kadın sanatçılar arabesk / Arabesk & Taverna Bayan Sanatçılar .

Kadın Sanatçılar Arabesk

kadın sanatçılar arabesk

fazla oku

Şaibeli bir trafik kazasında yiten Esengül, ancak yüzüne kezzap atılınca isim olan Bergen, 475 plağa imza atıp bütün mallarına el konulan Yıldız Tezcan, müzik hayatına üç defa sıfırdan başlayan Gülden Karaböcek, ekmeğini ancak Anadolu pavyonlarından kazanan Biricik ve daha nicesi.

Onlar arabesk müziğin en büyük kadın solistleri. Ama ne ana oldular ne kraliçe. Arabesk müzikte erkekler zenginleşti, kadınlar kaybetti…  

afiş2.jpg

Arabesk müzik, elli yılı aşkın süre boyunca, uzun bir Türkiye filminin fon müziği oldu. Büyük şarkılar, büyük seslerle milyonlara ulaştı. Bu müziğin erkek starları baba oldu, imparator oldu, kral oldu…

Kadınlar ise kaybetti, kaybettirildi… Pek azı ayakta kalıp bugünlere gelebildi. Kimi aldatıldı, ihanete uğradı, kiminin her şeyi elinden alındı. Kiminin yüzüne kezzap atıldı, öldürüldü, kimi şaibeli bir trafik kazasında can verdi.

Bu kadınlar, neden söyledikleri şarkılarda anlatılan hikayelerin kahramanları oldular? 

afiş3.JPG

Exxen'de bir süre önce yayımlanmaya başlayan ve gazeteci olarak yapımında yer alma şansına eriştiğim, 'Arabeskin Aşık Kadınları' belgeseli bu sorunun peşine düşüyor.

Murat Hocaoğlu'nun hem yazdığı hem yönettiği belgesel; erkek iktidarının gölgesindeki bu melankolik dünyada kaybolan kadınların izini sürüyor.

Belgeselde arabesk söyleyen kadın sanatçıların gerçek hikayelerinin neden hüzünlü hikayeler olduğunun, pek çoğunun kariyerleri ve hayatlarının neden 'mutlu son'a erişemediğinin sebepleri onların anlatımıyla ekrana geliyor.

Sekiz bölümlük belgesel, bir yandan arabesk söyleyen kadınların hayat hikayelerine odaklanırken, diğer yandan da bu müziğin sosyal arka planı ve bu dünyanın kadını ezen, yok sayan ve değersizleştiren dünyasını tartışmaya açıyor.

Efsanevi arabesk şarkıların orijinal stüdyo kayıtlarından, bugünün alternatif müzik yapan kadın şarkıcıların arabesk denemelerine kadar geniş bir müzikal dünyayı da içeren belgeselde çok ciddi bir arşiv çalışmasının da yansıdığını söylemek gerek.

ana afiş.JPG

"Belgeselimiz bir Mee To hareketine dönüştü"

NTC Prodüksiyon tarafından çekilen belgeselin uygulayıcı yapımcısı Gamze Dinç, çok uzun yıllardır televizyon piyasasının içinde. Yapımcı olarak imzasını taşıyan bu ilk belgeseli her şeyden önce bir kadın olarak heyecan verici bulduğunu söylüyor.

"Bu proje ortaya çıktığında, bana en heyecan veren, kadından yana bakış açısı taşımasıydı" diyen Dinç; "Kağıt üzerindeki bilgiler, hikayeler, bize konuşan şarkıcıların anlatımıyla ete kemiğe bürünürken de, heyecanlanmamak imkansızdı" şeklinde konuşuyor. 

Gamze Dinç.jpg

Gamze Dinç; neredeyse son 50 yılın Türkiye'sini arabeskçi kadınların dilinden anlatan belgeseli çekerken çok da özenli davrandıklarını vurguluyor:

Sanatçılarımızın röportajlarını çekerken, özel hayatlarıyla ilgili konuşmaları için hiçbir şekilde telkinde bulunmadık. Özel hayatından bahsetmeyene sormadık. Ancak sanatçılar yapılan işin magazinel bir şey olmadığını, kendilerine bir saygı duruşu olduğunu hemen sezdiler. Ve inanılmaz bir cesaretle, özel hayatlarındaki erkekler tarafından nasıl sömürüldüklerini, şiddete maruz kaldıklarını anlattılar. Bu durum sette, neredeyse arabeskin aşık kadınlarının 'mee to' hareketine dönüştü.


Kadınların maruz kaldıkları mağduriyetler anlatılırken onların gerçek hikayelerinin aktarılması gerektiğini, ayrıca zamanın ruhunu hem şarkılarla hem de doğru bilgiler ve kıymetli yorumlarla belgeselleştirmenin önemli olduğunu söyleyen Dinç "Bunun için de büyük bir ekiple ve çok fazla emek harcadık. Bu sürecin en güzel hatırası da temas kurduğumuz birçok kişinin bu içeriğe inanması ve destek vermesi oldu. Sanki herkes bu işi beklermiş gibiydi" diye konuşuyor.


Mungan: Erkekler, kazananların tarafına geçti

Esengül'den Bergen'e, bir dönemin en ünlü sesi Yıldız Tezcan'dan Huri Sapan'a; Karaböcek kardeşlerden Biricik ve Mine Koşan'a kadar pek çok arabesk yıldızının yaşamlarının onların dilinden aktarıldığı belgeselde şair-yazar Murathan Mungan da var. 

murathan.jpg

Murathan Mungan / Fotoğraf: 'Arabeskin Aşık Kadınları'

Mungan; arabesk müzikte bugünden geçmişe dönüp baktığımızda daha çok kaybedenlerin kadınlar, kazananlarınsa erkekler olduğunu söylüyor:

Kaybedenlerin, dipten gelenlerin sesi olarak ortaya çıkmış sanatçıların büyük bir kısmı, artık para kazanan ünlüler olmaya başladığında görüyoruz ki bunların çoğu erkekti. Erkekler gene kaybedenlerin ıstıraplarını dile getirerek kazanların tarafına geçtiler. Ama arada bir sürü kayıp kadın var.

Bir kısım kadın pavyonlarda çalışmaya çalıştı ya da tırnak içinde eskilerin tabiriyle pavyona düştü. Bir kısım pavyondan çıktı, yükseldi ama ya öldürüldü ya yüzüne kezzap atıldı ya kader kurbanı oldu ya da hala nedeninin ne olduğu anlaşılamayan kazalara kurban gitti.

murathan3.jpg

Murathan Mungan / Fotoğraf: 'Arabeskin Aşık Kadınları'

Arabeskin özellikle yükselme döneminin şarkıcılarının bu kadar sevilmesinde onların hakikiliğinin payı olduğunu belirten Mungan; "Mesela" diyor; "Esengül'ün bir iç yakıcı sahiciliği vardı gerçekten inanarak söylüyordu yani o kadınlar feleğin sillesi ile tanışıklığı olan kadınlar ve seslerdi. 'Taht Kurmuşsun Kalbime'yi mesela ondan sonra kimse okuyamadı yani gerçekten o sese zimmetli bir şarkı o. Bergen, 'Benim İçin Üzülme' de dese sahiden biz gerçekten onun için üzülmeyi sürdürüyorduk."


"Kadının konumlandırıldığı yer acı ve hüzün"

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Belgeselde konuşan bir başka isim ise yazar Yetgül Karaçelik.

Arabeskin babalarının karşısına, arabeskin annelerini koyamadığımızı söyleyen Karaçelik; "Kadınlar kraliçe de olamıyor, anne de olamıyor. Orada aslında erkeğe atfedilen bir başarı görüyoruz. Kadının konumlandırıldığı yer ise acı ya da hüzün" diyerek sözlerine şöyle devam ediyor:

Mesela Bergen 'arabeskin kraliçesi' olarak ortaya çıkıyor, böyle bir iddiası da var, bunu başarmak istiyor ama Bergen'e kraliçelik şanı verilmiyor. Ama Bergen, Acıların Kadını olduğunda Acıların Kadını tutuyor ve biz hala günümüzde Bergen'i Acıların Kadını olarak anıyoruz. Keza Gülden Karaböcek'e bakalım ona 'hüznün kraliçesi' deniyor. Biz bu kadınlara önder, idol diye bakamıyoruz bu sıfatlar nedeniyle. Esengül'e bakacak olursak, onu ölümüyle hatırlıyoruz.


Kadın solistlerin şiddet dolu hayatları

Yıldız Tezcan arabesk müziğin en eski isimlerinden. Halen 77 yaşında olan Tezcan; kadın müzisyen olmanın cefasını da en çok çekenlerden.

yıldız tezcan.jpg

Yıldız Tezcan / Fotoğraf: 'Arabeskin Aşık Kadınları'

'Arabeskin Aşık Kadınları'nda yaşam öyküsünü anlatan Tezcan; cenazesine gidip "hakkımı helal etmiyorum" dediği eski eşi Mahmut Tezcan'ın kariyerine nasıl engel olduğunu şu sözlerle anlatıyor:

Yedi sene bütün işlerime mani oldu. Beni maliyeye şikayet etti, defterlerimi çaldı, neler yapmadı ki. Yaptığım kontratları engelledi, konserlerimi engelledik. Gazino programlarımı bozdu. Almanya'dan plak okumam için teklif gelmişti, ona bile engel oldu. Ama benden önce Mahmut Tezcan'ın beş parası yoktu Sadece menajerlik yapan bir insandı. Boşandıktan sonra yedi sene bir mücadele içine girdim, ismim vardı ama param pulum yoktu.

azize gencebay.jpg

Azize Gencebay / Fotoğraf: 'Arabeskin Aşık Kadınları'

Bir dönem Orhan Gencebay ile evli kalan ve dönemin ünlü grubu Beyaz Kelebekler'in solistliğini yapan Azize Gencebay ise o yılları "Bazı şeylere ayak uyduramadım" diye anlatıyor:

Oyunu kuralına göre oynamadım. Sonra da müziği bıraktım ticarete atıldım. Geçinmek için Taksim'de köfteci dükkanı bile açtım, mağaza müdürlüğü yaptım.

huri sapan.jpg

Huri Sapan / Fotoğraf: 'Arabeskin Aşık Kadınları'

Türk Halk Müziği solistliğiyle başladığı yaşamını arabeskle devam ettiren Huri Sapan ise belgeselde, kendisini korumak için yanlış evlilikler yaptığını ve bu evliliklerde şiddet gördüğünü itiraf ediyor:

Maalesef kendimizi koruyalım derken çok hatalar yaptım hatalı evlilikler yaptım. İlk evliliğimde şiddet çoktu. Alkole çok düşkündü, 6 sene zar zor yürüttüm. Zaten hiç yanımda olmadı, iki-üç ay eve gelmediği olurdu. Benimle gelse ne olur gelmese ne olur bana normal hayatta sahip çıkmayan insan sahnede mi sahip çıkacak?


Müzik dünyasının vefasızlığından yakınan ve kendisini kimsenin aramadığını söyleyen Huri Sapan gazino günlerini çok özlediğini söylüyor belgeselde:

En çok özlediğim şey ise sahneye gelen çiçeklerin üstündeki mesajları okumak. Maksim de çalışmayı çok özlüyorum. Maksim çok başka bir yerdi, orası sanatçılar için anaokuluydu, her şeyi orada öğrendik.

IMG_2939.jpg

Mine Koşan / Fotoğraf: 'Arabeskin Aşık Kadınları'

Arabesk müziğin en büyük kadın starlarından Mine Koşan da Vedat Yıldırımboğa ile olan evliliğinde şiddet yaşadığını anlatan isimlerden.

Bir müzisyen olan eski eşinden gördüğü muameleyi "Şiddet gördüm bunu inkar edemem. Ama delikanlı adama yakışmaz bence. Delikanlı adam için iki tane lafın yeterli olması lazım, şiddet bir acizliktir" diye anlatıyor. Koşan, bu yüzden Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden imzasını çekmesine de çok üzüldüğünü söylüyor.

Arabesk müziğin ilk yıllarını anlatan isimlerden biri de Türkiye'yi Eurovizyon'da ilk temsil eden kadın şarkıcı, Semiha Yankı.

Pop müzikle anılsa da daha çok arabesk seslendiren Yankı; o yıllarda çok kadının harcandığını söylüyor:

Üç tane büyük adam vardı o zamanlar. Biri gazino patronu, biri basının en büyük ismi, bir tanesi de en büyük menajer. Türkiye'nin eğlence hayatını bunlar yönetirdi. Bunlarla kötü olduğunuz zaman o piyasada ekmek bulamazdınız. Ben bunların hiçbirine muhatap olmamak için etliye sütlüye karışmadan yolumu çizdim. Başka türlü bir hayata başladım. İyi ki de böyle yapmışım.

GönülAkkor16x9.jpg

Gönül Akkor / Fotoğraf: 'Arabeskin Aşık Kadınları'

Kamuran Akkor arabesk dünyasının şanslı isimlerinden. Onun en büyük şansı ise o yılların önemli bir ismi olan, orkestra şefi Vasfi Uçaroğlu ile evlenmesi ve dönemin en büyük kadın sesi olan Gönül Akkor'un kız kardeşi olması.

kamuran akkor2.jpg

Kamuran Akkor / Fotoğraf: 'Arabeskin Aşık Kadınları'

Kamuran Akkor da belgeselde "Ben şanslı biriyim. Hem Gönül ablam tarafından hem eşim tarafından" diye anlatıyor daha rahat bir müzik hayatı olduğunu:

Vasfi, müziği çok iyi biliyordu ve benim bütün repertuarımı birlikte hazırlardık. O beğenince mutlaka çok başarılı oluyordu. Elbisemden saçıma, tırnağıma kadar her şeyimle ilgilenirdi.

kamuran akkor.jpg

Kamuran Akkor / Fotoğraf: 'Arabeskin Aşık Kadınları'

Yönetmen Hocaoğlu: Arabesk yerlidir

Bunca nostaljik ismi bize tekrar hatırlatan isim ise, Murat Hocaoğlu.

Daha önce pek çok televizyon programına imza atan Hocaoğlu'nun bu ilk belgesel yönetmenliği hem izleyiciden hem de alanın profesyonellerinden tam not aldı.

murathocaoğlu.JPG

Peki, Murat Hocaoğlu'nu birçoğumuzun unuttuğu birçoğumuzun ismini bile bilmediği bu kadınların öykülerinin peşine düşüren neydi?

 Hocaoğlu bu sorumuzu büyük bir içtenlikle cevaplıyor ve arabesk müziğe ilgisinin 'dışarıdan' bir ilgi olmadığını, bizatihi bu müziğin dinleyicisi olduğunu vurguluyor:

İlk gençliğimden beri birçok müzik türü gibi arabeski de çok sevdim ve bu şarkıların elimden tutmuşluğu vardır. Arabesk şarkıların arkasındaki duygu haritası, ikonografik figürlere dönüşen karakterler beni hep etkiledi. Bu şarkıcıları, seslerine de yansıyan hikaye boyutuyla görebildiğimde belgeselin fikri gelişti.


Arabesk müziğe, belki adından dolayı belki ezgilerinin dram öğeleri barındırmasından dolayı hep "bize ait değil, dışarlıklı bir müzik" dendi.

Gerçekten böyle mi?

Hocaoğlu, arabeskin Arap müziğinden güç alsa bile yerli bir müzik olduğu kanaatinde. Bu konudaki görüşlerini şöyle savunuyor:

Türkülerin arabeske, arabeskin türkülere benzediği bir hibrit dönem var. Zaten arabesk her zaman diğer müzik türleriyle etkileşim kurarak var oluyor. Arabeskin bir kent müziği olduğunu düşünüyorum, ama eğer yerlilikten bahsediyorsak sonuna kadar yerli bir müzik. Arap müziğinden güç aldığını söylesek de bu en fazla bizim kulağımızda yer etmiş melodik zenginlikler kadar bir güç. Zaten onca yasaklama, onca hor görülmeye rağmen toplumla derinden ve kalıcı bağlar kurmuş olması bu yerliliğin kanıtı bence.


Kadınlar ya 'erkeksileşti' ya da yok edildi

Murat Hocaoğlu arabesk müziğin bir erkek dünyası olduğuna inanıyor.

Bunun adalet duygusunu yaraladığını ve bu yüzden de sektörün acımasızlığını, erkek şiddetine dolaylı ya da dolaysız maruz kalan kadınların 40 yıldır anlatılmayan hikayelerini anlatmak için bu belgesele soyunduğunu belirtiyor:

Arabesk müzik, kesinlikle erkek dünyası. Bu müziği doğuran sanatçılar erkek, sermaye sahipleri erkek, eğlence sektörü erkek. O kadar ki, ilk kadın arabeskçiler erkek şarkıcıların tutan plaklarının altyapılarının üzerine şarkı söyleyerek albüm yapabiliyor. 

Bir de şöyle bir mekanizma işlemiş. Gazinolarda, 'mekanın sahibi' Türk Sanat Müziği ve bu müziğin starları olduğu için arabeskçiler horlandı ve buralarda kalıcı pozisyonlar edinemediler. Bu da onları ikinci sınıf gazinolara, gece kulüplerine ve oradan da Anadolu pavyonlarına itti. Arabeskin asıl rüzgarının bu gibi mekanlardan estiğini söylemek mümkün.

Ve bu mekanlar, mafyanın, uyuşturucu ve suç dünyasının aktörlerinin cirit attığı yerler. Erkek dünyası hafif kalır, erkekliğin politbüroları buralar. Ve kadın sanatçı bu dünyada açık bir hedef. Onlar da çareyi, sertleşmekte, sevdiğim bir deyim olmasa da 'erkeksi'leşmekte buluyorlar sanıyorum.

Bu, dile de okuyuşa da sirayet ediyor. Bu üslup onları, arzu nesnesi ile 'bacı', 'delikanlı kadın' arasında bir yerlerde konumlandırıyor.


Arabeskin kadın starlarının çoğunlukla dramla ya da yoksullukla biten öykülerinde, kadın kimliğinin çok önemli bir etken olduğu da belgeselde altı çizilen bir vurgu. Hocaoğlu, şu yorumu yapıyor:

Dönemin ruhundan söz edilebilir, o yıllarda kadınların bugüne oranla çok daha büyük zorluklara baş etmek zorunda kaldıkları da söylenebilir. Fakat bu mağduriyet, hiçbir 'ama'nın ardına sığınmadan adrese teslim bir şekilde söylenmeli. Kadınlara boğaz tokluğuna plaklar okutuldu, haklarını arayanlar pavyonlarda çalışmak zorunda kaldı, hayatlarına giren erkekler onların tüm parasını gasp etti ve toplum bunu onaylayarak izledi.


Esengül'ün ailesi ilk kez konuştu

'Arabeskin Aşık Kadınları' aynı zamanda ciddi bir arşivi de ekrana taşıdı. Hem de pek çoğu ilk kez ekrana gelen fotoğraflar, belgeler ve isimler.

Sezen Ağan-Esengül'ün kızkardeşi.jpg

Esengül'ün kız kardeşi Sezen Ağan / Fotoğraf: 'Arabeskin Aşık Kadınları'

Murat Hocaoğlu, bu belleğin ortaya çıkmasının ve paylaşılmasının önemli olduğu görüşünde:

"Kadın arabeskçiler için, bu belleğin hatırlatılmasından ziyade arşivlere geçmiş çarpıtmaların düzeltilmesi için büyük emek verildiğini söylemem gerekiyor. Çünkü basın, o dönemde bugün de olduğu gibi açıkça şiddet dili kurmuş kadınlar üzerinde. Esengül'ün cinsel meta haline getirilmesi, Bergen'in ölümünün vaka-i adiye olarak görülmesi onların gerçek hikayesini gizlemiş aslında.

Gülşen üzerinden yürütülen cinsiyetçi dile bakılırsa, bu dil bugün de devam ediyor. Kırk yılda bu değişemez miydi, görüyoruz ki değişmemiş. Bu yüzden bu kadınların ve dönemin gerçek hikayesini ortaya koyabilmek için birebir tanıklıklara başvurduk.

Onların yaşamlarına da müzikal gelişimlerine de etki etmiş insanları konuşturduk. Dönem soundunu anlamak için şarkılarının ilk kayıtlarını kullanmaya çalıştık. Dönemin popüler fotoğraf stüdyosu Foto Yaşar'ın arşivlerine girdik. 35 yıldır açılmamış kutulardan çıkan, çoğu ilk kez kullanılan fotoğraflar kullandık. 

Bunun dışında yüze yakın kişiyle konuşmalar yaptık. Onları star yapan şarkıların yaratıcılarıyla konuştuk. Esengül'ün öldüğü trafik kazasından sağ kurtulan kardeşi Sezen Ağan 42 yıl sonra ilk kez konuştu.

Aileler bize içini döktü. Sadece Bergen'in ailesi çekilmekte olan Bergen filmiyle anlaşmalı olduğu için bizimle görüşmedi, engellerle karşılaştık. Şarkılarının haklarına sahip firma da yine aynı gerekçeyle Bergen'in sesini belgeselde kullanmamıza onay vermedi."


"Sol, arabesk müziğin feryadını 90'larda duydu"

'Arabeskin Aşık Kadınları'nın yönetmeni Murat Hocaoğlu "Günümüzde yaşasalardı, arabeskin kadın starlarının başka hayatları olabilir miydi?" sorumuza ise şu yanıtı veriyor:

Murathan Mungan belgeselde, arabeskçi kadınlar için 'Onlar şarkıyı alıp yüreklerine indirirler, içlerinde gönüllerinde çalkalandırıp sonra yeniden dünyaya söylerler' demişti. Şimdi kaç kişi böyle okuyor, çok kişi okusa bu okuyuşa gönlünü, kulağını açacak kaç kişi var bilmem. Dolayısıyla bu sorunun bu şekline cevabım yok. Ama şunu söylerim. O kadınlar erkekler tarafından hiçleştirilmeselerdi çok büyük kariyerleri olabilirdi, bugünün de olgun kuşak yorumcuları olarak star kalabilirlerdi. Çünkü çok büyük şarkıcılardı.


Hocaoğlu, hazır Murathan Mungan'dan söz etmişken sol kimliğiyle bilinen bir aydının arabesk konulu bir belgeselde yorumcu olarak yer alması konusundaki tercihini de merak ediyoruz.

murathan 2.jpg

Murathan Mungan / Fotoğraf: 'Arabeskin Aşık Kadınları'

"Neden Murathan Mungan?" sorumuza şu sözlerle cevap veriyor yönetmen:

Murathan Mungan'ın farkı, bildiğiniz gibi, zihnini kulağını bu toplumun bütün seslerine açmış bir yazar oluşu. Arkadaşım olarak da bu projenin kavramsal boyutunu kurmam noktasında çok destek oldu. Ve belgeselde konuşmacı olarak da yer alarak bize büyük gurur yaşattı.

Sol kimlik, aydınlar meselesine bakarsak da geçmişte arabeske duyarsız olunduğu, resmi geleneksel söylemlere yaslanıp, 'yoz müzik' tezinin dillendirildiği doğrudur. Hatta hiç unutmuyorum, 80'lerin sonunda Tempo dergisi 'Arabesk Dinleyen Entelektüeller' diye bir kapak dosyası yapmıştı. Bu ne acayip şey dercesine…

Bunu boşa çıkaran aydınlar da oldu. Ama solun, arabesk müziğin feryadını duyması için 90'ların sonunda Müslüm Gürses'i dinlerken kendilerini jiletleyen yoksulları görmesi gerekti. Evet böyle olmamalıydı.


Bu kadar çok arabesk konuşmuş, sormuş, dinlemişken daha çok 12 Eylül sonrasına mal edilen ve şimdilerde altı çok da çizilmeyen arabesk müziğin halen kitleler üzerinde etkili olup olmadığını da merak ediyor insan. Hocaoğlu'na göre her yerde:

Arabesk nostaljik bir değer, eski günlerin anısı gibi kaldığı düşünebilir. Ama bence öyle değil. Çünkü arabesk müzik, evet zaman zaman geriledi, ama her dönemde başka müzikler ile etkileşime girerek beslendi ve o müziğe damgasını yine vurdu. Bu 90'lar popunda da böyle oldu.

Bugün pop müzik starlarının repertuarlarının yarısı arabesk temalı şarkılardan oluşuyor. Arabeskin geçtiğimiz yıllarda hip-hop ile birleşimi, bugün trap müziğine sızışı, trabesk diye bir müzik türünden bahsediyor oluşumuz… Daha birçok şey söylenebilir. TicTok ve Instagram Reels&i açın, dört gönderiden birinde arabesk tabanlı trap şarkılar olduğunu görürsünüz. Melezlenmeye bu kadar yatkın bir müzik, bence her zaman etkili olacak.


475 plak çıkarmış Yıldız Tezcan'ın bütün varlığı gasp edildi

Murat Hocaoğlu'na son sorum, bu türden bir röportajın belki en basmakalıp ama en çok da merak edilen sorusu oldu: Yaşam öyküleriyle birebir temas ettiğiniz bu kadınların arasında en çok kimin öyküsünden etkilendiniz?

Hocaoğlu, onlarca kadın solistin yaşam hikayesini anlattığı belgeselinde özellikle üç ismin hikayesinin kendisini çok etkilediğini şu sözlerle anlatıyor:

Esengül ilk göz ağrım. Dokuz yıllık kariyer, 25 yıl sürebilmiş bir ömür. Ve gerçekten çok özel bir şarkı söyleme tekniği yaratmış bir yorumcu. Artık bu noktada siz o şarkıları, sesi başka türlü dinliyorsunuz. Müzikalitesinden ziyade o hayatın filmi zihninizde akıyor. Bazen o film o kadar baskın oluyor ki, mesela Bergen'i dinlerken onu acı hikayesi her şeyin üstünü örtüyor.

Bence çok nüanslı bir şarkıcı. Ama sadece hikayesini görüyorsunuz. Çekimler sırasında ise, Yıldız Tezcan, hikayesini anlatırken çok etkilendim. 475 plak çıkarmış, 45 filmde başrol oynamış bir kadının tüm varlığının elinden alınması gerçekten isyan edilesi bir durum.


Ve bundan sonraki projelere dair son cümleler:

'Arabeskin Aşık Kadınları' sekiz bölümde, içerdiği tezin hikayesini tamamlıyor. Ama bu dünya o kadar çok insan profili, portreler saklıyor ki insanın avucu kaşınmıyor değil. Popüler kültürün her alanıyla ilgili, profesyonel olarak işimiz de bu olduğu için, yapımcım, dostum Gamze Dinç ile birçok proje tasarlıyoruz. 

Biz yapalım ya da başkaları yapsın, bu ülke hikaye anlatıcılığı için büyük bir derya. Bu gibi işlerin alternatif tarih yazımına mütevazi de olsa bir katkı sunması gerektiğini düşünüyoruz. 'O zaman öyleydi' deyip geçmeden, hak ve adalet eksenli bir görüş ortaya koyması gerektiğini düşünüyoruz.

  1. Müslüm Gürses

    Müslüm Gürses için avatarMüslüm Gürses için avatar

    59.402 dinleyici

    Müslüm Gürses, 7 Mayıs 1953'te doğmuş Türk ses sanatçısı; gerçek adı Müslüm Akbaş`tır.
    Genellikle arabesk tarzda parçaları yorumlayan sanatçı,…

  2. Reklamları görmek istemiyor musun? Şimdi yükselt

  3. İbrahim Tatlıses

    İbrahim Tatlıses için avatarİbrahim Tatlıses için avatar

    46.667 dinleyici

    İbrahim Tatlıses 1954 yılında Şanlıurfa'da doğdu. Sanatçının çocukluğu hep yokluklarla geçmişti. Sesinin güzel olması nedeni ile yöreye has "Sıla…

  4. Orhan Gencebay

    Orhan Gencebay için avatarOrhan Gencebay için avatar

    42.881 dinleyici

    Orhan Gencebay (d. 4 Ağustos 1944, Samsun, Türkiye) Türk besteci, ses sanatçısı, şair, enstrümanist, aranjör, müzik yapımcısı, müzik direktörü ve…

  5. Ferdi Tayfur

    Ferdi Tayfur için avatarFerdi Tayfur için avatar

    23.015 dinleyici

    1945 yılında Adana Hürriyet Mahallesi'nde dünyaya geldi. Ünlü tiyatro ve dublaj sanatçısı Ferdi Tayfur hayranı olan baba Cumali ortanca oğluna…

  6. Cengiz Kurtoğlu

    Cengiz Kurtoğlu için avatarCengiz Kurtoğlu için avatar

    15.919 dinleyici

    Cengiz Kurtoğlu (5 Mayıs 1959) (Arhavi, Artvin) Türk müzisyen. Piyanist ve şarkıcı, taverna müziğinin önemli icracılarındandır. Zaman zaman hafif…

  7. Reklamları görmek istemiyor musun? Şimdi yükselt

  8. Bergen

    Bergen için avatarBergen için avatar

    17.277 dinleyici

    1961 Ankara doğumlu,17 yaşındayken yaşadığı mutsuz bir gönül ilşkisi yüzünden P.T.T deki işini bıraktı.Aynı yıl Ankara''da ki Feyman gece klübünde…

  9. Güllü

    Güllü için avatarGüllü için avatar

    9.274 dinleyici

    Güllü arabesk fantezi sanatçısı.

  10. Ümit Besen

    Ümit Besen için avatarÜmit Besen için avatar

    15.820 dinleyici

    ÜMİT BESEN 1956 OSMANİYE DOĞUMLU.KENDİSİ GENELLİKLE ÇIKIŞ PARÇASI OLAN NİKAH MASASI İLE BİLİNMEKLE BERABER 30 DAN FAZLA ALBÜME İMZA ATMIŞTIR.…

  11. Kibariye

    Kibariye için avatarKibariye için avatar

    16.685 dinleyici

    Manisa’nın Akhisar ilçesinden İzmir sahnelerine oradan İstanbul’a ve derken tüm Türkiye’ye mal olmuş bir ses bir yorumcu. 1980‘ lerde İzmir…

  12. Hakan Taşıyan

    Hakan Taşıyan için avatarHakan Taşıyan için avatar

    4.759 dinleyici

    Bununla ilgili henüz bir vikimiz yok.

  13. Esengül

    Esengül için avatarEsengül için avatar

    7.485 dinleyici

    Asıl adı Esen Ağan'dır. 24 Eylül 1954'te İstanbul'da doğdu. İlk müzik derslerini konservatuvar mezunu olan annesi Piraye Ağan'dan aldı. Daha sonra…

  14. Hakkı Bulut

    Hakkı Bulut için avatarHakkı Bulut için avatar

    3.377 dinleyici

    İlk okul 5’e kadar doğduğu köyde, ortaokul 1. sınıfı Tunceli, ortaokul 2. sınıfı Mazgirt daha sonra Adana’ya göçtü ve ortaokul 3. sınıfı…

  15. Hüseyin Altin

    Hüseyin Altin için avatarHüseyin Altin için avatar

    1.652 dinleyici

    Bununla ilgili henüz bir vikimiz yok.

  16. Haktan

    Haktan için avatarHaktan için avatar

    1.374 dinleyici

    Haktan Canevi 14 Kasım 1973 İzmir doğumlu. Haktan'ın Ünsal diye bir soyadı yoktur. Soyadı CANEVİ'dir. Babasının soy ismini kullanıyor. Haktan 35…

  17. Mine Koşan

    Mine Koşan için avatarMine Koşan için avatar

    1.488 dinleyici

    Türk pop/arabesk sanatçısı

  18. Burhan Çaçan

    Burhan Çaçan için avatarBurhan Çaçan için avatar

    1.369 dinleyici

    Burhan Çaçan (d. Eleşkirt, Ağrı. 1960)Türk Halk Müziği Sanatçısı.

    1978 Yılında TRT Erzurum Radyosunun açmış olduğu amatör sesler yarışmasını…

  19. Murat Ak

    Murat Ak için avatarMurat Ak için avatar

    326 dinleyici

    1977 yılında doğdu. Lise yıllarında müzikle ilgilenmeye başladı.
    Aynı yıllarda çeşitli müzik gruplarında yer aldı ve kendi şarkılarını yazmaya…

  20. Erol Budan

    Erol Budan için avatarErol Budan için avatar

    860 dinleyici

    Erol Budan, (Doğumu: 24 Nisan 1961 Fatih, İstanbul, aslen Tekirdağlıdır) arabesk şarkıcısı, söz yazarı, besteci ve müzisyen. Genelde "Arkadaşça…

  21. Tüdanya

    Tüdanya için avatarTüdanya için avatar

    1.488 dinleyici

    Bununla ilgili henüz bir vikimiz yok.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası