ya hafizu ne demek / ya hafizu fazileti | islam ve ihsan

Ya Hafizu Ne Demek

ya hafizu ne demek

El-Hafiz Esması anlamı nedir? Allah’ın 99 ism-i şerifi Esmaül Hüsna olan Ya Hafiz ne demek, zikri, fazileti nedir? Ebced değeri, zikir adedi ve günü, ne için ve ne zaman okunur? Faydaları ve sırları nedir? El-Hafîz (c.c.) esması Anlamı ve Hakkında Bilgiler

El Hafîz

Koruyan, muhafaza eden, her şeyi koruyucu olan, bela, müsibet ve afetlerden koruyan, esirgeyen anlamlarına gelen El Hafiz ism-i şerifi Allahu Teala&#;nın Esmaül Hüsna isimlerindendir.

Her türlü kötülüklerden, bela ve musibetlerden korunmak ve kurtulmak için ebced adedi kadar her gün zikriyle meşgul olunmalıdır.

Oldukça tesirli ve kuvvetli bir zikir olan Cenab-ı Hakk&#;ın El Hafid ism-i şerifi tüm kainattaki olan ve olacak olan şeylerin muhafazası, korunması üzerine bir tecellisidir.

Kuran-ı Kerim&#;de Allahu Teala şöyle buyurmaktadır:

&#;&#; Senin Rabbin her şey üzerinde hakiki bir koruyucudur.&#; (Sebe Suresi 21)

Yarattığı her canlı ve cansız varlığı kötülükten, musibetten, bela ve kazadan koruyan gözeten, aynı düzeninde var olmasını sağlayan, başına bir felaket veya kötülük gelmesi halinde onu koruyan, esirgeyen yalnız her şeyin Rabbi olan Allah&#;dır.

El-Hafîz (c.c.) esması Anlamı

Her şeyi koruyan, muhafaza eden, Hakiki ve mutlak koruyucu, yapılan işleri bütün teferruatıyla tutan, her şeyi belli vaktine kadar afet ve belalardan saklayan demektir.

Zikir Günü ve Ebced Değeri: Zikir Saati: zühal, Zikir günü ise Cumartesi&#;dir.

Arapça Yazılışı ve Okunuşu

El-Hafîz : الحفيظ
Yâ Hafız : يَا حَف۪يظُ

EL-HAFIZ: iyi -kötü, küçük-büyük, güzel-çirkin, doğru-yanlış, gizli-açık yapılan bütün iş ve davranışları, bütün incelikleri birlikte zapt edip saklayan, koruyan demektir.

hafiz_arapça

Ebced değeri ve zikir saati: 

El Hafîz ism-i şerifinin zikir adedi ve ebced değeri  adettir.
Zikir saati Zühal, günü Cumartesi dir.

Hafîz Esması Sırları, Havassı ve Fazileti, Faydaları:

Her türlü bela, musibet, afet gibi kötülüklerden korunmak, muhafaza olmak günü ebced değeri olan kere okunur.

Zalim, zorba, zülmeden kimsenin zülmünden kurtulmak için her gün kere okunur.

Bir zalim, hain veya düşmanın kahrolması veya helakı için zalim kişinin ismi ne ise onun ebced hesabı ile sayısı bulunur ve ona sayısı ilave edilir. Bu toplam sayı kadar “Ya Hafiz” ism-i şerifi okunur.

Bu ism-i şerifi bir kağıt üzerine Arapça olarak yazarak üzerinde taşıyan kimse her hususta kendisine husumet (düşmanlık) besleyen kimselere galip gelir.

Bir hakim veya bir amirin huzuruna girmek zorunda kalan ondan azar veya kötü söz işitme ihtimali bulunan veya hakarete uğramak ihtimalinden korkan kimse &#;Ya Hafiz&#; esmasını okuyarak girerse Allah&#;ın izniyle o yerde güzel muameleye maruz kalır, karşılanır.

Ya Hafiz Esması Vefki (Kaynak: Kenzül Havas)

  • Bu simi şerifi şartlarına uygun olarak zikreden kimse, hasta ise şifa bulur. Bir yerde salgın hastalık varsa,onun meydana getireceği felaketten de yine bu ismiyle Allah’a sığınılır. Yardımı ve himayesi istenir. Cenabı Hak bu ismi hürmetine, salgın felaketini ülkenini üzerinde kaldırır. Çokça tecrübe edildiği söylenmektedir.
  • Sabahleyin evinde çıkan bir kimse önce Ayetel-Kürsi’yi sonrada “YA HAFIZ, ihfazni min külli belain ve suin” diye sığınsa, evine dönünceye kadar koruma altında olur.
  • Çok yerlerde gördüğümüz gibi &#;Ya Hafîz&#; ismi, bir kağıt üzerine yazılıp mülk veya eşyanın üzerine asılırsa, o eşya veya mülk Allah’ın koruması altında olur. Zarar gelmez.
  • Tehlikeli durumlarda zikreden güvende olur, Vahşi hayvanlardan zarar görmez.
  • Her gün 10 kere zikrine devam eden zarara uğramaz. Ateş, su, cin, insan şerrinden korunur. Karın ağrısı ve sancısından, hayvanların zararından korunur.

Kuran&#;da Geçen Hafiz ismi Ayetler

&#;El-Hafiz&#; ismi Kur&#;an-ı Kerim&#;in 6 yerinde geçmektedir.

&#;Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk.&#; (Saffat,)

&#;&#; Senin Rabbin her şey üzerinde hakiki bir koruyucudur.&#; (Sebe,)

&#;İnsanı önünden ve ardından takip eden melekler vardır. Allah&#;ın emriyle onu korurlar. Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah&#;tan başka hiçbir yardımcı da yoktur.&#; (Ra&#;d,)

Melekler insanları Allah&#;ın emri ile korumaktadırlar. Bunun yanında işlediklerini de kaydetmekte, böylece korumaya almaktadırlar. Allah, dostlarını günah işlemekten ve şeytanın tuzaklarına düşmekten korur.

Her şeyi en ince teferruatına kadar bilip koruyan ve kayıt altına alan yüce Allah, bu kayıt işlemini pek çok yol ve yöntemle yaptığını bize bildirmektedir.

&#;Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız. ﴾16﴿ Üstelik, biri insanın sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de (onun yaptıklarını) alıp kaydetmektedir. ﴾17﴿ İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın. ﴾18﴿&#; (Kâf, )

Allah’ın 99 ismi ve Anlamları

Allahü Teala’nın Kuran-ı Kerim ve Hadislerde geçen 99 ism-i şerifi ve Türkçe Anlamları.. Büyük faziletleri bulunan Allah’ın 99 ismi sırasıyla Esmaul Hüsna

 

funduszeue.info Facebook&#;ta!

Ya Hafizu Ya Kebikeç Nedir?

Kebîkeç nedir, nerelerde kullanılır? Eski eserlerin kapağında yazılan “Yâ Kebîkeç” ibaresinin nedeni nedir?

Geçenlerde güzel bir ayraç hediyesi elime geçti. Ayraçta yer alan “Yâ Kebîkeç” isimli duâ, hattat Fuat Başer tarafından yazılmış. İşte ayraca mânâ katan o cümleler:

“Birçok el yazması eserin kapağında ya da ilk sayfasında rastladığımız «Yâ Kebîkeç» ifadesi, kitapların böceklerden, güvelerden korunması maksadıyla yazılmış bir nevî «Kitap Tılsımı» olarak meşhurdur. Çünkü Kebîkeç, kitaplar kurtlanmasın, böcekler, güveler kemirmesin diye, kitabın kapağına kondurulan bir çeşit efsundu. Tılsımlı olduğuna inanılan bu ismin, kitapları her türlü haşerattan koruyan efsane bir canlı olduğuna inanılsa da aslında Kebîkeç, kitap kurtlarının şâhı olarak biliniyor.

Kitaplara «Yâ Kebîkeç» yazılması bir nevî «Ey kurtçuk! Bu kitap sana ait değil. Başkasının malına zarar verme!» îkazıdır. Tabiî, kitap kurtlarının, efendilerinin ismini kitabın üzerinde görünce «Bu kitap efendimizin himâyesinde!» diyerek yaklaşamayacağı düşünülmüştür.”

KİTAPLARIN İLK SAYFASINA “YA HAFİZU YA KEBİKEÇ” YAZILMASININ NEDENİ

Matbaanın henüz keşfedilmediği ve bütün kitapların el emeği ile yazıldığı bir dönemde kitapları yazarak çoğaltmak kadar bir kitabı yılların yıpratıcı tesirine karşı muhafaza etmek de ayrıca bir öneme sahipti. Bu yüzdendir ki, insanlar elyazmalarını koruyabilmek için kitapların başına, onları kitap kurtlarından korusun diye; bir tılsım, bir koruyucu gibi düşündükleri “Yâ Kebîkeç” yazar ve bu yazının kitabı koruyacağına inanırlardı. Osmanlı’da yazarlar, kitaplarının ilk sayfasına “Yâ Hafîz, Yâ Kebîkeç” kelimelerini yazarak, haşerattan eseri muhafaza etmeye çalışırlarmış.

KEBİKEÇ NE DEMEK?

Rivayete göre, “hafîz” kelimesiyle birlikte yazılan Kebîkeç, kitapları haşerattan koruyan melektir. Zararlı böcekler ve kitap kurtları, Kebîkeç’ten izinsiz iş yapmazlarmış.

Hakikaten bu kelimenin yazılı olduğu kitaplara, ağaç kurtları ve güvelerin ilişemediği görülürmüş. Hattâ Kebîkeç ile alâkalı şöyle bir menkıbe anlatılır:

Kitabını tamamlayan bir muharrir, bu ibâreyi îtinayla eserine yazmış. Fakat kitabın başına değil de sonuna yazmış. Gel zaman, git zaman bir tahta kurdu bu kitaba dadanmış, başlamış kemirmeye. Son sayfaya kadar esaslı bir ziyafet çekmiş kendine… En son sayfaya gelince bir de bakmış ki “Yâ Kebîkeç” yazıyor. Tabiî kitap kurdu, bunu görünce korkuyla nasıl kaçtığını bilememiş oradan… Kebîkeç’i kitabın başına yazmayı akıl edemeyen zât da elinde tek yaprakla kalakalmış.

KEBİKEÇ NERELERDE BİLİNİR?

Farklı bölgelerde farklı isimlerle anılan Kebîkeç, Kuzey Afrika’da “Kabikah, Kabikanc, Kaykatac, Akikanc”, Endonezya’da “Yâ Kih” isimleriyle anılırmış. İsmi ne olursa olsun, büyük zahmet ve sabırla çok uzun sürelerde yazılan el yazması eserlerin, haşerat tarafından yenmemesi için dâimâ Kebîkeç’ten meded umulmuştur.

Kebîkeç, bazı Arapça ve Osmanlıca kaynaklarda da “sürüngen ve böceklere hükmeden melek ya da cin” şeklinde târif edilmiştir. Kebîkeç’e “Hüdhüd Kuşu” diyenler de olmuş, hattâ bu kuşun tüylerinin, kitap sayfalarının arasına konmasıyla, güve, kitap kurdu gibi haşerâtın kitaba yaklaşamayacağı ifade edilmiştir.

Her şeyden önce, Kebîkeç’in ne olduğu sorusunu cevaplandırmak gerekmektedir. Gerçekten bir bitki midir, müvekkel (vazifeli) bir melek mi, cin mi, yoksa Hint mitolojisinden gelen bir varlık mı? Bu noktada, el yazması eserlerle sürekli içli dışlı olan ve alanında uzman sayılabilecek bir isim, Süleymaniye Kütüphanesi müdür yardımcılığı yapan Emir Eş şunları kaydeder:

“-Bugüne kadar yaklaşık cilt eser içinde, zaman zaman Kebîkeç lafzına bazen de kitabın içine konulmuş ve kurumuş çiçek parçalarına rastladım. İlk sayfasında genellikle Kebîkeç yazan kitaplarda kurt yeniği olmadığı; olanlarda da kurt yeniği görülmesi üzerine birilerinin sonradan bu kelimeyi oraya eklediği neticesine vardım.”

KEBİKEÇ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLER

Kebîkeç konusunda mistik ya da mitolojik anlamda iki tez ortaya çıkmaktadır: Birincisi, Adam Gacek’in bir yazısında[1] bahsedildiği gibi, Hint mitolojisinde, böceklerden sorumlu ve yine böcek sûretinde bir melek bulunmaktadır. Bu melek bütün böceklerin kralıdır ve onlara hâkimdir. Buna benzer bir inanış, İslâm Dîni’nde de mevcuttur. Şöyle ki, Allah, yarattığı her mahlûk için bir melek vazifelendirmektedir. Bunlara “Müvekkel (Nezâretçi) Melek” denir. Dünyada canlı-cansız her mahlûk için müvekkel bir melek vardır. Hattâ her yağmur damlasını bir meleğin indirdiğini haber veren bir hadîs-i şerîf de mevcuttur.

Konuyla ilgili olarak, yine Hazret-i Âişe -radıyallâhu anhâ-’dan nakledilen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:

“Cibrîl -aleyhisselâm- bana seslendi ve: «Allah, kavminin Sana neler söylediğini, Seni nasıl reddettiğini işitti. Sana dağlar meleğini gönderdi, tâ ki kavmin hakkında dilediğini emredesin!» dedi. Bunun üzerine dağlara müvekkel melek bana seslenip selâm verdikten sonra şöyle dedi : «Ey Muhammed (s.a.v.), Allah Teâlâ Hazretleri, kavminin Sana söylediği sözü işitti. Ben dağlar meleğiyim. Allah beni Sana dilediğini emretmen için gönderdi. Öyleyse haydi ne dilersen dile!»[2]

Netice olarak, Kebîkeç kelimesinin, kitap kurtları, güveler vb. böceklerden sorumlu bir meleğin ismi olması muhtemeldir. Dolayısıyla, hattatlar ya da küttâblar, ellerinde bulunan ve yılların tesiriyle yıpranan kitapların ilk sayfasına “Yâ Kebîkeç” yazarak, kitabı Kebîkeç isimli meleğin korumasına havale etmiş olabilirler.

KEBİKEÇ’İN DİĞER İSİMLERİ

Öte yandan Farsça bir lügat olan Burhân-ı Kâtı’da Kebîkeç’in “Düğün Çiçeği”, “Kurbağa Otu” ve “Mastara Çiçeği” diye geçmesi, bazı Osmanlıca sözlüklerde de “Düğün Çiçeği” diye isimlendirilmesi, şu gerçeği ortaya çıkarıyor: Esâsen zehirli bir çiçek olan Kebîkeç, kitapların arasına konur ve haşerâtın kitaplara zarar vermesi engellenirdi. Zamanla Kebîkeç bitkisini ezip, suyu ile kitap kapaklarına “Meded Yâ Kebîkeç” yazarak bu işi daha estetik hâle getiren hattatlar da çıkmaya başlamış olmalıdır.

Derken bir zaman gelmiş ki, düğün çiçeği, Kebîkeç’in kendisi değil de, zehirli suyundan yazılmış ismi konulmuş kitapların başına bir muska gibi Nihâyet bu işin aslı unutulmuş. Kebîkeç bitkisi unutulunca, artık kitaplara sadece bu isim, hem de herhangi bir mürekkeple yazılmaya başlanmıştır. Böylece Kebîkeç ismi tılsımlı ve efsunlu bir hâl almıştır. Ve nihayet bu “Zehirli Düğün Çiçeği”, “Sihirli Haşere Meleği” olup çıkmıştır.

KEBİKEÇ BİTKİSİ

Botanik açıdan Kebîkeç bitkisi “ranun-culaceae” bitki âilesindendir. “Ranun-culus asiaticus” evlerimizi süsleyen “düğün çiçeği” ile aynı takımdan bir bitkidir. Günümüzde “Aslan ayağı”, “Yaban kerevizi” gibi isimlerle de bazı bölgelerde bilinmektedir.

Kebîkeç’e aynı zamanda tıp yazmalarında bir “drog” olarak da rastlanmakta ve kendisine bazı hastalıklar için şifa umulan bir drog olarak da yaklaşılmaktadır.

Ranun-culus’un tıpta kullanılması, İbn-i Sînâ’nın bir eserine dayandırılmaktadır. Burada bitkinin içerisinde protoanemonin denilen bir zehrin bulunduğu ifade edilmektedir. Bitkinin kokusu ve içerdiği zehir, kitapları böcek ve haşerelerden koruyor olmalıdır. Güneydoğu illerimizde bu bitkilerden bulmak çok kolay. Acımsı tadı olan bir bitkidir.

Eskiden kitapların sayfalarını (levhalarını) yapıştırmak için nişasta gibi organik malzemeler kullanıldığından, bu, haşereler için çekici bir unsur olmuştur. Kebîkeç bitkisi, mürekkebin içine ya da kitabın arasına kurumuş olarak konur. Bitkinin saçtığı koku ve bünyesindeki zehir sayesinde böceklere toksik tesir yapar ve onları kitaplardan uzak tutarak haşerelerden korur.

El yazması tıp kitaplarıyla mistik bir mânâ içeren Kebîkeç, Batı’ya doğru geldikçe daha somut bir mânâya bürünmüş, tıbbî ve farmasötik bir kimliği ifade edecek şekilde droglaşmıştır.

“Ranun-culus asiatic Anemone” türlerinin tıp tarihi açısından karşılaştırılması bu konuya ışık tutmaktadır. İbn-i Baytar ve İbn-i Sînâ’nın Kebîkeç hakkında yazdıkları birbiriyle örtüşmektedir. Ancak İbn-i Baytar, kendisi gibi bir Müslüman âlim olan İbn-i Sînâ’nın oldukça tesirinde kalmıştır.

Müslüman tıp ve botanik âlimlerinin Kebîkeç diye bildiği bitki, Yunan ve Romalıların Batrachion ve Ranunculus diye isimlendirdikleri bitkidir.

Netice olarak eldeki mevcut bilgilere göre, Kebîkeç’in Düğün çiçeğigillerden “(Ranunculace) Ranunculus asiaticus” türü bir bitki olduğu kanaatine varılmıştır.[3]

Allah Teâlâ, hiçbir şeyi sebepsiz yere yaratmamıştır. Tabiat, binbir renk ve kokuda otlar, çiçekler ve bitkilerle bizlere hizmet etmeye devam ediyor. Kimi otlar yemeklerimize tat ve lezzet katmada baharat olarak, kimileri şifâ veren çay ya da mâcun olarak kullanılıyor. Bazı otlar, sütün ve peynirin raf ömrünü uzatarak, mikroorganizma aktivitesini azaltıyor. Van otlu peynirine konan ‘Heliz’ otu gibi.

Balkon bahçeciliği diye tabir ettiğimiz balkonda ya da pencere önünde saksıda yetiştirebileceğimiz taze otlar yemeklerimize ayrı bir tat katıyor: Maydanoz, nane, biberiye, fesleğen, kekik, dereotu, soğan, sarımsak gibi… Kebîkeç ya da düğün çiçeğinin de içindeki zehir sayesinde kitap kurtlarının kitaplara yaklaşmasını önlemesi gibi bir faydası var, demek ki…

Dipnotlar:

[1] Bkz: Adam Gacek, “The Use of Kabikaj in Arabic Monuscripts”.

[2] Buhârî, Bed’ü’l-halk 6, Tevhid 9.

[3] Kebîkeç hakkında teknik bilgi için ayrıca şu adrese bakılabilir: funduszeue.info%C3%A7_ve_D%C3%BC%C4%9F%C3%BCn_%C3%87i%C3%A7e%C4%9Fi_Ranunculus_asiaticus_L ()

Kaynak: Nejla Baş, Şebnem Dergisi, Sayı:

İslam ve İhsan

Mesir Macunu Nedir, Nasıl Yapılır, Nasıl Yenir, Nerede Bulunur?

PAYLAŞ:                

El Hafız ne demek? İşte Allahın 99 ismi (esmaül hüsna) El Hafız ne anlama geliyor, arapça yazılışı, zikri ve fazileti hakkında bilgi.

الحفيظ El Hafız; koruyup gözeten; kendisinden gizli hiç bir şey olmayan anlamında Allah&#;ın güzel isimlerinden birisidir. Diğer bir ifade ile El Hafız; koruyup gözeten, kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan, kullarının yaptığı işleri bütün tafsilatıyla bilen; kullarının niyetlerini ve gönüllerinden geçenleri bilen, Kendisine gâip ve gizli olan hiç bir şey bulunmayan, hadisatı eksiksiz kaydedip hesaba çekmek üzere muhafaza eden, has kullarını helâk ve şer yerlerinden muhafaza eden, kudretiyle, her şeyi dengede tutan demektir.

Allah Teâlâ, evrenin düzenini koruyup sürdürendir. Her şeyi eksiksiz kaydedip hesaba çekmek üzere koruyandır. İnsanların niyetlerini ve bütün sırlarını bilendir. İnsanların söz ve hareketlerini melekler aracılığıyla tesbit ve tescil ettirendir. Dostlarını kötülüklerden koruyandır.

Cenab-ı Hak Kuranı Kerim&#;de şöyle buyuruyor;

&#;Ve itaatten çıkmış her azgın şeytandan koruduk;&#; (Saffat,7)

&#;&#;Senin Rabbin, herşeyin üzerinde gözetici-koruyucudur.&#; (Sebe,21)

&#;O&#;nun (insanın) önünden ve arkasından izleyenleri vardır, onu Allah&#;ın emriyle gözetip-korumaktadırlar.&#; (Ra&#;d,11)

Yûsuf sûresi (12), 64: &#;&#;En hayırlı koruyucu Allah&#;tır ve O, merhamet edenlerin en merhametlisidir.&#;

Melekler insanları Allah&#;ın emri ile korumaktadırlar. Bunun yanında işlediklerinide kaydetmekte, böylece korumaya almaktadırlar. Allah, dostlarını günah işlemekten ve şeytanın tuzaklarına düşmekten korur.

El Hafız zikrinin fazilet ve faydaları

&#; Bu simi şerifi şartlarına uygun olarak zikreden kimse, hasta ise şifa bulur. Bir yerde salgın hastalık varsa, onun meydana getireceği felaketten de yine bu ismiyle Allah&#;a sığınılır. Yardımı ve himayesi istenir. Cenabı Hak bu ismi hürmetine, salgın felaketini ülkenini üzerinde kaldırır. Çokça tecrübe edildiği söylenmektedir.

&#; Sabahleyin evinde çıkan bir kimse önce Ayetel-Kürsi&#;yi sonrada “YA HAFIZ, ihfazni min külli belain ve suin” diye sığınsa, evine dönünceye kadar koruma altında olur.

&#; Çok yerlerde gördüğümüz gibi “YA HAFIZ” ismi, bir kağıt üzerine yazılıp mülk veya eşyanın üzerine asılırsa, o eşya veya mülk Allah&#;ın koruması altında olur. Zarar gelmez.

&#; Tehlikeli durumlarda zikreden güvende olur, Vahşi hayvanlardan zarar görmez.

&#; Her gün 10 kere zikrine devam eden zarara ugramaz. Ateş, su, cin, insan şerrinden korunur. Karın ağrısı ve sancısından, hayvanların zararından korunur.

El-Haf&#;z Ne Demek? El-Haf&#;z Fazileti Ve Anlamı

Haberin Devamı

El-Hafız Esmasının Anlamı Nedir?

El-Hafız, koruyup kollayan ve gözeten anlamını taşımaktadır. Tüm varlıklar kendi kaderlerine bağlıdır ve Allah ecel gelene kadar zeval olmadan koruyandır. Allah muhafaza edendir. Her şeyin koruyucusudur ve dengede tutandır. Melekler, Allah tarafından görevlendirilmiş koruyuculardır. Günahlardan ve kötülüklerden insanları korumaktadır.

El-Hafız Esmasının Faziletleri Nedir?

Koku ve endişelerden kurtulmak için kere zikir vaktinde “El-Hafız” okumaya özen gösterilmelidir. İnsanlar hem nefislerini hem de mallarını korumak için “Ya Hafız” ismi şerifini kere zikretmektedir. Maddi ve manevi olarak tüm kötülüklerden korunmak için “Ya Hafız” esması kere okunmaya devam edilmektedir. Haftanın ilk gününden itibaren “Ya Hafız Ya Allah” zikri her gün kere yapılmaktadır. İnsanların ve cinlerin şerrinden korunmak için “Ya-Hafız” esması her gün 10 defa tekrarlanmalıdır. Karın ağrısından ve sancılardan kurtulmak sağlığına kavuşmak için kere “Ya Hafız” esması zikredilmektedir. Vahşi hayvan, haşere şerrinden “Ya Hafız” ile korunmaktadır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası