hamilelikte el kuruluğu cinsiyet / Hamilelikte Ellerde Kuruluk-Hamilelikte Anne Sağlığı

Hamilelikte El Kuruluğu Cinsiyet

hamilelikte el kuruluğu cinsiyet

 Son Güncelleme:

Hamilelikte Erkek Bebek Belirtileri Nelerdir Ve Ne Zaman Başlar? Gebelikte Bebeğin Erkek Olduğu Nasıl Anlaşılır

Gebelik sürecinde anneleri büyük bir heyecan kaplar. Özellikle de bebeğin cinsiyeti büyük bir merak uyandırır. Hamilelikte ise cinsiyet ile ilgili bazı belirtiler görülebilir. Hamilelikte erkek bebek belirtileri nelerdir ve ne zaman başlar? Gebelikte bebeğin erkek olduğu nasıl anlaşılır tüm ayrıntıları ile sizler için derledik.

Hamilelikte erkek bebek belirtileri farklılık gösterebilir. Bebeklerin cinsiyeti gebeliğin haftasından itibaren anlaşılır. Erkek bebek belirtileri göz önünde bulundurularak cinsiyet ile ilgili dikkat edilebilir.

Hamilelikte Erkek Bebek Belirtileri Nelerdir?

Bebek bekleyen her hamile anne adayı bebeğinin cinsiyetini öğrenmek ister. Özellikle ultrasona girerek bebeklerin cinsiyeti de öğrenilebilir. Bebekler ilk günden itibaren büyük bir sabırsızlıkla beklenir. Halk arasında yaygınlaşan bazı yöntemler ve işaretler de bebeğin cinsiyeti hakkında bilgi verebilir. Halk arasında genellikle kız bebek annenin güzelliğini alır derler. Erkek bebek ise anneye güzellik verir. Bunu eski zamanlardan beri pek çok kişi söylemektedir. Buna benzer konularda da önemli ayrıntılar bulunmaktadır.

Hamilelikte Erkek Bebek Belirtileri Ne Zaman Başlar?

Hamilelik süreci başladığı andan itibaren cinsiyet de çok merak edilir. Bebeğin cinsiyetinin öğrenilmesi için de birkaç detaya dikkat edilmelidir. Özellikle de hamileliğin ilk aylarından itibaren cinsiyet belirtileri ortaya çıkabilir. Hamileliğin ilerleyen aylarında belirtiler de çeşitlenebilir. Hamilelikte kesin ve net olarak cinsiyetin öğrenilmesi için 4. ay beklenir. Hamileliğin dördüncü ayında ultrason yardımı ile bebeğin cinsiyeti öğrenilir. Bunun yanı sıra hamilelerin ellerinde kuruluk oluşması erkek bebek beklediğinin göstergesi olabilir.

Erkek bebek bekleyen gebelerde genellikle anne adayı sol tarafa yatarak uyur. Bu şekilde rahat bir uyku seçeneği elde edilir. Ayrıca anne adaylarının sağ göğsü sol göğüsten daha fazla büyüyebilir. Erkek bebekler anne karnında çok daha az hareket edecektir. Özellikle de annelerin cildinin güzelleşmesine de çok dikkat edilmelidir. Erkek bebek bekleyen anne adayları çoğu zaman protein temelli yiyeceklere aşerme ihtiyacı duyarlar. Bu aşermeler sayesinde bebeğin cinsiyeti hakkında fikir sahibi de olunabilir.

Gebelikte Bebeğin Erkek Olduğu Nasıl Anlaşılır?

Gebelik sürecinde bebeğin erkek olduğunun anlaşılması için bazı belirtilere dikkat edilmelidir. Yıllar önce deneyimlere dayanarak söylenen bazı durumlar günümüzde de doğru çıkabiliyor. Özellikle de hamilelik sürecinde ayakların üşümesi bebeğin erkek olduğunu gösterir. Ayrıca meme ucunun renginin koyulaşması, genellikle tuzlu yiyecekler aşermek de bebeğin erkek olduğunu ortaya koyabilir. Annelerin karnının aşağı doğru sivri bir şekilde şişmesi de bebeğin erkek olduğunun belirtisi olabilir. Anne adaylarında hamileliğin ilk ayları rahat geçerse bebek erkek olabilir. Ayrıca erkek bebek bekleyen annelerin yüzüne de bir güzellik gelir. Erkek bebek bekleyen gebelerin idrar rengi ise sarı ve parlak renkte olacaktır. Anne adayı çoğu zaman sinirli ve agresif de olabilir. Erkek bebek bekleyen hamileler sabahları mide bulantısı yaşamazlar. Bu belirtilerden bir kaç tanesi olursa bile dikkate alınmalıdır.

Gebelik sürecinde en merak edilen konulardan birisi de bebeğin cinsiyetidir. Bebeğin cinsiyetinin öğrenilmesi için doğru adımlar atılmalıdır. Genellikle anne adaylarının saçları çok hızlı uzar. Bunun yanı sıra anne karnında erkek bebekler kız bebeklere göre daha az hareket eder. Anne adayları sabah ilk uyandıklarında daha sinirli ve agresif olabilirler. Gebelikte anne adaylarının meme uçları daha koyu renkli olabilir. Gebelerin hamilelik süresince ayakları da çok fazla üşür. Gebelik sürecinde anne adaylarının idrarları da sarı ve parlak renkte olacaktır. Anne adayları tavuk, et ve yumurta gibi yüksek proteinli gıdaları da tüketebilirler. Bu belirtilere dikkat edildiğinde cinsiyet de öğrenilecektir.

False

Kloazma (Gebelik Maskesi)

Kloazma yüzdeki cilt değişiklikleridir. Bu değişiklikler genellikle yanaklar, alın, üst dudak, burun ve çenede düzensiz bir şekilde oluşan kahverengi lekeler şeklinde görülür. Asıl etkeni güneştir. Bu lekeler ‘gebelik maskesi’ olarak adlandırılır.

Uzm. Dr. Ayfer Aydın “% kadında görülen bu pigment artışı doğumdan sonra sıklıkla ortadan kalkar. Ender durumlarda pigment artışı adeta bir dövme yaptırılmış gibi cildin derin katmanlarındadır. Böyle durumların tedavisi bu konuda tecrübeli bir Cildiye uzmanı tarafından gerçekleştirilir.” diyor.

Güneşe çıktığınız zaman en az 15 faktörlü bir güneş kremi sürün. Böylece lekelenmeler daha az görülür. Yaz mevsiminde havanın bulutlu olmasına aldanmayın, güneş kreminizi sürüp öyle dışarı çıkın. Lekelenmelerin olduğu bölümleri makyajla kapatmanın hiçbir sakıncası yoktur.

Linea Nigra

Linea Nigra karın bölgesinde görülen siyah çizgidir. Linea nigra, genellikle göbek deliği ile kasıkların tam ortasında yer alan pubis bileşkesi arasında yer alan linea alba ( beyaz çizgi) adlı anatomik yapının koyulaşmasıyla ortaya çıkan ince bir çizgidir. Gebelik dönemi sona erdikten sonra genellikle kaybolur.

Linea Nigra çizgisi kaç cm ise hamileliğinizin de o haftasında olduğunuzu biliyor muydunuz?

Çatlaklar (Strie Gravidarum) 

Gebelik dönemindeki çoğu kadında çatlaklar görülür. Bu çatlaklar karında, kalçalarda ve göğüslerde oluşur. Cildin aşırı gerilmesine bağlı olarak ortaya çıkar ve çoğu zaman çatlayan yerler kaşınır. Gebelik sürecinde çatlaklar kırmızı iken doğumdan sonra gümüş rengini alırlar ve kalıcıdırlar.

Çatlaklar deri altındaki dokuların ani gelişmesi ve büyümesine derinin yetersiz kalmasıyla oluşur. Yani alttaki dokunun büyümesi derinin esneme kapasitesinin üzerinde olur ve deri o bölgelerde ayrılır. Vücut bu ayrılan derileri onarım dokusu ile doldurur.

Uzm. Dr. Ayfer Aydın  “Son zamanlarda moda olan &#;aromaterapi&#; adı verilen tedavi yönteminde kullanılan yağlardan gebelikte kaçınılmalıdır. Bu yağlar her ne kadar bitkisel kökenli olsalar da, ilaçların da çoğunun bitkisel kökenli olduğu unutulmamalıdır.” diyor.

Cilt kurumaları ve kaşıntıları

Hamileliğin daha ilk aylarında ciltte kuruluş oluşabilir. Bu kuruluk da ya derinin pul pul dökülmesine ya da kaşıntıya yol açar. Sebebi ise yüksek düzeylerde olan progesteron hormonudur. Bazı hamileliklerde 5. ve 6. aydan itibaren kaşıntı artabilir.  Cilt kurumaları için nemlendirici kremler kullanılabilir. Eğer kaşıntı artmışsa da doktorunuzun önereceği kaşıntı giderici kremler kullanabilirsiniz.

Varisler

Varisler, örümcek ağı şeklinde özellikle bacaklarda görülür. Varisin nedeni büyüyen rahmin yaptığı toplardamar baskısı ve damarlarda genel bir genişlemedir. Varislerin görülmesinin asıl nedeni ailesel etkendir. Yani annenizde varis varsa büyük ihtimalle sizde de varis vardır. Varis çıkmasını engellemek için uzun süre ayakta kalmamaya dikkat edin, düz yolda yürüyüşler yapın, aşırı kilo almadan kaçının. Özellikle hamilelikle birlikte varisler artabilir ve hamilelik sonrasında da ince varisler kalıcı olabilir. Bunun tedavi yöntemi de lazer tedavisidir.

Ödem

Hamilelerin yarısında yüz, göz kapakları, el ve ayaklarda su toplanmasına bağlı ödem denilen şişmeler görülür. Bu ödemler sabahları çok belirgin iken gün içinde kaybolurlar. Mesela hamilelik döneminde çok ayakta duruyorsanız ayaklarınızda ödem oluşabilir.  Hamilelik döneminde görülen ödemin çok şiddetli olmaması için tuz tüketimine dikkat edilmeli, doktorunuzun tavsiye ettiği egzersizleri yapmayı ihmal etmemeli, gün içerisinde dinlenirken ayaklar biraz yükseğe kaldırılmalı, gece yatarken ise ayakların altına yastık koyulması faydalı olur. Ödem doğum sonrası kısa bir sürede kaybolur.

Derleyen: Ege EBCİN
[email protected]

[box type=&#;shadow&#; align=&#;&#; class=&#;&#; width=&#;&#;]Hamilelikte bakım ile ilgili içerikler için funduszeue.info 🤰🏼[/box]

Hamilelikte cildim ve dudaklarım neden kuruyor?

Hamilelikte vücutta meydana gelen değişiklikler, karnınızın büyümesiyle kalmaz. Sabah bulantıları, aşermeler, ruh hali değişimleri ve değişen memeler de dahil birçok belirti, en çok bilinenleridir ancak ciltte ve dudaklarda görülen kuruluklar da oldukça yaygındır. Çatlayan dudaklar ve kaşıntılı, kuru bir cilt, hamileliğin ilk üç aylık döneminde başlayabilir ve bazı kadınlarda hamilelik boyunca devam edebilir.


Vücut, hamilelik sırasında daha fazla sıvıya ihtiyaç duyar ve bebek büyüdükçe, daha çok suya duyulan ihtiyaç artar. Eğer gebelikte yeterince su içilmezse, dudaklarda ve ciltte kuruluk görülmesi normaldir.


Hamilelikte sıklıkla görülebilen kusma ve ishal durumları da dehidrasyona neden olabilir. Özellikle ilk aylarda şiddetli bulantılar yaşayan kadınlar, daha fazla susuz kalabilirler.



Hamileliğin başlamasıyla beraber vücuttaki kan basıncı artar, bu da kan şekerinin yükselmesine ve böbreklerin aşırı çalışmasına neden olabilir. Bu da sık sık idrara çıkmaya ve vücuttaki su miktarının azalmasına neden olur. Artan kan hacmi ve ödem birikmesi, cildi gerer. Bu da kuruyan cildin esnemesine ve çatlamasına neden olabilir.


Doktor Konstantin Vasyukevich, "Gelişmekte olan bir bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak için hamilelik sırasında daha fazla vücut sıvısı ve kan üretilir. Cilt esnedikçe, cilt bariyeri bozularak daha fazla nemin dışarı çıkmasına neden olabilir" diyor.


Hamilelik sırasında artan vazopressin hormonu seviyeleri, vücutta normalde olduğundan daha fazla su tutulmasına neden olur ve bu da ödem ve şişkinlik olarak kendini gösterir. Aşırı şişkinlik, cildi gererek kurumasına ve çatlamasına neden olabilir.


Hamilelikte vücut, büyüyen bebeği desteklemek için hızla büyümek de dahil olmak üzere birçok önemli değişim geçirir. Cildiniz büyüyen bebeğinize uyum sağlamak için gerildiğinde, elastikiyetini ve nemini kaybeder. Bu elastikiyet kaybı, cildin daha kuru ve daha ince görünmesine, hatta ciltteki hassasiyet nedeniyle morluklara daha yatkın olmasına neden olur.


Gebelik sırasında cildin ve dudakların kuruması çoğu zaman beklenen bir durum olsa da, daha ciddi bir soruna işaret ettiği durumlar da vardır. Kuru cilt şiddetli bir şekilde kaşınıyor veya ciddi bir rahatsızlığa neden oluyorsa, mutlaka doktorunuza bu durumu bildirmeniz gerekir. Gestasyonel diyabet (gebelik şekeri) veya demir eksikliği gibi sorunların varlığının araştırılması gerekebilir.


Hamileliğin ilk üç aylık döneminden (ilk trimesterden) sonra da devam eden kusma ve ishal durumunda yine doktorunuzu bilgilendirmeniz ve gerekirse dehidrasyonu engellemek için bazı önlemler almanız gerekir.


Üçüncü trimesterde devam eden aşırı kaşıntılı kuru cilt ise, safranın düzgün şeklde işlenmesini engelleyen bir karaciğer rahatsızlığı olan kolestaz durumuna işaret ediyor olabilir. Kolestaz, erken doğum ve mekonyum lekelenmesi gibi ciddi doğum komplikasyonlarına neden olabilen ciddi bir durum olduğundan mutlaka araştırılmalıdır. Eğer ailede kolestaz geçmişi varsa veya uyku güçlüğü, yorgunluk, iştahsızlık, kilo kaybı, koyu renkli idrar ile birlikte aşırı kaşıntılı cilt belirtisi görülürse, bu durumdan mutlaka doktorunuzu haberdar etmelisiniz.


Hamilelikte görülen cilt kuruluğunu gidermenin en iyi yolu, yeterince su içmektir. Uzmanlar, gebelik boyunca günde 12 bardak su içilmesini tavsiye ediyor. Susuz kalmamak için aynı zamanda salatalık, ıspanak ve karpuz gibi yüksek su içeren yiyecekleri de tüketebilirsiniz. Gün boyunca sık aralıklarla su, süt veya meyve suyu yudumlamak da yeterince sıvı alırken mesanenizin aşırı yüklenmemesine yardımcı olabilir.










Kaynak: funduszeue.info



Gebelikte Cilt Değişimleri

iStock_XSmall

Vücudunuzda çok önemli değişimlerin olduğu bu dönemde pek çok farklı durumla karşılaşacaksınız.

Hormonal, metabolik, dolaşım ve bağışıklık sistemi değişiklikleri yaklaşık 9 aylık bu süreç içinde cildinizi de etkileyecektir.

Çoğu olağan olan bu değişimler kimi zaman anne adayının canının sıkılmasına yol açabilir.

Bu dönemi mutlu huzurlu ve rahat geçirmeniz hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı açısından çok önemlidir.

Bu amaçla, sizin için hazırladığımız bu rehberde, hamilelik döneminde cildinizde oluşabilecek beklenen ve bazen de beklenmeyen durumlar hakkında açıklamaları, bu süreç içinde alabileceğiniz önlemleri bulabileceksiniz.

Sağlıklı ve mutlu günler dileğimizle

Gebelikte Kozmetik Ürünler

Gebelikte Kozmetik ÜrünlerHamilelik döneminde dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biri de güzellik, kişisel bakım veya vücut hijyeni için kullanılan ürünlerin bebeğe zararlı olup olmayacağıdır. Genel anlamda, temizlenmek, görünüşü güzelleştirmek, hoş bir koku vermek veya koruma sağlamak amacıyla deriye, gözlere, ağza, saç veya tırnaklara uygulanan ürünlere kozmetik denir.

Bu ürünlerin çok büyük kısmının size ve bebeğe hiçbir zararı yoktur. Ama yine de dikkat edilmesi gereken bir kaç husus vardır. Bunlar hakkında sizi bilgilendirmek amacı ile hamilelikte kullanacağınız ürünleri pratik açıdan üç ana grup altında (kullanılması sakıncalı olanlar, kullanılması tavsiye edilmeyenler, kullanılmasında sakınca olmayanlar) toplayarak yol göstermeye çalıştık.

KULLANILMASI SAKINCALI ÜRÜNLER:

Bu kategorideki ürünlerden kesinlikle kaçınmak gerekir. Çünkü ya bebeğe zarar verdiği kanıtlanmış ya da zarar verme olasılığı yüksek olan madde grubunu içermektedir.

iStock_XSmall

KULLANILMASI TAVSİYE EDİLMEYEN ÜRÜNLER:

Bu tip ürünlerin büyük ihtimalle bebeğe ve anneye zarar verme olasılığı yoktur. Fakat üzerinde yapılan araştırmalar yeterli olmadığından veya insanlar üzerindeki etkileri hakkında yeterli bilgi birikimi olmadığından her ihtimale karşı kaçınılması iyi olacaktır.

KULLANILMASI SAKINCALI OLMAYAN ÜRÜNLER:

Bu kategorideki ürünler rahatlıkla kullanılabilmektedir. Fakat yine de gebelik döneminde kişinin bağışıklık sistemi önemli değişiklikler gösterdiğinden, daha önce kullandığınız halde bir kozmetik ürün hamilelik sırasında alerji yapabilir. Diğer yönden alerji yapması bebeğe zarar vereceği anlamına gelmez.

Gebelikte Cilt Bakımı

Bu içerikte sizlere tanıtmaya çalıştığımız değişikliklerin hepsi her gebede oluşmaz, ama hamilelik sürecinden cildiniz mutlaka etkilenerek, gebelik öncesi cilt özelliklerinize göre önemli farklılıklar gösterecektir. Bazı kişilerde cildin özellikleri daha abartılı hale gelebilirken (örneğin yağlı cilt daha yağlı, kuru cilt daha kuru), önceki cildinize göre daha farklı bir konuma da geçebilir (kuru cildin, normal, karma veya yağlı cilt özelliklerine değişmesi ya da yağlı cildin daha az yağlı, karma veya kurumaya meyilli cilt özelliklerine değişmesi gibi). Bundan dolayı gebelik sırasındaki cilt özelliklerinizin değişimlerine karşı dikkatli olmalı, günlük bakımlarınızı yeni gereksinimlerinize göre düzenlemelisiniz. Çünkü yeni cildinize göre uygun olmayan ürünlerin kullanımı kozmetik sorunlar oluşmasına sebep olabilir. Eğer olanağınız varsa cildinizi bu konuda bir uzmana göstererek son durumu hakkında bilgi almak veya bir cilt analizi yaptırmak faydalı olabilecektir.

Gebelik sırasında cilt düzenli olarak günde bir veya iki kez temizlenmelidir. Temizleyici ürün cilt yapısına uygun olmalıdır. Yağlı ve karma ciltler köpük veya jel şeklindeki temizleyici ürünleri kullanabilirler. Bu ürünlerin aşırı kurutucu olmasından kaçınılmalıdır. Çok kuru ve hassas ciltlerde ise cilt yapılarına uygun jel, köpük veya süt seklindeki ürünler kullanılmalıdır. Temizlik sonrası nemlendirici kullanılması da ihmal edilmemelidir. Yağlı ciltler, yağ içermeyen oil-free ibareli krem ya da losyonlar kullanırken, kuru ve hassas ciltler cilt tiplerine uygun daha yağlı ürünleri tercih etmelidirler. Nemlendirici kullanım sıklığı cildin ihtiyacına ve dış etkenlere göre değişir. Günde iki kez veya da sık kullanılabilir.

iStock_XSmall

Hamilelik sürecinde yüz bakımı yanında vücut bakımını da ihmal etmemek gerekir. Çok önemli değişimlerin olduğu ciltte, karın en fazla etkilenen bölgelerin başında gelir. Çatlaklar oluşmasa da karın ve basen cildinde gerilmeler, cilt salgılarının değişmesi özel bakım gereksinimini doğurmaktadır. Hamileliğe bağlı terleme artışı ve kilo artısı nedeniyle kasık, göğüs altı ve koltuk altı gibi kıvrım bölgelerinde pişik, isilik veya mantar oluşma riski artabilir. Bu durumların oluşmaması için banyodan sonra iyi kurulanmasına dikkat edilmelidir. Gebelikte terlemeye bağlı banyo ihtiyacı da artabilir. Banyo esnasında suyun çok soğuk ve çok sıcak olmamasına dikkat edilmeli; ılık su kullanılmalıdır. Sıcak duş ve uzun süre su altında kalınması cildin kurumasına yol açarak, çatlaklar için zemin hazırlar. Arada bir yapılacak hafif kese, hem ölü hücrelerin atılmasını sağlar hem de kan dolaşımını arttırarak, cildi daha sağlıklı konumda tutar. Cildinizde kuruluk yasıyorsanız, normal sabun veya vücut şampuanları kullanmak yerine cildin nemlenmesini sağlayacak gliserin bazlı sabunlar kullanabilirsiniz veya banyo esnasında vücut yağlarından yararlanabilirsiniz. Banyodan çıktıktan sonra vücudunuza mutlaka nemlendirici krem sürmeyi ihmal etmemelisiniz.

Kalça, karın bölgesi ve meme de meydana gelebilecek çatlaklara karşı koruma için düzenli olarak bu bölgelere güçlü nemlendiriciler kullanılarak masaj yapılması çok faydalı olacaktır. Özel koruyucu ve cildi destekleyici moleküller ihtiva eden çatlak kremlerini de maddi olanaklarınız ölçüsünde kullanmanız, cildinizin direncini önemli ölçüde arttıracaktır. Bu konu bağlamında son olarak en çok dikkat etmeniz gereken konu, ıslak zeminde kayıp düşmeyi önleyecek tedbirleri almanızdır. Yine olası gelişebilecek problemlere karsı banyonun kapısını kilitlememeniz gerekir.

Gebelik ve Cilt Hastalıkları

Gebelik sırasında artan hormonlara ve bağışıklık sisteminde oluşan değişikliklere bağlı olarak, önceden var olan bazı cilt hastalıklarının şiddeti artabilir. Sedef hastalığı (psöriasis), atopik dermatit, ürtiker, deri enfeksiyon hastalıkları, bağ dokusu hastalıkları (SLE gibi), deri tümörleri bu hastalıklar arasındadır.

Sedef (psöriazis) hastalığı ise bazı durumlarda, gebelikte yalancı bir iyileşme gösterebilir. Ancak doğumdan sonra %65 oranında sedefte tekrar şiddetlenme oluşmaktadır. Bu hastalıkta kullanılan bazı ilaçlar bebeğe zararlı olabilir. Acitretin (A vitamini türevi) grubu ilaçlar, fötüste anomalilere yol açabileceğinden, olası bir gebelikten en az iki yıl önce bırakılmalıdır

Gebelik ve Güneş

Yaşamın kaynağı olan güneş ışınlarının insan için göz ardı edilemeyecek kadar faydası vardır. Yaşamın diğer dönemlerinde olduğu gibi gebelik döneminde de güneşten bilinçli şekilde yararlanılmalıdır. Kemik yapımı ve kalsiyum metabolizmasına etki eden vitamin D’nin üretimi, bağışıklık sistemine olumlu etkileri ile hastalık yapan mikropların yok edilmesi ve insan psikolojisine olumlu etkilerinden dolayı yaşamsal gerekliliği tartışılamaz. Diğer yönden bu ışınların güneş yanığı, deri kanseri oluşumu, çeşitli alerjik reaksiyonlar ve erken deri yaşlanmasına yol açtığı da iyi bilinmektedir.

Hamilelik sırasında cilt daha hassastır ve güneş ışınlarından daha fazla etkilenmektedir. Gebelik sırasında derinin rengini veren melanini salgılayan hücreleri etkileyen melonosit stimüle edici hormon düzeyinin artması cildi koyulaşmaya karşı duyarlı hale getirir. Güneş ışınları sayesinde gebelik maskesi oluşumu veya oluşmuşsa artması çok sık görülen bir durumdur. Ayrıca, güneş altında uzun süre kalınması hem vücut sıcaklığınızın aşırı artmasına hem de vücudunuzdaki suyun azalmasına (dehidratasyon) neden olabilir. Her iki durum da gebeliğiniz açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Tüm bu nedenlerden dolayı hamileyken uzun süre güneş altında kalmanız önerilmez.

iStock_XSmall

Hamilelik sırasında güneşten kaçınmaya ve korunmaya önem verilmelidir. Güneşten kaçınmak için saat arası güneşe çıkılmaması gerektiğini gebeler unutmamalıdır. Bu saatler arasında gölgede bile önemli ölçüde ışına maruz kalınmaktadır. Bunun yanında şapka, açık renkli bol giysiler giymek ve güneş gözlüğü takmak dikkat edilmesi gereken hususlardır. Güneşten korunmak için ise düzenli olarak yüksek faktörlü güneş kremleri kullanmak gereklidir. Güneşten yayılan UVA ve UVB ışınlarına, gündelik yaşamda farkına varmadan sürekli maruz kalınmaktadır. Bu yüzden kışın ve bulutlu havalarda bile dışarı çıkmadan 20 dakika önce en az 20 faktörlü bir güneş kremi kullanılmalıdır. Ayrıca uzun süre güneşli ortamda kalınacağı zamanlarda güneşten koruyucu ürün üç veya dört saatte bir tekrar sürülmelidir. Havuz ve denize girdikten sonra tekrar sürmeye de özen gösterilmelidir.

Güneşten koruyucu kremler temel olarak kimyasal ve fiziksel filtreli olarak iki gruba ayrılmaktadırlar. Kimyasal filtreli kremlerin etkin olabilmesi için deriden emilmesi gerekmektedir. Fiziksel filtreli kremler ise deri üzerinde tabaka oluşturarak güneşten koruyuculuk özelliklerini gösterirler, deriden çok az emilirler. Hamilelik süresince bebeklerde olduğu gibi, kimyasal değil, fiziksel filtre özelliği olan güneşten koruyucu kremlerin kullanılması tercih edilmelidir.

Güneş ışınlarının yapay bir uygulaması olan solaryuma da hamilelik sırasında girilmemelidir. Bronzlaştırıcı tabletlerin kullanılması ise bebeğe doğrudan zarar verme riskini taşıdığı için kesinlikle yasaktır. Normal şartlarda dermatologlar tarafından zaten kaçınılması tavsiye edilen bronzlaştırıcı kremlerinde hamilelik sırasında kullanımı uygun değildir.

Gebelik ve Selülit

Nedir? Genellikle kalça ve bacak bölgelerindeki derinin portakal kabuğu görünümü almasına selülit denir. Selülit sıradan bir yağlı doku değildir. Özellikle deriye yakın yağ dokusunun hasara uğramasıyla oluşur. Yağ dokusu etrafındaki liflerin (kollajen ve elastin) yapısının bozulmasıyla, yağ hücreleri küçük lobüller halinde sıkışarak “portakal kabuğu” görünümü ortaya çıkar.

Neden oluşur? Hormonların önemli düzeyde değişim gösterdiği ergenlik, menopoz gibi dönemlerin yanında gebelik sürecinde de selülit’in görülme sıklığı artmaktadır. Hamilelik sırasında artan hormonlar (östrojen), selülit oluşumuna neden olmaktadır. Ayrıca, kişinin genetik yapısı, metabolizma hızı, dolaşım sistemi, sindirim ve boşaltımda yaşadığı sorunlar, doğum kontrol haplarının kullanılmış olması, alınan hormon ilaçları, dengesiz ve düzensiz beslenme, aşırı hareketsizlik, stres, sigara ve alkol tüketimi de selülit oluşumuna etki eden faktörlerdir. Gebelik sırasında selülitteki artışın ikinci bir sebebi artan kilolar ve hareketsiz yaşam tarzıdır.

iStock_XSmall

Nasıl seyreder? Hamilelik sırasında özellikle son aylarda artış gösteren selülit görünümü, doğum sonrası bir miktar gerilese de önceki haline ne yazık ki dönememektedir.

Önlem alınabilir mi? Sağlıklı bir gebelik geçirmek için yapılacak uygulamalar, hamilelik sırasında oluşan selülit artışını da sınırlı tutmaya yarayacaktır. Bunlar;

Tedavisi var mı? Hamilelik sırasında selülit tedavileri uygulanamaz. Sadece yukarıda verilen öneriler çerçevesinde selülit gelişimini azaltılmaya çalışılması en doğru yaklaşımdır. Hamilelik sırasında her ne kadar ciltten emilmediği, etkisinin sınırlı olduğu söylense de selülit kremleri kullanılmamalıdır. Bu kremlerin içerdiği etkin maddelerin bebeğe etkileri hakkında yapılan araştırmalar sınırlıdır. Her şeye rağmen yinede selülitiniz olabilir. Doğum sonrası mezoterapi, lipoliz, MLS, elektrostimulasyon, infrared ışınları, endermoloji-LPG, oksijenterapi gibi birçok yöntem değişik derecelerde selülit tedavisinde faydalı olmaktadır.

Gebelik Kaşıntısı

Nedir? Çeşitli nedenlere bağlı oluşarak, yalnızca gebelikte görülen ve kişiyi olukça rahatsız edebilecek boyuta çıkabilen bir durumdur. Bazen ciltte kızarıklık, morarma, kabuklanma, döküntü gibi lezyonlarla birlikte olabilirken, genellikle cilt üzerinde hiçbir belirti olmadan şiddetli kaşıntı olabilir. Gebelik kaşıntısı denen durum, karın duvarında çatlaklara bağlı oluşan veya el ve ayak tabanlarındaki kızarıklığa eşlik eden kaşıntıdan farklı ve çok daha şiddetlidir. Kaşıntı önce karın bölgesinden başlayarak, kalça bölgesi, kollar ve bacaklara doğru yayılır.

Neden oluşur? Gebelik sırasında artan hormonların veya bunların vücuttaki yıkım ürünlerinin tetiklemesiyle oluşabilen gebelik kaşıntısı, farklı nedenlerden de kaynaklanabilmektedir. Gebeliğe bağlı safra yollarında tıkanma (gebelik kolestazı), gebelik ekzeması, gebelik ürtikerial döküntüsü gibi çeşitli durumlar kaşıntı nedenleri arasındadır.

iStock_XSmall

Nasıl seyreder? Genellikle gebeliğin ikinci yarısından sonra (özellikle son üç ayda) başlar ve doğum sonrası hafta içinde ortadan kaybolur. Kaşıntının çok fazla olması, şiddetli bulantı kusma eklenmesi, beraberinde sarılık olması, tansiyonun artması durumunda vakit geçirmeden doktora başvurulmalıdır.

Önlem alınabilir mi? Her şiddetli kaşıntı durumu mutlaka doktor tarafından dikkatlice incelenmelidir. Çünkü kaşıntının sebebine göre farklı önlem ve tedaviler söz konusu olacaktır.

Tedavisi var mı? Gebelik kaşıntısının tedavisinde doktor önerisine göre öncelikle bölgesel krem veya losyon uygulaması şeklinde olup, bu tedavi yetmez ise ağızdan ilaç kullanılması tercih edilebilir. Hamileliğin ilk üç ayı haricinde şiddetli kaşıntının tedavisinde ağızdan ilaç kullanımı mutlaka bir dermatoloğa ve kadın-doğum uzmanına danışılarak yapılmalıdır.

Gebelikte Yağ ve Ter Bezleri

TER BEZLERİNDEKİ DEĞİŞİMLER

Ter bezlerinde hamilelik sürecinden etkilenir. Genel olarak gebelikte tüm vücutta ter bezi aktivitesi ve terlemede artış ve aşırı terleme görülür, fakat el ve ayak tabanında terleme azalır. Terleme artışından dolayı gebelerde ekzema, isilik oluşumu gibi cilt rahatsızlıkları daha sık oluşabilir. Şiddetli durumlarda doktorunuza başvurmanız gerekebilir.

iStock_XSmall

YAĞ SALGISI ve SİVİLCELER

Gebelik sırasında hormonların etkisi ile cilt yağ salgısında (sebum) artış görülebilir. Bu durum bazı anne adaylarında önceden var olan sivilcelerin artmasına ya da ilk defa gebelik döneminde sivilcelerin ortaya çıkmasına neden olur. Ender durumlarda ise var olan sivilcelerde azalma görülür. Sivilceler kozmetik sorunlar yarattığında doktor önerisine göre topikal (krem tarzı) ilaçlar kullanılabilir. Dikkat edilmesi gereken önemli bir husus ise izotretinoin içerikli "sivilce ilaçlarının" doğumsal anomalilere sebep olabileceğidir. Bu yüzden gebelik döneminde sivilceleriniz için ilaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Doğum sonrası tamamen iyileşen sivilce, sorunu gebelik sırasında ise düzenli yapılan cilt temizliği ile bir ölçüde engellenebilir.

Diş Etlerindeki Değişimler

Özellikle gebeliğin son üç ayında olmak üzere, diş etlerinde ödem, kızarıklık, kanama ve hassasiyet artışı yaşanabilir. Ağız hijyeni bozuk olduğu takdirde gingivit denilen diş eti iltihabı bu görünüme eklenebilir. Küçük travmalar bile diş etlerinde kanamaya neden olabilmektedir. Doğum sonrası gerileyen bu durumun, sizi çok rahatsız etmemesi için ağız hijyenine dikkat etmeniz faydalı olacaktır.

Gebelikte Saç-Kıl-Tırnaklar

SAÇLARDAKİ DEĞİŞİMLER

Saçlar hamilelik döneminde genellikle gürleşir, dökülme azalır ve daha canlı görünür. Doğumdan sonraki ay içinde (bazen 15 aya kadar uzayan) hızlı bir saç dökülmesi gözlenebilir. Gebelik sırasında artan hormonların etkisine bağlı olan saçlardaki gürleşme, doğum sonrası hormonların normal seviyelere gelmesi ile saçların dökülmesine sebep olmaktadır. Genellikle tedavi gerektirmeyen bir durum olan gebelik sonrası saç dökülmesi eğer sizi çok rahatsız edecek düzeye ulaşmış ise bir dermatolog ile görüşmeniz yararlı olabilir. Gebelik sırasında bazı kadınlarda erkek tipi saç dökülmesini andıran, alın bölgesindeki saç çizgisinde geriye gitme gözlenebilir. Bu durum doğum sonrası genellikle normale dönmediğinden medikal tedavi gerektirebilir.

iStock_XSmall

KILLARDAKİ DEĞİŞİMLER

Kıl miktarındaki artış; yüz, karın bölgesi, basenler, nadiren de kol ve bacaklarda gebelik hormonlarının artışına bağlı olarak karşımıza çıkar. Bazı gebelerde gebeliğin son döneminde ama genellikle doğum sonrası 6 ay içinde normale dönüş yaşanmaktadır.

TIRNAKLARDAKi DEĞİŞİMLER

Tırnaklar gebelik sırasında çizgilenme, uzama hızında artış, matlaşma ve kırılganlık gösterirler. Bulaşık ve çamaşır yıkarken lastik eldiven kullanmak, el ve tırnaklara nemlendirici losyon sürmek çoğunlukla faydalı olur. Gebelik sonrası birkaç ay içinde normale döner.

Gebelik Çatlakları

Gebelik Çatlakları

Nedir? Gebelikte kadınların önemli bir kısmında cildin aşırı gerilmesine bağlı olarak öncelikle karın bölgesinde ortaya çıkan deriden daha açık renkte pembemsi lezyonlardır. Cilt çatlakları göğüs, kalçalar ve bacakların üst kısımlarında da görülebilir. Genellikle küçük, fazla derin olmayan çöküntüler şeklinde olan çatlaklara çoğu zaman rahatsız edici bir kaşıntı da eşlik eder. Genellikle gebeliğin ikinci yarısından sonra görülmeye başlayan çatlakların görülme sıklığı % oranında değişmektedir.

Neden oluşur? Hamilelik sırasında dokularda oluşan gerilme ve ödem nedeniyle, cildin esnekliğini sağlayan kollajen ve elastin liflerinin gerilerek hasarlanması sonucu oluşur.

Gebelik hormonların etkisinde kalan ciltte yeni oluşan lifler, daha ince ve düzensizdir. Çatlakların oluşmasında ailesel yatkınlık önemli bir yer tutmakla birlikte, genç gebelerde daha sık oluşmaktadır. Anne adayının gebelik döneminde fazla kilo alması ve çoğul gebelikler de çatlak oluşumunu arttırmaktadır.

Gebelik ÇatlaklarıNasıl seyreder? Gebelik döneminde pembe-kırmızı-mor görünümde olan çatlaklar doğum sonrası içinde beyaz bir renk alırlar ve ne yazık ki kalıcıdırlar. Çatlaklar bazı durumlarda kozmetik sorun yaratacak kadar yaygın olabilirler.

Önlem alınabilir mi? Çatlakları her zaman tümüyle önlemek mümkün olmamakla beraber, alınan önlemlerle oluşmaları büyük ölçüde önlenebilir, kozmetik sorunlar yaratması engellenebilir. Çatlaklarla mücadelede dikkat edilmesi gereken noktalar ve alınması gereken önlemler şunlardır.

Gebelik ve CiltBu uygulamalara ne kadar erken başlanırsa çatlakların önlenmesindeki başarı o kadar yüksek olmaktadır. Nemlendirici ile masaj ve sıvı alımına dikkat edilmesi ilk aydan itibaren başlamak gerekirken, çatlak kremleri doktorunuzun tavsiyesiyle hamileliğin dördüncü ayından sonra başlayabilirsiniz. Önlemlerin gün atlamadan, her gün düzenli olarak yapılması çok önemlidir. Doğum sonrası hızla kilo kaybı ve ödemlerin çözülmesi döneminde yani ilk 6 haftalık dönemde de yukarıda anlatılan önerilere devam edilmelidir. Bazen tüm çabalara rağmen çatlakların önlenmesi mümkün olmamaktadır. Tüm yara izleri gibi karın çatlaklar da güneşe maruz bırakılmamalıdır.

Tedavisi var mı? Oluşmuş çatlaklar için üzerine basa basa vurgulanması gereken en önemli unsur, mümkün olduğunca tedaviye erken başlanması gerektiğidir. Tedaviye erken dönemde başlanırsa sonuçlar yüz güldürücü olabilmektedir. Tedavide retinoik asitli kremler, meyve asitli kremler, vitamin enjeksiyonları, derin kimyasal peeling uygulamaları, dermaroller, lazer uygulamaları ve mikrodermabrazyon ile cildin üst tabakasının soyulması işlemi kullanılmaktadır. Unutmamak gerekir ki çatlaklar henüz pembe veya mor renkteyken (yani ortaya çıkmalarından sonra ilk altı ay içinde) tedavi edilmeleri çok daha kolaydır.

Bu uygulamalara ne kadar erken başlanırsa çatlakların önlenmesindeki başarı o kadar yüksek olmaktadır. Nemlendirici ile masaj ve sıvı alımına dikkat edilmesi ilk aydan itibaren başlamak gerekirken, çatlak kremleri doktorunuzun tavsiyesiyle hamileliğin dördüncü ayından sonra başlayabilirsiniz. Önlemlerin gün atlamadan, her gün düzenli olarak yapılması çok önemlidir. Doğum sonrası hızla kilo kaybı ve ödemlerin çözülmesi döneminde yani ilk 6 haftalık dönemde de yukarıda anlatılan önerilere devam edilmelidir. Bazen tüm çabalara rağmen çatlakların önlenmesi mümkün olmamaktadır. Tüm yara izleri gibi karın çatlaklar da güneşe maruz bırakılmamalıdır.

Tedavisi var mı? Oluşmuş çatlaklar için üzerine basa basa vurgulanması gereken en önemli unsur, mümkün olduğunca tedaviye erken başlanması gerektiğidir. Tedaviye erken dönemde başlanırsa sonuçlar yüz güldürücü olabilmektedir. Tedavide retinoik asitli kremler, meyve asitli kremler, vitamin enjeksiyonları, derin kimyasal peeling uygulamaları, dermaroller, lazer uygulamaları ve mikrodermabrazyon ile cildin üst tabakasının soyulması işlemi kullanılmaktadır. Unutmamak gerekir ki çatlaklar henüz pembe veya mor renkteyken (yani ortaya çıkmalarından sonra ilk altı ay içinde) tedavi edilmeleri çok daha kolaydır.

Gebelik Maskesi

Nedir? Gebelik sırasında yüz derisi rengindeki koyulaşmaya gebelik maskesi, kloazma veya melazma denilmektedir. Yüzdeki pigment (cilt rengi) değişiklikleri sıklıkla yanaklar, alın, dudak üstü, burun ve çenede simetrik düzensiz keskin sınırlı kahverengi lekeler şeklindedir ve gebelik maskesi adını alır. Şiddeti farklılık gösterse de, gebelerin yaklaşık %'ında gebelik maskesi denen melasma oluşur. Esmer veya koyu buğday tenli kadınlarda daha sık görülmektedir.

Neden oluşur? Gebelik sırasında üretimi artan östrojen, progesteron ve özellikle Melanosit Uyarıcı Hormon (MSH) aracılığıyla oluşmaktadır.

Nasıl seyreder? Gebeliğin 4. ve 5. ayından itibaren gebelik maskesi görülmeye başlayabilir. Kalıcı olmayan bu durum doğumdan sonra birkaç ayda (nadiren bir sene içinde) kendiliğinden geriler. Bazı kişilerde tam normale dönüş olmayabilir. Halk arasında gebelik maskesinin bebeğin cinsiyeti ile ilgili olduğu söylense de, bu konuda tıbbi bir kanıt yoktur.

Önlem alınabilir mi? Güneş ışınlarının gebelik maskesi oluşumunda önemli katkısı vardır. Bundan dolayı güneşten uzak durmak ve güneşe çıkarken yüksek koruma faktörlü bir güneş kremi kullanmak lekelenmelerin azaltılmasında oldukça etkilidir. Bulutlu havalarda hatta kışın bile güneşin ultraviyole ışınlarının cildi etkileyebileceği unutulmamalıdır. Lekelenme olan bölgelerin makyajla kapatılmasında bir sakınca yoktur.

Tedavisi var mı? Gebelik sırasında yalnızca koruyucu önlemlerle artmasını engellemek gerekir. Gebelik sonrası belli bir süre içinde geçmezse (özellikle daha derin yerleşimli lekeler) emzirme dönemi bittiğinde evde kullanılacak renk açıcı kremler veya doktorunuz tarafından yapılabilecek yüzeyel ve orta-derin kimyasal peeling işlemleri, mikrodermabrazyon, lazer ışını uygulamaları, Dermaroller, PRP, oksijenterapi tedavileri başarılı sonuçlar vermektedir.

Gebelik maskesi 1Gebelik maskesi 2

Gebelikte Damarsal Değişimler

Gebelikte Damarsal DeğişimlerNedir? Gebelik sırasında damar genişlemeleri ve kan dolaşımı ile ilgili sorunlarla sıklıkla karşılaşılmaktadır. Avuç içi kızarıklığı, ciltte örümcek tarzı kılcal damarlanmalar, yüz ve kollarda kızarıklık ve sıcak-soğuk basması, ödem, varisler, hemoroidler bunlar arasındadır. Aşağıda bu değişimler hakkında daha açıklayıcı bilgiler bulunmaktadır.

Neden oluşur? Gebelik sırasında oldukça yükselen östrojen hormonu nedeniyle, tüm vücutta yeni damar oluşumu ve var olanların büyümesi söz konusudur.

Nasıl seyreder? Çoğunlukla gebeliğin 2 ile 5. ayından sonra başlayan değişimler, doğumdan sonraki 3 ay içinde geriler.

Önlem alınabilir mi? Damarsal değişimlerin çoğu için önlem almak mümkün olamamaktadır. Fakat ödem, varis gibi sorunların sizi daha fazla rahatsız etmemesi veya ilerlememesi için gerekli bazı tavsiyeler ileride yer almaktadır.

Tedavisi var mı? Doğum sonrası düzelmeyip kalıcılık gösteren durumlar (varisler, kılcal damarlanma gibi) gerekli müdahalelerle çözümlenebilir. Bunlar hakkında da gerekli bilgiler aşağıda mevcuttur.

AVUÇ İÇİNDE KIZARIKLIK (Palmar Eritem)

YÜZ BOYUN ve KOLLARDA KIZARIKLIK

Elin başparmak ve küçük parmak tarafındaki etli bölümlerde kızarıklık şeklinde gözlenir. Hamilelerin %'inde rastlanan bu durum beyaz tenlilerde daha sıktır. Bazen ayak tabanında da oluşabilir. Gebelik dışındaki bir dönemde ortaya çıktığında bir karaciğer hastalığını düşündürmesine karşın, gebelik döneminde tamamen fizyolojik olarak karşımıza çıkar. Kızarıklığa yanma ve kaşıntıda eşlik edebilir. Kaşıntı şiddetli olduğunda nemlendirici kremler faydalı olabilmektedir. Nemlendiricilere cevap vermeyen kaşıntılarda ise doktor önerisine göre bazı ilaçlar kullanılabilir. Doğumdan bir süre sonra kaybolmaktadır.

YÜZ BOYUN ve KOLLARDA KIZARIKLIK

Damarlardaki genişlemeler özellikle vücudun üst bölümünde kızarıklık veya ateş basması şeklide oluşabilir. Bu durum sıcak ve soğuk duyarlılığı artışı şeklinde de gözlenebilir. Doğum sonrası kaybolmaktadır.

CİLTTE ÖRÜMCEK TARZI DAMARLANMALAR (Spider Hemanjiyomlar)

Bu tür oluşumlar sıklıkla yüzde ve boyunda bazen de karın cildinde ortaya çıkar. Merkezde bir damar ve bu damardan etrafa adeta bir örümceğin ayakları gibi ışınsal olarak yayılan kılcal damarlanmalar şeklindedirler. Bir şikayete yol açmadıklarından tedavi gereksizdir. Hormonal etkiye bağlı bu değişiklikler gebelik boyunca devam edip, gebelikten sonra genelde geriler. Fakat kalıcı oldukları durumlar görülebilir, bu takdirde koterizasyon veya lazer tedavisi ile ortadan kaldırılabilirler.

VARİSLER

Hamilelerin yaklaşık 1/3'ünde varis denilen damar genişlemeleri görülmektedir. Varisler özellikle hamileliğin ilerleyen dönemlerinde, oldukça büyümüş olan bebek ve içinde bulunduğu uterusun (rahim) damarlara baskısı sonucu bacaklar ve genital organlarda görülmektedir. Gebelik sırasında oluşan hemoroidler de benzer sebeplerle oluşan damar genişlemeleridir.

Varis şikayeti ailesel yatkılık veya gebelik öncesi varislerin olması durumunda daha önemli hale gelmektedir. Eğer yatkınlık varsa, hamilelik sırasında varislerde iltihap ve tıkanma (tromboflebit ve derin ven trombozu) oluşabilir. Varis ve kılcal damar oluşumuna eğilimli olan kişilerin hamileler için özel üretilen varis çorabı giymesi uygun olacaktır. Her sabah yataktan kalkmadan önce giyilmelidir. Bacak kaslarını kuvvetlendirmek ve kas hareketlerinin damarlar üzerine masaj yapıcı etkisinden yararlanmak için yürüyüş çok faydalıdır. Dinlenme sırasında da bacakları kalp hizasının üstünde uzatarak tutmak gerekir. Doğumdan sonra varislerin bir kısmında gerileme olur. İyileşmeyenler lazer, skleroterapi veya ameliyat yöntemleriyle tedavi edilebilir.

ÖDEM

Hamilelerin yaklaşık yarısında yüz, göz kapakları, el ve ayaklarda su toplanmasına bağlı ödem denilen şişmeler görülür. Bu şişlikler genellikle sabah erken saatlerde daha belirgin iken, gün içinde kaybolur. Ama gebeliğin ilerleyen dönemlerinde, özellikle fazla ayakta kalındığı zaman özellikle bacaklarda ki ödem akşam saatlerine doğru belirginleşir ve sabah ortadan kalkar. Ödem ayrıca önemli bir hastalık olan gebelik zehirlenmesi (pre-eklampsi) durumunda veya çeşitli kalp ve böbrek hastalıklarında da ortaya çıkabilir. Bundan dolayı ödemin ayırt edilmesi önemlidir. Gebelik sırasında görülen ödemin çok şiddetli olmaması için tuz tüketimine dikkat edilmeli, doktorunuzun tavsiye ettiği egzersizlerin yapılması ihmal edilmemeli, gün içinde dinlenirken ayaklar biraz yükseğe kaldırılmalı, gece yatarken ise ayakların altına yastık koyulması faydalı olacaktır. Ödemin azalması sağlayan idrar söktürücüler kesinlikle kullanılmamalıdır. Ödem doğum sonrası kısa sürede kaybolacaktır.

Cilt Rengi Koyulaşması (Hiperpigmentasyon)

Nedir? Gebelik süresince deri renginde görülen yaygın koyulaşmadır. Genellikle esmer tenlilerde açık tenlilere oranla daha fazla görülür. Gebelerin %90'ından fazlasında görülür. Derideki koyulaşma belli bölgelerde çok daha fazla göze çarpar. Bunlar;

Cilt Rengi KoyulaşmasıNeden oluşur? Gebelik sırasında üretimi artan östrojen, progesteron ve özellikle Melanosit Uyarıcı Hormon (MSH) aracılığıyla oluşmaktadır.

Nasıl seyreder? Gebeliğin 3. ayından itibaren görülmeye başlayan cilt koyulaşmaları, doğumdan sonra birkaç ayda (bazı durumlarda bir sene içinde) kendiliğinden geriler.

Önlem alınabilir mi? Güneşten uzak durmak ve güneş alan koyulaşma riski olan bölgelere yüksek koruma faktörlü bir güneş kremi kullanmak gerekir.

Tedavisi var mı? Gebeliğe bağlı cilt koyulaşmaları genellikle tedavi gerekmeden normale döner. Fakat lekeler kalıcılık gösterirse, gebelik maskesinde söz edilen tedaviler uygulanabilir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası