hicri yılbaşında neler yapılır diyanet / Hicri Yılbaşı Haberleri - Son Dakika Hicri Yılbaşı Hakkında Güncel Haber ve Bilgiler

Hicri Yılbaşında Neler Yapılır Diyanet

hicri yılbaşında neler yapılır diyanet

Müslümanlar, yılbaşı gecesi ne yapmalı?

- Yılbaşında Müslüman olmanın gereği nedir?

Hepimiz Müslümanız elhamdülillâh. Ama hepimiz Müslümanlığımızın icabını yaşamıyoruz maalesef

Biz, Müslümanlığın icabını yaşama hâline “dindarlık” diyoruz. Kim inandığı gibi yaşıyorsa, ona dindar insan sıfatını takıyor, dindar adam, diye yâd ediyoruz. Bu sıfat onun hakkıdır zaten. Siz dindarlığı, zamanın kötülük ve fitnesine karşı giyilen koruyucu bir zırh olarak da kabûl edebilirsiniz.

Aslında dindarlık, sahibini sadece âhirette cennete koyan bir yaşama tarzı olmakla kalmayıp, dünyada da huzura, saadete sevkeden bir yaşama tarzıdır.

Nitekim İsa Peygamber (as)’in doğumu ile Hazret-i Muhammed (asm)’in hicretine başlangıç olan yılbaşlarında, dindar olanla olmayanın yaşayışını ibretle seyrediyorsunuz. Dindar olanlar, yılbaşı gecelerinde düşünüyorken, şuur altında bile olsa diyorlar ki:

— Yılbaşı gecesinin mânası, sayılı ömür senelerinin birinin daha bitmesi, ölüm denen kesin âkıbete biraz daha yaklaşılması, gençlik günlerinin tükenip, ihtiyarlık demlerinin gelmesi,.. demektir. Nitekim her yılbaşında siyah saçlara biraz daha aklar düşüyor, akların sayısı da biraz daha çoğalıyor.

Öyle ise, böyle gecelerde daha çok sefalete, daha çok sefahete düşmek yerine; daha çok âhirete, daha fazla ebedî âleme meyili olmak lâzımdır. Zira bu hızlı gidiş, - ister ikrar et, ister inkâr - kabire, öteki dünyaya doğrudur.

İşte dindarlık böyle düşündürüp, böyle tedbirli hareket ettirdiği içindir ki, dindar insanın, geçen senelerinden pişmanlığı azdır. Ama kendisini dinî ölçülerle kayıtlı görmeyen başıboş insanlarda ise, her yılbaşında böyle bir muhakeme ve düşünceden eser yok. Tam bir şuur ve idrak mahrumiyeti içindeler Ölüme bir sene daha yaklaşmanın delilini teşkil eden gecede, hem ahlâkından, hem mâneviyatından, hem de parasından zararlar görmekte, fireler vermekte, pişman olacağı fiilleri çoğaltarak işlemekteler. Birkaç saatlik bu eğlence ve sefahetin arkasından ömür boyu üzüntü ve pişmanlıklar gelmekte

Onu böyle ömür boyu pişmanlıklara sevkeden şey, İslâm’ın icabını yaşamayışında, yâni, dindar olamayışındadır. Şâyet dinin emirlerine sadık kalacak bir iman kuvveti, dindarlık emâresi kazanabilse, her yılbaşı, tam aksini düşünmesine, kendisine çekidüzen verip iman ve ahlâk bakımından yükselmesine sebep olacak, geçmişinden pişmanlık duyan bir sefahet ve sefalete düşmeyecek

Demek ki, yılbaşı gecelerinde kimilerini o hâle düşürüp, kimilerini de bu duruma çıkaran şey, dindar olup olmamaktan başka bir şey değildir.

Anlaşılan, şahsı düşündürüp, mes’ud ve bahtiyar kılan şeyin dindarlık olduğu kesindir. Ferdi muhakemesizleştirip sefalete itenin de dinde lâubalilik olduğu bir vakıadır.

Demek imtihan dünyasıdır bu. Her ikisine de yol açık. İsteyen oraya, dileyen de buraya yönelir. Kimi yılbaşında şuurunu iptal eder. Kimi de ihyâ

Biz şükrederiz dindarlığımıza, hamd ederiz bizi böyle düşündürüp, amel ettiren Rabbimize.

- Bizim yılbaşı anlayışımız ne olmalıdır? Ölmeden önce hesaba çekilmek için ne yapmak gerekir?

Bazıları yılbaşını, 'vur patlasın çal oynasın' düşüncesizliğine dönüştürüyorlar, sanki ömürlerinden bir sene gitmemiş, aksine bir sene kazanmışlar gibi sevinç çığlıkları atarak işi sarhoşlaşmaya kadar götürüyorlar.

Herhalde kaybettikleri bir yılı düşünmemek için başvuruyorlar böylesine şuur ve muhakeme iptaline

Harcanan vakti nakitten de kıymetli gören İslam büyükleri ise, böylesine bir şuur iptaline asla rıza göstermiyorlar, aksine kaybettiğimiz yılın sonunda tam bir nefis muhasebesine girmemizi, harcadığımız seneyi nasıl bir yaşantı içinde tükettiğimizin muhasebesini yapmayı ısrarla tavsiye ediyorlar. İsterseniz bir de onları dinleyelim de nasıl bir muhasebe ve muhakeme içinde olmamız gerekiyor, harcadığımız yılın sonunda görelim.

Hicri senesinde Bağdat'ta vefat etmiş olan büyük mutasavvıf Şibli Hazretleri, Bağdat halkına yaptığı her konuşmasına şu sözlerle başlıyordu:

- Ömürlerinden bir seneyi daha tüketerek varacakları sona biraz daha yaklaşan ahiret yolcuları! Yaklaştığınız yerde hesaba çekilmeden önce burada kendinizi hesaba çekin!

Her vaazına bu cümleyle başlayan Şibli Hazretleri'ne bir hürmetkârı, bir gün şöyle bir soru sordu:

- Hep 'Ahirette hesaba çekilmeden önce kendinizi dünyada hesaba çekin!' buyuruyorsunuz. Dünyada kendimizi hesaba çekerek yaşarsak sanki ahirette hesaba çekilmeyecek miyiz?

- Evet, dedi, burada hayatını hesaba çekerek yaşayan, orada hesaba çekilmeyebilir. Efendimiz (asm) Hazretleri; "Ahirette hesaba çekilmeden önce dünyada kendinizi hesaba çekin!" buyuruyor, öyle ise burada hayatını hesaba çekerek yaşayan orada hesaba çekilmeyebilir. En azından hesabını kolay verir.

Bunun üzerine soru sahibi, kendini burada hesaba çekerek yaşamaya başlar. İbadetlerini eksiksiz yerine getirme gayretine girer. Günahlardan kaçınıp sevaplarını, hayır hasenatlarını çoğaltma titizliğine yönelir. Yani ahirette hesabını veremeyeceği işleri dünyada yapmama kararı alır. Böylece hayatını tam bir şuur içinde hesaba çekerek yaşamaya başlayan genç, bir gece rüyasında hocası Şibli Hazretleri'ni beyaz bir ata binmiş, bulutlara, yukarı uçup gidiyor halde görür. Arkasından seslenir:

- Hocam bekle ben de geleyim seninle!.. Şibli Hazretleri'nin cevabı kesin:

"Ben bu hapishaneden bir kurtuldum, bir daha bekler miyim burada?"

Bu rüyanın manasını öğrenmek için sabah ilk iş olarak üstadını ziyarete giden talebesi, hocasının kapısında cenaze hazırlığını görünce, onun dünya hapishanesinden gece kurtulup ahiret saraylarına doğru uçtuğunu anlamakta gecikmez. Ama çok üzülür bu ani gidişine de o günün akşamında Rabb'ine dua ve niyazda bulunarak üstadını rüyada görme niyetiyle yatağına uzanır, az sonra kendisini hocasının huzurunda bulur. İlk sorusu, vaazlarında tekrar ettiği cümle olur:

- Sen dünyada kendini hesaba çekerek yaşardın, orada hesaptan kurtuldun mu, durum nasıl?

İmam tebessüm ederek cevap verir. Meleklerin beni hesaba çekmek üzere karşıma geçtikleri sırada Rabb'imden hitap geldi:

- O kuluma hesap sormayınız. Çünkü o hesabını yaparak yaşadı, buraya temiz bir amel defteriyle geldi!.. Siz onun amel defterine bakın yeter, hesabını göreceksiniz orada Şibli Hazretleri, talebesine; "Siz de" der, "kendinizi orada hesaba çekerek yaşayın.. Hesabını veremeyeceğiniz işlerle gelmeyin buraya. Size de;'O kulum hesabını yaparak yaşadı, temiz bir amel defteriyle geldi buraya, defterine bakın yeter',denebilir!.."

Ne dersiniz?Biz de harcadığımız sene sonunda, harcayacağımız senenin de başında kendimizi bir hesaba çeksek mi? En azından hesabını veremeyeceğimiz yanlışlarımız olduysa, tövbe, istiğfarla onları terk etme kararı alsak mı? Yapamadığımız ibadetlerimizi, hizmetlerimizi yapma azmine girsek mi? Yılbaşında bari bu muhasebeyi yapsak mı? Yoksa boş mu ver? Ömrümüzden bir sene daha gittiği halde, sanki bir sene daha kazanmış gibi 'vur patlasın çal oynasın' düşüncesizliğine düşenlere biz de katılarak malum tekerlemeyi biz de mi tekrar etsek?

"Ayağını sıcak tut başını serin, hayatını yaşa düşünme derin!.." Fakat unutmamak gerek ki, hayatını düşünmeden yaşayanların sonunda duydukları pişmanlık çok derin oluyor; ama bu derin pişmanlığın hiçbir faydası olmuyor. Öyle ise gelin biz hayatımızı düşünerek, hesabını yaparak yaşama kararı alalım yeni yılımızda. Hesabını verebileceğimiz nice yeni yıllar dileğimizle

Muharrem Ayı Başladı. Muharrem Ayı Faziletleri Ve İbadetleri Nelerdir?

Resûl-i Ekrem (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır: ?Ramazan orucu dışında en faziletli oruç, Allah?ın ayı Muharremde tutulan oruçtur. Farzlar dışında en faziletli namaz da gece namazıdır.? (Müslim, Sıyâm, ; Ebû Dâvûd, Savm 55; Tirmizî, Salât, ; Nesâî, Kıyâmü?l-leyl, 6) <br> Muharrem ayının onuncu gününe de, âşûrâ günü denmektedir. Resûlullah (s.a.s.), ?Âşûrâ günü orucunun önceki yılın (küçük) günahlarına keffâret olacağını umarım.? (Tirmizî, Savm, 48) buyurarak, ümmetine bu günde oruç tutmayı tavsiye etmişlerdir. Âşûrâ günü oruç tutmakla ilgili olarak İbn Abbâs (r.a.) şöyle anlatıyor: ?Resûlullah (s.a.s.) Medine?ye gelince, Yahûdilerin âşûre günü oruç tuttuklarını gördü. Onlara, ?Bu da ne (niçin oruç tutuyorsunuz)?? diye sordu. ?Bu, salih (hayırlı) bir gündür. Allah, o günde İsrâiloğullarını düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Mûsâ o gün oruç tuttu.? dediler. Resûlullah (s.a.s.) da, ?Ben Mûsâ?ya sizden daha yakınım? buyurup o gün oruç tuttu ve müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti.? (Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm ; Ebû Dâvûd, Savm, 65)

Resûl-i Ekrem (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır: ?Ramazan orucu dışında en faziletli oruç, Allah?ın ayı Muharremde tutulan oruçtur. Farzlar dışında en faziletli namaz da gece namazıdır.? (Müslim, Sıyâm, ; Ebû Dâvûd, Savm 55; Tirmizî, Salât, ; Nesâî, Kıyâmü?l-leyl, 6)
Muharrem ayının onuncu gününe de, âşûrâ günü denmektedir. Resûlullah (s.a.s.), ?Âşûrâ günü orucunun önceki yılın (küçük) günahlarına keffâret olacağını umarım.? (Tirmizî, Savm, 48) buyurarak, ümmetine bu günde oruç tutmayı tavsiye etmişlerdir. Âşûrâ günü oruç tutmakla ilgili olarak İbn Abbâs (r.a.) şöyle anlatıyor: ?Resûlullah (s.a.s.) Medine?ye gelince, Yahûdilerin âşûre günü oruç tuttuklarını gördü. Onlara, ?Bu da ne (niçin oruç tutuyorsunuz)?? diye sordu. ?Bu, salih (hayırlı) bir gündür. Allah, o günde İsrâiloğullarını düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Mûsâ o gün oruç tuttu.? dediler. Resûlullah (s.a.s.) da, ?Ben Mûsâ?ya sizden daha yakınım? buyurup o gün oruç tuttu ve müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti.? (Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm ; Ebû Dâvûd, Savm, 65)

kaynağı değiştir]

Hicri yılbaşında yapılacak ibadetler

İslâmî takvimin başlangıcı ve Hicrî yılbaşı dolayısıyla, Zilhicce ayı’nın son gecesi, (bu sene 24 Ekim Cuma), akşam ile yatsı arasında, 10 rek’at namaz kılınması, ehl-üllah denilen, “yüzlerine bakıldığı zaman Allah-ü Zülcelâl Hazretleri hatırlanan”, Peygamber vârisi âlimler tarafından önemle tavsiye edilmiştir.

Bu namaz, iki rek’atte bir selâm verilerek kılınır. Her rek’atte; 7 Fâtiha-i Şerîfe, 7 Âyetü’l-Kürsî, 7 İhlâs-ı Şerîf okunur. Ve şöyle niyet edilir.

Yâ Rabbî, geçen seneyi benden râzı olarak ayır. Sâdır olan isyânımı (sene içerisinde işlediğim günahları) engin rahmetinle hasenâta (sevâba) tebdîl eyle. Beni hidâyet-i İlâhiyene ve rızâ-yı İlâhîne mazhar eyle.” Denilir ve namaza başlanır.

Namazdan sonra, mümkünse en az 11 kere Kelime-i Tevhîd: “Lâ İlâhe illAllâhü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît, ve hüve hayyün lâ yemût, biyedihi’l-hayr, ve hüve alâ külli şey’in kadîr.”

11 kere istiğfâr-ı şerif: “Estağfirullâh-el azîm ve etûbü ileyk”,

11 kere salevât-ı şerîfe: “Allahümme salli alâ seyyidine Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed” okunur ve duâ edilir.

Zilhicce’nin son günü, aynı zamanda senenin son günüdür.

Bu günde mümkünse oruçlu bulunmak, gecesinde de Allah rızası için bir Tesbih Namazı kılmak, sonra duâlar, tevbe istiğfarlar edilerek Yüce Allah’a yalvarmak çok büyük bir sevap ve fazilettir.

Binâeanaleyh; Allah’a ve âhiret gününe inanan Müslümanlar olarak Hicrî yılbaşı münasebetiyle, hepimiz ciddî bir nefs muhasebesi yapmalı, ömür takvimimizden bir yaprağın daha koparılarak, mukadder son’a bir adım daha yaklaştığımız gerçeğine inanmalı; çoluk çocuk bütün aile fertlerimizle birlikte Cenâb-ı Hakk’a duâ etmeliyiz.

Allah dostu büyük âlimler, takvâ makâmına ulaşarak Allah’a yakın olmak isteyen mü’minlere yardımcı olmak maksadı ile, böyle mübarek gün ve gecelerde yapılması gereken nâfile ibadetleri ta’rif ve tavsiye ederlerken, duâ örnekleri ile de Yüce Allah’a nasıl duâ edilip, istekte bulunulacağını göstermişlerdir.

Bu cümleden olarak, Hicrî yılbaşılarını en güzel şekilde karşılamak, Yüce Allah’ın rızasını kazanmak için takvâ makâmına ulaşmak isteyen Mü’minlere şu şekilde duâ etmelerini tavsiye etmişlerdir.

“Yâ Rabbî! Geçen seneyi bizden râzı olarak ayır, hasbelbeşer (insan olmamız hesebiyle şaşarak) işlediğimiz günahlarımızı bağışla.

Bizden sâdır olan ısyânları (sana karşı yapmamamız gerektiği halde bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz günahları bağışlayarak onları sevâba) hasenâta tebdil eyle.

Yeni yılda; beni, çoluk çocuğumu ve Din kardeşlerimi sıhhat, âfiyet üzere hidâyeti Ilâhiyende dâim kıl ve Rızâ-i Ilâhiyene mazhar eyle Allahım! Ey Rbbimiz! Bize dünyada ve âhirette iyi hal ver ve bizi cehennem azabından koru. Ey Rabbimiz! Hesap günü geldiği zaman bizi mağfiret et, bağışla. Anne ve babamı ve Mü’minleri de mağfiret et.”.

MUHARREM AYINDA ORUÇ

Muharrem ayının birinden onuna kadar, 10 gün oruç tutmak fazîletli ibâdetlerdendir.

Bu on günlük orucu tutamayanlar, mümkünse 8, 9 ve günlerde oruç tutmalıdırlar.

Rasûlullâh Efendimiz (s.a.v.) Muharrem ayının 9. günü seferde bulunduğundan yalnız günü “aşûre günü” oruç tutmuşlar ve “İnşâAllah! sağ olursak gelecek sene 9. günü de tutarız.” buyurmuşlardır.

Bu ayın ilk Perşembe, Cuma, Cumartesi günlerinde peş peşe oruç tutulursa, senelik nâfile oruç sevâbı verileceği hadis-i şeriflerle müjdelenmiştir.

MUHARREM AYININ İLK GÜNÜNDE BİN KERE İHLÂS-I ŞERİF OKUMAK

Muharrem ayının birinci gününde, (bu sene 25 Ekim Cumartesi) her birinde besmele çekerek bin kere İhlâs-ı Şerîf (Kul-hüvAllahü ehad. Allahüs-samed. Lem yelid ve lem yûledled. Ve lem yekül-lehû küfüven ehad) okuyanları, merhamet edicilerin en merhametlisi, bağışlayıcıların ve bağışlamayı sevenlerin en büyüğü olan Yüce Allah (c.c.) lutfuyla, keremiyle bu âlemden kul borcu ile huzûruna getirmeyecektir.

Usûlüne uygun olarak bin kere İhlâ Sûresini okumaya “İhlâs Hatmi” denir ki, Eûzü- Besmele ile bir kere Fâtiha- i Şerif, üç kere de İhlâs-ı Şerif Sûresini okuduktan sonra yedi kere Estağfirullah el azîm, yedi kere de Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidinâ Muhammed” denilir. Sonra, her defasında Besemele okunarak bin kere İhlâs-ı Şerif okumaktır.

Ehl-üllah denilen Peygamber vârisi âlimler (Allah onlardan râzı olsun): “Muharrem-i Şerif’in ilk gününde, bu usul üzere bir İhlâs-ı Şerif hatmi okuyan Mü’minler, Allah’ın izni ve ikrâmı ile, Kur’ân-i Kerimi kere hatmetmiş gibi sevâba nâil olurlar” buyurmuşlardır.. İnananlara, bu fırsattan gaflet etmemeleri önemle hatırlatılır.

MUHARREM AYINDA TESBİH NAMAZI

Muharrem ayı’nın ilk gecesi (24 Ekim Cuma) Allâhü Teâlâ’nın rızâsı için; şu şekilde niyet edilerek bir Tesbîh Namazı kılınması da önemle tavsiye edilmiştir.

“Yâ Rabbi!, bu yeni senede beni mağfiret-i İlâhiyene, rızâ-yı İlâhîne ve hidâyet-i İlâhîne mazhar eyle. Yeni sene ile beraber açılan amel defterimi rızâ-yı İlâhîne muvâfık ameller ile doldurmayı bana nasip eyle. Beni gadab-ı İlâhîne dûçâr edecek amellerden muhâfaza buyur.”

Tesbih namazında:

1. rek’atte: 1 Fâtiha-i Şerîfe, 1 Âyetü’l-Kürsî,2. rek’atte: 1 Fâtiha-i Şerîfe, 1 Âmene’r-Rasûlü… (Sûre-i Âl-i İmrân’ın ilk 2 âyeti de ilâve edilerek)3. rek’atte: 1 Fâtiha-i Şerîfe, 1 Hüvellâhüllezî…4. rek’atte: 1 Fâtiha-i Şerîfe, 1 İhlâs-ı Şerîf.

Namazdan sonra yedi kere istiğfâr getirilir, yedi kere salevât-ı şerîfe okunur ve arkasından duâ edilir.

ANA- BABA HAKLARINDAN KURTULMAK İÇİN KILINMASI TAVSİYE EDİLEN NAMAZ

Hicrî senenin ilk ayının (Muharrem-i Şerif’in) ilk Çarşamba’sını Perşembe’ye (bu sene , 29 Ekim’i 30 Ekim’e) bağlayan gece, akşam ile yatsı arasında, sevâbı anne ve babanın ruhlarına hediye edilmek üzere Allah rızâsı için 2 rek'at namaz kılınır.

Her rek'atte:

7 Fâtiha-i şerîfe,7 Âyetü'l-Kürsî,5 İhlâs-ı şerîf,5 "Kul eûzu birabbil-felak",5 "Kul eûzu birabbin-nâs", okunur, sonra duâ edilir.

Bu namazı kılmak, ana- babası ile helâlleşme imkan ve fırsatı bulamayan evladların ana-baba hakkından kurtulmaları, herhangi bir sebeple evladlarına kırgın olarak vafât eden ana ve babaların da evladlarından razı olup onları bağışlamaları için son derece önemli bir imkan ve fırsattır.

İnşâAllah bu sûretle, Allah’ın engine rahmet ve mağfireti sayesinde evladların ana- baba haklarından kurtulacağı, ana-babaların da razı olacağı umulur.

HUSEMÂ NAMAZI

İslâm’da, Müslümanlar arasında, hele hele akrabalar arasında olmaması gerektiği halde, maalesef bir birine kırgın ve dargın olanların varlığı acı bir gerçektir.

Husemâ, (hasımlar, aralarında hak bulunanlar, karşı taraflar, düşmanlar) birbirleri ile barışıp helâlleşmeden ölüp, kıyâmet günü hak iddiâ edecek olanlara karşı bu namazla mukâbele edilir.

Hicrî senenin ilk ayının (Muharrem-i Şerif’in) ilk Perşembe’sini Cuma’ya (bu sene , 30 Ekim’i’ 31 Ekim’e) bağlayan gece, akşam ile yatsı arasında veya yatsıdan sonra, sevâbı dargın ve kırgın olduğu kişinin ruhuna hediye edilmek üzere Allah rızâsı için 4 rek'at bir Husemâ (düşmanlılkları bertaraf etme) Namazı kılınır. Husemâ Namazı; aynen öğle namazının sünneti gibi, dört kek’atte bir selâm verilerek kılınır.

1'inci rek'atte: 1 Fâtiha-i şerîfe, 11 İhlâs-ı şerîf,2'nci rek'atte: 1 Fâtiha-i şerîfe, 10 İhlâs-ı şerîf, 3 "Kul yâ eyyühel-kâfirûn",3'üncü rek'atte: 1 Fâtiha-i şerîfe, 10 İhlâs-ı şerîf, 1 "El-hâkümüt-tekâsür",4'üncü rek'atte: 1 Fâtiha-i şerîfe, 15 İhlâs-ı şerîf, 1 Ayetü'l-Kürsî okunur, sonra duâ edilir.

Muharrem-i Şerif’in ilk Cuma gecesi kılınması tavsiye edilen bu namazı ihmal etmemeli,

Ayrıca; sene içerisindeki mübârek kandil geceleri, iki bayram gecesi, Cuma gece ve gündüzleri gibi mübârek vakitlerde sık sık kılınması önemle tavsiye edilmektedir.

NOT: Bu yazıda kılınması tavsiye edilen namazlar, yapılması tavsiye edilen nâfile ibadetler, adı üstünde “nâfile” farz ve vâciplerin dışında kulu Allah’a yaklaştıran ibadetler olup yerine getirilmesi Dînî bir mecbûriyet olmamakla beraber, takvâ makâmına ulaşarak manevî mertebelere nâil olmak isteyen mü’minlere, yapacakları nâfile ibadetler karşılığında alacakları mükafâtın büyüklüğü anlatılmak istenmiştir.

Muharrem-i şerif ayı ve Hicrî yılın, aziz milletimizin ve yeryüzündeki bütün ehl-i imânın huzur ve saâdetine , insanlık âleminin hidâyet ve sulh-u salâhına vesile olması niyâzı ile…

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası