ölümü çokça hatırlayın / Ölümü Çok Hatırlamak Lazımdır | Sorularla İslamiyet

Ölümü Çokça Hatırlayın

ölümü çokça hatırlayın

Ölümü hatırlama hadisi sahih mi?

Değerli kardeşimiz,

أَكْثِرُوا ذِكْرَ هادم اللَّذَّاتِ

أَكْثِرُوا مِنْ ذِكْرَ هادم اللَّذَّاتِ

أَكْثِرُوا ذِكْرِ هاذم اللَّذَّاتِ

أَكْثِرُوا مِنْ ذِكْرِ هاذم اللَّذَّاتِ

- Bu farklı yazılış tarzı ravilerden kaynaklanmış olması kuvvetli bir ihtimaldir.

- Bununla beraber, Hz. Peygamber Efendimiz (asm)'in farklı zamanlarda farklı tarzda aynı hakikati ifade etmesi de mümkündür.

- Bu hadislerdeki farklılık iki kelimeden kaynaklanmıştır.

Biri: Hadim ile Hazim, diğer ise, Zikr ile Min zikr..

- Tirmizi’de أَكْثِرُوا ذِكْرَ هَاذِمِ اللَّذَّاتِ şeklinde gelmiştir. Tirmizi, bu rivayet için “hasen garib” demiştir. (H. no: )

- Nesai de bu şekilde rivayet etmiştir. (H. no: )

- Hâkim de bu şekliyle rivayet etmiş ve bunun “sahih” olduğunu belirtmiştir. (Hâkim, 4/)

- Zehebi de bu tashihi tasdik etmiştir. (a.g.y)

- Hazim: Kesen anlamına gelir. Yani; lezzetleri kökünden kesip atan ölümü çokça zikredin.

- Hadim ise; yıkan manasına gelir. Yani; lezzetleri yıkan ölümü çok hatırlayın.

Hadis alimlerinin daha çok tercih ettikleri rivayet, أَكْثِرُوا ذِكْرَ هَاذِمِ اللَّذَّاتِ şeklidir.

Diğer şekiller, ravilerin hatası olarak değerlendirilmiştir. (bk. Mirkatu’l-Mefatih, 5/; Tuhfetu’l-Ahvezi, 6/)

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

"ölümü Çokça Hatırlayınız"

Tarih: 05 Kas&#;m TEFEKKÜRHAYATIMIZ

Hepimiz, ilâhî imtihan diyârı olan bu cihan mektebinin talebeleriyiz. Kulluk tahsilimiz, ecel tasdiknâmesiyle son bulacak, amellerimizle toprağın sînesine gömüleceğiz.

Ölüm ses­siz­li­ği­ne bü­rün­müş her me­zar ta­şı, li­sân-ı hâl ile ko­nu­şan ateş­li bir na­si­hat­çi­dir. Mezar taşlarının sessiz irşadlarından bugün hisse alabilmek, ebedî yarınlar için büyük bir bahtiyarlık vesîlesidir. İnsan, hayatın akışı içinde yaşama sevinci ile ölümden ürperiş gibi iki müthiş zıtlığın içinde çalkalanır durur. Dâimî bir akış hâlinde olan hayât ve ölümün hakîkî manâları idrâk edilmeden, yaratılış sır ve hikmeti ile insanın gerçek mâhiyeti de kavranamaz. İstisnâsız her hayat seyyâhının başına gelecek olan ölüm, idrâk  sahibi olan bütün varlıkların çözmeye mecbur bulunduğu bir muammâdır. Mülk Sûresi’nin 2. âyetinde:

اَلَّذِى خَلَقَ الْمَوْتَ وَ الْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّكُمْ اَحْسَنُ عَمَلاً

“O ki, hanginizin  (ihsan duygusu içinde) daha güzel amel işleyeceğini denemek için ölüm ve hayâtı  yaratmıştır.” buyrulur.

Enbiyâ Sûresi’nin  âyetinde de:

“Her canlı ölümü tadar. Bir imtihân olarak sizi  hayırla da şerle de deniyoruz. Ve siz ancak  Biz'e döndürüleceksiniz” buyrulmaktadır.

Dünyâ, ilâhî bir îman dershânesi, ölüm ise, zarûrî bir intikal kanunudur.

Hazret-i Mevlânâ, “Dirilmek için ölünüz!” buyurur. Kalbin dirilişi, ancak nefsâniyetten vazgeçebilmekle mümkündür.

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhive sellem-:

“Bütün zevkleri kökünden yok eden ölümü çokça hatırlayınız!” buyurur. (Tirmizî, Kıyâmet, 26)

ÖLÜM GELMEDEN ÖNCE ÖLÜMÜ HATIRLAMAK

Tefekkür-i mevt, ölüm gelmeden önce ölümü hatırlamaktır. Böylece nefsâniyetten uzaklaşarak,  irâdî bir şekilde Rabbin huzûruna hazırlanmaktır. Bu, îmâna dayanan bir tefekkür ve şuurdur. İnsanın, bitmek- tükenmek bilmeyen dünyevî emelleri, fânî ümit ve tesellîleri, kabir toprağına düşen ne müthiş bir yaprak dökümüdür. Kabristanlar, fânî hayatlarını tüketen ana-baba, çoluk-çocuk, sevgili, hısım, akraba, dost ve arkadaş adresleri ile doludur. Dünyâ hayâtı ister sarayda isterse samanlıkta yaşansın, bütün yolların ve kıvrımların mecbûrî çıkış noktası kabirdir. Ondan kaçıp kurtulacak ne bir zaman, ne de bir mekân vardır. Âyet-i kerîmede buyrulur:

“De ki, doğrusu kendisinden kaçmakta olduğunuz ölüm, sizi mutlaka yakalayacaktır. Sonra gizliyi de âşikârı da bilen (Allâh’a) döndürüleceksiniz. O size neler yaptığınızı tek tek haber verecektir.” (el-Cum’a, 8)

Ölüm sessizliğine bürünmüş her mezar taşı, lisân-ı hâl ile konuşan ateşli bir nasihatçidir. Kabristanların şehir içlerinde, yol kenarlarında ve câmî avlularında tesis edilmiş olması, bir nevî fiilî tefekkür-i mevt yâni ölümü düşünüp dünyâyı ona göre tanzim etmek içindir. Ölümün ürkütücü ağırlığını kelimelerin zayıf omuzları taşıyamaz! Ölüm karşısında bütün iktidarlar sona erer ve erir.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Îmândan İhsâna Tasavvuf, Erkam Yayınları.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

Erkam Medya © islam&ihsan

&#;l&#;m ile İlgili Hadisler ve Ayetler Nelerdir?&#;

Haberin Devamı

Ahzâb / Ayet  

De ki: “Eğer ölmekten veya öldürülmekten kaçıyorsanız, bilin ki bu kaçışın size bir faydası olmayacaktır. Çünkü bugün ölümden kaçsanız bile, dünya nimetlerinden ancak pek az bir süre faydalanacaksınız.”  

Zümer / Ayet  

Rasûlüm! Gerçek şu ki sen de öleceksin, onlar da ölecekler.  

Zümer / Ayet  

Allah, ölümleri anında ruhları bedenlerden çekip alır. Henüz ölüm vakti gelmemiş olanların ruhlarını ise uyudukları sırada alır; sonra ölümüne hükmettiği kimselerin ruhlarını berzah âleminde tutar; diğerlerini de belirlenmiş bir süreye kadar yaşamaları için serbest bırakır. Elbette bunda, etraflıca ve sistemlice düşünen bir toplum için nice dersler ve ibretler vardır.  

Cum'a / 6. Ayet  

De ki: “Ey yahudiler! İnsanlar içinde yalnızca kendinizin Allah’ın dostları olduğunu sanıyorsanız ve bu iddianızda samimi iseniz, haydi ölümü arzu edin de görelim!”  

Bakara / Ayet  

Yahut onların misâli, semadan boşanan ve içinde karanlıklar, gök gürültüsü ve şimşek bulunan sağanağa yakalanmış kimselerin hâli gibidir. Yıldırımların saçtığı dehşetle ölüm korkusundan parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Halbuki Allah, kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır.  

Bakara / Ayet  

Sonra ölümünüzün ardından belki şükredersiniz diye sizi tekrar diriltmiştik.  

Bakara / Ayet  

Onlara şöyle de: “Eğer âhiret yurdunun saâdeti, başkalarına değil de Allah yanında sadece size ait ise ve siz de bu inancınızda da samimi iseniz, haydi ölümü isteyin de görelim!”  

Bakara / Ayet  

Fakat onlar, daha önce işledikleri günahlar yüzünden hiç bir zaman ölümü isteyemezler. Allah, o zâlimleri çok iyi bilir.  

Bakara / Ayet  

Yâkub son nefesini verirken yoksa siz de orada mıydınız? O sırada Yâkub oğullarına: “Benden sonra kime kulluk edeceksiniz?” diye sormuş, onlar da: “Sadece senin ilâhına; ataların İbrâhim, İsmâil ve İshâk’ın ilâhı olan tek Allah’a kulluk edeceğiz. Biz sadece O’na teslim olmuşuz” demişlerdi.  

Bakara / Ayet  

Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara faydalı şeyler taşıyarak denizde akıp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirip de kendisiyle ölümünden sonra yeryüzünü dirilttiği ve üzerinde dolaşan her türlü canlıyı yaydığı yağmurda, gökle yer arasında emre hazır bekleyen rüzgarları ve bulutları farklı yönlerde evirip çevirmesinde aklını kullanan bir topluluk için elbette Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren deliller vardır.  

Bakara / Ayet  

Birinize ölüm yaklaştığı vakit, eğer geride mal bırakıyorsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya meşrû bir biçimde vasiyette bulunmak size farz kılındı. Bu, takvâ sahiplerinin yerine getirmesi gereken bir borçtur.  

Bakara / Ayet  

Sayıları binlerce olduğu halde ölüm korkusuyla yurtlarını terk edip gidenleri görmedin mi? Allah onlara: “Ölün!” buyurdu; öldüler de sonra onları yeniden diriltti. Doğrusu Allah, insanlara karşı çok lutufkârdır, fakat insanların çoğu şükretmez.  

Bakara / Ayet  

Veya şu kimsenin hâline bakmaz mısın ki o, altı üstüne gelip harap olmuş ıpıssız bir şehirden geçerken: “Allah, harabeye dönmüş bu yeri acaba nasıl diriltecek?” demişti. Bunun üzerine Allah onu öldürüp yüz yıl sonra diriltti. Sonra da kendisine “Burada ne kadar kaldın?” diye sordu. O da: “Ya bir gün, yahut daha az” dedi. Allah şöyle buyurdu: “Hayır, yüz sene kaldın. Şimdi yiyeceğine ve içeceğine bak, hiç bozulmamış! Bir de eşeğine bak, kemikleri nasıl çürümüş! Biz seni insanlara yeniden dirilmenin gerçekliğine dâir bir delil kılalım diye böyle öldürüp dirilttik. Şimdi de şu kemiklere bak, onları nasıl da birleştirip yerli yerine koyuyor, sonra da onlara et giydiriyoruz!” O kişi, gerçek bu şekilde kendisine apaçık belli olunca: “Artık çok iyi biliyorum ki Allah, her şeye hakkıyla güç yetirendir” dedi.  

Âl-i İmrân / Ayet  

Kendileri evlerinde oturup savaştan geri kaldıkları yetmiyormuş gibi, üstelik savaşıp şehit düşen kardeşleri hakkında da: “Sözümüzü dinleselerdi öldürülmezlerdi” dediler. Onlara de ki: “Eğer doğru söylüyorsanız, haydi ölümü kendi başınızdan savın da görelim!”  

Nisâ / Ayet  

Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı içinizden dört şâhit getirin. Bunlar şâhitlik ederlerse, o kadınları, ölüm kendilerini alıp götürünceye veya Allah haklarında bir çıkış yolu belirleyinceye kadar evlerde tutun, dışarı bırakmayın.  

Nisâ / Ayet  

Kim Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde barınacak pek çok güzel yer ve maddî-manevî genişlik ve bolluk bulur. Kim de evinden Allah ve Rasûlü’ne hicret etmek niyetiyle çıkar, sonra da hedefine varmadan kendisine ölüm yetişirse, artık onun mükâfatı şüphesiz Allah’a aittir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.  

Mâide / Ayet  

Ey iman edenler! Birinize ölüm gelip çattığı zaman vasiyet esnâsında sizden adâletli iki kişi; şâyet ölüm musîbeti yolculuk yaparken sizi yakalarsa sizden olmayanlardan iki kişi aranızda şâhitlik yapsın. Eğer şâhitlerden şüphelenirseniz, namazdan sonra onları alıkoyun ve kendilerine şöyle yemin ettirin: “Vallahi, akrabamız bile olsa biz yeminimizi hiçbir menfaat karşılığında satmayız ve Allah’ın emâneti olan bu şâhitliği de asla gizlemeyiz. Böyle yaparsak mutlaka günahkârlardan oluruz.”  

En'âm / Ayet  

O, kullarının üzerinde her istediğini yapma kudret ve kuvvetine sahiptir. Ayrıca üzerinize, yaptıklarınızı kaydeden ve sizi koruyan melekler gönderir. Nihâyet birinize ölüm gelip çattığında elçilerimiz onun canını alırlar; vazîfelerini yerine getirirken de en küçük bir kusur ve ihmalde bulunmazlar.  

En'âm / Ayet  

Allah hakkında yalan uyduran veya kendisine hiçbir şey vahyedilmediği halde “Bana vahiy geliyor” iddiasında bulunan kimseden, bir de: “Allah’ın indirdiğinin benzerini ben de indiririm” diyenden daha zâlim kim olabilir? Sen o zâlimlerin ölümün şiddetli sıkıntıları içinde can çekiştikleri ve meleklerin onlara pençelerini uzatarak: “Haydi çıkarın canlarınızı! Allah hakkında gerçek dışı sözleriniz ve O’nun âyetlerini büyüklük taslayıp kabul etmeyişiniz yüzünden bugün aşağılayıcı bir azapla cezalandırılacaksınız” dedikleri zaman onların hâlini bir görsen.  

En'âm / Ayet  

De ki: “Şüphesiz benim namazım, bütün ibâdetlerim, hayatım ve ölümüm, Âlemlerin Rabbi Allah içindir.”  

Enfâl / 6. Ayet  

Gerçek apaçık ortaya çıktıktan sonra onlar, sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi, hâlâ savaş konusunda seninle münâkaşa edip duruyorlardı.  

Hûd / 7. Ayet  

Sizi imtihan edip hanginizin daha güzel amel işleyeceğini ortaya çıkarmak için gökleri ve yeri altı günde yaratan O’dur. Arşı ise daha önce su üzerinde idi. Buna rağmen şayet: “Siz öldükten sonra kesinlikle diriltileceksiniz” diyecek olsan, inkâra saplananlar muhakkak: “Bu düpedüz bir büyüden başka bir şey değil” derler.  

İbrahim / Ayet  

O berbat suyu azar azar yudumlamaya çalışacak, fakat bir türlü boğazından geçiremeyecek. Ayrıca ölüm onu dört bir yandan kuşatacak; fakat, ölmek istese bile, asla ölüp kurtulamayacak! Ardından da daha şiddetli bir azap gelecek.  

Nahl / Ayet  

Allah, gökten su indirir de onunla ölümünden, kuruyup katılaştıktan sonra yeryüzünü diriltir. Elbette bunda gerçeğe kulak verecek bir toplum için açık bir işaret ve mühim bir ders vardır.  

İsrâ / Ayet  

O takdirde biz de sana hem yaşarken hem de ölünce kat kat acılar tattırırdık. Sonra bize karşı sana yardım edecek kimseyi de bulamazdın.  

Enbiyâ / 8. Ayet  

Biz peygamberleri, yeme içme ihtiyacı olmayan birer bedenden ibaret kılmadık. Hem onlar ölümsüz de değildiler.  

Mü'minûn / Ayet  

Nihâyet o kâfirlerden birine ölüm geldiği zaman şöyle der: “Rabbim, ne olur, beni hayata geri döndür!”  

Ankebût / Ayet  

Her nefis ölümü mutlaka tadacaktır. Sonra da bizim huzurumuza döndürüleceksiniz.  

Ankebût / Ayet  

Yine onlara: “Gökten suyu indirip, ölümünden sonra yeryüzünü onunla dirilten kimdir?” diye soracak olsan, mutlaka “Allah’tır” derler. Buna karşılık sen de onlara de ki: “Bütün deliller kendisinin yegâne Rab ve İlâh olduğunu gösteren Allah’a hamdolsun!” Fakat insanların çoğu akıllarını kullanıp gereği gibi düşünmezler.  

Rûm / Ayet  

O, ölüden diriyi çıkarır, diriden ölüyü çıkarır ve kışta ölümünün ardından baharda yeryüzünü tekrar diriltir. İşte siz de öldükten sonra böyle diriltilip, kabirlerinizden çıkarılacaksınız.  

Rûm / Ayet  

O’nun varlığının delillerinden biri de size, hem korkuya kapıldığınız hem de yağmur geleceği umuduyla sevindiğiniz şimşeği göstermesi ve gökten su indirerek onunla ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesidir. Gerçekten aklını kullanmasını bilen bir toplum için bunda nice dersler ve işaretler vardır.  

Rûm / Ayet  

Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine ki, ölümünün ardından yeryüzünü nasıl diriltiyor! Şüphesiz bunu dirilten, ölüleri de kesinlikle diriltecektir. O’nun her şeye gücü yeter.  

Secde / Ayet  

De ki: “Sizin için tâyin edilen ölüm meleği sizi öldürecek, sonra da Rabbinizin huzuruna çıkarılacaksınız.”  

Ahzâb / Ayet  

Onlar, Allah yolunda size yardımcı olmada çok cimri ve pek isteksizdirler. Korku dolu anlar geldiğinde onları, üzerlerine ölüm baygınlığı çökmüş kimsenin bakışı gibi, gözleri korkudan yerinden fırlamış bir halde yardım için sana baktıklarını görürsün. Korku hâli geçtiğinde ise, elde edecekleri mala karşı aşırı hırslı kimseler olarak keskin dilleriyle sizi incitirler. Onlar gerçekte iman etmiş değillerdir. Bu yüzden Allah da onların bütün yaptıklarını boşa çıkarmıştır. Şüphesiz bu, Allah için pek kolaydır.  

Sebe' / Ayet  

Süleyman’ın ölümünü takdir edip canını aldığımızda, son derece ağır işlerde çalışan cinler, onun öldüğünü ancak üzerine dayandığı değneğini kemiren bir ağaç kurdu sayesinde fark edebildiler. Değnek kırılıp Süleyman yere yıkılınca anlaşıldı ki, eğer cinler gerçekten duyularının ötesinde olup bitenleri bilmiş olsalardı, Süleyman öldüğü halde, kendilerini böyle zelil ve perişan eden ağır işleri yapmaya devam etmezlerdi.  

Fâtır / 9. Ayet  

Allah odur ki, rüzgârları gönderir, onlar da bulutları harekete geçirir. Derken biz o bulutları ölü bir beldeye sevk ederiz de, ölmüş olan toprakları bulutlardan inen yağmurlarla diriltiriz. Ölülerin diriltilmesi de işte böyledir.  

Sâffât / Ayet  

“Dünyadan ayrılırken tattığımız o ilk ölümümüzden başka? Azaba da uğratılmayacağız, değil mi?”  

Zümer / Ayet 

Sonra siz kıyâmet günü Rabbinizin huzurunda duruşmaya çıkacak ve orada birbirinizle dâvalaşacaksınız.  

Duhân / Ayet  

“Bir kez öldük mü artık her şey bitmiştir; bir daha diriltilecek falan değiliz.”  

Duhân / Ayet  

Dünyadaki ilk ölüm dışında artık orada bir daha ölüm tatmazlar. Allah onları kızgın alevli cehennem azabından da koruyacaktır.  

Câsiye / 5. Ayet  

Gece ile gündüzün peş peşe gelmesinde, Allah’ın gökten yağmur indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde ve rüzgârları değişik yönlerden estirmesinde de aklını kullanan bir toplum için nice deliller vardır.  

Câsiye / Ayet  

Yoksa kötülükleri işleyip duranlar, kendilerini iman edip sâlih ameller yapanlarla bir tutacağımızı mı sanıyorlar? Hayatları, ölümleri ve ölümden sonraki durumları aynı olacak, öyle mi? Ne kötü hüküm veriyorlar!  

Muhammed / Ayet  

İman edenler: “Keşke savaşa izin veren bir sûre indirilseydi” diyorlardı. Fakat mânası açık, hükmü kesin bir sûre indirilip de içinde savaş emri zikredilince, kalplerinde hastalık bulunanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş birinin baktığı gibi sana baktıklarını görürsün. Halbuki onlara yakışan şuydu:  

Kaf / Ayet  

Kullarımıza rızık olsun diye. Biz o yağmurla ölü toprağa can veriyoruz. İşte öldükten sonra kabirlerden çıkışınız da böyle ola­caktır.  

Kaf / Ayet  

Derken ölüm sarhoşluğu tüm gerçekliği ile gelip çatacak: “Ey insan! İşte bir ömür boyu kendisinden nefret edip kaçtığın şey budur!” denecek  

Vâkıa / Ayet  

Etraflarında hiç yaşlanmayan gençler hizmet için âdeta per­vâne olur;  

Vâkıa / Ayet  

Aranızda ölümü şaşmaz bir plan çerçevesinde takdir eden biziz. Engel olabilecek hiçbir güç yoktur sizi öldürmemize.  

Hadid / Ayet  

Şunu bilin ki Allah, ölümünden sonra yeryüzünü nasıl tekrar diriltiyorsa, aynı şekilde yer gibi katılaşmış kalplerinizi de zikir ve Kur’an tilâvetiyle yeniden diriltir. Şüphesiz biz, aklınızı kullanmanız için kudretimizi gösteren delilleri böylece açıklamış bulunuyoruz.  

Cum'a / 7. Ayet  

Oysa onlar işledikleri günahlar yüzünden ölümü asla istemezler. Allah ise, o zâlimleri çok iyi bilmektedir.  

Münâfikûn / Ayet  

Sizden birine ölüm gelip de: “Rabbim! Ne olurdu ecelimi biraz daha erteleseydin de sadaka verip iyi kullardan olsaydım!” diye yalvarmadan önce size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın. 

Hâkka / Ayet  

“Ah, keşke ölüm her şeyi bitirmiş olsaydı!”  

Müddessir / Ayet  

“Böyle gaflet içinde yaşayıp giderken kaçınılması mümkün olmayan ölüm gerçeği geldi çattı.”  

Kıyamet / Ayet  

Ölüm acısıyla kıvranıp, bacağı bacağına dolaşacak.  

Tekâsür / 1. Ayet  

Mal, evlat ve akraba çokluğu ile övünmek sizi öyle aldatıp oyaladı ki,  

Tekâsür / 2. Ayet  

Nihâyet kabirleri ziyâret ettiniz. 

-
funduszeue.info altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası