BÜYÜK EKSPRES KUAI
Murat Koçak, seksen sonras Ankara’nn airliini “Büyük Ekspres Kua” olarak adlandryorsa, anlamldr, biz o kuan masalarnn çevresini kuatan komularydk, gençliimizin övünç madalyonudur, yüreimizde tayoruz, kiisel tarihimizin en güzel komuluudur.
Hatta bazen birer bira, bir tek rak içme zamann masalarnda geçirmiliimiz vardr, içkimiz bitmez de bitmezdi. Kulamzn misafirlie çkt o masalarn en farklsyd Ahmet Erhan, uzaktan hayran olduumuz aabeyimizdir. Haydar Ergülen, Adnan Satc, Akif Kurtulu, Behçet Aysan ve ve Ahmet Erhan… Havada “Deniz.. Unutma adn” kitabndan bir dize yakalayp, gülümsemi miyizdir?
CAMUS, AHMET ERHAN HAYRANIDIR
Albert Camus, aslnda Cezayirlidir; Cezayir Üniversitesi Futbol Takm kalecisi, “Yaama dair ne örendiysem futbol sayesindedir.
GELM GEÇM EN Y SOL AÇIK
Adana Demirspor’un gelmi geçmi en iyi “sol” açdr Ahmet Erhan. Bizce öyledir.
Adyamanspor’un sa beki tarafndan krlmtr kaval kemii; kaval kemii bir sa bek tarafndan krlmsa, pozisyonu bizce sol açktr.
Futbola vedas bir “sa bek” kastdr, aabeyimizin. Sahaya “kocaman” bir krk sesi yaylyorken, yat takmda Fatih Terim o sa bekin üzerine yürümü müdür? Bu kaval kemii krkl yaknlatrd biraz da iire kendisini. nce hassas, aabeyimizdir, futbola devam etseydi airlii olmazd ama futbolu için “iir gibi” derlerdi, inandmzdr.
BUGÜN DE ÖLMEDM ANNE
Kimileri için “Çan en güzel yüzlü Edebiyat Öretmeni” Hiç edebiyat derslerine Ahmet Erhan’n girdii örencilerle, girmeyen örenciler bir olur mu? “…Üstüme bir silah doruldu sandm/ rüzgar, beline dolandnda bir daln/ korktum, güldüm ,kendime kzdm/ bugün de ölmedim anne..” dizelerine meftun genç adamlardk. “Yetmi alt ylnda, bir haziran ayaznda alkolden ölünce babas, bayra kapt gibi meyhaneye koan, o gün bu gündür camlarnda buu olan” ise Ahmet Erhan.
SON AYAKTA YATILMALIDIR
Herkes beni “Anneci” sanr, deyip Babacln ilan eden de Ahmet Erhan. “Babamn ya 51’i geçmeye çalyorum” demiti bir söyleisinde, 55 yanda ölmütür. At yarn severdi aabeyimiz, son ayakta yatan kuponlaryla da mutludur. Son ayakta yatlmaldr bu gece aabeyimizin erefine… Anne ben geldim, olun, hayrszn….(Okan Konuralp)
“Çiçekçi bana bir gül ver; çine gözyalarm sdrabileyim”
Ahmet Erhan
AHMET ERHAN KMDR
Türk iirinin sevilen ismi Ahmet Erhan 53 yanda vefat etti ylnda Ankara doan Ahmet Erhan'n çocukluu ve ilk gençlii Mersin ve Adana'da geçti. Erhan'n Bugün de Ölmedim Anne iirini Paris'te yaamn yitiren Ahmet Kaya seslendirmiti. Türk Dili ve Edebiyat örenimi gördü, uzun yllar Türkçe öretmenlii yapt. Hayatnn büyük bölümünü Ankara'da geçiren Ahmet Erhan, daha sonra stanbul'a yerleti. Adana Demirspor'da futbol oynad, ar bir sakatlk geçirince iir yazmaya balad. lk kitab Alacakaranlktaki Ülke'yle 22 yanda Behçet Necatigil iir Ödülü'nü kazand. Bugüne dek, içlerinde Alacakaranlktaki Ülke (), Akdeniz Lirikleri (), Yaamn Ufuk Çizgisi (), Atei Çalmay Deneyenler çin (), Ölüm Nedeni Bilinmiyor (), Deniz Unutma Adn (), Çada Yenilgiler Ansiklopedisi () ve Resimli ‘Ahmetler’ Tarihi () olmak üzere 11 iir kitab yaymlanan, bir de Köpek Yllar () balkl bir hikâye kitab bulunan Ahmet Erhan, srasyla Yunus Nadi, Cemal Süreya ve Halil Kocagöz iir ödüllerini de kazand. Ahmet Erhan'n son olarak Everest Yaynlar'ndan Ankara-stanbul Karatreni () adl denemeler kitab, Bugün de Ölmedim Anne () adyla Toplu iirleri'nin ilk cildi ve Ne Balk, Ne de Ku () yaymland.
Çünkü top hiçbir zaman beklediim köeden gelmedi” der. Ahmet Erhan hayrandr. Masasnn komular olarak, Albert Camus’un da Paris’te bir cafede Ahmet Erhan’n iirlerine okuyarak kahvesini yudumladn hayal etmiliimiz vardr.
Camus, Ahmet Erhan hayrandr. Fransz L’Express dergisi yazar Albert Camus ile Büyük Ekspres Kua’nn büyük airi Ahmet Erhan arasndaki “Ekspress” akrabal biraz da futboldandr, hayal etmek güzeldir.
“HERKES BENİ ANNECİ SANAR AMA BEN BABACIYIMDIR”
Ve ikili bir araya gelir. 31 Mayıs tarihinde de Radikal’de bu röportaj yayınlanır. Teoman’ın Erhan’ın “Oğul” şiirini kaleme almasına vesile olan babası da konu edilir tabii:
“Herkes beni ‘anneci’ sanır. Ben aslında ‘babacıyımdır” der şair. “Aydın bir insandı, Türkiye İşçi Partisi Aybar kanadından. Beni yetiştiren, beni edebiyata yönlendiren babam alkolden ölmeden önce içkiden nefret ederdim. 17 yaşındaydım ve onun ölümü her şeyi tersine çevirdi. Öldüğünde alkolik bayrağını aldığım gibi meyhaneye koştum. Şimdiki yaşım (49) o yıllarda o kadar büyük gelirdi ki bana. Ama şu an ölmeye niyetim yok. Babamın yaşı 51’i geçmeye çalışıyorum… ‘Babamın öldüğü yaş’a az kaldı yani! Yine de oğlum iyi bak, adama benzer baban kirlenmemek için kendini alkolde saklar…”
Şair Ahmet Erhanı yılında 55 yaşında kaybettik.
Teoman’ın eskimeyen, hissini kaybetmeyen bestesiyle bugün de bize aynı yoğun duyguları yaşayan “Oğul”un sözleri, daha doğrusu şair Ahmet Erhan’ın şiiri şöyle:
Kurumuş kuyunun suyu, incirin sütü
Çoktan çekilmiş
Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi
Ayrık otları dikenler bürümüş
Bardaktaki su denizde kum kadar
Umarsızdım
Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi
Ayrık otları dikenler bürümüş
Anne ben geldim, dizlerin duruyor mu
Başımı koyacak.
Anne ben geldim, ben oğlun hayırsızın.
Kaynak: Radikal gazetesi arşivi
Annelerimize Ahmet Erhan’ın Oğul isimli şiiri Anne ben geldim, üstüm başım Uzak yolların tozlarıyla perişan Çoktan paralandı ördüğün kazak Üzerinde yeşil nakışlar olan Anne ben geldim, yoruldum artık Her yolağzında kendime rastlamaktan Hep acılı, sarhoş ve sarsak Şiirler çırpıştıran bi adam Kurumuş kuyunun suyu, incirin sütü çoktan çekilmiş Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi Ayrık otları, dikenler bürümüş Kapıdaki çıngırak kararmış nemden Atnalı ve sarmısak duruyor ama Oğlum, mektup yaz diyen Sesin hala kulaklarımda Anne ben geldim, ağdaki balık Bardaktaki su kadar umarsızım Dizlerin duruyor mu başımı koyacak? Anne ben geldim, oğlun, hayırsızın
Annelerimize Ahmet Erhan’ın Oğul isimli şiiri
Anne ben geldim, üstüm başım
Uzak yolların tozlarıyla perişan
Çoktan paralandı ördüğün kazak
Üzerinde yeşil nakışlar olan
Anne ben geldim, yoruldum artık
Her yolağzında kendime rastlamaktan
Hep acılı, sarhoş ve sarsak
Şiirler çırpıştıran bi adam
Kurumuş kuyunun suyu, incirin
sütü çoktan çekilmiş
Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi
Ayrık otları, dikenler bürümüş
Kapıdaki çıngırak kararmış nemden
Atnalı ve sarmısak duruyor ama
Oğlum, mektup yaz diyen
Sesin hala kulaklarımda
Anne ben geldim, ağdaki balık
Bardaktaki su kadar umarsızım
Dizlerin duruyor mu başımı koyacak?
Anne ben geldim, oğlun, hayırsızın
Okur karsna Ahmet Erhan (8 ubat - 4 Austos ) adyla çkan air kendini dünyaya, “Otobiyografi” () iiriyle takdim eder. iirden bir bölüm okuyalm…
“Sana artk Ahmet Erhan diyorlar,
Yalnzlk, ölümün üvey kardei
Eve hep geç saatlerde gelen babalarn ayak izlerinden yükselen buu
Bir topran, dalna dokunamad yerde büyüyen boluk
Aynda kaldrmlar süpüren bir kadnn ikide bir durup, burnunu önlüünün koluna silmesi
Gibi bouk, gibi çldrtc, gibi silik
Sana artk Ahmet Erhan diyorlar
Nereye gideceini yitirmi”
'BUGÜN DE ÖLMEDM ANNE'
Ahmet Erhan “yetmi sekiz kua”nn en hüzünlü airi olarak tannr. En hüzünlü air! Hem de yaamakla ilgili “Yaamak dünyay ödüllendirmektir artk” dizesini yazm olmasna ramen… Ahmet Erhan iiri o güne kadarki Türkçe iirin ruh haline, deyim yerindeyse tarihsel akna, bir müdahaledir. Bir yandan umut, sevinç, mutluluk aray içindedir. Öte yandan umutla yüceltilen yaam umutsuz, sevinçle kucaklanan dünya ac yüklü bir sesle reddedilir. Çok okunan “Bugün de Ölmedim Anne” balkl iirini anmsayalm…
Yüreimi bir kalkan bilip sokaklara çktm
Kahvelerde oturdum çocuklarla konutum
Skldm, dertlendim, sevgilimle bulutum
Bugün de ölmedim anne
Kapalyd kaplar, perdeler örtük
Silah sesleri uzakta bouk bouk
Bir yüzüm ayrla, bir yüzüm hayata dönük
Bugün de ölmedim anne
Üstüme bir silah doruldu sandm Rüzgar, beline dolandnda bir daln
Korktum, güldüm, kendime kzdm
Bugün de ölmedim anne
Bana böylesi garip duygular
Bilmem niye gelir, nereye gider?
Döndüm ite; ac, yüreimden beynime szar
Bugün de ölmedim anne.
78 KUAININ EN HÜZÜNLÜ AR
Hem içinde yer ald kuaktan isimlere hem de modern Türkçe iir geleneine bakldnda sesi ondan daha karamsar çkan bir baka air olmamtr. Umuda, iyimserlie dayanan dünya, hayat anlaynn hem bireysel, hem toplumsal düzlemde iflasnn iirini yazar adeta…
Onun için dünyada, hayatn oluunda rol oynayan bütün iyimserliklerin, bütün sevinçlerin, umutlarn, gülülerin arkasnda yer alan kocaman bir ac vardr ve air Ahmet Erhan da oraya dikkat kesilir… Elbette umutlu, mutlu, huzurlu, iyimser olmak ister. iir de tam orada ortaya çkar, olamamakta!. Yakasn acdan kurtaramaz. “At” iiri sanrm bunun örneklerinden biri olarak okuyabiliriz…
Çiçekçi bana bir gül ver
sevgilime deil bir ölü için
Çiçekçi bana bir gül ver
çine gözyalarm sdrabileyim.
Yakasna böyle bir gül takmt
O gün bir görseydin sen onu
Çiçekçi bana bir gül ver
Sanki o güldendi bütün mutluluu
Sen de: - Bir arkadan öldü
Ben diyeyim: - Kardeim!
Çiçekçi bana bir gül ver
Götürüp tabutuna ilitireyim.
Kaldrmlarda kömür tozlar
Bacalarda koyu bir duman var
Kara bir gökyüzü tek özellii bu kentin
Çiçekçi bana bir gül ver
Kapal perdeleri açabilse gülüm
Kapal kaplar krabilse
Kapal yüreklere girebilse
Çiçekçi bana bir gül ver
- Beyim, gül olmaz ki bu mevsimde!
Ahmet Erhan, bana gelenleri ve gelecek olanlar “air sezgisiyle”(!) kavram ve iire dönütürmütür. Onu yetmi sekiz kuann en hüzünlü airi olarak kayda geçiren neden budur diyebiliriz… “Oul” balkl iiri, dönecek yeri kalmayan bir kuan dönü iirdir… Hüznü de o imkânsz dönütedir aslnda…
Anne ben geldim, üstüm bam
Uzak yollarn tozlaryla perian
Çoktan paraland ördüün kazak
Üzerinde yeil naklar olan
Anne ben geldim, yoruldum artk
Her yolaznda kendime rastlamaktan
Hep acl, sarho ve sarsak
iirler çrptran bir adam
Kurumu kuyunun suyu, incirin sütü çoktan çekilmi
Bir zamanlar dünya sandm bahçeyi
Ayrk otlar, dikenler bürümü
Kapdaki çngrak kararm nemden
Atnal ve sarmsak duruyor ama
Olum, mektup yaz diyen
Sesin hâlâ kulaklarmda
Anne ben geldim, adaki balk
Bardaktaki su kadar umarszm
Dizlerin duruyor mu bam koyacak?
Anne ben geldim, olun, hayrszn.
Ülke alacakaranlktadr ve genç Ahmet Erhan, omzu apoletli, yakalar srmal, ayaklarnda Amerikan postal olan cuntac paalarn iki dudann arasna terk edilen halklarn yazgsn kendi bireysel varoluunda duyumsar ve iirin diliyle söyler. “Alacakaranlktaki Ülke” iirinden toplumun tedirginliinin, kaygsnn, maruz kald zulmün, katliamn betimlendii bir bölüm:
“Masann üstünde çay bardaklar,
Ekmek krntlar, eski bir demlik.
Onun altnda gazeteler, kitaplar.
Duvarlarda resimler ve yazlar…
Naylonla örtülmü bir pencere – camlar krk.
Acl oullar ülkemin
Ölüp giderler bir akamüstü Karanlk, kuytu bir sokakta;
Gözleri sonuna kadar hayata açk.
Elleri kavumu, bilmezmi gibi
Ölümü ve kallelii bu dünyada.
Ertesi gün resimleri gazetelerde
Ve bir tarih resmin altnda: Doumu u yl, ölümü üç nokta…”
Baz dönemlerde yaymlanan baz kitaplar vardr. Ne olduu, neden olduu gibi sorularla cebellemeden “zamann ruhu” girer araya ve uçurtmann rüzgâr olur adeta… Yalnzca adyla bile kültlemeye aday yaptlardan söz ediyorum. Her ey öyle denk gelir ki önce kendi zamannn, ardndan bütün zamanlarn unutulmayan kitab sfatn kazanrlar… “Alacakaranlktaki Ülke” de bana göre biraz öyle bir kitaptr. Ad, yaymland zaman, kültürel, sosyal ortam ve içindeki iirlerin birbirini tamamlad ender kitaplardandr.
“Alacakaranlktaki Ülke” yaymlanr yaymlanmaz Behçet Necatigil iir Ödülü’nü alr. Ancak air de, iir okuru da bunun pek tadn çkaramadan kitap toplatlr. Bu yasaklama aslnda Ahmet Erhan’n iirini bir yandan ac sarmalna daha da iter, bir yandan da sözünün yaamn gerçeklii içinde olduunu, güncel ve tarihsel balamda temas ettii yer bakmndan da dorulandn gösterir.
Ahmet Erhan iirini “Alacakaranlktaki Ülke”yi de, sonraki iirlerini ve kitaplarn da anlamak için çok önemli bir eyi daha anlamak gerekiyor. airin iir yaymlamaya balad ila yllarndaki ülkeyi ve tarihini… te “Protesto” balkl iirinden altn çizdiim dizeler:
Sevgili dünya, yol arkadam
Ülkem alnnda bir yara band gibi durur
Ne biçim bir çaa dütüm
Enlemler boylamlarn ardndan konuur.”
Kendi dönemiyle güçlü balar olan bir iirdir onun iiri. “Alacakaranlktaki Ülke” olsun, onu takip eden toplu iirleri “Ku Kanad Kalem Olsa” ve sonraki tüm kitaplar olsun, günceli tarihselletirmek bakmndan önemli iirler içerirler. “Yeniden Dou” balkl iirin ilk bölümünü de böyle okuyabiliriz sanrm…
“Ölümün yüzdelere vurulduu çalardan geliyorum
Ellerimde bayraklar dilimde marlar yok artk
Tökezlesem de dümem, yaralansam da ölmem diyordum
Yine de sesim titrek, dülerim kopuk kopuk
Küllerden yeni bir ate yaratmay deniyorum
Kitaplardan yaplan alntlarla yantlyorlar beni
Beni söylevlerle, naftalin kokan sözlerle
Oysa öldüm binlerce kez o kitaplar için
Onlar yazan da sonra oturup yakan da benim
Ölümüm yüzdelere vurulduu çalardan geliyorum
Yüreimde o ac yüzümde gözyalar yok artk
Yam mezar yaztlarna bakarak anlyorum
Ne kadar gencim daha ey dünya ey insanlk
Yazlmam bir tarihim imdi ben Tank olun
Yaamm bir tohumun içine brakmak istiyorum”
Ahmet Erhan yaamn iire, iiri yaamna dönütüren; aslnda kendisiyle ilgili söylenecek her eyi bir bakasnn söylemesine gerek kalmayacak biçimde söylemi bir air… “Kalt” iirini o nedenle anmak istiyorum…
Kalrsa bir soru kalr benden
Yant var mdr bilmem
Denizine, göüne, toprana
Uçanna, kaçanna bu dünyann
Kalrsa bir soru kalr benden
Ölüm gelir, gün akama kavuurken
Neyi ararm ben, neyi bulurum?
Tatan taa, düten düe sekerek
Enginleri aar da, sda boulurum.
Kalrsa bir soru kalr benden
Yant var mdr bilmem
Yazar elim upuzun bir iir
Söyler dilim içli bir türkü
Kalrsa bir soru kalr benden
Gökte yldzdr o, toprakta gömü
Kalrsa bir soru kalr benden
Bir de üç be iir, iyi kötü
Onu anlatrken kendi söylediklerinin üstüne cümle ya da cümleler kurmak da zor aslnda. “Ucu açk” bir air, hatta “açk” bir air diye düünüyorum onun için. “Çok üüyorum toprak / üstümü örtsene” diyecek kadar açk bir air… “Açk air”, yani dünyaya olan itirazn kendine yapan, hayata olan öfkesini kendinden çkaran bir air… Belki bir de iirinin doaçlamaya yakn oluu; sesinin, sözünün nitelii nedeniyle böyle tanmlamak istiyorum. Kendini alkoymadan, bir çerçeveye, forma yerletirmeden varoluunu açan bir air olmasn adlandrmak için, “açk air” diyorum ona…
iirlerinin önemli özelliklerinden biri de “içinden geldii gibi” söylenmi olmas çünkü. “çinden geldii gibi” söylemi olma özellii, onun iirini hem var eden hem de alttan alta kenetleyen (ketleyen deil) bir durum olmutur. Kenetlemek u anlamda: iiri, en bataki kurucu sesinin, balangç sözünün etrafnda dönmütür…
Yaam ve akl orda, balangçta kendi airlik miladnda kalmamtr, ama dili ordadr. Bir uzun iire balam ve yaam süresince ona yeni bölümler eklemitir sanki… Varn younu iire adayan; varn younu iir yapan ve buna karn iirin iflah etmedii, ama iiri iflah etmek için uraan air olmasn da sanrm böyle açklayabiliriz.
Türkçede her ünlemin, her sedann karsna bir air ve onun sesini koyacak olsak ben tereddüt etmeden “ah”n karsna Ahmet Erhan yazardm…. Varlkla yokluk arasndaki bireyin bunaltl ve acl varoluu; tarihle gelecek, anlarla yaant arasndaki keder sarmal; faizmle özgürlük arasndaki siyasi; babayla oul arasndaki erkek; devletle toplum arasndaki air… Bunlarn hepsi… Hatta daha da fazlas olunca insandan ilk çkan ses bir “ah”tan baka ne olabilir ki…
ÇAININ ACILARINI SAHPLENEN AR
Çann insan… Çann airi… Acsyla, kederiyle, yasyla, sevinciyle, krk dökük yaants, bölük pörçük mutluluklaryla… Doduu tarihle dünyaya veda ettii zaman dilimi içerisinde hayat bu corafyada insann bana ne getirirse bana o gelmi bir air… “Alacakaranlktaki Ülke”nin airi nasl olursa öyle olmu bir air… Acdan, hüzünden, mutsuzluktan, skntdan, ölümden konuur onun için… “Bugün Oturdum Ölümü Düündüm” iiri de bunlar söylüyor.
iirde bakmayn “hayat bu kadar güzelken” dediine. O, kulaklarn “Yklma Sakn”, “Bir Gün Mutlaka” sesinin doldurduu, ama kalbinde her gün yenilenen ölümün acsn, yasn duyan, yaayan kuaktan biriydi. Ahmet Erhan iirinin temel gerilimini oluturan da budur bana kalrsa…
Dokunduum, gördüüm her eye sindi
Ürperdim, korktum ve biraz ardm
Bugün oturdum ölümü düündüm
Yamur altnda ya da karanlkta
Bir bama kalm gibi.
Sevgilim böylesine almlyken
Güz kularnn güneye doru akp gidecei yol
yice belirmiken gökyüzünde
Onarrken, sararken hayat
Çocuklarn incinmi gülülerini
Artk her park yeri bir apartman inaat
Her sokak bir otomobil nehriyse de.
Bugün oturdum ölümü düündüm
Souk camlara dayayarak yüzümü
Kuamn acsn, kefenlenen gençliimizi
Yaayan ya da artk yaamayan dostlar
Bugün oturdum ölümü düündüm
Örterek yüreime kara bir tülü.
Bugün oturdum ölümü düündüm
Kapkara bir gece penceremi dalarken
Öleceini bile bile kar koymann onurunu
Yiitliin, özverinin, sevginin
Arkadalarmn yüreklerinden çkan özsuyunu.
Bugün oturdum ölümü düündüm
Bir daraacnda ya da yolda yürürken
Bugün oturdum ölümü düündüm
Yirmi yanda ve hayat bu kadar güzelken
Toplamna baktmzda bir bakaldr ve kurtulu akmnn içinde, büyük bir kalabalkla hareket ederken önü kesilip etraf boaldnda iddiasn kaybeden ve bakaldramayan insann “kendini deen hançer” olarak sesi ve sözü olmutur Ahmet Erhan iiri denebilir.
Bir cebimizde “Ku Kanad Kalem Olsa” bir cebimizde Kazancakis’in “Zorba”s, kordon boylarnda saçn rüzgâra brakan günlerimizin de hatrasdr ayn zamanda.
Ey modern Türkçe iirde “Akdeniz’in ufuk çizgisi” olmu air; doum gününü, sesini, sözünü unutmadk. Selam olsun…
YEN ÇIKAN KTAPLAR
Yazl Kât yaynlar ubat aynn ilk haftasnda bir airi ve kitabn daha iir okurlar, iir dostlaryla buluturdu. Yaynevinin yeni kitab Emel Güz'ün () “Tabiat Bende Deil” adn tayan yapt oldu. Emel Güz, modern Türkçe iirin trenine 'larn sonunda, "geç doksanlar" olarak adlandrlan döneminde binen air kadnlardan biri.
Kitabn ilk bölümünde yer alan iirlerde Güz’ün, olmazlar ama “airin olmazlar”n deil de “airden olmazlar” sorun edindiini görüyoruz. “airden” her “olmaz” için bir iir yazm. Yani bir bakma aire ayna tutmu denebilir. Ama ben demeyeceim. Çünkü iirler biraz daha dikkatli, yatay deil de dikine okunduunda Emel Güz’ün aslnda aire k tuttuu fark ediliyor. Güz, “airden olmazlar” o nn altna alarak iire aktaryor Daha sonraki bölümlerde yer alan iirlerle birlikte kitap için ksaca “Olmazlar, Olanlar ve Soneler”den oluuyor, yani air varoluun olanlar, olmayanlar ve arklarn söylüyor çkarsamasn yapmak mümkün.
Emel Güz, “Tabiat Bende Deil”de kendini didikleyen, kendisini didikledikçe varoluu didikleyen, hayat ve dünyay evire çevire kurcalarken eylem orta olan sözlerini, sözcüklerini kaydetmi, sonra da bir araya getirmi…
Kendine dönük öfke ve küskün bir sesle iirler söylüyor Emel Güz. “Ben kendime baktm” diyor air. Deiik anlamlar çkarlabilecek bir söz; hem de kitabn sorunsalna dikkat çeken bir dize olarak yorumlanabilir “Ben kendime baktm” ey okur, sen nereye diye bir soru olarak okunabilecei gibi herkes kendine baksn, ben kendime baktm uyars olarak da düünülebilir.
Yalnzca kendinize söyleyeceiniz eyler vardr. Söylersiniz, söylersiniz, sonra bir kaosu söylediinizi fark edersiniz.
Güz’ün, okurla tercihini kaostan yana yapan bir air olduunu paylayor. Bunu önemsemek gerekiyor. Bu ifade aslnda bize kitaptaki iirlerle ilgili önemli bir yorum imkân salyor. “iir kaosa çok ey borçludur” sözünün, bu kitabn neden nirengi noktasn haline geldiini açkla kavuturuyor.
Yalnz ruhu deil, dili deil, varoluu kaos olarak, bir kaotik hal olarak alglayan airin öfkeleri, küslükleri, krgnlklar yansyor iirlerine. Öyle ya, “Tabiat Bende Deil” diyen kitapta kaos olmaz da ne olur? “Bir görene sordum kendimi, kendinden bahsetti” sözünü baka hangi nedene balayabiliriz?
Tabiatn düzenini bozmann bir bedeli vardr ve o da kaosta kalmaktr…
Emel Güz’ün, “Kalbini korumak bir fulara, standart olmak bir ilaca bakard” sözleri neyin iirini yazdn yeteri kadar imliyor aslnda.
Kaos varsa insann kafas karr. Öyleyse ancak kafas kark insann yeni bir dünya aray vardr ve ancak yeni bir dünya arayan insan iirli olabilir… air de öyle diyor: “Kafas bulanmam her insan iirsizdi”.
“Tabiat Bende Deil”, air kadnlarn iirlerinin neden ve nasl okunmas gerektii konusunda da önemli ve yol gösterici bir yapt.. iir okurlar ve iir dostlar dikkatlerinden kaçrmamallar…
SÖYLE… ETKNLK…
Kitap fuarlarnda yer alan iir söyleileri, imza günleri ve iir dinletileri de önemli etkinlikler olarak ilgi görüyor. Bu yl 15’incisi düzenlenen TÜYAP Bursa Kitap Fuar’nn tarihi belli oldu. Fuar, Mart tarihinde kitapsever ve okurlara kaplarn açacak…
UNUTULMAYAN DZELER
"O sözler ki, kalbimizin üstünde
Dolu bir tabanca gibi
Ölüp ölesiye tarz.
O sözler ki Bir kez çkmtr azmzdan,
Urunda aslrz."
Attilâ lhan
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası