noterde hacizli araç satışı / HACİZLİ ARAÇ SATIŞ MUVAFAKATNAMESİ

Noterde Hacizli Araç Satışı

noterde hacizli araç satışı

 

Varsayılan

geçtiğimiz günlerde aynı nitelikte bir davayı kazandık. hacizli arabayı satın alan kişi arabanın hacizli olduğunu biliyor sayılır.
konuyla ilgili içtihatar şöyle:

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. /

K. /

T.

• KARAYOLLARI TRAFİK KANUNUNA GÖRE ARACIN MÜLKİYETİNİ İKTİSAP ( Noterde Satış ve Tescil Şartı )

• TRAFİK SİCİLİNE KAYITLI OTOMOBİLİN SATIŞININ GEÇERLİLİĞİ ( Noterde Satış ve Tescil Şartı )

• NOTERDE SATIŞ VE TESCİL ŞARTI ( Trafik Siciline Kayıtlı Aracın Mülkiyetinin İktisap Edilebilmesi İçin )

• İSTİHKAK DAVASI ( Otomobili Dolandırıcılıkla Ele Geçirip Farklı Plakayla Kaydeden Kişilere Karşı Açılan )

• OTOMOBİLİ DOLANDIRICILIKLA ELE GEÇİRİP FARKLI PLAKAYLA TESCİL ( İstihkak Davası )

/m


ÖZET : Karayolları Trafik Kanununa göre, trafiğe kaydı gereken bir araç üzerinde malik olunabilmesi için aracın noterden resmi satış ile satın alması ve tescil edilmesi gerekir. Somut olayda bu iki olgu da bulunmadığından, davacının aracın mülkiyetini kazanması sözkonusu olamaz.
DAVA : Davacı Ahmet Dinçler vekili Avukat Zeki Gelgör tarafından, davalılar Şahin Bal ve diğerleri aleyhine gününde verilen dilekçe ile istihkak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen günlü kararın Yargıtayca incelenmesi müdahil davalı Ayhan Özüstün vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
KARAR : Davacı satış sözleşmesi ile satın aldığı ve trafikte müdahil Biltek Ltd. Şti. adına kayıtlı bulunan 34 RCD 86 plakalı otomobilin satışı konusunda Küçükçekmece oto pazarında Şahin Bal ve Hasan Hüseyin Evren ile anlaşmış, anılan davalılar otomobili dolandırıcılıkla ele geçirdikten sonra davalı Hasan Hüseyin Evren adına ve 51 KE plaka ile tescil ettirmişler ve kısa süre sonra da 64 DU plaka ile davalı Mehmet Bulut adına tescil edilen araç dava tarihinden bir gün sonra tarihinde ise müdahil Ayhan Özüstün'e noterde satılmıştır. Davacı trafikte başkası adına olan aracın kaydının iptali ile aracın teslimini istemektedir. Dava konusu aracın trafikte de davacı adına kaydının yapılmadığı ve davacının elinden çıktığı tarihte Biltek Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Karayolları Trafik Kanununa göre, trafiğe kaydı gereken bir araç üzerinde malik olabilmesi için aracın noterden resmi satış ile satın alması ve monash.pw maddesine göre adına tescil ettirmesi gerekir. Somut olayda bu iki olgu da bulunmadığından, davacının aracın mülkiyetini kazanması sözkonusu olamaz. Yerel mahkemece davacının dava açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi gerekirken kabul kararı verilmiştir. Ayrıca talep olmamasına rağmen davalı Mehmet Bulut yanında müdahil olan Ayhan Özüstün hakkında da hüküm kurulmuştur. Usule göre müdahilin temyize yetkisi yok ise de mahkeme aleyhte hüküm kurmuş olduğundan temyiz itirazı kabul edilmiş ve usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. /

K. /

T.

• TRAFİK KAYDININ İPTALİ VE TESCİLİ ( Davanın Trafik Kaydının İptali ile Davacı Adına Tescil İstemine İlişkin Olması )

• SİCİLE İTİMAT PRENSİBİ ( Bu İlke Tapu Sicili Anlamında Geçerli Olup Buna Aynı Zamanda Güven İlkesi de Denilmesi )

• EMİN SIFATIYLA ZİLYET ( Bir Taşınırın Emin Sıfatıyla Zilyedinden O Şey Üzerinde İyiniyetle Mülkiyet veya Sınırlı Ayni Hak Edinen Kimsenin Ediniminin Korunması )

• MENKUL MAL ( Bir Yerden Diğer Yere Nakledilebilen Eşya ile Gayrimenkul Mülkiyetine Dahil Olmayan ve Temellüke Salih Bulunan Tabii Kuvvetler Olarak Medeni Kanunda Tanımlanması )

• TRAFİK SİCİLİ ( Bu Kayıtlara Güvenerek İyiniyetle Hareket Eden Kişinin Bu Güveninin Korunacağını Mevcut Yasal Düzenleme Karşısında Söylemek Olanağının Bulunmaması )

• GÜVEN İLKESİ ( Tapu Sicili Anlamında Geçerli Olup Bunun Trafik Sicillerine Güvenerek İyiniyetle Hareket Edenin Kazanımının Korunacağına İlişkin Yasal Düzenlemenin Bulunmaması )

• RIZA DIŞINDA MALIN ELDEN ÇIKMASI ( Yedinden Sirkat Olunan veya Kendisi Tarafından Kaybedilen veya Rızası Olmaksızın Elinden Alınılmasında İstihkak Davası İkame Edilebilmesi )

/m,,

/m,20

/m,

/m


ÖZET : Davacı noterde yapılan satış sözleşmesi ile satın aldığı ve trafik kaydını üzerine almadığı aracın mülkiyetinin kendisine ait olduğuna yargı kararıyla belirlendiği halde davalıya sözleşme ile yapılan satışın ve trafikte adına yapılan tescilin usulsüz olduğunu iddia ederek trafik kaydının iptalini ve adına tescilini istemiştir. MKmaddesinde anılan sicile itimat prensibi trafik yasa ve yönetmeliğinde yer almadığından trafik sicilindeki kayıtlara güvenerek iyiniyetle hareket eden kişinin bu güveninin korunacağını söylemek olanaksızdır.
MK. /1. maddesine göre, yeniden şikayet olunan veya kendisi tarafından kaybedilen veya rızası olmaksızın diğer herhangi bir suretle elinden alınan bir menkulün zilyedi beş sene müddet zarfında istihkak davası ikame edebilir Davaya konu olan olayda davacı aracı emin sıfatıyla zilyet olmayan kişiden MK. /monash.pwinde belirtilen yerlerden satın almadığından bu maddede belirtilen bedelin ödenmesi şartıyla iadenin gerçekleşmesi zorunluluğu yoktur.
DAVA : Taraflar arasındaki trafik kaydının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çan Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen gün ve //16 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay monash.pw Dairesinin gün ve / sayılı ilamı ile; ( Dava trafik kaydının davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece trafik kaydının ve satışın iptaline karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarihinde noterde yapılan satış sözleşmesi ile satın aldığı ve trafik kaydını üzerine almadığı aracın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun yargı kararı ile belirlendiği halde davalıya tarihli sözleşme ile satıldığını ve trafikte adına tescil edildiğini ve yapılan bu ikinci satışın usulsüz olduğunu iddia ederek trafik kaydının iptalini ve adına tescilini istemiştir. Davalı cevabında aracı ruhsat sahibinden vekili aracılığıyla usulüne uygun olarak noterde yapılan sözleşme ile satın aldığını ve trafik kaydına güvenerek satın aldığından iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, her iki tarafın da araç üzerinde hakkı bulunduğundan önce tarihli olana öncelik verilmesi gerektiği gerekçesiyle aracın davalı olan trafik kaydının ve satışının iptaline karar verilmiştir. monash.pw /2. cümlesinde taşınır malın açık artırmadan veya pazardan veya ona benzer eşya satan bir satıcıdan alınmış olması halinde iyiniyetle hareket eden ilk ve sonraki satın alanlar hakkında açılacak istihkak davası ancak bir satış bedelinin geri verilmesi koşulu ile açılabilir denilmektedir. Davaya konu aracı davalı galeriden ve trafik kaydında malik olarak görünen şahıstan usulüne uygun olarak satın almıştır. Şu durumda davalı iyiniyetlidir. Davacı ancak Medeni Kanunun maddesinin yukarıda anılan hükmü gereğince bedelini ödemek suretiyle aracın kendisine verilmesini isteyebilecektir.
Anılan yön gözetilmeden verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, trafik kaydının iptali, davacı adına tescili isteğine ilişkindir. Davacı Kalender Baydı dava dilekçesinde davaya konu aracı tarihinde noterden kati satış senedi ile kayıt maliki Mustafa K'dan satın aldığını; ancak, noterce bu satışın trafik siciline bildirilmediğini, satmak için bıraktığı galerici Cengiz Kayhan'ın aracı haricen Turan Ş'a sattığını, dava konusu aracın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespiti için adı geçen kişi aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı / Esas, Karar sayılı davanın kabul edildiğini, bu arada kayıt maliki Mustafa K'nın vekili Şevki Ören vasıtasıyla aracın davalı Bayram Ali B'a tarihinde noterden sattığını ve satış işleminin trafiğe işlendiğini; ikinci kez yapılan bu satışın iptaliyle aracın trafikte, adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Bayram Ali B, galeride bulunan davaya konu otomobili kayıt malikinin vekili Şevki Ö aracılığıyla noterden tarihinde kati satış sözleşmesiyle satın aldığını, satın alma tarihinden itibaren elinde bulundurduğunu, Sayılı Karayolları Trafik Kanununun maddesi, uyarınca satış işleminin geçerli olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece, her iki tarafın da Sayılı Kanunda öngörülen usule uygun biçimde aracı satın aldıkları, araç üzerinde haklarının söz konusu olduğu, hakların çatışması durumunda önceki tarihli hakka değer verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalının temyizi üzerine hüküm Özel Dairece yukarda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.
Menkuller ( taşınırlar ) Medeni Kanunun maddesinde; Bir yerden diğer yere nakledilebilen eşya ile gayrimenkul mülkiyetine dahil olmayan ve temellüke salih bulunan tabii kuvvetler olarak tanımlanmıştır. Bu bakımdan bir yerden diğer bir yere bağımsız olarak taşınabilen her türlü maddi eşya ( örneğin otomobil, çanta, koltuk, sandalye, buğday, arpa vs. ) satımı taşınır satımı niteliğinde olduğu gibi, taşınmaz mülkiyetine dahil olmayan ve temellüke ( mülk edinmeye ) elverişli bulunan elektrik, su, havagazı, doğalgaz, elektrik gibi tabii kuvvetlerin satımı da taşınır satımı niteliğindedir.
Bu bakımdan taşınır ( menkul ) satımını taşınmaz ( gayrimenkul ) olmayan her şeyin satımıdır şeklinde tanımlamak daha isabetli olur. Taşınır satımının geçerliği, kural olarak biçim koşuluna bağlanmış değildir. Ne var ki, kimi özel yasalarla taşınır satımı için geçerlik koşulu öngörülmüştür. sayılı Karayolları Trafik Yasasının tarih, sayı ile değişik 20/d maddesine göre, tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri; aracın motorlu taşıtlar vergisi borcu bulunmadığına dair belgenin ibrazı halinde araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterlerce yapılır.
Bu satış, noterlerce tescil belgesine tarih konularak ve tasdik edilmek suretiyle işlenir. Ayrıca, tescil edilmiş araçların satış ve devir işlemleri noterler tarafından siciline işlenmek üzere işlemin tamamlanmasını müteakip en geç onbeş işgünü içinde ilgili tescil kuruluşu ile vergi dairesi müdürlüğüne bildirilir. Uygulamada da Yargıtay ( Hukuk Dairesi tarih E, K; Hukuk Dairesi tarih E, K; tarih E, K; tarih E, K ) tescilli taşıt araçlarının satışlarının noterlikçe ( resmi şekilde ) yapılmadıkça geçerli olmayacağını apaçık kabul etmiştir. Medeni Kanunun maddesi ( Yeni Kanun maddesi ) Bir taşınırın emin sıfatıyla zilyedinden o şey üzerinde iyiniyetle mülkiyet veya sınırlı ayni hak edinen kimsenin edinimi, zilyedin bu tür tasarruflarda bulunma yetkisi olmasa bile korunur hükmünü öngörmektedir. Somut olayda tarihli kati satış senedinde davaya konu araç mülkiyetinin ve zilyedliği'nin davacıya devredildiği açıklanmıştır. Yukarıda anlatıldığı gibi davacıya ait araç galeride bulunduğu sırada dava dışı galeri sahibi Cengiz K tarafından 3.şahıs Turan Ş'a haricen satılmış ve davacı aracın mülkiyet hakkının kendisine ait olduğunu kanıtlamak üzere Turan Ş'ı hasım göstererek dava açmış ve yapılan yargılama sonunda aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğu kesinleşen mahkeme ilamıyla sabit olmuştur. Bu mahkeme kararı, aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğuna dair güçlü bir delildir. Böylece aracın, mülkiyetinin ve zilyedliğinin davacıda bulunduğu kesinleşen mahkeme kararı ve monash.pw maddesinde yazılı kati satış senedi gibi yazılı delillerle belirlenmiş olup davalı tarafından anılan yasanın maddesi uyarınca, aynı mahiyette yazılı bir delil getirilmediğinden zilyetliğin dava dışı ilk malik Mustafa K'da kaldığı ileri sürülemez. Olayın özelliği itibariyle bu husus Mustafa K'nın emin sıfatıyla zilyed olup olmadığı sorununa açıklık getirmektedir. Her ne kadar davalı, davaya konu aracı noterde düzenlenen senetle satın ve teslim almış ise de, bu satışı yapanın ( vekalet veren Mustafa K'nın ) artık emin sıfatıyla zilyed olmadığı saptanmıştır. Bu durumda davalının aracı emin sıfatıyla zilyedden aldığı kabul edilemez. Dava dışı kayıt maliki Mustafa Kaya dava konusu aracı yukarıda anlatıldığı gibi kati satış senediyle davacı Kalender B'ya satmış ve zilyedliğini devretmiştir. Satış işlemi noter tarafından trafik siciline bildirilmediği için aracın sicil kaydı Mustafa K.. adına kalmış, Mustafa haksız şekilde aracı davalı Bayram Ali'ye noterden satmıştır. Doğru bir sonuca varılabilmesi için Sayılı Yasanın 19 ve Yönetmeliğin maddesinde anılan Trafik Sicilinin fonksiyonunun ne olduğunun da incelenmesi gerekir.
Şöyle ki; Hukuki sebebi bulunmayan yada geçerli olmayan bir kayda ( Yolsuz tescil ) dayanarak hak iktisap eden iyiniyetli kişinin bu iktisabının korunduğu hallerde sicile güvenden söz edilir. Buna sicile güven ilkesi denir. Bu ilke, tapu sicili anlamında geçerlidir. Medeni Kanunun maddesine göre Tapu sicilindeki kayda hüsnüniyetle, istinat ederek mülkiyet veya diğer bir ayni hakkı iktisap eden kimsenin bu iktisabı muteber olur. Acaba aynı ilke, trafik sicili bakımından da kabul edilmiş midir?
Trafik Yasa ve Yönetmeliğinde Medeni Kanunda yazıldığı şekilde Sicile İtimat şeklinde bir madde yer almamıştır. Buna göre, trafik kaydında yolsuz bir tescile dayanarak hareket eden iyiniyetli kişinin hak iktisap etmesi hususunda bir düzenleme getirilmemiştir. Bu itibarla trafik sicilindeki kayıtlara güvenerek iyiniyetle hareket eden kişinin bu güveninin korunacağını, mevcut yasal düzenleme karşısında söylemek olanağı bulunmamaktadır.
Bir malın zilyedi, onu başkasına emanet etmiş olmayıp, çaldırma, gasp, unutma gibi bir sebeple elinden çıkarmış bulunuyorsa, 3. şahıs böyle bir malı iyiniyetle iktisap etmiş olsa dahi onun iktisabı geçerli değildir. Gerçekten Medeni Kanunun /1. maddesi bu hususta gayet açıktır:
Yedinden sirkat olunan veya kendisi tarafından kaybedilen veya rızası olmaksızın diğer herhangi bir suretle elinden alınan bir menkulün zilyedi beş sene müddet zarfında istihkak davası ikame edebilir.
Görülüyor ki kanun iyi niyetin korunması hususunda, emaneten bırakılan mallarla, sahibinin elinden rızası olmadan çıkan mallar hususunda bir ayırım yapmıştır. Bu ayırım şu düşünceye dayanmaktadır; malı başkasına emaneten bırakan kimse az çok risk altına girmiş ve emaneten verdiği şeyin alan tarafından başkasına geçirilmesi tehlikesini göze almış sayılabilir. Oysa bir malı rızası olmadan elinden çıkaran kimsenin böyle bir riske önceden katlandığı söylenemez. Böyle olunca, bir malı iyiniyetle iktisap eden 3. şahsın menfaati, malı emaneten veren kimsenin menfaatine tercih edilmekte, rızası olmadan malını elinden çıkaran kimsenin menfaatine ise feda edilmemektedir. Sahibinin elinden rızası olmadan çıkan bir şeyi, iyiniyetli 3. şahıs bir açık artırmadan, pazardan veya bu gibi eşyayı satan bir kimseden iktisap ederse asıl mal sahibinin gerek bu şahıs, gerekse daha sonraki müktesipler aleyhinde açacağı iade davasını kazanabilmesi şöyle bir şarta bağlanmıştır; Böyle hallerde, iyiniyetli 3. şahsın bu malı iktisap etmesi için verdiği bedel, iadeyi isteyen davacı, yani asıl mal sahibi tarafından ona iade edilmelidir. Eğer bu şart yerine getirilmezse, yargıç, asıl mal sahibinin açacağı iade davasını kabul edemez. ( Medeni Kanunun /2. maddesi ) Davaya konu olayda, davalı aracı, aleni bir müzayededen veya pazardan veya ona mümasil eşya satan bir tacirden satın almamıştır. Galeriye getirilen aracı, galeride çalışan vekil Hüseyin G aracılığıyla, emin sıfatıyla zilyed olmayan ilk kayıt maliki Mustafa K'dan satın almıştır. Bu nedenle galerici satım akdinin tarafı değildir. Davalının aracı yukarda izah edildiği gibi aleni bir müzayededen veya pazardan veya ona mümasil eşya satan bir tacirden satın alması söz konusu olmadığına göre davacının davalıya araç bedelini ödemesi gerekmemektedir.
Açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve gerekli ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, gününde oyçokluğu ile karar verildi.
T.C.

YARGITAY

HUKUK DAİRESİ

E. /

K. /

T.

• TRAFİK KAYDI İPTALİ ( Adliye Mahkemesince Karar Verilemeyeceği )

• İDARİ İŞLEMİN İPTALİ ( Adliye Mahkemesince Karar Verilemeyeceği )

• TASARRUFUN İPTALİ DAVASI ( Aciz Belgesi Bulunması Gerekliliği )

• İCRA TAKİBİNİN SONUÇSUZ KALDIĞININ ACİZ BELGESİYLE SAPTANMASI ( Tasarrufun İptali İçin )

• ACİZ BELGESİ ( Tasarrufun İptali Davası Açılabilmesi İçin Şart Olması )

/m/a, ,


ÖZET : Davacı alacaklı, hacizden önce yapılan satışın iptali için bir dava açmamıştır. Satış, hacizden önce geçerli olarak yapılmış bulunduğundan, davacı alacaklının bu satışın iptalini talep ve dava etmesi gerekir. Bunun için ise borçlu hakkında yapılan icra takibinin haczi kabil mal bulunmadığından dolayı sonuçsuz kaldığının, aciz belgesiyle saptanması gerekir.
Mahkeme, idari işlem niteliğindeki trafik kaydının iptaline karar veremez.
DAVA: Hükmün temyizen tetkiki davalı üçüncü kişi vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Dava; üçüncü kişi adına trafikte kayıtlı araç üzerindeki bu kişinin istihkak iddiasının reddi isteği ile açılmış olup, mercice davanın kabulüne karar verilmiş ve karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Haciz tarihinde konulmuştur. Dava konusu araç tarihinde, yani hacizden önce noter senediyle borçlu tarafından davalı üçüncü kişiye satılmış ve trafikte bu kişi adına tescil edilmiştir. Davacı alacaklı, bu satışın iptali için bir dava açmamıştır. Satış, hacizden önce geçerli olarak yapılmış bulunduğundan, davacı alacaklının bu satışın iptalini talep ve dava etmesi gerekir. Bunun için ise borçlu hakkında yapılan icra takibinin haczi kabil mal bulunmadığından dolayı sonuçsuz kaldığının, aciz belgesiyle saptanması gerekir. Mercice bu yönler dikkate alınmadan davacı alacaklının davasının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, ayrıca talep olmadığı halde ve idari işlem niteliğinde olan trafik kaydının iptaline karar verilmesi dahi, kabul şekli bakımından doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın ( BOZULMASINA ), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı üçüncü kişiye geri çevrilmesine, gününde oybirliğiyle karar verildi.

monash.pw+kayd%FD

Hacizli Araç Noterde Belli Olur Mu?

Araç alım satım işi yapan ya da ilk kez araç alacak olan kişiler genellikle tedirginlik yaşamakta ve bu konuda kesin yanıtlar almak istemektedirler. Yani hacizli araçlar noterde belli olur mu gibi söylemlerin ardında aslında bu istek yatmaktadır. Tabii ki hacizli aracın borcu ve her türlü bilgisi noterde rahatlıkla görülebilmektedir. Yine trafik sorgulamasında da araca ait bu tarz bilgileri bulabilmenin mümkün olduğunu paylaşmak isabetli olacaktır. Özetlemek gerekirse hacizli araçlar alırken ya da satarken üzerlerindeki borç görülmektedir. Siz de bu duruma özellikle dikkat ederek olası problemlerden kendinizi koruyabilirsiniz.

Aracın Hacizli Olduğu Nasıl Öğrenilir

Aracın hacizli olduğunu öğrenmenin birkaç yöntemi bulunmaktadır. Öncelikle aracın plakası ve şasi numarası ile haciz detaylarını mesaj üzerinden görebilmek mümkündür. Bunun yanı sıra trafik müdürlüklerinden de hacizli araçlar hakkında bilgi alabileceğinizi söyleyebiliriz. Yine bir aracın hacizli olup olmadığını noter vasıtasıyla öğrenebileceğinizi de eklemeliyiz. Sonuç olarak aracın hacizli olduğu nasıl öğrenilir diyenlere bu yanıtları yeterli buluyoruz. Alıcıların muhakkak araç almadan evvel bu tür durumlara dikkat etmeleri ve evrakları ona göre ayarlamaları gerekmektedir. Olası bir problemde zabıt tutturmak ve anında müdahale etmek de alıcının zarar görmesini engelleyen hamleler arasındadır.

İncelenmeli : Bankalardan Satılık 2 nci El Araçlar

Hacizli Araç Almak Sorunlu mu

Genellikle hacizli araçlar ucuz olduğu için tercih edilmektedir. Ancak bu konuda ikilemde kalan kişilerin hacizli araçlar almak sorunlu mu dedikleri görülmektedir. Aslında bakıldığında hacizli araç almanın bir problemi bulunmamaktadır. Sadece yasal yükümlülükleri fazladır ve prosedür biraz daha uzamaktadır. Bunun yanında hem aracı almak hem de satmak konusunda bir problem ortaya çıkmamaktadır. Tabii ki aracın satılma aşamasına alacak olan kişiye her türlü bilgi verilmektedir. Bu da sıkıntıları ortadan kaldırmaya yeten unsurlar arasındadır. Özetlemek gerekirse hacizli araç almanın müşterilere sorun yaratmayacağı aşikardır. Yine de alıcı olan kişilerin her anlamda dikkat etmeleri ve kendilerini sağlama almaları en isabetlisidir. Siz de buna göre hacizli araçlar hakkında bilgi toplayabilir ve işlem gerçekleştirebilirsiniz.

Cipro Prix: Achat en Ligne Sans Ordonnance

buy generic levitra

cialis uk

Post Views

Etiketler:hacizli araçlar

Motorlu Araçların Mülkiyeti Muhafaza Kaydıyla Satışı

Mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış sözleşmesi, sözleşmeye konu olan taşınır mülkiyetinin, sözleşmeyle belirli yâda belirlenebilir satış bedeli tamamen ödeninceye kadar satıcıda kalmak koşuluyla yapılan bir satış sözleşmesidir ki; bu sözleşme türünde satıcı, bedel ödeninceye kadar malik kalmaya devam eder. Bu sözleşme iki tarafa borç yükleyen, atipik, rızai bir sözleşme olup resmi şekle tabidir. Ayrıca sözleşmenin, üçüncü kişilerin TMK md. uyarınca hak iktisabını engelleyici mahiyette devralanının yerleşim yeri noterliğince tutulan mülkiyeti muhafaza siciline şerhi gerekmektedir.

1. Genel olarak: Mülkiyeti Muhafaza Kaydıyla Satış Sözleşmesi

Mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış sözleşmesi, sözleşmeye konu olan taşınır mülkiyetinin, sözleşmeyle belirli yâda belirlenebilir satış bedeli tamamen ödeninceye kadar satıcıda kalmak koşuluyla yapılan bir satış sözleşmesidir ki; bu sözleşme türünde satıcı, bedel ödeninceye kadar malik kalmaya devam eder. Bu sözleşme iki tarafa borç yükleyen, atipik, rızai bir sözleşme olup resmi şekle tabidir. Ayrıca sözleşmenin, üçüncü kişilerin TMK md.   uyarınca hak iktisabını engelleyici mahiyette devralanının yerleşim yeri noterliğince tutulan mülkiyeti muhafaza siciline şerhi gerekmektedir.

Mülkiyeti saklı tutma kayıtlarına genellikle taksitle satışa (TBK v.d.) rastlanmaktadır. Satıcı taşınır malını bu kayıtla sattığı takdirde, malı alıcıya teslim etse dahi malın mülkiyetini kendisinde saklamaktadır. Malın mülkiyetinin satıcıda kalmaya devam ediyor olması ile de, mal bedelinin alıcı tarafından ödenmemesi riskine karşı satıcı lehine bir nevi teminat işlevi görmektedir.

İlgili mevzuat hükümleri;

TMK md.  “Başkasına devredilen bir malın mülkiyetinin saklı tutulması kaydı, ancak resmi şekilde yapılacak sözleşmenin devralanın yerleşim yeri noterliğinde özel siciline kaydedilmesiyle geçerli olur.”

TMK md. “Taksitle mal satan kimse, bu satımlara ilişkin özel hükümlere uymak koşuluyla, mülkiyeti saklı tutma sözleşmesine dayanarak, sattığı malın geri verilmesini isteyebilir.”

KTK Md. 3 ve KTKY md. 69 “Mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılacak araç satışlarına ilişkin sözleşmeler, herhangi bir noterde yapılabilir, fakat alıcının yerleşim yeri noterliğinde sicile kaydedilir.
Bu araçlar da, alıcısı adına tescil edilir ve tescil belgelerine, mülkiyeti muhafazalı olduğuna dair şerh verilir.”

TBK ve devamında; taksitle satış sözleşmesinde yer alması gereken unsurlar, taksit sayısının 2’den az olmaması, alıcının sözleşmenin tesliminden itibaren başlayan 7 gün süreli cayma hakkı, 1/10 oranında teslimde peşinat alınması zorunluluğu, taksitlerin kambiyo senedine bağlanmadığı hallerde toplu ödemede yarıya varan indirim gibi hususlarda önemli düzenlemeler mevcuttur.

2. Genel kural: işleten sıfatı alıcıya aittir.

sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. sayılı KTK'nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hâkimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay'ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.

Bu nedenle, araç üzerindeki eylemsel egemenliğin kesin biçimde devralana geçtiğinin ortaya konulması gerekmektedir. Hukuk Genel Kurulu'nun tarih, / Esas ve / Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, bu eylemsel egemenliğin geçişi de aracın satışı için verilmiş özel vekâletname ve aracın teslim edildiğine dair yazılı herhangi bir belge ile ispat edilebilecektir. (Diğer yandan satıcının işleten sıfatının ortadan kalkıp kalmadığı hakkında daha detaylı araştırma yapılması gerektiği yönünde yargı kararları da mevcuttur. Bkz:  satıcının araç üzerinde fiili hâkimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin Maliye ve Vergi Dairelerine bildirilip bildirilmediği, kira bedellerinin ödenip ödenmediğinin, gerektiğinde davalı malik ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin belirtilen bu deliller ile fatura ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işleten sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği hk. Yargıtay HD. E. / K / T. )

3. Alıcı, borcunu ödemede temerrüde düşmesi halinde satıcının hakları

Sözleşmeyle kararlaştırılan ayrık hükümler (araç tesliminden iadeye kadar geçen süredeki kullanıma ilişkin bedel talep hakkı vs.) saklı kalmak kaydıyla, alıcı mal bedelini satıcıya ödemede temerrüde düşerse; satıcı, o güne kadar kendisine ödenmiş tutarı veya taksit bedellerini alıcıya geri ödeyerek sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Bu hakkına dayanarak da sattığı malın kendisine geri verilmesini alıcıdan talep edebilir.

İcra ve iflas Kanunu kapsamında icra takibi başlatabilir. Fakat alacağa karşılık satılana haciz koyması durumunda mülkiyete dayalı istihkak hakkından vazgeçtiği anlamına gelir.

Diğer yandan satıcı, alıcıya karşı keşide edeceği fesih ihbarnamesiyle makul bir süre vererek göstereceği adrese aracın iadesini istemelidir. İadenin gerçekleşmemesi halinde Ceza Muhakemesi Kanunu md. ve Türk Ceza Kanunu md. /1 uyarınca şikâyette bulunarak suça konu araç yönünden de yakalama kararı talep edebilir.

4. Taksitli satışta alıcının cayma hakkını kullanması halinde satıcının hakları

Taksitle satış halinde sözleşmenin alıcıya tesliminden itibaren 7 gün içinde cayma hakkı mevcuttur. Satıcı geri alma süresi içinde malı alıcıya devretmişse alıcı, malı ancak olağan bir gözden geçirmenin gerektirdiği ölçüde kullanabilir; aksi takdirde sözleşme hüküm ve sonuçlarını doğurmuş olur.

5. Mülkiyeti muhafaza kaydıyla satılanın, alıcının borcu nedeniyle üçüncü kişilerce haczedilmesi halinde satıcının hakları

Mülkiyeti muhafaza kaydı ile alınan aracın trafik kaydına, alıcının alacaklısı tarafından haciz konulması halinde satıcının istihkak iddiasında bulunma hakkı vardır. Alıcının alacaklısının satılan araç üzerine haciz koydurması nedeniyle satıcının istihkak iddiasında bulunması halinde, borçlu alıcı mütemerrit değilse akit feshedilmiş olmayacaktır.

Bir başka deyişle, satıcının istihkak iddiasında bulunması halinde bakiye borcun temerrüdüne ilişkin durum ile ve bu durumda satıcının da fesih hakkını kullanması şartlarının tartışılması gerekir. (TMK madde, sayılı BK madde, sayılı TBK madde )

Mülkiyeti muhafaza kaydı sözleşmesindeki alıcı taksitleri ödememiş ve temerrüde düşmüş ise mülkiyet henüz alıcıya-(borçluya) geçmeyeceğinden ve satıcı sözleşmeyi feshederek aldıklarını iade edeceğine ilişkin seçeneği ileri sürmemiş ise bu durumda davalı takip alacaklısı ancak ödenmeyen taksitleri satıcıya ödeyerek araçların mülkiyetinin borçluya geçişini sağladıktan sonra sözleşme konusu araçların haczini ve satışını isteyebilir.

Bu halde; istihkak davası tarihi itibariyle;

- Öncelikle "mülkiyeti muhafaza kaydı sözleşmesinde belirtilen senedin tamamının borçlu alıcı tarafından ödenip ödenmediğinin araştırılarak aracın mülkiyetinin alıcıya geçip geçmediğinin değerlendirilmesi,

- Senet bedeli ödenmemişse; satıcının fesih hakkını kullanıp kullanmayacağının tespit edilmesi,

Satıcı fesih hakkını kullanmak isterse; bu durumda herkes aldığını geri vermekle yükümlü olacağından, satıcının peşin aldığı bedeli icra dosyasına yatırması için süre verilmesi, ( aracın trafik kaydında başkaca hacizler olduğu da gözetilerek sıra cetveli yapılmak üzere), verilen süre içerisinde paranın icra veznesine depo edilmesi halinde aracın mülkiyet durumu tespit edilerek sonuca göre karar verilmesi,

Yine satıcı fesih hakkını kullanmak istememesi halinde ise; bu durumda haciz koyduran takip alacaklısına sözleşme gereği ödenmesi gereken bakiye borcu satıcıya ödemek üzere mahkeme veznesine depo etmesi için mehil verilmesi ve bu bedelin mahkeme veznesine verilen süre içerisinde depo edilip edilmemesi durumlarında oluşacak sonuca göre (mülkiyeti muhafaza kayıtlı sözleşmesinin feshinin gerçekleşip gerçekleşmediği, aracın mülkiyeti kime ait olacağı) bir karar verilmesi gerekir. (Konya BAM 7. HD. E / K / T)

6.Mülkiyeti muhafaza kaydıyla satılanın, satıcının borcu nedeniyle üçüncü kişilerce haczedilmesi halinde alıcının hakları

Alıcı borcunu ödemede temerrüde düşmemişse, İİK 89 uyarınca hacizli alacaklılar ancak kalan taksitlere haciz koyabilirler.

Alıcı temerrüt düşmüş ve satıcı sözleşmeyi feshetmişse; satılanın haciz yoluyla satışı istenebilir. Fakat alıcı, yapmış olduğu ödemeler tarafına iade edilinceye kadar hapis hakkına sahiptir. (TMK md. ) Bu halde satış, alıcıya ödenmesi gerekenden daha yüksek bir bedelin teklif edilmesi halinde mümkündür.

Alıcı temerrüde düşmüş ve satıcı sözleşmeyi feshetmemişse, alacaklıların satıcı yerine geçme imkânı bulunmamakta olup alacak hacziyle yetineceklerdir.

 

 

Araç alırken dikkat! Üzerinde haciz olabilir! Nasıl anlaşılır?

Yeni al&#;nan 2. el araç ya da ki&#;inin üzerine kay&#;tl&#; olan bir arac&#; kontrol amaçl&#; olarak internetten sorgulanabilir. Plaka bilgilerini girerek borç sorgulama, kaza sorgulama, ruhsat bilgileri ve genel bilgilerine (model, renk, orijinal) ula&#;&#;labilir. 2. El araç almay&#; dü&#;ünenlerin bu sorgulama ad&#;m&#;n&#; tamamlayarak arac&#;n üzerinde haciz ya da rehin durumu olup olmad&#;&#;&#;n&#;n bilgisine eri&#;mesi güvenli al&#;&#;veri&#;in anahtar&#;d&#;r.

Kendi arac&#;n&#;z ya da sat&#;n almay&#; dü&#;ündü&#;ünüz bir araca e-Haciz kapsam&#;nda bloke konulup konulmad&#;&#;&#;n&#;n bilgisini elde etmek art&#;k çok kolay. Vatanda&#;lar e-Devlet kap&#;s&#; ve SMS yöntemini kullanarak e-Haciz ve rehin durumundaki araçlar&#;n&#; kolayca ö&#;renirler.

Peki, arac&#;n&#;z&#;n üzerinde haciz varsa nas&#;l ö&#;renebilirsiniz? Kimler bu hizmetten yararlanabilir? &#;&#;te, araçlara uygulanan elektronik haciz sorgulama i&#;lemine dair merak edilen bütün detaylar…

e-DEVLET ÜZER&#;NDEN ARAÇ HAC&#;Z SORGULAMA &#;&#;LEM&#; NASIL YAPILIR?

• Gelir &#;daresi Ba&#;kanl&#;&#;&#; taraf&#;ndan olu&#;turulan “Araçlara Uygulanan Elektronik Haciz Sorgulama (e-Haciz Araç)” sayfas&#; üzerinden sorgulama tamamlanabilir.

• &#;lgili sayfaya girdikten sonra ki&#;ilerden giri&#; ad&#;mlar&#;n&#; geçmeleri beklenir.

• Aç&#;lan sayfa üzerinde yer alan “kimli&#;imi &#;imdi do&#;rula” yaz&#;s&#;na bas&#;larak giri&#; ekran&#;na geçilir.

• Giri&#; ekran&#;nda T.C. kimlik numaras&#; ve e-Devlet &#;ifresi ile giri&#; i&#;leminizi tamamlanabilir. Ayn&#; zamanda giri&#; seçenekleri için mobil imza, elektronik imza ve T.C. kimlik kart&#; bilgileri de kullan&#;labilir.

• Giri&#; i&#;lemi ba&#;ar&#;l&#; bir &#;ekilde tamamland&#;ktan sonra sayfan&#;n en alt&#;nda bulunan “uygulamaya git” yaz&#;s&#;na basarak &#;nteraktif Vergi Dairesi sayfas&#;na yönlendirilir.

• e-Haciz bilgilerim/borç olmamas&#; durumunda haciz kald&#;rma dilekçesi ba&#;l&#;&#;&#; alt&#;nda sorgulama yapan ki&#;inin ad&#;na düzenlenen araç kay&#;t sicillerine ula&#;&#;labilir.

e-Devlet üzerinden e-Haciz Araç sorgulama i&#;lemi için TIKLAYINIZ.

SMS &#;LE ARAÇ HAC&#;Z SORGULAMA &#;&#;LEM&#; NASIL YAPILIR?

e-Devlet kap&#;s&#; ile araç haciz sorgulama i&#;leminin yan&#; s&#;ra; k&#;sa mesaj (SMS) arac&#;l&#;&#;&#;yla da sorgulama tamamlanabilir. Ba&#;ta Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone olmak üzere Türkiye’de hizmet veren bütün operatörler üzerinden araç haciz sorgulama i&#;lemi yap&#;labilir.

• Telefondan mesaj bölümüne girin ve bo&#; metin bölümüne sorgulama yapmak istenilen PLAKA NUMARASINI yaz&#;n.
• Ard&#;ndan ’e k&#;sa mesaj gönderin.

• Her sorgulama 7 TL olarak ücretlendirmi&#;tir.

ARAÇ HAC&#;Z KALDIRMAK &#;Ç&#;N NE YAPILMALIDIR?

Araç hacizlerinin kalkmas&#; için ilk ad&#;mda borca itiraz edilmeyecek ise; borcun ödenmesi gerekir. Borcun ödenmesi d&#;&#;&#;nda araç üzerindeki haciz ancak haciz koyduran ki&#;i ya da kurum ile anla&#;arak kald&#;r&#;labilir. Borca itiraz halinde “menfi tespit davas&#;” aç&#;lmal&#;d&#;r ve ki&#;inin mutlaka hacze itiraz etmesi &#;artt&#;r.

Ayn&#; zamanda haciz koydurtan ki&#;inin haciz tarihinden itibaren 6 ayl&#;k süre içinde arac&#;n sat&#;&#;&#; için talepte bulunmas&#; laz&#;md&#;r. &#;cra ve &#;flas Kanunun maddeleri kapsam&#;nda sat&#;&#; talebinde bulunmayan araçlar için haciz karar&#; dü&#;er.

ARACIN REH&#;N DURUMUNDA KALMASI NED&#;R?

  1. el ya da s&#;f&#;r araç al&#;mlar&#;nda vatanda&#;lar pe&#;in ödeme yapamayacak durumda ise bankadan kredi çekebilirler. Bankalar Ta&#;&#;t Kredisi ad&#; alt&#;nda vadeli olarak ödemeye imkan sa&#;larlar. Kredi çekip araç sahibi olma durumunda; kredi çekilip araç kullan&#;lmaya ba&#;land&#;&#;&#;nda banka kredi süresi doluncaya kadar arac&#;n üzerine rehin koyar.

Rehin karar&#;n&#;n kald&#;r&#;lmas&#; için ki&#;inin kredi ödemelerini tamamlamas&#; yeterli olur. E-Rehin sisteminden sonra al&#;nan araçlarda ta&#;&#;t kredisi borcu bitenler, kredi ald&#;klar&#; banka &#;ubesine giderek rehin kald&#;rma talebinde bulunurlar. E-rehin sisteminden önce al&#;nan kredilerde ise galeri ya da bank &#;ubelerinden al&#;nan rehin kald&#;rma belgesinin notere onaylat&#;lmas&#; gerekiyordu.

ANASAYFAYA DÖNMEK &#;Ç&#;N TIKLAYINIZ

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır