Giriş Tarihi: Son Güncelleme:
Türk edebiyatının usta isimleri arasında yer alan Rasim Özdenören edebi kişiliği ile öne çıkar. Rasim Özdenören hayatı boyunca sayısız eser vererek, edebiyat severlerin duygularına dokunmuştur. Peki, Rasim Özdenören kimdir? Yazımızın devamında Rasim Özdenören hangi akım ve toplulukta sorusunun yanıtını bulabilirsiniz. Rasim Özdenören eserleri ve romanları, Rasim Özdenören şiirleri ve sözleri arasında derleme hazırladık.
Rasim Özdenören, yılında Maraş'ta dünyaya gelmiştir. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni ve yine aynı üniversitenin Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirmiştir. Yedi Güzel Adam topluluğu içerisinde yer alan Rasim Özdenören, yazdığı eserlerle pek çok ödül kazanmıştır. Üstelik sanatçının bazı eserleri de TV filmlerine uyarlanmıştır. Rasim Özdenören 23 Temmuz yılında hayata gözlerini yummuştur.
Rasim Özdenören edebi kişiliği ile öne çıkan yazarlar arasında yer alıyor. Rasim Özdenören'in edebi kişilik özelliklerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
Genellikle hikaye türünde eser yazan sanatçı, hikayelerinde çoğunlukla toplumdaki değişme ve çözülmenin neden ve sonuçlarını ortaya koyan durumları anlatır. Eserlerinde özellikle kültürel yabancılaşma, aile çözülmeleri ve bunalımlar gibi kavramları işler.
Günümüze kadar pek çok ödül almış Rasim Özdenören'in eserlerinden bazılarını aşağıdaki gibi derleyebiliriz:
Gül Yetiştiren Adam
Rasim Özdenören'in sözlerinden bazılarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
İnsanlar aslında birbirini tanımadıkları için severler, şaşırtıcı değil mi? Tanıdıktan sonra nefret ederler birbirlerinden.
ARKADAŞINA GÖNDER
Rasim Özdenören Kimdir? Rasim Özdenören Eserleri, Şiirleri, Hayatı ve Sanat Görüşü
Yedi Güzel Adam olarak bilinen Edebiyat topluluğu içinde yer alan ve eserleriyle çok sayıda edebiyat severin duygularına dokunmuş olan ünlü edebiyatçı Rasim Özdenören vefat etti. Son olarakSezai Karakoç’un hayatını kaybetmesi üzerine daha çok ilgi gören ünlü edebiyatçı, Yedi Güzel Adam tayfasında yaşayan tek isimdi. Çapa Tıp Fakültesi'ni birincilikle bitiren Merve Nur Uçar'ın da mezuniyet konuşmasında adını anması ve "Hem bu deveyi güdecek hem bu diyarda kalacağız. Çünkü deve de bizim, diyar da" sözlerini sarf etmesi üzerine tüm dikkatleri üzerine çeken Rasim Özdenören'in vefat haberi tüm edebiyatseverleri derinden üzdü. Peki Rasim Özdenören kimdir, kaç yaşında neden öldü? Rasim Özdenören hayatı, eserleri ve edebi kişiliği ile ilgili tüm merak edilenler haberimizde…
Türk Edebiyatı'nın usta isimlerinden Rasim Özdenören, yoğun bakıma alınmıştı. Yakın zamanda koronavirüse yakalanan ve hastalığı atlattığı bilinen Özdenören'in KOAH rahatsızlığı nedeniyle bir süredir tedavi gördüğü bildirilmişti. Rasim Özdenören'in sağlık durumu, edebiyatseverler tarafından merak edilirken, usta yazarın yoğun bakımda tedavisinin sürdüğü belirtilmişti.Usta yazar, 23 Temmuz Cumartesi günü, 82 yaşında hayatını kaybetti.
20 Mayıs tarihinde Kahramanmaraş’ta dünyaya gelen Rasim Özdenören, aslen Kahramanmaraşlıdır. Türk öykü ve deneme yazarı olan Rasim Özdenören, kendisi gibi ünlü bir Edebiyatçı olan Alâeddin Özdenören ile ikiz kardeştir. İlk ve orta öğrenimini Kahramanmarai, Malatya ve Tunceli gibi illerde tamamlamıştır. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirmiş olan Özdenören, Devlet Planlama Teşkilatı’nda uzman olarak çalışmıştır. yılında araştırma amacıyla ABD’ye gitmiş ve çeşitli eyaletlerde iki yıl kadar kalmış olan Rasim Özdenören, yılında ise Kültür Bakanlığı Bakanlık Müşavirliği görevine getirilmiştir. Özdenören aynı bakanlıkta bir yıl da müfettiş olarak çalışmıştır. yılında buradaki görevinde istifa eden Özdenören, devlet memurluğuna bir süre sonra geri dönmüştür.
Devlet memuru olarak görev almakta olan Rasim Özdenören’in, Türk Edebiyatı dünyasında adını ilk olarak duyurmaya başladığı zamanlarda, köy romancılığının etkisi azalmış ve varoluşçu yazarların etkisi de artmaya başlamıştı. Öykülerinde, dönem eserlerinde ağırlıklı olan Batı anlayışı yerine çocukluğundan itibaren Anadolu’nun köy ve kasabalarında edinmiş olduğu izlenimlerden yararlanan Özdenören, yapmış olduğu ayrıntılı betimlemeler ile insanın evrensel yanlarını öne çıkarmıştır.
Gençlik yıllarından itibaren edebiyatla yakından ilgili olan bir arkadaş grubuna sahip olan Rasim Özdenören, bu grup içinde edebi kişiliğini şekillendirmiştir. Okumaları ve edebi ilgileri bu arkadaş grubuyla (Yedi Güzel Adam) birlikte şekillenmiş ve sonraki yıllarda ise Sezai Karakoç ile tanışarak, ünlü şairin etkisi altında kalmıştır. Amerika’da kalmış olduğu iki yıl içerisinde çağdaş dünyanın önemli merkezlerinden birini tanımış ve bu deneyimini eserlerine olumlu bir şekilde yansıtmıştır. Öykülerinde genel olarak yerli olmanın ve bunun nasıl gerçekleşebileceğinin cevaplarını aramış olan Özdenören, hikayelerindeki kahramanlarını genellikle gerçek hayattan esinlenerek oluşturmuştur.
İnandığı şeyleri okuyucuna dayatmamak için özen göstermiş olan Rasim Özdenören, İslami kimliği ile de tanınmış edebiyatçılardan biridir. Vermek istediği mesajı genellikle yazmış olduğu öyküye zarar vermeden, öykünün yapısını ve akışını bozmadan vermeye çalışmıştır. Eserlerinde ustalıkla kullanmış olduğu bir anlatım biçimine ve şiirsel ifadelere sahiptir. ‘Çok Sesli Bir Ölüm ve Çözülme’ isimli hikayeleri, televizyon filmlerine uyarlanmıştır. Ayrıca bu hikayelerden ilki Uluslararası Prag Televizyon Filmleri Yarışması’nda jüri özel ödülüne layık görülmüştür.
Edebiyat dünyasında çok sayıda esere imza atmış olan Rasim Özdenören, yılında T.C. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne, yılında ise Necip Fazıl Kısakürek Saygı Ödülü'ne layık görülmüştür.
Yedi Güzel Adam grubunda yer alan ve edebiyat dünyası için önemli isimlerden biri olan Rasim Özdenören için çok sayıda tez, kitap ve dergi özel sayısı çıkarılmıştır. Kendisi için yapılan bazı çalışmalar şu şekildedir:
Akif İnan, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil ve Erdem Bayazıt Edebiyat Dergisi'ni incelerken -
Hikâye:
Roman:
Deneme:
Çeviri:
Yeni İstiklal Dergisi’nde yayımlanan yazıları:
Çapa Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitiren Merve Nur Uçar, yaptığı mezuniyet konuşmasıyla dikkatleri üzerine çekti. Son zamanlarda çok sayıda doktorun yurt dışına gitmek istemesine dikkat çeken Uçar, hekimliğin en başta bir vicdan meselesi olduğunu vurgulayarak, konuşmasına ünlü edebiyatçı Rasim Özdenören’in sözleriyle devam etti. Merve Nur Uçar, “Hekimliğin en başta bir vicdan meselesi olduğunu vurgulayan değerli hocalarımıza asistanlarımıza teşekkür ediyoruz. Aynı okuldan mezun olmanın gururuyla yetinmeyip yeni Aziz Sancar’lar olacağız. Şu an yurt dışında var olan imkânları ülkemize kazandıracağız. İlim yolunda var gücümüzle çalışacağız. Rasim Özdenören’in deyimiyle ‘Hem bu deveyi güdecek, hem bu diyarda kalacağız.’ Çünkü deve de bizim, diyar da” şeklinde konuştu. Uçar, konuşmasının ardından dakikalarca alkışlandı.
Özdenören'in külliyatının yer aldığı İz Yayıncılık'ın sahibi Eren Kahraman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Özdenören'in kuruluşundan beri İz Yayıncılık için istikamet belirleyici yazarlardan olduğuna işaret ederek, "Sadece edebiyat değil, kurgu dışında da düşünce dünyamızla ilgili tüm kitaplarda yönlendirici oldu. Bir yazar yayınevi ilişkisinden ziyade bizim rehber olarak gördüğümüz birkaç kişiden biriydi." ifadelerini kullandı.
Kahraman, Özdenören'in çok çalışkan bir yazar olduğuna dikkati çekerek, "Gece saatlerinde bile çalışırdı. Bütün kitaplarını son 2 senedir baştan gözden geçiriyordu ve yeniden basılmasından önce dil anlamında da güncelliyordu. Tam pandemiden önce başlamıştı bu hafta da nihayete ermişti. Tabii biraz yavaş ilerledi süreç çünkü son 3 yıldır belki de hastanede kaldığı süre evdekinden fazladır. Bu rahatsızlıklarına rağmen tüm eserleriyle tek tek ilgilendi. "İlk Öyküler" ve "Kör Pencereler" adında 2 yeni kitabı vardı. Normalde yaz ayında kitap basılmaz ama 'Sağlığım pek iyi değil görmek istiyorum' diyerek rica etmiş, geçtiğimiz mayıs ayında iki kitabı birden çıkartmıştık. Rahmetli Asım Gültekin'in vefatına çok üzülmüştü, o zaman 80 yaşındaydı ve o yaşta bir dergi çıkartmayı planlıyordu burada." dedi.
Rasim Özdenören'in kitaplarının editörü Hamdi Akyol da yayıncılık ömrünün Özdenören ile beraber geçtiğini belirterek, "Onun bütün kitaplarının tasarımı bana aittir, 39 kitabından 35 tanesinin editörlüğünü de yaptım. Ömrüm Rasim Ağabeyle geçti diyebilirim." şeklinde konuştu.
Akyol, Özdenören'in çizgisinden hiç bir zaman taviz vermediğini de söyleyerek, "Tek başına dahi olsa hak ve hakikat bildiğini son nefesine kadar haykırdı. Çok disiplinli bir yazardı. Onun kitaplarında yeni kelimelerle karşılaştığımda mümkün olduğunca dilimize ait zenginliğin unsurlarını kullanmaya gayret ettiğini söylerdi. 3 kelimede ifade edilecek bir şey 5 kelimede ifade edilirse kötüdür şeklinde bir yaklaşımı da vardır." bilgisini paylaştı.
yılına kadar İz Yayıncılık Genel Müdürlüğü yapan Mehmet Hüsrev Şeref ise, Özdenören'in İz Yayıncılık ile senesinde tanıştığını ifade etti. Şeref, Rasim Özdenören'in tüm eserlerini yayınlamak üzere Ahmet Şişman'la telif görüşmesinden bahsederek, şu bilgileri verdi: "Bir lokantada oturmuştuk, o gün naifliği ve nezaketli tavırlarını hatırlıyorum. Allah rahmet eylesin, eserleriyle anılacak güzide yazarlarımızdandı."
Hece Yayınları sahibi Ömer Faruk Ergezen, Hece Dergisi Genel Yayın Yönetmenliği yapan Özdenören'in çok zeki ve dengeli bir adam olduğuna değinerek, "Muhakeme gücü çok kuvvetliydi, biliyorsunuz kendisi hukukçudur. İncelikleri çok iyi yakalayabilen hem tarihi anlamaya, okumaya çalışan hem de günceli takip eden iyi bir zihin yapısına sahipti. İnsan ilişkileri fevkalade ileri düzeyde, olumsuz hiçbir şey konuşmazdı. Her kriz ve problemin üstesinden gelebilecek ipuçları yakalar ve çözerdi." dedi.
Dergi için yazı gerektiğinde Özdenören'in yazarları aradığını aktaran Ergezen, "Zerre kadar kıskançlığı yoktu veya çok kıskançtı ama bunu göstermezdi. İnsanların yetişmesi, çevresindekilerin gelişmesi için elinden gelen her şeyi yapardı. Benliği, egosu çok güçlüydü ama aynı zamanda çok mütevazıydı. Özel sayımıza genel yayın yönetmeni olarak yazı yazmıştı, arkadaşlara verirdi okumaları için. Değişiklik istendiğinde 'Önemli olan dergidir, nasıl istiyorsanız öyle olsun.' derdi." diye konuştu.
Yazar Ali Haydar Haksal da, Özdenören'in ustası olduğunu vurgulayarak, şöyle değerlendirdi:
"Öyküde bir kuşağın üzerinde ciddi anlamda etkisi vardır. Türk edebiyatında özellikle toplumcu gerçekçi, köylü işçi, ağa maraba ikilemleri gibi dar bir alana sıkıştığı dönemde Rasim Özdenören öyküsü bir yenilik oldu. Kasaba edebiyatı tanımlamasındaki Anadolu insanının saflığını ortaya koyan yepyeni bir bakış getirdi. Anadolu insanın geçirdiği zorlukları insanın metafizik derinliğiyle birlikte yoğun bir biçimde ortaya koyan ustalarımızdan birisiydi. İnsanın ruhuna hitap eden ve yoğunluğu olan yeni metinler ortaya koydu. Türk edebiyatında bir dönüm noktası olarak ifade edebilirim, Allah rahmet eylesin."
Yazar Ersin Nazif Gürdoğan, Rasim Özdenören'in Türk edebiyatının gül yetiştiren insanlarından olduğunu vurgulayarak, "Ardında eserleriyle birlikte kendisini izleyen hikayeciler, denemeciler, romancılar bıraktı. Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt ve Akif İnan gibi rahmetle, saygıyla ve sevgiyle anılacak, defterini kıyamete kadar açık tutacak eserler verdi. Türk ve İslam dünyasının başı sağ olsun. Önümüzdeki yıllarda onun yazdıkları daha da önem kazanacaktır. Rasim Özdenören yeni bir dönemin öncülerinden olmuştur, gelecek yıllarda da kitaplarıyla kendisinden bahsettirecektir. Allah rahmet eylesin." ifadelerini kullandı.
Yazar Kemal Sayar da öğrencilik yıllarında ilk okuduğu eserlerin Rasim Özdenören'in kitapları olduğunu belirterek, "Rasim Ağabey'i Ankara'da öğrenci olduğum yıllardan itibaren tanıyorum. Eserlerini okuyarak büyüdük. Yumuşak mizaçlı, munis, yardım sever, gençlere her zaman yol göstermeye çalışan tertemiz tabiatlı bir insan olarak hatırlanacaktır. Onun yazdığı eserler birkaç neslin kendisini eğitmesinde rehberlik yaptı. Hikayeciliği çok üst düzeydeydi, gerçek bir edebiyat adamıydı. Yeri doldurulamayacak bir yazar, gül yetiştiren bir adamdı." açıklamasını yaptı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.Mühendis Hakkı Özdenören ile Ayşe Özdenören’in oğlu olarak Kahramanmaraş’ta dünyaya geldi. Şair Alâeddin Özdenören ikiz kardeşi olan Özdenören, baba tarafından İstanbullu, anne tarafından da Maraşlıdır. Yazar, annesi dolayısıyla da Necip Fazıl Kısakürek ile akrabadır. (Uysal 14) İlkokul öğrenimine Maraş’ta başlayan yazar, babasının tayini nedeniyle gittikleri yılında Malatya Gazi İlkokulu’nu, ’te de Tunceli Ortaokulu’nu bitirdi. yılında mezun olacağı Maraş Lisesi’nden sıra arkadaşları arasında Erdem Bayazıt, Sait ve Cahit Zarifoğlu kardeşler ile Hasan Seyithanoğlu gibi isimler vardı. (Uysal 15) Lise yıllarındaki arkadaşlıkları sayesinde yazar için bu dönem sanat ve edebiyat açısından verimli bir dönemdi. Üniversite öğrenimi için yazarın İstanbul’a gidişi sonrası tüm aile İstanbul’a taşındı. İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü’nü yılında bitiren yazar, aynı üniversitenin Hukuk Fakültesi’nden de ’de mezun oldu. Burayı müteakip Ankara’ya gitti ve burada, Devlet Planlama Teşkilatı’na uzman yardımcısı olarak girdi. yılında Nuri Pakdil’in yayımladığı Edebiyat adlı dergide Akif İnan ve Erdem Bayazıt gibi isimlerle görüldü. Devlet Planlama Teşkilatı’nda çalışırken “Kalkınma İktisadı” konulu yüksek lisans çalışması için Amerika’ya gitti. 71 yıllarında bulunduğu New Mexico Üniversitesi’nde tezini tamamlayamadan ülkeye geri döndü. Amerika dönüşü Ayşe Çalkaya’yla evlenen yazar, bir süre sonra da askere gitti. Şırnak’ta askerdeyken baba olan Özdenören bir yandan da buradan öykü yayımlamaya devam etti. ’de girdiği Devlet Planlama Teşkilatı’ndan yılında istifa ederek ayrıldı. Aynı yıl Kültür Bakanlığı’na müşavir olarak girdi ve ’e dek burada çalışmaya devam etti. Aralık ’da Cahit Zarifoğlu, Alâeddin Özdenören, Erdem Bayazıt, Akif İnan ve Nazif Gürdoğan ile Mavera dergisini çıkardı ve Akabe Yayınları’nı kurdu. (Tosun 24) ’de ayrıldığı Kültür Bakanlığı’ndan sonra ’de Devlet Planlama Teşkilat’ına geri döndü. Burada uzman, yayın ve temsil dairesi başkanlığı, genel sekreter yardımcılığı ve müşavirlik gibi çeşitli görevlerde bulunduktan sonra genel sekreter iken yılında bu kurumdan emekli oldu.
Yazarın, Çok Sesli Bir Ölüm adlı öyküsünden uyarlanan film, ’de Uluslararası Prag TV Filmleri Yarışmasında jüri özel ödülünü aldı. Özdenören, İki Dünya ile Türkiye Milli Kültür Vakfı Jüri Özel Ödülü; Denize Açılan Kapı ile Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Hikâyecisi Ödülü; Ruhun Malzemeleri ile Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Denemecisi Ödüllerinin de sahibidir. ’da Sanat yılını kutladı. Rasim Özdenören, ’da TBMM tarafından Üstün Hizmet Ödülüne layık görüldü. yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün sahibi oldu. Aynı yıl Necip Fazıl Saygı Ödülü’ne layık görüldü. Yine yılında “Hece” dergisinin genel yayın yönetmenliğini üstlendi. Bunun yanı sıra Yeni Devir, Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Öykü ve denemelerini haftalık Yeni İstiklâl gazetesi ile Soyut, Diriliş, Hamle, Dost, Hisar, Edebiyat ve Mavera dergilerinde yayımladı. TRT’de kendisinin de katılımıyla hazırlanan Maveraya Yolculuk adlı programın bölümlerinde yer aldı. Ankara’da yaşayan yazar, evli ve iki çocuk babasıdır. 23 Temmuz 'de Ankara'da vefat etti.
Lise yıllarında edebiyat dünyasında varlık göstermeye başlayan Özdenören’in ilk öyküsü prestijli ve önemli dergilerin başında gelen Varlık’ta yayımlandı. Özdenören, “yazarlık pasaportu(nu)”(Uysal 15) bu derginin ocak ayı sayısında yayımlanan “Akar Su” adlı öyküsü ile aldı. Maraş Lisesi’nde edebiyatla ilgili bir çevrenin içinde olan yazar için bu yıllardaki arkadaşlıkların ayrı bir önemi vardı. Daha sonraları “Yedi Güzel Adam” olarak anılacak olan isimlerden Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Mehmet Akif İnan ve Aleaddin Özdenören’le burada kurduğu temas yazın hayatı boyunca sürdü. Liseden sonra üniversite öğrenimi için İstanbul’a gelen Özdenören’in, burada kendisi ile aynı kente gelen Akif İnan ve Erdem Bayazıt ile münasebeti kökleşti. Daha sonraları bu kentte tanıştığı isimler arasında Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil olacaktı. yılında tanıştığı Sezai Karakoç’tan çokça etkilendi. Yazma sürecine Karakoç’un etkisiyle bir süre ara verdi. yılında George Orwell’in ünlü eseri Hayvan Çiftliği’ni Hayvan Çiftiliği Domuzlar Diktatoryası adıyla çevirerek Türkçeye kazandırdı. Türkçeye ayrıca Ebû-l A’lâ- El-Mevdûdî’den, İslâm’da Devlet Nizamı () ile Dr. S. A. Sıddıkî’den İslâm Devletinde Malî Yapı () adlı çalışmaları da çevirdi. yılları arasında Yeni İstiklâl gazetesinin sanat sayfasını yönetti ve bazı öykülerini burada yayımladı. yılında Sezai Karakoç’un Diriliş dergisinin yayın hayatına dâhil olmasına katkı sundu. ’de Ankara’ya gitti ve burada, Devlet Planlama Teşkilatı’na uzman yardımcısı olarak girdi. İstanbul’la ve dolayısıyla Sezai Karakoç’la olan münasebetini buradan sürdürmeye çalıştı. Soyut ve Diriliş dergileri ile Yeni İstiklâl gazetesinde çıkan öykülerini yılında Hastalar ve Işıklar adı altında toplayıp Karakoç’un rehberliği eşliğinde yayımladı. Bu ilk kitabında Özdenören, hem kendisiyle hem de çevresiyle sürekli çatışma halinde olan “birey”i ele aldı. (Tosun 13) Toplumsal bağlardan koparılan insanın içine düştüğü bireysellikte çırpınışı ile yabancılaşma eksenli öykülerdir bunlar. Bu içeriği yazar tarihli ikinci öykü kitabı Çözülme’de de sürdürdü. Bireyin daha geniş bir zeminde yaşadığı sorunların anlatıldığı öykülerde temel hareket noktası “aile” kavramıdır. Gittikçe bireyselleşen toplumun ailedeki çözülmeye neden olduğu ve bunun da beraberinde kaçınılmaz olarak getirdiği açmazlar, çarpıklıklar ve çelişkiler anlatıldı. (Tosun 13) Özdenören, ÇokSesli Bir Ölüm’de () bireyin ruhsal durumuna, bilinçaltı derinliğine inerek çözümlemelerde bulundu. Dış dünyayla uyumsuzluk yaşayan bireyin ruhsal problemlerinin sosyolojik, tarihsel ve ekonomik arka planını bu öykülerinde anlattı. Çarpılmışlar’da () yazar; dinden ve manevi değerlerden uzaklaşan, uzaklaştırılan insanın içine düştüğü derin açmazları ve çevresine karşı yaşadığı yabancılaşma halini anlattı. tarihli ilk romanı olan ve geniş bir okur kitlesine ulaşan Gül Yetiştiren Adam’da Özdenören; Batılılaşma ve modernizm dayatmaları karşısında değişime ayak direyen, kendince protesto eden bireyi ele alırken bunun yanında tek parti döneminin, Anadolu’nun bir kentinden nasıl göründüğünü de anlatmayı başardı. ’te okurla buluşan Denize Açılan Kapı’da Özdenören, ağırlıklı olarak tasavvufa yer vererek kendi öykü çizgisinde yeni bir yola girdi. Burada yazar, manevi boşlukların içlerinde açtığı derin mutsuzlukları tasavvufa yönelerek aşmaya çalışanları ele aldı. Yazarın kendi öykücülüğünde açtığı bu yeni yolun devamı denilebilecek öyküleri okur ancak on altı yıl sonra yayımlanan ’daki Kuyu’da tekrar okuma fırsatı buldu. Bu kadar uzun bir süre öykü yayımlamayan yazarın tekrar tasavvuf mevzusu üzerinden anlatılarını kaleme alması önemlidir. Öykü kitabına adını veren anlatının merkezinde Hz. Yusuf Kıssası yer alırken ne aradığını bilmeyen, arayışlar içinde derin mutsuzluklar yaşayan birinin açmazlarına değindi. Özdenören tasavvufî çizgisini sürdürdüğü Ansızın Yola Çıkmak’ı yılında okuruyla buluşturdu. Bu kitabındaki öykülerinde bireyin arayışlarına iç çatışmalarına bu kez kendini aşma deneyimini eklemledi. Aynı yıl çıkan Hışırtı’da ise kadın merkezli öyküler kaleme aldı. Buradaki öykülerinde evliliğe, aşka, cinselliğe, aile kurumuna ve çocuk olgusuna kadının nasıl baktığını irdeledi. Bir sorun olarak aldatma mevzusu ve boşanmalara da eğilen yazar, ortada kalan mutsuz çocukların dramlarını anlattı. (Tosun 14) Özdenören, gerçeküstücü bir yaklaşımla kaleme aldığı öykülerinden oluşan tarihli Toz’da ise günaha itilmiş insanların açmazlarını konu edindi. Yazar, İmkânsız Öyküler adı altında iletişimsizlik ve yalnızlık temaları etrafında örülen minimal öykülerini ’da okurlarıyla buluşturdu. tarihli Uyumsuzlar’da da aynı çizgiyi sürdürdü. Yazar; aşk, özlem, kıskançlık, ihanet etrafında örülen öykülerinin ana izleğini “uyumsuzluk” kavramı etrafında ördü.
Denemeleriyle “Türkçemizde ‘yerli kültüre dayalı bir edebiyat ortamı’nın oluşmasından yadsınmaz bir işlev üstlenmiş ol(an)” (Karataş ) Yazar İki Dünya’da () yer alan yazılarında Türkiye’nin Batılılaşma serüvenindeki tepeden inmeci, dayatmacı tutumun Müslüman bir toplumda ortaya çıkardığı çelişkileri ve bunalımları anlattı. Rasim Özdenören 80’li yılların ortalarından itibaren gazetelerde muhtelif olarak yayımladığı yazılarını Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler (), ve YaşadığımızGünler (), Ruhun Malzemeleri (), Yeniden İnanmak () adlarıyla kitaplaştırdı. Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler’deyazar; İslam konusunda bilgi sahibi olmak ile Müslümanca düşünmek arasındaki farkı irdeledi ve burada İslam’ın özü ile kaynaştırılan bilginin ehemmiyeti üzerinde durdu. Yaşadığımız Günler’de ise yazar son yılların ve modern çağın problemlerini masaya yatırdı. Sanat ve edebiyat yazılarından oluşan Ruhun Malzemeleri’nde Özdenören, siyasal ve toplumsal gelişmelerin neden olduğu kültürel kopukluk meselesini ve İslamî edebiyat tartışmalarını incelediği görüldü. Yeniden İnanmak’da () yazar, okuruna yeni bir başlangıç önerisinde bulundu. Şöyle ki metin, İslam’la ilgili hiçbir bilgiye sahip olunmamışçasına İslam’ı ve İslamî düşüncenin keşfinin önerisi niteliğindedir. Yumurtayı Hangi Ucundan Kırmalı’da () yazar, Batı ve İslam kültürlerinin arasındaki farklara odaklandı. Özdenören; Türkiye’de Batılılaşma algısının ne olduğu sorusunun yanıtını aradığı metninde Batı medeniyetinin paradoksları üzerine de kafa yordu. Çapraz İlişkiler’de () yazar, dış politika konusundaki gözlem ve önerilerine yer verdi. Kafa Karıştıran Kelimeler’de () Özdenören bilim, diyalektik, rasyonalizm, pozitivizm, hümanizm, kültür, gelenek, demokrasi, özgürlük gibi kavramları ele alırken, bir Müslüman’ın bu kavramları nasıl algılaması gerektiğine dair öneriler sundu. Müslümanca Yaşamak’da () yazar; İslam’ın bugün layıkıyla nasıl yaşanacağına dair önerilerde bulunurken, Müslüman bireyin kendi iç oluşumunu gerçekleştirmesi gerekliliğinin altını çizdi. Red Yazıları’nda () ise bir Müslüman’ın hangi konularda tarafgir olup hangi konularda tarafsız olacağı sorusunun yanıtını aradı. Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti’nde () Özdenören; çağın yükselen değerleri olarak benimsetilmeye çalışılan; demokrasi, küreselleşme, liberalizm, insan hakları ve laiklik kavramlarının eleştirisini İslamî perspektifle ortaya koydu. Özdenören, Ben ve Hayat ve Ölüm’de () Özdenören kendi ben'inin dolayımında hayat ve ölüm olgusuna eğildi. Bunun yanı sıra bu anlatısında yazar; zaaf, yalnızlık, kıskançlık, suç, ceza, kibir, rüya, aşk, savaş gibi kavramları kendi tecrübe süzgecinden geçirerek okurlarına bunları yeniden düşünme imkânı sundu. Otuza yakın denemesinin yer aldığı İpin Ucu’nda’da () Özdenören “ip metaforunu” iletişimin temel dayanağı olarak kullandı. Bu ipin kimi zaman bir ucunda kendisi bir ucunda başkaları kimi zaman da ipin iki ucunda farklı topluluklara yer verdi. Acemi Yolcu’da () Özdenören, bireysel deneyimlerini aktardı ve bu metininde insanın maddi yolculuktan manevi yolculuğa geçişine yer verdi. Kent İlişkileri () yazarın deneme anı arasındaki eserlerinden biridir. Burada yazar; kent olgusunu, kadim kent kültürünü, modern kent yaşamını ve kent mabet ilişkisini irdeledi. Yüzler’de () yazar; Othello, Hamlet, Suç ve Ceza’dan Raskolnikov, Karamazov Kardeşler’den İvan gibi karakterler özelinde insanî değerlerden ayrılmanın yarattığı yıkımları anlattı. Özdenören’in sanat ve edebiyat içerikli düşüncelerinden oluşan yazılarını bir araya getirdiği Köpekçe Düşünceler’de () İslamî bir edebiyat oluşturmadaki temel argümanlar nelerdir sorusu ile roman tarih ilişkisi, sanat eserinin özelikleri, eleştiriden beklenen unsurlar gibi mevzulara eğildi. Eşikte Duran İnsan (), Modern dünya ile Müslüman idealleri arasında sıkışan bireye yol gösterme iddiasındaki bir metindir. Özdenören burada; tasavvufî tecrübe, teslimiyet, özgürlük, hicret, fetih, rahmet, kardeşlik, sabır ve arınma gibi İslam dininin temel kavramlarını masaya yatırdı. Özdenören’in niçin yazı yazdığı sorusuna etraflıca yanıt verdiği Yazı, İmge ve Gerçeklik (), yazarın edebiyat ve sanat içerikli yazılarından oluşan bir diğer metnidir. Aşkın Diyalektiği’nde () Özdenören aşkın beşerî ve ilahî boyutlarını ele alırken aşk hallerini çağdaş düşünce, felsefî gelenek ve dinî yaklaşımlar ışığında derinlemesine irdeledi. Bu görüşlerini “…özellikle Leyla ile Mecnun, Tahir ile Zühre, Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı gibi geleneksel metinlerden yola çıkarak geleneksel estetiğimizde ifadesi bulan mazmunlarla somutlaştır(dı).” (Bulut 79) Düşünsel Duruş’taki () yazılarda yazar diğer denemelerinde yer verdiği Batılılaşma, Müslümanca düşünme, modernizm, dış politika, kapitalizm ve sosyalizm konularına tekrar eğildi ve Müslüman bireyin düşünsel duruşunun hatlarını ortaya koydu. Siyasal İstiareler’de () ise Türkiye’deki siyasetin dili ve medyanın kullandığı dil meselelerine eğildi. Özdenören, yılında Yeni İstiklâl gazetesindeki “Açık Mektup” köşesine gönderilen edebiyat içerikli mektuplara verdiği yanıtların bir araya getirilmesiyle oluşturulan Açık Mektuplar’da () okura, edebiyat üzerine düşüncelerini okuma fırsatını sundu. Hadislerin Işığında Hz. Muhammed’de () yazar, kendi hadis okuma süreci ile hadiselerin hayatındaki örtüşürlüklerini okuruyla paylaştı.
Özdenören; öykülerinde genellikle yeniye uyum sağlama gayreti içindeyken geleneksel olanla bağı kopmuş, koparılmış bireyin bocalamasını, toplum içinde yalnızlaşmasını ve tüm değerlerine ve hatta kendine yabancılaşmanın doğurduğu krizi, “çözülme”yi anlattı. Özdenören öykülerinde kurgulaştırdığı meseleleri denemelerinde enine boyuna ele aldı. Yazar, denemelerinde “…Doğu-Batı çatışması, Müslümanların nasıl yaşamaları gerektiği ve İslamî yaşam tarzından uzaklaşılması neticesinde toplumda oluşan menfi durumları vurgulamaya çalışmıştır.” (Eronat )
İçerikte medeniyetten, gelenekselden ve maneviyattan kopuşun doğurduğu çelişkileri, çözülmeleri, buhranları anlatan yazar modern okumalar eşliğinde tezini sağlamlaştırdı. Özdenören’in geleneksel ve modern harmanlaması diline de sirayet etti. “Rasim Bey’in dilini ilginç ve önemli kılan yönlerden biri de Osmanlıca sözcüklerle öz Türkçe; Batı’dan gelmiş sözcüklerle Osmanlıca ve öz Türkçe sözcüklerin bir arada kullanılmasıdır ve bu kullanımın müthiş bir ahenk oluşturmasıdır.” (İpek ) Bilinç akışı tekniğine sıklıkla başvuran yazar için bu anlatım biçimi “kıstırılmışlık, çıkışsızlık ve hastalıklı halleri izah için” büyük bir olanak sunmuştur. (Tosun 37)
Ayhan, Bulut () Rasim Özdenören Hakkında Bir Monografi Çalışması, Doktora Tezi, Ankara, Gazi Üniversitesi.
Eronat, Kamuran, () Türk Hikâyeciliği ve Rasim Özdenören, Yüksek Lisans Tezi, Elazığ, Fırat Üniversitesi.
Gül Yetiştiren Adam, Rasim Özdenören Özel Sayısı. () Yedi İklim-Aylık-Sanat -Kültür ve Edebiyat Dergisi, Sayı Şubat/Mart
Karataş, Turan () “Rasim Özdenören’in Deneme Yazarlığı”, Medeniyetin Burçları, Rasim Özdenören Kitabı, Kayseri, , s
Necatigil, Behçet () Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü, İstanbul, Varlık Yayınları.
Tosun, Necip (), Türk Öykücülüğünde Rasim Özdenören, İstanbul, İz Yayıncılık, 2. Baskı.
Yedi Güzel Adamdan Biri Rasim Özdenören, () Hece Dergisi, Ankara, Yıl 15, Sayı, Özel Sayı: 21, Ocak.
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Hayvan Çiftliği Domuzlar Diktatoryası | Bedir Yayınevi / İstanbul | Çeviri | |
Hastalar ve Işıklar | Fatih Yayınevi / İstanbul | Hikâye | |
Mevdûdî’den, İslâm’da Devlet Nizamı | Hilal Yayınları / Ankara | Çeviri | |
İslâm Devletinde Malî Yapı | Fikir Yayınları / İstanbul | Çeviri | |
Çözülme | Edebiyat Dergisi Yayınları / Ankara | Hikâye | |
Çok Sesli Bir Ölüm | Edebiyat Dergisi Yayınları / Ankara | Hikâye | |
Çarpılmışlar | Akabe Yayınları / Ankara | Hikâye | |
İki Dünya | Akabe Yayınları / Ankara | Deneme | |
Gül Yetiştiren Adam | Akabe Yayınları / Ankara | Roman | |
Denize Açılan Kapı | Akabe Yayınları / İstanbul | Hikâye | |
Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler | İnsan Yayınları / İstanbul | Deneme | |
Yaşadığımız Günler | İnsan Yayınları / İstanbul | Deneme | |
Ruhun Malzemeleri | Risale Yayınları / İstanbul | Deneme | |
Yeniden İnanmak | Nehir Yayıncılık / İstanbul | Deneme | |
Yumurtayı Hangi Ucundan Kırmalı | Akabe Yayınları / İstanbul | Deneme | |
Çapraz İlişkiler | Risale Yayınları / İstanbul | Deneme | |
Kafa Karıştıran Kelimeler | İnsan Yayınları / İstanbul | Deneme | |
Müslümanca Yaşamak | Akabe Yayınları / İstanbul | Deneme | |
Red Yazıları | Beyan Yayınları / İstanbul | Deneme | |
Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti | İz Yayıncılık / İstanbul | Deneme | |
Ben ve Hayat ve Ölüm | İz Yayıncılık / İstanbul | Deneme | |
İpin Ucu | İz Yayıncılık / İstanbul | Deneme | |
Acemi Yolcu | İz Yayıncılık / İstanbul | Deneme | |
Kent İlişkileri | İz Yayıncılık / İstanbul | Deneme | |
Kuyu | İz Yayıncılık / İstanbul | Hikâye | |
Yüzler | İz Yayıncılık / İstanbul | Deneme | |
Köpekçe Düşünceler | İz Yayıncılık / İstanbul | Deneme | |
Ansızın Yola Çıkmak | İz Yayıncılık / İstanbul | Hikâye | |
Hışırtı | İz Yayıncılık / İstanbul | Hikâye | |
Eşikte Duran İnsan | İz Yayıncılık / İstanbul | Deneme | |
Toz | İz Yayıncılık / İstanbul | Hikâye | |
Yazı, İmge ve Gerçeklik | İz Yayıncılık / İstanbul | Deneme | |
Aşkın Diyalektiği | İz Yayıncılık / İstanbul | Deneme | |
Düşünsel Duruş | İz Yayıncılık / İstanbul | Deneme | |
İmkansız Öyküler | İz Yayıncılık / İstanbul | Hikâye | |
Siyasal İstiareler | İz Yayıncılık / İstanbul | Deneme | |
Açık Mektuplar | İz Yayıncılık / İstanbul | Mektup | |
Uyumsuzlar | İz Yayıncılık / İstanbul | Hikâye | |
Hadislerin Işığında Hz. Muhammed | İz Yayıncılık / İstanbul | İnceleme |
Sn. | Madde Adı | funduszeue.info / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Erdem Bayazıt | d. 18 Aralık - ö. 8 Temmuz | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | KUL HAMİT, Hamit Koca | d. - ö. | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Asuman Soydan Atasayar | d. - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Sadettin Yapıcı | d. 26 Mart - ö. 02 Nisan | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Oya Baydar | d. 3 Temmuz - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Osman Üçer | d. - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Ahmet Tulgar | d. 26 Nisan - ö. 26 Ekim | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Mevlânâ İdris Zengin | d. 15 Mart - ö. 7 Haziran | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Semih Sergen | d. 11 Mayıs - ö. 6 Ağustos | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Fahri Erdinç | d. - ö. 11 Kasım | Meslek | Görüntüle |
11 | Doğu Yücel | d. 15 Nisan - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | Ali Budak | d. 01 Temmuz - ö. - | Meslek | Görüntüle |
13 | Nazan Güntürkün Aksoy | d. 7 Kasım - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Abdullah Ziya Kozanoğlu | d. 16 Ocak - ö. 29 Mart | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | M. Türker Acaroğlu | d. - ö. 3 Ekim | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | RASİM GENÇ | d. - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | RÂSİM, Râsim Paşa | d. - ö. | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Galip Erdem | d. 10 Mart - ö. 12 Mart | Madde Adı | Görüntüle |
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası