kumaş kalemi yıkanınca çıkar mı / NO FİİL ГЛАГОЛЫ FİİL SORUSU ВОПРОС ÖRNEK CÜMLE - Alışveriş Yapmak

Kumaş Kalemi Yıkanınca Çıkar Mı

kumaş kalemi yıkanınca çıkar mı

Nakil - перевозка, транспортировка E&#;yalar&#; arabayla &#;zmir'enaklettiler.
Nakil - передача (напр. электроэнергии) Enerji nakli i&#;in izin istiyoruz.
Nakil - перевод (на другой язык) Hangi dilde naklediyorlar bu konferans&#;.
Nakil - перемещение &#;&#;renci ba&#;ka bir okula nakil oldu.
Nakil - переливание крови Kan nakli i&#;in aranan kan bulunamad&#;.
Nakil - пересадка, трансплантация (мед.) Hastaya organ nakli yap&#;ld&#;.
Nakletmek - перевозить, транспортировать Ofis malzemelerini naklettiniz mi ?
Nakletmek - отправлять, переводить g&#;ndermek
Nakletmek - рассказывать, излагать Lenin zaman&#;n&#; dedem bize nakletmi&#;ti.
Nakletmek - пропускать gecirmek
Nazar - взгляд Benim nazar&#;mda o daha &#;ocuk.
Nazar - сглаз Ona nazar de&#;di.
Nazar - дурной глаз Bir nazar&#;n yeter.
Neden - почему, отчего Neden bug&#;n derse gelmedin?
Neden - причина Nedenini a&#;&#;klamad&#;.
Nefis - художественный sanatsal , artistik
Nefis - душа &#;nsan&#;n nefsi her&#;eyi istiyor.
Nefis - сам, собственная личность Yaln&#;z nefsini d&#;&#;&#;nmek.
Nefis - изысканный, тонкий Bu mimari &#;ok nefis.
Nefis - прекрасный, отличный,великолепный Onunla nefis bir g&#;n ge&#;irdik.
Nefis - вкусный Et yemeklerini nefis yap&#;yor.
Negatif - отрицательный, отрицательный &#;ok negatif bir ki&#;ilikte.
Negatif - негатив (фото) Negatifleri ver de foto&#;raf&#;&#;ya g&#;t&#;reyim.
Ne&#;riyat - предача (по радио, телевидению)
Ne&#;riyat - опублткование, издание, публикация
Net - чистый Net gelir.
Net - чёткий Uza&#;&#; net g&#;remiyor.
Net - нетто Bavulun net a&#;&#;rl&#;&#;&#; 50 kilo.
Net - ясный Net cevap vermedi.
Nimet - благодеяние Her nimet &#;&#;k&#;r ister.
Nimet - благо Nimet &#;&#;pe d&#;k&#;lmez.
Nimet - милость Benim i&#;in &#;ok b&#;y&#;k bir nimet bu.
Nimet - достаток, богатство Ne kadar nimetli biri.
Ni&#;an - обручение, помолвка Ni&#;an tarihini belirlediler.
Ni&#;an - орден Ni&#;an vermek.
Ni&#;an - знак, признак; след Ni&#;an koymak.
Ni&#;an - прицеливание; наводка Ni&#;an al&#;p av&#;n&#; vurdu.
Nokta - точка C&#;mlenin sonuna nokta koymay&#; unuttu.
Nokta - пункт, место Her noktada ofis a&#;m&#;&#;lar.
Nokta - пост Polis noktas&#;
Not - записка, заметка Sana verd&#;im notu okumay&#; unutma!
Not - отметка, оценка (школьная) S&#;navdan iyi not ald&#;m.
N&#;bet - дежурство, караул, вахта Asker n&#;bet tutma s&#;ras&#;nda &#;ld&#;r&#;ld&#;.
N&#;bet - очередь, черёд Bu ak&#;am n&#;beti ben tutar&#;m.
N&#;bet - припадок , судорога , приступ Ast&#;m n&#;betleri s&#;k s&#;k tekrarl&#;yor.
Numara - номер Kap&#; numaran&#;z ka&#;?
Numara - размер Ayakkab&#; numaran&#;z ka&#;?
Numara - номер, розыгрыш Numara yapma!

1 NO FİİL ГЛАГОЛЫ FİİL SORUSU ВОПРОС ÖRNEK CÜMLE ПРИМЕРЫ ПРЕДЛОЖЕНИЙ 1 ABANMAK Наваливаться 2 ABARTMAK Преувеличивать 3 ABONE OLMAK Подписаться 4 ABONE YAPMAK Подписать Подписать 5 ACELE ETMEK Торопиться, спешить 6 ACIKMAK Çocuk sıraya abanmıştı. Adam üstüme abandı, parayı uzattı. Lütfen bu konuyu abartma! Ben de yeni çıkan dergiye abone oldum. Öğretmen beni de abone yaptı. Ahmet i A dergisine abone yaptım. İşe geç kalmamak için acele ediyor. Проголодаться Ahmet çok acıkmış. Karnım çok acıktı. 7 ACIMAK Болеть (орган) Elim çok acıyor. Жалеть Onun çocuklarına acıdım. Sadece arabama acıyorum. 10

2 Становиться горьким 8 ACINDIRMAK Вызывать жалость Вызывать жалость 9 ACITMAK Ушибиться Делать больно 10 AÇIKLAMAK Разъяснить Открыть (тайну) Огласить (приговор, решение) (что- в.п.) Bu tereyağı acımış. Yoldan geçen yolcuları kendine acındırıyordu. Dilenci yalvararak kendine acındırıyordu. Ali dün kolunu acıtmış. Mehmet elimi acıttı. Öğretmen bu konuyu geçen hafta açıklamıştı. Ben bunu size açıklamıştım. Gerçeği açıklarsa çok kötü olur. Hâkim kararı açıkladı. 11 AÇILMAK Открываться Birden odanın kapısı açıldı. Okullar eylülde açılıyor. O gemi dün denize açıldı. Отчаливать Отклеиваться Ayakkabımın altı açılmış. 11

3 Проясняться Hava akşama doğru açıldı. Открывать душу O sadece en iyi arkadaşına açılıyor. Делать большие Bu ay çok açıldık. расходы Разойтись Lütfen açılın, ben doktorum! 12 AÇMAK Открывать Lütfen kapıyı açar mısın? Делать отверстие Ne (что) Hırsız duvarda bir delik açmış. Прорубить Ne (что) Buradan bir kapı Говорить о чем-л. (употр. в funduszeue.info) Включать açabiliriz. Bu konuyu bir daha açma. Burası çok karanlık, ışığı açar mısın? Выкапывать Ne (что) Babam bahçeye büyük bir çukur açtı. Расчистить Geçen kış bu yolu tam üç saatte açtılar. Расцветать (çiçek ~) Ne (что) Ağaçlar ilkbaharda çiçek açarlar. 13 ÂDET EDİNMEK Брать за правило Adam başkalarını dolandırmayı âdet edinmiş. 14 AFALLAMAK Растеряться Adam beni karşısında görünce birden afalladı. 12

4 15 AFFETMEK Извинять, прощать 16 AĞAÇLANDIRMAK Озеленять Lütfen beni affet! Biz bu parkı ağaçlandırmalıyız. 17 AĞARMAK Светать Uzun bir bekleyişten sonra gün ağardı. Рассветать İki saat sonra hava ağaracak. 18 AĞIRLAMAK Оказывать прием, принимать 19 AĞIRLAŞMAK Становиться более тяжелым Zeki misafirlerini çok güzel ağırlamış. Bu çanta her gün biraz daha ağırlaşıyor. Ухудшаться Hastanın durumu günden güne ağırlaşıyordu. 20 AĞLAMAK Плакать Suat dün çok ağladı. 21 AĞLATMAK Доводить до слез 22 AĞRIMAK Болеть (о части тела) 23 AİT OLMAK Принадлежать Niçin her gün kardeşini ağlatıyorsun? Bugün başım çok ağrıyor. Bana ait olmayan eşyaları kullanmam. 13

5 24 AKILLANMAK Поумнеть Bu adam hiçbir zaman akıllanmaz. 25 AKMAK Течь Bizim apartmanda sular akmıyor. 26 AKSATMAK Срывать (работу) 27 AKTARMAK Перемешивать, переносить, перевозить, переливать, пересыпать, пересаживать, перекладывать Nereden (откуда) Ama sen buradaki işini aksatıyorsun. Kovadaki suyu bidona aktar. Kovadaki suyu bidona aktar. Bu suyu bu kovadan şu bidona aktaralım. Söylediklerinizi aynen aktardım. 28 ALDANMAK Заблуждаться Ben problem çözüldü sanıyordum, aldanmışım. Ошибочно поверить 29 ALDATMAK Обманывать 30 ALDIRMAMAK Не обращать внимания, не придавать значения Ben onun sözlerine aldandım. Mahmut beni de aldattı. Bırak, aldırma. İstediğini söylesin. Sen onun söylediklerine aldırma. 14

6 Sen Ali ye aldırma. 31 ALINMAK Быть купленным Geçen hafta ofise iki Обижаться Расстраиваться 32 ALIŞMAK Привыкать 33 ALIŞTIRMAK Воспитывать Приучать 34 ALKIŞLAMAK Аплодировать Neyden (от чего) kutu boya alınmıştı. Dün benim söylediklerime alınmış. Galiba yaptığımız şakadan biraz alınmış. Ben bu okula çok çabuk alıştım. Çocuk yeni arkadaşlarına bir haftada alıştı. Çocuğu küçük yaşta alıştırmak lazım. Çocuğu küçük yaşta temizliğe alıştırmak lazım. Seyirciler sanatçıyı ayakta alkışladılar. En çok, adamın son sözlerini alkışladılar. 35 ALIŞ VERİŞ YAPMAK Делать покупки Dün biraz alış veriş yaptık. 36 ALMAK Взять Bu kalemi al, abine ver. 15

7 Покупать Ne (что) Dün yeni bir araba aldım. Вмещать Bu valiz elbiselerin hepsini almaz. Получать Ne (что) Dün eski bir dostumdan mektup aldım. Пропускать (воду) Gemi birden su almaya başladı. Приглашать Genç kız bizi misafir odasına aldı. Принимать (душ) Ne (что) Önce güzel bir duş al. Вытирать (пыль) Temizlikçi önce tozları aldı. Забирать (в милицию) Polisler bir akşam gelip babamı aldılar. Простудиться (soğuk ~) Annem biraz soğuk almış. Захватить Bin dokuz yüz kırk birde Almanlar Moskova yı almak istediler. Перенести Toplantıyı saat beşe Красть 37 ANILMAK Страд. от вспоминать 38 ANLAMAK Понимать aldık. Komşunun parasını almış. Ünlü şair dün büyük bir törenle anıldı. Ben bu konuyu anlamadım. Türkçe öğretmenimi çok iyi anlıyorum. 16

8 Разбираться Neyden (от чего) O, benim söylediklerimi yanlış anladı. Bulutları görünce yağmur yağacağını anladım. Arabalardan çok iyi anlar. 39 ANLAŞILMAK Быть понятным Ne (что) Son ders biraz anlaşılmamış. 40 ANLAŞMAK Договариваться Ладить 41 ANLATMAK Объяснять, рассказывать 42 ANMAK Вспоминать nle (с кем) nle (с кем) Nereden- (откудакуда) Anlaşıldı, yarın pikniğe gidemeyeceğiz. Biz sizinle anlaşmıştık. Ben Hasan la çok iyi anlaşıyorum. Ben size geçen hafta anlatmıştım. Bu konuyu anlatmıştım. Sen bu konuyu ikinci paragraftan sonuna kadar anlat. Yedinci cumhurbaşkanımızı törenle andık. Arkadaşlarla eski günleri andık. 17

9 43 ARALAMAK Приоткрывать 44 ARAMAK Искать Позвонить Сожалеть Обыскивать 45 ARAŞTIRMAK Изучать Разыскивать 46 ARITMAK Очищать Nereden (откуда) Çocuk kapıyı araladı, beni görünce hemen kaçtı. Çocuk, sokakta annesini arıyordu. Sabahtan beri defterimi arıyorum. Ben akşam seni ararım. İstanbul dan Remzi aradı. Sonra bu günleri çok arayacaksın. Polisler herkesin üstünü aradılar. Adam, İngiliz tarihini araştırıyordu. Polis bütün olayı araştırdı. Her yeri araştırdık ama onu bulamadık. Suları arıtmadan içmeyin. 47 ARIZALANMAK Ломаться Dün buzdolabı bir daha arızalandı. 48 ARZULAMAK Желать Bir gün onunla tanışmayı arzuluyorum. 18

10 49 ASMAK Вешать Nereden (откуда) Ne (что) Вешать (казнить) 50 AŞAĞILAMAK Унижать 51 ÂŞIK OLMAK Влюбиться 52 AŞMAK Преодолевать Превышать 53 ATAMAK Назначить 54 ATILMAK Бросаться Увольняться Nereden (откуда) Buraya gömleklerini asabilirsin. Ceketini askıya as. Pantolonlarını paçalarından as. Ben geldiğimde çamaşır asıyordu. Mahkûmu yarın asacaklar. O genelde insanları aşağılayarak konuşur. Güzel bir kıza âşık oldum. Bazı zorlukları aşmak için sabır lazımdır. Toplantı üç saati aşmıştı. Serkan ı genel müdür yardımcılığına atadılar. Serkan ı genel müdür yardımcılığına atadılar. Köpekler birden üstüme atıldılar. Kemal kötü çalıştığı için işten atılmış. 19

11 Атаковать 55 ATIŞMAK Поссориться 56 ATIŞTIRMAK Перекусить (о еде) nle (с кем) Ne (что) Askerler hücum emriyle ileri atıldılar. Dün Kenan la biraz atıştık. Sabahleyin biraz atıştırdım. Biraz salata atıştırdım. Ne (что) Моросить Dışarıda yağmur atıştırıyor. 57 ATLAMAK Прыгать Перепрыгивать Nereden (откуда) Садиться (в транспорт) Пропускать Ne (что) Bu paragrafta iki cümle atlamışsın. 58 ATLATMAK Понуд. от прыгать Kadın birden denize atladı. Hırsız duvardan atladı ve kaçtı. Çabuk bir taksiye atla, gel! Yaşlı adam eşeğe hendeği atlatmaya çalışıyordu. Отделаться Ne (что) Sevil geçen ay büyük Пережить, преодолевать Надувать, обманывать bir kaza atlattı. Borcumuz çok ama bu ayı atlatırsak biraz rahatlarız. Benimle görüşmemek için devamlı beni atlatıyor. 20

12 Избавляться 59 ATMAK Бросать, кидать Onu atlatmak için evde olmadığını söyledim. Birisi Ömer e taş atmış. Çocuklar cama taş atmışlar. Добавить Ne (что) Salataya biraz daha tuz at. Стрелять Ne (что) Bu gece iki el silâh attılar. Ne (что) Babam çok iyi ok atar. Ударить (tekme ~) Ne (что) Arkadaşına tekme atmış. Обвинять (suç ~) Suçu arkadaşına atıyor. Переносить Mahkeme duruşmayı şubatın on beşine attı. Выбрасывать (что- в.п.) Şunları çöpe atar mısın? Приставать Parktaki kızlara lâf atmış. Выгонять Nereden (откуда) Dün onu okuldan attılar. Биться (о сердце) Hastanın kalbi çok hızlı atıyordu. Отправить письмо Ne (что) Geçen gün anneme bir mektup attım. Отвечать наобум (kafadan ~) (что- в.п.) Sorunun cevabını kafadan attım. Придумывать, привирать Sen bir şey anlatırken biraz atıyorsun. 21

13 Увольнять Babamı işten attılar. 60 AVLAMAK Охотиться Ne (что) Dün büyük bir keklik avladık. 61 AVUTMAK Занимать чем-то Neyle (с чем) Çocukları belli bir süre oyuncaklarla avuttuk. Bizi her zaman boş sözlerle avutuyor. 62 AYAKLANMAK Встать Niçin hemen ayaklandınız? Biraz daha oturun. Встать на ноги Hasta iki günde ayaklandı. Восстать Halk, ihtilalden sonra ayaklandı. 63 AYARLAMAK Организовать Ne (что) Güzel bir gezi ayarladık. Заводить (часы), регулировать (что-л.) Найти (организовать) Настроить Ne (что) Ne (что) Pazara güzel bir piknik ayarladık. Ben dün akşam saati ayarlamıştım. Saatimi radyoya göre ayarlamıştım. Yarına iki araba ayarlamamız lâzım. Artık bütün kanalları ayarladım. 22

14 64 AYDINLATMAK Освещать Просвещать 65 AYIKLAMAK Перебирать 66 AYIP ETMEK Поступать нехорошо 67 AYIPLAMAK Осуждать 68 AYIRMAK Разделить Разлучать Выделить Оставить Выбирать Разнимать Küçük projektörler sahayı çok iyi aydınlatıyorlardı. Hocam, bizi bu konuda aydınlattığınız için teşekkür ederiz. Pilav yapmak için önce pirincin taşını ayıklamalısın. Onu davet etmemekle çok ayıp ettin. Ayhan ı söylediklerinden dolayı çok ayıpladılar. Bizim grubu ikiye ayırdılar. Bizi hiç kimse ayıramaz. Küçük odayı sana ayırdık. Haydar a da biraz yemek ayırın. Bunların içinden okuyacağın kitapları ayır. Dün kavga eden iki çocuğu ayırdım. 23

15 69 AYRILMAK Делиться Türkçe de yapı bakımından fiiller dörde ayrılır. Увольняться Nereden Ben işten ayrıldım. (откуда) Расставаться Kimden (от кого) Hakan kız arkadaşından ayrılmış. Покидать, Nereden İki saat önce buradan уходить Разводиться 70 AZARLAMAK Ругать (откуда) Kimden (от кого) ayrıldı. Adam on yıllık karısından ayrılmış. Babam kardeşimi biraz azarladı. 71 BAĞIRMAK Кричать, орать Sen çok bağırıyorsun. Abim bana çok bağırdı. 72 BAĞIŞLAMAK Жертвовать Прощать 73 BAĞLAMAK Привязывать Завязывать Связать Şarkıcı, bütün servetini kimsesiz çocuklara bağışladı. Senin bu yanlışını bağışlayamam. Köpeği bağladın mı? Köpeği kulübesine bağladım. Ayakkabısının bağcıklarını bağlıyor. Polisler hırsızı sıkıca bağladılar. 24

16 74 BAHSETMEK Разговаривать (о чем-то, о комто) 75 BAKMAK Смотреть Neyden (от чего) Kimden (от кого) Dün arabalardan bahsettik. Biz de tam senden bahsediyorduk! Şu yeşil arabaya bakıyordum. Следить (за собой) Смотреть (за товаром) Наблюдать 76 BANTLAMAK Скрепить скотчем 77 BARIŞMAK Помириться 78 BARIŞTIRMAK Помирить Помирить 79 BASMAK Наступать nle (с кем) nle (с кем) Öğretmen birden bana baktı. Doktor Kendine iyi bakmalısın! demiş. Afedersiniz, bu tezgâha kim bakıyor? Bu doktor günde on hastaya bakıyor. Şu defteri de bantlayalım. Ben Rıdvan la dün barıştım. Bizi öğretmen barıştırdı. Dün Said le Metin i barıştırdık. Lütfen çimlere basmayınız! Yanlışlıkla Şenol un ayağına bastım. 25

17 Нажимать Исполняться (сколько-то лет) Наполнять Накачивать 80 BASTIRMAK Подавлять Нажимать (со стороны руководства) Şu düğmeye basarsan kapı açılır. Lokman bugün beş yaşına bastı. Bizim bodrumu su bastı. Ön lâstiğe biraz hava basmamız lazım. Polis isyanı bastıramadı. Olayı çözmemiz için yukardan bastırıyorlar. Нагрянуть O saatte misafirler bastırınca çok şaşırdık. Издать İlk kitabını bastırmak için çok çalıştı. Начинаться Ne (что) Öğleden sonra birden yağmur bastırdı. Подавлять Heyecanını bastırmak için şarkı söylüyordu. Одолеть (о сне) Ne (что) Yemekten sonra uyku bastırdı. Наступить Ne (что) O gelene kadar karanlık bastırdı. 81 BAŞARMAK Завершать с успехом İkinci yarı bizim takım çok bastırdı ama gol atamadı. Korkma! Sen başarırsın. 26

18 82 BAŞLAMAK Начинать Bu işi ancak sen başarırsın. Bugün yeni bir konuya başladık. Начинаться Dersler saat sekizde başlıyor. Наступать (о времени года) Artık kış başladı. 83 BAŞLATMAK Дать старт 84 BAŞVURMAK Обращаться Прибегнуть (к способу, методу) 85 BATIRMAK Топить Воткнуть Запачкать Разорять Сунуть Hakem maçı erken başlattı. İki ay önce bir fabrikaya başvurdu. Zam için müdüre başvurmalısın. Seninle tanışabilmek için bu yola başvurdum. Düşmanlar iki gemimizi batırdılar. Bıçağı yavaşça tereyağına batırdı. Bütün elbiselerini batırmışsın. Bütün sermayesini bir yılda batırdı. Çocuk birden elini boyaya batırdı. 86 BATMAK Тонуть Titanik yirminci yüzyılda battı. 27

19 Воткнуться Садиться (солнце) Застрять Elime iğne battı. Güneş saat yedide batıyor. Araba birden çamura battı. Обанкротиться Bu krizde bir çok şirket ve banka battı. 87 BAYATLAMAK Зачерстветь Ekmek bayatlamış. Устаревать Bu haber artık bayatladı. 88 BAYILMAK Лишиться чувств Обожать Потерять сознание 89 BECERMEK Справляться 90 BEĞENMEK Нравиться Выбирать Neyden (от чего) Genç kız birden bayıldı. Ben bu tatlıya bayılıyorum. Bugün açlıktan az daha bayılacaktım. Bu işi ancak o becerebilir. Bu şarkıyı beğendim. Senin bu davranışını herkes çok beğendi. Bu gömleklerden birini beğen. 91 BEKLEMEK Ждать Ne (что) İki saattir otobüs bekliyorum. Dünden beri seni bekliyorum. 28

20 Ожидать 92 BENZEMEK Походить 93 BESLEMEK Кормить Kimden (от кого) Bunu senden beklemezdim. Arabanın rengi şu masanın rengine benziyordu. Bu çocuk babasına benziyor O anda kadın çocuğu besliyordu. Разводить Ne (что) Benim ailem de koyun besliyor. Держать Ne (что) Evde kedi, köpek beslemek tehlikeli olabilir. Укреплять Eski evi iki yanından beslemek istiyorlardı. Питать чувства Ne (что) Nedense bana karşı iyi duygular beslemiyor. 94 BEZMEK Надоедать 95 BIKMAK Надоедать Neyden (от чего) Kimden (от кого) Neyden (от чего) Neyden (от чего) Artık futbol oynamaktan da bezdik. Senin bu kötü arkadaşlarından bezdim. Yürümekten bıktım. Senin bu kötü alışkanlıklarından bıktım. 29

21 96 BIRAKMAK Бросать Оставлять Отпускать Перенести Оставить (о профессии) Отпустить (усы, бороду) (не) Сдать (экзамен) Отдавать (по какой-то цене) 97 BİÇMEK Разрубить Кроить Жать, косить Определять цену, оценивать Ne (что) Nerede (где) Babam sigarayı bıraktı. Çocuğu anneme bıraktık. Ben kitabı masaya bıraktım. Jale birden ipi bıraktı. Öğretmen bizi beş dakika erken bıraktı. İkinci toplantıyı gelecek haftaya bırakalım. Artık fotoğrafçılığı bıraktım. Bu sene sakal bırakmak istiyorum. Matematikçi on kişiyi sınıfta bırakmış. Bu ayakkabıyı son olarak kaça bırakırsınız? Kılıç adamı ikiye biçmişti. Terzi benim verdiğim kumaşı yanlış biçmiş. Siz ekinleri ne zaman biçersiniz? Antika bir eşyaya değer biçmek zordur. 30

22 98 BİLDİRMEK Сообщать 99 BİLGİLENDİRMEK Оповещать, просвещать BİLMEK Знать Ben onun gelmeyeceğini bildirmek istemiştim. Bu durumu müdür beye bildirmeliyiz. Daha sonra bu konuda beni bilgilendirirsiniz. Ben bu konuyu bilmiyorum. Уметь Ne (что) Arkadaşım Rusça Считать (думать) BİNMEK Садиться (о транспорте, лифте) bilmiyor. Biz seni dost biliyorduk! Dün uçağa bindi ve gitti. Садиться (о животных) Sen ata binmeyi biliyor musun? BİRİKTİRMEK Копить Ne (что) Ev almak için para biriktiriyormuş. Собирать, коллекционирова ть Ne (что) Ben de küçükken pul biriktiriyordum. BİRLEŞMEK Соединяться İki yol burada birleşiyor. Объединяться İki parti seçimi kazanmak için birleştiler. 31

23 Объединяться Сходиться, быть сходным BİRLEŞTİRMEK Объединить BİTİRMEK Заканчивать Neyle (с чем) Neyle (с чем) As dergisi, Sis dergisiyle birleşmiş. Bazı konularda fikirlerimiz birleşiyor. Biz de iki odayı birleştirdik. Biz de salonla küçük odayı birleştirdik. İki şirket güçlerini birleşrirdiler. Ben bu kitabı bitirdim. BİTMEK Заканчиваться Dersler saat beşte bitiyor. BOĞMAK Утопить Связать Завалить, осыпать Душить Arkadaşları onu suda boğmak istemişler. Çuvalın ağzını bir iple boğduk. Tatilden gelince bizi hediyeye boğdu. Tatilden gelince bizi hediyeye boğdu. Bu sıcaklar beni boğuyor. BOĞULMAK Тонуть Ayşe nin kardeşi boğulmuş. Dün bizim köpek boğuldu. 32

24 Nerede (где) Neyden (от чего) Merâl in kardeşi gölde boğulmuş. Az daha dumandan boğulacaktık. Отравиться (дымом) BOĞUŞMAK Схватиться Sokak köpekleri her zamanki gibi boğuşuyorlardı. Ссориться BOMBALAMAK Бомбить BORÇLANMAK Задолжать nle (с кем) Nereyi (что-в.п. о месте) Dün Ercan la Şamil yine boğuşmuşlar. Askerler şehri bombalamaya başladılar. Sedat a 50 bin lira borçlandım. Bu ay markete çok borçlandık. BOŞALMAK Опустеть Bizim üstümüzdeki daire boşaldı. Опустеть Buzdolabı iki günde boşaldı. Не сдержаться Ben konuyu açınca birden boşalıverdi, hemen ağlamaya başladı. BOŞALTMAK Освободить Высыпать, выливать Kiracılar evi yarın boşaltacaklar. Patatesleri bu sepete boşalt. 33

25 Эвакуировать Çabuk bu binayı boşaltın. BOŞANMAK Развестись İki yıl önce boşanmış. Kimden (от кого) İki yıl önce kocasından boşanmış. Хлынуть Vurur vurmaz çocuğun burnundan kan boşandı. BOYAMAK Красить, накрасить Dün kapıyı boyadık. Genç kız önce dudaklarını boyadı. BOZDURMAK Разменять Ne (что) Ben de dün para bozdurdum. BOZMAK Сломать Разменивать (деньги) Вредить Помять Ne (что) Said bizim televizyonu bozmuş. On milyon lirayı bozabilir misiniz? Salçalı yemek midemi bozdu. Koltuğun örtüsünü bozmayın. BOZULMAK Сломаться Bizim televizyon bozuldu. Портиться Dün akşamki yemek bozulmuş. 34

26 BOZUŞMAK Рассориться BÖLMEK Делить BÖLÜŞMEK Делиться nle (с кем) nle (с кем) Geçen gün Gazi yle bozuştuk, artık konuşmuyoruz. Otuzu altıya böl. Ekmeği üçe böl. Bir ekmeği beş kişi bölüştük. Bu ekmeği siz Tarkan la bölüşün. BULMAK Найти Ne (что) Bu problemi çözmek için yeni bir yol buldum. Kalemimi buldum. Dün seni bulamadım, neredeydin? Elektriği Edison bulmuştur. Изобретать, открывать BULUNMAK Находиться Ne (что) Nihayet bu hastalığa bir çare bulundu. Находиться Ben de beş yıl kadar Paris te bulundum. Иметься в наличии BULUŞMAK Встречаться Ne (что) nle (с кем) Bu dükkanda her şey bulunur. Yarın Meryem le buluşacağız. 35

27 BUNALMAK Сильно скучать Ben de buralarda bunaldım. Задыхаться BUNALTMAK Понуд. от задыхаться Надоедать Neyden (от чего) Neyle (с чем) Dün sıcaktan çok bunaldık. Bu sıcaklar beni bunaltıyorlar. O da bazen sorularıyla insanı bunaltıyor. BUNAMAK Выживать из ума Yaşlı adam artık bunamıştı. BURKMAK Вывихнуть, подвернуть Top oynarken bileğini burkmuş. BURUŞMAK Мяться Çok oturmaktan pantolonum buruştu. Морщиниться Belli bir yaştan sonra cildimiz buruşuyor. Сводить (о рте) Gök hurmadan sonra ağzım buruştu. BURUŞTURMAK Мять Комкать, мять BUYURMAK Приказать - (что-в.п.- кому) Dikkat et, pantolonunu buruşturma. Benim verdiğim kağıdı buruşturup attı. Fatih, bana burayı temizlememi buyurdu. 36

28 Сказать Ne (что) Bir şey mi buyurdunuz efendim? Проходить, следовать Lütfen önden buyurunuz. Пожаловать, входить Lütfen salona buyurun. Позволить Müsaade buyurursanız biz gidelim artık. BÜKMEK Скрутить Çocuk birden kolumu büktü. Согнуть Adam kocaman Сгибать demiri bükmüş. Yaşlandık, artık dizlerimi bükemiyorum. Свернуть, скатать Halıları büküp kaldırın. Сучить (нитки) Ne (что) İhtiyar kadın ipek bükerek geçimini sağlıyordu. BÜYÜLEMEK Околдовать, очаровать, обворожить Очаровать, околдовать Ne- (чтокого-в.п.) Kocakarı genç prensesi büyülemişti. Adamın konuşmaları beni büyüledi. BÜYÜMEK Расти Çocuklar bu yaştan sonra çok hızlı büyüyorlar. Bizim kedinin yavruları büyüdüler. 37

29 Bahçedeki domatesler henüz büyümemişler. Вырасти Said bugün bir yaş daha büyüdü. Sokaktaki kavga birden büyüdü. Перерасти (о драке) Разрастись İstanbul çok hızlı büyüyor. BÜYÜTMEK Расширять Воспитывать Увеличить Преувеличивать CANLANDIRMAK Оживлять Возрождать Играть роль CAYMAK (VAZGEÇMEK) Передумать Neyden (от чего) CESARET ETMEK Осмелиться, решиться Ben de artık işi biraz büyütmeyi düşünüyorum. Biz çocuklarımızı böyle büyütmedik. Bu resmi biraz daha büyütmeniz lazım. Bence sen bu olayı biraz büyütüyorsun. Bu filmde, bir kız ölüleri canlandırıyor. Bu yeni kararlar ekonomiyi biraz canlandıracaktır. Aktör, bu filmde zengin bir iş adamını canlandırıyor. Zehra, evi satmaktan caymış. Ben olsaydım böyle bir şeye cesaret edemezdim. 38

30 CEVAP VERMEK Поддаваться Hasta, tedaviye cevap vermeye başladı. Отвечать Niçin telefonlara cevap vermiyorsunuz? Отвечать Bu kitap bizim gereksinimlerimize cevap vermiyor. CEVAPLAMAK (YANITLAMAK) Отвечать, давать ответ Aşağıdaki soruları cevaplayınız. CEZALANDIRMAK Наказывать CİLÂLAMAK Полировать CİLTLEMEK Переплетать ÇAĞIRMAK Звать Пригласить ÇALIŞMAK Работать () чему Nerede (где) Çocukları cezalandırmak doğru mu? Sıraları yeniden cilâlamamız lazım. Bu kitabı da ciltleyelim mi? Öğretmen seni çağırıyor. Betül bizi akşam yemeğine çağırıyor. Bekir fabrikada çalışıyor. Tuncay şimdi çalışıyor. 39

31 Bizim buzdolabı çalışmıyor. Учить уроки İlker ders çalışıyor. Стараться Bilâl Türkçe öğrenmeye çalışıyor. ÇALMAK Красть Ne (что) Bu adam bir ayda sekiz araba çalmış. Звонить (о телефоне, звонке) Играть (на муз. инструменте) ÇARPMAK Врезаться Ne (что) Hırsız bankadaki bütün paraları çalmış. Telefon çalıyor, bakabilir misin? Şenay çok iyi gitar çalıyor. Taksi birden otobüse çarptı. Сбить Dün Osman a bir araba çarpmış. Mert koşarken bir çocuğa çarptı. Ударить, задеть Biraz önce kolumu masaya çarptım. Erol masaya çarptı. Биться Hastanın kalbi çok hızlı çarpıyordu. Захлопнуться Rüzgârdan kapı çarptı. Умножать - Neyle (что-в.п., с чем) Sekizi beşle çarpacaksın. 40

32 ÇATLAMAK Лопаться Kahvaltıda bütün bardaklar çatladı. Трескаться Soğuktan ellerim çatladı. Мучаться, страдать ÇEKİLMEK Уйти, отойти Neyden (от чего) Vedat da kıskançlıktan çatlıyor. Ne (что) Kenara çekilmek isterken düştüm. Высохнуть Gölün bütün suyu Уходить Быть удаленным Nereden (откуда) çekilmişti. Akşam olunca herkes evine çekildi. Son anda takımlardan biri yarışmadan çekildi. Уединиться Yaşlanınca küçük bir köye çekildi. Отступать O gün düşman çekilmeye başladı. ÇEKİNMEK Стесняться, робеть Побаиваться ÇEKİŞMEK Спорить, пререкаться Kimden (от кого) Kimden (от кого) Selim senden çok çekiniyor. Bu çocuk sadece babasından çekiniyor. Haber vermediğim için babam bana çok çekişti. Бороться İki takımda birincilik için çekişiyor. 41

33 ÇEKİŞTİRMEK Теребить, дергать Сплетничать, злословить, судачить ÇEKMEK Выхватить Evladım, paltomu çekiştirip durma. Ayşe de her zaman komşularını çekiştirir. Birden elimdeki kitabı çekti. Черпать Ne (что) Dün kuyudan beş kova su çektik. Снять (деньги) Ne (что) Yarın bankadan para çekeceğim. Тянуть Буксировать Повесить (шторы) Достать (об оружии) Вдыхать (içine ~) Впитать Остановиться (на обочине) Испытывать (трудности) Задернуть Nereden (откуда) Nereden (откуда) Ne (что) Ne (что) Ne (что) Fuat beni kolumdan çekti. Köpek adamı paçasından çekiyordu. Vinç kenardaki arabaları çekiyordu. Araya bir örtü çektik. Adam polise silâh çekti. Önce temiz havayı içine çekti. Pilâv suyunu çekmiş. Lütfen arabanızı kenara çeker misiniz? Fatma çok zorluk çekti. Perdeleri çeker misiniz? 42

34 Переписать Bu yazıyı temize çeker misiniz? Подводить (глаза) Ne (что) Genç kız gözlerine sürme çekmişti. Снимать фильм Ne (что) Şu anda yeni bir film çekiyoruz. Фотографировать Ne (что) O çok iyi fotoğraf çeker. Телеграфировать (telegraf ~) Ne (что) Dün anneme telgraf çektim. Походить Bu çocuğun cimriliği sana çekmiş. Состоять Bu yıl şubat yirmi dokuz çekiyor. Сесть (об одежде) Bu pantolon yıkanınca çeker. Вырвать (о зубах) Doktor üç dişimi birden çekti. Опошлить (kötüye ~) Sen de her şeyi kötüye çekiyorsun. Допрашивать Polisler onu da sorguya çektiler. Вздохнуть (of ~) Ne (что) Of çekme, faydası olmaz. ÇEKTİRMEK Вытащить, удалять, выдернуть Создавать проблемы для кого-то Понуд. от фотографировать Sabahleyin dişimi çektirdim. Bu çocuk ailesine çok çektirdi. Dün on iki tane vesikalık fotoğraf çektirdim. 43

35 ÇEVİRMEK Вертеть Elindeki kalemi durmadan çeviriyordu. Поворачивать Şu masayı biraz çevirelim. Листать, переворачивать Kitabın sayfalarını çok hızlı çeviriyorsun. Задумать Ne (что) Galiba yine sen tuhaf işler çeviriyorsun! Переделать Eski bir sarayı otele çevirmişler. Переводить Bu kitabı çevirmek çok zamanımı aldı. Обносить (забором) Neyle (с чем) Bahçeyi duvarla çevirdiler. Направлять (оружие) Polis silahını birden bana çevirdi. ÇIKARMAK Доставать Ne (что) Çantasından bir kalem çıkardı. Увольнять Nereden (откуда) Patron beni işten çıkardı. Разуваться, снимать (обувь) Ayakkabılarını burada çıkarabilirsin. Снимать (одежду) İstersen paltonu çıkarma. (не) Узнавать Bunu tanıyorum ama sağdakini çıkaramadım. Резаться (о зубах) Ne (что) Bu çocuk diş Срываться Kimden (от кого) çıkarıyor. Başkasına kızmış öfkesini benden çıkarıyor. 44

36 Наслаждаться (keyfi ~) Şu denizin keyfini çıkaralım. Рвать (тошнить) Çocuk bütün yediklerini çıkardı. Выводить пятно Bu deterjan bu lekeyi çıkarır mı? Выпускать (книгу) Ne (что) Yeni bir dergi çıkarmak istiyorum. Затевать (драку) Ne (что) Bu çocuk her zaman kavga çıkarıyor. Заносить (наверх), поднимать Bütün eşyaları beşinci kata çıkardık. Вычитать ÇIKMAK Выходить Дать (идею) Увольняться Производить ( из чего-то) (не) Решить Выходить Neyden- (отчегочто-в.п.) Nereden (откуда) Kimden (от кого) Nereden (откуда) Ne (что) Neyden (от чего) Nereden (откуда) Ne (что) Elli sekizden kırk dokuzu çıkaracaksınız. Ben şimdi sınıftan çıktım. Bu fikir Tolga dan çıktı. Abim yeni işinden de çıkmış. Beş kilo sütten bir kilo yağ çıkar. Bu toplantıdan da birşey çıkmadı. Hapishaneden yeni çıkmış. Herşeyi hesapladık ben borçlu çıktım. Оставаться (в долгу) Вычитать Ne (что) Yirmi sekizden beş çıkınca kaç kalır? 45

37 Появиться Biz geziyorduk birden karşımıza çıktı. Сваливаться (об обуви и украшениях) Nereden (откуда) Bu ayakkabı her zaman ayağımdan çıkıyor. Карабкаться Sen bu ağaca çıkabilir misin? Подниматься İki dakikada altıncı kata çıktı. Вспыхнуть (об эпидемии) Sars hastalığı bir yıl önce çıktı. Выиграть (в лотерее) Ne (что) Ona piyangodan bir araba çıktı. Отправляться Yarın akşam yola çıkacağız. Отстираться Gömleğimdeki leke çıktı. Вести (о дороге) Bu sokak nereye çıkıyor? Уходить (в отпуск) İki gün önce tatile çıktı. Идти (за покупками) Pazar günü alış verişe çıkabiliriz. Созреть İki hafta sonra çilek çıkar. Разразиться (о буре) Birden çok büyük bir fırtına çıktı. Выпускаться Yeni bir dergi çıkmış. (о книге) Оказаться Dün aldığımız elmalar çürük çıktı. Исполняться Bak, benim dediğim çıktı! 46

38 Шуметь (ses ~) Bu sınıfta en çok senin sesin çıkıyor. Отлететь Bu bisikletin tekeri çıkmış. ÇILDIRMAK Сходить с ума, Zavallı adam o терять голову Беситься, приходить в бешенство ÇILDIRTMAK Свести с ума Ne (что) olaydan sonra çıldırdı. Bu haberi duyunca sinirinden çıldırdı. Bu çocuk bir gün beni çıldırtacak. Bu adamın hareketleri beni çıldırtıyor. ÇİĞNEMEK Жевать Ne (что) Sabahtan beri sakız çiğniyor. Топтать Çocuk bütün çimleri çiğnemiş. Sen kuralları çiğniyorsun. Пренебрегать, игнорировать ÇİZMEK Рисовать Ne (что) Önce güzel bir uçak çiz. Подчеркнуть Konunun hatlarını çizmek lazım. Царапать Ne (что) Dikenler elimi çizdi. Начертить Ne (что) Bir üçgen, iki kare çiziniz. ÇOĞALMAK Увеличиться Kulübe katılmak isteyenler çoğaldı. 47

39 ÇÖZMEK Решать Развязывать Ne (что) Bu problemi çözebilir misin? Önce şu sandalyedeki ipi çözelim. Boş zamanlarımda bulmaca çözerim. Разгадать (кроссворд) ÇÜRÜMEK Сгнить Dolaptaki bütün sebzeler çürümüş. Износиться Arabanın kaportası çürümüş. Сгнить Üç dişim çürümüş. DAĞILMAK Рассыпаться Elimdeki boncuklar birden her yere dağıldılar. Разрушаться O olaydan sonra bütün aile dağıldı. DAĞITMAK Раздавать Ne (что) Herkese hediyeler dağıtırdı. Приводить в беспорядок DALMAK Нырять Bugünkü gazeteleri de dağıttım. Sakın odanı dağıtma, daha yeni topladım! Çocuk birden suya daldı. Скрыться Adam kalabalığa dalıp kayboldu. DAMLAMAK Капать Ne (что) Tavandan devamlı su damlıyor. 48

40 DAMLATMAK Капать Закапать DANIŞMAK Советоваться, обсуждать DANS ETMEK Танцевать Танцевать DARILMAK Обижаться DAVET ETMEK Приглашать DAVRANMAK Действовать, вести себя Доставать -Ne (куда-что) -Ne (куда-что) - (что-в.п.- кому) Neyle (с чем) nle (с кем) Bütün sular masaya damlıyordu. Yere su damlatıyorsun. Gözlerime damla damlatmam lazım. Bence bu konuyu bir bilene danışmalısın. Muratın en sevdiği müzikle dans ediyorlar. Benimle dans eder misiniz? Özay bana darılmış. Ben sadece Zeynep i davet ettim. Songül ü bize davet ettim. Yüksel i akşam yemeğine davet ettim. Büyüklere saygılı davranmalıyız. Adam birden silâhına davrandı. 49

41 DAYAMAK Опирать, прислонить Опереться Наставить (об оружии) DAYANIŞMAK Проявлять солидарность DAYANMAK Опираться - (что-в.п.- куда) - (что-в.п.- кому) - (что-в.п.- куда) Merdiveni ağaca dayadılar. Sırtını ona dayamakla kurtulucağını sanma. Polis, tabancayı adamın başına dayadı. Bizim dayanışmamız lazım. Adam duvara dayanmıştı. Выдержать Bu ayakkabı bana iki yıl dayanır. Терпеть Bu çocuk bu soğuğa dayanamaz. Lütfen, biraz daha dayan şimdi ambulans gelecek. Хватать Bu para bize sadece Ссылаться DEFETMEK Прогонять - Nereden (кого-в.п.- откуда) on gün dayanır. Sen neye dayanarak böyle söyledin? Beni odasından defetti. 50

42 Отталкивать, прогонять DEFNETMEK Хоронить, погребать DEĞDİRMEK Понуд. от касаться Задевать DEĞERLENDİRMEK Оценивать DEĞİNMEK Касаться Касаться - (кого-в.п.- куда) - (что-в.п.- кому) - (что-в.п.- куда) Adamı defetmeye çalıştım ama olmadı. Dün ünlü şarkıcı Şebnem i Zincirlikuyu mezarlığına defnettiler. Elini bana değdirdi. Sakın, bidonları bir yere değdirme. Bu imkanı değerlendirmelisin. Mithat Bey önemli bir konuya değindi. Dün toplantıda bu tür konulara hiç değinmedik. DEĞİŞMEK Изменяться Çocuğun yüzü birden değişti. Öğleden sonra hava değişti. Sen çok değişmişsin. Çok yıkanmaktan gömleğin rengi değişti. 51

43 DEĞİŞTİRMEK Переставить, изменять Поменять Менять (тему) Разменять Ne (что) (деньги) DEĞMEK Касаться DEKLÂRE ETMEK Декларировать DEKORE ETMEK Украшать, оформлять DELİNMEK Порваться,прохуд иться DELİRMEK Сходить с ума, помешаться Haydi, şu odayı biraz değiştirelim. Şimdi oturduğu evi değiştirmek istiyor. İlyas yeşil arabasını değiştirmiş. Bu para geçmez bunu değiştir. Bu gömlek defolu bunu değiştir. Lütfen konuyu değiştirme! Benim para değiştirmem lâzım. Masanın örtüsü yere değiyordu. Birden eli elime değdi. Değerli eşyalarınızı deklâre etmelisiniz. Mağazayı yeniden dekore etmeye karar verdik. Marketten çıkarken paket birden delindi. Kadın, o olaydan sonra delirdi. 52

44 Выйти из себя, вспылить DELİRTMEK Свести с ума Вывести из себя DELMEK Свернуть Neyden (от чего) Neyden (от чего) Делать дырку, дырявить DEMEK Означать, значить Говорить Сказать (не) Иметь значения Adam sinirden delirmişti. Bu çocuk bir gün beni delirtecek. O gün beni sinirimden delirtti. Bu matkap bu duvarı delmez. Hırsızlar tel örgüyü delmişler. Hoşgörü, insanları sevmek demektir. Masa, Rusça ne demek? Ben sana diyorum. Sen buna ne dersin? Büyük, küçük demez herkesle arkadaş olurdu. (не) Думать Ne (что) Sakın dışarıya çıkayım deme, hasta olursun! DEMLEMEK Заваривать DENEMEK Попробовать Sen çayı demle, biz şimdi geliyoruz. Ben hızlı yazmayı denedim ama olmadı. 53

45 DENETLEMEK Наблюдать, контролировать, проверять Наблюдать, контролировать, Nereyi (что-в.п. о месте) Ben bu tatlıyı denedim ama hiç beğenmedim. Dün belediyeden bizim iş yerini denetlemeye geldiler. Yeni müdür yarın bizi denetlemeye gelecekmiş. проверять DEPOLAMAK Хранить Ne (что) Adam on yıllık sigara depolamış. DERECELENDİRMEK Оценивать Распределять, классифицировать DERTLEŞMEK Жаловаться, сетовать DESTEKLEMEK Поддерживать Поддерживать nle (с кем) Öğrencileri derecelendirmek kolay değil. Arabaları kendi aralarında şöyle derecelendirebiliriz İnsan herkesle dertleşemez. Bu konuda biz her zaman seni destekliyoruz. Sen bizden inanmadığımız bir projeyi desteklememizi istiyorsun. 54

46 Подпирать, укреплять DEVİRMEK Валить, сгибать - Neyle (что-в.п.- с чем) Arka duvarı kolonlarla destekleyebiliriz. Rüzgar bütün ağaçları devirmişti. Опрокинуть Kedi bir sürahi sütü devirdi. Свергать, низлагать Ülke içindeki bazı gruplar hükümeti devirmek istiyorlardı. Выпить залпом Çocuk bir dikişte bir litre suyu devirdi. Заканчивать (разг.) Her hafta bir kitap deviriyor. DEVRİLMEK Повалиться, рухнуть Ne (что) Bütün ağaçlar devrilmişti. Опрокинуться Ne (что) Kedinin çarpmasıyla sürahi devrildi. Быть свергнутым Ne (что) Kısa bir süre sonra bu hükümette devrildi. DİKELMEK Торчать, стоять неподвижно Стоять неподвижно, торчать DİKKAT ETMEK Обращать внимание Nerede (где) Nerede (где) Niye orada dikeliyorsun, içeri gel. Adam bir saattir durağın önünde dikeliyordu. Burada bazı konulara dikkat etmek gerekiyor. 55

47 Быть внимательным, осторожным Şu adama dikkat et, ne yapacağı belli olmaz. Заметить Ben dikkat ettim, her akşam geç geliyor. DİKMEK Сажать Ne (что) Bu sene bahçeye sadece çiçek diktim. Шить Gömleğimin yakası sökülmüş diker misin? Ne (что) İstersen sana bir takım elbise dikeyim? Строить, ставить Ne (что) Sen buraya bir direk Ne (что) dik. Şimdi iki ayda bir apartman dikiyorlar. DİLEMEK Желать Ne (что) İmtihanda hepinize başarılar dilerim. DİLENMEK Просить милостыню, побираться Выпрашивать, клянчить Kimden- Ne (от когочто) DİLİMLEMEK Резать на кусочки DİNLEMEK Слушать Yaşlı kadın dilenmek zorunda kalmıştı. Kimseyi dinlemiyor sonra da bizden yardım dileniyor. Ekmeği dilimleyelim mi? Evet arkadaşlar, sizi dinliyorum. 56

48 Ne (что) Boş zamanlarımda müzik dinliyorum. Doktor kalbimi dinledi, bir şeyim yokmuş. Annenin ve babanın sözünü dinlemelisin! Слушаться (birinin sözünü ~) DİNLENMEK Отдыхать Yarın biraz Nerede (где) dinlenecekmiş. İki gün evde dinleneceğim. DİNMEK Прекращаться Abisi öldükten sonra dinmedi göz yaşı. Прекратиться, утихать Şiddetli kar yağışı öğleden sonra dindi. Прекратиться Ne zaman dinecek bu çocuğun sesi? Проходить, ослабляться O gün başımın ağrısı bir türlü dinmedi. DİRENMEK Упираться, упрямиться, настаивать на своем Упираться, упрямиться, настаивать на своем DİRETMEK Упираться, упорствовать İndirim yapmamak için çok direndi. Kapıdaki görevli bizi içeri almamak için çok direndi. Okula gideceğim diye çok diretti. 57

49 Упираться, упорствовать DİZİLMEK Выстраиваться в ряд, строиться Быть нанизанным DİZMEK Нанизывать Ставить, оасполагать в ряд - (что-в.п.- куда) - (что-в.п.- куда) Onu işe almam için çok diretti. Askerler sıraya dizildi. Bütün boncuklar ipe dizilmişti. Boncukları bu ipe dizeceksin. Kitapları şu rafa dizelim. DOĞMAK Рождаться Ben bin dokuz yüz ellide doğdum. Вставать (солнце) DOĞRAMAK Разрезать Разрубить Sabah saat altıda güneş doğuyor. Sen domatesleri doğra. Filmde adam insanları doğruyordu. DOĞRULMAK Выпрямляться Bu çivi bir daha doğrulmaz. Подниматься, вставать Adam bizi görünce doğruldu, ceketini ilikledi. 58

50 DOĞRULTMAK Выпрямить Направить Sen şu çivileri doğrult. Adam birden silahı bana doğrulttu. DOKUMAK Ткать Ne (что) Bu köyün kızları çok iyi halı dokuyorlar. DOKUNDURMAK Понуд. от дотрагиваться Уколоть (словом) Nsz DOKUNMAK Трогать, прикасаться Sakın! elini hiçbir şeye dokundurma. Nusret, laf dokundurmayı çok sever. Lütfen tablolara dokunmayın! Tanju ya bir dokundum, hemen düştü. Задевать (честь) Ne oldu, gururuna mı dokundu? Вредить Balık bana dokunuyor. Делать (добро, зло) Zamanında bana onun çok iyiliği dokundu. Быть сотканным Bu halı İstanbul da dokunmuş. DOLANDIRMAK Обманывать DOLANMAK Обвиваться Bu adam herkesi dolandırıyor. Bahçedeki sarmaşık duvara dolanmıştı. 59

51 Кружить, бродить Nerede вокруг (где) Обматываться, обвиваться Путаться под ногами Распространяться DOLAŞMAK Гулять Akşama kadar evin etrafında dolandı. Karanlıkta ayağıma bir şeyler dolandı. Çocuklar ayağımızın altında dolanıyorlar. Sonra bu hikaye dillerde dolanmaya başlamış. Nerede (где) Dün biraz parkta dolaştık. nle (с кем) Arkadaşlarla biraz dolaşabilir miyiz? Кататься Neyle (с чем) İstersen bugün de sandalla dolaşalım. Путаться (birbirine ~) Bu ipler birbirine dolaşmış. Бродить (искать) Orayı bulmak için çok dolaştık. Течь (по чему-то) Nerede (где) Kan damarlarımızda dolaşır. DOLAŞTIRMAK Водить, возить Прогулять, показать (город) Выгуливать Запутывать - (комучто-в.п.) Taksici bizi boş yere tam iki saat dolaştırdı. Halit bana şehri dolaştırdı. Sabahları köpeğimi dolaştırıyorum. Bizim küçük oğlan bütün ipi dolaştırmış. 60

52 DOLDURMAK Заполнять Mutfaktaki bütün bidonları doldurdum. Lütfen bu anketi doldurun! Исполняться (сколько-то лет) Fatih şubatta altısını dolduruyor. Заряжать Adam silahını doldurdu ve beklemeye başladı. DOLMAK Заполняться Bütün bidonlar doldu. Наполняться Bütün su odaya doldu. Истекать (о времени) Sayın yarışmacılar süreniz doldu. DONATMAK Украшать, декорировать - Neyle (что-в.п.- Odayı çiçeklerle donatmış. Сервировать Украшать DONDURMAK Заморозить Заставлять мерзнуть с чем) - Neyle (что-в.п.- с чем) - Neyle (что-в.п.- с чем) Masayı en güzel yemeklerle donatmıştı. Bütün şehri bayraklarla donattılar. Bu yılki soğuk bütün ağaçları dondurdu. Bu soğuk insanı donduruyor. 61

53 Заморозить (перен.) Adamın bütün banka hesaplarını dondurmuşlar. DONMAK Замерзать Yaşlı adam soğuktan donmuştu. Bu soğukta bütün meyveler donar. DOYMAK Наедаться Teşekkür ederim, ben doydum. (не) Уставать DOYURMAK Кормить DÖKMEK Разлить, пролить, налить Вылить, выбрасывать Сбрасывать Обливать, пачкать Заливать Galiba bu çocuk hiçbir zaman oyuna doymayacak. Bebeği biraz önce doyurdum. Köpek yavrularını sırayla doyuruyordu. Bu suyu sen mi döktün? Bir bardak suyu yere döktü. Tabakta kalanları çöpe dök. Sonbaharda ağaçlar yapraklarını dökerler. Çocuk yemeği üzerine döktü. Buraya beton dökmeliyiz. 62

54 DÖKÜLMEK Разлиться Падать (о листьях) Впадать DÖNDÜRMEK Вращать, вертеть Заставить вернуться, возвращать Возвращать Birden su yere döküldü.. Sonbaharda ağaçların yaprakları dökülür. Volga nehri Karadeniz e mi dökülüyor? Bu mekanizma da çarkları döndürüyor. Telefon etti beni de yarı yoldan döndürdü. Küçük kızı kapıdan boş döndürmek istemiyordu. DÖNMEK Вертеться Dünya dönüyor. Повернуться Öğretmen bana döndü ve: Sen git dedi. Возвращаться Saat dörtte eve döndü. İşten eve dönerken onu gördüm. Вернуться Nereden (откуда) Tatilden dönerken kaza yapmışlar. Yarın eve dönüyorlar. Повернуться Bana sırtını dönmüştü. Повернуть Araba birden sağa dönüp kayboldu. 63

55 Превратиться DÖNÜŞMEK Меняться, принимать другой вид Превращаться DÖŞEMEK Стлать, застилать -Ne (куда-что) Облицовывать Burası hababam sınıfına dönmüştü. Narın yeşil rengi zamanla kırmızıya dönüşüyor. Dev, istediği an bir fareye dönüşebiliyordu. Yerlere halı döşedik. Duvara fayans döşedik. Yeni daireyi baştan sona döşedik. Обставить (мебелью) DÖVMEK Бить Ударяться о берег Ковать Ne (что) Demirciler demir dövüyor. DÖVÜŞMEK Драться DUA ETMEK Молиться nle (с кем) Dün bazı çocuklar kardeşimi dövmüşler. Dalgalar kıyıyı dövüyorlardı. Dün İbrahim le dövüştük. Bize verdiği her şey için tanrımıza dua etmeliyiz. Молиться Bu işimin olması için her gün dua ediyorum. 64

56 Молиться (в знак благодарности) DURAKLAMAK Приостанавливаться Zavallı kadın, yardımlarımızdan dolayı bize çok dua etti. Bu ara işlerimiz durakladı. Adam beni görünce önce biraz durakladı. DURDURMAK Останавливать Ne (что) Biz de hemen bir taksi durdurduk. Останавливать, задержать Прерывать, прекращать Dün yine beni trafik polisi durdurdu. Amerika uzay çalışmalarını durdurdu. DURGUNLAŞMAK Успокаиваться, становиться Dalgalar kesildi, göl durgunlaştı. неподвижным, утихать Успокаиваться, становиться Jale, o olaydan sonra çok durgunlaştı. вялым, задумчивым DURMAK Останавливаться Adam birden durdu ve bana çok sert baktı. Nerede (где) Araba tam önümde durdu. Orada birkaç gün durduktan sonra geri döndü. 65

57 Вставать İkinci motor da durdu. Стоять Nerede (где) Ayakta durma, şöyle geç! Стоять (о делах) Daha bütün işlerimiz duruyor, yarına bitirmeliyiz. A-Sen yeşil arabayı sattın mı? B-Yok, duruyor. Прекращаться, переставать Dün gece yağmur hiç durmadı. DURULAMAK Ополаскивать Bulaşıkları sabunladıktan sonra durularsın. DUYGULANMAK Быть тронутым Öğretmen, bu olay karşısında çok duygulandı. DUYMAK Услышать Слышать DUYULMAK Слышаться, быть услышанным Слышаться, быть услышанным DUYURMAK Сообщать, распространять - (что-в.п.- кому) Biraz önceki gürültüyü duydun mu? Ben seni hiç duymuyorum. Bu haber duyulursa çok kötü olur. Yan odadan bütün konuştuklarınız duyuluyordu. Bu haberi bütün öğrencilere duyurmamız lazım. 66

58 Сообщать DÜĞMELEMEK Застегивать на пуговицы DÜĞÜMLEMEK Завязывать узлом DÜŞLEMEK Мечтать, грезить DÜŞMEK Упасть Быть вынужденным что-то делать Предчувствовать (korku ~) Излишне заботиться Быть в безвыходном положении Nereden (откуда) Nerede (где) Ne (что) Sınav tarihini duyurmak gerekiyor. Çocuk gömleğin kolunu düğmeleyemiyordu. Bağladıktan sonra ipleri çok sıkı düğümlemişler Ben de onunla tanışacağım günü düşlüyorum. Adam ikinci kattan yere düştü. Ağaçtan düştüm. Futbol oynarken düşmüş. Bahçede düşmüş. Bunu söylemek bana düştü. Birden içime bir korku düştü. Siz bu çocuğun üstüne fazla düşüyorsunuz. Orada bana sadece susmak düştü. 67

59 Доставаться Mirastan bana sadece iki daire düştü. Упасть (о курсе) Dün dolar yine düştü. Распадаться (правительство) Bu hükümet de yakında düşer. Упасть İçerideki ısı gittikçe düşüyor. DÜŞÜNMEK Думать Yarın kitap okumayı DÜŞÜRMEK Уронить DÜZELMEK Быть приведенным в порядок, улучшиться Наладиться, поправиться Улучшиться, наладиться Улучшиться, наладиться, поправиться DÜZELTMEK Поправлять, убирать düşünüyorum. Şu anda annemi düşünüyorum. Bütün kitapları yere düşürdü. Abim, ben küçükken beni elinden yere düşürmüş. Tamirattan sonra yollar biraz düzeldi. Ne zaman bu işler düzelecek? Artık havalar da düzeldi. Hastanın sağlığı düzelmeye başladı. Adam kırışmış pantolonunu düzeltti. 68

60 Прибраться Исправить Ben yatağımı düzelttim. Çocuklar odanızı biraz düzeltin! Ben sonra yanlışları düzeltirim. DÜZENLEMEK Организовать Ne (что) Çok güzel bir parti düzenledik. Переставить, обустроить EĞİLMEK Наклониться, склониться Bu odayı yeniden düzenlememiz lazım. Bahçenin demir korkulukları eğilmiş. Наклониться Çocuk eğilip yerden Обратиться, уделять внимание EĞİTMEK Обучать Дрессировать EĞLENDİRMEK Развлекать, веселить EĞLENMEK Развлекаться, хорошо (весело) проводить время Nerede (где) nle (с кем) parayı aldı. Sizin bu konulara eğilmeniz lazım. İnsanları eğitmek çok kutsal bir görevdir. Hayvanları eğitmek çok zor. Palyanço çocukları çok güzel eğlendiriyordu. Dün piknikte çok eğlendik. Dün arkadaşlarla iyi eğlendik. 69

61 EĞMEK Наклонить Согнуть EKLEMEK Добавлять Наращить, надставлять, присоединять Добавлять EKMEK Сеять -Ne (куда-что) -Ne (куда-что) -Ne (куда-что) -Ne (куда-что) Посыпать (солью) -Ne (куда-что) Обманывать, избавляться EKSİLMEK Уменьшаться, убывать Уменьшаться, убывать EKŞİMEK Киснуть, становиться кислым Киснуть, становиться кислым Bizi görünce başını önüne eğdi. Çocuk bütün çatalları eğmiş. Eve yeni bir oda daha ekledik. Bunun ucuna küçük bir parça ekleyelim. Salataya biraz daha soğan ekleyelim. Bu yıl tarlaya mısır ekeceğiz. Salataya biraz daha tuz ekin. Murat dün yine beni ekti. Bir baktım, çekmecedeki para eksilmiş. Bu dünyanın derdi hiç eksilmez. Dün yaptığımız ayran ekşimiş. Mahzendeki şıralar ekşimiş. 70

62 Прокиснуть Dolaptaki bütün yemekler ekşimiş. Расстроиться (о желудке) İki gündür midem ekşiyor. Не оставлять в покое Bu adam da başımıza ekşidi. EL KOYMAK Конфисковать ELEMEK Просеять Отсеять, отбирать Отбирать, выбирать ELENMEK Быть разобранным, выбранным Быть отобранным, - Nereden (что-в.п.- откуда) Nereden (откуда) Bütün mal varlığına el koymuşlar. Yeni unu bir daha elemek lazım. Mülakatta birçok kişiyi elediler. O takımı da kupadan elediler. Ambardaki buğdaylar elendi. Bazı takımlar yarışmadan elendiler. выбранным Быть отсеянным Ali de mülakatta elenmiş. ELEŞTİRMEK Критиковать Sen her zaman herkesi eleştiriyorsun. Sen de her filmi eleştiriyorsun. 71

63 ELLEMEK Касаться руками, трогать EMANET ETMEK Вверять, доверять, сдавать на хранение Kitapları ellemeyin. Bütün kitaplarımı Bilâl e emanet ettim. EMEKLEMEK Ползать Çocuk iki yaşında olmasına rağmen halen emekliyordu. EMİN OLMAK Быть уверенным Доверять EMRETMEK Приказывать Neyden (от чего) Neyden (от чего) Kimden (от кого) Onun geleceğinden emin olmalıyız. Korkma onu bulacağız, bundan emin olabilirsin! Serkan dan emin olabilirsin. Sen bana emredemezsin. ENDİŞELENMEK (ENDİŞE ETMEK) Беспокоиться Neyden (от чего) Senin geleceğinden endişeleniyorum. Ben senin için endişeleniyorum. Ben zaten bu yüzden endişeleniyorum. ENGELLEMEK Препятствовать Benim mesleğimde ilerlememi Salih engelledi. 72

64 ERİMEK Растворяться, таять Şeker, sıcak çayda daha hızlı erir. Плавиться Altın da belli bir ısıdan sonra erir. Растаять (перен.) Neyden Kadın, oğlunun Уменьшаться, таять (о деньгах) ERİŞMEK Достигать Добираться Достигать, добираться ERİTMEK Понуд. от таять Плавить Топить Израсходовать ESKİMEK Изнашиваться, ветшать (от чего) hasretinden erimişti. Bütün birikimimiz bir ayda eridi. Herkes isteğine erişmek ister. Köye akşam üzeri eriştik. Hele o güne bir erişelim, o zaman bakarız. Güneş karları eritiyor. Demiri kızgın ateşte eritiyorlar. Önce tereyağını eritiyorsun. Bütün mirası iki yılda eritti. Üstündeki bütün elbiseler eskimişti. Устаревать Artık bu şarkılar eskidi. ESKİTMEK Изнашивать Yeni aldığımız ayakkabıyı eskitmiş. 73

65 ESMEK Дуть Dün akşam çok şiddetli rüzgar esiyordu. Взбрести в голову Birden aklıma esti, seni görmeye geldim. ESNEMEK Зевать Adam ikide birde esniyordu. Растягиваться, разнашиваться EŞLİK ETMEK Сопровождать Аккомпанировать EŞLEŞTİRMEK Понуд. от становиться одинаковым, соединяться в пару ETKİLEMEK Впечатлять, производить впечатление Оказывать воздействие, влиять ETKİLENMEK Оказываться под воздействием, влиянием Kimden (от кого) Bu ayakkabı zamanla esner. Yarınki gezide bana eşlik eder misin? Ünlü şarkıcıya büyük bir orkestra eşlik etti. Aşağıdaki kelimeleri eşleştiriniz. Onun konuşmaları beni çok etkiledi. Ünlü yazar, kendisinden sonraki birçok yazarı etkilemiştir. Ben de küçükken öğretmenimden çok etkilenmiştim. 74

66 Оказываться под впечатлением EVLENDİRMEK Выдавать замуж Сочетать браком, женить EVLENMEK Жениться, выйти замуж EZBERLEMEK Выучить, вызубрить EZİLMEK Быть раздавленным Болеть (от голода) EZMEK Задавить Раздавить FAYDALANMAK Воспользоваться Использовать Neyden (от чего) - nle (кого-в.п.- с кем) nle (с кем) Neyden (от чего) Kimden (от кого) Çocuklar bu tür hareketlerden çok çabuk etkilenirler. Geçen hafta Kezban ı evlendirmişler. Ayla yı Kadir le evlendirdiler. Hüseyin Gönül le evlendi. Ben sadece bu şiiri ezberledim. Bütün domatesler ezilmişler. Midem eziliyor. Araba genç kızı ezmişti. Araba köpeği ezmiş. Köpek bahçedeki bütün domatesleri ezmiş. Bu eski arabalardan faydalanabiliriz. Bu çocuktan çok faydalanabiliriz. 75

67 FEDA ETMEK Жертвовать Отдать жизнь, пожертвовать собой Ben bütün varlığımı onun için feda ettim. Ben senin için canımı feda ederim. FENALAŞMAK Ухудшаться Durum hergün biraz daha fenalaşıyor. FERAHLAMAK Становиться просторным, свобождным Становиться легче Hasta birden fenalaştı. Koltukları çıkarınca oda ferahladı. Hasta, ameliyattan sonra biraz ferahladı. (о состоянии) Стать легче Maddi yönden biraz ferahlayınca seyahate çıkacağız. Развеятся, повеселеть FETHETMEK Завоевывать Покорять FIRÇALAMAK Чистить Nereyi (что-в.п. о месте) Açık havaya çıkınca biraz ferahladım. Fatih Sultan Mehmet te İstanbul u fethetti. Ünlü şarkıcı son kasetiyle bütün gönülleri fethetti. Dişlerimi günde iki defa fırçalıyorum. Ayakkabılarını biraz fırçalasana! 76

68 Ругать FIRLAMAK Выбежать Dün babam beni biraz fırçaladı. Çocuk birden arabanın önüne fırladı. Вылететь (о предмете) Kalem elimden fırladı ve cama çarptı. Взлететь (о цене) Yine fiyatlar fırladı. FIRLATMAK Метнуть, кинуть Швырнуть Bu çocuk bana taş fırlattı. Birden elindekileri yere fırlattı. FISILDAMAK Шептать Ne (что) Bana baktı sonra ona birşeyler fısıldadı. FISILDAŞMAK Шептаться, шушукаться nle (с кем) Kızlar, bana bakıp kendi aralarında fısıldaşıyorlardı. Arif le Ramazan bir şeyler fısıldaşıyorlar. FIŞKIRMAK Бить ключом En son darbede yerden petrol fışkırdı. Бурно расти Bu toprağa ne eksen fışkırır. GARANTİLEMEK Обеспечивать Обеспечивать, гарантировать Bu işe girmekle geleceğini garantiledi. Bizim görevimiz ülkenin güvenliğini garantilemek. 77

69 GECELEMEK Ночевать Nerede (где) Dün amcamlarda geceledik. GECİKMEK Опаздывать Bu otobüs her zaman gecikiyor. GEÇİNDİRMEK Содержать, обеспечить средствами к существованию GEÇİNMEK Добыть средства к существованию Ладить, уживаться Жить за чей-либо счет Считать себя кемто, выдавать себя за кого-то nle (с кем) Kimden (от кого) Yine işe geciktim. Biz de aile geçindiriyoruz. Günümüzde ev geçindirmek çok zor. Yaşlı adam çok zor geçiniyordu. Haydar hiç kimseyle geçinemiyor. Adem devamlı benden geçiniyor. İlker de şarkıcı geçiniyor. GEÇ KALMAK Опаздывать Otobüs beş dakika geç kaldı. GEÇİRMEK Вдевать Bu adam her zaman geç kalıyor. İşe geç kaldım. Önce ipliği iğneye geçir. 78

70 Провожать Misafirleri geçirmek için dışarı çıktı. Протянуть Nereden (откуда) Kabloyu masanın altından geçirebiliriz. Переносить (болезнь) Ne (что) Bundan iki yıl önce büyük bir hastalık geçirmiş. Проводить Ne (что) Beraber çok güzel vakit geçirdik. Nerede (где) GEÇMEK Проходить Обогнать Nerede (где) Nereden (откуда) Nereden (откуда) Nereden (откуда) Bu sene tatilimi İstanbul da geçirmek istiyorum. Bütün zamanım okulda geçiyor. Evet, bu konuyu geçiyoruz. Saat beşi on geçe geldi. Çabuk hepiniz yerinize geçin! Volga nehri tam şehrin ortasından geçiyor. O sokaktan geçmek istemiyorum. Hergün bu yoldan geçiyor. Arkamızdaki taksi bizi geçmek için çok uğraştı. Yarışmada Selma yı geçtim. 79

71 Заразить, перекинуться Напекать (güneş ~) Перейти Ne (что) Bu hastalık size de geçebilir. Galiba başıma güneş geçti. Bu sene de sınıfımı geçtim. Использовать Artık madenî elli bin liralar geçmiyor. GELİŞMEK Расти Çocuk bu yaşlarda çok hızlı gelişir. Развиваться den sonra ülke hızla gelişmeye başladı. GELİŞTİRMEK Развивать Расширять, развертывать GELMEK Приходить Приближаться (о времени) Попасть (не) Получить (пользу, вред) Nereden (откуда) Neyden (от чего) Bu tür faliyetler insanın beynini geliştiriyor. Ömer işini çok geliştirmiş. Yarın bize gelir misin? İşten geliyorum. Saat üçe geliyor. Topa bir vurdum, çocuğa geldi. Topa bir vurdum, cama geldi. Bu işten sana fayda gelmez. 80

Daha göster

Управление турецкими глаголами

ГЛАГОЛЫ SORUSU ПРИМЕРЫ


ВОПРОС ПРЕДЛОЖЕНИЙ

1 ABANMAK
Наваливаться Neye Çocuk sıraya
(чему) abanmıştı.
Nereye Adam üstüme abandı,
(куда) parayı uzattı.
2 ABARTMAK
Преувеличивать Neyi Lütfen bu konuyu
(что-в.п.) abartma!
3 ABONE OLMAK
Подписаться Neye Ben de yeni çıkan
(чему) dergiye abone oldum.
4 ABONE YAPMAK
Подписать Kimi Öğretmen beni de
(кого-в.п.) abone yaptı.
Подписать Neye Ahmet’i “A” dergisine
(чему) abone yaptım.
5 ACELE ETMEK
Торопиться, Nsz. İşe geç kalmamak için
спешить acele ediyor.
6 ACIKMAK
Проголодаться Nsz. Ahmet çok acıkmış.
Nsz. Karnım çok acıktı.
7 ACIMAK
Болеть (орган) Nsz. Elim çok acıyor.
Жалеть Kime Onun çocuklarına
(кому) acıdım.
Neye Sadece arabama
(чему) acıyorum.

10
Становиться Nsz. Bu tereyağı acımış.
горьким
8 ACINDIRMAK
Вызывать Kimi Yoldan geçen
жалость (кого-в.п.) yolcuları kendine
acındırıyordu.
Вызывать Kime Dilenci yalvararak
жалость (кому) kendine acındırıyordu.
9 ACITMAK
Ушибиться Neyi Ali dün kolunu
(что- в.п.) acıtmış.
Делать больно Neyi Mehmet elimi acıttı.
(что-в.п.)
10 AÇIKLAMAK
Разъяснить Neyi Öğretmen bu konuyu
(что-в.п.) geçen hafta
açıklamıştı.
Kime Ben bunu size
(кому) açıklamıştım.
Открыть (тайну) Neyi Gerçeği açıklarsa çok
(что-в.п.) kötü olur.
Огласить Neyi Hâkim kararı açıkladı.
(приговор, (что-в.п.)
решение)
11 AÇILMAK
Открываться Nsz. Birden odanın kapısı
açıldı.
Nsz. Okullar eylülde
açılıyor.
Отчаливать Nereye O gemi dün denize
(куда) açıldı.
Отклеиваться Nsz. Ayakkabımın altı
açılmış.

11
Проясняться Nsz. Hava akşama doğru
açıldı.
Открывать душу Kime O sadece en iyi
(кому) arkadaşına açılıyor.
Делать большие Nsz. Bu ay çok açıldık.
расходы
Разойтись Nsz. Lütfen açılın, ben
doktorum!
12 AÇMAK
Открывать Neyi Lütfen kapıyı açar
(что-в.п.) mısın?
Делать отверстие Ne (что) Hırsız duvarda bir
delik açmış.
Прорубить Ne (что) Buradan bir kapı
açabiliriz.
Говорить о чем-л. Neyi Bu konuyu bir daha
(употр. в (что-в.п.) açma.
funduszeue.info)
Включать Neyi Burası çok karanlık,
(что-в.п.) ışığı açar mısın?
Выкапывать Ne (что) Babam bahçeye büyük
bir çukur açtı.
Расчистить Neyi Geçen kış bu yolu tam
(что-в.п.) üç saatte açtılar.
Расцветать Ne (что) Ağaçlar ilkbaharda
(çiçek ~) çiçek açarlar.
13 ÂDET EDİNMEK
Брать за правило Neyi Adam başkalarını
(что-в.п.) dolandırmayı âdet
edinmiş.
14 AFALLAMAK
Растеряться Nsz. Adam beni karşısında
görünce birden
afalladı.

12
15 AFFETMEK
Извинять, Kimi Lütfen beni affet!
прощать (кого-в.п.)
16 AĞAÇLANDIRMAK
Озеленять Neyi Biz bu parkı
(что-в.п.) ağaçlandırmalıyız.
17 AĞARMAK
Светать Nsz. Uzun bir bekleyişten
sonra gün ağardı.
Рассветать Nsz. İki saat sonra hava
ağaracak.
18 AĞIRLAMAK
Оказывать прием, Kimi Zeki misafirlerini çok
принимать (кого-в.п.) güzel ağırlamış.
19 AĞIRLAŞMAK
Становиться Nsz. Bu çanta her gün biraz
более тяжелым daha ağırlaşıyor.
Ухудшаться Nsz. Hastanın durumu
günden güne
ağırlaşıyordu.
20 AĞLAMAK
Плакать Nsz. Suat dün çok ağladı.
21 AĞLATMAK
Доводить до слез Kimi Niçin her gün
(кого-в.п.) kardeşini
ağlatıyorsun?
22 AĞRIMAK
Болеть Nsz. Bugün başım çok
(о части тела) ağrıyor.
23 AİT OLMAK
Принадлежать Kime Bana ait olmayan
(кому) eşyaları kullanmam.

13
24 AKILLANMAK
Поумнеть Nsz. Bu adam hiçbir zaman
akıllanmaz.
25 AKMAK
Течь Nsz. Bizim apartmanda
sular akmıyor.
26 AKSATMAK
Срывать (работу) Neyi Ama sen buradaki
(что-в.п.) işini aksatıyorsun.
27 AKTARMAK
Перемешивать, Neyi Kovadaki suyu bidona
переносить, (что-в.п.) aktar.
перевозить, Neye Kovadaki suyu bidona
переливать, (чему) aktar.
пересыпать, Nereden Bu suyu bu kovadan
пересаживать, (откуда) şu bidona aktaralım.
перекладывать Neyi Söylediklerinizi aynen
(что-в.п.) aktardım.
28 ALDANMAK
Заблуждаться Nsz. Ben problem çözüldü
sanıyordum,
aldanmışım.
Ошибочно Neye Ben onun sözlerine
поверить (чему) aldandım.
29 ALDATMAK
Обманывать Kimi Mahmut beni de
(кого-в.п.) aldattı.
30 ALDIRMAMAK
Не обращать Nsz. Bırak, aldırma.
внимания, İstediğini söylesin.
не придавать Neye Sen onun
значения (чему) söylediklerine
aldırma.

14
Kime Sen Ali’ye aldırma.
(кому)
31 ALINMAK
Быть купленным Nsz. Geçen hafta ofise iki
kutu boya alınmıştı.
Обижаться Neye Dün benim
(чему) söylediklerime
alınmış.
Расстраиваться Neyden Galiba yaptığımız
(от чего) şakadan biraz alınmış.
32 ALIŞMAK
Привыкать Neye Ben bu okula çok
(чему) çabuk alıştım.
Kime Çocuk yeni
(кому) arkadaşlarına bir
haftada alıştı.
33 ALIŞTIRMAK
Воспитывать Kimi Çocuğu küçük yaşta
(кого-в.п.) alıştırmak lazım.
Приучать Neye Çocuğu küçük yaşta
(чему) temizliğe alıştırmak
lazım.
34 ALKIŞLAMAK
Аплодировать Kimi Seyirciler sanatçıyı
(кого-в.п.) ayakta alkışladılar.
Neyi En çok, adamın son
(что-в.п.) sözlerini alkışladılar.
35 ALIŞ VERİŞ YAPMAK
Делать покупки Nsz. Dün biraz alış veriş
yaptık.
36 ALMAK
Взять Neyi Bu kalemi al, abine
(что-в.п.) ver.

15
Покупать Ne (что) Dün yeni bir araba
aldım.
Вмещать Neyi Bu valiz elbiselerin
(что-в.п.) hepsini almaz.
Получать Ne (что) Dün eski bir
dostumdan mektup
aldım.
Пропускать Nsz. Gemi birden su
(воду) almaya başladı.
Приглашать Nereye Genç kız bizi misafir
(куда) odasına aldı.
Принимать (душ) Ne (что) Önce güzel bir duş al.
Вытирать (пыль) Neyi Temizlikçi önce
(что-в.п.) tozları aldı.
Забирать Kimi Polisler bir akşam
(в милицию) (кого-в.п.) gelip babamı aldılar.
Простудиться Nsz. Annem biraz soğuk
(soğuk ~) almış.
Захватить Neyi Bin dokuz yüz kırk
(что-в.п.) birde Almanlar
Moskova’yı almak
istediler.
Перенести Neyi Toplantıyı saat beşe
(что-в.п.) aldık.
Красть Neyi Komşunun parasını
(что-в.п.) almış.
37 ANILMAK
Страд. от Nsz. Ünlü şair dün büyük
вспоминать bir törenle anıldı.
38 ANLAMAK
Понимать Neyi Ben bu konuyu
(что-в.п.) anlamadım.
Kimi Türkçe öğretmenimi
(кого-в.п.) çok iyi anlıyorum.

16
Neyi O, benim
(что-в.п.) söylediklerimi yanlış
anladı.
Neyi Bulutları görünce
(что-в.п.) yağmur yağacağını
anladım.
Разбираться Neyden Arabalardan çok iyi
(от чего) anlar.
39 ANLAŞILMAK
Быть понятным Ne (что) Son ders biraz
anlaşılmamış.
Nsz. Anlaşıldı, yarın
pikniğe
gidemeyeceğiz.
40 ANLAŞMAK
Договариваться Kiminle Biz sizinle
(с кем) anlaşmıştık.
Ладить Kiminle Ben Hasan’la çok iyi
(с кем) anlaşıyorum.
41 ANLATMAK
Объяснять, Kime Ben size geçen hafta
рассказывать (кому) anlatmıştım.
Neyi Bu konuyu
(что-в.п.) anlatmıştım.
Nereden- Sen bu konuyu ikinci
Nereye paragraftan sonuna
(откуда- kadar anlat.
куда)
42 ANMAK
Вспоминать Kimi Yedinci
(кого-в.п.) cumhurbaşkanımızı
törenle andık.
Neyi Arkadaşlarla eski
(что-в.п.) günleri andık.

17
43 ARALAMAK
Приоткрывать Neyi Çocuk kapıyı araladı,
(что-в.п.) beni görünce hemen
kaçtı.
44 ARAMAK
Искать Kimi Çocuk, sokakta
(кого-в.п.) annesini arıyordu.
Neyi Sabahtan beri
(что-в.п.) defterimi arıyorum.
Позвонить Kimi Ben akşam seni
(кого-в.п.) ararım.
Nereden İstanbul’dan Remzi
(откуда) aradı.
Сожалеть Neyi Sonra bu günleri çok
(что-в.п.) arayacaksın.
Обыскивать Neyi Polisler herkesin
(что-в.п.) üstünü aradılar.
45 ARAŞTIRMAK
Изучать Neyi Adam, İngiliz tarihini
(что-в.п.) araştırıyordu.
Neyi Polis bütün olayı
(что-в.п.) araştırdı.
Разыскивать Kimi Her yeri araştırdık
(кого-в.п.) ama onu bulamadık.
46 ARITMAK
Очищать Neyi Suları arıtmadan
(что-в.п.) içmeyin.
47 ARIZALANMAK
Ломаться Nsz. Dün buzdolabı bir
daha arızalandı.
48 ARZULAMAK
Желать Neyi Bir gün onunla
(что-в.п.) tanışmayı
arzuluyorum.

18
49 ASMAK
Вешать Neyi Buraya gömleklerini
(что-в.п.) asabilirsin.
Nereye Ceketini askıya as.
(куда)
Nereden Pantolonlarını
(откуда) paçalarından as.
Ne (что) Ben geldiğimde
çamaşır asıyordu.
Вешать (казнить) Kimi Mahkûmu yarın
(кого-в.п.) asacaklar.
50 AŞAĞILAMAK
Унижать Kimi O genelde insanları
(кого-в.п.) aşağılayarak konuşur.
51 ÂŞIK OLMAK
Влюбиться Kime Güzel bir kıza âşık
(кому) oldum.
52 AŞMAK
Преодолевать Neyi Bazı zorlukları aşmak
(что-в.п.) için sabır lazımdır.
Превышать Neyi Toplantı üç saati
(что-в.п.) aşmıştı.
53 ATAMAK
Назначить Kimi Serkan’ı genel müdür
(кого-в.п.) yardımcılığına
atadılar.
Neye Serkan’ı genel müdür
(чему) yardımcılığına
atadılar.
54 ATILMAK
Бросаться Nereye Köpekler birden
(куда) üstüme atıldılar.
Увольняться Nereden Kemal kötü çalıştığı
(откуда) için işten atılmış.

19
Атаковать Nereye Askerler hücum
(куда) emriyle ileri atıldılar.
55 ATIŞMAK
Поссориться Kiminle Dün Kenan’la biraz
(с кем) atıştık.
56 ATIŞTIRMAK
Перекусить Ne (что) Sabahleyin biraz
(о еде) atıştırdım.
Ne (что) Biraz salata atıştırdım.
Моросить Nsz. Dışarıda yağmur
atıştırıyor.
57 ATLAMAK
Прыгать Nereye Kadın birden denize
(куда) atladı.
Перепрыгивать Nereden Hırsız duvardan atladı
(откуда) ve kaçtı.
Садиться Neye Çabuk bir taksiye atla,
(в транспорт) (чему) gel!
Пропускать Ne (что) Bu paragrafta iki
cümle atlamışsın.
58 ATLATMAK
Понуд. от Neyi Yaşlı adam eşeğe
прыгать (что-в.п.) hendeği atlatmaya
çalışıyordu.
Отделаться Ne (что) Sevil geçen ay büyük
bir kaza atlattı.
Пережить, Neyi Borcumuz çok ama bu
преодолевать (что-в.п.) ayı atlatırsak biraz
rahatlarız.
Надувать, Kimi Benimle görüşmemek
обманывать (кого-в.п.) için devamlı beni
atlatıyor.

20
Избавляться Kimi Onu atlatmak için
(кого-в.п.) evde olmadığını
söyledim.
59 ATMAK
Бросать, кидать Kime Birisi Ömer’e taş
(кому) atmış.
Nereye Çocuklar cama taş
(куда) atmışlar.
Добавить Ne (что) Salataya biraz daha
tuz at.
Стрелять Ne (что) Bu gece iki el silâh
attılar.
Ne (что) Babam çok iyi ok atar.
Ударить (tekme ~) Ne (что) Arkadaşına tekme
atmış.
Обвинять (suç ~) Kime Suçu arkadaşına
(кому) atıyor.
Переносить Neyi Mahkeme duruşmayı
(что-в.п.) şubatın on beşine attı.
Выбрасывать Neyi Şunları çöpe atar
(что- в.п.) mısın?
Приставать Kime Parktaki kızlara lâf
(кому) atmış.
Выгонять Nereden Dün onu okuldan
(откуда) attılar.
Биться (о сердце) Nsz. Hastanın kalbi çok
hızlı atıyordu.
Отправить Ne (что) Geçen gün anneme bir
письмо mektup attım.
Отвечать наобум Neyi Sorunun cevabını
(kafadan ~) (что- в.п.) kafadan attım.
Придумывать, Nsz. Sen bir şey anlatırken
привирать biraz atıyorsun.

21
Увольнять Kimi Babamı işten attılar.
(кого-в.п.)
60 AVLAMAK
Охотиться Ne (что) Dün büyük bir keklik
avladık.
61 AVUTMAK
Занимать чем-то Kimi Çocukları belli bir
(кого-в.п.) süre oyuncaklarla
avuttuk.
Neyle Bizi her zaman boş
(с чем) sözlerle avutuyor.
62 AYAKLANMAK
Встать Nsz. Niçin hemen
ayaklandınız? Biraz
daha oturun.
Встать на ноги Nsz. Hasta iki günde
ayaklandı.
Восстать Nsz. Halk, ihtilalden sonra
ayaklandı.
63 AYARLAMAK
Организовать Ne (что) Güzel bir gezi
ayarladık.
Ne (что) Pazara güzel bir
piknik ayarladık.
Заводить (часы), Neyi Ben dün akşam saati
регулировать (что-в.п.) ayarlamıştım.
(что-л.) Neyi Saatimi radyoya göre
(что-в.п.) ayarlamıştım.
Найти Ne (что) Yarına iki araba
(организовать) ayarlamamız lâzım.
Настроить Neyi Artık bütün kanalları
(что-в.п.) ayarladım.

22
64 AYDINLATMAK
Освещать Neyi Küçük projektörler
(что-в.п.) sahayı çok iyi
aydınlatıyorlardı.
Просвещать Kimi Hocam, bizi bu
(кого-в.п.) konuda aydınlattığınız
için teşekkür ederiz.
65 AYIKLAMAK
Перебирать Neyi Pilav yapmak için
(что-в.п.) önce pirincin taşını
ayıklamalısın.
66 AYIP ETMEK
Поступать Nsz. Onu davet etmemekle
нехорошо çok ayıp ettin.
67 AYIPLAMAK
Осуждать Kimi Ayhan’ı
(кого-в.п.) söylediklerinden
dolayı çok ayıpladılar.
68 AYIRMAK
Разделить Neyi Bizim grubu ikiye
(что-в.п.) ayırdılar.
Разлучать Kimi Bizi hiç kimse
(кого-в.п.) ayıramaz.
Выделить Kime Küçük odayı sana
(кому) ayırdık.
Оставить Kime Haydar’a da biraz
(кому) yemek ayırın.
Выбирать Neyi Bunların içinden
(что-в.п.) okuyacağın kitapları
ayır.
Разнимать Kimi Dün kavga eden iki
(кого-в.п.) çocuğu ayırdım.

23
69 AYRILMAK
Делиться Nsz. Türkçe’de yapı
bakımından fiiller
dörde ayrılır.
Увольняться Nereden Ben işten ayrıldım.
(откуда)
Расставаться Kimden Hakan kız
(от кого) arkadaşından ayrılmış.
Покидать, Nereden İki saat önce buradan
уходить (откуда) ayrıldı.
Разводиться Kimden Adam on yıllık
(от кого) karısından ayrılmış.
70 AZARLAMAK
Ругать Kimi Babam kardeşimi
(кого-в.п.) biraz azarladı.
71 BAĞIRMAK
Кричать, орать Nsz. Sen çok bağırıyorsun.
Kime Abim bana çok
(кому) bağırdı.
72 BAĞIŞLAMAK
Жертвовать Kime Şarkıcı, bütün
(кому) servetini kimsesiz
çocuklara bağışladı.
Прощать Neyi Senin bu yanlışını
(что-в.п.) bağışlayamam.
73 BAĞLAMAK
Привязывать Neyi Köpeği bağladın mı?
(что-в.п.)
Nereye Köpeği kulübesine
(куда) bağladım.
Завязывать Neyi Ayakkabısının
(что-в.п.) bağcıklarını bağlıyor.
Связать Kimi Polisler hırsızı sıkıca
(кого-в.п.) bağladılar.

24
74 BAHSETMEK
Разговаривать Neyden Dün arabalardan
(о чем-то, о ком- (от чего) bahsettik.
то) Kimden Biz de tam senden
(от кого) bahsediyorduk!

75 BAKMAK
Смотреть Neye Şu yeşil arabaya
(чему) bakıyordum.

Kime Öğretmen birden bana


(кому) baktı.
Следить Kime Doktor “Kendine iyi
(за собой) (кому) bakmalısın!” demiş.
Смотреть Nereye Afedersiniz, bu
(за товаром) (куда) tezgâha kim bakıyor?
Наблюдать Kime Bu doktor günde on
(кому) hastaya bakıyor.
76 BANTLAMAK
Скрепить скотчем Neyi Şu defteri de
(что-в.п.) bantlayalım.
77 BARIŞMAK
Помириться Kiminle Ben Rıdvan’la dün
(с кем) barıştım.
78 BARIŞTIRMAK
Помирить Kimi Bizi öğretmen
(кого-в.п.) barıştırdı.
Помирить Kiminle Dün Said’le Metin’i
(с кем) barıştırdık.
79 BASMAK
Наступать Nereye Lütfen çimlere
(куда) basmayınız!
Neye Yanlışlıkla Şenol’un
(чему) ayağına bastım.

25
Нажимать Neye Şu düğmeye basarsan
(чему) kapı açılır.
Исполняться Neye Lokman bugün beş
(сколько-то лет) (чему) yaşına bastı.
Наполнять Neyi Bizim bodrumu su
(что-в.п.) bastı.
Накачивать Neye Ön lâstiğe biraz hava
(чему) basmamız lazım.
80 BASTIRMAK
Подавлять Neyi Polis isyanı
(что-в.п.) bastıramadı.
Нажимать Nsz. Olayı çözmemiz için
(со стороны yukardan bastırıyorlar.
руководства)
Нагрянуть Nsz. O saatte misafirler
bastırınca çok
şaşırdık.
Издать Neyi İlk kitabını bastırmak
(что-в.п.) için çok çalıştı.
Начинаться Ne (что) Öğleden sonra birden
yağmur bastırdı.
Подавлять Neyi Heyecanını bastırmak
(что-в.п.) için şarkı söylüyordu.
Одолеть (о сне) Ne (что) Yemekten sonra uyku
bastırdı.
Наступить Ne (что) O gelene kadar
karanlık bastırdı.
Nsz. İkinci yarı bizim
takım çok bastırdı
ama gol atamadı.
81 BAŞARMAK
Завершать с Nsz. Korkma! Sen
успехом başarırsın.

26
Neyi Bu işi ancak sen
(что-в.п.) başarırsın.
82 BAŞLAMAK
Начинать Neye Bugün yeni bir
(чему) konuya başladık.
Начинаться Nsz. Dersler saat sekizde
başlıyor.
Наступать Nsz. Artık kış başladı.
(о времени года)
83 BAŞLATMAK
Дать старт Neyi Hakem maçı erken
(что-в.п.) başlattı.
84 BAŞVURMAK
Обращаться Nereye İki ay önce bir
(куда) fabrikaya başvurdu.
Kime Zam için müdüre
(кому) başvurmalısın.
Прибегнуть Neye Seninle tanışabilmek
(к способу, (чему) için bu yola
методу) başvurdum.
85 BATIRMAK
Топить Neyi Düşmanlar iki
(что-в.п.) gemimizi batırdılar.
Воткнуть Neyi Bıçağı yavaşça
(что-в.п.) tereyağına batırdı.
Запачкать Neyi Bütün elbiselerini
(что-в.п.) batırmışsın.
Разорять Neyi Bütün sermayesini bir
(что-в.п.) yılda batırdı.
Сунуть Neyi Çocuk birden elini
(что-в.п.) boyaya batırdı.
86 BATMAK
Тонуть Nsz. Titanik yirminci
yüzyılda battı.

27
Воткнуться Nereye Elime iğne battı.
(куда)
Садиться Nsz. Güneş saat yedide
(солнце) batıyor.
Застрять Nereye Araba birden çamura
(куда) battı.
Обанкротиться Nsz. Bu krizde bir çok
şirket ve banka battı.
87 BAYATLAMAK
Зачерстветь Nsz. Ekmek bayatlamış.
Устаревать Nsz. Bu haber artık
bayatladı.
88 BAYILMAK
Лишиться чувств Nsz. Genç kız birden
bayıldı.
Обожать Neye Ben bu tatlıya
(чему) bayılıyorum.
Потерять Neyden Bugün açlıktan az
сознание (от чего) daha bayılacaktım.
89 BECERMEK
Справляться Neyi Bu işi ancak o
(что-в.п.) becerebilir.
90 BEĞENMEK
Нравиться Neyi Bu şarkıyı beğendim.
(что-в.п.)
Neyi Senin bu davranışını
(что-в.п.) herkes çok beğendi.
Выбирать Neyi Bu gömleklerden
(что-в.п.) birini beğen.
91 BEKLEMEK
Ждать Ne (что) İki saattir otobüs
bekliyorum.
Kimi Dünden beri seni
(кого-в.п.) bekliyorum.

28
Ожидать Kimden Bunu senden
(от кого) beklemezdim.
92 BENZEMEK
Походить Neye Arabanın rengi şu
(чему) masanın rengine
benziyordu.
Kime Bu çocuk babasına
(кому) benziyor
93 BESLEMEK
Кормить Kimi O anda kadın çocuğu
(кого-в.п.) besliyordu.
Разводить Ne (что) Benim ailem de koyun
besliyor.
Держать Ne (что) Evde kedi, köpek
beslemek tehlikeli
olabilir.
Укреплять Nsz. Eski evi iki yanından
beslemek istiyorlardı.
Питать чувства Ne (что) Nedense bana karşı iyi
duygular beslemiyor.
94 BEZMEK
Надоедать Neyden Artık futbol
(от чего) oynamaktan da
bezdik.
Kimden Senin bu kötü
(от кого) arkadaşlarından
bezdim.
95 BIKMAK
Надоедать Neyden Yürümekten bıktım.
(от чего)
Neyden Senin bu kötü
(от чего) alışkanlıklarından
bıktım.

29
96 BIRAKMAK
Бросать Neyi Babam sigarayı
(что-в.п.) bıraktı.
Оставлять Kime Çocuğu anneme
(кому) bıraktık.
Neyi Ben kitabı masaya
(что-в.п.) bıraktım.
Отпускать Neyi Jale birden ipi bıraktı.
(что-в.п.)
Kimi Öğretmen bizi beş
(кого-в.п.) dakika erken bıraktı.
Перенести Neyi İkinci toplantıyı
(что-в.п.) gelecek haftaya
bırakalım.
Оставить Neyi Artık fotoğrafçılığı
(о профессии) (что-в.п.) bıraktım.
Отпустить Ne (что) Bu sene sakal
(усы, бороду) bırakmak istiyorum.
(не) Сдать Nerede Matematikçi on kişiyi
(экзамен) (где) sınıfta bırakmış.
Отдавать Neyi Bu ayakkabıyı son
(по какой-то (что-в.п.) olarak kaça
цене) bırakırsınız?
97 BİÇMEK
Разрубить Kimi Kılıç adamı ikiye
(кого-в.п.) biçmişti.
Кроить Neyi Terzi benim verdiğim
(что-в.п.) kumaşı yanlış biçmiş.
Жать, косить Neyi Siz ekinleri ne zaman
(что-в.п.) biçersiniz?
Определять цену, Neye Antika bir eşyaya
оценивать (чему) değer biçmek zordur.

30
98 BİLDİRMEK
Сообщать Neyi Ben onun
(что-в.п.) gelmeyeceğini
bildirmek istemiştim.
Kime Bu durumu müdür
(кому) beye bildirmeliyiz.
99 BİLGİLENDİRMEK
Оповещать, Kimi Daha sonra bu konuda
просвещать (кого-в.п.) beni bilgilendirirsiniz.
BİLMEK
Знать Neyi Ben bu konuyu
(что-в.п.) bilmiyorum.
Уметь Ne (что) Arkadaşım Rusça
bilmiyor.
Считать (думать) Kimi Biz seni dost
(кого-в.п.) biliyorduk!
BİNMEK
Садиться Neye Dün uçağa bindi ve
(о транспорте, (чему) gitti.
лифте)
Садиться Neye Sen ata binmeyi
(о животных) (чему) biliyor musun?
BİRİKTİRMEK
Копить Ne (что) Ev almak için para
biriktiriyormuş.
Собирать, Ne (что) Ben de küçükken pul
коллекционирова biriktiriyordum.
ть
BİRLEŞMEK
Соединяться Nsz. İki yol burada
birleşiyor.
Объединяться Nsz. İki parti seçimi
kazanmak için
birleştiler.

31
Объединяться Neyle “As” dergisi, “Sis”
(с чем) dergisiyle birleşmiş.
Сходиться, быть Nsz. Bazı konularda
сходным fikirlerimiz birleşiyor.
BİRLEŞTİRMEK
Объединить Neyi Biz de iki odayı
(что-в.п.) birleştirdik.
Neyle Biz de salonla küçük
(с чем) odayı birleştirdik.
Neyi İki şirket güçlerini
(что-в.п.) birleşrirdiler.
BİTİRMEK
Заканчивать Neyi Ben bu kitabı bitirdim.
(что-в.п.)
BİTMEK
Заканчиваться Nsz. Dersler saat beşte
bitiyor.
BOĞMAK
Утопить Kimi Arkadaşları onu suda
(кого-в.п.) boğmak istemişler.
Связать Neyi Çuvalın ağzını bir iple
(что-в.п.) boğduk.
Завалить, Kimi Tatilden gelince bizi
осыпать (кого-в.п.) hediyeye boğdu.
Neye Tatilden gelince bizi
(чему) hediyeye boğdu.
Душить Kimi Bu sıcaklar beni
(кого-в.п.) boğuyor.
BOĞULMAK
Тонуть Nsz. Ayşe’nin kardeşi
boğulmuş.
Nsz. Dün bizim köpek
boğuldu.

32
Nerede Merâl’in kardeşi gölde
(где) boğulmuş.
Отравиться Neyden Az daha dumandan
(дымом) (от чего) boğulacaktık.
BOĞUŞMAK
Схватиться Nsz. Sokak köpekleri her
zamanki gibi
boğuşuyorlardı.
Ссориться Kiminle Dün Ercan’la Şamil
(с кем) yine boğuşmuşlar.
BOMBALAMAK
Бомбить Nereyi Askerler şehri
(что-в.п. о bombalamaya
месте) başladılar.
BORÇLANMAK
Задолжать Kime Sedat’a 50 bin lira
(кому) borçlandım.
Nereye Bu ay markete çok
(куда) borçlandık.
BOŞALMAK
Опустеть Nsz. Bizim üstümüzdeki
daire boşaldı.
Опустеть Nsz. Buzdolabı iki günde
boşaldı.
Не сдержаться Nsz. Ben konuyu açınca
birden boşalıverdi,
hemen ağlamaya
başladı.
BOŞALTMAK
Освободить Neyi Kiracılar evi yarın
(что-в.п.) boşaltacaklar.
Высыпать, Nereye Patatesleri bu sepete
выливать (куда) boşalt.

33
Эвакуировать Neyi Çabuk bu binayı
(что-в.п.) boşaltın.
BOŞANMAK
Развестись Nsz. İki yıl önce boşanmış.
Kimden İki yıl önce
(от кого) kocasından boşanmış.
Хлынуть Nsz. Vurur vurmaz
çocuğun burnundan
kan boşandı.
BOYAMAK
Красить, Neyi Dün kapıyı boyadık.
накрасить (что-в.п.)
Neyi Genç kız önce
(что-в.п.) dudaklarını boyadı.
BOZDURMAK
Разменять Ne (что) Ben de dün para
bozdurdum.
BOZMAK
Сломать Neyi Said bizim
(что-в.п.) televizyonu bozmuş.
Разменивать Ne (что) On milyon lirayı
(деньги) bozabilir misiniz?
Вредить Neyi Salçalı yemek midemi
(что-в.п.) bozdu.
Помять Neyi Koltuğun örtüsünü
(что-в.п.) bozmayın.
BOZULMAK
Сломаться Nsz. Bizim televizyon
bozuldu.
Портиться Nsz. Dün akşamki yemek
bozulmuş.

34
BOZUŞMAK
Рассориться Kiminle Geçen gün Gazi’yle
(с кем) bozuştuk, artık
konuşmuyoruz.
BÖLMEK
Делить Neyi Otuzu altıya böl.
(что-в.п.)
Neyi Ekmeği üçe böl.
(что-в.п.)
BÖLÜŞMEK
Делиться Neyi Bir ekmeği beş kişi
(что-в.п.) bölüştük.
Kiminle Bu ekmeği siz
(с кем) Tarkan’la bölüşün.
BULMAK
Найти Ne (что) Bu problemi çözmek
için yeni bir yol
buldum.
Neyi Kalemimi buldum.
(что-в.п.)
Kimi Dün seni bulamadım,
(кого-в.п.) neredeydin?
Изобретать, Neyi Elektriği Edison
открывать (что-в.п.) bulmuştur.
BULUNMAK
Находиться Ne (что) Nihayet bu hastalığa
bir çare bulundu.
Находиться Nsz. Ben de beş yıl kadar
Paris’te bulundum.
Иметься в Ne (что) Bu dükkanda her şey
наличии bulunur.
BULUŞMAK
Встречаться Kiminle Yarın Meryem’le
(с кем) buluşacağız.

35
BUNALMAK
Сильно скучать Nsz. Ben de buralarda
bunaldım.
Задыхаться Neyden Dün sıcaktan çok
(от чего) bunaldık.
BUNALTMAK
Понуд. от Nsz. Bu sıcaklar beni
задыхаться bunaltıyorlar.
Надоедать Neyle O da bazen sorularıyla
(с чем) insanı bunaltıyor.
BUNAMAK
Выживать из ума Nsz. Yaşlı adam artık
bunamıştı.
BURKMAK
Вывихнуть, Neyi Top oynarken bileğini
подвернуть (что-в.п.) burkmuş.
BURUŞMAK
Мяться Nsz. Çok oturmaktan
pantolonum buruştu.
Морщиниться Nsz. Belli bir yaştan sonra
cildimiz buruşuyor.
Сводить (о рте) Nsz. Gök hurmadan sonra
ağzım buruştu.
BURUŞTURMAK
Мять Neyi Dikkat et,
(что-в.п.) pantolonunu
buruşturma.
Комкать, мять Neyi Benim verdiğim
(что-в.п.) kağıdı buruşturup attı.
BUYURMAK
Приказать Neyi- Fatih, bana burayı
Kime temizlememi buyurdu.
(что-в.п.-
кому)

36
Сказать Ne (что) Bir şey mi
buyurdunuz efendim?
Проходить, Nsz. Lütfen önden
следовать buyurunuz.
Пожаловать, Nereye Lütfen salona
входить (куда) buyurun.
Позволить Nsz. Müsaade buyurursanız
biz gidelim artık.
BÜKMEK
Скрутить Neyi Çocuk birden kolumu
(что-в.п.) büktü.
Согнуть Neyi Adam kocaman
(что-в.п.) demiri bükmüş.
Сгибать Neyi Yaşlandık, artık
(что-в.п.) dizlerimi
bükemiyorum.
Свернуть, скатать Neyi Halıları büküp
(что-в.п.) kaldırın.
Сучить (нитки) Ne (что) İhtiyar kadın ipek
bükerek geçimini
sağlıyordu.
BÜYÜLEMEK
Околдовать, Kimi Kocakarı genç
очаровать, (кого-в.п.) prensesi büyülemişti.
обворожить
Очаровать, Ne-Kimi Adamın konuşmaları
околдовать (что- beni büyüledi.
кого-в.п.)
BÜYÜMEK
Расти Nsz. Çocuklar bu yaştan
sonra çok hızlı
büyüyorlar.
Nsz. Bizim kedinin
yavruları büyüdüler.

37
Nsz. Bahçedeki domatesler
henüz büyümemişler.
Вырасти Nsz. Said bugün bir yaş
daha büyüdü.
Перерасти Nsz. Sokaktaki kavga
(о драке) birden büyüdü.
Разрастись Nsz. İstanbul çok hızlı
büyüyor.
BÜYÜTMEK
Расширять Neyi Ben de artık işi biraz
(что-в.п.) büyütmeyi
düşünüyorum.
Воспитывать Kimi Biz çocuklarımızı
(кого-в.п.) böyle büyütmedik.
Увеличить Neyi Bu resmi biraz daha
(что-в.п.) büyütmeniz lazım.
Преувеличивать Neyi Bence sen bu olayı
(что-в.п.) biraz büyütüyorsun.
CANLANDIRMAK
Оживлять Kimi Bu filmde, bir kız
(кого-в.п.) ölüleri canlandırıyor.
Возрождать Neyi Bu yeni kararlar
(что-в.п.) ekonomiyi biraz
canlandıracaktır.
Играть роль Kimi Aktör, bu filmde
(кого-в.п.) zengin bir iş adamını
canlandırıyor.
CAYMAK (VAZGEÇMEK)
Передумать Neyden Zehra, evi satmaktan
(от чего) caymış.
CESARET ETMEK
Осмелиться, Neye Ben olsaydım böyle
решиться (чему) bir şeye cesaret
edemezdim.

38
CEVAP VERMEK
Поддаваться Neye Hasta, tedaviye cevap
(чему) vermeye başladı.
Отвечать Neye Niçin telefonlara
(чему) cevap vermiyorsunuz?
Отвечать Neye Bu kitap bizim
(чему) gereksinimlerimize
cevap vermiyor.
CEVAPLAMAK (YANITLAMAK)
Отвечать, давать Neyi Aşağıdaki soruları
ответ (что-в.п.) cevaplayınız.
CEZALANDIRMAK
Наказывать Kimi Çocukları
(кого-в.п.) cezalandırmak doğru
mu?
CİLÂLAMAK
Полировать Neyi Sıraları yeniden
(что-в.п.) cilâlamamız lazım.
CİLTLEMEK
Переплетать Neyi Bu kitabı da
(что-в.п.) ciltleyelim mi?
ÇAĞIRMAK
Звать Kimi Öğretmen seni
(кого-в.п.) çağırıyor.
Пригласить Neye Betül bizi akşam
(Nereye) yemeğine çağırıyor.
чему
(куда)
ÇALIŞMAK
Работать Nerede Bekir fabrikada
(где) çalışıyor.
Nsz. Tuncay şimdi
çalışıyor.

39
Nsz. Bizim buzdolabı
çalışmıyor.
Учить уроки Nsz. İlker ders çalışıyor.
Стараться Neye Bilâl Türkçe
(чему) öğrenmeye çalışıyor.
ÇALMAK
Красть Ne (что) Bu adam bir ayda
sekiz araba çalmış.
Neyi Hırsız bankadaki
(что-в.п.) bütün paraları çalmış.
Звонить Nsz. Telefon çalıyor,
(о телефоне, bakabilir misin?
звонке)
Играть (на муз. Ne (что) Şenay çok iyi gitar
инструменте) çalıyor.
ÇARPMAK
Врезаться Neye Taksi birden otobüse
(чему) çarptı.
Сбить Kime Dün Osman’a bir
(кому) araba çarpmış.
Kime Mert koşarken bir
(кому) çocuğa çarptı.
Ударить, задеть Neye Biraz önce kolumu
(чему) masaya çarptım.
Neye Erol masaya çarptı.
(чему)
Биться Nsz. Hastanın kalbi çok
hızlı çarpıyordu.
Захлопнуться Nsz. Rüzgârdan kapı çarptı.
Умножать Neyi- Sekizi beşle
Neyle çarpacaksın.
(что-в.п.,
с чем)

40
ÇATLAMAK
Лопаться Nsz. Kahvaltıda bütün
bardaklar çatladı.
Трескаться Nsz. Soğuktan ellerim
çatladı.
Мучаться, Neyden Vedat da
страдать (от чего) kıskançlıktan çatlıyor.
ÇEKİLMEK
Уйти, Ne (что) Kenara çekilmek
отойти isterken düştüm.
Высохнуть Nsz. Gölün bütün suyu
çekilmişti.
Уходить Nereye Akşam olunca herkes
(куда) evine çekildi.
Быть удаленным Nereden Son anda takımlardan
(откуда) biri yarışmadan
çekildi.
Уединиться Nereye Yaşlanınca küçük bir
(куда) köye çekildi.
Отступать Nsz. O gün düşman
çekilmeye başladı.
ÇEKİNMEK
Стесняться, Kimden Selim senden çok
робеть (от кого) çekiniyor.
Побаиваться Kimden Bu çocuk sadece
(от кого) babasından çekiniyor.
ÇEKİŞMEK
Спорить, Kime Haber vermediğim
пререкаться (кому) için babam bana çok
çekişti.
Бороться Nsz. İki takımda birincilik
için çekişiyor.

41
ÇEKİŞTİRMEK
Теребить, дергать Neyi Evladım, paltomu
(что-в.п.) çekiştirip durma.
Сплетничать, Kimi Ayşe de her zaman
злословить, (кого-в.п.) komşularını çekiştirir.
судачить
ÇEKMEK
Выхватить Neyi Birden elimdeki kitabı
(что-в.п.) çekti.
Черпать Ne (что) Dün kuyudan beş
kova su çektik.
Снять (деньги) Ne (что) Yarın bankadan para
çekeceğim.
Тянуть Nereden Fuat beni kolumdan
(откуда) çekti.
Nereden Köpek adamı
(откуда) paçasından çekiyordu.
Буксировать Neyi Vinç kenardaki
(что-в.п.) arabaları çekiyordu.
Повесить Ne (что) Araya bir örtü çektik.
(шторы)
Достать Ne (что) Adam polise silâh
(об оружии) çekti.
Вдыхать (içine ~) Nereye Önce temiz havayı
(куда) içine çekti.
Впитать Neyi Pilâv suyunu çekmiş.
(что-в.п.)
Остановиться Nereye Lütfen arabanızı
(на обочине) (куда) kenara çeker misiniz?
Испытывать Ne (что) Fatma çok zorluk
(трудности) çekti.
Задернуть Neyi Perdeleri çeker
(что-в.п.) misiniz?

42
Переписать Neyi Bu yazıyı temize
(что-в.п.) çeker misiniz?
Подводить (глаза) Ne (что) Genç kız gözlerine
sürme çekmişti.
Снимать фильм Ne (что) Şu anda yeni bir film
çekiyoruz.
Фотографировать Ne (что) O çok iyi fotoğraf
çeker.
Телеграфировать Ne (что) Dün anneme telgraf
(telegraf ~) çektim.
Походить Kime Bu çocuğun cimriliği
(кому) sana çekmiş.
Состоять Nsz. Bu yıl şubat yirmi
dokuz çekiyor.
Сесть (об одежде) Nsz. Bu pantolon yıkanınca
çeker.
Вырвать (о зубах) Neyi Doktor üç dişimi
(что-в.п.) birden çekti.
Опошлить Neye Sen de her şeyi kötüye
(kötüye ~) (чему) çekiyorsun.
Допрашивать Neye Polisler onu da
(чему) sorguya çektiler.
Вздохнуть (of ~) Ne (что) Of çekme, faydası
olmaz.
ÇEKTİRMEK
Вытащить, Neyi Sabahleyin dişimi
удалять, (что-в.п.) çektirdim.
выдернуть
Создавать Kime Bu çocuk ailesine çok
проблемы для (кому) çektirdi.
кого-то
Понуд. от Nsz. Dün on iki tane
фотографировать vesikalık fotoğraf
çektirdim.

43
ÇEVİRMEK
Вертеть Neyi Elindeki kalemi
(что-в.п.) durmadan çeviriyordu.
Поворачивать Neyi Şu masayı biraz
(что-в.п.) çevirelim.
Листать, Neyi Kitabın sayfalarını
переворачивать (что-в.п.) çok hızlı çeviriyorsun.
Задумать Ne (что) Galiba yine sen tuhaf
işler çeviriyorsun!
Переделать Neye Eski bir sarayı otele
(чему) çevirmişler.
Переводить Neyi Bu kitabı çevirmek
(что-в.п.) çok zamanımı aldı.
Обносить Neyle Bahçeyi duvarla
(забором) (с чем) çevirdiler.
Направлять Kime Polis silahını birden
(оружие) (кому) bana çevirdi.
ÇIKARMAK
Доставать Ne Çantasından bir kalem
(что) çıkardı.
Увольнять Nereden Patron beni işten
(откуда) çıkardı.
Разуваться, Neyi Ayakkabılarını burada
снимать (обувь) (что-в.п.) çıkarabilirsin.
Снимать Neyi İstersen paltonu
(одежду) (что-в.п.) çıkarma.
(не) Узнавать Kimi Bunu tanıyorum ama
(кого-в.п.) sağdakini
çıkaramadım.
Резаться (о зубах) Ne (что) Bu çocuk diş
çıkarıyor.
Срываться Kimden Başkasına kızmış
(от кого) öfkesini benden
çıkarıyor.

44
Наслаждаться Neyi Şu denizin keyfini
(keyfi ~) (что-в.п.) çıkaralım.
Рвать (тошнить) Neyi Çocuk bütün
(что-в.п.) yediklerini çıkardı.
Выводить пятно Neyi Bu deterjan bu lekeyi
(что-в.п.) çıkarır mı?
Выпускать Ne (что) Yeni bir dergi
(книгу) çıkarmak istiyorum.
Затевать (драку) Ne (что) Bu çocuk her zaman
kavga çıkarıyor.
Заносить Nereye Bütün eşyaları beşinci
(наверх), (куда) kata çıkardık.
поднимать
Вычитать Neyden- Elli sekizden kırk
Neyi dokuzu
(отчего- çıkaracaksınız.
что-в.п.)
ÇIKMAK
Выходить Nereden Ben şimdi sınıftan
(откуда) çıktım.
Дать (идею) Kimden Bu fikir Tolga’dan
(от кого) çıktı.
Увольняться Nereden Abim yeni işinden de
(откуда) çıkmış.
Производить Ne (что) Beş kilo sütten bir kilo
( из чего-то) yağ çıkar.
(не) Решить Neyden Bu toplantıdan da
(от чего) birşey çıkmadı.
Выходить Nereden Hapishaneden yeni
(откуда) çıkmış.
Оставаться Ne (что) Herşeyi hesapladık
(в долгу) ben borçlu çıktım.
Вычитать Ne (что) Yirmi sekizden beş
çıkınca kaç kalır?

45
Появиться Nereye Biz geziyorduk birden
(куда) karşımıza çıktı.
Сваливаться Nereden Bu ayakkabı her
(об обуви и (откуда) zaman ayağımdan
украшениях) çıkıyor.
Карабкаться Nereye Sen bu ağaca çıkabilir
(куда) misin?
Подниматься Nereye İki dakikada altıncı
(куда) kata çıktı.
Вспыхнуть Nsz. Sars hastalığı bir yıl
(об эпидемии) önce çıktı.
Выиграть Ne Ona piyangodan bir
(в лотерее) (что) araba çıktı.
Отправляться Nereye Yarın akşam yola
(куда) çıkacağız.
Отстираться Nsz. Gömleğimdeki leke
çıktı.
Вести (о дороге) Nereye Bu sokak nereye
(куда) çıkıyor?
Уходить Neye İki gün önce tatile
(в отпуск) (чему) çıktı.
Идти Neye Pazar günü alış verişe
(за покупками) (чему) çıkabiliriz.
Созреть Nsz. İki hafta sonra çilek
çıkar.
Разразиться Nsz. Birden çok büyük bir
(о буре) fırtına çıktı.
Выпускаться Nsz. Yeni bir dergi çıkmış.
(о книге)
Оказаться Nsz. Dün aldığımız elmalar
çürük çıktı.
Исполняться Nsz. Bak, benim dediğim
çıktı!

46
Шуметь (ses ~) Nsz. Bu sınıfta en çok
senin sesin çıkıyor.
Отлететь Nsz. Bu bisikletin tekeri
çıkmış.
ÇILDIRMAK
Сходить с ума, Nsz. Zavallı adam o
терять голову olaydan sonra çıldırdı.
Беситься, Nsz. Bu haberi duyunca
приходить в sinirinden çıldırdı.
бешенство
ÇILDIRTMAK
Свести с ума Kimi Bu çocuk bir gün beni
(кого-в.п.) çıldırtacak.
Ne (что) Bu adamın hareketleri
beni çıldırtıyor.
ÇİĞNEMEK
Жевать Ne (что) Sabahtan beri sakız
çiğniyor.
Топтать Neyi Çocuk bütün çimleri
(что-в.п.) çiğnemiş.
Пренебрегать, Neyi Sen kuralları
игнорировать (что-в.п.) çiğniyorsun.
ÇİZMEK
Рисовать Ne (что) Önce güzel bir uçak
çiz.
Подчеркнуть Neyi Konunun hatlarını
(что-в.п.) çizmek lazım.
Царапать Ne (что) Dikenler elimi çizdi.
Начертить Ne (что) Bir üçgen, iki kare
çiziniz.
ÇOĞALMAK
Увеличиться Nsz. Kulübe katılmak
isteyenler çoğaldı.

47
ÇÖZMEK
Решать Neyi Bu problemi çözebilir
(что-в.п.) misin?
Развязывать Neyi Önce şu sandalyedeki
(что-в.п.) ipi çözelim.
Разгадать Ne (что) Boş zamanlarımda
(кроссворд) bulmaca çözerim.
ÇÜRÜMEK
Сгнить Nsz. Dolaptaki bütün
sebzeler çürümüş.
Износиться Nsz. Arabanın kaportası
çürümüş.
Сгнить Nsz. Üç dişim çürümüş.
DAĞILMAK
Рассыпаться Nsz. Elimdeki boncuklar
birden her yere
dağıldılar.
Разрушаться Nsz. O olaydan sonra bütün
aile dağıldı.
DAĞITMAK
Раздавать Ne (что) Herkese hediyeler
dağıtırdı.
Neyi Bugünkü gazeteleri de
(что-в.п.) dağıttım.
Приводить в Neyi Sakın odanı dağıtma,
беспорядок (что-в.п.) daha yeni topladım!
DALMAK
Нырять Neye Çocuk birden suya
(чему) daldı.
Скрыться Nereye Adam kalabalığa dalıp
(куда) kayboldu.
DAMLAMAK
Капать Ne (что) Tavandan devamlı su
damlıyor.

48
Nereye Bütün sular masaya
(куда) damlıyordu.
DAMLATMAK
Капать Nereye-Ne Yere su
(куда-что) damlatıyorsun.
Закапать Nereye-Ne Gözlerime damla
(куда-что) damlatmam lazım.
DANIŞMAK
Советоваться, Neyi-Kime Bence bu konuyu bir
обсуждать (что-в.п.- bilene danışmalısın.
кому)
DANS ETMEK
Танцевать Neyle Muratın en sevdiği
(с чем) müzikle dans
ediyorlar.
Танцевать Kiminle Benimle dans eder
(с кем) misiniz?
DARILMAK
Обижаться Kime Özay bana darılmış.
(кому)
DAVET ETMEK
Приглашать Kimi Ben sadece Zeynep’i
(кого-в.п.) davet ettim.
Nereye Songül’ü bize davet
(куда) ettim.
Neye Yüksel’i akşam
(чему) yemeğine davet ettim.
DAVRANMAK
Действовать, Kime Büyüklere saygılı
вести себя (кому) davranmalıyız.
Доставать Neye Adam birden silâhına
(чему) davrandı.

49
DAYAMAK
Опирать, Neyi- Merdiveni ağaca
прислонить Nereye dayadılar.
(что-в.п.-
куда)
Опереться Neyi-Kime Sırtını ona dayamakla
(что-в.п.- kurtulucağını sanma.
кому)
Наставить Neyi- Polis, tabancayı
(об оружии) Nereye adamın başına dayadı.
(что-в.п.-
куда)
DAYANIŞMAK
Проявлять Nsz. Bizim dayanışmamız
солидарность lazım.
DAYANMAK
Опираться Neye Adam duvara
(чему) dayanmıştı.
Выдержать Nsz. Bu ayakkabı bana iki
yıl dayanır.
Терпеть Neye Bu çocuk bu soğuğa
(чему) dayanamaz.
Nsz. Lütfen, biraz daha
dayan şimdi ambulans
gelecek.
Хватать Nsz. Bu para bize sadece
on gün dayanır.
Ссылаться Neye Sen neye dayanarak
(чему) böyle söyledin?
DEFETMEK
Прогонять Kimi- Beni odasından
Nereden defetti.
(кого-в.п.-
откуда)

50
Отталкивать, Kimi Adamı defetmeye
прогонять (кого-в.п.) çalıştım ama olmadı.
DEFNETMEK
Хоронить, Kimi- Dün ünlü şarkıcı
погребать Nereye “Şebnem”i
(кого-в.п.- Zincirlikuyu
куда) mezarlığına
defnettiler.
DEĞDİRMEK
Понуд. от Neyi-Kime Elini bana değdirdi.
касаться (что-в.п.-
кому)
Задевать Neyi- Sakın, bidonları bir
Nereye yere değdirme.
(что-в.п.-
куда)
DEĞERLENDİRMEK
Оценивать Neyi Bu imkanı
(что-в.п.) değerlendirmelisin.
DEĞİNMEK
Касаться Neye Mithat Bey önemli bir
(чему) konuya değindi.
Касаться Neye Dün toplantıda bu tür
(чему) konulara hiç
değinmedik.
DEĞİŞMEK
Изменяться Nsz. Çocuğun yüzü birden
değişti.
Nsz. Öğleden sonra hava
değişti.
Nsz. Sen çok değişmişsin.
Nsz. Çok yıkanmaktan
gömleğin rengi
değişti.

51
DEĞİŞTİRMEK
Переставить, Neyi Haydi, şu odayı biraz
изменять (что-в.п.) değiştirelim.
Поменять Neyi Şimdi oturduğu evi
(что-в.п.) değiştirmek istiyor.
Neyi İlyas yeşil arabasını
(что-в.п.) değiştirmiş.
Neyi Bu para geçmez bunu
(что-в.п.) değiştir.
Neyi Bu gömlek defolu
(что-в.п.) bunu değiştir.
Менять (тему) Neyi Lütfen konuyu
(что-в.п.) değiştirme!
Разменять Ne (что) Benim para
(деньги) değiştirmem lâzım.
DEĞMEK
Касаться Nereye Masanın örtüsü yere
(куда) değiyordu.
Nereye Birden eli elime
(куда) değdi.
DEKLÂRE ETMEK
Декларировать Neyi Değerli eşyalarınızı
(что-в.п.) deklâre etmelisiniz.
DEKORE ETMEK
Украшать, Neyi Mağazayı yeniden
оформлять (что-в.п.) dekore etmeye karar
verdik.
DELİNMEK
Порваться,прохуд Nsz. Marketten çıkarken
иться paket birden delindi.
DELİRMEK
Сходить с ума, Nsz. Kadın, o olaydan
помешаться sonra delirdi.

52
Выйти из себя, Neyden Adam sinirden
вспылить (от чего) delirmişti.
DELİRTMEK
Свести с ума Kimi Bu çocuk bir gün beni
(кого-в.п.) delirtecek.
Вывести из себя Neyden O gün beni sinirimden
(от чего) delirtti.
DELMEK
Свернуть Neyi Bu matkap bu duvarı
(что-в.п.) delmez.
Делать дырку, Neyi Hırsızlar tel örgüyü
дырявить (что-в.п.) delmişler.
DEMEK
Означать, значить Nsz. Hoşgörü, insanları
sevmek demektir.
Nsz. Masa, Rusça ne
demek?
Говорить Kime Ben sana diyorum.
(кому)
Сказать Neye Sen buna ne dersin?
(чему)
(не) Иметь Nsz. Büyük, küçük demez
значения herkesle arkadaş
olurdu.
(не) Думать Ne (что) Sakın dışarıya
çıkayım deme, hasta
olursun!
DEMLEMEK
Заваривать Neyi Sen çayı demle, biz
(что-в.п.) şimdi geliyoruz.
DENEMEK
Попробовать Neyi Ben hızlı yazmayı
(что-в.п.) denedim ama olmadı.

53
Neyi Ben bu tatlıyı
(что-в.п.) denedim ama hiç
beğenmedim.
DENETLEMEK
Наблюдать, Nereyi Dün belediyeden
контролировать, (что-в.п. о bizim iş yerini
проверять месте) denetlemeye geldiler.
Наблюдать, Kimi Yeni müdür yarın bizi
контролировать, (кого-в.п.) denetlemeye
проверять gelecekmiş.
DEPOLAMAK
Хранить Ne (что) Adam on yıllık sigara
depolamış.
DERECELENDİRMEK
Оценивать Kimi Öğrencileri
(кого-в.п.) derecelendirmek
kolay değil.
Распределять, Neyi Arabaları kendi
классифи- (что-в.п.) aralarında şöyle
цировать derecelendirebiliriz
DERTLEŞMEK
Жаловаться, Kiminle İnsan herkesle
сетовать (с кем) dertleşemez.
DESTEKLEMEK
Поддерживать Kimi Bu konuda biz her
(кого-в.п.) zaman seni
destekliyoruz.
Поддерживать Neyi Sen bizden
(что-в.п.) inanmadığımız bir
projeyi
desteklememizi
istiyorsun.

54
Подпирать, Neyi- Arka duvarı kolonlarla
укреплять Neyle destekleyebiliriz.
(что-в.п.-
с чем)
DEVİRMEK
Валить, сгибать Neyi Rüzgar bütün ağaçları
(что-в.п.) devirmişti.
Опрокинуть Neyi Kedi bir sürahi sütü
(что-в.п.) devirdi.
Свергать, Neyi Ülke içindeki bazı
низлагать (что-в.п.) gruplar hükümeti
devirmek istiyorlardı.
Выпить залпом Neyi Çocuk bir dikişte bir
(что-в.п.) litre suyu devirdi.
Заканчивать Nsz. Her hafta bir kitap
(разг.) deviriyor.
DEVRİLMEK
Повалиться, Ne (что) Bütün ağaçlar
рухнуть devrilmişti.
Опрокинуться Ne (что) Kedinin çarpmasıyla
sürahi devrildi.
Быть свергнутым Ne (что) Kısa bir süre sonra bu
hükümette devrildi.
DİKELMEK
Торчать, стоять Nerede Niye orada
неподвижно (где) dikeliyorsun, içeri gel.
Стоять Nerede Adam bir saattir
неподвижно, (где) durağın önünde
торчать dikeliyordu.
DİKKAT ETMEK
Обращать Neye Burada bazı konulara
внимание (чему) dikkat etmek
gerekiyor.

55
Быть Kime Şu adama dikkat et, ne
внимательным, (кому) yapacağı belli olmaz.
осторожным
Заметить Nsz. Ben dikkat ettim, her
akşam geç geliyor.
DİKMEK
Сажать Ne (что) Bu sene bahçeye
sadece çiçek diktim.
Шить Neyi Gömleğimin yakası
(что-в.п.) sökülmüş diker misin?
Ne (что) İstersen sana bir takım
elbise dikeyim?
Строить, ставить Ne (что) Sen buraya bir direk
dik.
Ne (что) Şimdi iki ayda bir
apartman dikiyorlar.
DİLEMEK
Желать Ne (что) İmtihanda hepinize
başarılar dilerim.
DİLENMEK
Просить Nsz. Yaşlı kadın dilenmek
милостыню, zorunda kalmıştı.
побираться
Выпрашивать, Kimden- Kimseyi dinlemiyor
клянчить Ne sonra da bizden
(от кого- yardım dileniyor.
что)
DİLİMLEMEK
Резать на кусочки Neyi Ekmeği dilimleyelim
(что-в.п.) mi?
DİNLEMEK
Слушать Kimi Evet arkadaşlar, sizi
(кого-в.п.) dinliyorum.

56
Ne (что) Boş zamanlarımda
müzik dinliyorum.
Neyi Doktor kalbimi
(что-в.п.) dinledi, bir şeyim
yokmuş.
Слушаться Neyi Annenin ve babanın
(birinin sözünü ~) (что-в.п.) sözünü dinlemelisin!
DİNLENMEK
Отдыхать Nsz. Yarın biraz
dinlenecekmiş.
Nerede İki gün evde
(где) dinleneceğim.
DİNMEK
Прекращаться Nsz. Abisi öldükten sonra
dinmedi göz yaşı.
Прекратиться, Nsz. Şiddetli kar yağışı
утихать öğleden sonra dindi.
Прекратиться Nsz. Ne zaman dinecek bu
çocuğun sesi?
Проходить, Nsz. O gün başımın ağrısı
ослабляться bir türlü dinmedi.
DİRENMEK
Упираться, Nsz. İndirim yapmamak
упрямиться, için çok direndi.
настаивать на
своем
Nsz. Kapıdaki görevli bizi
Упираться, içeri almamak için
упрямиться, çok direndi.
настаивать на
своем
DİRETMEK
Упираться, Nsz. Okula gideceğim diye
упорствовать çok diretti.

57
Упираться, Nsz. Onu işe almam için
упорствовать çok diretti.
DİZİLMEK
Выстраиваться в Nsz. Askerler sıraya
ряд, строиться dizildi.
Быть нанизанным Nsz. Bütün boncuklar ipe
dizilmişti.
DİZMEK
Нанизывать Neyi- Boncukları bu ipe
Nereye dizeceksin.
(что-в.п.-
куда)
Ставить, Neyi- Kitapları şu rafa
оасполагать в ряд Nereye dizelim.
(что-в.п.-
куда)
DOĞMAK
Рождаться Nsz. Ben bin dokuz yüz
ellide doğdum.
Вставать (солнце) Nsz. Sabah saat altıda
güneş doğuyor.
DOĞRAMAK
Разрезать Neyi Sen domatesleri
(что-в.п.) doğra.
Разрубить Kimi Filmde adam insanları
(кого-в.п.) doğruyordu.
DOĞRULMAK
Выпрямляться Nsz. Bu çivi bir daha
doğrulmaz.
Подниматься, Nsz. Adam bizi görünce
вставать doğruldu, ceketini
ilikledi.

58
DOĞRULTMAK
Выпрямить Neyi Sen şu çivileri doğrult.
(что-в.п.)
Направить Neyi Adam birden silahı
(что-в.п.) bana doğrulttu.
DOKUMAK
Ткать Ne (что) Bu köyün kızları çok
iyi halı dokuyorlar.
DOKUNDURMAK
Понуд. от Neyi Sakın! elini hiçbir
дотрагиваться (что-в.п.) şeye dokundurma.
Уколоть (словом) Nsz Nusret, laf
dokundurmayı çok
sever.
DOKUNMAK
Трогать, Neye Lütfen tablolara
прикасаться (чему) dokunmayın!
Kime Tanju’ya bir
(кому) dokundum, hemen
düştü.
Задевать (честь) Neye Ne oldu, gururuna mı
(чему) dokundu?
Вредить Nsz. Balık bana
dokunuyor.
Делать Nsz. Zamanında bana onun
(добро, зло) çok iyiliği dokundu.
Быть сотканным Nsz. Bu halı İstanbul’da
dokunmuş.
DOLANDIRMAK
Обманывать Kimi Bu adam herkesi
(кого-в.п.) dolandırıyor.
DOLANMAK
Обвиваться Nereye Bahçedeki sarmaşık
(куда) duvara dolanmıştı.

59
Кружить, бродить Nerede Akşama kadar evin
вокруг (где) etrafında dolandı.
Обматываться, Nsz. Karanlıkta ayağıma
обвиваться bir şeyler dolandı.
Путаться под Nsz. Çocuklar ayağımızın
ногами altında dolanıyorlar.
Распространяться Nsz. Sonra bu hikaye
dillerde dolanmaya
başlamış.
DOLAŞMAK
Гулять Nerede Dün biraz parkta
(где) dolaştık.
Kiminle Arkadaşlarla biraz
(с кем) dolaşabilir miyiz?
Кататься Neyle İstersen bugün de
(с чем) sandalla dolaşalım.
Путаться Nsz. Bu ipler birbirine
(birbirine ~) dolaşmış.
Бродить (искать) Nsz. Orayı bulmak için çok
dolaştık.
Течь (по чему-то) Nerede Kan damarlarımızda
(где) dolaşır.
DOLAŞTIRMAK
Водить, возить Kimi Taksici bizi boş yere
(кого-в.п.) tam iki saat dolaştırdı.
Прогулять, Kime-Neyi Halit bana şehri
показать (город) (кому- dolaştırdı.
что-в.п.)
Выгуливать Neyi Sabahları köpeğimi
(что-в.п.) dolaştırıyorum.
Запутывать Neyi Bizim küçük oğlan
(что-в.п.) bütün ipi dolaştırmış.

60
DOLDURMAK
Заполнять Neyi Mutfaktaki bütün
(что-в.п.) bidonları doldurdum.
Neyi Lütfen bu anketi
(что-в.п.) doldurun!
Исполняться Neyi Fatih şubatta altısını
(сколько-то лет) (что-в.п.) dolduruyor.
Заряжать Neyi Adam silahını
(что-в.п.) doldurdu ve
beklemeye başladı.
DOLMAK
Заполняться Nsz. Bütün bidonlar doldu.
Наполняться Nereye Bütün su odaya doldu.
(куда)
Истекать Nsz. Sayın yarışmacılar
(о времени) süreniz doldu.
DONATMAK
Украшать, Neyi- Odayı çiçeklerle
декорировать Neyle donatmış.
(что-в.п.-
с чем)
Сервировать Neyi- Masayı en güzel
Neyle yemeklerle
(что-в.п.- donatmıştı.
с чем)
Украшать Neyi- Bütün şehri
Neyle bayraklarla donattılar.
(что-в.п.-
с чем)
DONDURMAK
Заморозить Neyi Bu yılki soğuk bütün
(что-в.п.) ağaçları dondurdu.
Заставлять Kimi Bu soğuk insanı
мерзнуть (кого-в.п.) donduruyor.

61
Заморозить Neyi Adamın bütün banka
(перен.) (что-в.п.) hesaplarını
dondurmuşlar.
DONMAK
Замерзать Nsz. Yaşlı adam soğuktan
donmuştu.
Nsz. Bu soğukta bütün
meyveler donar.
DOYMAK
Наедаться Nsz. Teşekkür ederim, ben
doydum.
(не) Уставать Neye Galiba bu çocuk
(чему) hiçbir zaman oyuna
doymayacak.
DOYURMAK
Кормить Kimi Bebeği biraz önce
(кого-в.п.) doyurdum.
Neyi Köpek yavrularını
(что-в.п.) sırayla doyuruyordu.
DÖKMEK
Разлить, пролить, Neyi Bu suyu sen mi
налить (что-в.п.) döktün?
Nereye Bir bardak suyu yere
(куда) döktü.
Вылить, Nereye Tabakta kalanları çöpe
выбрасывать (куда) dök.
Сбрасывать Neyi Sonbaharda ağaçlar
(что-в.п.) yapraklarını dökerler.
Обливать, Nereye Çocuk yemeği üzerine
пачкать (куда) döktü.
Заливать Nereye Buraya beton
(куда) dökmeliyiz.

62
DÖKÜLMEK
Разлиться Nereye Birden su yere
(куда) döküldü..
Падать Nsz. Sonbaharda ağaçların
(о листьях) yaprakları dökülür.
Впадать Nereye Volga nehri
(куда) Karadeniz’e mi
dökülüyor?
DÖNDÜRMEK
Вращать, вертеть Neyi Bu mekanizma da
(что-в.п.) çarkları döndürüyor.
Заставить Kimi Telefon etti beni de
вернуться, (кого-в.п.) yarı yoldan döndürdü.
возвращать
Возвращать Kimi Küçük kızı kapıdan
(кого-в.п.) boş döndürmek
istemiyordu.
DÖNMEK
Вертеться Nsz. Dünya dönüyor.
Повернуться Kime Öğretmen bana döndü
(кому) ve: “Sen git” dedi.
Возвращаться Nereye Saat dörtte eve döndü.
(куда)
Nereye İşten eve dönerken
(куда) onu gördüm.
Вернуться Nereden Tatilden dönerken
(откуда) kaza yapmışlar.
Nereye Yarın eve dönüyorlar.
(куда)
Повернуться Neyi Bana sırtını dönmüştü.
(что-в.п.)
Повернуть Nereye Araba birden sağa
(куда) dönüp kayboldu.

63
Превратиться Neye Burası hababam
(чему) sınıfına dönmüştü.
DÖNÜŞMEK
Меняться, Neye Narın yeşil rengi
принимать (чему) zamanla kırmızıya
другой вид dönüşüyor.
Превращаться Neye Dev, istediği an bir
(чему) fareye
dönüşebiliyordu.
DÖŞEMEK
Стлать, застилать Nereye-Ne Yerlere halı döşedik.
(куда-что)
Облицовывать Nereye Duvara fayans
(куда) döşedik.
Обставить Neyi Yeni daireyi baştan
(мебелью) (что-в.п.) sona döşedik.
DÖVMEK
Бить Kimi Dün bazı çocuklar
(кого-в.п.) kardeşimi dövmüşler.
Ударяться о берег Neyi Dalgalar kıyıyı
(что-в.п.) dövüyorlardı.
Ковать Ne (что) Demirciler demir
dövüyor.
DÖVÜŞMEK
Драться Kiminle Dün İbrahim’le
(с кем) dövüştük.
DUA ETMEK
Молиться Kime Bize verdiği her şey
(кому) için tanrımıza dua
etmeliyiz.
Молиться Nsz. Bu işimin olması için
her gün dua ediyorum.

64
Молиться (в знак Kime Zavallı kadın,
благодарности) (кому) yardımlarımızdan
dolayı bize çok dua
etti.
DURAKLAMAK
Приостанав- Nsz. Bu ara işlerimiz
ливаться durakladı.
Nsz. Adam beni görünce
önce biraz durakladı.
DURDURMAK
Останавливать Ne (что)Biz de hemen bir taksi
durdurduk.
Останавливать, Kimi Dün yine beni trafik
задержать (кого-в.п.) polisi durdurdu.
Прерывать, Neyi Amerika uzay
прекращать (что-в.п.) çalışmalarını
durdurdu.
DURGUNLAŞMAK
Успокаиваться, Nsz. Dalgalar kesildi, göl
становиться durgunlaştı.
неподвижным,
утихать
Успокаиваться, Nsz. Jale, o olaydan sonra
становиться çok durgunlaştı.
вялым,
задумчивым
DURMAK
Останавливаться Nsz. Adam birden durdu ve
bana çok sert baktı.
Nsz. Araba tam önümde
durdu.
Nerede Orada birkaç gün
(где) durduktan sonra geri
döndü.

65
Вставать Nsz. İkinci motor da durdu.
Стоять Nerede Ayakta durma, şöyle
(где) geç!
Стоять (о делах) Nsz. Daha bütün işlerimiz
duruyor, yarına
bitirmeliyiz.
Nsz. A-Sen yeşil arabayı
sattın mı? B-Yok,
duruyor.
Прекращаться, Nsz. Dün gece yağmur hiç
переставать durmadı.
DURULAMAK
Ополаскивать Neyi Bulaşıkları
(что-в.п.) sabunladıktan sonra
durularsın.
DUYGULANMAK
Быть тронутым Nsz. Öğretmen, bu olay
karşısında çok
duygulandı.
DUYMAK
Услышать Neyi Biraz önceki
(что-в.п.) gürültüyü duydun mu?
Слышать Kimi Ben seni hiç
(кого-в.п.) duymuyorum.
DUYULMAK
Слышаться, быть Nsz. Bu haber duyulursa
услышанным çok kötü olur.
Слышаться, быть Nsz. Yan odadan bütün
услышанным konuştuklarınız
duyuluyordu.
DUYURMAK
Сообщать, Neyi-Kime Bu haberi bütün
распространять (что-в.п.- öğrencilere
кому) duyurmamız lazım.

66
Сообщать Neyi Sınav tarihini
(что-в.п.) duyurmak gerekiyor.
DÜĞMELEMEK
Застегивать на Neyi Çocuk gömleğin
пуговицы (что-в.п.) kolunu
düğmeleyemiyordu.
DÜĞÜMLEMEK
Завязывать узлом Neyi Bağladıktan sonra
(что-в.п.) ipleri çok sıkı
düğümlemişler
DÜŞLEMEK
Neyi Ben de onunla
Мечтать, грезить (что-в.п.) tanışacağım günü
düşlüyorum.
DÜŞMEK
Упасть Nereye Adam ikinci kattan
(куда) yere düştü.
Nereden Ağaçtan düştüm.
(откуда)
Nsz. Futbol oynarken
düşmüş.
Nerede Bahçede düşmüş.
(где)
Быть Kime Bunu söylemek bana
вынужденным (кому) düştü.
что-то делать
Предчувствовать Ne (что) Birden içime bir
(korku ~) korku düştü.
Излишне Neye Siz bu çocuğun üstüne
заботиться (чему) fazla düşüyorsunuz.
Быть в Kime Orada bana sadece
безвыходном (кому) susmak düştü.
положении

67
Доставаться Kime Mirastan bana sadece
(кому) iki daire düştü.
Упасть (о курсе) Nsz. Dün dolar yine düştü.
Распадаться Nsz. Bu hükümet de
(правительство) yakında düşer.
Упасть Nsz. İçerideki ısı gittikçe
düşüyor.
DÜŞÜNMEK
Думать Neyi Yarın kitap okumayı
(что-в.п.) düşünüyorum.
Kimi Şu anda annemi
(кого-в.п.) düşünüyorum.
DÜŞÜRMEK
Уронить Nereye Bütün kitapları yere
(куда) düşürdü.
Kimi Abim, ben küçükken
(кого-в.п.) beni elinden yere
düşürmüş.
DÜZELMEK
Быть Nsz. Tamirattan sonra
приведенным в yollar biraz düzeldi.
порядок,
улучшиться
Наладиться, Nsz. Ne zaman bu işler
поправиться düzelecek?
Улучшиться, Nsz. Artık havalar da
наладиться düzeldi.
Улучшиться, Nsz. Hastanın sağlığı
наладиться, düzelmeye başladı.
поправиться
DÜZELTMEK
Поправлять, Neyi Adam kırışmış
убирать (что-в.п.) pantolonunu düzeltti.

68
Neyi Ben yatağımı
(что-в.п.) düzelttim.
Прибраться Neyi Çocuklar odanızı biraz
(что-в.п.) düzeltin!
Исправить Neyi Ben sonra yanlışları
(что-в.п.) düzeltirim.
DÜZENLEMEK
Организовать Ne (что) Çok güzel bir parti
düzenledik.
Переставить, Neyi Bu odayı yeniden
обустроить (что-в.п.) düzenlememiz lazım.
EĞİLMEK
Наклониться, Nsz. Bahçenin demir
склониться korkulukları eğilmiş.
Наклониться Nsz. Çocuk eğilip yerden
parayı aldı.
Обратиться, Neye Sizin bu konulara
уделять внимание (чему) eğilmeniz lazım.
EĞİTMEK
Обучать Kimi İnsanları eğitmek çok
(кого-в.п.) kutsal bir görevdir.
Дрессировать Neyi Hayvanları eğitmek
(что-в.п.) çok zor.
EĞLENDİRMEK
Развлекать, Kimi Palyanço çocukları
веселить (кого-в.п.) çok güzel
eğlendiriyordu.
EĞLENMEK
Развлекаться, Nerede Dün piknikte çok
хорошо (весело) (где) eğlendik.
проводить время Kiminle Dün arkadaşlarla iyi
(с кем) eğlendik.

69
EĞMEK
Наклонить Neyi Bizi görünce başını
(что-в.п.) önüne eğdi.
Согнуть Neyi Çocuk bütün çatalları
(что-в.п.) eğmiş.
EKLEMEK
Добавлять Nereye-Ne Eve yeni bir oda daha
(куда-что) ekledik.
Наращить, Nereye-Ne Bunun ucuna küçük
надставлять, (куда-что) bir parça ekleyelim.
присоединять
Добавлять Nereye-Ne Salataya biraz daha
(куда-что) soğan ekleyelim.
EKMEK
Сеять Nereye-Ne Bu yıl tarlaya mısır
(куда-что) ekeceğiz.
Посыпать (солью) Nereye-Ne Salataya biraz daha
(куда-что) tuz ekin.
Обманывать, Kimi Murat dün yine beni
избавляться (кого-в.п.) ekti.
EKSİLMEK
Уменьшаться, Nsz. Bir baktım,
убывать çekmecedeki para
eksilmiş.
Уменьшаться, Nsz. Bu dünyanın derdi hiç
убывать eksilmez.
EKŞİMEK
Киснуть, Nsz. Dün yaptığımız ayran
становиться ekşimiş.
кислым
Киснуть, Nsz. Mahzendeki şıralar
становиться ekşimiş.
кислым

70
Прокиснуть Nsz. Dolaptaki bütün
yemekler ekşimiş.
Расстроиться (о Nsz. İki gündür midem
желудке) ekşiyor.
Не оставлять в Nsz. Bu adam da başımıza
покое ekşidi.
EL KOYMAK
Конфисковать Neye Bütün mal varlığına el
(чему) koymuşlar.
ELEMEK
Просеять Neyi Yeni unu bir daha
(что-в.п.) elemek lazım.
Отсеять, отбирать Kimi Mülakatta birçok
(кого-в.п.) kişiyi elediler.
Отбирать, Neyi- O takımı da kupadan
выбирать Nereden elediler.
(что-в.п.-
откуда)
ELENMEK
Быть Nsz. Ambardaki buğdaylar
разобранным, elendi.
выбранным
Быть Nereden Bazı takımlar
отобранным, (откуда) yarışmadan elendiler.
выбранным
Быть отсеянным Nsz. Ali de mülakatta
elenmiş.
ELEŞTİRMEK
Критиковать Kimi Sen her zaman herkesi
(кого-в.п.) eleştiriyorsun.
Neyi Sen de her filmi
(что-в.п.) eleştiriyorsun.

71
ELLEMEK
Касаться руками, Neyi Kitapları ellemeyin.
трогать (что-в.п.)
EMANET ETMEK
Вверять, Kime Bütün kitaplarımı
доверять, сдавать (кому) Bilâl’e emanet ettim.
на хранение
EMEKLEMEK
Ползать Nsz. Çocuk iki yaşında
olmasına rağmen
halen emekliyordu.
EMİN OLMAK
Быть уверенным Neyden Onun geleceğinden
(от чего) emin olmalıyız.
Neyden Korkma onu
(от чего) bulacağız, bundan
emin olabilirsin!
Доверять Kimden Serkan’dan emin
(от кого) olabilirsin.
EMRETMEK
Приказывать Kime Sen bana
(кому) emredemezsin.
ENDİŞELENMEK (ENDİŞE ETMEK)
Беспокоиться Neyden Senin geleceğinden
(от чего) endişeleniyorum.
Nsz. Ben senin için
endişeleniyorum.
Nsz. Ben zaten bu yüzden
endişeleniyorum.
ENGELLEMEK
Препятствовать Neyi Benim mesleğimde
(что-в.п.) ilerlememi Salih
engelledi.

72
ERİMEK
Растворяться, Nsz. Şeker, sıcak çayda
таять daha hızlı erir.
Плавиться Nsz. Altın da belli bir
ısıdan sonra erir.
Растаять (перен.) Neyden Kadın, oğlunun
(от чего) hasretinden erimişti.
Уменьшаться, Nsz. Bütün birikimimiz bir
таять (о деньгах) ayda eridi.
ERİŞMEK
Достигать Neye Herkes isteğine
(чему) erişmek ister.
Добираться Nereye Köye akşam üzeri
(куда) eriştik.
Достигать, Neye Hele o güne bir
добираться (чему) erişelim, o zaman
bakarız.
ERİTMEK
Понуд. от таять Neyi Güneş karları eritiyor.
(что-в.п.)
Плавить Neyi Demiri kızgın ateşte
(что-в.п.) eritiyorlar.
Топить Neyi Önce tereyağını
(что-в.п.) eritiyorsun.
Израсходовать Neyi Bütün mirası iki yılda
(что-в.п.) eritti.
ESKİMEK
Изнашиваться, Nsz. Üstündeki bütün
ветшать elbiseler eskimişti.
Устаревать Nsz. Artık bu şarkılar
eskidi.
ESKİTMEK
Изнашивать Neyi Yeni aldığımız
(что-в.п.) ayakkabıyı eskitmiş.

73
ESMEK
Дуть Nsz. Dün akşam çok
şiddetli rüzgar
esiyordu.
Взбрести в Nsz. Birden aklıma esti,
голову seni görmeye geldim.
ESNEMEK
Зевать Nsz. Adam ikide birde
esniyordu.
Растягиваться, Nsz. Bu ayakkabı zamanla
разнашиваться esner.
EŞLİK ETMEK
Сопровождать Kime Yarınki gezide bana
(кому) eşlik eder misin?
Аккомпанировать Kime Ünlü şarkıcıya büyük
(кому) bir orkestra eşlik etti.
EŞLEŞTİRMEK
Понуд. от Neyi Aşağıdaki kelimeleri
становиться (что-в.п.) eşleştiriniz.
одинаковым,
соединяться в
пару
ETKİLEMEK
Впечатлять, Kimi Onun konuşmaları
производить (кого-в.п.) beni çok etkiledi.
впечатление
Оказывать Kimi Ünlü yazar,
воздействие, (кого-в.п.) kendisinden sonraki
влиять birçok yazarı
etkilemiştir.
ETKİLENMEK
Оказываться под Kimden Ben de küçükken
воздействием, (от кого) öğretmenimden çok
влиянием etkilenmiştim.

74
Оказываться под Neyden Çocuklar bu tür
впечатлением (от чего) hareketlerden çok
çabuk etkilenirler.
EVLENDİRMEK
Выдавать замуж Kimi Geçen hafta Kezban’ı
(кого-в.п.) evlendirmişler.
Сочетать браком, Kimi- Ayla’yı Kadir’le
женить Kiminle evlendirdiler.
(кого-в.п.-
с кем)
EVLENMEK
Жениться, выйти Kiminle Hüseyin Gönül’le
замуж (с кем) evlendi.
EZBERLEMEK
Выучить, Neyi Ben sadece bu şiiri
вызубрить (что-в.п.) ezberledim.
EZİLMEK
Быть Nsz. Bütün domatesler
раздавленным ezilmişler.
Болеть Nsz. Midem eziliyor.
(от голода)
EZMEK
Задавить Kimi Araba genç kızı
(кого-в.п.) ezmişti.
Neyi Araba köpeği ezmiş.
(что-в.п.)
Раздавить Neyi Köpek bahçedeki
(что-в.п.) bütün domatesleri
ezmiş.
FAYDALANMAK
Воспользоваться Neyden Bu eski arabalardan
(от чего) faydalanabiliriz.
Использовать Kimden Bu çocuktan çok
(от кого) faydalanabiliriz.

75
FEDA ETMEK
Жертвовать Neyi Ben bütün varlığımı
(что-в.п.) onun için feda ettim.
Отдать жизнь, Neyi Ben senin için canımı
пожертвовать (что-в.п.) feda ederim.
собой
FENALAŞMAK
Ухудшаться Nsz. Durum hergün biraz
daha fenalaşıyor.
Nsz. Hasta birden fenalaştı.
FERAHLAMAK
Становиться Nsz. Koltukları çıkarınca
просторным, oda ferahladı.
свобождным
Становиться Nsz. Hasta, ameliyattan
легче sonra biraz ferahladı.
(о состоянии)
Стать легче Nsz. Maddi yönden biraz
ferahlayınca seyahate
çıkacağız.
Развеятся, Nsz. Açık havaya çıkınca
повеселеть biraz ferahladım.
FETHETMEK
Завоевывать Nereyi Fatih Sultan Mehmet
(что-в.п. о ’te İstanbul’u
месте) fethetti.
Покорять Neyi Ünlü şarkıcı son
(что-в.п.) kasetiyle bütün
gönülleri fethetti.
FIRÇALAMAK
Чистить Neyi Dişlerimi günde iki
(что-в.п.) defa fırçalıyorum.
Neyi Ayakkabılarını biraz
(что-в.п.) fırçalasana!

76
Ругать Kimi Dün babam beni biraz
(кого-в.п.) fırçaladı.
FIRLAMAK
Выбежать Nereye Çocuk birden arabanın
(куда) önüne fırladı.
Вылететь Nsz. Kalem elimden fırladı
(о предмете) ve cama çarptı.
Взлететь (о цене) Nsz. Yine fiyatlar fırladı.
FIRLATMAK
Метнуть, кинуть Kime Bu çocuk bana taş
(кому) fırlattı.
Швырнуть Nereye Birden elindekileri
(куда) yere fırlattı.
FISILDAMAK
Шептать Ne (что) Bana baktı sonra ona
birşeyler fısıldadı.
FISILDAŞMAK
Шептаться, Nsz. Kızlar, bana bakıp
шушукаться kendi aralarında
fısıldaşıyorlardı.
Kiminle Arif’le Ramazan bir
(с кем) şeyler fısıldaşıyorlar.
FIŞKIRMAK
Бить ключом Nsz. En son darbede
yerden petrol fışkırdı.
Бурно расти Nsz. Bu toprağa ne eksen
fışkırır.
GARANTİLEMEK
Обеспечивать Neyi Bu işe girmekle
(что-в.п.) geleceğini garantiledi.
Обеспечивать, Neyi Bizim görevimiz
гарантировать (что-в.п.) ülkenin güvenliğini
garantilemek.

77
GECELEMEK
Ночевать Nerede Dün amcamlarda
(где) geceledik.
GECİKMEK
Опаздывать Nsz. Bu otobüs her zaman
gecikiyor.
Nereye Yine işe geciktim.
(куда)
GEÇİNDİRMEK
Содержать, Nsz. Biz de aile
обеспечить geçindiriyoruz.
средствами к Nsz. Günümüzde ev
существованию geçindirmek çok zor.
GEÇİNMEK
Добыть средства Nsz. Yaşlı adam çok zor
к существованию geçiniyordu.
Ладить, Kiminle Haydar hiç kimseyle
уживаться (с кем) geçinemiyor.
Жить за чей-либо Kimden Adem devamlı benden
счет (от кого) geçiniyor.
Считать себя кем- Nsz. İlker de şarkıcı
то, выдавать себя geçiniyor.
за кого-то
GEÇ KALMAK
Опаздывать Nsz. Otobüs beş dakika geç
kaldı.
Nsz. Bu adam her zaman
geç kalıyor.
Nereye İşe geç kaldım.
(куда)
GEÇİRMEK
Вдевать Neye Önce ipliği iğneye
(чему) geçir.

78
Провожать Kimi Misafirleri geçirmek
(кого-в.п.) için dışarı çıktı.
Протянуть Nereden Kabloyu masanın
(откуда) altından geçirebiliriz.
Переносить Ne (что) Bundan iki yıl önce
(болезнь) büyük bir hastalık
geçirmiş.
Проводить Ne (что) Beraber çok güzel
vakit geçirdik.
Nerede Bu sene tatilimi
(где) İstanbul’da geçirmek
istiyorum.
GEÇMEK
Проходить Nerede Bütün zamanım
(где) okulda geçiyor.
Neyi Evet, bu konuyu
(что-в.п.) geçiyoruz.
Nsz. Saat beşi on geçe
geldi.
Nereye Çabuk hepiniz
(куда) yerinize geçin!
Nereden Volga nehri tam
(откуда) şehrin ortasından
geçiyor.
Nereden O sokaktan geçmek
(откуда) istemiyorum.
Nereden Hergün bu yoldan
(откуда) geçiyor.
Обогнать Kimi Arkamızdaki taksi bizi
(кого-в.п.) geçmek için çok
uğraştı.
Kimi Yarışmada Selma’yı
(кого-в.п.) geçtim.

79
Заразить, Kime Bu hastalık size de
перекинуться (кому) geçebilir.
Напекать Ne (что) Galiba başıma güneş
(güneş ~) geçti.
Перейти Neyi Bu sene de sınıfımı
(что-в.п.) geçtim.
Использовать Nsz. Artık madenî elli bin
liralar geçmiyor.
GELİŞMEK
Расти Nsz. Çocuk bu yaşlarda
çok hızlı gelişir.
Развиваться Nsz. ’den sonra ülke
hızla gelişmeye
başladı.
GELİŞTİRMEK
Развивать Neyi Bu tür faliyetler
(что-в.п.) insanın beynini
geliştiriyor.
Расширять, Neyi Ömer işini çok
развертывать (что-в.п.) geliştirmiş.
GELMEK
Приходить Nereye Yarın bize gelir
(куда) misin?
Nereden İşten geliyorum.
(откуда)
Приближаться Neye Saat üçe geliyor.
(о времени) (чему)
Попасть Kime Topa bir vurdum,
(кому) çocuğa geldi.
Neye Topa bir vurdum,
(чему) cama geldi.
(не) Получить Neyden Bu işten sana fayda
(пользу, вред) (от чего) gelmez.

80
Ехать Nereden Arkamızdan iki araba
(от чего) geliyor.
Привозиться Nereden Meyve, İstanbul’a
(откуда) Adana’dan gelir.
Быть (полезным) Nsz. Sabahları koşmak çok
iyi geliyor.
Течь (о крови) Nsz. Adamın ağzından kan
geliyordu.
Казаться Nsz. Bana, bu adam bizi
kandırıyormuş gibi
geliyor.
Приехать Neyle İstanbul’dan buraya
(с чем) trenle gelmiş.
GENELLEMEK
Обобщать Neyi Bu konuyu
(что-в.п.) genelleyemeyiz.
Neyi-Kime Bu konuyu herkese
(что-в.п.- genelleyemeyiz.
кому)
GENİŞLETMEK
Расширять Neyi Geçen yıl bütün
(что-в.п.) yolları genişlettiler.
Neyi Arkadaş çevremizi
(что-в.п.) genişletmeliyiz.
GERÇEKLEŞMEK
Сбываться, Nsz. ve adamın söylediği
осуществляться, herşey gerçekleşti.
притворяться в Nsz. En sonunda bu
жизнь isteğim de gerçekleşti.
GERÇEKLEŞTİRMEK
Притворять в Neyi Adam bütün
жизнь, (что-в.п.) düşüncelerini
осуществлять, gerçekleştirmiş.

81
реализовывать Neyi Bu projeyi
(что-в.п.) gerçekleştirmek için
çok para lazım.
GEREKMEK
Быть Nsz. Önce izin almanız
необходимым, gerekiyor.
надлежать
GETİRMEK
Приносить Ne (что) Bana bir bardak su
getirir misin?
Kime O yeşil kitabı yarın
(кому) bana getir.
Ne (что) Sence bu iş para
getirir mi?
GEZDİRMEK
Прогуливать Kimi Dün çocukları biraz
(кого-в.п.) gezdirdim.
Выводить гулять Neyi Sabahları köpeğimi
(что-в.п.) gezdiririm.
Показывать Kime Sonra da bana
(кому) fabrikayı gezdirdiler.
Копаться Neyi- Önce elini üst
Nerede çekmecede gezdirdi.
(что-в.п.-
где)
Поливать, Neye Salataya biraz daha
заправлять (чему) yağ gezdir.
Содержать Kimi Sultan, çocuklarını
(кого-в.п.) çok temiz gezdirir.
GEZMEK
Гулять Nerede Dün biraz sahilde
(куда) gezdik.
Kiminle Dün arkadaşlarla
(с кем) gezdik.

82
Осматривать Nereyi Bu sene İstanbul’u
(о месте) (что-в.п. о gezdik.
месте)
Находиться, Ne (что) Bu kitaplar burada ne
делать geziyor?
Ходить (с чем-то) Neyle Hâlen o eski
(с чем) ayakkabılarla geziyor.
GICIRDAMAK
Скипеть, Nsz. Salonun kapısı çok
скрежетать gıcırdıyor.
GIDIKLAMAK
Щекотать Kimi Abim her zaman beni
(кого-в.п.) gıdıklıyor.
GIDIKLANMAK
Боятся щекотки Nsz. Benim babam çok
gıdıklanıyor.
GIPTA ETMEK
Завидовать Kime Ben her zaman
(кому) Hüseyin’e gıpta
etmişimdir.
GİDERMEK
Устранять Neyi Bazı pürüzleri
(что-в.п.) gidermemiz lazım.
Утолять (о голоде Neyi Açlığımızı biraz
и жажде) (что-в.п.) giderdik.
GİRMEK
Заходить Nereye Saat üçte öğretmen
(куда) sınıfa girdi.
Пробираться Nereden Hırsız eve camdan
(откуда) girmiş.
Заносить Nereye Notları henüz
(куда) bilgisayara girmedim.
Пролезать Nsz. Bu kazağın boğazı
dar, kafam girmiyor.

83
Приступить Neye Ben hemen konuya
(к теме) (чему) girmek istiyorum.
Войти (о войсках) Nereye Bin dokuz yüz kırk
(куда) dörtte Ruslar Berlin’e
girdiler.
Исполняться Neye Oğlum yarın yedi
(о возрасте) (чему) yaşına giriyor.
Поступать Nereye Tıp fakültesine girmek
(куда) istiyorum.
Прихватить Ne (что) Birden mideme bir
(о боли) ağrı girdi.
Вмешаться Neye Sonra biz de kavgaya
(в драку) (чему) girdik.
GİTMEK
Уходить Nereye Kemâl eve gitti.
(куда)
Покинуть, Nereden İki ay önce buradan
уходить (откуда) gitti.
Идти Nsz. İşler nasıl gidiyor.
Nsz. Bu yemeğe üç kilo et
gitti.
Nerede Küçük kız yolda
(где) gidiyordu.
Вести (о дороге) Nereye Bu yol İstanbul’a
(куда) gider.
Подходить Neye Bu kravat bu gömleğe
(чему) gitmemiş.
Хватать Nsz. Bu para bize iki ay
gider.
GİYDİRMEK
Одевать Kimi İlk önce çocuğu
(кого-в.п.) giydirdi.

84
Заставить надеть Kime-Neyi Çocuğa montunu
(кому- giydirdi.
что-в.п.)
GİYİNMEK
Одеваться Nsz. Çabuk giyin, hemen
çıkıyoruz!
Nereden Her zaman bu
(откуда) dükkândan giyinirim.
GİYMEK
Одевать Neyi İstersen montunu giy!
(что-в.п.)
Ne (что) Hergün takım elbise
giyer.
GİZLEMEK
Прятать Nereye Bu parayı iyi bir yere
( куда) gizlemelisin.
Скрывать Ne (что) Galiba sen birşeyler
gizliyorsun!
Kimden Bunu bizden
(от кого) gizlemene gerek yok.
GÖÇ ETMEK
Переезжать Nsz. Bu olaydan sonra göç
etmişler.
Иммигрировать, Nereye İlk önce Almanya’ya
переселяться (куда) göç etmişler.
Nereden- Almanya’dan da
Nereye Türkiye’ye göç
(откуда- etmişler.
куда)
Летать Nereye Leylekler sonbaharda
(куда) sıcak yerlere göç
ederler.

85
GÖMMEK
Хоронить Kimi- Ünlü yazarı buraya
Nereye gömdüler.
(кого-в.п.-
куда)
Прятать в земле Neyi- Devekuşu da bazen
Nereye başını toprağa
(что-в.п.- gömüyor.
куда)
Зарывать, Nereye-Ne Zamanında buraya
закапывать в (куда-что) büyük bir hazine
землю gömmüşler.
GÖNDERMEK
Отправить Kime Ben onu sana
(послать) (кому) gönderdim.
Nereye Ben Ayten’i markete
(куда) gönderdim.
Ne (что) Sana İstanbul’dan
güzel bir tablo
gönderirim.
GÖREVLENDİRMEK
Поручать, Kimi Bu iş için en iyi
уполномочивать (кого-в.п.) adamımızı
görevlendirdik.
GÖRMEK
Видеть Kimi Ben dün Tamer’i
(кого-в.п.) gördüm.
Neyi Bu filmi daha önce
(что-в.п.) görmüştüm.
Ne (что) Dün çok güzel bir
rüya gördüm.
GÖRÜNMEK
Быть видным Nsz. Ama yine de alttaki
renk görünüyor.

86
Показываться Nerede Uzakta bir ev
(где) göründü.
Выглядеть Nsz. Bugün çok halsiz
görünüyorsun.
Казаться Nereden Uçaktan arabalar
(откуда) oyuncak gibi
görünüyor.
Показываться Kime İlk bakışta bana çok
(кому) güzel göründü.
Kime Sen çocuklara bir
(кому) görünsen iyi olur.
GÖRÜŞMEK
Видеться Kiminle Dün eski
(встречаться), (с кем) arkadaşlarımla
увидеться görüştüm.
Nsz. Tamam o zaman,
yarın görüşürüz.
GÖRÜŞÜLMEK
Быть предметом Nsz. Bu konu gelecek
беседы toplantıda bir daha
görüşülecek.
GÖSTERMEK
Показать Kime Şimdi git,
(кому) arkadaşlarına göster!
Neyi Yarın sana yeni
(что-в.п.) arabamı gösteririm.
Kimi Yarın sana o güzel
(кого-в.п.) kızı göstereceğim.
Говорить о том Neyi Bu, senin yalan
… (что-в.п.) söylediğini gösteriyor.
Выглядеть Nsz. Siz yirmi beş yaşında
gösteriyorsunuz.

87
GÖTÜRMEK
Отводить Nereye Dün çocukları
(куда) hayvanat bahçesine
götürdüm.
Kime Yarın Cemâl’i doktora
(кому) götüreceğim.
Относить Ne (что) Yarın hastaya yemek
götürmemiz lâzım.
GÖZETLEMEK
Следить, Kimi Galiba birileri bizi
шпионить (кого-в.п.) gözetliyor.
GÖZLEMEK
Наблюдать, Kimi Çocuğu gözle, sakın
смотреть (кого-в.п.) düşmesin!
Ждать Nsz. Bu adam sadece fırsat
gözlüyor.
Всматриваться, Kimi Bundan sonra biz de
обводить (кого-в.п.) onu gözlemeye
взглядом başladık.
GRUPLANDIRMAK
Группировать, Kimi Öğrencileri
делить на группы (кого-в.п.) gruplandırmamız
lazım.
Neyi Oyuncakları da
(что-в.п.) fiyatlarına göre
gruplandırın.
GURUR DUYMAK
Гордиться Kiminle Babam benimle gurur
(с кем) duyuyor.
Neyle Mustafa her zaman bu
(с чем) özelliği ile gurur
duyuyor.

88
GÜCENDİRMEK
Обижать, Kimi O gün beni çok
расстраивать (кого-в.п.) gücendirdi.
GÜÇLENDİRMEK (KUVVETLENDİRMEK)
Укреплять Neyi Ülkeyi bu alanda
(что-в.п.) güçlendirmeliyiz.
Делать сильным Kimi Öğrencilerimizi
(кого-в.п.) matematik de
güçlendirmeliyiz.
GÜLDÜRMEK
Смешить, Kimi Levent her zaman bizi
забавлять (кого-в.п.) güldürüyor.
GÜLMEK
Улыбаться Nsz. Sen çok gülüyorsun.
(смеяться) Neye Hepimiz bu olaya çok
(чему) güldük.
Смеяться Kime Herkes Murat’a çok
(кому) güldü.
GÜNEŞLENMEK
Загорать Nsz. Dün plajda çok iyi
güneşlendik.
GÜREŞMEK
Бороться, Nsz. Erhan çok iyi
состязаться güreşiyor.
Kiminle Yarın Erol’la Serkan
(с кем) güreşecek.
GÜVENMEK
Доверять Kime Ben her zaman sana
(кому) güveniyorum.
HABER VERMEK
Сообщать Kime Bana da Tarık haber
(кому) verdi.

89
HABERDAR ETMEK
Известить Kimi Sonra sonuçtan beni
(кого-в.п.) de haberdar eder.
HABERLEŞMEK
Сообщать друг Nsz. Arasıra ara beni,
другу о чем-либо haberleşelim.
Kiminle Biz Burak’la
(с кем) çoktandır
haberleşemiyoruz.
HAKARET ETMEK
Оскорблять, Kime Bana çok hakaret etti.
унижать (кому)
HAK ETMEK
Заслужить Neyi Seyfi bu hediyeyi
(что-в.п.) çoktan hak etti.
HALLETMEK
Решить, принять Neyi Lütfen bu meseleyi en
меры (что-в.п.) kısa zamanda hallet.
HALLOLMAK
Быть Nsz. O mesele çoktan
разрешенным, halloldu.
улаженным
(о вопросе,
проблеме)
HAPSETMEK
Арестовывать, Kimi Daha sonra adamı
сажать под арест (кого-в.п.) hapsettiler.
Запирать, Nereye Adamı evin
держать под (куда) bodrumuna
замком hapsettiler.
HARCAMAK
Тратить Ne (что) Bu arabaya çok para
harcadım.

90
Вложить Ne (что) Babam benim için çok
emek harcadı.
HAREKET ETMEK
Отправляться Nereye Tren biraz sonra
(куда) istanbul’a hareket
edecek.
Nereden Otobüs Ankaradan
(откуда) saat 5’te hareket
etmiş.
Двигаться Nsz. Biraz hareket et, hep
böyle yerinde oturma.
Вести себя Nsz. Bu çocuk her zaman
kafasına göre hereket
ediyor.
HASTALANMAK
Заболеть Nsz. Geçen hafta da Filiz
hastalanmış.
HAŞLAMAK
Варить Neyi Önce patatesleri haşla.
(что-в.п.)
HATIRLAMAK
Вспоминать Kimi Dün eski
(кого-в.п.) arkadaşlarımı
hatırladım.
Neyi Şimdi o eski günleri
(что-в.п.) hatırlıyorum.
HATIRLATMAK
Напоминать Kime Yarın bana hatırlatın.
(кому)
Neyi Yarın bana bunu da
(что-в.п.) hatırlatın.
HAVALANDIRMAK
Освежать, Neyi Bu odayı biraz
проветривать (что-в.п.) havalandırın.

91
HAYRET ETMEK
Удивляться, Nsz. Misafirlerin hepsi
изумлятся, hayret etti.
поражаться Neye Bu olaya herkes
(чему) hayret etti.
HAZIRLAMAK
Готовить Nereye Öğretmenimiz bizi
(куда) üniversiteye
hazırlıyor.
Neyi Arkadaşlar gezi
(что-в.п.) paralarını hazırlayın.
Neyi Akşam yemeğini
(что-в.п.) hazırladın mı?
Подготовить, Ne (что) Misafirlere çok güzel
приготовить bir program
hazırladık.
HEDİYE ETMEK
Дарить Ne Babam gömlek hediye
etti.
Kime Babam bana hediye
(кому) etti.
HESAPLAMAK
Подсчитать Neyi Tamirat için kaç para
(что-в.п.) gideceğini
hesaplamalıyız.
HESAPLAŞMAK
Рассчитываться Kiminle Biz Kemal’le
друг с другом (с кем) hesaplaştık. Kimsenin
kimseye borcu yok.
Kiminle Bir gün onunla da
(с кем) hesaplaşacağız. Çok
saygısızca davranıyor.

92
HEYECANLANDIRMAK
Волновать Kimi Bu haber beni de çok
(кого-в.п.) heyecanlandırdı.
HEYECANLANMAK
Волноваться Nsz. Dün çok
heyecanlandım.
Nerede Dün imtihanda çok
(где) heyecanlandım.
HIÇKIRMAK
Икать Nsz. Çocuk yemekten
sonra hıçkırmaya
başladı.
HIRPALAMAK
Трепать кого-то Kimi O akşam serseriler
(кого-в.п.) beni çok hırpaladılar.
HIZLANDIRMAK
Ускорять Neyi Tempoyu biraz
(что-в.п.) hızlandırmalıyız.
HIZLANMAK
Набирать Nsz. Otobüs birden
скорость hızlandı.
Усиливаться Nsz. Öğleden sonra yağmur
hızlandı.
HİDDETLENMEK
Рассердиться, Nsz O konu açılınca
прийти в ярость hemen hiddetlendi.
Kime O akşam bana çok
(кому) hiddetlendi.
HİSSETMEK
Чувствовать Neyi Peki şimdi elimi
(что-в.п.) hissediyor musun?
Nsz. Kendimi çok kötü
hissediyorum.

93
HİSSETTİRMEK
Понуд. от Neyi-Kime Kavga ettiğini bize
чувствовать, (что-в.п.- hissettirmemeye
ощущать кому) çalışıyordu.
HİTAP ETMEK
Обращаться Kime Adam bana “abi” diye
(кому) hitap ediyordu.
HİZMET ETMEK
Оказывать услуги Kime Fabrikamız yirmi
(кому) yıldır halkımıza
hizmet etmekte.
HORLAMAK
Храпеть Nsz. Babam her zaman
horluyor.
HOŞLANMAK
Нравиться Kimden Bu öğrencilerden çok
(от кого) hoşlandım.
Neyden Ben sadece resimli
(от чего) kitaplardan
hoşlanırım.
HÜCUM ETMEK
Атаковать Nsz. Askerler son bir kez
daha hücum ettiler
Штурмовать Nereye Kaleye ikinci defa
(куда) hücum ediyorlardı.
Нападать, Kime Birden dört kişi
набрасываться (кому) üstüme hücum ettiler.
HÜRMET ETMEK
Чтить, почитать, Kime Büyüklerimize hürmet
уважать (кому) etmeliyiz.
HÜZÜNLENMEK
Грустить, Nsz. Çocuk bu haberi
печалиться duyunca birden
hüzünlendi.

94
ILIŞTIRMAK
Разбавлять Nsz. Su çok soğuk, biraz
теплой водой ılıştırın.
ISINMAK
Греться, Nsz. Kalorifere yaklaş,
согреться biraz ısınırsın.
Разогреться Nsz. Bu çorba ısınmış.
ISIRMAK
Кусать Kimi Birden köpek beni
(кого-в.п.) ısırdı.
Neyi Köpek bacağımı
(что-в.п.) ısırdı.
Откусить Neyden Senin ekmeğinden
(от чего) biraz ısırabilir miyim?
ISITMAK
Греть, согреть Neyi Ellerini kaloriferde
(что-в.п.) ısıtabilirsin.
Разогреть Neyi Çorbayı biraz
(что-в.п.) ısıtmalıyız.
ISLATMAK
Намочить Neyi Yer ıslakmış,
(что-в.п.) çoraplarımı ıslattım.
Промочить, Kimi Yağmur bizi iyice
намочить (кого-в.п.) ıslattı.
ISMARLAMAK
Заказать Ne Çin’deki amcama bir
(что) kitap ısmarladım.
Kime Ben de arkadaşlarıma
(кому) ısmarladım.
ISRAR ETMEK
Настаивать Nsz. Kız, kendisini işe
almam için çok ısrar
etti.

95
Упорствовать Neyde Bu konuda çok ısrar
(у чего) etti.
Настаивать Kime Beraber çalışmamız
(кому) için bana da çok ısrar
etti.
IŞIKLANDIRMAK
Освещать Neyi Yeni futbol sahasını
(что-в.п.) ışıklandırmadılar.
İCAT ETMEK
Изобретать Neyi Elektriği Edison icat
(что-в.п.) etti.
İÇERMEK
Включать Nsz. Bu ilaç zararlı
(в состав) maddeler içeriyor.
İÇİRMEK
Понуд. от пить Kime-Ne Kadın, çocuğa
(кому- devamlı meyve suyu
что) içiriyordu.
İÇMEK
Пить Ne (что) Biraz su iç, kendine
gelirsin!
Курить (sigara ~) Ne (что) Bu kadar çok sigara
içmemelisin.
Выпивать Ne (что) Bu adam her akşam
(içki ~) içki içer.
İDAM ETMEK
Казнить Kimi ’te onu idam
(кого-в.п.) ettiler.
İDDİA ETMEK
Утверждать, Neyi Adam beş litre süt
настаивать (что-в.п.) içebileceğini iddia
ediyordu.
Neyi Betül, parayı onun
(что-в.п.) çaldığını iddia ediyor.

96
İDDİALAŞMAK
Спорить Kiminle Süleyman devamlı
(с кем) benimle iddialaşıyor.
İFLAS ETMEK
Обанкротиться, Nsz. Mustafa son işinde de
разориться iflas etmiş.
İHANET ETMEK
Изменять Kime En yakın
(кому) arkadaşlarına ihanet
etmiş.
Предавать Neye Vatanına ihanet etmiş.
(чему)
İHBAR ETMEK
Уведомлять, Kime Gelir gelmez polise
извещать (кому) ihbar etmiş.
Доносить Kimi Beni polise o ihbar
(кого-в.п.) etti.
İHMAL ETMEK
Пренебрегать, Neyi Okulunu ihmal etme.
относиться (что-в.п.)
небрежно Kimi Sakın bu arada aileni
(кого-в.п.) ihmal etme!
İHTİYARLAMAK
Стареть, Nsz Babası zaten çoktan
состариться ihtiyarladı.
İKRAM ETMEK
Предлагать, Ne (что) Yemekten sonra
угощать meyve ikram ettiler.
Kime Bana da yaş pasta
(кому) ikram etti.
İLAÇLAMAK
Опрыскивать Neyi Bütün ağaçları
(что-в.п.) ilaçladık.

97
Neyi Mutfaktaki böcekleri
(что-в.п.) ilaçladık.
İLÂN ETMEK
Объявлять, Neyi Yarışma tarihini ilan
сообщать, (что-в.п.) etmeliyiz.
обнародовать Kime Sınav sonuçlarını
(кому) öğrencilere ilan
etmeliyiz.
İLÂVE ETMEK
Добавлять, Neyi Bunu da ilave edin.
дополнять (что-в.п.)
Nereye Bu konuyu da oraya
(куда) ilave edin.
İLERLEMEK
Двигаться вперед, Nsz. Otobüs ağır ağır
продвигаться ilerliyordu.
Nsz. Arkadaşlar biraz
ilerleyelim.
Развиваться, Nsz. Teknoloji her gün
прогрессировать biraz daha ilerliyor.
Продвигаться Nereye Arkaya doğru
(куда) ilerleyin.
Спешить Nsz. Saat epey ilerlemişti.
(о часах)
Прогрессировать Nsz. Malesef hastalık
(о болезни) ilerlemiş.
İLETMEK
Доставлять, Neyi-Kime Bu paketi amcama
передавать (что-в.п.- iletir misin?
кому)
Отводить, Kimi- Çocuğu okula iletmem
отвозить Nereye lazım.
(кого-в.п.-
куда)

98
Доставлять Neyi- Elektriği evlere bu
Nereye kablolar iletiyor.
(что-в.п.-
Куда)
Передавать, Neyi Ben selamınızı ilettim.
сообщать (что-в.п.)
İLGİLENDİRMEK
Интересовать, Kimi Beni ilgilendirmez,
касаться кого-то (кого-в.п.) kendiniz karar verin.
Ne-Kimi Bu iş sizi
(что-кого- ilgilendirmez.
в.п.)
İLGİLENMEK
Обслуживать Kiminle Ben müşterilerle
(с кем) ilgilenirim.
Интересоваться Neyle Banu sporla
(с чем) ilgileniyor.
İLİKLEMEK
Застегивать Neyi Çocuk gömleğin
(что-в.п.) düğmelerini
ilikleyemiyordu.
İMA ETMEK
Намекать, дать Kime-Ne Adam bana bir şeyler
понять, давать (кому- ima etmeye çalıştı.
знак что)
İMAL ETMEK (ÜRETMEK)
Производить, Ne (что) Bu fabrikada ayakkabı
выпускать imal ediyorlar
İMRENMEK
Подражать Kime Biz öğretmenimize
(кому) çok imreniyoruz.
İMTİHAN (SINAV) ETMEK
Проверять, Kimi Onu işe alabilmek için
испытывать (кого-в.п.) imtihan etmeliyiz.

99
İMTİHAN (SINAV) OLMAK
Экзаменоваться, Neyden Yarın matematikten
подвергаться (от чего) imtihan olacağız.
испытанию
İMTİHAN (SINAV) VERMEK
Сдавать экзамен Neyi Dün matematik
(что-в.п.) imtihanını veremedim.
İMZALAMAK
Подписывать, Neyi En sonunda anlaşmayı
ставить подпись (что-в.п.) imzaladık.
Kiminle Nermin’le bir anlaşma
(с кем) imzaladık.
Neyi Ressam bütün
(что-в.п.) tablolarını
imzalıyordu.
Neyi En son kitabını
(что-в.п.) imzalayıp bana hediye
etti.
İNANDIRMAK
Уверять, Kimi Beni inandırmak için
убеждать, (кого-в.п.) çok çalıştı.
уговаривать
Заставлять Neye Bizi bu yalanlara
поверить (понуд. (чему) inandıramazsın.
от верить)
İNANMAK
Верить Kime Ben Allah’a
(кому) inanıyorum.
Neye Ben fala inanmam.
(чему)
İNAT ETMEK
Упрямиться, Nsz. Kardeşine vermemek
упорствовать, için inat ediyor.
настаивать


İNATLAŞMAK
Проявлять Kiminle Her zaman bizimle
взаимное (с кем) inatlaşıyor.
упорство
İNCELEMEK
Изучать, Neyi Uzun zamandır
исследовать (что-в.п.) Osmanlı tarihini
inceliyor.
İNCİNMEK
Ушибиться, Nsz. Dünkü maçta ayağım
подвернуться, incindi.
растянуться
(о ноге)
Обижаться, Nsz. İsmail o gün çok
огорчаться incinmiş.
Чувствовать себя Neyden Onun
задетым (от чего) söylediklerinden ben
de incindim.
İNCİTMEK
Ушибить Neyi Dün kolumu incittim.
(что-в.п.)
Ранить Kimi Bak, arkadaşını çok
(перен. знач.) (кого-в.п.) incittin!
İNDİRMEK
Спускать, Neyi Eşyaları ikinci kattan
сносить (что-в.п.) birinci kata indirdik.
Снимать Neyi İşçiler bütün eşyaları
(что-в.п.) yarım saatte indirdiler.
Снизить, Neyi Hakim son anda
уменьшить (что-в.п.) cezayı biraz indirdi.
Закрываться Ne (что) Çarşıda bütün esnaflar
kepenk indirmişti.


Разбивать, Neyi Top oynarken bütün
разрушать (что-в.п.) camları aşağı
indirmiş.
Снимать Neyi Kitapları raftan aşağı
(что-в.п.) indirdi.
Спускать Kimi Çocuğu merdivenden
(кого-в.п.) aşağı indiriyordu.
İNMEK
Слезать Nereden Otobüsten indim ve
(с траспорта), (откуда) eve gittim.
спускаться Nereden Çabuk merdivenden
(откуда) in.
Nereden Attan inerken ayağımı
(откуда) acıttım.
Пропускать Ne (что) Tekerin havası inmiş.
воздух
İPTAL ETMEK
Отменять Neyi Son anda yarışmayı
(что-в.п.)
iptal ettiler.
Аннулировать, Neyi Bir yıl sonra o
расторгать (что-в.п.)
anlaşmayı da iptal
ettiler.
İSPAT ETMEK (İSPATLAMAK)
Доказывать Neyi Sen bunu ispat
(что-в.п.) edebilir misin?
Kime Bunu bize ispat etmen
(кому) lazım.
İSRAF ETMEK
Тратить, Neyi Bütün parayı israf
транжирить (что-в.п.) etmiş.
İSTEMEK
Хотеть Ne (что) Seninle biraz
konuşmak istiyorum.


Neyi Şu yeşil gömleği
(что-в.п.) istiyorum.
Kimi Bu sene Galatasaray
(кого-в.п.) Tuncay’ı istiyor.
İSTİFADE ETMEK
Извлекать пользу Neyden Ben bu kitaptan çok
(от чего) istifade ettim.
Kimden Bu konuda Tahsin’den
(от кого) de istifade
edebilirsiniz.
İSTİFLEMEK
Упаковывать, Neyi Gece geç saatlere
складывать в (что-в.п.) kadar kutuları
определенном istifledik.
порядке
Рааставлять Nereye Kitaplarını rafa
(куда) istifledi.
Ставить Neyi Bütün malları depoya
(что-в.п.) istiflemiş.
İSTİRAHAT ETMEK
Отдыхать Nsz. Eve git, biraz istirahat
et.
İŞARETLEMEK
Помечать, делать Neyi Çocuk bütün kitapları
знаки (что-в.п.) işaretlemiş.
İŞGAL ETMEK
Захватить, Neyi Sonra askerler o şehri
оккупировать (что-в.п.) de işgal ettiler.
Занимать место Nsz. Sen burada boşuna yer
işgal ediyorsun.
İŞİTMEK
Слышать Nsz. Yaşlı adam çok zor
işitiyordu.


Neyi Çocukların seslerini
(что-в.п.) işitmiyorum.
Kimi Sen beni işitiyor
(кого-в.п.) musun?
İŞKENCE ETMEK
Мучать, истязать, Kime Adama çok işkence
подвергать (кому) etmişler.
пыткам
İŞLEMEK
Выделывать Ne (что) Bakır üstüne değişik
resimler işliyordu.
Работать, Ne (что) O zamanlar bizim
функционировать dükkan iyi işliyordu.
Обрабатывать Neyi Deriyi işleyerek bu
(что-в.п.) şekle getiriyorlar.
Перерабатывать Neyi Hammaddeyi burada
(что-в.п.) işliyorlar.
Вышивать Ne (что) Kumaşa çok güzel
nakışlar işlemiş.
Делать добро Ne (что) Babam da hayır
işlemeyi severdi.
Провиниться Ne (что) Yine büyük bir suç
işledi.
Запасть в душу Nereye Adamın söyledikleri
(куда) ruhuma işledi.
Находиться в Ne (что) Bütün makineler aynı
эксплуатации, anda işliyordu.
работать
Рассматривать Neyi Biz bu konuyu
тему (что-в.п.) işlemedik.
Совершать Ne (что) Bu hatta sadece bu
рейсы, minibüsler işliyor.
курсировать


İTELEMEK
Толкать, Kimi Otobüse binerken
рассталкивать (кого-в.п.) herkes birbirini
iteliyordu.
İTİMAT ETMEK
Доверять, верить, Kime Sedat’a itimat
положиться (кому) edebilirsin.
İTİRAZ ETMEK
Возражать, Neye Hemen buna itiraz
перечить, (чему) ettiler.
протестовать Kime O bana itaraz edemez.
(кому)
İTMEK
Толкать Neyi Çamura batan arabayı
(что-в.п.) beş kişi birden
itiyordu.
Neyi Pencereyi eliyle iterek
(что-в.п.) açtı.
Отталкивать Nsz. Eksi ve artı kutuplar
birbirini iter.
İYİLEŞMEK
Выздоравливать, Nsz. Babam yavaş yavaş
поправляться iyileşiyor.
Зажить Nsz. Ayağımdaki yara
iyileşti.
İYİLEŞTİRMEK
Исцелять, Kimi Bu ilaçlar beni
вылечивать (кого-в.п.) iyileştirdi.
Kimi En sonunda o doktor
(кого-в.п.) beni iyileştirdi.
Улучшать, Neyi Buradaki çalışma
совершенствовать (что-в.п.) şartlarını
iyileştirmeliyiz.


İZAH ETMEK
Освещать, Neyi Bu konuyu bir daha
объяснять, (что-в.п.) izah eder misiniz?
пояснять Kime Ben size bu konuyu
(кому) izah etmiştim.
İZLEMEK
Следить Kimi Polisler iki gün
(кого-в.п.) boyunca onları
izlemişlerdi.
Смотреть Ne (что) Çocuk her zaman
televizyon izliyor.
Проводить Ne (что) Müdürünün yanında
değişik bir politika
izliyordu.
KABARMAK
Становиться Nsz. Deniz gittikçe
бурным (о море) kabarıyordu.
Увеличиваться Nsz. Bu ay bakkalın hesabı
çok kabarmış.
Надуваться Nsz. Kümesteki tek hindi
(об индюке) durmadan
kabarıyordu.
Отходить, Nsz. Duvarların boyası
отставать kabarmış.
Подниматься Nsz. Hamur kabarmaya
(о тесте) başladı.
Важничать, Nsz. Yarışmada birinci
гордиться olduğu için kabarıyor.
Nsz. Beni küçük görünce
kabarmaya,
diklenmeye başladı.
KABUL ETMEK
Соглашаться, Neyi Oğuz bu fikri kabul
принимать (что-в.п.) etmez.


Neyi Bu fotoğrafları kabul
(что-в.п.) etmediler.
KABULLENMEK
Принимать, быть Neyi Ben bu durumu
вынужденным (что-в.п.) kabullenemiyorum.
согласиться
KAÇINMAK
Избегать, Neyden Bu tür davranışlardan
уклоняться (от чего) kaçınmalısın.
KAÇIRMAK
Пропускать Neyi Dün otobüsü
(что-в.п.) kaçırdım.
Украсть Kimi Adamlar küçük
(кого-в.п.) çocuğu kaçırdılar.
Торговать Ne (что) Bu adamlar deniz
незаконно, yoluyla silâh
провозить kaçırıyorlar.
Переедать Neyi Yemeği galiba biraz
(что-в.п.) fazla kaçırdım.
Пропускать Nsz. Ön lastikler hava
(воздух) kaçırıyor.
KAÇIŞMAK
Разбегаться Nsz. Çocuklar bizi görünce
kaçıştılar.
KAÇMAK
Убежать Nereden Hırsızlar
(откуда) hapishaneden
kaçmışlar.
Kimden Köpek benden
(от кого) kaçıyor.
KALDIRILMAK
Быть Nsz.- O kanun yürürlükten
отмененным, Nereden kaldırıldı.
упраздненным ( - откуда)


Быть снятым с Nsz.- Mavi otobüsler
эксплуатации Nereden seferden kaldırılmış.
( - откуда)
Быть Nsz.- Madenî paralar
выведенным из Nereden tedavülden kaldırıldı.
обращения ( - откуда)
Быть отмененным Nsz. Bütün izinler
kaldırılmış.
Быть Nsz.- Kazadan hemen sonra
отправленным в Nereye hastaneye kaldırılmış.
больницу ( - куда)
KALDIRMAK
Поднимать Neyi Bilenler elini
(что-в.п.) kaldırsın.
Neyi Adam iki tonluk
(что-в.п.) arabayı kaldırdı.
Kimi Ercan sevincinden
(кого-в.п.) beni havaya kaldırdı.
Убирать Neyi Kitapları masadan
(откуда-то) (что-в.п.) kaldırın.
Neyi Bu sene bu bölümü
(что-в.п.) kaldırmak istiyorlar.
Разбудить Kimi Beni saat dörtte
(кого-в.п.) kaldırın, biraz
dinlenmek istiyorum.
KALKIŞMAK
Затевать, Neye Onun böyle bir işe
задумывать, (чему) kalkışacağını hiç
приниматься за düşünmemiştim.
что-либо
KALKMAK
Вставать Nereden Oturduğu yerden
(откуда) kalktı ve yaşlı kadına
yer verdi.


Nsz. Her sabah erken
kalkarım.
Уходить Nsz. Misafirler çok çabuk
kalktılar.
Отправляться Nsz. Otobüs saat beşte
kalkıyor.
Набухать Nsz. Bu kapının boyası
kalkmış.
Отклеиваться Nsz. Bütün duvar kağıtları
kalkmış.
Быть Nsz. Madenî elli liralar
недействитель- kalktı artık.
ным
(не) Думать Neye Sakın beni aldatmaya
(чему) kalkma.
KALMAK
Оставаться Nerede Emine iki gün
(где) İstanbul’da kaldı.
Kime Arkadaşlar bu iş bize
(кому) kaldı.
Kimde Suzan dün gece bizde
(у кого) kaldı.
Nsz. Yaz tatiline bir hafta
kaldı.
Остаться на Nerede Bu yıl sınıfta kaldı.
второй год (где)
(sınıfta ~)
Доставаться Kimden Bu araba bana
(от кого) babamdan kaldı.
KANAMAK
Кровоточить Nsz. Dün parmağım çok
kanadı.


KANATMAK
Понуд. от Neyi Elimde bir yara çıktı.
кровоточить (что-в.п.) Krem sürerken
kanattım.
KANDIRILMAK
Быть обманутым Nsz. O dükkanda bir defa
da ben kandırıldım.
KANDIRMAK
Обманывать Kimi Aykut beni de
(кого-в.п.) kandırdı.
KANITLAMAK
Доказывать Neyi Sen onun yalan
(что-в.п.) söylediğini
kanıtlayabilir misin?
Kime Bunun doğru
(кому) olduğunu bana
kanıtlayabilir misin?
KAPANMAK
Закрываться Nsz. Bu saatte dükkanlar
kapanmıştır.
Запираться Nsz. Bu kapı kapanmıyor.
Прикрывать Nereye Polis hemen çocuğun
(куда) üstüne kapandı.
KAPATMAK
Закрывать Neyi Ben kasabın hesabını
(что-в.п.) kapattım.
Neyi Lütfen kapıyı kapat.
(что-в.п.)
Занести Neyi Bütün gece yağan kar
(о снеге) (что-в.п.) yolları kapatmıştı.
Закопать Neyi Bu çukuru
(что-в.п.) kapatmamız lazım.
Закрыть Neyi Lütfen bu konuyu
(что-в.п.) kapatalım.


Отключить Neyi Dün yine bir
(что-в.п.) televizyon kanalını
kapattılar.
Покупать Neyi Defolu malları ucuza
(со скидкой) (что-в.п.) kapattık.
KAPILMAK
Увлекаться, Neye Delikanlı kara
влюбляться (чему) sevdaya kapılmıştı.
Поддаваться Neye Ben onun sözlerine
(чему) kapıldım.
Быть Neye Küçük çocuk sonunda
подхваченным (чему) azgın dalgalara
волнами kapıldı.
KAPIŞMAK
Набрасываться на Neyi İndirimden sonra
что-либо (что-в.п.) müşteriler hemen
gömlekleri kapışmaya
başladılar.
Схватиться, Kiminle Dün yine Şahin’le
сцепиться, (с кем) kapıştık.
драться
KAPLAMAK
Обернуть Neyi Kitaplarımı kaplamam
(что-в.п.) lâzım.
Затягивать Ne (что) Gökyüzünü yine
bulutlar kapladı.
Постелить Neyle Bütün odaları halıyla
(ковер, паркет) (с чем) kapladık.
Покрывать Ne (что) Bütün yolları kar
kaplamıştı.
Наступать Ne (что) Birden ortalığı bir
(о тишине) sessizlik kapladı.


KAPMAK
Хватать, Neyi Adam birden elimdeki
выхватывать (что-в.п.) paketi kaptı.
Садиться на Neyi Biz en güzel yeri
самое лучшее (что-в.п.) kaptık.
место
Заполучить Kimi Bizim hemen bu
(кого-в.п.) futbolcuyu kapmamız
lazım.
Схватывать на Neyi Çocuk çok akıllı,
лету, быстро (что-в.п.) anlatılanları hemen
усваивать kapıyor.
Простудиться Ne (что) Geçen gün biraz
soğuk kaptım.
KAPSAMAK
Охватывать, Neyi İmtihan bütün
заключать, (что-в.п.) konuları kapsıyor.
содержать в себе Kimi Bu kanun sadece lise
(кого-в.п.) öğrencilerini kapsıyor.
KAPTIRMAK
Понуд. от Neyi Eşim de geçen hafta
хватать, (что-в.п.) çantasını kaptırmış.
выхватывать
Дать увлечь себя, Neye Kendini televizyona
втянуться во что- (чему) kaptırmış, hiç ders
либо çalışmıyor.
KARALAMAK
Зачеркнуть, Neyi Kitabın her yerini
начеркать (что-в.п.) karalamış.
Neyi Kompozisyondaki
(что-в.п.) yanlışları karalamıştı
KARAR VERMEK
Решать Neye Bu kitabı bitirmeye
(что-то делать) (чему) karar verdim.


KARARLAŞTIRMAK
Решать, Nsz. Biz böyle
принимать kararlaştırmamıştık.
решение, Kiminle Biz sizinle böyle
договариваться (с кем) kararlaştırmamıştık.
Neyi Bu hafta pikniğe
(что-в.п.) gitmeyi
kararlaştırmıştık.
KARARMAK
Темнеть, Nsz. Buralarda hava çok
смеркаться geç kararıyordu.
Меркнуть, Nsz. O beni terk edince
гаснуть bütün dünyam karardı.
Сойти с ума от Nsz. Adamın gözü
злости kararmış, hiç kimseyi
dinlemiyor.
Потемнеть в Nsz. Ayağa kalkmak
глазах isterken birden
gözlerimin önü
karardı ve düştüm.
KÂR ETMEK
Получать Nsz. Bu yıl çok iyi kâr
прибыль ettik.
Neyden Son gelen
(от чего) gömleklerden hiç kâr
edemedik.
Быть полезным Kime Benim söylediklerim
(кому) ona hiç kâr etmiyor.
KARIŞMAK
Смешаться Nereye Hırsız birden
(куда) kalabalığın arasına
karıştı.


Neye Burada sıcak su ile
(чему) soğuk su birbirine
karışıyor.
Поменяться Nsz. Çantalarımız karıştı
galiba.
Вмешиваться Neye Sen bu işe karışma.
(чему)
KARIŞTIRMAK
Мешать Neyi Çorbayı kaynayıncaya
(что-в.п.) kadar karıştırmalısın.
Neyi Önce şeker at sonra
(что-в.п.) çayını karıştır.
Рыться Neyi Birileri benim odamı
(что-в.п.) karıştırmış.
Neyi Bunu eski defterlerimi
(что-в.п.) karıştırırken buldum.
Переключать Neyi Sabahtan beri
(что-в.п.) kanalları
karıştırıyorsun.
Путать Kiminle Afedersiniz, ben sizi
(с кем) başka birisiyle
karıştırdım.
Вмешаться Kimi Lütfen beni bu olaya
(кого-в.п.) karıştırmayın.
KARŞILAMAK
Встречать Kimi Misafirleri kapıda
(кого-в.п.) karşılamalıyız.
Хватать, быть Neyi Bu para bizim
достаточным (что-в.п.) ihtiyaçlarımızı
karşılamaz.
KARŞILAŞMAK
Встречаться Kiminle Dün Okan’la
(с кем) karşılaştık.


Столкнуться Neyle İkinci defa böyle bir
(с ситуацией) (с чем) olayla karşılaşıyorum.
KARŞILAŞTIRMAK
Сравнить Neyi Matematikle tarihi
(что-в.п.) karşılaştırmak doğru
olmaz.
Kimi Sinan’la Yeşim’i
(кого-в.п.) karşılaştırma.
Neyi İki kitabı
(что-в.п.) karşılaştırdım.
KASTETMEK
Иметь в виду, Neyi Ben bunu
подразумевать (что-в.п.) kastetmemiştim.
Kimi Ben Ercan’ı
(кого-в.п.) kastetmiştim.
KAŞIMAK
Чесать Neyi Çocuk durmadan
(что-в.п.) başını kaşıyordu.
KAŞINMAK
Чесаться Nsz. Devamlı elimin içi
kaşınıyor.
KATILMAK
Участвовать Neye Ben bu yarışmaya
(чему) katılmıyorum.
Соглашаться, Neye Ben sizin bu fikrinize
быть согласным (чему) katılmıyorum.
Kime Ben Burcu’ya
(кому) katılıyorum.
Разбавить Neye Galiba bu benzine su
(чему) katılmış.
Присоединиться Nerede Öbür grup bize
(где) İstanbul’da katılacak.


KATLAMAK
Складывать Neyi Şu çamaşırları katlar
(что-в.п.) mısın?
Засучить Neyi Pantolonumun
(что-в.п.) paçalarını katlar
mısın?
KATMAK
Разбавить Ne (что) Galiba benzine su
katıyorlar.
Добавить Ne (что) Yemeğe tuz kattın mı?
KAVGA ETMEK
Драться Kiminle Dün Cengiz’le kavga
(с кем) ettik.
KAVRAMAK
Схватывать на Neyi Çocuk, anlatılanları
лету, быстро (что-в.п.) hemen kavrıyor.
усваивать
KAVURMAK
Жарить Neyi Senin getirdiğin etleri
(что-в.п.) kavurduk.
Жечь, иссушать Kimi Çölün sıcaklığı insanı
(кого-в.п.) kavuruyordu.
KAVUŞMAK
Встречаться, Kime Nihayet anneme
соединяться (кому) kavuştum.
Достигать Neye Delikanlı en sonunda
(чему) isteğine kavuşmuştu.
KAYBETMEK
Потерять Neyi Dün kalemimi
(что-в.п.) kaybettim.
Kimi Çocuk pazarda
(кого-в.п.) annesini kaybetmişti.


KAYBOLMAK
Потеряться Nsz. Dün kalemim, bugün
defterim kayboldu.
Nsz. Komşumuzun küçük
oğlu kaybolmuş.
KAYDETMEK
Записать Neyi Sen şu hesapları da
(что-в.п.) deftere kaydet.
Kimi Salih’i bizim okula
(кого-в.п.) kaydetmediler.
Ne (что) Bu teyp ses
kaydediyor.
Neye Bu kasete
(чему) kaydedebiliriz.
KAYDIRMAK
Переносить Kimi Çocukları yokuştan
(кого-в.п.) aşağı kaydırıyordu.
Сдвигать Neyi Sayfayı kaydırmışsın.
(что-в.п.)
KAYDOLMAK
Записаться Nereye Ben de iki hafta önce
(куда) bu kursa kaydoldum.
KAYIRMAK
Заботиться о ком- Kimi Annem her zaman
либо (кого-в.п.) kardeşimi kayırıyor.
Защищать Kimi Mert, devamlı
(кого-в.п.) fakirleri kayırırdı.
KAYMAK
Скользить, Nerede Çocuklar buzlu yolda
кататься (где) kayıyorlardı.
Nereden Yokuştan aşağı
(откуда) kayıyorduk.
Выскользнуть Nereden Birden bardak
(откуда) elimden kayıverdi.


Поскользнуться Nsz. Ayağım kaydı,
düştüm.
KAYNAMAK
Кипеть Nsz. Su kaynamış, fırını
kapatabilirsin.
KAYNATMAK
Кипятить, Ne (что) Önce su
вскипятить kaynatmalıyız.
Сварить Neyi Şu demirleri birbirine
(металл) (что-в.п.) kaynat.
KAZANDIRMAK
Давать Nsz.-Kime Bu iş bana çok
возможность ( - кому) kazandırdı.
выиграть, Ne-Kime Bu bize çok zaman
получить (что- kazandıracak.
прибыль кому)
KAZANMAK
Сдать (экзамен) Neyi Üniversite imtihanını
(что-в.п.) kazandım.
Выиграть Ne (что) Piyangodan bir araba
(победить) kazanmış.
Neyi Bu yarışmayı
(что-в.п.) kazanmalıyım.
Neyi Bu davayı
(что-в.п.) kazanmamız lâzım.
Приобрести Ne (что) Burada çok iyi
( друга) arkadaşlar kazandım.
Заработать Ne (что) Bu işten çok para
kazanacağız.
KAZMAK
Вырыть Ne (что) Şuraya bir çukur
(выкопать) kazalım.


KEFİL OLMAK
Ручаться, Kime Ben Cüneyt’e kefil
поручаться (кому) olmam.
KEKELEMEK
Заикаться Nsz. Çocuk biraz
kekeliyordu.
KESİNLEŞMEK
Окончательно Nsz. Toplantının saati
определяться, kesinleşti.
устанавливаться
KESİŞMEK
Пересекаться Nsz.- İki çizgi belli bir
Nerede noktada kesişiyorlar.
( - где)
Nsz.- Yollarımız burada bir
Nerede daha kesişti.
( - где)
KESMEK
Резать Neyi Sen şu karpuzu kes.
(что-в.п.)
Порезать Neyi Traş olurken yüzümü
(что-в.п.) kestim.
Стричь (saç ~) Neyi Bu berber de saçımı
(что-в.п.) güzel kesemedi.
Спилить Neyi Ormandaki bütün
(что-в.п.) ağaçları kesmişler.
Зарезать Ne (что) Ben tavuk bile
kesemem.
Отключить Neyi Yine suları kestiler.
(что-в.п.)
Замедлять Neyi Rüzgâr topun hızını
(что-в.п.) kesiyor.
Перекрыть Neyi Trafik polisleri yolu
(что-в.п.) kesmişlerdi.


Уменьшать Neyi Çay harareti keser.
(что-в.п.)
Вырезать Neyi Bu filmdeki bazı
(что-в.п.) sahneleri kesmişler.
Прекратить Neyi Kes şu gürültüyü!
(что-в.п.)
KEŞFETMEK
Открыть Neyi Amerika’yı Kristof
(что-в.п.) Kolomb keşfetti.
KIMILDAMAK
Шевелиться, Nsz. Sakın kımıldama,
двигаться sırtında böcek var!
Nsz. Kımıldamayın,
çekiyorum.
KIMILDATMAK
Шевелить, Neyi Başını kımıldatma!
двигать (что-в.п.)

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası