korti organ / Duyular - 3: Duyma (İşitme) ve Ses Çıkarma (Vokalizasyon) - Evrim Ağacı

Korti Organ

korti organ

Korti Organı Nedir, Nereye Yer Alır? Yapısı Ve &#;zellikleri

Haberin Devamı

Korti Organı Nedir?

İşitme konusunda almaç görevi gören organa korti organı denmektedir. Ses sinyalleri sinirlere ulaşır ve burada aksiyon potansiyeline dönüşür. Böylece farklı alanlardan gelen sesin yerleri iletişim üzerinden belli bir anlam ifade edecek hale gelir. Bu sebepten dolayı korti organı memelilerdeki en önemli organlar içerisinde yer almaktadır.

Korti Organı Nerede Yer Alır?

Korti organı aynı zamanda memelilerin iç kulağındaki koklea bölgesinde yer alır. Birçok çeşidi sahip epitel hücreler içerisinde şerit halinde bir görüntüye sahiptir. Sesin yerlerinin sinirlere ulaşması ile beraber aksiyon potansiyeli dönüşme noktasında önemli bir göreve sahiptir.

Korti Organı Yapısı ve Özellikleri

Haberin Devamı

Korti organı mekanik uyarılara hassas olan tüy hücreleri kapsamında oluşmuş bir yapıdır. Böylece sinir hücrelerine gelen sinyaller aksiyon potansiyeli üzerinden dönüşüm gösterir ve etkin bir şekilde anlamlı hale gelir. Bu bağlamda üç sıra dışı ile beraber bir sıra iç tüy hücresi yer almaktadır.

Ses sinyalleri bu hücreler kapsamında geçiş yaparak belirli bölgede dönüşüm geçirir. Böylece en hassas sesler dahil belli bir anlama sahip olur ve buna bağlı olarak iletişim imkanı sağlar. İç kulakta yer alan kokleanın scala mediasında bulunan bir yapı olarak memelilerin organlarında öne çıkmaktadır. Ortak şekilde bütün memelilerde yer alan önemli organeller içerisinde yer alır.

Tedavi

         Öncelikle hastanın genel durumu ile ilgili sorunların değerlendirilmeli ve buna yönelik yaklaşımlarda bulunulmalıdır. Timpan membrana yönelik herhangi bir müdaheleden kaçınmak gerekir. Profilaktik antibiyotik verilir.

 

7- Yuvarlak pencere rüptürü

         Düşük orta kulak basıncı ile beraber kuvvetli fiziksel yüklenme, BOS basıncındaki akut yükselmenin iç kulağa etkisi, akustik travma, kafa travması, empedans ölçümü gibi akut basınç değişimleri sonucu yuvarlak pencere membranının rüptüre olarak perilenfanın timpan boşluğa geçmesidir. Oval pencere membranının rüptürleri daha çok posttravmatik veya postoperatif görülür.

         Klinik: Akut ortaya çıkan tek taraflı işitme kaybı, sıklıkla başdönmesi ile beraberdir ve tinnitus bulunur. Meniere ve servikal işitme bozukluklarından ayırıcı tanısı güç olduğundan, anamnezin yetersiz olduğu durumlarda infüzyon tedavisi altında semptomlar kötüleşiyorsa bir yuvarlak pencere rüptürü akla gelmelidir.

         Otoskopi: Hemen daima özelliksiz timpan membran bulguları vardır.

         Tedavi: Cerrahi tedavi; timpanotomi yapılır ve yuvarlak pencere ve gereken durumlarda oval pencere, operasyon sırasında perilenf sızıntısı olmasada bağ dokusu ile kapatılır.

 

8- Barotravma/Caisson hastalığı:

         Dış basıncın ani değişimleri sonucu orta kulak hasarının yanısıra akut iç kulak hasarı da oluşabilmektedir.

         Klinik: İşitmenin akut tek veya çift taraflı kötüleşmesi, otalji, bazen baş dönmesi ve tinnitus. Caisson hastalığında ek olarak hipoestezi, fokal ve generalize ataklar gibi nörolojik semptomlar, pulmoner şikayetler ve eklem ağrısı bulunur.

         Otomikroskopi: Orta kulağın tutulumuna göre bazı durumlarda timpan membran arkasında kanama ve sıvı seviyesi görülebilir.

 

9- Elektrik kazası ve yıldırım çarpması

         Kazanın sonuçlarında akım kuvveti ve akımın aldığı yol belirleyicidir

         Klinik: Değişkendir. Ortaya çıkan işitme sorunları, nörolojik ve kardiyak sorunlar ön planda olduğu için, geç dönemde farkedilir.

 

Kronik gürültü nedenli işitme kaybı

         İş yerlerindeki kronik gürültünün etkisiyle meydana gelen sensorinöral işitme kaybı. Gürültü nedenli işitme kayıplarında belirleyici faktörler şunlardır; 1- Gürültü şiddeti (85dB'in altındaki gürültülü ortamlarda sağlıklı kulaklarda işitme kaybı oluşmaz), 2- Frekans yapısı (yüksek frekanslar daha zarar vericidir) 3- Gürültü etkisinin süresi, 4- Bireysel gürültü duyarlılığı

         Klinik: Özellikle birkaç kişiyle konuşma sırasında ve yan gürültüler bulunduğunda ortaya çıkan, yavaş ilerleyen, simetrik, konuşulanı anlayamama şeklinde işitme kaybı. Vestibüler semptomlar bulunmaz.

         Otoskopi: Özelliksiz timpan membran bulguları

         Odyo: Erken evrede Hz'de çökme bulunur. Daha ileri safhalarda önce tüm yüksek frekansları ve giderek düşük frekansları tutar. Rekruitman pozitiftir.

         Profilaksi: Gürültüden korunma

        

E- YAŞLILIĞA BAĞLI İŞİTME KAYBI/PRESBİAKUZİ

         Yaşlanma sürecinden dolayı, seslerin algılanması veya ayırt edilmesi kabiliyetinin kaybolmasıdır. İnsanlardaki işitme kaybının en sık nedenidir. İşitme kaybı, pes frekanslardan başlayarak tiz frekanslara doğru giderek artar. 60 yaşına doğru başlar ve yaş ilerledikçe işitme kaybı da artar. Her iki kulağı birden, simetrik olarak tutar.

         Klinik: Birden fazla kişi ile konuşma sırasında yan gürültüler varsa ve geniş mekanlarda konuşma sırasında ortaya çıkan işitme kaybı (kelime anlaşılması cümle anlamadan daha iyidir - schizakusis), bunun dışında gürültü duyarlılığı, sıklıkla rahatsız edici olarak algılanmayan bir tinnitus da eşlik eder.

         Dejeneratif lezyonların morfolojik yerleşimine bağlı 4 tür presbiakuzi saptanabilir;

Sensoriyal presbiakuzi: Silialı hücrelerde dejenerasyona bağlıdır. Odyogramda tiz seslerde kayıp saptanır.

Nöral presbiakuzi: Koklear nöronların önemli bir kısmı kaybedilmiştir. Temel semptom konuşma diskriminasyonunun (ayırt etme) kaybıdır.

Strial tip presbiakuzi: Stria vaskülaris dejenerasyonuna bağlıdır. Odyogramda plato şeklinde bir eğri ile pankoklear işitme kaybı ve konuşma diskriminasyonunun bozukluğunu gösterir.

İletim tipi koklear presbiakuzi: Yaşa bağlı olarak koklear kanalda meydana gelen dejeneratif proçes baziler membranın fizikoanatomik yapısında lezyonlar oluşturur. Odyogramda tiz seslere doğru artan inici tipte sensorinöral eğri tespit edilir.

         Otoskopi: Özelliksiz timpan membran bulguları, bazen de atrofik membran görülebilir.

         Tedavi: İşitme cihazı vermekten başka bir tedavi şekli yoktur. Ancak sesleri ayırt etme oranları düşük olan hastaların cihazdan faydalanma oranları da düşük olur.

 

F- ANİ İŞİTME KAYBI

         Akut ortaya çıkan, tek taraflı, sıklıkla tinnitus ile birlikte olan, ancak özellikle eşlik eden vestibüler semptomlar bulunmayan idiopatik sensorinöral işitme kaybıdır. Patolojik olarak iç kulak damarlarının terminal uçlarındaki mikrosirkülasyon bozukluğuna bağlanmaktadır.

         Klinik: Saniyeler - saatler içerisinde ortaya çıkan, genellikle tek taraflı ve tinnitusla beraber işitme kaybıdır.

         Otoskopi: Özelliksiz timpan membran bulguları

         Odyo: Değişen sensorinöral işitme kaybı yüksek ton, düşük ton ve pankoklear işitme kaybı, total kayıp da olabilir, rekruitman pozitiftir, tinnitus kural olarak en büyük işitme kaybı olan frekans bölgesindedir.

         Ayırıcı tanı: Akustik nörinom, akut tubal oklüzyon, buşon, kabakulak, herpes zoster oticus ile yapılmalıdır.

         Tedavi: İç kulağın mikrosirkülasyonunun iyileştirilmesi için infüzyon tedavisi uygulanır. İnfüzyon tedavisinde düşük moleküler ağırlıklı solüsyonlar kullanılır (dekstran). Bunun dışında pentoksifilin, B-vitamin kompleksi, potasyum tutucu diüretik verilir. Bu tedaviye kortikosteroid eklenebilir. %95 oksijen ve %5 karbondioksitten oluşan Karbojen gazının solutulması da çok iyi sonuçlar vermektedir.

         Hasta günde 2 gr.'ın altında olacak şekilde tuz alımının kısıtlanması, mutlak yatak istirahati uygulanmalı, mümkünse hasta hospitalize edilmelidir.

         Prognoz: Tedaviye erken başlanması, işitme kaybı şiddetinin fazla olmaması, hastanın genç olması, eşlik eden sistemik bir hastalığının bulunmaması (diabet, hipertansiyon gibi) prognozu iyi yönde etkileyen faktörlerdir.

 

G- MENİERE HASTALIĞI

         Endolenf ve perilenf arasındaki osmolar dengenin bozulması sonucu gelişen endolenfatik hidrops nedeni ile kokleadaki Reissner membranının yırtılmasına bağlı, ataklar tarzında baş dönmesi, işitme kaybı ve tinnitus şeklinde ortaya çıkan karakteristik semptom triadıdır. Potasyumdan zengin nörotoksik endolenfa perilenfa ile karışır ve sinir hücrelerinin depolarizasyonu nedeniyle denge ve işitme organları felci oluşur.

         Etyoloji:

         Bilinmemektedir. Genetik predispozisyon olabilir.

         Semptomlar:

        Meniere'nin krizi semptomları; tinnitus, işitme kaybı kulakta basınç hissi ve vertigo'dan oluşur. Tipik atak ani olarak başlar ve bu semptomlara ek olarak bulantı-kusma ve diğer vegetatif bulguları içerir. Semptomlar genel olarak unilateraldir. Remisyon dönemlerinde işitme genellikle normale döner ve çınlama kaybolur. İlerlemiş durumlarda işitme kaybı unilateral, derin ve kalıcı çınlamalar ile pankoklear bir hal alır.

         Patogenez:

         Hastalık endolenf ve perilenf volümleri arasındaki kantitatif ilişki bozukluğuna bağlıdır. Sonuçta bir endolenfatik hidrops gelişir. Endolenfatik mesafede basınç artışının nedeni potasyumdan zengin olan endolenfanın emilim bozukluğudur. Osmotik basınçtaki bu artış belli bir seviyeyi aşınca endolenf ve perilenfatik mesafeyi ayıran Reissner membranı yırtılarak bu iki sıvı birbirine karışır. Perilenf de potasyum artışına bağlı depolarizasyon sonucu buradaki koklear ve vestibüler sinirlerin afferent nöronları paraliziye uğrayarak semptomların ortaya çıkmasına neden olur. Bu durum bir kaç dakika ile saat arasında sürebilir ve hastalığın başlangıç dönemlerinde reversibldir.

         Tanı:

         Epizodik vertigo, unilateral tinnitus ve fluktuan işitme kaybı semptomları bulunur. Odiyogramda çıkıcı tipte (kaybın düşük frekanslarda daha fazla olduğu) sensorinöral işitme kaybı eğrisi, pozitif rekruitman, kalorik testlere cevaplarda azalma tespit edilir. Gliserin testi (kg başına 1,5 cc gliserin içirildiğinde işitmenin düzelmesi) pozitiftir.

         Tedavi:

         Kriz tedavisi: Yatak istirahati, İV elektrolit perfüzyonu, antivertigo ve antiemetik ajanların İV kullanımı, düşük moleküler ağırlıklı dekstran perfüzyonu, diüretik uygulanır. Vazodilatatör droglar bazı olgularda faydalıdır.

         Profilaksi Tedavisi: Tuzsuz ve potasyumdan zengin diyet uygulanır. Sigara kesin olarak yasaklanır. Betahistidin gibi ilaçlar verilebilir.

         Prognoz:

         Hastaların %75'i semptomatik tedaviye cevap verirler. İnatçı olgularda çeşitli cerrahi tedavi seçenekleri uygulanabilir.

        

H- SERVİKAL KOKLEO-VESTİBÜLER FONKSİYON BOZUKLUKLARI

         Boyun omurgası bölgesindeki miyojen ve artiküler disfonksiyonlar (vertebrobaziler perfüzyon bozukluğu, boyun-ense bölgesindeki proprioseptörlerin irritasyonu) denge bozuklukları oluşturabilir. Bu durum ancak bugüne kadar kesin gösterilememiştir. Proprioseptif işitme bozukluğu olduğu prensip olarak düşünülemez, ense ve işitme yolları arasında bugüne dek bir bağlantı gösterilememiştir. Vertebrobaziler perfüzyon bozuklukları (oksipitoservikal geçiş anomalileri, "subclavian steal syndrome", vertebrobaziler yetmezlik) buna karşın tekrarlayan işitme bozukluklarından sorumlu tutulabilir.

         Klinik:

         Tek veya çift taraflı flüktuasyon gösteren pes ton işitme kaybı pes frekanslı tinnitusla beraberdir ve ataklar şeklinde, sıklıkla sabahları kalktıktan sonra ortaya çıkan baş dönmesi, tekrarlayan ense, baş ağrısı, temporal ve üst çene bölgesine yayılan ağrıyla karakterize radiküler semptomlar bulunabilir, globus hissi nadirdir.

         Tedavi:

         Akut semptomların bulunduğu dönemde (işitmenin kötüleşmesi, baş dönmesi ) iç kulak infüzyon tedavisi. Ara dönemlerde boyun omurgasına dikkatle fizik tedavi uygulanır; masaj, sıcak uygulamaları, gevşetme, tutma ve dikkatli traksiyon egzersizleri yapılır.

 

I- VESTİBÜLER NÖRONİTİS (AKUT VESTİBÜLER PARALİZİ)

         Vestibüler nöronitis, işitme kaybının eşlik etmediği, ani başlayan şiddetli vertigo ile karakterize bir hastalıktır. Atak, genellikle uzun sürer ve sonlanması birkaç günden birkaç haftaya kadar uzayabilir. İlk 6 ay içerisinde tekrarlaması nadir değildir. Kadın/Erkek arasında görülme sıklığı farkı yoktur. Hastalığın başlangıcı genellikle yaşları arasında görülür.

         Semptomlar:

         Rotatuar vertigo, bulantı-kusma, günler ya da haftalar süren persistan vertigo, ataksi bulunur. Tipik olarak; çınlama, işitme kaybı, şuur kaybı, çift görme ve görme alan bozuklukları bulunmaz.

         Nistagmus genellikle bariz ve horizontaldir. Diğer nöropatiler yoktur. Otolojik muayene normaldir.

         Odyogram normaldir. Kalorik testler ve ENG, etkilenen kulakta vestibüler cevabın azaldığını gösterir.

         Tedavi:

         Akut atakta tedavi, Meniere hastalığında olduğu gibidir. Hastalık nadiren kronikleşir ve cerrahi tedavi (vestibüler sinirin kesilmesi gibi) gerektirebilir.

 

J- BENİGN PAROKSİSMAL POZİSYONEL VERTİGO (BPPV)

         Vücut postüründeki değişiklik sonucu ortaya çıkan, olasılıkla kupulolitiazis nedeni ile başlatılan ileri baş dönmesi (makula utrikuli'den serpilen kalsiyum kristalleri posterior semisirküler kanalın ampullasında toplanırlar ve kupulada kalırlar)

         Klinik: Arka üstü yatınca veya yatar pozisyonda dönünce birkaç saniyelik bir gecikmenin ardından ortaya çıkan güçlü rotatuar başdönmesi, sadece birkaç saniye sürer. Tekrar oturtulduğunda dönme yönünün aksi yöne değişmesi ve tekrarlayan provakasyonlarla fenomenin zayıflaması karakteristiktir.

         Otoskopi: Kural olarak özelliksiz timpan membran bulguları

        Vestibüler bulgular: Postür değişiminden sonra birkaç saniyelik latent bir dönemin ardından ortaya çıkan güçlü rotatuar nistagmus, geriye hareketle yön değiştirir ve hareket tekrar edildiğinde yorulma gösterir. Yana postür değişiminde daha güçlü nistagmus hangi tarafa doğru izleniyor ise o kulak hastadır. Tutulan vestibüler organda olasılıkla düşük uyarılabilirlik vardır.

       Tedavi: Postüral eksersizler, Repositioning manevraları (Epley ve Semont manevraları), Posterior semisirküler kanalın cerrahi oklüzyonu, funduszeue.infoaris posterior'un cerrahi olarak kesilmesi, funduszeue.infoülaris'in cerrahi olarak kesilmesi

         Prognoz: Genellikle konservatif yaklaşımlardan fayda sağlanır. Cerrahi yöntemler tedaviye dirençli inatçı vakalar için tercih edilebilir.

 

K- AKUSTİK NÖRİNOM

       Histolojik olarak iyi huylu pontoserebellar açı tümörü, genellikle funduszeue.infoularis'in Schwann hücrelerinden çıkar ve intrameatal iç kulak yoluna veya ekstrameatal pontoserebellar açıya doğru büyür.

      Fokal Semptomlar:

·     Tinnitus

·     Yavaş ilerleyen tek taraflı işitme kaybı (tekrarlayan "işitme kaybı şeklinde seyir de olabilir)

·  Okült denge bozuklukları (genellikle tümör çok yavaş büyüdüğünden denge sisteminin fonksiyon kaybı santral kompensasyonla birlikte gider ve bu nedenle subjektif şikayet ortaya çıkmaz).

      Eşlik eden semptomlar:

·     Fasiyal tik veya paralizi

·     Çift görme (funduszeue.infons)

·     Yürüme bozuklukları, ataksi (serebellum tutulumu)

·     Kol hareketlerinde koordinasyon bozukluğu (serebellum tutulumu)

·     Yüzde duyu bozuklukları (funduszeue.infoinus)

·     Yutma bozuklukları, ses kısıklığı (funduszeue.infopharyngeus, funduszeue.info).

·     Daha ilerlemiş evrede beyin basısı semptomları ortaya çıkar (baş ağrısı, kusma, staz papillaları, kişilik değişiklikleri).

Otoskopi: Özelliksiz timpan membran bulguları vardır. Bazı durumlarda Hitzelberger bulgusu pozitiftir (arka-üst dış kulak yolu duvarında hipoestezi [funduszeue.infois]).

Odyo:Retrokoklear işitme bozukluğu belirtileriyle karakterize nörosensoriyal tipte işitme kaybı (negatif rekruitman, patolojik işitme yorulması, ton ve konuşma odyogramı arasında uyumsuzluk, stapes refleksi kaybı) tespit edilir. Koklear işitme kaybı  da olabilir (damar basısı).

BERA: I. ve V. dalgalar arasındaki interpik latansta uzama.

Vestibüler bulgular: Spontan  nistagmus olmaksızın (yavaş tümör gelişimi ve eş zamanlı santral kompansasyon nedeniyle) tutulmuş periferik vestibüler sistemin ısı ile düşük uyarılabilirliği veya paralizisi tespit edilir. Bazı durumlarda santral vestibüler bulgular da vardır.

Spontan nistagmus olmaksızın, her belirgin periferik vestibüler hipoeksitabilite aksi ispatlanana kadar akustik nörinom düşündürmelidir!

Klinik olarak akustik nörinomdan şüphe ediliyorsa veya ekarte edilmek isteniyorsa MR/BT çekilmelidir, kontrast madde verilerek çekilen MR daha iyi yumuşak doku rezolüsyonu nedeniyle tercih edilmelidir.

Tedavi: Cerrahidir.

Küçük intrameatal tümörler (Evre I, < 8mm çap) transtemporal, ekstradural veya retrosigmoidal (mortalite %0, işitmenin korunması %20, fasiyal fonksiyonunun konuması %80)

Orta büyüklükte tümörler (Evre II, 8mm cm çap) translabirenter veya retrosigmoidal (mortalite %0, sağırlık > %80, fasiyal fonksiyonunun  korunması <%80)

Büyük tümörler (Evre III, çap > cm) kombine nöroşirürjik (retrosigmoidal  veya suboksipital) ve KBB- cerrahisiyle (transmeatal) çıkarılır (mortalite %5, fasiyal fonksiyonunun korunması yaklaşık %40).

Özel durum: Recklinghausen nörofibromatozunda bilateral akustik nörinom da daha sık görülür

 

L- SANTRAL İŞİTME BOZUKLUKLARI

         Enfeksiyöz ( menenjit, ensefalit), vasküler ( arterioskleroz, anevrizma kanaması), travmatik ( kafatası-beyin travması) veya metabolik kökenli hastalıklar nedeni ile santral ileti yollarının veya primer ve sekonder işitme merkezlerinin dejenerasyonu ve harabiyetine bağlı ortaya çıkan işitme ve anlama bozukluğu.

       Santral işitme yolunun fonksiyonu

·     Entegrasyon (sinirsel tek hücre aktivitelerinin bir fonksiyon içeren toplam aktiviteye dönüştürülmesi)

·     Data toplanması (işitsel hafıza)

Kod çözülmesi (akustik iletilen bilgilerin çözümlenmesi)

 

M- NERVUS FASİYALİS FONKSİYON BOZUKLUKLARI

 

1- İdiopatik (Bell) paralizi:

         Fasiyal paralizinin en sık görülen tipidir (%). Yaklaşık %2 olguda bilateraldir. %50 mastoid bölgesinde eşlik eden ağrı semptomu vardır; olguların %30'dan fazlasında disgozi ve/veya hiperakuzi bulunur; en sık yaşlar arasında görülür. 

Etyolojisi tam açıklanamamıştır., örn. virus infeksiyonları veya diyabet, hipertansiyon gibi damar değişikliklerine bağlı mikrosirkülasyon bozuklukları sorumlu tutulmaktadır.

Tanı: Başka nedenlerin ekarte edilmesi için nörotrop virüslere (özellikle Herpes  simplex, varisella, Coxsackie, polyomiyelit) Lyme-borelyoza, sifilize yönelik virolojik/serolojik testler uygulanmalıdır. Ataksi gibi ek nörolojik tutulum bulguları varsa bir nörolojik muayene de istenir.

Tedavi

Konservatif

·     10 gün boyunca günde ml %10 dekstran 40, 15 ml pentoksifilin ve 2 ml B vitamini kompleksiyle infüzyon tedavisi, 1.gün anafilaktik bir reaksiyondan kaçınmak için 10 ml dekstran 1 enjekte edilir: Ek olarak prednizolonhidrojen süksinat azalan dozlarda verilir, mg'la başlanır, günde 25 mg azaltılır, 50 mg pirenzepinhidroklorid ve ranitidin mg 2x1 tb. ile mide korunur.

·    Fasiyal egzersizler, hastaya yüz kaslarının aynaya bakarak çalıştırılması önerilir.

Cerrahi

Paralizi başlangıcının 3.günü sinirin % 90'dan fazlası dejenere ise sinirin cerrahi serbestleştirilmesi ve dekompresyonu endikasyonu vardır.

Seyir/Prognoz: % 80 tam iyileşme; iyileşme süresi inkomplet paralizilerde günler, komplet paralizilerde aylara dek sürebilir.

Özel durumlar

Melkersson-Rosenthal Sendromu: Fasiyal paralizi, lingua plicata, cheilitisle birlikte yüz şişmesi triadı vardır; etyoloji açık değildir, familyal eğilim gösterir.

 

2- İltihabi fasiyal paralizi

         Otojen kökenli olmayan

Etyoloji: % 60 olguda Varicella zoster etkendir. funduszeue.infois dışında dışında diğer kafa çiftleri (V-XII) tutulduysa=Herpes geniculatum=Ramsey-Hunt Sendromu. Diğer etkenler: Lyme-borelyoz (lenfositer meningoradikülit, Herpes simplex, Coxsackie, Epstein-Barr; bazal menenjitler çerçevesinde, beyin abseleri, viral menenjitler, sifiliz, polyomiyelit, parotit (ancak belirgin klinik semptomlar bulunur).

 

Klinik/Bulgular

·     Zoster oticus'ta dış kulak yolu ve kulak kepçesi bölgesinde büller, ileri otalji vardır

·     Kanın serolojik ve virolojik incelenmesi, gerekli durumlarda BOS'un eş zamanlı incelenmesiyle beraber, Lyme-borelyoz'da serum/BOS birlikte değerlendirilmesi.

Tedavi

·     Korservatif  tedavi idiopatik paralizideki gibi infüzyon tedavisi şeklinde ve fasiyal egzersizler

·     Zoster oticus'da ek olarak asiklovir  İV., dozaj vücut ağırlığına göre: 5 kez mg/kg 10 gün boyunca

·     Lyme-borelyoz ve sifilizde ek olarak penisilin İV.

Seyir/Prognoz

·     Zoster oticus'da prognoz iyi değildir; iyileşme % 50 defektlidir

·     Viral olmayan paralizilerde tedaviye başlanılmasına ve altta yatan hastalığa göre prognoz fark eder.

         Otojen kökenli

·     Mastoiditin eşlik ettiği otitis media acuta, % 2 olguda fasiyal paraliziyle seyreder, zarar ölçüsü: Nörapraksi.

-Tedavi: Konservatiif tedavi idiopatik paralizide olduğu gibidir, ek olarak ventilasyon tüpü, geniş spektrumlu antibiyotikler, örn. amoksisilin mg 3x1 tb., dekonjestan burun spreyleri ksilometazolin % 4x1 puff, mukolitikler örn. asetilsistein mg 3x1 gün. Konservatif tedaviye rağmen paralizi ilerliyor ve sekresyon giderek iltihabi bir karakter kazanıyorsa mastoidektomi endikasyonu vardır.

-Seyir/Prognoz: Genellikle restitutio ad integrum

·     Otitis media acuta'dan kaynaklanan seyrek nedenler: Petroapicitis, otojen menenjit, kombine oto-nöroşirurjik ele alınmalıdır.

·     Orta kulağın kolesteatomu %5 olguda fasiyal paraliziyle seyreder: Sinirin iltihabi ödem ve hiperemi nedeniyle fasiyal kanal içerisinde kompresyonu demiyelinizasyon ve akson dejenerasyonuyla karakterizedir.

- Tedavi: Kolesteatomun cerrahi larak uzaklaştırılması ve sinirin serbestleştirilmesi, ggt. sinir kılıfı yapısının değişmiş olduğu düşünülüyorsa boylamasına kesilir, ek olarak idiopatik paralizide  olduğu gibi konservatif tedavi uygulanır.

- Seyir/Prognoz: Otitis media acuta'dakinden daha kötü, kısmen defektli iyileşme olur.

 

3-Travmatik fasiyal paralizi

Piramid çapraz fraktürü olan hastaların %40'ında ve piramid uzunlamasına fraktürü olan hastaların %20'sinde görülür (Çapraz fraktür/uzunlamasına fraktür sıklığı= 1;5); kanalda kemiklerin basısıyla (% 18), sinir kesisiyle (% 32), intranöral hematom nedeniyle (% 50) oluşabilir.

Sınıflandırma şunlara göre yapılır:

·     Derecesi; komplet/inkomplet

·     Hasar mekanizması

     -Sinir üzerine direkt etkiyle, örn. vuru, batma, temporal kemik früktürü, iyatrojen

     -İndirekt, örn. künt kafa travması, temporal kemiğin uzunlamasına fraktürü.

·     Ortaya çıkış zamanı

     -Primer: Hemen travmayla beraber ortaya çıkan fasiyal paralizi

     -Sekonder: Zamansal olarak travmadan sonra ortaya çıkan (zaman aralığı dakikalardan  günlere dek değişebilir.)

Tanı

·     Kafa çiftlerinin durumu, başka hasarları ekarte edebilmek için

·     Görüntüleme yöntemleri

     -İki yönlü kranyum Röntgenogram: Yaygın kranyum fraktürü

     -Schüller-Röntgenogram: Temporal kemik uzunlamasına fraktürlerinin gösterilmesinde

     -Stenvers-Röntgenogram: Temporal kemik çapraz fraktürlerinin gösterilmesinde

     -Yüksek rezolüsyonlu temporal kemik BT (1 mm kesit kalınlığı): temporal kemiğin kemik lezyonlarının gösterilmesinde ideal yöntemdir.

·     Odyometrik tanı eşlik eden bir işitme bozukluğunun tanısında

     -ST-İK, dolayısıyla sağırlık temporal kemik çapraz fraktüründe

     -İT-İK temporal kemik longitüdinal fraktüründe

·     Fasiyal topodiyagnostiği.

Tedavi

·     Cerrahi: Hızlı dejenerasyonla karakterize (ENoG) primer veya sekonder fasiyal paralizide sinirin dekompresyonu ve gerekli durumlarda funduszeue.infos veya funduszeue.infolaris magnustan hazırlanan bir sinir transplantı kullanılarak mikroşirürjik sinir reanastomozu uygulanır.

·     Konservatif tedavi: Her durumda idiopatik paralizide olduğu gibidir.

·     Yerine koyma sinir plastisi: İyileşme olmuyorsa, distal sinir ucundaki end-plağın denervasyonu sonrası bir yıla dek; genellikle funduszeue.infoossus anastamoz edilebilir; bunun dışında kozmetik düzeltme amacıyla plasti de uygulanabilir, ancak bu fonksiyonel iyileşme sağlamaz.

Seyir/Prognoz: Primer paralizilerin % 75'i, sekonder olanların ise % 90'ı iyi bir fonksiyonla iyileşir.

 

4- Tümör nedenli fasiyal paralizi

Sinirin kendisinden kaynaklanar: Fasiyal nörinom (nadir), genellikle mastoidal parçası üzerinde KZ'nın veya dış kulak yolu arka duvarında öne doğru bombeleşmeyle karakterize; tedavi cerrahi, prognoz kötüdür.

Bası veya infiltrasyon nedeniyle sekonder hasar: Örn. kolesteatom, akustik nörinom, glomus tümörü, bütün beyin tümörleri, metastazlar; parotis tümörleri, özellikle malign olanlar.

Tedavi ve prognoz tümöre göredir.

 

5- Konjenital veya doğum travmasına bağlı fasiyal paraliziler

Seyrek, sıklıkla  çift taraflı ve diğer kafa çifti lezyonlarıyla, örn. toksik (örn. talidomid) hasarda abdusens paralizisiyle birlikte; doğum travması özellikle forsepse yapılan doğumlarda, egzersiz tedavisiyle yıllar içerisinde iyi bir iyileşme eğilimi gösterir.

 

6- funduszeue.infolis spazmı

Mimik kaslarda kas çekilmeleri şeklinde, ataklar tarzında; ilerleyici seyir gösterir, kısmen iki taraflı; özellikle yaş arası kadınlarda; etyoloji açık değildir, olasılıkla trigeminal nevraljide olduğu gibi intrakranyel mekanik irritasyona bağlıdır.

 

7- Bleferospazm

funduszeue.infois spazmı gibidir, sadece funduszeue.infolaris oculi etkilenir, sıklıkla bilateraldir.

Tedavi

·     Periorbital botilismus toksini enjeksiyonu, etki yaklaşık 6 ay sürer.

·     Selektif fasiyal dalın kesilmesi; uzun süreli izlemlerde de iyi sonuçlar vermiştir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası