kurtuluş savaşı hangi tarihte bitmiştir / Kurtuluş Savaşı, Birinci Dünya Savaşı'ndan hangi bakımlardan farklıdır? | Independent Türkçe

Kurtuluş Savaşı Hangi Tarihte Bitmiştir

kurtuluş savaşı hangi tarihte bitmiştir

Kurtuluş Savaşı Kısaca Özeti: Tarihi, Sonuçları, Önemi, Nedenleri Ve Sonuçları

Haberin Devamı

Kurtuluş Savaşının Tarihi 

Resmi kaynaklara göre Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunan askerlerinin İzmir'i işgal etmesiyle başlamıştır. Bazı kaynaklar ise savaşın başlangıç tarihi olarak Atatürk'ün Samsuna çıktığı tarih olan 19 Mayıs 1919 tarihini vermektedir. Savaş toplamda 3 yıl sürmüş ve 11 Ekim 1922'de sona ermiştir. Resmi ateşkes ise 24 Temmuz 1923 tarihinde yapılmıştır. 

Kurtuluş Savaşının Nedenleri Nelerdir?

Her savaşta olduğu gibi Kurtuluş Savaşında da ülke bazında farklı amaçlar ve gerekçeler var idi. Rusya için sıcak denizlere inmek için Tür topraklarının işgal edilmesi şarttı. Bununla birlikte Yunanistan, İngiltere ve Fransa ise Osmanlı Devletinden arta kalan toprakları aralarında paylaşmak için bu savaşı başlattı.

Haberin Devamı

Türkiye açısından da birçok farklı gerekçe olsa da asıl amaç işgal kuvvetlerinin tamamını ülkeden çıkarmaktı. Bu açıdan aynı zamanda bir bağımsızlık mücadelesi de olan Kurtuluş Savaşı daha çok işgalci kuvvetlere karşı bir savunma savaşıydı. 

Kurtuluş Savaşının Önemi Nedir? 

 İlk işgal hareketinden resmi ateşkese kadar toplam 4 yıl süren Kurtuluş Savaşı sadece ülkemiz açısından değil dünya tarihi ve ülkeleri açısından da son derece önemli sonuçlar doğurmuştur. En başta işgalci kuvvetler ve diğer Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyaya Türkler için bağımsızlığın ne kadar önemli olduğu mesajı verilmiştir. 

Savaştan mutlak zafer ile ayrılmamız sömürge altındaki diğer ülkeler ve milletler için de bir feyz kaynağı ve büyük bir örnek oluşturmuştur. Başta Cezayir olmak üzere birçok ülke Mustafa Kemal Atatürk'ün başlattığı bağımsızlık mücadelesini örnek alarak kendi mücadelelerini başlatmış ve bağımsızlıklarını ilan etmiştir. Milletlerin kaderlerini tayin etme hakkı da bir kez daha tüm dünyaya gösterilmiştir.

Milli Mücadele sadece ülkeler açısından değil millet ve insan yönüyle de önemli sonuçlara sahne olmuştur. Türk Milletinin son çare olarak gördüğü bu savaştan zaferle ayrılması 'Hasta Adam' olarak tanımlanan bir imparatorluğun hemen ardından yepyeni bir cumhuriyetin kurulmasında öncü rol oynamıştır. Ülke çapında yeniden elde edilmiş olan birlik ve beraberlik duygusu günümüze kadar

kaynağı değiştir]

Ayrıca bakınız: I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı cepheleri

I. Dünya Savaşı'na Almanya ile birlikte giren Osmanlı Devleti, Çanakkale Savaşı'ndaki başarılı savunmaya, Irak'ta Kût'ül-Amâre'de Britanya ordusunu kuşatıp esir almasına ve savaşın son aylarında Kafkasya Cephesi'ndeki başarılara rağmen savaşın son günlerinde Filistin Cephesi'nde Edmund Allenby komutasındaki Birleşik Krallık ordularına karşı Nablus Hezimeti'ne uğramıştı. Yıldırım Orduları Grubunun 18 Eylül 1918'deki bu bozgundan sonra Liman von Sanders komutanlıktan istifa etmiş ve yerine Padişah tarafından kendisine Yaver-i Fahri Hazret-i Şehriyarı unvanı da verilen Mustafa Kemal Paşa atanmıştı. Bununla birlikte 1 Ekim 1918'de Şam, 16 Ekim 1918'de Hama ve Humus, 25 Ekim 1918'de de Halep kaybedildi.[71][sayfa belirt]

Suriye cephesinin çöküşü üzerine İttihat ve Terakki hükûmeti 8 Ekim 1918'de istifa etti. Hükûmet ileri gelenlerinden Talat, Enver ve Cemal Paşalar yurt dışına kaçtılar. Genel af ilan edilerek, sürgün ve hapisteki muhaliflerin İstanbul'a dönüşüne izin verildi. 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ile Osmanlı hükûmeti yenilgiyi kabul etti.[72]

Mondros Mütarekesi gereğince İtilaf Devletleri'ne güvenlikleri gereği istedikleri yerleri işgal etme yetkisi tanınıyordu. 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalandığında Musul ve çevresi henüz Ali İhsan Sabis Paşa komutasındaki Türk birliklerinin idaresindeydi. Ateşkesten sonra Britanyalılar, Musul ve Zaho'daki sivil Hristiyanların topluca öldürüldüğünü iddia ederek Türk birliklerinin Musul'u terk etmesini istediler. Ali İhsan Sabis Paşa, bu isteği reddetti ancak Suriye ve Şam cephesinde Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Yıldırım Orduları grubu daha fazla kayıp vermemek için Adana'ya kadar çekilmesi neticesinde demiryolu ikmal hatlarının kesilmesi üzerine ve İstanbul hükûmetinin de bu yolda emir vermesinden sonra Musul'u bırakıp Nusaybin'e kadar çekildi. Britanya askerleri hiçbir direnişle karşılaşmadan Musul'a girdiler. İstanbul'dan benzer bir emir Mustafa Kemal Paşa'ya da Çukurova bölgesini terk etmesi için gelmişse de Mustafa Kemal Paşa, Adana'yı boşaltmamış ve Harbiye Nezaretiyle yaptığı telgraflaşmalarda emrin kanunsuz olduğunu söyleyerek emre direnmişti. Harbiye Nezareti, kendisini görevden alıp karargaha çağırdığında ordunun bir kısım silahlarını halka dağıtarak düşman eline geçmesine mani olmuştu. Bazı silahlar ise, Anadolu'da bir düşman direnişinde kullanılmak üzere Teşkilat-ı Mahsusa elemanları tarafından daha güvenli olan Doğu Cephesi'ne taşınmıştı. Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul'a dönmesinden sonra Ali Fuat Paşa, emrindeki 20. Kolordu'yu teçhizatıyla birlikte önce Konya'ya sonra da Ankara'ya getirerek İstiklal Savaşı hazırlıklarına başladı. Bu sırada Kâzım Karabekir Paşa da emrindeki 15. Kolordu'yu terhis etmemiş ve Erzurum'da savaşa hazır tutmaktaydı.

İstanbul'un işgali, Kasım 1918[değiştir kaynağı değiştir]

Ana madde: Kuvâ-yi Milliye

Ayrıca bakınız: Bergama Baskını, Malgaç Baskını, Erbeyli Baskını, Erikli Baskını, Tellidede muharebeleri ve Akbaş Cephaneliği Baskını

İttihat ve Terakki yönetiminin, gizli bir teşkilat olan Teşkilat-ı Mahsusa vasıtasıyla Anadolu ve Rumeli'de savaş sonrası bir direniş hareketi örgütlediği anlaşıldı. Direnişin amacı, doğu illerinin Ermenilere, Ege bölgesinde bazı yerlerin Yunanlara ve Adana yöresinin Fransa kontrolündeki Suriye'ye verilmesini öngören girişimlere karşı mücadele etmekti. Yanı sıra, savaş yıllarında çeşitli yöntemlerle önemli servete ve yerel iktidara kavuşan İttihat ve Terakki yanlısı zümrelerin konumlarının korunması, savaş sırasında sürülen gayrimüslim Osmanlı vatandaşlarının geri dönmesinin önlenmesi, bundan dolayı çıkabilecek karışıklıklar nedeniyle İtilaf Devletleri'nin olası müdahalesine karşı konulması amaçlanmaktaydı.[kaynak belirtilmeli]

1919 başlarından itibaren Kuvâ-yi Milliye (millî kuvvetler) adıyla silahlanan bazı gruplar, Ege ve Karadeniz bölgesinde Rumlara, Güneydoğu'da ise Ermenilere karşı çatışmalara girdiler. Bu grupların çoğu 50 ila 200 kişilik düzensiz kuvvetlerden oluşmakta ve Teşkilat-ı Mahsusa üyesi olduğu bilinen kişilerce yönetilmekteydi.[kaynak belirtilmeli]

1919 Şubat ayında İtilaf İşgal Kuvvetleri Yüksek Komutanı Edmund Allenby, Anadolu'da asayişi sağlamak ve henüz teslim olmamış olan Ali Fuat Paşa komutasında Ankara'daki 20. ve Kâzım Karabekir Paşa komutasında Erzurum'daki 15. kolorduların teslim olmalarına ikna edilmeleri amacıyla, Birleşik Krallık ordusunun Suriye cephesinde Türk kuvvetlerini kısa sürede nasıl yendiğini bilen üst düzey bir Türk komutanının özel yetkilerle donatılarak Anadolu'ya gönderilmesini önerdi. 15 Mayıs 1919'da "Anafartalar Kahramanı" ve "Yaver-i Fahri Hazret-i Şehriyari (Padişahın Onursal Yaveri)" MirlivaMustafa Kemal Paşa, 9. Ordu komutanı ve Anadolu Genel Müfettişi sıfatıyla, padişah VI. Mehmet Vahdettin tarafından Anadolu'ya gönderildi.[kaynak belirtilmeli]

İzmir'in işgali, Mayıs 1919[değiştir

Kurtuluş Savaşı Ne Zaman Bitti? Kurtuluş Savaşı Hangi Muharebe ve Antlaşma ile Sona Erdi?

Kurtuluş Savaşı, milli bağımsızlığın tam anlamı ile kazanılması ve Misak-i Milli'nin gerçekleştirilmesi amacı ile ülkenin düşman işgalinden kurtulması hedeflenerek başlatılan milli bir mücadeledir. 1919 yılında başlayan bu mücadele, ülkenin her yanında büyük bir cesaret ve fedakarlık ile devam etmiş ve sonunda zafere ulaşılmıştır. Peki Kurtuluş Savaşı nerede ve ne zaman bitti?

KURTULUŞ SAVAŞI NEREDE BAŞLADI?

Kurtuluş Savaşı fiili olarak, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'a çıkması ile başlamıştır. Bu nedenle Kurtuluş Savaşı nerede başladı sorusunun cevabı Samsun olarak düşünülebilir. Lakin cephe olarak; ilk bata Batı Cephesi işgal altına girmeye başlamıştır ve burada Kuva-i Milliye birlikleri mücadele vermeye başlamıştır.

KURTULUŞ SAVAŞI NE ZAMAN BİTTİ?

Kurtuluş Savaşı fiili olarak Mudanya Ateşkes Antlaşması ile, resmi olarak ise Lozan barış Antlaşması ile bitmiştir. 15 Ekim 1922 tarihinde Mudanya Ateşkes Antlaşması yürürlüğe girmiştir. Böylece Kurtuluş Savaşı fiili olarak sona etmiştir. Lakin resmi olarak sona erme tarihi ise 24 Temmuz 1923'tür. Zira bu tarihte Lozan Barış Görüşmeleri sona ermiş ve Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır. Yani Kurtuluş Savaşı ne zaman kazanıldı sorusunun cevabı 24 Temmuz 1923 olarak düşünülebilir.

KURTULUŞ SAVAŞI NEREDE BİTTİ?

Kurtuluş Savaşı fiili olarak 11 Ekim 1922 tarihinde Mudanya Ateşkes Antlaşması'nın imzalanması ile sona ermiştir. Bu açıdan bakıldığında, Kurtuluş Savaşı'nın Mudanya'da son bulduğu kabul edilmektedir.

KURTULUŞ SAVAŞI'NA SON VEREN ANTLAŞMA

Kurtuluş Savaşı'na fiili olarak son veren antlaşma Mudanya Ateşkes Antlaşması'dır. Bu nedenle Kurtuluş Savaşı'na son veren antlaşma olarak; 11 Ekim 1922 tarihinde imzalanan, 15 Ekim 1922 tarihinde yürürlüğe giren Mudanya Ateşkes Antlaşması kabul edilmektedir.

KURTULUŞ SAVAŞI'NA SON VEREN MUHAREBE

Kurtuluş Savaşı'na son veren muharebeyi tahmin etmek çok da zor olmasa gerek. Zira her yıl 30 Ağustos tarihinde bu başarıyı kutluyoruz. Kurtuluş Savaşı'na, 30 Ağustos 1922 tarihinde düşmanın yok edildiği Başkomutanlık Meydan Muharebesi son vermiştir. Büyük Taarruz Muharebesi'nde zafer kazanılmasının ardından düşman, İzmir'e kadar takip edilmiş ve 9 Eylül 1922 tarihinde İzmir ilimiz kurtarılmıştır. Böylece Kurtuluş Savaşı sona ermiştir.

Kurtuluş Savaşı Kahramanları, Kurtuluş Savaşı Tarihi, Cepheleri, Sebepleri ve Sonuçları

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır