sedat peker ve akp / Sedat Peker ifşa etmişti; AKP'nin listesinde Zehra Taşkesenlioğlu yok

Sedat Peker Ve Akp

sedat peker ve akp

Sedat Peker’in İddiaları AK Parti MYK’da: ‘Gereğini Yaptık, Görevden Aldık’

Haberler

Gündem

Sedat Peker’in İddiaları AK Parti MYK’da: ‘Gereğini Yaptık, Görevden Aldık’

Sedat Peker, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Tarhanoğlu ve AK Parti Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile ilgili iddialarda bulunmuştu;

‘Sahada zan altında kalıyoruz’

‘Sahada zan altında kalıyoruz’

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre; Peker’in iddiaları AKP’de de “rahatsızlık” yarattı. AKP’li milletvekilleri, “söz konusu iddialar ile ilgili seçimleri için sahada yaptıkları çalışmalar sırasında kamuoyundan tepki gördüklerini” parti yönetimine iletti. “AKP’de siyaset yapan herkes zan altında kalıyor. Bu iddialar partimize zarar veriyor” diyen milletvekillerinin serzenişlerini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son katıldığı Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında parti yöneticileri de dillendirdi.

‘Zehra Taşkesenlioğlu aday olmayacak’

‘Zehra Taşkesenlioğlu aday olmayacak’

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

Sedat Peker’in iddialarında adı geçen Ünsal Ban gözaltına alındı

Ünsal Ban

Kaynak, MILLIYET

Organize suç örgütü kurmak suçlamasıyla hakkında yakalama kararı olan ve yurt dışında yaşayan Sedat Peker’in hafta sonu yaptığı paylaşımlar, gündemdeki yerini koruyor.

Anadolu Ajansı (AA), iddialarda adı geçen AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun boşanma aşamasında olduğu eşi Ünsal Ban’ın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması kapsamında, yurt dışına kaçmaya çalıştığı sırada Muğla'nın Milas ilçesinde gözaltına alındığını duyurdu.

AA’nın haberine göre Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma çerçevesinde hakkında gözaltı kararı bulunan Ban'ın, deniz yoluyla yurt dışına kaçacağı ihbarı üzerine polis ekipleri harekete geçti. Ban, Muğla'nın Milas ilçesinde kendisine ait olmayan bir araçla seyir halindeyken polis ekiplerince yakalandı.

Ban hakkında, boşanma aşamasındaki eşine ait kişisel verileri organize suç örgütü lideri ile paylaşma, tehdit ve şantaj suçlamaları bulunuyor.

Sedat Peker, hafta sonu sosyal medya üzerinden paylaştığı ve Zehra Taşkesenlioğlu’nun da yer aldığı iddia edilen videoyu çeken ve kendisine veren kişinin eski Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi Rektörü Ünsal Ban olduğunu savunmuştu.

Ban’ın boşanma süreciyle ilgili paylaştığı tweetlerden birinde, 18 Ağustos’ta “Yakında videolar, WhatsApp yazışmaları ile beraberiz inşallah” ifadelerini kullandığı görülüyor.

Gazeteci Enver Aysever de, TELE 1’deki programında Ünsal Ban’la görüştüğünü söyledi ve konuşmalarını şu sözlerle aktardı:

“Kendisiyle eşi arasında tartışma sırasındaki videoyu eşinin kesici aletlerle saldırmasından kaynaklı olarak gizli önlem olarak kameraya aldığını, ölüm tehdidiyle karşı karşıya olduğu için arkadaşlarından biriyle ‘eğer bana bir şey olursa bu videoyu lütfen yayımlayın’ dediğini söyledi. 

“Sedat Peker’le ilgili olarak da aylar öncesinde kendisinin ve eşinin adının geçtiği bir tweet paylaştığını; bu tweetle ilgili bir arkadaşı kanalıyla Sedat Peker’e haber gönderdiğini; burada amacın bir yanlışın düzeltilmesi olduğunu söyledi. Sedat Peker’e bu videoyu kendisinin göndermediğini söyledi. ‘Sedat Peker beni aradı, ben de numarayı bilmediğim için açtım, açtığım zaman kendisinin Sedat Peker olduğunu söyleyince ben de onunla konuştum’ dedi.

“Ban, bana; ‘Can güvenliği için çektiğim videoyu arkadaşlarıma emanet ettim. Bu videoyu Sedat Peker’e gönderilsin diye vermedim, kim kanalıyla bu video Sedat Peker’e gitti meselesini bilmiyorum’ dedi.”

Muhalefet partileri Peker’in iddialarıyla ilgili suç duyurusunda bulundu

Peker, hafta sonu kendisinin kullandığı iddia edilen sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı ve Taşkesenlioğlu’nun erkek kardeşi  Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) üyesi Salih Orakcı'nın bir yolsuzluğa karıştığını, iş insanlarından para istediğini iddia etmişti.

Muhalefet partileri de bu iddialar üzerine tek tek suç duyurusunda bulunuyor.

Önce CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, beraberindeki CHP heyetiyle birlikte Ankara Adliyesi'ne giderek Peker'in iddialara ilişkin suç duyurusunda bulundu.

Adliye önünde bir açıklama yapan Erkek, “Cesaretle artık herkesin sivil toplumuyla, basınıyla, siyasetçisiyle, yargısıyla, emniyetiyle yolsuzluk ve rüşvet çarkının üzerine gitmek zorundayız. Ama yargının durumu da içler acısıdır. Yargı, yürütmenin ağır bir tahakkümü altında. Cumhuriyet savcıları harekete geçemiyor. Siz bu yolsuzluk ve rüşvet çarkıyla mücadele edeceksiniz. Nereye uzanırsa uzansın, arkasında kim olursa olsun bütün bu ciddi iddiaların cesaretle üzerine gideceksiniz. Savcılardan kapsamlı ve etkin bir soruşturma bekliyoruz.” dedi.

CHP, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na, eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, AK Parti Erzurum Milletvekili, Zehra Taşkesenlioğlu Ban, Ünsal Ban, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu, TOBB Deniz Meclisi üyesi, Kıyı Emniyeti Eski Genel Müdürü Salih Orakçı, Borsa Gündem Gazetesi sahibi Orhan Pala, Hürriyet Gazetesi yazarı Burak Taşçı, Burdur İl Milli Eğitim Eski Müdürü Nesrin Kakırman ile Peker’in Taşkeneslioğlu’nun yakınları olduğunu iddia ettiği Nedim Özbek, Ahmet ve Süleyman isimli şahıslar hakkında da suç duyurusunda bulundu.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek suç duyurusunda bulundu. Özdağ, bunu sosyal medya hesabı üzerinden “SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesen’in sermaye artırımı isteyen firmalardan rüşvet aldığı, milyon dolar parası ve oteli olduğu iddiaları için Zafer Partisi olarak Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduk” ifadeleriyle duyurdu.

Ali Babacan’ın lideri olduğu DEVA Partisi de Peker’in iddialarıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve Zehra Taşkesenlioğlu’nun da aralarında bulunduğu 14 isim ile “faili meçhul” şüpheliler hakkında yapılan suç duyurusunda “Bu şekilde kamu görevlisi olan şüpheliler ile diğer şüphelilerin bir suç örgütüne vücut verecek tarzda birlikte hareket ettikleri, bu örgüt kapsamında sermaye piyasasında piyasa dolandırıcılığı yaptıkları, yine mağdurları zorlayarak menfaat temin ettikleri ve böylece irtikap ve rüşvet eylemlerini de gerçekleştirdikleri, resmi belgede sahtecilik yaptıkları anlaşıldığından yukarıda ayrıntısı ile belirtilen olayların, kişilerin, suçların araştırılması ve maddi gerçekliğe ulaşılması artık bir zaruret halini almıştır” denildi.

İYİ Parti Başkanlık Divanı üyeleri de tek tek dilekçe vererek, Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Zehra Taşkesenlioğlu Ban, Ünsan Ban, Serkan Taranoğlu hakkında 'usulsüz halka arz izinleri', 'usulsüz bedelli sermaye artırımları', 'usulsüz işlem yasakları, idari para cezaları ve suç duyuruları' iddialarıyla ilgili suç duyurusunda bulundu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, Pazar günü organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş Sedat Peker’in Twitter’dan paylaştığı rüşvet iddialarıyla ilgili olarak altılı masayı oluşturan partilerin suç duyurusunda bulunacağını açıklamıştı.

Kendisine gelen soruları Instagram hesabından yanıtlayan Akşener, "Pazartesi günü altılı masayı oluşturan tüm siyasi partiler olarak bizler tekrardan suç duyurusunda bulunacağız" demişti.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise Pazar günü Twitter hesabından paylaştığı mesajlarda şu ifadeleri kullanmıştı:

"Borsada küçük yatırımcı sadece SPK’nın yolsuzluk mekanizmasıyla soyulmadı. İçeriden bilgi alarak, manipülasyonla küçük yatırımcıyı soyan çeteler var. Bunu hisse grafiklerinden de çok net izliyorum. Örneklerini TCMB faiz kararlarında ve sosyal medyada çıkartılan bazı dedikodular sürecinde de gördüm, notlarımı aldım.

"SPK ve Borsa İstanbul bu konudaki şikayetleri görmezden geliyor. Nedenini biliyoruz Buradan kimlerin nemalandığını da iktidar değişikliğinden sonra ortaya çıkaracağız.. Devletin nefes borularına yapışmış mikropların hepsini temizleyeceğim."

Zehra Taşkesenlioğlu: Benim ve ailemin adıyla yapılan usulsüzlüklere tepki gösterdim

Peker hafta sonu yayımladığı son tweet dizisinde Zehra Taşkesenlioğlu'na ait olduğunu öne sürdüğü bir video da paylaşmıştı.

AKP Erzurum Milletvekili Taşkesenlioğlu, sosyal medyada yayımlanan görüntüleri hakkında açıklama yaptı. Taşkesenlioğlu, söz konusu görüntülerle "kadına karşı şiddetin en ağır şekline maruz bırakıldığını" savundu ve görüntülerde, boşanma aşamasında olduğu "Ünsal Ban ve ailesinin hem kendinin hem de ailesinin adını kullanarak yaptığı usulsüzlüklere tepki gösterdiğini" iddia etti.

"Sistematik bir iftira kampanyasıyla karşı karşıya olduğunu" belirten Taşkesenlioğlu, “Şahsıma yönelik bu yargısız infazın son bulacağına ve son derece ahlaksızca oynanan bu kumpasın yargı önünde bir an önce gün yüzüne çıkacağına inancım tamdır. Konu ile ilgili adli ve hukuki süreç başlamıştır” dedi.

Mine Tozlu-Sineren iddiaları doğruladı

Sedat Peker’in iddialarında adı geçen isimlerden Marka Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mine Tozlu Sineren de Peker'in rüşvet iddialarını doğruladı.

Cumartesi gecesi Halk TV'de konuşan Tozlu-Sineren, iş hayatı boyunca rüşvetle karşılaştığını ve bunları ilgili kurumlara bildirdiğini dile getirerek, "Bu işi açmamı sağlayan SPK'ydı. Sedat Peker'in yazdıklarında doğru olmayan ufak tefek şeyler var. Zehra Taşkesenlioğlu vasıtasıyla rüşvet teklifinde bulunulduğunu CİMER'e ilettim" dedi.

Tozlu-Sineren, Cumhurbaşkanı Danışmanı Taranoğlu'nun kendisine, "Para vermezsen bu işler asla olmaz" dediğini aktardı ve şu iddialarda bulundu:

"Ansa olan şirketin ismini Marka Yatırım Holding olarak değiştirdim. Oluşturduğum projeyle sermaye artırımı için başvuru yaptım SPK'ya. O dönem Ali Fuat Taşkesenlioğlu SPK başkanlığına geçti. Benim projemi anlayabilecek kişilerin incelemesini istiyorum. Sermaye artırımı talebim fiktif gerekçesiyle reddedildi. İlk alarmı orada alıyorum. Bana diyorlar ki 'Ya parayı ya şirketi koyacaksın'."

Ali Fuat Taşkesenlioğlu iddiaları reddetti

Eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ise hakkındaki iddiaları reddetti.

İddiaların ardından sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Taşkesenlioğlu, Mine Tozlu Sineren ve diğer iddiacılar hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.

Taşkesenoğlu ayrıca, iddialarda adı geçen Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu ve Burak Taşçı'yı tanımadığını, Salih Orakçı ve Orhan Pala ile ise görevde olduğu dönemde birkaç kez görüşme yaptığını söyledi.

Taşkesenlioğlu hakkında kısa süre önce başka bir Twitter hesabı da mevzuata aykırı işlem iddiasında bulunmuş, eski SPK başkanı bunun bir iftira olduğunu söyleyerek 22 Ağustos’ta suç duyurusunda bulunmuştu.

SPK iddiaları yalanladı

SPK, Pazar günü bir açıklama yaparak bu iddiaları yalanladı ve başvurunun "sermaye piyasası mevzuatına aykırılıklar nedeniyle ve yatırımcıların korunması amacıyla" reddedildiği belirtildi; Sineren hakkında yapmış olduğu açıklamalar nedeniyle suç duyurusunda bulunulacağı kaydedildi.

Açıklamada, “şirketin sermaye artırımına ve fon kullanımına ilişkin yönetim kurulu kararları iletilmiş olduğu, mevzuat kapsamında iletilmesi gereken ilgili belgelerin tam ve eksiksiz olarak iletilmediği tespit edilmiştir" ifadeleri kullanıldı.

Belgelerin Kasım 'de tamamlandığı belirtilen açıklamada, “ tarihli toplantıda, sermaye piyasası mevzuatına aykırılıklar nedeniyle ve yatırımcıların korunması amacıyla Şirket talebinin olumsuz karşılanmasına karar verilmiştir.” denildi. 

SPK, “aralarında Mine Tozlu Sineren'in de bulunduğu şahıslar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına ve borsalarda iki yıl geçici işlem yapma yasağı getirilmesine karar verildiğini” de duyurdu.

Hürriyet Gazetesi’nden 'Hukuki işlem başlatıldı' açıklaması

Peker ayrıca Adana merkezli yolsuzluk örgütünün, rahatsız oldukları iş insanları hakkında Hürriyet gazetesinin ekonomi yazarı Burak Taşçı’ya haber yaptırdığını öne sürmüştü.

Hürriyet gazetesinden Pazartesi günü yapılan yazılı açıklamada, “Son günlerde editörümüz Burak Taşçı ve Hürriyet markası kullanılarak çeşitli sosyal medya hesaplarında yayınlanan ve bazı medya kurumları, TV kanalları ve internet sitelerinde haberleştirilen ifadelerin gerçekle hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır. Hiçbir habercilik teyidi yapılmaksızın, asılsız iddiaları gündeme getiren, iftira ve karalama kampanyası içeren haberlere karşı hukuki işlemler başlatılmıştır” denildi.

Peker'in Burak Taşçı ile ilgili iddiaları sonrasında, sosyal medyada, Hürriyet gazetesinin internet sitesinden Burak Taşçı’nın tüm yazılarını kaldırdığı iddia edilse de internet arşivi sitesi seafoodplus.info’da, bu sayfanın önceden de boş olduğu görülüyor.

Türkiye'den kaçan Sedat Peker, Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) bulunuyor.

BAE'den videolar yayımlayan Peker, kısa süre sonra buna ara vermek zorunda kalmış, iddialarını çeşitli Twitter hesaplarından paylaşmaya devam etmişti.

Sedat Peker'in iddiaları, AKP seçmeninin tercihini etkileyebilir mi?

sedat peker

Kaynak, Getty Images

Organize suç örgütü kurmak suçlamasıyla aranan ve yurt dışında bulunan Sedat Peker'in, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere bazı siyasetçileri ve iş insanlarını hedef alan iddiaları bir aydan uzun süredir Türkiye kamuoyunun gündeminden düşmüyor.

Sedat Peker'in videoları, söz konusu iddiaları YouTube kanalından paylaşmaya başladığı Mayıs ayının başından beri milyondan fazla izlendi. Peker'in YouTube'daki kanalının abone sayısı da binden 1,1 milyona çıktı.

Peki bu iddialar seçmen davranışını nasıl etkileyebilir, AKP seçmeni iddiaları nasıl karşılıyor?

MetroPOLL Araştırma Başkanı Özer Sencar, GENAR Araştırma Başkanı İhsan Aktaş ve Siyasal İletişim Danışmanı Dr. İbrahim Uslu'ya sorduk.

MetroPOLL araştırması: Toplumun yarıya yakını iddiaları inandırıcı buluyor

MetroPOLL Araştırma'nın Mayıs tarihleri arasında yaptığı ankete göre, toplumda Peker'in iddialarını tamamen veya çoğunlukla inandırıcı bulanların toplam oranı yaklaşık %48, küçük bir kısmını inandırıcı bulanların oranı %18, hiç inandırıcı bulmayanların ise oranı yaklaşık %

Ankete katılan AKP'li seçmenlerin yarıya yakını, MHP'lilerin ise üçte biri iddiaları "hiç inandırıcı bulmadıklarını" söylerken, "Mafya örgütlerinin birileri tarafından korunup kollandığına inanıyor musunuz?" sorusuna katılımcıların %61,2'si, AKP seçmeninin ise %44,7'si "Evet" yanıtını verdi. AKP'li katılımcıların yarıya yakını da iddialardan haberdar olmadıklarını belirtti.

Katılımcıların %47'ye yakını mafya ile etkin mücadele edildiğine inanmadıklarını söylerken, AKP'liler arasında ise bu oran %23,6.

Özer Sancar: Erdoğan'a bağlılık ve güven yüksek

MetroPOLL Araştırma Başkanı Özer Sencar, toplumun yarıya yakınının iddiaları inandırıcı bulduğuna dikkat çekerek "Bu büyük bir rakam, netice itibarıyla Sedat Peker bir mafya lideridir" diyor.

"Halk muhalefetin yeterli, inandırıcı olmadığını söylüyor. Birinin çıkıp eskiye dayalı kayıtlarla muhalefet görevini üstlenmesinin, bir ihtiyacı giderdiğini düşünüyorum" diye konuşan Sencar, toplumun yarıdan fazlasının İçişleri Bakanı Soylu ve hükümete duyduğu güvenin olumsuz etkilendiğine dair araştırma sonuçlarına dikkat çekiyor.

Özer Sencar, "Bu Mayıs anketinde olayın seçmenlerin oy verme davranışı üzerinde ise etkili olmadığını gördük. Zaten seçmen davranışı zaman içerisinde değişiklik gösterir. Muhtemelen seçmende etkili olup olmadığını haziran ayındaki anketlere görebileceğiz. Bu da Peker videolarına devam eder mi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilgili bir şey der mi, ona bağlı" diyor.

Sencar, AKP seçmeni muhalif partilere ya da kararsızlara kaysa bile, bunun tek nedeninin Peker'in iddiaları olmayacağı görüşünde:

"AKP seçmeni değil, Tayyip Erdoğan seçmeni" ifadesinin kullanılması gerektiğini söyleyen Sencar, "Erdoğan'a bağlılık ve güven yüksek. Buradan dışarıya doğru oy kayması giderek yavaşlayacaktır" diyor.

24 Haziran 'de AKP'nin ulaştığı yüzde 42 olan oy oranının, son 3 senede "6,5 puanlık bir azalma" gösterdiğini söyleyen Sencar, "Eğer parti yıpranmaya devam edecekse bile bu, çok daha yavaş olacaktır. Bu yıpranma ise sadece bir faktöre bağlanamaz - kümülatif (birikerek artan) bir etki olur" diyor.

Kamuoyunda Sedat Peker'in iddialarının yanında, hükümetin buna verdiği tepki de çok tartışıldı.

AKP kanadının iddialara "sessiz" kaldığı yorumları yapılırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Peker'in video serisinin birinci bölümünü 2 Mayıs'ta YouTube kanalında paylaşmasından yaklaşık 3 hafta sonra, 26 Mayıs'ta Süleyman Soylu'ya sahip çıkan bir açıklama yaptı.

Erdoğan, "İçişleri Bakanı Soylu'yu hedef alan saldırıların gerisinde, ülkemizdeki güven ikliminden duyulan bir rahatsızlık olduğunu biliyoruz. Suç örgütleriyle mücadelesinde de İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız" diye konuştu.

Öte yandan muhalefetin Peker'in iddialarının Meclis'te araştırılması için bir komisyon kurulması talebi ise, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan ise Pazartesi yaptığı açıklamada bu talebe, "Biz bu oyunlara gelmeyeceğiz. Hatalarımız varsa temizleriz, gereğini yaparız- kaldı ki mafya ile AK Parti, en son bir araya gelecek iki kavramdır" sözleriyle yanıt verdi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise Soylu'ya iddiaların soruşturulması için bilgi ve belgelerin yetkililerle paylaşması yönünde bir yazı gönderdi.

Sedat Peker'in ilk kez isim vererek "çanta çanta para verdiğini" açıkladığı ve Erdoğan'a yakın isimler arasındaki AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Metin Külünk'e yönelik iddialar hakkında henüz bir açıklama yapılmadı.

Peki hükümetin yaklaşımı özellikle AKP seçmeninde nasıl yankı buldu?

İhsan Aktaş: AKP seçmeni iddiaları kabullenme noktasında toplumun kalanından ayrıştı

İhsan Aktaş, parti seçmeninin iddiaları "kabullenme noktasında toplumun geri kalanından ayrıştığını" söylüyor.

Aktaş, şirketinin bu konudaki güncel araştırma sonuçlarını paylaşmıyor ancak AKP ve MHP seçmeni arasında iddialara inananların muhalefet kanadının seçmenine göre daha az olduğu, AKP seçmeninin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "baktığı taraftan, onun beyanatını önceliklendirerek" meseleye baktığı, Aralık 'teki yolsuzluk ve rüşvet operasyonları ile 15 Temmuz 'daki darbe girişiminde de buna paralel bir yaklaşım izledikleri yorumunu yapıyor.

Aktaş, seçmenin partiye ya da Soylu'ya yönelik "bir operasyon" olup olmadığı üzerinden tepkisel davranış gösteriyor olabileceğini söylüyor.

Peker'in iddiaları etrafındaki tartışmanın "mafya-magazin" bir nitelik taşıdığı görüşünü paylaşan Aktaş, muhalefet partilerinin bu iddialar üzerinden siyasi dengeleri değiştirecek "bir fırsat aradığını" öne sürüyor. Türkiye'nin "terör örgütü" olarak nitelediği Fethullah Gülen hareketi ve PKK gibi bazı unsurların iddialara büyük ilgi gösterdiğini söyleyen Aktaş, "Bazen Clubhouse tartışmalarına bakıyorum, Sedat Peker sözlerini savunanlar yurtdışındaki bu iki grubun adamları" diyor.

Aktaş, bu olası bağlantıları teyit eden bir bilgi paylaşmıyor ancak şöyle devam ediyor:

"(Arkasındaki) FETÖ değil. Sedat Peker tekin bir yerde değil. Uluslararası bir şebekenin elinde adam. Hangi ülkenin elinde olduğunu bilirseniz, hangi şebeke olduğunu bilmenize gerek yok. Yemen'de çocuklara bomba yağdıran bir kültür var yani."

Hakkında yakalama emri düzenlenen Peker'in Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Dubai kentinde olduğu biliniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da, "sinsi bir operasyon" olarak nitelediği iddiaların arkasında dış güçler olduğunu ima etmişti.

'Ekonomi' faktörü

Konuştuğumuz araştırma şirketi uzmanları ve yorumcular, Sedat Peker'in üst üste iddialarını paylaştığı Mayıs ayında, yapılan son araştırmalarda AKP'li seçmenler ve genel olarak seçmen tercihlerinde dikkate değer bir farklılık gözlemlemediklerini söylüyor.

Siyasal İletişim Danışmanı Dr. İbrahim Uslu ve Özer Sencar ancak Haziran ayı sonrasında anket sonuçlarında bir değişiklik gözlemlenebileceğini söylüyor.

İbrahim Uslu ve Özer Sencar, Peker'in iddialarının tek başına bir etki yaratmayacağı görüşünde.

Türkiye'de ekonomik gelişmelerin, seçmenin tercihlerini değiştirebilecek başlıca unsurlardan olduğunu vurguluyorlar.

"İnsanlar kendi ekonomik durumlarıyla yaşanan olaylar arasında ilişki kuruyor" görüşünü dile getiren Sencar, "ekonomik durumun kötüleşmesi sonucu seçmenin yolsuzluk olaylarına tepkisinin artma eğilimi gösterdiğini" kaydediyor.

Sedat Peker'in Demirören Medya'nın, Doğan Medya Grubu'nun yılındaki satışında Ziraat Bankası'ndan aldığı milyon dolarlık krediyi ödemediğine ilişkin iddiasını örnek veren Sencar, geçim darlığı yaşayan vatandaşların ancak "Ben kendi dükkanımın borcunu, kredi kartı borçlarımı ödeyemiyorum ama Demirören'e bir şey olmuyor" şeklinde bir bağlantı kurdukları takdirde, parti tercihlerini değiştirebilecekleri görüşünde.

İbrahim Uslu: İSKİ skandalı dışında hiçbir skandal sonuç doğurmadı

İbrahim Uslu da AKP'nin "'ten sonra aşamalı olarak oy kaybetmesinde temel nedenin ekonomi olduğunu" kaydediyor.

Uslu, yolsuzluğa olan yerleşik bakış nedeniyle iddiaların seçmen davranışına etki edip etmeyeceğini kestirmekte zorlandığını kaydediyor.

"İSKİ skandalı dışında hiçbir skandal sonuç doğurmadı" diyen Uslu, 3 Kasım 'daki Susurluk kazası ve sonrasında toplumda "Evet, devlet gizli kapaklı işler yapabilir, mafyayı da kullanabilir, bizim sistemimizde bunlar olabilir" gibi bir bilinç oluştuğunu dile getiriyor.

Uslu, Türkiye'de bir dönem Ermenistan'ın Kurtuluşu için Gizli Ermeni Ordusu (ASALA) ile mücadele için mafya örgütlerinin kullanıldığı şeklindeki açıklamaların, bu "kültürden" bağımsız olmadığı görüşünde.

Uslu, bu gibi olayların da "anormal" karşılanmadığını seçmenin yine "araçsal ve pragmatik" davranacağını söylüyor.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir