Sami Şekeroğlu Sinema Tv Merkezi

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Prof. Sami Şekeroğlu Sinema TV Merkezi’nde rektörün yönetimi üzerine alması sonrasında yaşanan tartışmalar sürüyor. Türkiye’nin en önemli film arşivinin geleceği ise belirsizliğini koruyor.

Türkiye’nin en önemli görüntü arşivlerinden biri olan Mimar Sinan GSÜ Sinema-TV Merkezi, geçen aydan beri tartışmaların odağında. YÖK tarafından atanmış olan Rektör Handan İnci Elçi, Mimar Sinan GSÜ Sinema-TV Merkezi'nin yönetimini  4 Ekim'de devraldı.

KAYGI UYANDIRIYOR

Rektör Handan İnci'nin, Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi Müdürü Prof. Asiye Korkmaz'ın atamasını yapmaması ve müdürlüğü kendi üzerine alması tartışma yaratırken, gelişmeler karşısında, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema-TV Bölümü Öğrencileri, mezunları ve hocalar bildiriler yayınlayarak duruma tepki göstermeye devam ediyorlar.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Prof. Sami Şekeroğlu Sinema TV Merkezi, ayrı bir öneme sahip. Zira, Prof. Sami Şekeroğlu Sinema TV Merkezi, Türkiye Film Arşivi ve Dijital Restorasyon Merkezi olarak da hizmet veriyor.

Öte yandan, Odatv'nin üniversite kaynaklarından edindiği bilgilere göre, gelinen noktada en büyük kaygının, Türkiye Sineması arşivinin emin ellerde olup olmadığı yönünde birleşiyor

Üniversite kaynaklarının verdiği bilgiye göre, rektör Handan İnci tarafından arşivin anahtarlarına el konulduğu, belli bölümlerin kapatıldığı, rektör tarafından atanması gereken Asiye Korkmaz'ın "hakkında suç duyurusu var" denilerek atanmadığı, ancak böyle bir durumun olmadığı aktarıldı. Odatv'nin edindiği bilgilere göre, söz konusu kararı herkesin sosyal medyadan öğrendiği, ortada resmi hiçbir yazının bulunmadığı ifade edilirken, Rektör Handan İnci'nin de sosyal medya hesabından konuyla ilgili olarak tepki gösterenleri tek tek engellediği belirtildi.

ARŞİV SORUMLULARI GİREMEZKEN, KAPILAR BASINA AÇILDI

Odatv'nin üniversite kaynaklarından edindiği bilgilere göre, okulda yıllardır arşivin bakımını üstlenen görevlilerin, bölüm başkanları, müdürler ve yetkililerle görüşülmeden rektör tarafından basına açıklamalar yapıldığı aktarılırken, yanar filmlerin olduğu ve diğer filmlerden ayrı yerde tutulan söz konusu filmlerin, basının özel olarak çağrılıp gösterildiği ve "filmler işte bu halde" denilerek, arşivin durumunun "kötülüğünün" savunulduğu aktarıldı. Yine, söz konusu alana arşivin görevli sorumluları bile giremezken, bizzat Handan İnci tarafından basına gezdirilmesi de tartışma yarattı.

Öte yandan, Sinema TV Merkezi’nde bu süreçle beraber restorasyon işlerinin durduğu, Atatürk filmlerine, restore edilmiş, restore edilmeden önceki filmlere ve harddisklere ulaşılamadığı aktarıldı.

Yine, Twitter'da okulun mezunlarının yönettiği Balmumcuya Dokunma hesabından da konuyla ilgili olarak güncel paylaşımlar yapılırken, durumun belirsizliğine işaret edilerek, açıklamalar yer veriliyor.

funduszeue.info

MSGSÜ Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi’nde sular durulmuyor. En son, rektör Handan İnci&#;nin merkeze farklı bölümlerden öğretim üyelerini atama yönünde yaptığı yönetmelik değişikliği mahkemece&#;hukuka aykırı&#; bulunarak iptal edildi. Öğrenci ve mezun kolektiflerinin &#;kayyum rektör&#; olarak andığı Handan İnci göreve geldiğinden beri merkezin ve barındırdığı film belleğinin geleceğini etkileyecek pek çok gelişme yaşandı. İptal kararının ardından, süreçte öne çıkan tarih ve haberleri hatırlayalım istedik.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne (MSGSÜ) bağlı Prof. Dr. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi’nde yapılan yönetmelik değişikliği, İstanbul İdare Mahkemesi’nce “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle iptal edildi. Resmî Gazete’de 15 Eylül ’de yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle birlikte merkeze farklı bölümlerden öğretim üyelerinin göreve atanmasının önü açılmış, aynı ay içinde merkeze MSGSÜ Grafik Tasarım Bölümü Başkan Yardımcısı Başak Ürkmez müdür olarak atanmıştı. Bir öğrencinin, bu yönetmelik değişikliğine dair açtığı davada bu atamanın iptal edilmesi istenmiş, düzenleme sonrasında merkezin çalışmalarının aksayacağı da iptal istemine gerekçe gösterilmişti.

Cumhuriyet’ten Çağatan Akyol’un 5 Temmuz tarihli haberine göre; yönetmelik değişikliğinin iptaline ilişkin kararın gerekçesinde, değişikliğin “eşitlik ve liyakat ilkesine aykırı uygulamalara sebebiyet vereceği” yönünde bir ifade yer alıyor. MSGSÜ Sinema-TV Bölümü öğrenci, mezun ve mensuplarının yayımladığı açıklamada ise mahkemenin bu kararıyla 5 Temmuz ’den itibaren 30 gün içerisinde Prof. Dr. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi’ne, Sinema-TV Bölümü öğretim üyelerinden oluşan yeni bir yönetim kurulunun oluşturulması gerektiği belirtildi. Bu kritik süreçte merkezde ve parçası olduğu Balmumcu Kampüsü’nde yaşananları tekrardan hatırlayalım.

Uluslararası bir kuruluş olan FIAF (Uluslararası Film Arşivleri Federasyonu) bünyesindeki Prof. Sami Şekeroğlu Sinema–TV Merkezi, Türkiye sinema tarihinin en kapsamlı belleği niteliğinde. Ayrıca tarihî bir kaynak olarak da önemli yere sahip. Balmumcu’da yer alan merkezde yaklaşık 10 bin film muhafaza ediliyor. Ancak Handan İnci Elçi’nin Ocak ’da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne cumhurbaşkanı tarafından rektör olarak atanmasından bu yana Sinema-TV Merkezi de kaygı verici gelişmelerle gündeme geliyor. Öncesinde de dışarıya kapalılığı sebebiyle eleştirilen, dayatmacı ve otoriter bir anlayışla yönetildiğine dair eleştiriler alan merkezde, son iki yıldır, rektörün müdahaleleriyle başlayan ve dava süreçlerini de beraberinde getiren bir karmaşa hâkim. Bu süreçte MSGSÜ’de görevli bazı yöneticiler ve öğretim üyeleri, Rektör İnci tarafından mobbinge uğradıklarını ve istifaya zorlandıklarını belirttiler. İnci’nin, “hukuk dışı” atamaları, herhangi bir dayanak göstermeden merkezin akıbetiyle ilgili endişe yaratan Twitter paylaşımları ve başka iddialar birçok kez MSGSÜ Sinema-TV Bölümü öğrenci, mezun ve mensupları tarafından sorgulandı, ancak soru işaretleri giderilmedi.

Handan İnci Elçi, Sinema-TV Merkezi’nin müdürü Prof. Asiye Korkmaz’ın yeniden atamasını yedi ay kadar gerçekleştirmedi, atama yapmamasına gerekçe olarak da Korkmaz’ın görev süresinin bittiğini ve Korkmaz hakkında soruşturmaların sürdüğünü ifade etti. İnci, 4 Ekim ’da, akademik yılın açılışına üç gün kala okula beklenmedik bir ziyaret gerçekleştirdi, akabinde merkeze müdür olarak kendisini atadığını bildirdi ve anahtarları da teslim aldı. 5 Ekim ’da da MSGSÜ Sinema-TV Bölüm Başkanı Prof. Alev İdrisoğlu’nun, İnci’nin talimatıyla okula alınmadığı öne sürüldü. Rektör bu iddianın doğru olmadığını söyledi. MSGSÜ Sinema-TV Bölümü öğrenci, mezun ve mensuplarının aynı gün yayımladığı açıklamada; Prof. Asiye Korkmaz’ın derhal göreve iade edilmesi talep edildi, MSGSÜ Senatosu ve Yüksek Öğretim Kurulu’na meselenin takipçisi olma çağrısında bulunuldu. Akademik yılın açılışı ertesinde İnci ve İdrisoğlu’nun da dâhil olduğu öğretim kadrosu bir toplantı gerçekleştirdi. Rektör İnci’nin Sinema-TV Merkezi konusundaki gelişmelerde geri adım atmaması karşısında öğretim üyeleri, merkezin yönetim kurulundaki görevlerinden istifa ettiler.

EKİM

“Bir tür muhafaza mekânıymış, bilmiyordum”

12 Ekim ’da Anadolu Ajansı’na açıklamalarda bulunan İnci, Sinema-TV Merkezi’nin bir tür muhafaza mekânı olarak kullanıldığını yeni öğrendiğini söyledi. Merkez binasının deprem riski taşındığını belirten İnci, depreminde zarar görmemiş binanın risk analizlerini yeniden yaptırdığını ifade etti. Röportajın devamında Sinema-TV Merkezi’nin sorunlarına da değinen İnci, “Şimdi merkezin bu tür altyapı eksiklerini gidermek için merkezin yönetimini üstlenmiş durumdayım ama merkezin içeriğini elbette yönlendirecek ya da yönetecek durumda değilim, bu uzmanların işidir,” dedi ve ekledi: “Liyakatliyse elbette bu görev o kişiye tevdi edilecektir.”

“Hâlâ nasıl ‘Türkiye’nin film belleği emin ellerde’ diyebiliyorsunuz?”

13 Ekim ’da MSGSÜ Sinema-TV Bölümü öğrenci, mezun ve mensuplarının imzasıyla yayımlanan bildiride, rektörün bir gün önce Anadolu Ajansı’na verdiği röportajda Sinema-TV Merkezi için sarf ettiği, “Bir tür muhafaza mekânı olarak kullanılıyormuş, bunu ben de yeni öğrendim, bilmiyordum,” sözleri, İnci’nin hem merkez hem de arşivin niteliğiyle ilgili bilgisiz olduğu şeklinde yorumlandı. Sinema-TV Merkezi’ni ablukaya alışının 10’uncu gününde İnci’ye, 4 Ekim ziyaretinde hayatında ilk kez gördüğü Sami Şekeroğlu’yla el sıkıştığında çektirdiği fotoğrafların ne amaçla kullanıldığı soruldu. Bu fotoğraflarla, kendisini merkeze müdür olarak atamasından Şekeroğlu’nun da haberi ve rızası varmış izlenimi yaratmak isteyip istemediğine cevap vermesi istendi. İnci’nin 9 Ekim ’da, Sinema-TV Merkezi’ne arşiv memurları ve çilingir yollayarak merkez sekreteryanın, dijital restorasyonun ve arşivin kilitlerini değiştirdiği, kurumla ilişkili öğretim üyeleri ve öğrencilerinin giriş çıkışının engellendiği belirtilerek, “Arşivdeki filmlerin akıbeti meçhulken hâlâ nasıl ‘Türkiye’nin film belleği emin ellerde’ diyebiliyorsunuz?” sorusu yöneltildi. Bildiride İnci’nin merkez müdürlüğüne alanında uzman bir ismi ne zaman atayacağı, Anadolu Ajansı röportajında belirttiği “Arşivin gerekli bakımı” ifadesinden neyi kastettiği ve deprem risk analizlerini dayandırdığı bilimsel veri ve raporları açıklaması istendi.

KASIM

“37 yıllık kurum Twitter ile yönetiliyor”

Gazete Duvar’dan Cem Erciyes, 11 Kasım tarihli yazısında; telefonla görüştüğü Prof. Asiye Korkmaz’ın merkezdeki gelişmeler hakkında, “Rektör Hanım bir soruşturma olduğunu ifade etti, bunu da Twitter yoluyla beyan etti, biz de oradan öğrendik. Öğretim üyeleriyle hiç konuşmadan anahtarları alıp gitmiş durumda. 37 senelik kurumu Twitter ile yönetiyor, benim de başka bir şeyden haberim yok, bekliyorum,” demekle yetindiğini yazdı.

EYLÜL

&#;Yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelik&#;

15 Eylül ’de Resmî Gazete’de yayımlanan “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-Televizyon Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile birlikte merkeze uzman olmayan, farklı bölümlerden öğretim üyelerinin göreve atanmasının önü açılmış oldu. Aynı ay içinde merkeze Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü Başkan Yardımcısı Başak Ürkmez müdür olarak atandı.

OCAK

“Merkeze Sinema-TV Bölümü öğretim görevlilerinden biri atanmalı”

Handan İnci Elçi’nin, Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi Müdürlüğü’ne kendisini ataması usulsüz olduğu gerekçesiyle yargıya taşındı. İstanbul 2. İdare Mahkemesi, İnci’nin aleyhine karar vererek merkeze müdür olarak farklı bölümlerden birini değil, Sinema-TV Bölümü öğretim görevlilerinden birisini ataması gerektiğini tebliğ etti. Cumhuriyet’ten Çağatan Akyol’un 25 Ocak ’de aktardığına göre; İnci, işlemin iptali kararına itiraz hakkını kullanarak konuyu istinaf mahkemesine taşıdı. Bölge İdare Mahkemesi, İnci’nin istinaf başvurusunu oybirliği ile reddetti.

ŞUBAT

“İnci, anahtarları arşiv görevlilerine iletmişti, kimse de kapıları kilitlemedi”

Medyascope’tan Hazar Deniz ve Senem Görür’ün 3 Şubat ’de yayımlanan haberinde; İnci’nin, eski yöneticiyi görevden alıp kendisini merkeze yönetici olarak atadığı, arşivin anahtarlarına el koyduğu iddialarıyla ilgili, “Bugün arşiv çalışanlarıyla konuştuğumuzda durumun pek de öyle olmadığını gördük,” ifadeleri yer aldı. Prof. Dr. Sami Şekeroğlu Sinema-Televizyon Merkezi çalışanlarının İnci’ye, önceki yönetime dair şikâyetleri içeren bir mektup verdikleri ve İnci’nin de bu şikâyetlerle birlikte zaten görev süresi dolmuş olan yöneticiyi tekrar görevlendirmediği, böylelikle merkezin de Aralık ’ye kadar müdürsüz kaldığı belirtildi. Bu süreçte arşivin kilitli kaldığı, o nedenle de bakım yapılmadığı iddialarına ise çalışanların yanıtı şöyle: “Arşivin bakımı yıllardır yapılmıyor. Handan Hoca, anahtarları arşiv görevlilerine iletmişti, kimse de kapıları kilitlemedi.”

Ayrıca filmlerin çuvallar içinde sağa sola atıldığı, nitratlı filmlerin muhafaza edildiği bölümün ise endişe uyandırdığı gözlemlenmiş. Filmlerin korunması için gereken ortam ısısının ayarlanamadığı, yeni yönetimin bu konudaki çabalarının yetersiz kaldığı, merkezde sadece üç kişini çalıştığı bilgileri de habere not düşülmüş.

MAYIS

“Siz istifa etmedikçe…”

MSGSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi eski dekanı Prof. Nihal Kafalı, rektör İnci’nin kendisine mobbing uyguladığını öne sürerek YÖK’e şikayette bulundu, ardından 80 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Hürriyet’ten Özge Eğrikar’ın 14 Mayıs tarihli haberine göre; İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davanın dilekçesinde İnci’nin rektör olmadan önce geçirdiği disiplin soruşturması sürecinde, Kafalı’ya istifa etmesi yönünde ağır bir baskı uyguladığı, “Siz istifa etmedikçe fakülteniz sizin yüzünüzden zarar görüyor ve görecek,” sözleriyle saldırgan tavır sergilediği belirtiliyordu. İnci’ye göreyse meselenin ardında mobbing değil, “kadro itirazı” vardı. İnci, Kafalı’nın Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’ne kadro verilmesine yönelik itirazının tartışmaya neden olduğunu söylüyordu.

HAZİRAN

“Depreme Balmumcu binamızda inceleme yaparken yakalandım”

19 Haziran ’de İstanbul’da şiddetinde deprem yaşandı. Rektör İnci, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda deprem anında Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi ve üniversitenin Sinema-TV fakültesine de ev sahipliği yapan Balmumcu Kampüsü’nde olduğunu yazdı. İnci, yerleşkenin tahliye edileceği kararını yaptığı paylaşımında, şu sözlerle duyurdu: “Depreme birkaç hafta önce ‘göçük riski’ raporlandığı için tahliye başlattığımız Balmumcu binamızda inceleme yaparken yakalandım.”

“Deprem riski bahanesiyle Balmumcu’ya kilit”

Rektör Handan İnci’nin, “göçük riski” tespit edildiği için hakkında tahliye kararı verdiği Balmumcu Kampüsü kapısına kilit vurduğu öne sürüldü. Balmumcu kapısının kilitli olduğu fotoğraflar 22 Haziran ’de sosyal medyadan paylaşıldı. İnci’den, deprem riskinin nerede ve ne zaman belirlendiği soruldu, “göçük riski” tespitini içeren raporu paylaşması istendi.

“Bina yıkılırsa, yerine lüks rezidanslar mı yükselecek?”

25 Haziran ’de Handan İnci, Erdoğan Aktaş’ın Sözcü’deki köşesinde kaleme aldığı yazısında geçen soru ve iddialara cevap vermek üzere yine Twitter’daydı. Aktaş, ‘Türkiye’nin Sinema Hafızası Tehlikede’ başlıklı yazısında, Sinema-TV Merkezi’nin depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle Balmumcu’dan taşınması kararının endişe uyandırdığını belirtiyor, sürecin daha şeffaf ilerlemesi gerektiğine dikkat çekiyordu. Balmumcu’daki binanın yıkılması durumunda yerine lüks rezidansların yükselebileceğine işaret eden Aktaş, film arşivciliğini bilen tek uzman kadronun neden iki yıl boyunca dijital film restorasyon stüdyolarına sokulmadığını, bu süreçte arşivdeki eserlerin zarar görüp görmediğini ve tahliye kararı alınan binanın ‘göçük riski raporunun’ neden açıklanmadığını da sorularına ekledi. Aktaş son olarak iddiaları sormak istediği Rektör İnci’ye ulaşamadığını kaydetti.

Handan İnci ise Twitter hesabından yaptığı açıklamalarda, kendisiyle iletişim kurulmak istendiğinden habersiz olduğunu belirtti. Binanın deprem raporlarını ve film arşivinin durumu hakkında uzman raporlarını paylaşan İnci, arşivde yer alan filmlerin bir yıldan fazla süredir kamuoyuna açık olduğunu belirtti. Ayrıca öğrencilere yaptığı açıklamalara da paylaşımlarında yer verdi.

Buna göre; 8 Şubat ’de MSGSÜ Rektörlüğü’nden yapılan açıklamada deprem riski taşıyan binalar için iyileştirme sürecine girildiği belirtiliyor. Açıklamanın Balmumcu Kampüsü ile ilgili kısmında şöyle deniyor: &#;Balmumcu Yerleşkesinin deprem riski raporlanan mekânlarında tahliye ve uygun mekânlara geçme sürecinin Bahar Yarıyılında tamamlanması hedeflenmektedir. Yerleşkenin bütün birimlerini kapsayacak risk raporlaması ise devam etmektedir.&#;¹

“Sinema-TV Merkezi rant uğruna mı yıkılacak?”

MSGSÜ Sinema-TV Bölümü öğrenci, mezun ve mensuplarının imzasıyla 25 Haziran ’de yayımlanan bildiride, tahliye kararının sosyal medyadan duyurulmasına sitem edildi. Bildiride, 10 bin filmlik arşivin akıbetinin ne olacağı, tahliye kararıyla beraber merkez binasında bir güçlendirme çalışması yapılıp yapılmayacağı, çeşitli bölümlerde restorasyon yapılarak eğitime devam edilirken Balmumcu’da neden tahliyeden bahsedildiği gibi kritik sorular Rektör İnci’ye yanıtlaması talebiyle yönlendirildi. Ayrıca MSGSÜ öğrenci ve mezunlarına destek çağrısında bulunuldu.

TEMMUZ

“Bina zamana yenik düşmüş, arşiv için yeterli değil”

2 Temmuz ’de Sözcü yazarı Erdoğan Aktaş, merkezde yaşananları farklı açılardan değerlendirmek üzere Handan İnci ve Asiye Korkmaz ile röportaj yaptı. Alev İdrisoğlu ise idari görevi olması ve hukuki sürecin devam etmesinden dolayı açıklama yapmasının mümkün olmadığı belirterek Aktaş’la konuşmadı.

Handan İnci, ilgili raporları üniversitenin internet sitesinden paylaştıklarını söyledi ve ekledi: “Gerçekten bu bina hem zamana yenik düşmüş, hem bu kadar değerli bir arşiv için yeterli değil, hem de koşulları uygun değil.”

“Arşiv dediğiniz şey herkese açık olmalı”

Sinema-TV Merkezi arşivi toparlayıp uluslararası standartlara ulaştırmayı hedeflediklerini söyleyen İnci, arşivi herkesin kullanımına sunabilmeyi arzuladığını belirtti. Bu konuda çalışmalara başladıklarını; arşivde hangi filmin olduğu bilgisine ulaşmayı sağlayan bir arama motoru geliştirdiklerini ifade etti.

“Yönetmelik maddesini değiştirerek Sinema-TV Merkezi’ni tekrar çalışır hâle getirdim”

İnci, Aktaş’a Sinema-TV Merkezi çalışanlarının ciddi şikâyetleri olduğunu, merkezin önemli sorunlarla boğuştuğunu ifade etti. Akademik kadroyla çalışmak istese de teklifinin reddedildiğini, akademisyenlerin istifalarıyla merkezin çalışmasını bloke ettiklerini aktaran İnci, yönetmelik değişikliğine giden süreci şöyle özetledi: “Yönetmelikte yer alan ‘Merkezi sadece Sinema-TV Bölümü öğretim üyeleri yönetir’ maddesi vardı. Bu maddeyi değiştirerek Sinema-TV Merkezi’ni tekrar çalışır hâle getirdim. Buna mecbur kaldım.”

“Arşivi muhafaza edecek yeni bina bulamadık”

Balmumcu’daki binanın depreme dayanıksız olduğunu bir kez daha belirten İnci, henüz uygun koşulların sağlandığı bir bina bulamadıklarını söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan destek isteyen, sektör temsilcileriyle de iletişimde olduğunu dile getiren İnci, öğrencilerden akademisyenlere herkese çağrıda bulundu: “Gelsinler birlikte çalışalım, planlayalım, tüm çalışmaları yine birlikte şeffaf olarak sürdürelim.” İnci ayrıca, arşivin bugüne kadar çok kötü yönetildiğini iddia ederek envanter bilgilerinin eksik olduğunu da sözlerine ekledi.

“Hiçbir kilide dokunmadım, yetkisi olan kimseyi engellemedim”

İnci, binadaki kilitleri değiştirdiğini yönündeki iddiaları reddetti. Anahtarların uzun yıllardır aynı görevlilerin elinde olduğunu belirten İnci, yetkisi olan kimseye müdahale etmediğini ifade etti. Üniversitedeki her kararın senatoda alındığını vurguladı. İnci, Sinema-TV Bölümü binasının yıkılıp yeniden projelendirileceğini ve MSGSÜ bünyesinde hizmet vermeye devam edeceğini de ifade etti.

“Bölüm hocaları kilitlerin değiştirilmesinin tanığı”

Haksız soruşturmalarla karşı karşıya kaldığını belirten Asiye Korkmaz ise İnci’nin hem rektörlük yönetmeliğine hem de yasalara aykırı davrandığını, yönetmelik değişikliğine dair açılan davada iptal kararı çıkmasının da süreçteki tüm işlemlerin hukuksuz olduğunu ispatladığını belirtti. İnci’nin kilitleri değiştirerek ilgili hocaların bölüme girişlerini engellemesine bölüm hocalarının tanıklık ettiğini söyledi.

“Niyet, bölümü Barbaros Bulvarı’ndaki binadan söküp atmak, binayı da yıkmak”

Beton inceleme raporlarında binanın yıkılmasını gerektiren bir durumun olmadığını belirten Korkmaz, bazı bölümlerin daha önceden güçlendirildiğini ve tüm binanın depreme karşı güçlendirilebileceğini söyledi ve ekledi: “Buradaki niyet, bölümü Barbaros Bulvarı’ndaki binadan söküp atmak, binayı da yıkmak. İnsanın aklına başka bir şey gelmiyor.”

“Bu koşullarda arşivi taşımak tam bir cinayet”

Üniversite yönetiminin, arşivle ilgili kısıtlı bilgi ve tecrübeye sahip insanlar tarafından bilgilendirilmesinin sorunların temelini oluşturduğu ifade eden Korkmaz, arşivin taşınması durumunda Türkiye’nin film hafızasının yok olabileceğini belirterek, “Tam bir cinayet,” yorumunu yaptı.

“Öğrenciler ve mezunlar sessiz kalsaydı, bina şimdiye kadar çoktan boşaltılmış olurdu”

Korkmaz, Aktaş’a Sinema-TV Merkezi’nin plansız bir çalışmayla tahliye edileceğini, arşivin ve öğrencilerin ise ciddi zarar göreceğini ifade etti. Bütün öğrenci ve mezunlar merkeze sahip çıktığı için binanın hâlâ boşaltılmadığını vurguladı. Korkmaz, rektörün aldığı tüm kararları teamülleri hiçe sayarak Twitter’dan duyurduğuna da dikkat çekti.

&#;Mekânlar koleksiyonların saklanmasına uygun değil”

8 Temmuz ’de DHA’dan aktarılan haberde; Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi için istenen deprem risk analiz ve filmlerin mevcut durumuna ilişkin raporlar açıklandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Beton Elemanları ve Hazır Beton A.Ş. (İSTON) tarafından hazırlanan raporda, binanın zemin kat kolonlarındaki donatıda oluşan korozyonların pas payını geçtiği ve çatlakların oluşmasına sebep olduğu belirtildi. Türkiye bina deprem yönetmeliği şartlarına uygun olmadığı belirtilen bina için gerekli tedbirlerin alınması gerektiği ifade edildi.

Sinema Genel Müdürlüğü, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve TRT&#;den uzmanların katılımıyla arşivdeki filmlerin mevcut durumuna ilişkin hazırlanan raporda ise filmlerin muhafaza edildiği alanların, mevcut hâliyle filmlerin korunmasına uygun ısı ve nem koşullarını sağlamadığı; koşulların uygunsuzluğunun karanlıkta paslanmayı ve küflenmeyi artırdığı belirtilerek, &#;Mekânlar koleksiyonların saklanmasına yönelik uygun depolama şartlarına haiz değildir,” denildi. Film depolarında yangın algılama ve söndürme sisteminin bulunmadığı kaydedildi.

Eylül ’den bu yana Sinema-TV Merkezi’nde müdürlük görevini üstlenen Başak Ürkmez ise, merkezdeki iklimlendirme koşullarının yeniden sağlanması gerektiğini belirtti. Arşivin uluslararası standartlarda olmadığını, standartların iyileştirilmemesi durumunda tüm filmlerin yok olacağını da sözlerine ekledi.

NOTLAR

¹ Rektör İnci’nin imzasıyla yayımlanan bir diğer açıklamada ise binaların durumuyla ilgili son veriler yer alıyor. Açıklamanın ilgili kısmı şöyle: “Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölümü ile Prof. Sami Şekeroğlu Sinema Televizyon Araştırma ve Uygulama Merkezinin faaliyet gösterdiği Balmumcu Yerleşkesinde, tahribatı gözle görülür derecede olan 4. Blok için Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığının talebi üzerine Haziran ayında kurumumuza iletilen İSTON A.Ş Raporunda, yapının risk taşıdığının bulgulanması üzerine bu defa yine İSTON A.Ş’den yerleşkenin bütün bloklarını kapsayan daha ayrıntılı bir rapor talep edilmiş, bu rapor da kurumumuza Mayıs ayında ‘göçük riski’ bulgusuyla ulaşmıştır. Rapor kuruma ulaşır ulaşmaz Yapı İşleri ve Daire Başkanlığından yerleşkede derhal can ve mal güvenliğini sağlanması için acil önlemler alması istenmiş, aynı zamanda Sinema Televizyon Bölümüyle birlikte konunun çalışılması için Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığına, Film Arşivinde gerekli önlemlerin alınması için de Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğüne bilgilendirme yazıları yazılmıştır (Yazı-1 ve Yazı-2). Öğrenci işlerinden sorumlu Rektör Yardımcımız ile Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığı, Sinema Televizyon Bölümü öğrencilerimizin önümüzdeki dönemde programlarını nasıl yürüteceği konusunda çalışmaktadır.”

Sami Şekeroğlu

, Elazığ doğumlu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü'nü bitirdi. 'de Türkiye'nin ilk sinema-kültür kuruluşu olan "Kulüp Sinema 7"yi kurdu. 'de Kulüp Sinema 7 adını "Türk Film Arşivi" olarak değiştirdi. 'da kurucusu olduğu "Türk Film Arşivi"ni tüm mal varlığıyla karşılıksız olarak Akademiye devrederek "Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Film Arşivi"nin de kurucusu oldu. 'de Uluslararası Film Arşivleri Federasyonu (FIAF)'na üye olan Kurum, 'te yetkili ve asil üye olarak kabul edildi.

yılında resmen "Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Film Arşivi"ne Müdür olarak atandı. 'te ilk sinema eğitimini başlattı. Sinema-TV alanında çalışma yapacak bir Bilim-Sanat-Kültür Kurumu oluşturmak üzere Avrupa'nın konuyla ilgili merkezlerinde, ABD'de New York, Chicago, Minneapolis, Hollywood'da sinema okulları, sinema merkezleri, stüdyolar ve arşivlerde araştırma ve incelemeler yaptı. yılında DGSA Film Arşivi'nin dünya standartlarında modern teknolojiye sahip, araştırma-inceleme yapan bir Bilim-Sanat-Kültür Kurumu haline getirdi ve adını "Sinema-TV Enstitüsü"ne dönüştürdü. Bu tarihten itibaren çalışmalarını Sinema-TV Enstitüsü Müdürü olarak sürdürdü.

Sinema-TV Enstitüsü'nde akademik düzeyde ülkemizin ilk örgün sinema-televizyon eğitimini başlattı. 'de Doçent, 'de Profesör oldu. - yılları arasında Mimar Sinan Üniversitesi Rektör Yardımcısı, - yılları arasında MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı olarak görev yaptı. MSÜ Sinema-TV Merkezi bünyesinde ilk Sinema Müzesi'ni kurdu.

'te "Toprak Adamları" adlı deneysel filmiyle Kültür Bakanlığı Sinema Ödülü'nü aldı. Belgesel film çalışmalarının yanı sıra "Türk Sinema Tarihi Araştırma Projesi"ni yürüten, yurtiçinde ve yurtdışında film festivallerinde jüri üyelikleri yapan, çeşitli yerli ve yabancı yayın organlarında Makaleleri yayınlanan, lisans ve lisansüstü kademelerinde Sinema Tarihi, Estetiği ve Tekniği konularında dersler veren Prof. Sami Şekeroğlu, halen MSÜ Sinema-TV Merkezi Müdürü ve MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü Başkanlığı görevlerini yürütmektedir.

Yönetmenliğini Yaptığı Kısa Filmler

Toprak Adamları - Deneysel
3. İstanbul Uluslararası Film Festivali, Gösterim.
Kültür Bakanlığı Sinema Ödülü





Kaynak
funduszeue.info