takibin taliki ne demek / Takibin taliki / devamı - İstihkak davası açma külfeti – teminat

Takibin Taliki Ne Demek

takibin taliki ne demek

İstihkak Davası

 

İCRA VE İFLAS KANUNU MADDE 96

Borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra tutanaklarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir.

İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir. Sükûtları halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar.

Malın haczine muttali olan borçlu veya üçüncü şahıs, ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. İstihkak iddiasının yapıldığı veya istihkak davasının açıldığı tarihte istihkak müddeisi ile birlikte oturan kimseler yahut bu şahısların iş ortakları, iddianın yapıldığı tarihte veya istihkak davası 97 nci maddenin 9 uncu fıkrası gereğince açılmışsa davanın açıldığı tarihte malın haczine ıttıla kesbetmiş sayılırlar.

Üçüncü şahsın istihkak iddiası

İİK Madde

İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek murafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir.

 İstihkak davasının sırf satışı geri bırakmak gayesiyle kötüye kullanıldığını kabul etmek için ciddi sebepler bulunduğu takdirde icra mahkemesi takibin taliki talebini reddeder.

Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan 36’ncı maddede gösterilen teminat alınır.

Teminatın cins ve miktarı mevcut delillerin mahiyetine göre takdir olunur.

Takibin devamına dair verilen icra mahkemesi kararı kesindir.

Üçüncü şahıs, icra mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zarfında dava edilmediği takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır.

 Kiralanan taşınmaz veya gemilerdeki hapis hakkına tabi eşya ile ilgili istihkak davaları Borçlar Kanunu’nun inci maddesinin 1 inci fıkrasında yazılı hükümlere uygun olmadıkça talik emri verilemez.

Dava esnasında ’ncı maddedeki müddetler cereyan etmez.

Yukardaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkanı verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilir. Aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. Bu halde davacının talebi üzerine icra hakimi takibin talik edilip edilmemesi hakkında yukardaki hükümler dairesinde acele karar vermeye mecburdur. Bu karar diğer taraf dinlenmeksizin de verilebilir.

İstihkak davası neticelenmeden mahcuz mal paraya çevrilmiş bulunursa icra hakimi işbu bedelin yargılama neticesine kadar ödenmemesi veya teminat karşılığında veya halin icabına göre teminatsız derhal alacaklıya verilmesi hususunda ayrıca karar verir.

İstihkak davasına umumi hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılır.

Mahcuz eşya ile ilgili olarak icra memuruna dermeyan edilen iddiada üçüncü şahıs ve borçlunun birleşmeleri alacaklıya müessir değildir. Üçüncü şahsın bu iddiasını ispat etmesi lazımdır. Ancak üçüncü şahsın mahcuz eşyanın kendisinin mülkü veya kendisine merhun olduğu hakkındaki iddiasının borçlu tarafından kabulü kendi aleyhine delil teşkil eder ve ileride bu ikrara aykırı hiçbir iddiada bulunamaz.

İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur.

Davanın reddi hakkındaki karara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran istihkak davacısı icra dairesinden 36’ncı maddeye göre mühlet isteyebilir.

İstihkak davası sabit olur ve birinci fıkra gereğince istihkak iddiasına karşı itiraz eden alacaklı veya borçlunun kötü niyeti tahakkuk ederse haczolunan malın değerinin yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere itiraz edenden tazminat alınmasına asıl dava ile birlikte hükmolunur.

Koca aleyhine yapılmış bir hacizde karı şahsi malları üzerindeki haklarını Medeni Kanun’un ıncı maddesi hükmüne tabi olmaksızın kendisi takip edebilir.

İstihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklı bu kanunun 11 inci babı hükümlerine dayanarak ve muvakkat veya kati aciz belgesi ibrazına mecbur olmaksızın mütekabilen iptal davası açabilir. Dava ve mütekabil davada tarafların gösterecekleri bütün delilleri hakim serbestçe takdir eder.

İstihkak davalarında mülkiyet karinesi

İİK Madde 97/a:

Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Bu hâlde üçüncü şahıs yedi eminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. Ancak 97 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca takibin devamına karar verilmesi hâlinde mal muhafaza altına alınabilir. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer.

İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükelleftir.

İcra takibinin amacı, borçlunun haczi kabil mallarının, hak ve alacaklarının, borca yetecek miktarının haczedilip paraya çevrildikten sonra alacaklının alacağının ödenmesidir.

İcra dairesi gerçekleştirdiği haciz sırasında borçluya ait malları haczeder. Ancak bazı durumlarda üçüncü kişiye ait mallar da borçluya ait olduğu kabul edilerek haczedilebilmektedir. Bu durumda borçlu veya üçüncü kişi, haczedilen bu mal üzerinde hak sahibi olduğunu iddia eder. Bu istihkak iddiası, icra memurunca haciz tutanağına geçirilir. Yine bu durumda bu mallar çekişmeli mal olmaları sebebiyle hacizde tertip (sıra) ilkesi gereğince en son sırada haczedilecektir.

İSTİHKAK DAVASININ ÖZELLİKLERİ

  • İcra Mahkemesinde görülür.

 

  • İcra Mahkemesi, istihkak davasını genel hükümler çerçevesinde inceler.

 

  • Basit yargılama usulü uygulanır.

 

  • İstihkak davasının incelenmesi mutlaka duruşmalı olarak yapılır.

 

  • İcra Mahkemesi bu davayı diğer dava ve işlerden daha önce ve ivedilikle inceler.

 

  • Daha süresince gösterilecek bütün deliller, hakim tarafından serbestçe takdir olunur.

 

  • İstihkak davası sonucunda verilen kararlar kesin hüküm teşkil eder.

 

  • İstihkak davası süresince tanık dinlenebilir, yemin deliline başvurulabilir, bilirkişi raporlarına başvurulabilir.

 

  • İstihkak davası sonucu verilen kararlar maddi hukuk anlamında kesin hüküm etkisine haiz olduğundan, kararlara karşı yargılanmanın yenilenmesi talep edilebilir.

 

  • İstihkak davası süresince satış isteme süreleri işlemez.

 

  • Hacizde istihkak davasının konusunu, mülkiyet hakkı, rehin hakkı, ayni haklar ve tapuya şerh verilebilen haklar oluşturabilir. (İflasta istihkak davasının konusunu yalnızca mülkiyet hakkı oluşturabilir.)

 

***İstihkak davasının sürdürülmesi açısından malın kimin elinde bulunduğu önemli bir meseledir.

MALIN BORÇLUNUN VEYA BORÇLU İLE BİRLİKTE ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN ELİNDE OLMASI HALİNDE AÇILACAK İSTİHKAK DAVASI

İcra dairesi, haczi yaptığı sırada borçlu veya üçüncü kişi, haczedilen bir malın üçüncü kişiye ait olduğunu veya üzerinde rehin bulunduğunu iddia edebilir. Bu durumda icra memuru, borçlu veya üçüncü kişinin bu iddiasını haciz tutanağına geçirir.

Söz konusu malın haczedildiğini öğrenen borçlu veya üçüncü kişi, öğrenmeden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine istihkak iddiasında bulunur. Aksi durumda üçüncü kişi veya borçlu takibin ileriki aşamalarında bir daha bu iddiasını yineleyemez. Mal borçlunun sayılır ve takibe devam edilir.

7 gün içerisinde istihkak iddiasında bulunulması durumunda bu iddia, takibin taraflarına bildirilir. İstihkak iddiasına bir itirazları varsa bu itirazlarını 3 gün içerisinde bildirebilecekleri ihtarı yapılır. Aksi durumda üçüncü kişinin iddiasını kabul etmiş sayılırlar ve mal üzerindeki haciz kaldırılarak mal üçüncü kişiye verilir.

Alacaklı veya borçlu üçüncü kişinin istihkak iddiasına 3 gün içerisinde itiraz ederlerse icra dairesi dosyayı İcra Mahkemesi’ne gönderir. İcra mahkemesi öndelikle takibin devamı veya ertelenmesi yönünde karar verir.

-Takibin durdurulması yönünde karar verirse mal satılmaz ve bunun karşılığında üçüncü kişiden bir teminat alınır.

-Takibin devamı yönünde bir karar verilirse mal satılır ve istihkak davasına malın satış bedeli üzerinden devam edilir.

***Üçüncü kişi, İcra Mahkemesinin takibin durdurulması veya devamı yönündeki kararının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde aynı İcra Mahkemesine İstihkak Davasını açabilir. Bu davanın sonunda verilecek karara göre mal üçüncü kişiye ait sayılır ve iade edilir. Ya da mal borçlunun sayılır ve satış bedeli ile takip konusu borca mahsuben alacaklıya ödeme yapılır.

 

Mahkeme davayı kabul ederse, istihkak davasına itiraz eden borçlu veya alacaklının kötü niyetli olduğu tespit edilirse bunlar aleyhine haczedilen malın değerinin %15’inden az olmamak üzere tazminata hükmedilir.

Mahkeme davayı reddederse, mallar üzerindeki haciz kesinleşir. Mal satılır ve bedelinden borca mahsuben alacaklıya ödeme yapılır. Davacı üçüncü kişi aleyhine haczedilen malın %20’sinden az olmamak üzere bir tazminata hükmedilir.

MALIN ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN ELİNDE BULUNMASI DURUMUNDA AÇILACAK İSTİHKAK DAVASI

 

Alacağına kavuşmak isteyen alacaklı, malın borçluya ait olduğunu  iddia ederek, borçlunun elinde olmasa bile, üçüncü kişilerde bulunan bu malı haczettirebilir.

***Haczedilen mal üzerinde mülkiyet ya da bir başka aynı hak iddia eden üçüncü kişi yediemin olmayı kabul etmesi durumunda bu mallar muhafaza altına alınmaz ve üçüncü kişinin elinde bırakılır.

İcra dairesi, üçüncü kişinin bu iddiası durumunda istihkak davası açması için alacaklıya 7 günlük bir süre verir.

Alacaklının, icra müdürünün kendisine süre verilmesini beklemeksizin icra mahkemesinde üçüncü kişiye karşı istihkak davası açması da mümkündür.

Alacaklı 7 gün içerisinde İcra Mahkemesinde üçüncü kişiye karşı istihkak davası açarsa, mahkeme bu davayı basit yargılama usulüne göre inceleyip karara bağlar.

Davacı alacaklı, davalı da malı elinde bulunduran üçüncü kişidir.

***Borçlu bu davaya kural olarak taraf değildir.

Alacaklı açtığı istihkak davasını kaybederse, mal üzerindeki haciz kalkar. Dava alacaklı lehine sonuçlanırsa, mal üçüncü kişiden alınır ve alacaklının talebi ile satılarak bedelinden alacaklının alacağı ödenir.

 

 

Yargıtay karaları:

YARGITAY HUKUK DAİRESİ E. / K. / T.

“…Hemen belirtmek gerekir ki, İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re&#;sen gözetilmesi gerekir…”

 

YARGITAY HUKUK DAİRESİ E. / K. / T.

“…İİK&#; nun 97/1. maddesi uyarınca istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse icra müdürü takibin devamına veya talikine karar verilmek üzere dosyayı icra mahkemesine verir. İcra mahkemesinin takibin devamına ilişkin kararı İİK&#;nun 97/funduszeue.infoi uyarınca temyiz edilemez. Takibin devamına karar verilmesi halinde mahcuz satılarak paraya çevrilir ve bu bedel alacaklıya ödenir. İİK&#;nun 97/ maddesine göre ise istihkak davası neticelenmeden mahcuz mal paraya çevrilirse icra hakimi bu paranın yargılama neticesine kadar ödenmemesi veya teminat karşılığında veya halin icabına göre teminatsız olarak derhal alacaklıya verilmesine ayrıca karar verir. Açıklanan bu kurallar uyarınca; icra mahkemesinin takibin devamına ilişkin kararı üzerine, istihkak davasına bakan icra mahkemesince bir tedbir kararı verilmediği sürece haczedilen ve dosyaya giren paranın alacaklıya ödenmesine bir engel yoktur….”

YARGITAY HUKUK DAİRESİ E. / K. / T.

“…Taraflar arasında, dava konusu yapılan mahcuz mallara ilişkin istihkak davasının devamı sırasında, mahcuzların ihale ile satılması halinde, istihkak davası İİK&#;nun 97/ maddesi uyarınca satış bedeline dönüşür. Hacizli malın dava dışı bir kişiye satılması veya alacaklıya alacağa mahsuben satılması sonuca etkili değildir.

Somut olayda, dava konusu mahcuzların, dava açıldıktan sonra alacağa mahsuben alacaklı tarafından ihale ile alındığı beyan edilmiş olup bu durumda dava konusuz kalmayıp bedele dönüşür. Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş, davanın bedele dönüştüğü göz önüne alınarak, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde dava konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir…”

 

İçtihatlar

Teminat y&#;k&#;n&#;n paylaştırılması suretiyle paylı ipotek i&#;in yapılan takiplere ilişkin takip talebinde t&#;m ipotekli taşınmazların g&#;sterilmemesinin takibin iptali sonucunu&#;doğurmayacağı-
Miras&#;ı sıfatıyla takip yapılanın, takip tarihi itibariyle 18 yaşından k&#;&#;&#;k olduğu ve fiil ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından, kamu d&#;zenine ilişkin bu hususun her zaman (s&#;resiz) şikayet yolu ile ileri s&#;r&#;lebileceği ve icra m&#;d&#;r&#; ile icra mahkemesinin bu işlemlerin ge&#;ersizliğini kendiliğinden g&#;zetmesi gerektiği- Şikayet&#;i y&#;n&#;nden icra takibinin iptali gerekirken, imzaya itirazın incelenmesine ge&#;ilerek takibin durdurulmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı belgenin kambiyo senedi niteliğinde bir bono olduğu, 3 yıllık zamanaşımı s&#;resine tabi olduğu, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin tarihinde haciz talebinde bulunduğu ve zamanaşımının kesilmiş olduğu, bu tarihten tarihine kadar dosyanın işlemsiz bırakıldığı, yeniden başlayan 3 yıllık zaman aşımı s&#;resinin dolduğu, mahkeme kararında kamu d&#;zenine aykırılık teşkil eden bir hususun bulunmadığı gerek&#;esiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
TTK.'nun maddesinde ise zamanaşımını kesen sebepler d&#;zenlenmiş olup, bu sebeplerden birinin de alacaklı tarafından yapılan icra takip talepleri olduğu, haciz talebi de bir icra takip talebi olduğundan haciz talebinde bulunulması ile zamanaşımının kesileceği-
Şikayet&#;i bor&#;lunun başvurusunun İİK'nın maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki itfa şikayetine ilişkin olduğu belirtildikten sonra takas mahsuba konu takibin usuls&#;z kesinleştirildiği iddiasının işbu şikayette dinlenemeyeceği, bunun ayrı bir şikayet konusu olacağı ve sayılı T&#;rk Bor&#;lar Kanunu'nun maddesinde yazılı takas mahsup şartlarının oluştuğu, İlk Derece Mahkemesince yapılan hesabın yerinde olduğu-
Takibe dayanak evrakın bono vasfında olmasından &#;t&#;r&#; aval veren bor&#;lu i&#;in zamanaşımı s&#;resinin &#;&#; yıl olduğu, &#;deme emri tebliğinden sonra ile tarihleri arasında takibi ilerletecek işlem yapılmadığından zamanaşımı s&#;resinin dolduğu- İlk Derece Mahkemesince zamanaşımı s&#;resinin on yıl olarak kabul edilmesinin ve bor&#;lu vekili lehine vekalet &#;creti h&#;kmedilmesinin hatalı olduğu-
Bor&#;lunun takibin kesinleşmesinden sonra sunmuş olduğu tarihli ve alacaklı tarafından imzalanan belgede, şikayete konu takip dosyasına konu t&#;m alacağın fer'ileriyle birlikte alacaklıya &#;dendiğinin, tahsil harcı alacaklıya ait olmak &#;zere alacaklının haricen tahsilat nedeniyle icra dosyasından feragat edeceğinin yazılı olduğu, alacaklının bu belgedeki imzaya itiraz etmeyip, imzanın baskı ve tehdit altında atıldığını iddia etmiş ise de, &#;deme belgesinin zorla alındığına ilişkin olarak itiraz tarihi itibariyle kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığı gibi, bu iddianın dar yetkili icra mahkemesinde incelenmesinin m&#;mk&#;n olmadığı, &#;deme belgesinin İİK'nın /a maddesi kapsamında belge olduğunun kabul&#; gerektiği, haricen tahsilat niteliğinde olduğu gerek&#;esi ile istinaf başvurusunun kabul&#; ile mahkeme kararının kaldırılmasına, istemin kabul&#; ile bor&#;lu y&#;n&#;nden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Miras&#;ıların, asıl bor&#;lu murisine yapılan &#;deme emri tebligatının usuls&#;zl&#;ğ&#;ne ilişkin şikayetinin esasının incelenerek, usuls&#;z tebligat şikayetinin kabul&#; halinde takibe muttali oldukları tarihin tespiti ile tespit edilen tarihe g&#;re ileri s&#;rd&#;kleri sair itirazların 5 g&#;nl&#;k yasal s&#;rede olduğunun kabul&#; durumunda işin esası incelenerek sonucuna g&#;re bir karar verilmesi gerektiği-
Bor&#;lu tarafından belgeleri sunulan ve temlik tarihinden &#;nce alacaklı bankaya yapılmış olan &#;demelerin İİK'nun maddesi kapsamında itfa olarak kabul edilip edilemeyeceği- Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verildiği takdirde, mahkeme artık bu uyma kararı ile bağlı olduğu- Mahkemenin bozma kararına uygun yeni bir karar vermek zorunda olduğu; &#;&#;nk&#; bozmaya uyma kararı ile bozma yararına olan taraf a&#;ısından usule ilişkin kazanılmış hak doğmuş olacağı- takipte talep edilen alacak miktarında itfa sebebiyle sona eren bir kısım bulunması halinde istemin kısmen kabul&#; ile bu miktar y&#;n&#;nden icranın geri bırakılması gerekirken aynı h&#;k&#;m fıkrasında, başlatılan takip y&#;n&#;nden t&#;mden icranın geri bırakılmasına karar verilmesine rağmen aynı takip dosyasında ilamlı icra takibi y&#;n&#;nden takibin devamına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Borcun alacaklı tarafından icra takibine veya itirazın iptali ya da alacak davasına konu edilmesi halinde bor&#;lunun zamanaşımı itirazını &#;deme emrine itiraz s&#;resi i&#;inde veya itirazın iptali ya da alacak davasında konu edilmesi halinde bor&#;lunun zamanaşımı itirazını &#;deme emrine itiraz s&#;resi i&#;erisinde veya ilk itiraz s&#;resi i&#;erisinde yapabileceğinden b&#;yle bir durum s&#;z konusu değilken a&#;ılan menfi tespit davasında borcun zamanaşımına uğradığının ileri s&#;r&#;lmesinde hukuki yarar bulunmadığı-

İ.İ.K 97/1 HÜKMÜ GEREĞİNCE TAKİBİN DEVAMI YAHUT TALİKİ

funduszeue.info OLARAK

Üçüncü şahsın istihkak iddiası kapsamında yapılacak değerlendirmede müdürlükçe takibin devamı yahut taliki hakkında dosyanın icra hukuk mahkemesine sevk edilmesi halinde mahkeme dosya üzerinden veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir.

İcra dairesi tarafından yapılan değerlendirmeye binaen istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere icra mahkemesine sevk edilen dosyanın geri çevrilmesine yahut yapılan incelemenin hatalı olduğu gerekçesi ile dosyanın iadesine karar verilmesi mümkün değildir.

Öyle ki haczin yapılmasına karar veren esas icra dairesi fiili hacizde istihkak iddiasını değerlendirirken haczin 96, 97 yahut Maddelerinden hangisine göre değerlendireceği hususunu mahallinde tanzim olunan tutanağa havi beyanlar ile buna ek olarak hukuki durumu tevsik eden tüm belgeler ile birlikte değerlendirerek istihkak iddiası hakkında karar vermesi gerekmektedir. 

İcra ve iflas kanunun Maddesi ile düzenleme altına alınan üçüncü şahsın istihkak iddiasında alacaklı veya borçlu tarafından istihkak iddiasına itiraz edilmesi halinde icra müdürü tarafından dosyanın icra mahkemesine gönderilmesini düzenlemiştir. Bu bağlamda mahallinde tanzim olunan haciz zaptında üçüncü kişinin usulüne uygun şekilde istihkak iddiasında bulunması halinde, istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlunun yapacağı itirazın incelenmesini kanun icra hukuk mahkemesine bırakmıştır. Mahkemece 97/1 ‘e göre yapılacak incelemede takibin devamına yahut talikine karar verilmesinden başka bir hal düzenlenmemiştir.

97/5 hükmü gereğince takibin devamına dair verilen icra mahkemesi kararı kesindir. İcra mahkemesince takibin devamına karar verilmesi halinde bu karara karşı itiraz yahut istinaf yoluna gidilemeyeceğinden üçüncü şahıs, icra mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zarfında dava edilmediği takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır.

Yukardaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkanı verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilir. Aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. Bu halde davacının talebi üzerine icra hakimi takibin talik edilip edilmemesi hakkında yukardaki hükümler dairesinde acele karar vermeye mecburdur. Bu karar diğer taraf dinlenmeksizin de verilebilir.

Yapılacak değerlendirme nezdinde kanun maddesinde üçüncü şahsın istihkak iddiasına karşın icra müdürlüğü tarafından dosyanın icra hukuk mahkemesine gönderilmesi halinde bu bağlamda takibin devamına karar verilmesi sonrasında üçüncü şahsın açacağı istihkak davası ile uyuşmazlığın çözümlenebileceği bu nedenle de takibin devamı yahut taliki hakkında icra mahkemesince yapılacak değerlendirmenin kanunun belirlediği (97/1) sınırlamalar dışında bir değerlendirmede bulunulması doğru olmayacaktır.

II.GÜNCEL YARGI KARARLARI  

Yargıtay Hukuk Dairesi / Esas ve / Karar

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü.

Davacı üçüncü kişi vekilinin, istihkak davası açması için alacaklıya süre verilmesi gerekirken Maddesinin uygulanmasına yönelik icra müdürlüğünce karar tesis edildiğini belirterek, hukuka açıkça aykırı olarak tesis edilen kararın kaldırılmasına, haczin İİK'nın Maddesine göre yapılmış sayılmasına karar verilmesini talep ettiği, İlk derece mahkemesince “Şikayet tarihinden sonra aynı mahkemenin 12/11/ tarihli kararı ile İİK'nin Maddesi gereğince işlem yapılması için dosyanın icra müdürlüğüne iadesine karar verildiği gerekçesi ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğu, karara karşı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır

Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; tarihinde yapılan hacizde 3. Kişinin ileri sürdüğü istihkak iddiasının alacaklı vekilince kabul edilmemesi üzerine, İcra Müdürlüğünce 09/10/ tarihinde İ.İ.K'nin maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı hususunda karar verilmek üzere takip dosyasının İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin / Esas / Karar sayılı dosyasından verilen 12/11/ tarihli karar ile şikayete konu haciz ile ilgili İİK'nin Maddesi gereğince işlem yapılması için dosyanın icra müdürlüğüne iadesine karar verildiği, Dairemizin dosya eksiklik talebi üzerime İstanbul 2. Hukuk Mahkemesinden gelen tarihli cevabı yazıda, İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin / Esas / Karar sayılı kararının tebliğe çıkarılmadığından kesinleşmediğinin bildirildiği görülmektedir.

sayılı İcra İflas Kanunu’nun “Üçüncü şahsın istihkak iddiası” başlıklı 97/1. Maddesi; istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir. İİK’nın 97/5. Maddesi ise; “Takibin devamına dair verilen icra mahkemesi kararı kesindir.” hükmünü içermektedir.

İİK, nun 97/1. Maddesi, icra müdürüne (3. Kişinin istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlunun itirazı halinde) dosyayı re’sen ve derhal icra mahkemesine göndermek, İcra Mahkemesine ise icra dosyası içeriğine göre “takibin devamına veya talikine karar vermek” görevi yüklenmiştir. Yasal düzenleme çok açık olup, İcra Mahkemesince, İcra Müdürlüğü’nün İİK.’nın 97/1. Maddesine ilişkin talebi üzerine vereceği karar, “takibin devamı veya talikidir”, başka bir karar verilemez.

İcra Mahkemesi, Maddenin yerine Maddenin uygulanıp, uygulanmayacağını takibin taraflarının ya da 3. Kişinin şikayeti üzerine değerlendirebilir ki; şikayete ve temyize konu uyuşmazlık, 3. Kişinin İcra Müdürlüğünce İİK'nin Maddesinin uygulanmasına ilişkin şikayetine ilişkin olup, mahkemece işin esasına girilerek, deliller değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle sayılı Kanun ile değişik İİK’nun /2. Maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken sayılı HMK’nun /1. Maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin 27/10/ tarih ve / E. – / K. Sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararın KALDIRILMASINA, İstanbul, 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 07/01/ tarih ve / E., /16 K. Sayılı kararının BOZULMASINA, peşinen alınan temyiz harcını istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine 16/06/ tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi / Esas ve / Karar

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Yalvaç İcra Müdürlüğü tarih ve / Esas sayılı yazısı ile; tarihinde yapılan hacze konu mahcuzlara ilişkin olarak funduszeue.infoşi M.. D.. ile Z.. M.. tarafından ayrı ayrı istihkak iddiasında bulunulduğu, istihkak iddiasının alacaklı vekilince kabul edilmediği bildirilerek istihkak iddiası ile ilgili   olarak takibin devamı veya talikine karar verilmesi talep edilmiştir.

Mahkemece toplanan delillere göre; haciz yapılan parsel sayılı taşınmazın, mülkiyetinin funduszeue.infoşi bankaya ait olduğu, MK.'nun /1 ve /1. maddelerine göre bir şeyin malikinin onun ürünlerinin de maliki olacağı dolayısıyla haczi yapılan elma mahsulünün de ilgili bankaya ait olduğu, diğer üçüncü şahıs M.. D..'in icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ekindeki kira sözleşmesinin resmi bir sözleşme olmadığı ve mülkiyeti bankaya ait olan taşınmazın borçlu Ş.. Ç.. tarafından kiraya verilemeyeceği gerekçesi ile .. Ziraat Bankası Şube Müdürlüğü vekillerinin istihkak talebinin kabulü ile, Yalvaç İcra Müdürlüğü'nün / Esas sayılı takip dosyasında haczedilen kasa elma üzerindeki haczin kaldırılmasına ve Z.. M..'ne teslimine, diğer istihkak talebinde bulunan M.. D..'in istihkak talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlık, üçüncü kişinin İİK’nun vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasına, alacaklı tarafın itiraz etmesi üzerine İİK’nun 97/1. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğü'nün İcra Mahkemesi'nden takibin taliki ya da devamı konusunda bir karar verilmesi isteğine ilişkindir.

sayılı HMK'nun 26/1. maddesinde ''hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir. ''hükmü düzenlenmiştir. Bu durumda, Anılan İcra Müdürlüğü'nün talebi üzerine İcra Mahkemesi'nce yapılacak değerlendirme sonucu "takibin devamına veya ertelenmesine" karar verilmekle yetinilmelidir.

Bu inceleme yapılırken İcra Mahkemesi'nce duruşma açılabilir ise de açılmış bir "istihkak davası" varmışçasına inceleme yapılarak haczedilen mallar üzerindeki 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilemez. 3. kişinin İİK'nun 97/6. maddesi gereğince istihkak davası açma hakkı bulunmaktadır. Mahkemece bu hususlar gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun ve HUMK'nun maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun /4. (HMK m/ç) ve İİK'nun /3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi / Esas ve / Karar

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Mahkemece, istihkak iddiasında bulunan şirketin "Daved" unvanlı şirket olmadığı, borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresinin farklı olduğu, alacaklı vekilince haciz sırasında delil olarak sunulan 1. İcra Müdürlüğü'nün / talimat sayılı dosyasında tutulan haciz tutanağında geçen adresin, İcra Daireleri'nin yetkisinde kalan farklı bir adres olduğu, haciz sırasında borçlu şirket adına kimsenin bulunmadığı, bu adresin takip adresi olmadığı, bu adreste borçlu adına yapılmış bir tebligat bulunmadığı, 3. şahıs ile borçlu arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğuna dair belge ve delil elde edilmediği gerekçesiyle, 3. kişinin istihkak iddiasının kabulüne, takibin talikine, kararın tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açmak üzere alacaklıya süre verilmesine karar verilmiş; karar, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Alacaklının, takibin taliki kararına yönelik temyiz itirazları bakımından;
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre alacaklı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Alacaklının, istihkak iddiasının kabulüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; Takibin kesinleşmesi üzerine, 6. İcra Müdürlüğü'nün / talimat sayılı dosyası üzerinden, tarihinde dava konusu haciz uygulanmıştır. Üçüncü şahıs şirket yetkilisi istihkak iddiasında bulunmuş, alacaklı vekilinin istihkak iddiasını kabul etmemesi üzerine tarihinde İcra Müdürlüğü'nce, istihkak iddiası ile ilgili takibin devamı veya taliki hususunda bir karar verilmek üzere icra dosyası İcra Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

Bu haliyle uyuşmazlık, üçüncü kişinin İİK’nun vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasına alacaklı tarafın itiraz etmesi üzerine İİK’nun 97/1. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğü'nün İcra Mahkemesi'nden takibin taliki ya da devamı konusunda bir karar verilmesi isteğine ilişkindir. Anılan gönderme kararı üzerine icra mahkemesince yapılacak inceleme üzerine, "takibin devamına veya ertelenmesine" karar verilmekle yetinilmelidir.

Bu inceleme yapılırken icra mahkemesi'nce duruşma açılabilir ise de açılmış bir "istihkak davası" varmışçasına inceleme yapılarak haczedilen mallar üzerindeki 3. kişinin istihkak iddiasının kabulüne karar verilemez, 3. kişinin İİK'nun 97/6. maddesi gereğince istihkak davası açma hakkı bulunmaktadır.

Zira, İİK'nun 97/6. maddesi “Üçüncü şahıs, icra mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zarfında dava edilmediği takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır." hükmünü içermektedir.

Anılan maddenin 6. fıkrasında açıkça belirtildiği üzere; Mahkemece, istihkak iddiası üzerine gerek takibin devamı gerekse ertelenmesine ilişkin karar verilmiş olsun, her iki halde de dava açılması için üçüncü kişiye süre verilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, somut olaya gelince, Mahkemece, dava açılması için alacaklıya süre verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün İİK'nun ve HUMK'nun maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun /3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
FETHİYE                                                                             TÜRK MİLLETİ ADINA
İCRA HUKUK MAHKEMESİ                                       GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : /..
KARAR NO : /&#;
İCRA NO : ../  /&#;

HAKİM : &#;
KATİP : &#;

DAVACILAR  : 1- &#;
2- &#;
DAVALI  : &#;
VEKİLLERİ : Av. OSMAN ALPER OLGUN -Av. AHMET CAHİT OLGUN &#; Tuzla Mh Sokak No Fethiye/ MUĞLA
DAVA : Takibin Taliki Veya İptali
DAVA TARİHİ : ../02/
KARAR TARİHİ : &#;/03/
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili &#; havale tarihli dava dilekçesindeki beyanında; &#; öncelikle takibin tedbiren durdurulmasına, yargılama ile Fethiye 2. İcra Müdürlüğünün / esas sayılı takibinin iptaline, %20&#;den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine ve para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili &#; havale tarihli cevap dilekçesindeki beyanında; &#; haksız ve yersiz açılan davanın reddine, iyi niyetli olmayan davacının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve para cezasına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu Fethiye &#; İcra Müdürlüğünün /&#; esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı &#; Şti. tarafından borçlu davacılar &#; aleyhine &#; düzenleme, &#; ödeme tarihli &#;TL&#;lik senede ilişkin olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu davacılara &#; tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
İ.İ.K. m/5 uyarınca borca itiraza ilişkin dava, 5 günlük yasal süresi içerisinde açılmıştır.
İ.İ.K.&#;nun /a maddesinde; &#;İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir&#; hükmüne yer verilmiştir.
İİK&#;nun a/1. maddesi gereğince borçlu, icra mahkemesinde, borcun olmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir. Yargıtay Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu senetten doğan borca ilişkin olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir. Yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yöndedir. (Yargıtay HD. T., E/ &#; K/, T.,  E/ &#; K/  vb.)
Somut olayda, borçlular tarafından ödeme belgesi olduğu iddia edilen banka dekontları ve ekstrelerinde takip konusu senede herhangi bir atıf bulunmamaktadır. Alacaklının dayanak senetten  doğan borca karşılık  ödeme yapıldığı yönünde bir kabul beyanı bulunmadığına göre, anılan banka dekontları ile borca itirazın İİK&#;nun /a maddesine göre usulünce ispatlandığı sonucuna varılamaz.
Tüm dosya kapsamına ve açıklanan gerekçelere göre kanıtlanmayan davanın reddine, bununla birlikte borca itiraz ile birlikte icra takibi geçici olarak durdurulmadığı için davalı tarafın inkar tazminatı taleplerinin şartları oluşmadığından reddine karar dair aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın inkar tazminatı talebininde şartları bulunmadığından REDDİNE,
3-Peşin alınan harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
4-A.A.Ü.T. gereğince TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya  verilmesine,
5-Hükümden bir suretin icra müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE,
6-Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tefhimden itibaren 10 gün içinde Yargıtay&#;da temyiz yolu açık olmak üzere verilen  karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
08/03/

 

tunatanT+

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası