dinimizde kedinin yeri / Evde hayvan beslemek - Dinimiz İslam

Dinimizde Kedinin Yeri

dinimizde kedinin yeri

Evde Köpek veya Kedi Beslemek Günah mı?

Tarih: 15 Nisan Sorularla İslamFıkıh ve Günlük Hayat

Evde kedi veya köpek beslemek günah mıdır? Evde kedi veya köpek beslemenin hükmü nedir? Prof. Dr. Ömer Çelik anlatıyor

EVDE KÖPEK BESLENİR Mİ?

Peygamberimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in ikaz ve beyanlarından, ihtiyaç olmadığı halde evde köpek beslemenin uygun olmadığını anlamaktayız. Hâdis-i şerîflerde ziraat, hayvancılık, avcılık ve ev bekleme gibi bir sebep olmaksızın[1] köpek besleyen kimsenin sevabından her gün bir miktar eksileceği bildirilmiş, (Buhârî, Hars, 3, Zebâih, 6) içinde köpek bulunan eve meleklerin girmeyeceği ifade edilmiştir. (Buhârî, Bedu’l-halk, 7, 17; Müslim, Libâs, 84)

Dolayısıyla lüzumsuz yere zevk için köpek besleyenler hadis-i şerifteki uyarıların muhatabı olmaktadırlar. Zira köpeğin kuduz hastalığına yakalanma ve onu bulaştırma açısından hayvanlar arasında ilk sırayı aldığı, tüyü, salyası ve dışkısıyla birçok hastalığın yayılmasında etkin rol oynadığı göz önünde bulundurulduğunda, dinimizin ihtiyaç olmaksızın zevk ve süs için evde köpek beslemeyi yasaklamasının hikmeti daha iyi anlaşılacaktır. Bu yasağın diğer bir sebebi de köpeğin gelip geçeni korkutması, hatta bazen de zarar vermesidir. Mamâfih, bütün mahlûkâta merhamet ve şefkâti emreden İslâm bu tavrıyla, köpeklere kötü muâmele edilmesini istemiş de değildir.

EVDE KEDİ BESLENİR Mİ?

Buna karşılık hadislerde kedi, âdeta evin aile fertleri gibi telâkkî edilmiş ve onun necis olmadığı bildirilmiştir. Bu durum şu rivayetten açıkça anlaşılmaktadır. Sahâbeden Ebû Katâde -radıyallâhu anh-’ın gelini Kebşe hanım bir gün ona abdest suyu getirmişti. Bu esnada susamış bir kedi geldi. Ebû Katâde, su kabını eğerek kediye su içirdi.

Kebşe diyor ki, benim kendisine baktığımı görünce Ebû Katâde:

– Ey kardeşimin kızı bu senin tuhafına gitti değil mi? dedi.

Ben de:

– Evet, dedim.

Bunun üzerine o, şöyle söyledi:

– Resûlullah şöyle buyurmuştur:

“Kedi pis değildir. O, devamlı olarak etrafınızda dönüp dolaşan hayvanlardandır.” (Ebû Dâvûd, Tahâre, 38; Tirmizî, Tahâre, 69)

Hâsılı insanlar gibi hayvanların da belli başlı hakları olduğu, bunlara karşı muamelede Resûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in sünnetine uymanın gerekliliği ortadadır. Zira bu hususta onun sünneti, hayat bahşeden güzel prensipler takdim ettiği gibi insanın her türlü tasarrufundan hesaba çekileceğinin şuurunu da vermektedir. İş gücünden, etinden ve sütünden istifade edilen hayvanların bakımlarını gereği gibi yerine getirmek, onları sağlıklı ve semiz bir şekilde barındırmak sahiplerinin vazifesidir. Rabbimizin tabiatta her birini bir hikmete mebni olarak yarattığı diğer tüm hayvanlara da merhamet ve şefkatle muamele ayrı bir mesuliyettir. Bütün bu sorumlulukları yerine getirmeyenleri ikaz etmek de Müslümanların görevidir. Çünkü İslâm toplumu, rahmet toplumudur.

[1] Bugün eğitilmiş köpeklerin bir işaret üzerine enkaz altındaki ölü veya canlı insanların bulunduğu yeri göstermesi yahut kaçakçıların uyuşturucu maddeleri sakladıkları gizli bölmeleri bulup çıkarması, onların müspet anlamda istifade edildiği alanlardır.

Kaynak:Üsve-i Hasene 2, Prof. Dr. Ömer Çelik, Doç. Dr. Mustafa Öztürk, Doç. Dr. Murat Kaya, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

Evde Köpek Beslemek Câiz mi?

EVDE KÖPEK BESLEMEK GÜNAH MIDIR?

Evde Köpek Beslemek Günah mıdır?

PAYLAŞ:                

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

Erkam Medya © islam&ihsan

Kedi beslemek sünnettir. Hz. Muhammed, Uhud seferinde, ordunun önüne yavrularını emziren bir kedi çıkınca, kedinin başına ezilmemesi için bir nöbetçi dikip koca bir orduyu o kedinin etrafından dolaştırmış.
Ve seferden döndüğünde o nöbetçiden kediyi istemiş ve sahiplenerek adını Müezza koymuş. Siyah beyaz bir Habeş kedisiymiş Müezza.
Ağzının içinde üst damağında lekeleri varmış. Bu sık rastlanmayan damağında leke olan kedilerin Müezza`nın soyundan geldiği kabul edilir. Müezza, muhtemelen bir sokak kedisiydi ve Mekke`nin sıcak kavurucu çöl sokaklarından Hz. Muhammed`in ilgisi ile kurtulmuştu.
Hz. Muhammed, kedisi Müezza`yı o kadar çok severmiş ki, Müezza bir gün sedirde oturan Hz. Muhammed`in giysisinin ucunda uyuya kalmış. Her kedi dostu gibi uyuyan bu güzelliğe kıyamayan Hz. Muhammed, Müezza`yı uyandırmaktansa giysisinin ucunu usulca keserek kalkmayı tercih etmiş.
Hz. Muhammed, kedisi Müezza içtikten sonra kapta kalan su ile abdest alacakken Sahabe-i Kiram Ebu Nuaym "Ya Resul o sudan kedi içti" deyince, Resulullah "Onlar en temiz ağıza sahiptirler." buyurmuş ve abdest almıştır.
Daha sonra da sahabeden Kâb kızı Kebşe isimli bir hanım şöyle anlatıyor:
``Eshab-ı kiramdan kayınpederim Ebu Katade`nin abdest alması için bir kaba su koymuştum. Kedi gelip bu kaptan su içiverince Ebu Katâde biraz daha su içmesi için, kabı kedinin önüne uzattı.``
Benim kendisine hayretle baktığımı görünce, "Niye hayret ettin ey kardeşimin kızı, Resulullah efendimiz, "Kedi pis değildir, etrafınızda (evinizde) serbest dolaşsın buyurdu. Kendisi de abdest almıştı, ben de sünnet eylemekteyim." dedi (Nakleden: İmam Malik, Muvatta, Taharet[]-Diğer Kaynaklar: Ebu Davud, Taharet, 1/38; Tirmizî, Taharet, 1/69; Nesaî, Taharet, 1/54; İbn funduszeue.infot, 1/32, Ayrıca bkz. Şeybanî, 90).
Ebu Bekir Vasiti hazretleri anlatır:
Bir gece Peygamber efendimizi rüyamda gördüm. Bir senedir, o kadar çok sıkıntının tesirinde kaldığımı, çok zayıflayıp ayakta namaz kılamaz hâle geldiğimi arz ettim. Evimizdeki kedi yavrulamıştı. Bir gece Peygamber efendimizi rüyamda gördüm. Bir senedir, o kadar çok sıkıntının tesirinde kaldığımı, çok zayıflayıp ayakta namaz kılamaz hâle geldiğimi arz ettim. Evimizdeki kedi yavrulamıştı.
Ben bu sıkıntı içinde düşünürken, bir köpeğin kedi yavrularından birisini yakalamaya çalıştığını gördüm. Bastonumu vurunca, kaçtı. Kedinin annesi gelip yavrusunu alıp gitti. Ondan sonra iyileştim; namazlarımı ayakta kılmaya başladım. O gece rüyamda yine Peygamber efendimizi gördüm. "İyi olmanın sebebi, bir kedinin senin için teşekkür etmesidir." buyurdu.
Abdurrahman bin Sahr adlı bir sahabe (Ebu Hureyre) sokakta kalmış kedileri götürür onları yedirir severmiş. Resûl-ü Ekrem Hz. Muhammed`in bundan haberi yokmuş.
Sahabelerden biri bir gün Hz. Muhammed`e söylemiş:
"Pis kedileri toplayıp kulübesinde bakıyor!" demiş. Hz. Muhammed o anda bir şey söylememiş. Hz. Muhammed Ebu Hureyre`yi daha sonra sokakta görmüş, bu zât bir kedi yavrusu bulmuş.
Hz. Muhammed`e sahabenin söylediğini kendisi de bildiği için Resûl-ü Ekrem Peygamberimiz bir şey söyler diye, kediyi hemen hırkasının içine saklamış. Resûllah Hz. Muhammed kendisine, hırkanın altında ne sakladın demiş. Hırkayı açmış küçük bir kedi yavrusu. Hz. Muhammed yavruyu sevmiş, okşamış, ve o zâta: "Ebu Hureyre utanma, öğün. Sen kedi babasısın." demiş.
O günden sonra Abdurrahman bin Sahr`a artık Peygamber Efendimiz (s.a.v)`in hitap ettiği gibi "Ebu Hureyre (Kedi babası)" hitap edilir . (Buhari: 5, ).
Bir gün bir sohbet esnasında Resûlullah efendimiz yanındakilere:
"Hubbül hırratı minel iman" Türkçesi:"Kediyi sevmek imandandır" buyurmuş. "Niçin?" diye sormuşlar. "Ebu Hureyre bilir" demiş başka bir şey söylememiştir.
Kendisi de bir kedi dostu olan ve Peygamberimizin hadislerini aktaran Ebu Hureyre, Hz. Muhammed`in kedilerin ticari alım satımını yasaklattığını söyler. Hatta Ebu Hureyre`nin aktardığı hadislerde "kedisini kapatıp aç bırakan bir kadının cehennemde çektiği cezadan." bahsedilir.
Mesaj oldukça açıktır. Kedilere iyi muamele şarttır. Bu hadislerden dolayı çocukluğumuzda kedilerin canını acıtanlar için hep aynı şey söylenir dururdu. "Bir kediyi öldürürsen yedi cami yaptırman gerekir."
İslamiyet`teki bu gizli kedi sevgisi sebebi ile İslam ülkelerinin sokakları kedilerle doludur. Ebu Hureyre kısa sürede İslam aleminin en önemli ve en güvenilir sahabelerinden birisi oldu. Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisini çok seviyordu ve yanından ayırmıyordu.
Hazret-i Ebu Hüreyre, Peygamber efendimizin hep huzurunda ve yanında bulunduğu için, pek çok hadis-i şerif işitip rivayet etmiştir. Gece gündüz Peygamber efendimizin yanından ayrılmaz, ondan duyduğu hadisleri öğrenmeye çalışırdı.
Bir gün namaz kılarken bir yılan Hz. Muhammed`e arkasından yaklaşmış ve Hz. Muhammed`i sokmaya kalkışmış. İşte tam o sıra oralardan geçen bir adam Hz. Muhammed`in zor anına yetişip kedisini yılanın üzerine salmış.
O günden beridir de kediler sırt üstü yere düşmezlermiş. Bediüzzaman Said-i Nursi gibi bazı alimler kedilerin çıkardığı mırmırların "Ya (Er) Rahim, Ya (Er) Rahim" şeklinde bir dua olduğunu, kedilerin bu şekilde şükredip, zikrettiklerini söylemektedirler.
Hazret-i Ebu Hureyre anlatır: "Bir gün elbisemin içinde küçük bir kedi taşıyordum. Resulullah efendimiz beni görünce, `Nedir bu?` diye buyurdu. Ben de; `Kedicik!` dedim. Bunun üzerine Resulullah, "Ey Ebu Hureyre" buyurdu. Yani kediyi seven, onlara ana babalık eden kimse buyurdu."
Bir gün Ahmed Rıfâi hazretlerinin paltosunun eteğinde, kedisi gelip uyudu. Namaz vakti geldi, kediyi uyandırmaya kıyamadı. Bir süre onu şefkatle seyretti. Uyanmayacağını anlayınca Hz. Muhammed`in yaptığı gibi kedinin yattığı yeri kesip namaza gitti. Geldiğinde kedi uyanıp oradan gitmişti. Kesik parçayı paltosuna dikti.
"Eshab-ı kiram dediler ki: Ya Resulallah, hayvanlara iyilikte de, sevap var mıdır? Peygamber efendimiz, "Her canlı hayvana yapılan iyilikte sevap vardır" buyurdu." (Hadisi nakleden: Buhari)
Ebu Bekir Vasiti hazretleri anlatır: Bir gün giderken başımın üzerinde bir kuş uçmaya başladı. Dalgınlıkla kuşu yakaladım. O elimde iken, başka bir kuş daha uçuyordu. Elimdeki kuşun annesi sanarak kuşu elimden bıraktığım anda, kuş öldü. Buna çok üzüldüm. O günden sonra bende bir sıkıntı başladı ve bir sene geçmedi.
Bir gece Peygamber efendimizi rüyamda gördüm. Bir senedir, o kadar çok sıkıntının tesirinde kaldığımı, çok zayıflayıp ayakta namaz kılamaz hâle geldiğimi arz ettim. O zaman; "Bunun sebebi, o kuşun, senden şikâyetçi olmasıdır" buyurdu.
Evimizdeki kedi yavrulamıştı. Ben bu sıkıntı içinde düşünürken, bir köpeğin kedi yavrularından birisini yakalamaya çalıştığını gördüm. Bastonumu yere vurunca, kaçtı. Kedinin annesi gelip yavrusunu alıp gitti. Ondan sonra iyileştim. Namazlarımı ayakta kılmaya başladım. O gece rüyamda yine Peygamber efendimizi gördüm. "İyi olmanın sebebi, bir kedinin senin için teşekkür etmesidir." buyurdu.
Hiçbir hayvana eziyet, işkence etmek, suda boğarak veya ateşte yakarak öldürmek caiz değildir. Hayvana işkence etmek, gayrimüslim vatandaşa işkence etmekten daha büyük günahtır. Gayrimüslim vatandaşa eziyet etmek de Müslüman`a eziyet etmekten daha büyük günahtır.
Peygamberimizin eşi Hz. Aişe (r.a.) diyor ki: "Benle Resûlüllah (a.s.) Efendimiz, daha önce kedinin ağzını dokundurup su içtiği bir kaptan su alıp guslettik."
Urve bin Zübeyr, Hz. Aişe (r.a.)`dan aldığı rivayete göre şöyle demiştir: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz`in yanından kedi geçerken su kabını ona iyice meylettirir, kedi su içtikten sonra Efendimiz arta kalanı ile abdest alırdı."
Enes bin Malik (r.a.)`den yapılan rivayete göre, şöyle demiştir: Resûlüllah (a.s.) Efendimiz Medine`de Bathan denilen yere çıktı ve "Ya Enes! Benim için abdest suyu doldur" buyurdu. Ben de suyu doldurup hazırladım. Resûlüllah (a.s.) tabii ihtiyacını giderdikten sonra su kabına doğru gelirken bir kedi o kaptan su içmeye başlamıştı. Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.), o su içinceye kadar durup bekledi. Sonra ben bunun (hükmünü) sorduğumda buyurdu ki:
"Ya Enes! Doğrusu kedi de ev eşyasından biridir, bir şeyi kirletmez ve murdar da yapmaz" (Hadisi Hakim el-Nişaburi, Müstedrek`te rivayet ettikten sonra, iki Şeyh`in (Buharî ve Müslim`in) şartlarına göre, sahihtir, demiştir. Aynı hadîsi az değişik bir ibareyle Darekutnî de rivayet etmiştir).
Peygamberimizin eşi Hz. Aişe (r.a.) tarafından yapılan rivayete göre Hz. Muhammed şöyle demiştir: Resûlüllah (a.s.) Efendimiz: "Şüphesiz ki kedi necis (pis) değildir, o da ev halkından bazısı gibidir" buyurdu.
İmam Şafii`ye göre, kedi su içtikten sonra arta kalanı temizdir. İmam Mâlik`e göre, kedinin artığı temizdir. İmam Ahmed bin Hanbel`e göre, kedinin artığı temizdir, onunla abdest almak mekruh değildir.
Yükleniyor lütfen bekleyiniz
National Geographic'in fotoğraf yarışması

İslam ve kediler

Kedi, İslam'da saygı duyulan bir hayvandır.[1] Temizliği ve Muhammed tarafından sevildiği için takdir edilen kedi, Müslümanlar tarafından "özlü evcil hayvan" olarak kabul edilir.[2]

Saygının kökenleri[değiştir kaynağı değiştir]

Kediler, çok değiştirilmiş bir biçimde de olsa İslam tarafından benimsenen bir gelenek olan antik çağlardan beri Yakın Doğu'da saygı duyulan hayvanlardır.[3] Birçok hadise göre Muhammed, kedilerin zulmünü ve öldürülmesini yasakladı.[2]

Muhammed'in yoldaşlarından biri, kedilere bağlanması nedeniyle Ebu Hureyre (kelimenin tam anlamıyla: "Yavru Kedi'nin Babası") olarak biliniyordu.[1] Ebu Hureyre, Muhammed'in bir kadının dişi yavru kedi açlıktan ölmesi ve ona su vermemesi için cehenneme gittiğini ilan ettiğini duyduğunu iddia etti.[4] Efsaneye göre Ebu Seyit'in kedisi Muhammed'i bir yılandan kurtardı.[2]

Hijyen ve kısırlaştırma[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.