydınlığı” demektir. FELAK SURESİ ARAPÇA Felak Suresi Arapça


funduszeue.info
Felak Suresinin Fazileti

Felak sûresi Mekke’de inmiştir. 5 âyettir. İsmini birinci âyetin sonundaki “yarmak, aydınlık, sabah” mânalarına gelen اَلْفَلَقُ (felak) kelimesinden


funduszeue.info
Devlet Yönetimi ile İlgili Ayetler

Devlet kelimesi sözlükte, “belli bir toprakta veya toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun olu


Copyright © Kuran ve Meali. Hiçbir ticari kaygısı yoktur.

funduszeue.info altında yayınlanan içeriklerin tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi içeriklerin tamamı izinsiz kullanılamaz.

Kainatın yaratılışı İle İlgili Ayetler Nelerdir?

Kur'an fihristi, Kur'an-ı Kerim'de bulunan ayetlerin konularına göre düzenlenmiş bir indekstir. Bu indeks, Kur'an'da bahsedilen konuların alfabetik bir şekilde sıralandığı ve her konunun hangi ayetlerde geçtiğini belirten bir referans kaynağıdır. Kur'an fihristi, Kur'an okuyucuları için oldukça faydalı bir araçtır ve Kur'an'ın içeriğini daha iyi anlamalarına yardımcı olur.

KAİNATIN YARATILIŞI Ayetleri Nelerdir?

Kainatın yaratılışı ile ilgili ayetler de bu noktada sık sık araştırılan konulardan birisi olarak öne çıkmaktadır. Kuran-ı Kerim’de Kainatın yaratılışı ile ilgili ayetler yer almaktadır

KAİNATIN YARATILIŞI İle İlgili Ayetler Nedir?

En'am Suresi, ayet:

Gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandır. O'nun nasıl bir çocuğu olabilir? O'nun bir eşi (zevcesi) yoktur. O, herşeyi yaratmıştır. O, herşeyi bilendir.

Araf Suresi, ayet:

Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, Güneş'e, Ay'a ve yıldızlara Kendi buyruğuyla baş eğdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnızca) O'nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne Yücedir.

Yunus Suresi, 3. ayet:

Şüphesiz sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden, işleri evirip-çeviren Allah'tır. O'nun izni olmadıktan sonra, hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte Rabbiniz olan Allah budur, öyleyse O'na kulluk edin. Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?

Yunus Suresi, 5. ayet:

Güneş'i bir aydınlık, Ay'ı bir nur kılan ve yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona duraklar tespit eden O'dur. Allah, bunları ancak hak ile yaratmıştır. O, bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklamaktadır.

Hud Suresi, 7. ayet:

O'nun arşı su üzerinde iken amel bakımından hanginizin daha iyi olduğunu denemek için gökleri ve yeri altı günde yaratan O'dur. Andolsun onlara: "Gerçekten siz, ölümden sonra yine diriltileceksiniz" dersen, inkar edenler mutlaka: "Bu, açıkça bir büyüden başkası değildir" derler.

İbrahim Suresi, ayet:

Allah'ın gökleri ve yeri hak ile yarattığını görmüyor musunuz? Dilerse sizi giderir-yok eder ve yeni bir halk getirir.

Hicr Suresi, ayet:

Biz, gökleri, yeri ve her ikisinin arasındakilerini hakkın dışında (herhangi bir amaçla) yaratmadık. Hiç şüphesiz o saat de yaklaşarak-gelmektedir; öyleyse (onlara karşı) güzel davranışlarla davran.

Nahl Suresi, 3. ayet:

Gökleri ve yeri hak ile yarattı: O, şirk koştukları şeylerden Yücedir.

Enbiya Suresi, ayet:

O inkar edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, Biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?

Furkan Suresi, ayet:

O, gökleri ve yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan ve sonra arşa istiva edendir. Rahman (olan Allah)dır. Bunu (bundan) haberi olana sor.

Ankebut Suresi, ayet:

Allah gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Şüphesiz, bunda iman edenler için bir ayet vardır.

Rum Suresi, 8. ayet:

Kendi nefisleri konusunda düşünmüyorlar mı? Allah, gökleri, yeri ve bu ikisi arasında olanları ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre (ecel) olarak yaratmıştır. Gerçekten, insanlardan çoğu Rablerine kavuşmayı inkar ediyorlar.

Secde Suresi, 4. ayet:

Allah; gökleri, yeri ve ikisi arasında olanları altı günde yarattı, sonra arşa istiva etti. Sizin O'nun dışında bir yardımcınız ve şefaatçiniz yoktur. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?

Zümer Suresi, 5. ayet:

Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor. Güneşe ve aya boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir ecele (süreye) kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun; üstün ve güçlü olan, bağışlayan O'dur.

Fussilet Suresi, ayet:

Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin." İkisi de: "İsteyerek (İtaat ederek) geldik" dediler.

Duhan Suresi, ayet:

Biz onları yalnızca hak ile yarattık. Ancak onların çoğu bilmezler.

Ahkaf Suresi, 3. ayet:

Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve adı konulmuş bir ecel (belli bir süre) olarak yarattık. İnkar edenler ise, uyarıldıkları şeyden yüz çeviren(kimseler)dir.

Fussilet Suresi, ayet:

Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti. Biz dünya göğünü de kandillerle süsleyip-donattık ve bir koruma (altına aldık). İşte bu, üstün ve güçlü olan, bilen (Allah)'ın takdiridir.

Kaf Suresi, ayet:

Andolsun, Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık; Bize hiçbir yorgunluk dokunmadı.

Hadid Suresi, 4. ayet:

Gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa istiva eden O'dur. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni ve ona çıkanı bilir. Her nerede iseniz, O sizinle beraberdir, Allah, yaptıklarınızı görendir.

Talak Suresi, ayet:

Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah'ın herşeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah'ın ilmiyle herşeyi kuşattığını bilmeniz, öğrenmeniz için.

 

GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

Son dakika haberler, köşe yazılar, ekonomi, magazin, siyaset, spor gündeminin tek adresi funduszeue.info; funduszeue.info haber içerikleri kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, haberler izinsiz olarak kopyalanamaz ve başka yerde yayınlanamaz.

Şöyle bir soru sorulsa:

“Bir kimse; ‘İnsan, bir canlının gelişmesinden ortaya çıkmış olabilir’ derse, Kur’an-ı Kerim’in bazı ayetlerini inkâr etmiş olur mu?

Cevaben diyebiliriz ki: Bu sorunun fetva yönü, elbette yetkili mercilere sorulmalıdır. Bizim burada yapacağımız, ayetlerin, insanın yaratılışını nasıl nazara verdiğini gözden geçirmek olacaktır.

Kur’an-ı Kerim’in bazı ayetlerinin yorumunda farklılıklar olabilmektedir. Bunun önde gelen sebebi, bazı ayetlerde teşbih, yani benzetme ve temsillere yer verilmesidir. Ayetlerdeki teşbihler, bazıları tarafından zahiri manasıyla, bazıları tarafından da hakiki manasıyla ele alınmakta ve böylece birbirine zıt yorum farklılıkları ortaya çıkabilmektedir. Dolayısıyla, bu farklı yorumları benimseyen kimselerin, yaklaşımları da farklı olmaktadır.

Bu kısa girişten sonra isterseniz soruyu şöyle soralım:

“İnsanın başka varlıklardan meydana geldiğini ifade eden veya hatırlatan, ya da böyle yorumlamaya sebep olacak ayet veya ayetler var mıdır?”

 

KUR’AN’DA İNSANIN YARATILIŞI

İnsanın yaratılışıyla ilgili ayetlerde, ilk insan Hz. Adem’in yaratılışına işaret edilmekte, bu yaratılışın başka varlıkların değişmesiyle meydana geldiğini ihsas edecek bir beyana rastlanmamaktadır. Tam aksine, ilk insanın topraktan hâsıl edildiği, onun eşinin de bundan yaratıldığı, insan soyunun da bunlardan meydana getirildiğinin beyan ve izahı vardır.

Kur’an-ı Kerim, insanın muhtelif yaratılış devrelerinden bahseder. Bunu ana hatlarıyla üçe ayırmak mümkündür. Birisi; ilk insan Hz. Adem’in (a.s), ikincisi onun eşi Hz. Havva’nın ve üçüncüsü de diğer insanların yaratılmasıdır. Bu farklı yaratılışlara bazen ayrı ayrı ayetlerde, bazen de aynı ayette dikkat çekilir.

Hicr suresinde Hz. Adem’in (a.s) topraktan yaratıldığı şöyle beyan edilir:

“Andolsun biz insanı kuru bir çamurdan, değişmiş cıvık balçıktan yarattık”1

Zümer suresinde de Hz. Adem’den Hz. Havva’nın yaratılmış olduğunu anlıyoruz. Ayet mealen şöyledir:

“O sizi tek bir insandan yarattı; sonra o tek kişiden de eşini yarattı”2

Nisa suresinde de, Hz. Adem’in (a.s) ve ondan Hz. Havva’nın ve bu ikisinden de diğer insanların yaratılışına işaret edilmektedir:

“Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten (candan) yaratan; ondan da yine onun eşini yaratıp ikisinden birçok erkekler ve kadınlar türeten Rabbiniz(e karşı gelmek)den sakının.”3

Bu ayetlerde, Hz. Havva’nın Hz. Adem’den nasıl ve ne şekilde yaratıldığı açık olarak ifade edilmiyor. Ancak, bununla alakalı bir hadis, konuya biraz daha açıklık getirmektedir. Hadis şöyledir:

“Kadınlar hakkında hayır tavsiye ediniz. Yani, onlara iyi davranınız. Çünkü kadın eğri kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri kısmı baş tarafıdır. Onu doğrultmaya çalışırsan kırarsın. Hali üzere bırakırsan öyle eğri kalır. Kadınlar hakkında hayır tavsiye ediniz.”4

Müminun suresinde hem Hz. Adem’in (a.s) topraktan yaratılışına ve hem de onun soyunun anne rahminde yaratılış safhalarına şöyle işaret edilmektedir:

“Andolsun biz insanı çamurdan (süzülmüş) bir hülasadan yarattık. Sonra onu (Hz. Adem’in nesli olan) insanı sarp ve metin bir karargahta (rahimde) bir nutfe (zigot) yaptık. Sonra o nutfeyi alaka (yapışan şey) haline getirdik, derken o alakayı mudga (bir çiğnem et) yaptık, o bir çiğnem eti kemik(lere) çevirdik (ve) o kemiklere de et (kaslar) giydirdik. Sonra onu bambaşka yaratılışla inşa ettik (can verdik, konuşma verdik)”5

Görüldüğü gibi, insanın ilk yaratılıştan itibaren geçirdiği devreler safha safha nazara verilmektedir. Zaten bu sayılan devreleri anne rahminde her insan yaşayarak gelmektedir. Dolayısıyla, bu kademeleri, insanın başka canlılar şeklinde yaratılıp farklı devreler geçirdiği şeklinde yorumlamak mümkün değildir.

Tin suresinde de insanın en güzel şekilde yaratıldığı belirtilir:

“Biz insanı en güzel biçimde yarattık.”6

Fatır suresinde de ilk insanın topraktan ve onun neslinin de bir damla su olarak ifade edilen meniden yaratıldığına işaret edilir:

“Allah sizi önce topraktan, sonra bir damla sudan yarattı, sonra da çiftler haline getirdi.”7

 

İNSAN BAŞKA CANLI SAFHALARINI GEÇİRSEYDİ İBLİS ONLARI SAYARDI

İnsan neslinin doğrudan topraktan yaratıldığını, başka canlıları temsil eden ara devreleri geçirmediğini, İblis’in Hz. Adem’e secde etmeyişinin gerekçesinde de görüyoruz. Ayette mealen şöyle buyrulur:

“(İblis:) ‘Ben kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattığın insana secde edecek değilim’ dedi.”8

Şayet insan başka canlı safhalarını geçirmiş olsaydı, muhakkak İblis o safhaları da sayacaktı. Çünkü o burada, insana karşı, yaratılışındaki kendi üstünlüğünü ispat etme pozisyonuna girmişti. Bazı felsefecilerin ileri sürdüğü gibi, insanın geçmişinde; balıklık, kurbağalık, farelik ve maymunluk devreleri olsa idi, İblis bunu mutlaka söyleyecekti. Çünkü en büyük hasmı olan insana karşı, kendi üstünlük delillerini sayıyordu.

 

BİR BAŞKA AYET

Kuran’da, insanın topraktan yaratılışı, tıpkı bitkinin topraktan yaratılışına benzetilerek şöyle beyan edilir:

“Ve Allah, sizi yerden (sanki) bir bitki olarak bitirdi (sizi topraktan yarattı).”9

Buradan şu manaları çıkarmak mümkündür:

a) İnsanın atası olan Hz. Adem’in (a.s) topraktan yaratılışına işaret edilmektedir.

b) Her an gelişme ve büyüme içerisinde olan insanın bünyesindeki elementlerin büyük bir kısmı, besinler yoluyla doğrudan veya dolaylı olarak topraktan alındığı için, insanın gelişme ve büyümesi bitkilerin yerden bitirilmesine benzetilmiştir. 10

 

MAYMUN OLANLAR

Kur’an’da insanın yaratılışı ile ilgili ayetler elbette sadece bu saydıklarımızdan ibaret değildir. Ancak, bu ayetler mana olarak birbirine yakındır. Farklılık gösteren bir ayette, Allah’ın emrine uymayan bir grup insanın maymun şekline dönüştürüldüğünden bahsedilmektedir:

“İçinizden Cumartesi günü azgınlık edenleri elbette biliyorsunuz. Onlara ‘aşağılık birer maymun olun’ dedik.”11

Cenab-ı Hak, Cumartesi günleri çalışmayı İsrailoğullarına yasak kılmıştır. Onlar bu yasağa uymayınca, Eyle kasabasında bu hadise meydana gelmiştir.

Bu değişme hakkında iki görüş vardır. Birisi, bunların sadece ahlak yönünden maymun şekline getirildiğidir. Diğeri de suret olarak maymun şekline dönüştürüldükleridir. Zaten o insanlar bu olaydan sonra fazla yaşmamışlar, üç gün sonra ölmüşlerdir. Yani hadise, bir beldede (Eyle kasabasında) meydana gelmiş ve maymun şekline dönüştürülen insanlar üç gün sonra ölmüşlerdir.12

 

SONUÇ OLARAK

Kur’an-ı Kerim’de insanın, daha aşağı yapılı varlıklardan yaratıldığını gösteren ya da bu manaya gelen bir beyan yoktur. Tam aksine, insanın en mükemmel şekilde yaratıldığı, ilk insan Hz. Adem’in (a.s) topraktan, onun eşi Hz. Havva’nın Hz. Adem’den ve onların neslinin de anne rahminde gelişerek dünyaya geldiğinden bahsedilmektedir.

Günümüz fen ve felsefesiyle ilgilenenlerin bazılarının, insanın geçmişiyle ilgili olarak ortaya koyduğu bir takım değerlendirmeler vardır. Bu felsefi değerlendirme ve görüşler, bilimsel gerçeklermiş gibi takdim edilmekte, güya Kur’an’ın bilime ters düştüğü nazara verilmektedir. İnsanın atasıyla ilgili ileri sürülen bilgiler, bilimsel bilgi değil, felsefi görüş ve değerlendirmeler, teori ve hipotezlerdir. Hiç kimse, laboratuvarda ne ilk insanın yaratılışını ve ne de onun eşinin ortaya çıkışını deneme ve gösterme şansına sahip değildir. O bakımdan insanın geçmişiyle ilgili ileri sürülen ya da sürülecek olan bütün fikir ve görüşler teori ve hipotez olmaktan ileri geçemez.

“Yapan bilir, bilen konuşur” kaidesiyle, insanın geçmişi hakkında gerçek ve tek söz sahibi, hiç şüphesiz Cenab-ı Hak’tır ve O’nun Kelâmı Kur’an-ı Kerim’dir. O da ilk insanın topraktan, onun eşinin Hz. Adem’den ve onun neslinin de anne rahminde geliştiğini beyan etmektedir.

 

Kaynaklar

1. Hicr,

2. Ez-Zümer, 6.

3. Nisâ, 1.

4. Buhari, Nikah 80; İbn Mâce, Taharet

5. Mü’minun,

6. Tin, 4.

7. Fatır,

8. Hicr,

9. Nuh,

İbn Âşûr, Muhammed et-Tâhir, et-tahrir ve’t-tenvir. Tunus,

Bakara,

Çantay, B. H. Meali Kerim. C s

 

İnsanın yaratılışı ile ilgili birçok ayet ve hadis mevcuttur. Hayvanlar ve diğer yaratıklardan farklı olarak Hz. Adem’in özel bir şekilde topraktan şekillendirilmesi ve daha sonraki yaratılış aşamaları ayrıntılı olarak Kur’an-ı Kerîm’de farklı ayetlerde anlatılır. Bu yazımızda anlamı şimdiye kadar tam olarak aydınlığa kavuşturulmamış bir ayetten yola çıkarak yaratılış aşamalarımızdan birisine ışık tutmaya çalışacağız.

 

“Biz insanı çamurdan alınan bir özden yarattık. Sonra onu sağlam bir yerde nutfe (döllenmiş yumurta) haline getirdik. Sonra nutfeyi alakaya (rahim cidarına yapışmış embriyoya) çevirdik, sonra embriyoyu bir çiğnemlik et görünümünde yaptık, sonra bir çiğnemlik eti kemiklere çevirdik sonra da kemiklere et giydirdik. Sonra onu bambaşka bir yaratık yaptık.” (Mü’minun ).

Bu ayetlerde bahsedilen nutfe ve döllenmiş yumurta ile, erkek ve kadınların üreme hücrelerinin birleşmesinden sonraki safha kastediliyor. Daha önceki aşamalar için ise erkek ve kadının suyu tabirleri Peygamber Efendimiz’in (sav) hadislerinde de geçiyor: “…Erkeğin suyu koyu ve beyazdır. Kadının suyu sarı ve akışkandır. Bunlardan hangisi üstün olur veya öne geçerse benzerlik hasıl olur.” (Kaynak: Müslim, Hayz 30, (); Buhari, Menakıbul-Ensar, 49). Burada sperm ve yumurta hücrelerindeki kadın ve erkek genetik yapılarının çocuğa aksetme şekline işaret vardır.

Embriyolojik hayatın ilk haftalarında, henüz organların yeni oluşmaya başlayacağı safhalarda mesoderm adlı bölge oluşur. Mesodermin bir parçası olan mesonefrik tübüllerde embriyonun omurgalarının ön kısmında yukardan aşağı boylamasına uzanan bir dokudur. İşte bu doku hem üreme hem de böbrek ve diğer üriner sistem organlarının oluşacağı yapının adıdır. Mezonefrik tübüller embriyolojik hayatın yaklaşık 4. haftasında ve yeni oluşan göğüs hizasındaki hemen boyun omurga kemiklerinin bittiği yerin karşısındaki torasik (göğüs) omurları hizasından başlar. Yaklaşık 40 adet mezonefrik tübül omurganın karşısında yukarıdan aşağı doğru uzanır. Kısa süre içerisinde boyun omurgaları karşısına denk gelen kranyal mezonefrik tübüller geriler ve kaybolur. Mezonefrik tübüllerden böbrek, idrar yolları ve erkeklikle ilgili ductus efferentes, epidydimis ve vas deferens gibi organlar yaratılır.

6. hafta civarında ise mezonefrik tübüllerin yan tarafında paramesonefrik kanallar oluşur. Bu da yine göğüs omurları hizasında başlar ve aşağı doğru zamanla ilerler. Paramezonefrik kanallardan da kadınların üreme iç organları oluşur. Yaklaşık 7. haftaya kadar erkek ve kız embriyoların görünüşü aynıdır. Daha sonra sadece erkeklerde olan Y kromozomudaki TDF adlı genin çalıştırılması ile erkeklik üreme organları farklılaşmaya başlar. Gonadlar adı verilen asıl üreme hücrelerini barındıran ve erkeklerde testis bayanlarda yumurtalık olarak isimlendirilen üreme organları da bu aşamadan sonra yaratılır.

Yukarıdaki ayrıntılı embriyolojik gelişim özetinden de anlaşılabileceği gibi, hem erkek hem de bayanlardaki üreme organlarının kökeni göğüs omurları hizasından başlayıp daha sonra aşağı doğru inen embriyolojik yapılardır.

Tarık suresi 5 ve 8. ayetler arasında insan yaratılışı ile ilgili şu şekilde ifadeler geçer: “5- Şu halde insan bir baksın, neden yaratılmıştır? 6- O, atılıp dökülen bir sudan yaratılmıştır. 7- Sulb (omurga) ile göğüslerin arasından çıkar. 8- Şüphe yok ki O, onu yeniden döndürmeye kadirdir.”

Bu surede insanın yaratılışına dikkat çekilmiştir. Özellikle 7. ayete dikkat çekeceğiz. Atılıp dökülen su ile kastedilenin erkek ve kadın üreme hücreleri ve bunların barındığı sıvı olduğunu müfessirler de söylemiştir. Daha sonra gelen 7. ayetteki zamir de tefsirlerin büyük çoğunluğunda bu sıvıya atfolunur. Yani ayette, atılarak çıkan bu sıvının sulb ve göğüsler (teraib) arasından geldiğinin kastedildiği şeklinde yorumlanmıştır. Bazı meallerde sulb bel kemiği gibi de geçse de, sulb başın arka dibinden kuyruk sokumuna kadar arka kemiği yani omurga anlamındadır. Bir sonraki ayette yeniden döndürme ile insanın öldükten sonra yeniden diriltilmesine işaret edildiği belirtilmiştir.

Tarık suresinin 7. ayetinde meni ve belki kadınlardaki sıvının da birlikte kastedildiğini yazan müfessirler aslında ilk bakışta tıbbi bilgilerimize aykırı gözüken, kaburgalar ile omurga arası bölgesine izah getirememişlerdir. Hatta ateistler bu ayete bakarak Kur’an’ın bu konuda hatalı bir bilgi verildiğini bile iddia edecek kadar ileri gitmişler. Gerçi bu ayetleri inceleyen bazı müfessir de aslında bel kemiği ve göğüsler arası ile insanın anne rahmindeki durumuna işaret edildiğini ve buradaki “arasından çıkar” şeklinde kastedilenin doğum olayı olduğunu söylese de, tefsirlerin büyük çoğunluğu bir önceki ayete bakarak burada kastedilenin meni gibi sıvı olduğunu yazmaktadır.

Terâib, terib kelimesinin çoğuludur ve kaburgalar anlamındadır; hatta daha da özel olarak kaburgaların iki meme ve üzerindeki gerdanlık olarak da adlandırılan bölge hizasına denk gelen ilk sıralarda olanlarıdır. Elmalılı Hamdi Yazır tefsirinde de terâibin gerdanlık hizasına denk gelen göğsün üst kısmındaki kaburgalar anlamına geldiği yazmaktadır. Halbuki genel olarak kaburga kelimesi Arapça’da ضلع (dala’) olarak geçer. Dolayısıyla teraib daha çok sadece üst kaburgalar bölgesi için kullanılır. Yani Tarık suresinin 7. ayetinde açıkça omurga ile üst kaburgalar arasındaki bölgeye işaret edilmektedir. Yukarıdaki embriyolojik gelişim özetinden de kolaylıkla anlaşılabileceği gibi, hem erkek hem de kadınların üreme organlarının yaratılmaya başlandığı yer tam bu bölgedir.

Sonuç olarak Tarık suresinin bu ayetinde hem erkek hem de dişi üreme organlarının embriyolojik kökenine işaret ediliyor olması, şu anki bilgilerimiz ışığında en uygun bir izah gibi gözükmektedir. Yoksa meni gibi bir sıvının göğüs kemikleri arasından gelmediği yıl önce ve hatta çok daha önce de iyi bilinen bir gerçek iken Kur’an-ı Hakîm’de işaret edilenin, üreme organlarımızın ilk aşaması olması çok daha yüksek ihtimaldir.

İnsanın embriyolojik gelişim aşamalarını başka ayetlerde mükemmel bir şekilde anlatan kutsal kitabımız da, insanın oluşumunda hem erkek hem de kadın sıvılarının birlikte rol aldığını hadislerinde ifade eden Peygamber Efendimiz de (asm) elbette bu kadar aşikâr bir konuda bilimsel gerçeklerle örtüşmeyen ifadeler içeremezdi. Bu tür, tam anlamını müfessirlerimizin çözemediği ayetler konusunda yine de en doğrusunu Allah bilir diyelim ve Tarık suresinin bir sonraki ayeti ile yazımızı bitirelim: “O gün, sırlar yoklanıp meydana çıkarılacaktır.” (Tarık, 9)

 

Kaynaklar:

1- funduszeue.info

2- funduszeue.info

 

 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası