Jobless Ne Demek

jobless ne demek

İngilizce - Türkçe çeviri (v1.4 yeni)

İngilizce dilinden Türkçe diline (google translate aracılığıyla) hızlı cümle ya da kelime çeviri yapmanıza yardımcı olan bir sözlük sistemidir. Dünya dilleri arasında yapılacak olan cümle ve kelime çevirilerinizi kolaylaştırır. ÇevirSözlük.com Dünya'da en yaygın olarak kullanılan bir çok dili içinde barındırmaktadır. Bu diller arasında herhangi bir ücret ödemeden ve sınırlama olmaksızın istediğiniz cümle ya da kelime çevirilerinizi hızlı bir şekilde yapmanız mümkündür.

Kullanım ve Gizlilik

Cevirsozluk.com aracılığıyla yapılan tüm çeviri verileri toplanmaktadır. Toplanan veriler herkese açık, anonim olarak paylaşılır. Dolayısıyla Çevir Sözlük kullanarak yapacağınız çevirilerde kişisel bilgi ve verilerinizin yer almaması gerektiğini hatırlatırız.

Cevirsozluk.com kullanıcılarının çevirilerinden oluşturulan içerikte argo, küfür vb. uygun olmayan öğeler bulunabilir. Oluşturulan çeviriler her yaş ve kesimden insanlar için uygun olamayabileceğinden dolayı, rahatsızlık duyulan hallerde siteminizin kullanılmamasını öneriyoruz. Kullanıcılarımızın çevirilerle eklediği içeriklerde telif hakkı ya da kişiliğe hakaret vb. öğeler bulunuyorsa site yönetimiyle iletişime geçilmesi halinde gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

Sitenize ya da blogunuza İngilizce Türkçe çeviri ekleyin:
l

Do not share my Personal Information.

Bir cümlede Jobless kullanım örnekleri ve çevirileri

A group of kids growing up essentially fatherless, godless and jobless.

Babasız, tanrısız ve işsiz olarak büyüyen bir grup çocuk.

Hey, they will leave us jobless if they go on like this.

Hey, böyle devam ederlerse bizi işsiz bırakacaklar.

Analysts expect the jobless rate to keep rising for the first half of this year.

Analistler, işsizlik oranının bu yılın ilk yarısında da artmaya devam etmesini bekliyorlar.

Jobless people keep wagging their tongues.

İşsiz insanlar dillerinde sallanmayı tutar.

People say that we are jobless, but how does it matter to us?

İşsiz olduğumuzu söylüyor, ama bu bizim için önemli mi?

The jobless rate in Japan was 3.4 percent in September 2015.

Japonyada işsizlik oranı Eylül 2015te yüzde 3.4 idi.

Year-on-year, the jobless rate in February was 0.2 per cent higher.

Yıllık bazda, Şubat ayı işsizlik oranı yüzde 0,2 daha yüksek kaydedildi.

Jobless, Telling war stories to the rest of the drunkards.

İşsiz, diğer sarhoşlara savaş hikâyeleri anlatıyor olacağım.

Jobless, broke and on the verge of killing my two timing ex boyfriend.

İşsiz, parasız ve iki kez eski sevgilisi olan insanı… öldürmenin eşiğinde.

On TV, I saw jobless folks in France smashing things and demanding jobs.

Televizyonda gördüm, Fransız işsizler eşyaları parçalayıp iş istiyorlarmış.

The jobless rate is significantly higher for women than for men.

Kadın nüfusta işsizlik oranı, erkek nüfusa göre önemli ölçüde daha yüksek.

No. Is there a bookkeeper among your jobless friends?

İşsiz arkadaşlarının arasında muhasebeci olan biri var mı? Hayır?

Business: Jobless rate climbing in Croatia.

İş dünyası: Hırvatistanda işsizlik oranı tırmanıyor.

Our country's jobless folks think it's all their fault.

Bizim ülkedeki işsizler hep kendilerini suçlarlar.

Is there a book-keeper among your jobless friends?

İşsiz arkadaşlarının arasında muhasebeci olan biri var mı?

Business: Croatia jobless rate down.

İş Dünyası: Hırvatistanda işsizlik oranı azalıyor.

Is there a bookkeeper among your jobless friends?- No.

İşsiz arkadaşlarının arasında muhasebeci olan biri var mı? Hayır.

Initial claims for state jobless aid fell 11,000 in the week just ended.

Geçtiğimiz hafta 11 bin civarında düşen işsizlik yardımı talebi.

The jobless figures are at their highest level--

Hiçbir şey işe yaramıyor, işsizlik oranı en yüksek seviyede.

You have forgotten jobless and homeless.

İşsiz ve evsiz olduğunu da unutma.

The jobless are actually more busy.

İşsiz birisi aslında daha meşgul olur.

This must be what it's like to be jobless.

İşsiz olmak böyle bir şey olmalı.

He should say goodbye to jobless people, too.

İşsiz insanlara da hoşça kalın demeli.

Seon-ju seems to be the one enjoying you being jobless the most.

İşsiz olmandan en çok Seon-ju keyif alıyor gibi görünüyor.

Being jobless is the life, isn't it?

İşsiz olmak çok güzel, değil mi?

What does a jobless person do on weekends?

İşsiz biri hafta sonu ne yapar?

Let's say he's a good enough friend to hang out with a jobless guy.

İşsiz biriyle takıldığı için iyi bir arkadaşım diyebiliriz.

Sonuçlar: 159, Zaman: 0.0913

İngilizcede jobless'ın anlamı

Finally, mutual obligation policies are likely to be expensive if they are to give jobless people a realistic chance of finding work.