Kabataş Erkek Lisesinden Mezun Olan Ünlüler

Kabataş Erkek Lisesi Müdürü Recep Memiş, lisenin Osmanlı Devleti döneminde 2. Abdülhamit tarafından yılında kurulmasına izin verilmiş olan bir eğitim kurumu olduğunu, lisenin 'den bugüne varlığını başarılı bir şekilde sürdürdüğünü belirtti.
Açıldığı semt dolayısıyla Kabataş adını alan lisenin daha sonraki yıllarda büyüdüğünü, Osmanlı Devleti'nin yıkılışından Cumhuriyet'e geçiş sürecinde 'de bugünkü binaya taşındığını anlatan Memiş, Cumhuriyet'e geçiş sürecinde sultani olan Kabataş Lisesi'nin, sultanilerin kaldırılmasıyla birlikte Kabataş Erkek Lisesi adını alarak eğitim ve öğretim faaliyetlerine devam ettiğini söyledi.

Anadolu Lisesi statüsünde olan lisenin, Anadolu'nun her köşesinden yatılı ya da gündüzlü erkek ve kız öğrenci aldığını belirten Memiş, 'den itibaren kız öğrenci almaya başlayan lisenin tarihi adı olan Kabataş Erkek Lisesi adıyla eğitime devam ettiğini, lisede kız, erkek öğrencinin eğitim ve öğretimini sürdürdüğünü bildirdi.
Lisede öğrencinin yatılı olduğunu, bunların yüzde 90'nının kız öğrencilerden oluştuğunu ifade eden Memiş, okul bünyesindeki tiyatro, sinema, satranç, uçak maketi kulübü gibi 30'a yakın kulüpte, dışarıdan gelen öğretmenlerin eğitim faaliyetlerine katıldığını söyledi.

Memiş, liseye SBS sistemiyle girildiğini, sınav sonuçlarına göre ilk 2 binin içinde yer alan öğrencileri liseye kabul ettiklerini belirtti.

Kabataş Erkek Lisesi'ni her yıl İstanbul ve il dışından 10 bin ilköğretim okulu öğrencisinin ziyaret ettiğini söyleyen Memiş, bu ziyaretlerle SBS öncesinde liseyi başarılı öğrencilere tanıtmayı amaçladıklarını kaydetti.

Başarıda püf nokta

Kabataş Erkek Lisesi'nin Türkiye'nin en başarılı orta öğretim kurumları arasında yer aldığını, lisenin ÖSS'de yüzde 'lük başarı, yüzde 92'lik yerleştirme oranına sahip olduğunu vurgulayan Memiş, şöyle konuştu:

''Sınavı kazanma oranımız tamdır. Lise, bu başarısıyla Türkiye'de ilk 3'te yer almaktadır. Türkiye'de tercih edilen bir orta öğretim kurumu olarak başarılarıyla övünülen ve örnek gösterilen bir kurumumuzdur. Aynı zamanda vakıflaşmıştır, kurumsallaşmıştır. Bu yönüyle de vakıf destekli bir kurumdur. Eğitim ve öğretimini, çağdaş normlar içerisinde üst seviyede sürdürmektedir.''

Recep Memiş, Kabataş Erkek Lisesi gibi Osmanlı Devleti'nden Cumhuriyet'e intikal eden eğitim çınarlarının az sayıda olduğunu belirterek, lisenin kurumsallaşması, kendine ait bir kültürünün olması, bu kültürün kuşaktan kuşağa aktarılmasının başarıdaki en büyük püf nokta olduğunu ifade etti.
&#;

Kız öğrenciler daha başarılı

Lisenin yılı geçkin bir süredir eğitim faaliyetinin olmasının büyük bir birikimi ortaya çıkardığını anlatan Memiş, şunları dile getirdi:

''Bu birikim çağdaş normlarla yoğrulup, öğrencilerimize aktarılmaktadır. Kabataş Erkek Lisesi'nde herkes her yerde olması gerektiği gibi işini ciddiye alır. Öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz kurumunun öneminin bilincindedir. Kurumsallaşma da çok büyük önem taşımaktadır. Bunların her biri markalaşmamızı ve başarıyı getirmemizi sağlamaktadır.''

Kızların başarı oranının erkek öğrencilere oranla daha yüksek olduğunu anlatan Memiş, ''Son 3 yılda okul birincisi kız öğrencilerimizden çıkmıştır. Geçen yıl bayrak erkeklerin eline geçmiştir. Genel profile baktığımızda, kız öğrencilerin gerek ÖSS, gerekse okuldaki ders sınavlarında erkek öğrencilerin önünde yer aldığını görmekteyiz. Bu da kız öğrencilerin derslerine daha fazla titizlik göstermelerinden kaynaklanmaktadır'' dedi.

Sayısal ağırlıklı eğitim veren Kabataş Erkek Lisesi'nde eğitim ve öğretim gören öğrencilerin tıp, mühendislik, hukuk, işletme fakültelerini tercih ettiğini belirten Memiş, ''Son 5 yılda öğrencilerimizin büyük bir bölümü tıp ve mühendislik fakültelerini tercih etti. Geçen yıl yerleşen öğrencilerimizin 59'u tıp, 80'i mühendislik fakültelerinde eğitimlerine devam ediyor. Öğrencilerimiz ilk 3 tercihlerine yerleşmektedir. Bu da önemli bir veridir'' diye konuştu.
&#;

Tarihi saraylarda eğitim

Recep Memiş, okulun bugün içinde bulunduğu binaların, arasında padişah yakınlarının yazlık sarayları olarak kurulan tarihi Feriye Sarayları olduğunu, ününü de Sultan Abdülaziz'in son dönemlerini burada geçirmesinden ve şaibeli ölümünden aldığını söyledi.

Kabataş Erkek Lisesi binasının, Cumhuriyet ile birlikte Atatürk'ün emriyle eğitim kurumlarına dönüştürülen saraylardan biri olduğunu belirten Memiş, lisenin 28 bin metrekarelik bir alana sahip olduğunu ifade etti.

Lisede, eğitim ve öğretim binalarının yanı sıra pansiyon binası, revir, spor salonu, kütüphane, çok amaçlı konferans salonlarının yer aldığını anlatan Memiş, ''Öğrencilerimiz bu alanların tamamını kullanabilmektedir. Resim ve müzik atölyeleri ayrıdır. Laboratuvarlarımız hem uygulama yeri hem de teorik ders işlenmesi için amfilere sahiptir. Sınıflarımızın tamamında projeksiyon, bilgisayar internet ağı bulunmaktadır'' dedi.

Kabataşlı ünlüler

Lise Müdürü Memiş, Türkiye'nin bir harmanlaması olan Kabataş Erkek Lisesi'nin, yıl boyunca ülkenin her yöresinden çalışkan ve başarılı öğrencileri aldığını ve ülkenin hizmetine sunduğunu ifade etti.
''Türkiye'nin neresine giderseniz gidin, mutlaka Kabataş Erkek Lisesi'nden mezun olmuş, o vilayetin, o beldenin önemli bir kişisine, orada isim yapmış bir insana mutlaka rastlarsınız'' diyen Memiş, Kabataş Erkek Lisesi'nin aynı zamanda halkın başarılı okulu haline geldiğini, bu yönüyle de her alanda çok başarılı insanlar yetiştirdiğini vurguladı.
Memiş, Kabataş Erkek Lisesi'nden yetişen politikacı, bilim adamı, karikatürist, müzisyen, şair, yazarlar arasında Adnan Kahveci, Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Aydın Aybay, Aydın Ilgaz, Prof. Dr. Bozkurt Güvenç, Cahit Berkay, Cezmi Ersöz, Ercüment Batanay, Erdal Atabek, Erol Simavi, Ferudun Karakaya, Hakkı Devrim, Hasan Gemici, Hasan Pulur, Hikmet Sami Türk, Prof. Dr. İsmet Giritli, Metin Sözen, Naim Talu, Nahit Menteşe, Süleyman Saba, Teoman Evren, Şükrü Elekdağ, Özdemir Asaf, Ömer Kavur'un yer aldığını belirtti.
Türkiye'nin her alanında Kabataş'ın mezunlarının görülebildiğini anlatan Memiş, ''Kabataş'ın büyüklüğünü bunlar sağlamaktadır. Türkiye'ye hizmet veren önemli bir kurum olduğunu göstermektedir '' dedi.

Ünlü sanatçı Fazıl Say, İstanbul Erkek Lisesi mezuniyetinde protestoda bulunan öğrencilere destek verdi. Fazıl Say, “Umarım bu hareket en kısa zamanda yurt çapında yayılır. Tüm Liseler yüzünü aydınlığa ve Özgürlüğe dönerler” mesajını paylaştı.

Tarihi lise son dönemde tartışmalarla gündeme gelmiş, bazı öğretmenler hakkında soruşturma açılmıştı. Öğretmenlerine sahip çıkan öğrenciler mezuniyet öncesi okul yönetiminin uygulamalarını eleştiren bir bildiri yayınladı. Ardından mezuniyet sırasında konuşan Müdür Hikmet Konar'ı sırtlarını dönerek protesto etti.

“DEDEM O OKULUN MÜDÜRÜYDÜ”

Öğrencilere destek veren Fazıl Say, ınstagram’da “Dedemin müdürlüğünü yaptığı, babamın mezun olduğu İstanbul Erkek Lisesi. Tüm son sınıf öğrencilerini Çanakkale Harbinde yitirmiştik.  Bu konuyu ve 1. Dünya savaşını ele alan ‘’ adlı bir de orkestra eseri bestelemiştim” dedi.

Fazıl Say, “Umarım bu hareket en kısa zamanda yurt çapında yayılır. Tüm Liseler yüzünü aydınlığa ve Özgürlüğe dönerler” diye yazdı.

“Bana yollanan bir mektubu paylaşıyorum. Haklı buldum. Sizler de paylaşın isterim” diyen Fazıl Say şu mektubu paylaştı:

“Değerli dostlar, bir kaç gündür yoğun olarak İstanbul Erkek Lisesi'nde yaşananları paylaşıyorum sizinle. Gerçekten çok sıkıntılı bir süreçteyiz. Atatürk'ün binasını okul olarak İEL'ye verdiği, bu zamana kadar birçok siyasi, bilim adamı, yönetici ve her meslekten birçok 'en iyilerinden' çıkarmış olan tarihi lise dönüştürülmek, içi boşaltılmak isteniyor. 'Türkiye bu haldeyken tek derdiniz bu mu sizin?' diye düşünebilirsiniz. Evet çünkü bunu bir mikro cephe olarak görüyoruz. Ve hatta bu öyle bir kıvılcım ki, burda başlayan ateş önce GS Lisesine, şimdi de Cağaloğlu Anadolu Lisesi'ne sıçradı. Bugün İEL'nin ekose müdürü yardıma GS lisesi ve CAL müdürü de dahil olmak üzere birilerini çağırıp basına konuşmuş. İEL gençleri bütün bu hareketleri yapacağını öngörerek diğer camialarla birleşerek 'Aydınlanmacı Liseler Birliği' ismi ile birleşmiş ve ortak bir dergi bile çıkarıp dağıtıma geçmişler. Galatasaray Lisesi, Cağaloğlu Anadolu Lisesi, Kadıköy Anadolu Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi gibi büyük camialar da birleşecek. Sizden tüm ricam; bu bireysel bir hareket değil. Bu hareket sadece bu okullara ait değil. Çok özlediğimiz devrim Liselerden başlıyor. Onlar bizim hepimizin çocukları. Lütfen bu HAREKET'in siz de bir ucundan tutun Sosyal medyada paylaşın, duymayan kalmasın bu direnişi. Ve hatta bizim aklımıza gelmeyen ama sizin sunacağınız her türlü desteğe de şimdiden teşekkür ederiz.”

İşte o mesaj:

funduszeue.info

Kabataşlıların "Pilav Günü" ardından

Kabataş Erkek Lisesinin her yıl düzenlediği "Geleneksel Pilav Günü"ne lisenin mezunu olarak bu yıl ben de katılmak ve sayısı giderek azalan arkadaşlarımla ve daha sonra mezun olan Kabataşlı kardeşlerimle buluşmak fırsatını bulmaktan mutlu oldum. Bu yılki törenin yeniliği ve özelliği yapılan protokol konuşmalarından sonra, Kabataş Erkek Lisesini 'da bitirip, İstanbul yüksek öğretmen okulundan mezun olduktan sonra, yıllarında Kabataş'ta edebiyat öğretmenliği yapıp Cumhuriyet dönemi şaiirleri içinde çağdaşlarını ve genç şaiirleri derinden etkileyen Behçet Necatigil'in bir heykelinin açılış töreni oldu. Merhum Necatigil benim mezuniyetimden sonra lisemize hocalığa başladığı için talebesi olmadım. Ne var ki Kabataş mezunu olduğunu yeni öğrendiğim Adalet Bakanı Prof. Türk, merhum hocasından stayiş ve taktirle söz ederken hafızam beni gerilere götürerek, yıllarında edebiyat hocalarım olan ve her biri Türk şiir ve edebiyat tarihimizde unutulmaz izler bırakan, halk şiirinin başaralı temsilcisi Zeki Ömer Defne, "Han Duvarları"nın unutulmaz şairi ve Behçet Kemal Çağlar ile birlikte Yıl Marşı'nın güftesini yazan Faruk Nafiz Çamlıbel ve değerli edebiyat tarihçisi Hıfzı Tevfik Gönensay'dan izlediğim edebiyat derslerini hatırladım. Hepsini minnet ve rahmetle anıyorum. Hele lisede üç yıl üst üste iftihar listesine girdikten sonra, bitirme ve olgunluk sınavlarını da "Pekiyi" derece ile vererek, Haziranında Edebiyat Bölümü birincisi olunca, lise son sınıftaki hocam Faruk Nafiz'in beni, o yıl yayınlanan ve yazarı olduğu "Yayla Kartalı" adlı eseri ile, ödüllendirmesini hiç unutamıyorum. Lisenin 1. ve 2. sınıflarında tarihi, değerli hocam Merhum Aziz Taner'den okuduktan sonra, son sınıftaki tarih hocam, Mütareke ve Milli Mücadele dönemlerinde önemli hizmetlerde bulunan, Atatürk aşığı Galip Vardar oldu. Nitekim Temmuz günü katıldığım son Pilav Gününde, konferans salonunun giriş merdiveninde yapılan konuşmaları dinlerken, Galip Hocanın, yılının 10 Kasımında öğrenciler adına konuşma yapmak için beni görevlendirdiğini ve bu konuşmayı aynı yerde yaptığımı hatırladım.. Talihin cilvesine bakınız ki, Galip Hoca 10 Kasım günü, aynı yerde Atatürk'ü anma konuşmasını yaparken fenalaşarak orada hayatını, henüz 61 yaşındayken kaybetti. Nur içinde yatsın. Bu arada, dönemimizin çalışkan, tutumlu ve titiz Müdürü Nuri Onur'u, değerli kimya hocamız Abdi Boysan'ı ve hocam olmamakla birlikte Hukuk Fakültesinde birlikte öğrencilik yaptığımız değerli matematik hocası "Sallabaş" lakabı ile ünlü Kemal Hoca'yı ve emeği geçen bütün hocalarımızı sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum. Kabataş Erkek Lisesi, yılında kurulduğundan bu yana, çok değerli hocalara ev sahipliği etmiş çok değerli evlatlar yetiştirmiştir. Behçet Necatigil anısına dikilen anıttan ilham alarak, okul idaresinin Kabataş Vakfı ile el ele vererek, Lisenin seçkin hocaları ve yetiştirdiği mezunları sergileyen bir galeri oluşturması önerisinde bulunuyor, Pilav Günündeki başarılı organizasyondan dolayı emeği geçen ilgilileri kutluyorum.