Uzayan Sumuksu Adet Kanaması

Adet kanaması, üreme döngüsünün bir parçası olduğundan dolayı rahmi olan insanlar için doğal ve gerekli bir süreçtir. Bununla birlikte, başlayan adet kanamasını kesmek için bazı durumlar vardır.

İşte bazı seçenekler:

1-Hormonal doğum kontrolü: Adet kanamasını geciktirmek veya durdurmak için hap, yama veya halka gibi hormonal doğum kontrolü kullanılabilir. Bu yöntemler, bir yumurtanın salınmasını önleyen ve rahmin iç yüzeyini incelten, adet kanamasını azaltabilen veya durdurabilen hormonlar içerir.

2- Sadece progestin içeren kontrasepsiyon: Mini hap, enjeksiyon veya implant gibi sadece progestin içeren kontrasepsiyon da adet kanamasını geciktirmek veya durdurmak için kullanılabilir. Bu yöntemler, servikal mukusu kalınlaştıran ve uterus astarını incelten, adet kanamasını azaltabilen veya durdurabilen bir hormon olan progestin içerir.

3-Steroid olmayan anti-enflamatuar ilaçlar (NSAID&#;ler): Bazı ağrı kesiciler, uterusun kasılmasına ve astarını atmasına neden olan hormon benzeri maddeler olan prostaglandinlerin üretimini azaltarak adet kanamasını azaltabilir.

4-Traneksamik asit: Traneksamik asit, kan pıhtılarının rahimde parçalanmasını önleyerek adet kanamasını azaltabilen bir ilaçtır. Tablet olarak bulunur ve genellikle adet döneminde alınır.

5- Cerrahi müdahaleler: Bazı durumlarda adet kanamasını durdurmak için cerrahi müdahaleler gerekebilir. Örneğin, endometriyal ablasyon adı verilen bir prosedür, adet kanamasını durdurabilen uterusun astarını çıkarmak için kullanılabilir. Daha aşırı durumlarda, rahmin tamamen çıkarılması için histerektomi gerekebilir.

Bireysel ihtiyaçlarınıza ve tıbbi geçmişinize göre en iyi hareket tarzını belirlemenize yardımcı olabileceğinden, adet kanamasını durdurmaya veya geciktirmeye çalışmadan önce doktorunuz ile konuşmak önemlidir.

Başlayan adet kanamasını kesmek için hangi ilaç kullanılır?

Menstrüel kanamanın başlamasını durdurmak için kullanılabilecek hormonal kontraseptifler, nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAID&#;ler) ve traneksamik asit dahil olmak üzere birkaç ilaç vardır.

Doğum kontrol hapı, yama veya halka gibi hormonal kontraseptifler, yumurtlamayı önleyebilen ve adet kanamasını azaltabilen veya durdurabilen uterus astarını incelten sentetik hormonlar içerir.

Bazı ağrı kesiciler, uterusun kasılmasına ve iç tabakasını atmasına neden olan hormon benzeri maddeler olan prostaglandinlerin üretimini azaltarak adet kanamasını azaltabilir.

Traneksamik asit, rahimde kan pıhtılarının parçalanmasını önleyerek adet kanamasını azaltabilen bir ilaçtır.

Adet kanamasını kesen ağrı kesiciler nelerdir?

Ağrı kesiciler ağrıyı gidermek için kullanılan ilaçlardır ancak adet kanamasını durdurmazlar. Bununla birlikte, adet kanamasını azaltmak için nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAID&#;ler) gibi bazı ağrı kesiciler kullanılabilir.

NSAID&#;ler genellikle adet kramplarını hafifletmek için kullanılır ve ayrıca adet kanamasını da azaltabilir. Uterusun kasılmasına ve astarını atmasına neden olan hormon benzeri maddeler olan prostaglandinlerin üretimini azaltarak çalışırlar.

Ciğer gibi adet kanaması ne anlama gelir?

Ciğer gibi adet kanaması terimi genellikle yoğun ve kalın kıvamlı adet kanamasını ifade eder. Bu kanama şekli genellikle normal adet kanamasından daha yoğun, daha kalın ve daha uzun sürer. Bazı kadınlar da adet kanamalarının normalde olduğundan daha koyu renkte olduğunu düşünebilirler.

Ciğer gibi adet kanaması aşırı kan kaybına ve kansızlığa neden olabilir ve kadınların günlük yaşamlarını etkileyebilir.

Bu durum, aşağıdaki nedenlerden kaynaklanabilir:

• Hormonal dengesizlikler: Hormonlardaki dengesizlikler veya polikistik over sendromu gibi hormonla ilgili sağlık sorunları, aşırı kanamalara neden olabilir.
• Uterus problemleri: Endometriozis, myomlar veya adenomyozis gibi uterus problemleri, adet kanamasının miktarını ve süresini etkileyebilir.
• Tıbbi durumlar: Kanın pıhtılaşmasını önleyen tıbbi durumlar veya ilaçlar, aşırı kanamalara neden olabilir.
• İlaçlar: Kanama riskini artıran bazı ilaçlar (örneğin, kan sulandırıcılar), aşırı adet kanamasına neden olabilir.

Uzayan sümüksü adet kanaması tehlikeli midir?

Uzayan sümüksü adet kanaması, normal adet kanamasından daha uzun süren ve daha yoğun bir kanama şeklidir. Bu durum bazı kadınlar için rahatsız edici olabilir ve adet döngüsü boyunca daha fazla kan kaybına neden olabilir.

Uzayan sümüksü adet kanaması genellikle endometriozis, miyomlar, polipler, enfeksiyonlar veya hormonal dengesizlikler gibi altta yatan sağlık sorunlarına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenle, uzayan sümüksü adet kanaması bazen tehlikeli olabilir ve mutlaka bir doktor tarafından değerlendirilmelidir.

Aşırı adet kanaması belirtileri?

Menoraji olarak da bilinen aşırı adet kanaması, anormal derecede ağır veya uzun süreli adet kanaması olarak tanımlanır.

Aşırı adet kanaması yaşıyor olabileceğinizi gösteren bazı işaretler şunlardır:

• Pedleri veya tamponları saatte bir veya daha sık değiştirme ihtiyacı.
• Yedi günden uzun süren adet dönemleri.
• Boyutunun dörtte birinden daha büyük olan kan pıhtılarını geçmek.
• Kanamayı yönetmek için hem pedleri hem de tamponları aynı anda kullanma ihtiyacı.
• Günlük aktivitelere müdahale edecek ve uykuyu bozacak kadar ağır adet kanaması.
• Kan kaybı nedeniyle zayıf, baş dönmesi veya baş dönmesi hissi.
• Aşırı kan kaybı nedeniyle anemi (düşük kırmızı kan hücresi sayısı).

Adet kanaması nasıl durur?

Adet kanaması, adet döngüsü boyunca oluşan astar döküldüğünde uterusta meydana gelen doğal bir süreçtir. Adet kanaması genellikle üç ila yedi gün sürer ve genellikle rahim iç tabakasını tamamen attığında kendi kendine durur.

Adet kanaması şu şekilde durur:

1- Rahim kasılır: Rahim kasılmaya başlar, bu da astarı ve oluşan kan pıhtılarını dışarı itmeye yardımcı olur.

2- Kan akışı yavaşlar: Rahim kasılmaya devam ettikçe rahim ağzından kan akışı yavaşlar.

3-Kan pıhtıları çözülür: Adet kanaması sırasında oluşan kan pıhtıları, kan akışı yavaşladığından çözülmeye başlar.

4-Hormon seviyeleri değişir: Adet kanaması sona erdiğinde vücuttaki hormon seviyeleri değişmeye başlar. Spesifik olarak, rahmi bir sonraki adet döngüsüne hazırlayan östrojen ve progesteron seviyeleri yükselmeye başlar.

Her kadının adet döngüsünün farklı olduğunu ve bazılarının diğerlerine göre daha ağır veya daha hafif kanama yaşayabileceğini unutmamak önemlidir.

Adet kanaması nasıl azaltılır?

Menoraji olarak da bilinen ağır adet kanamanız varsa, bunu azaltmak için yapabileceğiniz birkaç şey vardır.

Göz önünde bulundurmanız gereken bazı seçenekler şunlardır:

• Steroid olmayan anti-enflamatuar ilaçlar (NSAID&#;ler)
• Hormonal doğum kontrolü
• Traneksamik asit
• Demir takviyeleri: Ağır adet kanamanız varsa, kan kaybına bağlı olarak demir eksikliği anemisi geliştirme riskiniz olabilir. Demir takviyeleri, demir depolarınızı yenilemenize ve anemiyi önlemenize yardımcı olabilir.
• Bitkisel ilaçlar: Zencefil, tarçın ve zerdeçal gibi bazı bitkiler adet kanamasını azaltmaya yardımcı olabilir.

Adet kanaması neden uzar?

Adet kanamasının uzamasının, yani yedi günden uzun sürmesinin birkaç nedeni vardır.

İşte bazı olası nedenler:

1- Hormonal dengesizlikler: Hormonal dengesizlikler adet döngüsünü bozabilir ve düzensiz kanamalara neden olabilir. Örneğin, adet döngüsünü düzenleyen bir hormon olan progesteron eksikliği uzun süreli kanamaya sebep olabilir.

2- Rahim anormallikleri: Miyom veya polip gibi rahimdeki anormallikler adet kanamasının uzamasına neden olabilir. Bu büyümeler uterus astarının kalınlaşmasına ve ağır veya uzun süreli kanamaya neden olabilir.

3- Endometriozis: Endometriozis, uterusun astarına benzer dokunun uterusun dışında büyüdüğü bir durumdur. Bu, ağır ve uzun süreli adet kanamasının yanı sıra pelvik ağrı ve kramplara neden olabilir.

4-Kan pıhtılaşma bozuklukları: Von Willebrand hastalığı veya trombosit disfonksiyonu gibi bazı kan pıhtılaşma bozuklukları, adet kanamasının uzamasına neden olabilir.

5- İlaçlar: Kan sulandırıcılar gibi bazı ilaçlar adet kanamasının uzamasına neden olabilir.

6-Rahim içi araçlar (RİA): Bazı kadınlar, RİA kullanmanın bir yan etkisi olarak uzamış adet kanaması yaşayabilir.

Su gibi adet kanaması olur mu?

Adet kanaması tipik olarak su gibi değildir. Adet kanı genellikle sudan daha yoğun, daha viskoz bir kıvama sahiptir ve küçük pıhtılar veya doku parçaları içerebilir.

Adet kanının rengi, adet döngüsünün aşamasına ve kanın rahimde ne kadar süredir kaldığına bağlı olarak parlak kırmızıdan koyu kahverengiye kadar değişebilir.

Bununla birlikte, sulu veya ince adet kanamasına neden olabilecek bazı durumlar vardır. Örneğin, hormonal bir dengesizlik veya rahim zarındaki bir sorun hafif veya sulu adet kanamasına neden olabilir. Bazı durumlarda, bir kadın adet döneminde sulu vajinal akıntı da yaşayabilir.

Pıhtılı adet kanaması neden olur?

Adet kanaması sırasında pıhtılar görmek normaldir ve çoğu kadın bunu deneyimler. Ancak, aşırı miktarda veya büyük pıhtılar görmek bazı sağlık sorunlarının işareti olabilir.

İşte pıhtılı adet kanamasına neden olabilecek bazı durumlar:

• Hormonal dengesizlikler: Hormonlardaki dengesizlikler, özellikle progesteron eksikliği, adet kanamasında pıhtıların oluşmasına neden olabilir.
• Uterus problemleri: Uterusta polip veya fibroid gibi bir problem varsa, adet kanaması sırasında pıhtılar oluşabilir.
• Endometriozis: Endometriozis, uterus dışındaki dokularda endometrial hücrelerin büyümesiyle karakterize edilen bir durumdur. Bu, adet kanamasında pıhtıların oluşmasına neden olabilir.
• Pıhtılaşma bozuklukları: Von Willebrand hastalığı gibi pıhtılaşma bozuklukları, adet kanaması sırasında pıhtıların oluşmasına neden olabilir.
• İlaçlar: Bazı ilaçlar, özellikle kan incelticiler, adet kanaması sırasında pıhtıların oluşmasına neden olabilir.

Bugün 8 – 10 kadından birinde görülen çikolata kisti (Endometrioma) yumurtalık kapasitesinde azalmaya sebep olurken kısırlığa kadar yol açabiliyor. Liv Hospital Ankara Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Esat Orhon, çikolata kistiyle ilgili bilinmesi gereken 10 önemli konu başlığına değindi…

· Endometriozis hücreleri adet kanaması şeklinde döküldüğünde, eğer bir organın içinde yer aldıysa, örneğin yumurtalık içinde, dışarıya akamaz ve yumurtalık içinde kist şeklinde birikir. Biriken adet kanaması zamanla koyu kıvamlı, kahverengi ve yapışkan bir sıvı şekline dönüşür. Bu sıvı etilmiş çikolata sosu renginde olduğu için “çikolata kisti” ismini almıştır.

· Bu hastalık, adet gören kadınlarda görülür. Bu sebeple ergenlik öncesi kız çocuklarında ve menopoz sonrası adet kanamalarından kesilmiş kadınlarda görülmez.

· Kişinin kendi hatasından kaynaklanan bir durum değildir. Kullanılan ilaçlar, yiyecekler ve özellikle çikolata yemekle bir ilgisi yoktur.

· Hastalarda değişik şikayetlere neden olabilir. Adet kanamaları sancılı geçebilir. Rahim iç organlarda yapışıklıklara neden olabileceği için cinsel ilişki ağrılı olabilir. Barsak yapışıklığına neden olduysa büyük tuvalet sırasında ağrı olabilir. En çok canımızı sıkan durum, tüplerde ve yumurtalıklarda yapışıklığa neden olduysa gebelik elde etmede sorun yaşatabilmesidir.

· Adet kanamalarının bir süre durduğu gebelik ve emzirme dönemlerinde çikolata kisti küçülür veya tamamen kaybolabilir. Ancak adet kanaması ile üreyen bir hastalık olduğu için gelecekte tekrar etme olasılığı çok yüksektir.

· Tedavi seçenekleri hastanın kişisel durumuna göre belirlenir. Sancılı adet kanamalarına yol açıyorsa bu çok önemli bir kriterdir. Eğer hasta öğrenci olup okuldan izin alıp eve geliyorsa veya çalışan bir kadın iş yerinden izin alıyorsa, bu “iş gücü kaybı” yapacak derecede bir hastalık olup, mutlaka tedavi edilmelidir.

· Eğer hastanın gebelik beklentisi yok ise, gündelik haplar ile adet kanaması sancılarına çare bulunabilir. Çocuk isteği varsa, yumurtlamayı arttıran ilaç kullanımı başarılı sonuç verebilir. Büyük bir çikolata kisti boyutuna geldiyse veya organ yapışıklığına neden olduysa, laparoskopi veya açık ameliyatla kistin alınması ve yapışıklıkların çözülmesi gerekebilir. Eğer cerrahi tedavi uygulanacak ise, sadece kistin alınması, yumurtalığın sağlam kısımlarının korunması gerekir. Cerrahi tedavide amaç, hem çikolata kistinden kurtulmak, hem de doğurganlığın korunması olmalıdır.

· Çikolata kisti yumurtalık kapasitesinde azalmaya yol açabilir. Bu durumda eğer tüpler açık ve sağlam ise aşılama, tüpler tıkalı ise tüp bebek tedavisi yapılması gerekebilir.

· Her ne yöntemle tedavi edilirse edilsin, çikolata kistinin aynı yumurtalık veya diğer yumurtalıkta tekrarlama olasılığı her zaman vardır. Doğum yapmak ve uzun süre emzirmek bu olasılığı azaltabilir veya erteleyebilir.

· Endometrioma hastalığı olan bir kadın, uygun aralıklara muayene olmalı, ultrasonografiye girmeli ve gerekli aralıklarla CA kan testi yaptırmalıdır.

 “Lohusalık döneminde belirli bir seviyeye kadar kanama normal kabul edilir ama bazı durumlarda bu kanamalar, çeşitli rahatsızlıkların göstergesi de olabilir” diyen Okan Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cihan Karadağ, merak edilenleri anlattı.

Lohusa kanaması olarak da bilinen doğum sonrası kanamalar, doğumdan sonra rahmin yeniden toparlanma aşamasında normal kabul edilir. Yaklaşık 6 hafta kadar sürebilen normal lohusa kanaması ilk günlerde yoğun bir regl kanaması şeklinde olur ve gittikçe pembeleşir, kahverengi lekelenmelere dönüşür ve 6 haftanın sonunda tamamen bitmesi beklenir.

Doğum Sonrası Kanamalar Neden Olur?

Bebeğin doğumundan sonra yeniden küçülmeye ve toparlanmaya başlayan rahmin belirli bir süre boyunca kanaması normaldir. Doğumun hemen ardından rahim kasılmaya devam ederek rahim damarlarını sıkıştırır ve bu sayede kanama zamanla durur.

Ne Kadar Sürer?

Doğumdan sonra görülen kanamaların 6 hafta kadar sürmesi beklenir. Sezaryen doğumların ardından bir miktar daha fazla kanama görülmesi normaldir.

Hangi Durumlarda Çok Fazla Olur?

Doğum sırasında ya da sonrasında meydana gelen bazı sorunlar nedeniyle rahim kaslarının doğru bir şekilde kasılamamasına ‘uterin atoni’ denilir ve aşırı kanamaların nedeni genellikle atonidir. Rahmin aşırı gerilmesine neden olan durumlar (çoğul gebelik, iri bebek, suyun fazla olması, çok hızlı veya çok uzun süren doğumlar, miyomlar vs) sebebiyle rahim kasılmaları düzenli bir şekilde gerçekleşemeyebilir ve bu durumda daha fazla kanama meydana gelebilir. Rahim içinde plasenta parçaları kalması durumunda da aşırı kanama görülebilir, böyle bir durumda kürtaj işlemi uygulanarak rahim içindeki fazla dokular temizlenebilir. Doğum sırasında çeşitli nedenlerle epizyotomi, forceps veya vakum işlemi uygulandıysa, perine bölgesinde ciddi yaralanmalar meydana gelmiş olabilir ve bu da ikincil kanamalara neden olarak kanama miktarını artırır. Pıhtılaşma bozukluklarına bağlı olarak da fazla miktarda doğum sonrası kanama görülebilir.

Tedavisi Nedir?

• Rahmin sertleşmesini sağlamak için dışarıdan masaj uygulanabilir. Ebeniz veya doktorunuz nasıl yapılacağını size gösterebilir.
• Doğumun hemen ardından çeşitli ilaçları verilerek rahim kasılmalarının düzene girmesi desteklenebilir.
• Rahim içinde kalan parçalar için kürtaj işlemi uygulanabilir.
• Vajinada ya da rahim ağzında oluşan yırtıklar varsa dikiş atılabilir.

Doğum Sonrası Kanamaları İçin Neler Yapılmalı?

• Kanama miktarı dikkatle takip edilmeli, doktorun normal olacağını söylediği miktardan fazla kanama tespit edilirse hemen bir uzmana başvurulmalı.
• Normal kanama devam ederken tampon kullanılmamalı, yoğun kanamalar için üretilmiş pedlerden kullanılmalı.
• Vajinal hijyene özen gösterilmeli. Yoğun kanamanın olduğu günlerde enfeksiyon riski de artabileceğinden genital bölgenizi temiz tutmalısınız. Ancak vajina kanalını herhangi bir hijyen ürünü ile yıkamaktan kaçının, sadece bol ve ılık su kullanın.

Benzer Yazılar

Tüp Bebek Tedavisi

Erkeklerden alınan spermlerin ve kadın üreme hücreleri olan yumurtaların vücut dışında laboratuvar ortamında bir araya getirilerek döllemenin sağlanmasında rol oynayan tedavi yöntemidir.

Devamı

Kızlık Zarı Dikimi

Kızlık zarı dikimi, bekaretini kaybetmiş kadınların tekrar ilişkiye girdiklerinde kanama olması açısından yapılan bir ameliyattır.

Devamı

Derin Endometriozis Nedir?

Endometriozis, genç kadınlarda görülen iyi huylu fakat çoğunlukla ağrılı kronik bir hastalıktır. Hastalık ağır vücutsal ve ruhsal problemler yaratmasına ve miyomlardan sonra, kadınlarda en sık görülen iyi huylu hastalık olmasına rağmen genelde hafife alınmaktadır.

Devamı

Pelvik Konjesyon Sendromu Nedir?

Pelvik Konjesyon Sendromu, yaş arası kadınlarda rastlanan, pelvik bölgesinde kronik bir ağrı ile seyreden, yumurtalık etrafı ve rahim çevresindeki toplardamarların içinde kan birikmesi ile damar genişlemesine neden olan bir hastalıktır.

Devamı