Aşırı Zayıflama Nedenleri

Her yeme bozukluğu programında söylediğim gibi, hemen her yeme bozukluğu hikayesi, anoreksiya ile başlar. Kilosu ve beslenmesi üzerinde kontrol sağladığını fark eden birey, bu durumdan aşırı haz alır ve bir süre sonra diyet ve kısıtlamalara son veremez. Bu durum da bireylerin hayatını tehdit etmeye başlar. Bugün anoreksiya, en yüksek ve ani ölüm oranına sahip olan psikopatoloji. Dünya üzerinde her yaştan birey bu durumla mücadele edebiliyor. Siz veya bir yakınınız da bu durumla mücadele ediyorsa, bir an önce desteğe ulaşılması gerekir. Unutmayın, yeme bozuklukları tamamen tedavi edilebilir. HiDoctor’un bu alandaki uzman psikologları ile iletişime geçerek ilk adımınızı atın.

Anoreksi; aşırı kilo kaybı, aşırı kilo verme eğilimi hastalığıdır. Anoreksiya Nervoza olarak da adlandırılan bu hastalığın en tipik özelliği; hastaların kendilerini her zaman kilolu olarak görmeleri ve sürekli olarak kilo vermek istemeleri ve zamanla bu isteğin vücudun temel fonksiyonlarını etkileyerek hayatı tehdit eden boyutlara ulaşmasıdır.

Anoreksi hastaları kiloları kaç olursa olsun kendilerini daima şişman hissederler. Kilo kaybı eğilimi artık vücudun fiziki çalışma performansını negatif etkileyecek bir seviyeye ulaşır. Kişinin bağışıklık sistemi zayıflar ve tüm tehlikelere karşı savunmasız hale gelebilir.

Anoreksi hastaları kilo almaktan kaçınmak için sürekli yediklerinin hesabını tutarak şişmanlamaya olan korkularına hapsolabilir. Bu nedenle yemek yedikten sonra kusma, müshil benzeri ilaçlarla yoğun tuvalet ihtiyacı yaratma, idrar artırıcı maddeler kullanarak daha fazla idrar üretme gibi alışkanlıklara yönelirler.

Tekrarlayan düşük kalorili diyetler, yoğun sporla kilo verme programları, yetersiz beslenmeye bağlı sorunları da beraberinde getirerek hastalar için fiziki problemlerin sayısını artırabilir.

Aşırı Zayıflık (Anoreksi) Belirtileri Nelerdir?

Aşırı kilo kaybı olarak bilinen Anoreksi pek çok belirtiyle ortaya çıkabilir. Bu belirtilerde hastalığın ait olduğu kategorinin de önemi büyüktür. Hastanın içinde bulunduğu durum kısmi ya da bütünsel anoreksi kategorilerinden hangisine aitse, belirtiler buna bağlı olarak farklılık gösterebilir, artabilir veya daha seyrek yaşanabilir.

Kilo kaybı hastalık belirtisi olarak sıralanabilecek başlıklar şu şekildedir:

• Yeme davranışına karşı negatif tutum
• Kilo değeri kaç olursa olsun kilolu olduğunu düşünme
• Vücudunu beğenmeme
• Yemek yemekten kaçınma
• Ani kilo kaybı
• Gizli yemek yeme eğilimi
• Yemekten sonra kusma ihtiyacı
• Yemek yedikten sonra pişmanlık hissi

Anoreksi birdenbire ortaya çıkan bir hastalık türü değildir. Oluşum süreci bir zaman dilimine yayılır. Dolayısıyla erken tanı ve tedavi süreci verimli sonuçlar almak için son derece önemlidir.

Hastalık derinlik kazanmadan ve hızlı kilo kaybı evresine geçilmeden evvel bu belirtilerden birkaçını gösteren kişilerin tıbbi yardım alması; tedavi sürecinde kesin çözüm geliştirilmesi bakımından önemli bir rol oynar.

Aşırı Zayıflık (Anoreksi) İçin Hangi Doktora Gidilir?

Aşırı zayıflık hastalığının tedavi edilmesi için tıbbi yardım alınması oldukça önemlidir. Yapılan değerlendirmeler sonrasında hastalığın ortaya çıkış serüveni, bağıl sebepleri, ilerleme seviyesi ve ilerleme hızı gibi pek çok kategoride araştırma yapılır. Böylece tedavi dönemlerinin planlanması ve doğru tekniklerin kullanılması için profesyonel bir müdahale süreci başlatılır.

Anoreksiya Nevroza için öncelikle Gastroenteroloji ya da İç Hastalıkları (Dahiliye) bölümü uzmanlarına gidilir ve burada kişinin fiziksel şikayetleri ve rahatsızlıkları tedavi edilir. Hiçbir yeme bozukluğunda olmadığı gibi, Anoreksiya&#;da da problem vücuttaki bir mekanizmaya atfedilemez. Problem tamamen zihinseldir. Bu sebeple yeme bozuklukları, psikolog bölümünde, bu alanda uzman psikologlar tarafından konuşma terapisi ile çözülür.

Yaşlılıkta Aşırı Zayıflık (Anoreksi) Neden Olur?

Ani kilo kaybı nedeni araştırmaları ve vaka incelemeleri doğrultusunda yaşlılıkta anoreksinin genellikle psikoloji temelli bir hastalık olduğu ortaya konmuştur.

Hastalığın psikolojik olarak var olması ve ilerlemesi ile bedenin bu kadar yoğun etkilenmesi; tedavi süreçlerinde de birimler arası çalışmaları gerektirir. Çünkü hastalar yalnızca psikolojik olarak değil; aşırı zayıflık nedeniyle bedenen de negatif etkilenmektedir.

Dolayısıyla hem bedenin hem de psikolojik sağlığın düzenlenebilmesi için iki kulvarda da farklı tedaviler uygulanır.

Aşırı Zayıflık (Anoreksi) Tanısı Nasıl Konur?

Anoreksi tanısı koyarken dikkate alınan kriterler değerlendirme birimlerine göre farklılık gösterebilir. Çünkü bu hastalığın teşhisi sırasında hem fiziki muayene ve tetkiklere hem de psikolojik değerlendirmelere ihtiyaç duyulur.

Her iki kategoride de hastalığın belirtilerinin taşındığına karar verilmesi, yapılan tetkiklerle bu belirti sebeplerinin aydınlatılması ve uzman hekim değerlendirmesi sonucu anoreksi tanısı konur ve kilo kaybını önleme adına gerekli tedavi planlamaları yapılır.

Aşırı zayıflık (Anoreksi) tanısında fiziki muayene sırasında ilk dikkat noktası kişinin yaş/boy/kilo uyumudur. BKİ (Beden Kitle İndeksi) değerlerinin de ölçüt kabul edildiği bu ölçütte, değer ’in altındaysa anoreksi tanısı için önemli bir bulgu kabul edilir.

Aşırı kilo kaybı hangi nedene bağlı olursa olsun hastalığın fiziki sonuçlarına ek olarak psikolojik sonuçları da bulunur. Hastanın aşırı zayıflamasına rağmen hala kendini şişman hissetmesi, kilo almaktan duyduğu yüksek korku seviyesi, hasta olduğunu kabul etmeyerek çok yemek yediğini düşünmesi gibi belirtilerle bu psikolojik yıpranma rahatça fark edilebilir.

Aşırı Zayıflık (Anoreksi) Tedavisinde Neler Yapılır? Aşırı Zayıflık (Anoreksi) Nasıl Tedavi Edilir?

Anoreksi tedavisi olan bir hastalıktır ve bilhassa erken tanı ile kısa sürede iyileştirilmesi mümkündür. Bu nedenle hastaların, hastalığa dair belirtileri göstermesi halinde vakit kaybetmeden tıbbi yardıma başvurması önemlidir.

Hem fiziki hem de psikolojik açıdan yapılan değerlendirmeler sonrasında kilo verme nedenleri araştırılır; hastaların ihtiyaç duyduğu tedavi teknikleri belirlenir. Uzman hekim kontrolünde uygulanan ilaç ve takviye tedavileriyle beden sağlığı dengelenmeye çalışılır.

Psikolojik yıpranmalarının derinleşmemesi, hastalığın asıl tedavisinin sağlanması ve tekrar nüksetmemesi adına terapi yöntemleri kullanılır. Bu sayede hastanın kilolu olduğu düşüncesine olan yoğun inancı, yemek yeme alışkanlığına duyduğu aşırı soğukluk ya da pişmanlık gibi belirtiler azaltılmaya çalışılır.

Hastaların verimli bir tedavi süreci geçirmeleri için kilo kaybı nedenleri ve bunların bağıl hastalıklarla ilişkisi çözümlenerek, gerekirse altta yatan farklı psikolojik hastalıkların tedavisi için de planlamalar yapılabilir.

Aşırı Zayıflık (Anoreksi) Nasıl Yenilir? Aşırı Zayıflık (Anoreksi) Nasıl Giderilir?

Anoreksi tedavisi yapılırken hekim kontrolünde profesyonel yöntemler kullanılır ve ilaç tedavileri uygulanır. Bu dönemlerde hastaların aldıkları tıbbi destek ve tedavi kapsamına uygun biçimde hareket etmeleri önemlidir.

Verimli bir tedavi süreci ile Anoreksi hastalığının tüm alt türlerinde ve kilo verme direnci tedavilerinde olumlu sonuçlar elde edilebilir. Bu sonuçların kalıcı hale getirilmesi ve hayat rutininin optimal düzeyde oluşturulması sonrası; özellikle psikolojik destek planlamalarına devam edilen süreçler oldukça faydalıdır.

Aşırı Zayıflık (Anoreksi) Ne Zaman Biter?

Her hastalık türünde olduğu gibi aşırı zayıflık, çeşitli yeme bozuklukları ve Anoreksiya Nevroza gibi problemler için hastaların sahip olduğu özelliklere ve hastalık seviyelerine bağlı süreçler söz konusudur.

Dolayısıyla hastalığın ne kadar zaman süreceği ve tedavi sürecinin kaç gün/ay/yıl’da tamamlanacağı da yine hastaların her biri için farklılık arz eder. Burada önemli olan verimli bir tedavi süreci için hastaların iş birlikçi davranmaları ve bu tedavi süreçlerini kısaltmaya yardımcı olmalarıdır.

Kaliteli ve güvenilir bir psikolojik destek planlamasıyla hastalığın tedavisine olumlu katkı sağlanabilir. HiDoctor ile yeme bozuklukları, anoreksi, psikolojik temelli yeme bozuklukları ve tüm psikolojik destek ihtiyacı olan hastalıklar için nitelikli psikolojik danışmanlık hizmetine ulaşmanız mümkündür.

Online psikolog hizmetinden dilediğiniz ortamda faydalanabileceğiniz HiDoctor sayesinde tedavi süreçlerini hızlandırmak ve uzman danışman desteğini her an yanınızda hissetmek oldukça kolay! Tüm tıbbi tetkik, tedavi ve muayene hizmetlerine de HiDoctor ile ulaşabilir, evinizin konforunda hastane hizmeti alabilirsiniz.

Ensonhaberin haberine göre; Ani ve beklenmedik kilo kayıpları çoğu zaman sağlıksız beslenmeden kaynaklanır. Özellikle hastalık durumunda yetersiz beslenme bu duruma neden olur. Uluslararası bir araştırmaya göre, dünyadaki hastanelerdeki hastaların yüzde 50''sine kadarı iyi beslenmiyor veya yetersiz beslenme riski altında. Bu, ihtiyaç duydukları besinlere yeterli miktarda sahip olmadıkları anlamına gelir. Yetersiz beslenme çok uzun sürerse, beklenmedik ve ani kilo kaybı da dahil olmak üzere sağlık üzerinde zararlı bir etkiye sahiptir.

İleri yaştakiler ise ilaçlar ve doğal iştahsızlık nedeniyle daha fazla kilo kaybı riski altındadır. Ani kilo kayıplarını en iyi önleme protein, yağ ve karbonhidratları yeterince birleştiren dengeli bir diyet izlemektir.

Birçok farklı sağlık sorunu beklenmedik ve ani kilo kayıplarını beraberinde getirebilir. İşte en yaygın olanları.

KAS KAYBI (SARKOPENİ)

Kas kaybı 40''lı yaşlarda başlama ve 75 yaşından sonra daha hızlı ilerleme eğilimindedir. Çoğu kişide 30 yaşından sonra orta derecede kas kütlesi kaybı yaşanır ve bu yaşla birlikte katlanarak artar. Hormonal değişiklikler vücudun yıllar içinde kas kütlesini nasıl geliştirdiğini ve biriktiğini etkilese de, sarkopeni vakalarının çoğu kötü beslenmenin yanı sıra hareketsizlik ile de ilgilidir.

Kas kaybını önlemenin ve tedavi etmenin en iyi yollarından biri daha fazla protein, kalsiyum ve D vitamini tüketmektir. İleri yaştaki yetişkinler genellikle aynı kas kütlesini korumak için daha fazla proteine ihtiyaç duyarlar, çünkü vücut protein işlemedeki verimliliğini kaybeder. Et gibi asit üreten gıdalar bakımından zengin, meyve ve sebze bakımından düşük diyet türlerinin de kas kütlesi üzerinde yıkıcı etkileri vardır. Günlük olarak egzersiz yapmak da kas kütlesini ve gücünü geliştirmeye yardımcı olur.

KANSER

Lösemi, akciğer, pankreas, meme ve kolon kanseri de dahil olmak üzere çeşitli kanser türleri açıklanamayan ve ani kilo kaybına neden olur. Kanser hastalıklarında kilo vermenin birçok nedeni vardır. Bazı kanserler daha fazla kalori yakan dinlenme metabolizmasının hızlanmasına neden olurken, diğerleri kilo kaybına yol açan enflamatuar proteinler üretebilir veya vücuttaki konumları nedeniyle kilo kaybına neden olabilir. Örneğin, bazı pankreas kanserleri midenin boşaldığı yerlerde gelişir ve daha hızlı tokluk hissine neden olur. Ve bazı özofagus kanserleri yutma güçlüğüne neden olarak yemek yemeyi kısıtlar ve bu da kilo kaybına yol açar.

Kilonuzun yüzde 10''undan fazla açıklanamayan kilo kaybı görürseniz, tam bir kontrol için mutlaka bir uzmana başvurun. Radyasyon ve kemoterapi gibi kanser tedavileri de iştah kaybı, mide bulantısı, kusma ve ağız ülseri gibi yan etkilere neden olarak yemek yemeyi engelleyebilir.

HİPERTİROİDİ

Açıklanamayan kilo kaybı graves hastalığı (zehirli guatr) gibi tiroid hastalığının bir işareti olabilir. Bui tiroid bezinin aşırı tiroid hormonu salgılayarak neden olduğu otoimmün bir sağlık sorunudur. Kilo kaybına genellikle kalp çarpıntısı, saç dökülmesi ve uykusuzluk gibi belirtiler eşlik eder.

Tiroid bezinin aşırı aktif olduğu durum olan hipertiroidi basit bir kan testi ile tespit edilebilir. İyi haber, tüm bu durumların tedavi edilebilmesidir. Hipertiroidin nedeni ne olursa olsun, belirtileri tersine çevirmeye yardımcı olabilecek tedaviler vardır.

HIV ve AIDS

AIDS olarak da bilinen edinilmiş immün yetmezlik sendromu, insan immün yetmezlik virüsünün (HIV) neden olduğu kronik, hayatı tehdit eden bir hastalıktır. HIV vücudun besin emilimini engelleyebilir, yetersiz beslenmeye ve iştahsızlıklara yol açabilir.

HIV ve AIDS, iştah azalması veya yemek yemenin acı verici bir süreç haline gelmesi nedeniyle kilo kaybına neden olan enfeksiyon riskini de artırabilir. HIV veya AIDS için kesin bir tedavi yoktur ancak, hastalığın ilerlemesini önemli ölçüde yavaşlatabilecek, enfeksiyon riskini azaltabilecek ve HIV/ AIDS''li kişinin nispeten sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlayacak ilaçlar mevcuttur.

PEPTİK ÜLSER

Peptik ülserler, midenin iç zarında ve ince bağırsağın üst kısmında gelişen açık yaralardır. Peptik ülserlerin ana belirtisi mide ağrısı olduğundan, bunlar genellikle iştah kaybına neden olur.

Peptik ülserlerin tokluk hissi vermesi de yaşanabilir. Yaşam tarzı değişiklikleri, çeşitli ilaçlarla birlikte bu hastalığı ve eşlik eden kilo kaybını tedavi etmenin en iyi yoludur.

DEPRESYON

Depresyon farklı şekillerde kendini gösterebilir ve kilo kaybı da bunlardan biridir. Depresyonun birçok yan etkisinden biri, kişide doğal olarak kilo kaybına neden olabilen iştahsızlıktır. Depresyonun tek bir nedeni yoktur ancak birçok durumda ilaçla tedavi edilebilir. Ancak bazı antidepresanlar kilo kaybına neden olabilir.

KALP YETMEZLİĞİ

Kalp yetmezliği, kalp kaslarının vücuda yeterli kan ve oksijen pompalayamadığında ortaya çıkar. Bu hastalığın önemli bir göstergesi, 6 ay içinde normal kilonun en az yüzde ''ini oluşturan hızlı ve açıklanamayan kilo kaybıdır.

DİYABET

Tip 2 diyabet genellikle kilo alımı veya obezite ile ilişkilidir, ancak şaşırtıcı bir şekilde kilo kaybı da bu hastalığın bir belirtisi olabilir. Vücut normalde insülin kullanmadığında, glikoz yakıt görevi görmek için kan dolaşımına geçmez. İnsülin eksikliği olduğunda, vücut enerji kazanmak için yağ ve kas yakmaya başlar ve toplam vücut ağırlığının düşmesine neden olur.

Diyabet basit bir kan testi ile teşhis edilebilir. Herhangi bir endişeniz varsa mutlaka bir uzmana danışın.

ÇÖLYAK HASTALIĞI

Çölyak hastalığı, ince bağırsağa zarar veren glütene kronik maruziyet nedeniyle ağırlaşan otoimmün bir hastalıktır. Glüten buğday ve diğer tahıllarda bulunan bir proteindir. Çölyak hastalığı, besinlerin emilimini ve uzun vadede kalorilerin emilimini durduran bağırsak duvarını yok eder ve bu da kilo kaybına yol açar.

PARAZİTLER

Tenya ve kurt gibi parazitler, kontamine yiyecekleri veya su tükettikten sonra vücuda girebilir. Parazitler vücuttaki besinleri emmede ve üremede aktiftir. Bu iştah ve kilo kaybına neden olur. Parazitlerin varlıklarını ortaya çıkarmaları haftalar, aylar ve hatta yıllar alabilir. Vücutta çoğaldıklarında bulantı, kusma, ishal ve kilo kaybı artar.

DEMANS

Alzheimer hastalığı veya diğer demans türlerine sahip kişiler sık sık kilo kaybı yaşar, çünkü beslenme ihtiyaçlarını karşılayamazlar. Bunun dışında diğer faktörler de buna katkıda bulunur.

Demanslı insanlar sosyal olarak izole olurlar veya düzenli olarak yemek yemeyi unuturlar. Beyindeki nöronların bozulması tat ve koku duyusunu zayıflatır ve yiyecekleri daha az iştah açıcı hale getirir. Önemli kilo kaybı olan yaşlı yetişkinlerin demans geliştirme riskleri artar.

CROHN HASTALIĞI

Yetersiz beslenme ve kilo kaybı genellikle sindirim sisteminin iltihaplı bir hastalığı olan Crohn hastalığına eşlik eder. Çölyak hastalığında olduğu gibi vücut besinleri düzgün bir şekilde ememez ve hastalar daha az yemeye başlar.

Ek olarak Crohn hastalığı ağız ve mide de dahil olmak üzere tüm vücutta yaralara neden olabilir. Bu, yemek yemeyi acı verici hale getirir ve daha sonra yiyeceklerden nefret etmeye yol açar.

ROMATOİD ARTRİT

Romatoid artrit (RA) eklemleri ağrılı, sert ve şişmiş hale getiren kronik bir hastalıktır ve beklenmedik kilo kaybına da neden olur. Hastalık iltihaplıdır, bu da sitokin adı verilen bir grup proteinin vücutta aşırı üretilmesine ve bazal metabolizma hızında bir artışa yol açar. Vücut daha fazla kalori ve yağ yakar ve hastalar istemeden kilo kaybeder.

LUPUS

RA gibi lupus da otoimmün bir hastalıktır, ancak böbrek hasarından sindirim sistemi bozukluklarına ve cilt sorunlarına kadar tüm vücudu etkiler. Etkilenen o kadar çok organ sistemi vardır ki, hastalar kaçınılmaz olarak kilo kaybı yaşar.

Lupus mide reflüsüne de neden olabilir ve bu da bazı hastaların yemekten kaçınmasına neden olur. Mide krampları ve ishal de dahil olmak üzere sıklıkla lupusa eşlik eden sindirim sistemi bozuklukları ve hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar da kilo kaybına yol açabilir.

ÇİNKO EKSİKLİĞİ

Vücudun en iyi şekilde çalışması için çinko da dahil olmak üzere birçok vitamin ve minerale ihtiyacı vardır. Çinko eksikliği iştah ve kilo kaybına neden olabilir.

Çinko eksikliği ağızda kalıcı olarak kötü bir tat verir, bu da iştahı bastırır ve kilo kaybına neden olur. İyi çinko kaynakları arasında kırmızı et, tavuk, hindi, baklagiller ve kuru yemişler bulunur. Çinko eksikliği, hipertansiyon için reçete edilen antibiyotikler ve diüretikler de dahil olmak üzere bazı ilaçların alınmasından da kaynaklanabilir.

SJÖGREN SENDROMU

Sjögren sendromunun en yaygın 2 belirtisi göz kuruluğu ve ağız kuruluğudur. Tükürük bezleri yok olur ve insanlar yemek yemekte ve yutmakta zorlanır.

İyi ağız hijyenine rağmen, bu hastalığı yaşayan insanlar ağız sorunlarına sahip olabilir ve hatta dişlerini kaybedebilir. Bu da yemek yemeyi engelleyerek kilo kaybına neden olabilir.