doğan can özadlı / En genç radyocu Doğancan Özadlı, Üsküdar Üniversitesi öğrencileriyle buluştu

Doğan Can Özadlı

doğan can özadlı

Doğancan &#;zadlı’nın ‘Ediz Hun’ anısı

Haberin Devamı

Doğancan Özadlı’nın ‘Ediz Hun’ anısı

*Radyo programcısı olmak isteyenler için tavsiyelerin var mı?

İşini iyi yapan herkesin, yaptığı meslekten iyi kazanacağını düşünüyorum. Emek sarf etmek, orijinal olmak Bunlar her daim kazandırır. Ben ilk başladığımda maddi açıdan söylemek gerekirse çok büyük emeklere çok az miktarlarda kazançlar aldım ancak durum şu an tersi. Bir anım var. Bu mesleğe başladığım ilk zamanlarda çalıştığım radyoya, Ediz Hun geldi. Başka bir yayıncı konuk alacaktı ama bir sebepten olamadı ve iş bana kaldı. Bu da benim için iyi bir fırsattı. O zaman Ediz Hun, bana, ‘sebat et, senden çok başarılı bir yayıncı olacak, hissediyorum’ dedi. Hakikaten bu söz benim bu yolculukta çıkış noktam oldu.

*Sektörde sence en büyük eksik ne?

Yeni adam yetiştirmek ‘Radyoculuk bitti’ diyorlar ya bunun sebebi, çok uzun yıllardır çok başarılı şekilde devam eden birkaç isim var, -onları tenzih ederek- kendini asla yenilemeyen, 90’lı yılların başından beri bu işi yapan kişilerin artık gençlere yol açması gerektiğini düşünüyorum. Ben kendi adıma bu anlamda çok mutluyum ki şimdi bile aklıma birkaç kişi geliyor. Dokunduğum insanlar bir yerlere geldiler.

Haberin Devamı

* Doğancan bir radyo programcısı olmasaydı ne yapmak isterdi?

Galiba ben radyoya başladığım zamanlarda konservatuvar merakım vardı. Enstrüman çalmaya çalışıyordum, şan eğitimi alıyordum, oyunculuk eğitimi alıyordum. Sahne sanatları ile ilgilenirdim. Yine sanat olurdu hayatımda. Çok hesap kitap işleri, masa başı işler bana göre değil.

Doğancan Özadlı’nın ‘Ediz Hun’ anısı

*Televizyon programı ya da oyunculuk düşünmüyor musun?

Oyunculuk ile ilgili pek hayalim yok. ‘Aşk Nerede’ diye bir romantik komedide oynadım. Güzel bir işti ama o işten sonra bu tempo bana çok uymadı. Çok zor ve külfetli çok fazla bir iş. Bir sürü insanın o ritimle hareket etmesi gerekiyor. Oyunculuk hevesim bu sebeple yok. Televizyon programı olabilir ancak ‘şöyle bir projem var’ gibi bir adımım olmadı. Bakalım bir proje üzerine konuşuyoruz. Olabilir diyelim.

Haberin Devamı

*Son soru Sohbetimiz sırasında yolculuk ettiğimiz aracı nasıl buldun ?

Çok güzel. Zaten özellikle direksiyon ve içerideki ambiyansa bayılıyorum. Peugeot Göral’a da bizi bu keyifli programda buluşturduğu için ayrıca teşekkür ediyorum.

Doğancan Özadlı’nın ‘Ediz Hun’ anısı

#Serkan Kızılbayır#Doğancan &#;zadlı#Peugeot G&#;ral Otomotiv

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

“Türkiye’nin en genç radyo programcısı” olarak tanınan Doğancan Özadlı, Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen söyleşide öğrencilerle sohbet etti.

Radyo VİVA’daki programlarıyla sevilen Genç Radyocu Doğancan Özadlı, Medya ve İletişim Kulübü’nün düzenlediği söyleşiyle Üsküdar Üniversitesi öğrencileriyle buluştu.

Söyleşisinde samimi olan genç radyocu, sosyal medyada attığı kısa komik videolar sayesinde oyunculuk ve sinema teklifi aldığını söyledi.

Programını her yaştan ve kesimden dinleyici için hazırladığını belirten Özadlı, “Program yaparken her yaştan insanların beni dinlediği düşünerek yapıyorum. Ve bilmiyorum insanlar beni hangi şartlar altında dinliyor ya da kimler dinliyor. İlginç bir meslek ama çok seviyorum ve çok mutluyum bu işi yaptığım için” diye konuştu.

Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Özadlı, “Programa nasıl hazırlanırsız?” sorusu üzerine “Param var yine de metrobüse biniyorum. Çünkü karşıma neyin çıkacağını bilmiyorum, bazen bir programı sadece metrobüste, otobüste duyduğum abilerden, ablalardan sözlerle geçiriyorum. Kısacası benim için orası, programa hazırlık alanı…” diye yanıtladı.

Genç radyocuya kulüp başkanı Onur Göze plaket takdim ederken genç radyocu söyleşisini öz çekim ile tamamladı.

Radyocu Doğancan Özadlı kimdir? Sorusu Radyo Viva'da yayınlanan  "Doğan Canlı Yayında!" adlı rodyo programının öne çıkması ile birlikte merak konusu oldu. Radyocu Doğancan Özadlı kimdir? Sorusunun yanıtına haberimizden ulaşabilirsiniz. Program hafta içi her gün arasında cumartesi günü ise saatleri arasında yayınlanmaktadır. İşte Radyocu Doğancan Özadlı kimdir? Sorusunun yanıtı

Doğancan Özadlı kimdir?

07 Mart tarihinde dünyaya gelen Doğancan Özadlı aslen Karslıdır. İstanbul’da yaşayıp büyüyen Doğancan Özadlı Radyo Viva‘da program sunmaktadır. Üniversite eğitimini Eskişehir Anadolu Üniversitesi Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümünde tamamlamıştır.

Doğancan Özadlı boyu kilosu ise 65’dir. Doğancan Özadlı Sesiyle ve sempatikliği ile herkesi etkilemeyi başaran Özadlı geniş bir hayran kitlesine sahiptir.

Nerelerde çalıştı?

yılında Fashion One TV’de Konuk Koordinatörlüğü yaptı
yılında Number One TV Televizyon Programcılığı, Konuk Koordinatörlüğü yaptı
yılında Number1 FM’de Radyo Programcılığı yaptı
yılında Radyo Klas’da Radyo Programcılığı yaptı
yılında Baykuş’da DJ’lik yaptı
yılında Planet Sinema’da Voice Over
yılında Planet Mutfak’da İnce Hesap programını sundu
yılında Planet Mutfak’da ​Yolüstü Tatlar programını sundu
yılından beri Radyo Viva’da Radyo Programcılığı yapmaktadır.

Radyo Oskarları'ndan Doğancan Özadlı'ya ödül

OYDAR Radyo Oscarları 2. Radyo Akademi Ödül Gecesi'nde Radyo Viva'da sabah ve akşam şovunu hazırlayıp sunan Doğancan Özadlı, Yılın En İyi Şovmeni dalında ödüle layık görüldü.

Radyocu Doğancan Özadl&#x; kimdir?

"Doğan Canlı Yayında!" programının içeriği nedir?

Trafik yoğunluğu ve stresten biraz olsun uzaklaşabilmek için özenle seçilmiş şarkılarla, sosyal medyada en çok konuşulan mevzular, özel etkinlikler, vizyondaki filmler, yeni çıkan kitaplar, en güzel hediyeler ve daha fazlasıyla hafta içi her gün sabah arası Doğan Canlı yayında! "Doğan Canlı" Uryad tarafından Nielsen araştırma şirketine 6 ayda bir yaptırılan, radyo dinleyicilerinin tutum, davranış ve beklentilerini anlamayı amaçlayan içerik araştırmasının sonuçlarına göre "En Sık Takip Edilen Program" sıralamasında ise 5. sırada yer almıştır. Yine aynı araştırmaya göre "En Sık Takip Edilen Programcı" sıralamasında ise Doğancan Özadlı 6. olmuştur. (Kaynak Nielsen Radyo Dinleyici İçerik Araştırması Ocak ) yılında Doğancan Özadlı’nın kazandığı ödüller OYDAR Radyo Oscarları 2. Radyo Akademi Ödülleri - Yılın En İyi Şovmeni Sihirli Mikrofon Radyo Ödülleri - Gelecek Vaat Eden Radyo Programcısı Ödülü Türkiye Gençlik Ödülleri - En İyi Radyo Programcısı Ödülü

Haber:Yağmur Mutlu

Kimi sabah işe giderken, kimi kahvaltı başında, kimi akşam eve dönerken, kimi yolları arşınlarken, kimi iş başındaki molalarda frekanslarını ayarlar ardından sevdiği programcının yayına başlamasını heyecanla bekler. Yayın başladığı anda ise bir yolculuğa çıkılır. Fırat Haber Gazetesi olarak Süper FM yayıncılarından Doğancan Özadlı ile radyo programcılığı üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Detayları haberimizde…

Doğancan Özadlı’yı dinleyicileri iyi tanır, lakin sizi yeni tanıyacaklar için Doğancan Özadlı kimdir?

28 yaşındayım. Hayatımın çok uzunca bir dönemi radyoyla geçti. 13 yaşından bu yana mesleğin içindeyim.

Doğancan çocukluğunda nasıl bir çocuktu?

Çocukluğum güzel geçti.  Dönüp baktığımda açıkçası pişman olduğum ve üzerine travmatik duygular yaşadığım bir çocukluğum olmadı. Aile değerleri olan, Anadolu kültürüyle yetişmiş bir ailenin çocuğu olarak mutluydum. Açıkçası hayal dünyamın tam anlamıyla şekillenmeye başladığı süreçte iş hayatım başladığı için işle ve meslekle alakalı çok büyük hayallerim yoktu. Çünkü işe başladığımda bu benim için aynı zamanda oyun, eğlence gibiydi. Bunun daha sonrasında hayatım olabileceğini hayal edememiştim. Ama zannediyorum ilk iş günümde içeri girdiğim andan itibaren hayalini kurduğum radyoya gittikten sonra hayal etmeye başladım.

Peki, bugün hayalini kurduğunuz yerde misiniz?

Aslında hemen gelir gelmez kimse bana mikrofon vermemişti. Tabi ki ilk zamanlar şimdiki gibi çok eğlenceli ve çok keyif aldığım zamanlardı diyemem çünkü işin zorluğunu ve angaryasını çektiğim zamanlardı. Ama iyi ki de o zorlukları çekmişim, iyi ki de bu meslekle alakalı kendi hayatımdan çok büyük fedakârlıklar yapmışım. Hayalini kurduğum şeyleri yaşıyorum, şimdi bunun meyvesini yiyorum, keyfim çok yerinde, çok mutluyum.

Radyo programcısı olma serüveniniz nasıl başladı?

13 yaşındayken montajla ve kamera arkası ile alakalı bilgi edinmek için bir yakınımın vasıtasıyla bir televizyon kanalına gittim. Fakat orada televizyon departmanı çok yoğundu. Benimle ilgilenilemedi. Aynı grubun radyosu olan Radyo Class ve Radyo Numberone FM’e asistan lazımdı. Sonra, gel sen bizimle zaman geçir dediler, bir yaz tatiliydi. Tamamen tesadüfi bir şekilde yani. Aslında başka bir niyetle gittiğim bir medya kuruluşunda başka bir işe verdiler beni. Ve çok sevdim, çok mutlu oldum. Tatil bittikten ve okul başladıktan sonra da okuldan çıkıp hemen hemen her gün radyoya gittim. Aslında benim için bir eğlence alanıydı diyebilirim. Çünkü o yaşta yetişkinlerle beraber bir şeyleri başarma hissi herhalde benim için çok daha baskın geldi.  O yüzden sokakta top oynamak yerine küçük yaştan itibaren kendiliğinden gelişen bir iş hayatında buldum kendimi.

Peki, bu kadar küçük yaşta bu duruma ailenizin ve çevrenizin bakışı nasıl oldu?

Babam çok sevimli karşılamadı, çünkü çocuktum. Babam bir süre sonra bana artık gitmeyeceksin dedi. Hatta hatırlarım kapıları kilitlemişti gitmeyeyim diye. Ama o gün gitmesem de ertesi gün bir şekilde yolunu bulup gittim. Sonrasında hemen hemen her ailede olduğu gibi annem devreye girdi. O biraz ortalığı yatıştırdı. Ve gördüler ki aslında ben iyi şeyler yapma yolundayım. Babam beni engellemekten vazgeçmişti. Daha sonra babam “İyiki de kendi bildiğini yapmışsın. Eğer sana engel olsaydım bunun vicdan azabını yaşardım.” dedi. O yüzden bazen bazı konularda çok öngörü sahibi olamıyoruz şartlardan dolayı. Ama bazı şeyleri iyi de olsa kötü de olsa yaşayarak deneyimlemek en güzeli.

Doğancan Özadlı için radyo nedir?

Hayatımdır diyebilirim. Yani dışarıdan bakınca eğleniyoruz, gülüyoruz, mutluyuz ama benim aynı zamanda ekmek paramı kazandığım yer mikrofon önü. O yüzden tek kelime ile ‘hayatım’.

Sürekli müziğin içindesiniz, müziğin sizin için anlamını nasıl yorumlarsınız?

Radyonun çok fazla bileşeni var. Müzik de onlardan, tabi ki en önemlilerinden bir tanesi. Zamanında radyoya başladığım dönemde konservatuar hayalim vardı. O dönem müzikle alakalı bir şeyler yapmayı çok istiyordum ve korolara dâhil oluyordum, sololar yapıyordum. O süreçte aslında edindiğim bilgiler bugün çok işime yarıyor. Bir radyoda program yapıyorsanız müzikle alakalı en azından temel bir seviyede de olsa müzik bilgisine sahip olmak önemli. Benim için de ne anlam ifade ediyor: Açıkçası yani herkes için ne ifade ediyorsa benim için de aşağı yukarı herhalde onları ifade ediyor.

Milyonlarca insana hitap ettiğiniz bir mesleği icra etmektesiniz bu kapsamda sizce mesleğinizin avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Avantajı, işinde başarılı olursan seni destekleyen, takdir eden, seven insanların varlığı büyük bir motivasyon kaynağıdır ve e onlardan gelen övgüler, sevgi dolu sözler şımarmanıza değil de daha da iyi işler yapmanıza vesile oluyorsa bu daha büyük bir avantajdır. Dezavantajı da, radyolarda dinlediğiniz programların tamamına yakını çoğunlukla canlı programlar olur. Bu programlar esnasında ağzınızdan çıkacak herhangi bir kelime kariyerinizin sonu olabilir. Çünkü o otokontrolü sağlamazsanız devamında gelişebilecek şeyleri de ön göremezseniz, bunun haliyle büyük bir sıkıntı haline dönüşmesi çok kuvvetli bir ihtimali içermektedir.

Süper FM’de hafta içi her gün saatleri arasında yayındasınız. Bu saatlerde güne enerjik başlamak için neler yaparsınız?

Çok uzun yıllardır sabah yayıncısıyım. Hatta 4 seneden fazla hem sabah, hem akşam saatlerinde yayın yaptım ama şu sıralarda sadece sabah yayında olmak benim için daha mutlu edici. Yakın zamana kadar sabah- akşam yayın yapıyordum ve bu süreç beni artık çok yormuştu. Güne enerjik başlamak için ekstra bir şey yapmıyorum. Enerjik başlama zorunluluğum olduğunu bildiğim için belki de. Yani ben hiçbir zaman sabah uyandığımda şımaran insanlardan olmadım. Stüdyoya girdiğim an itibari ile enerjimin yüksek olması ve insanlara eğlenceli bir şeyler sunmam gerektiğini bildiğim için hep enerjisi yüksek bir şekilde başlarım güne. Ekstra bir şey yapmıyorum.

Her gün aynı motivasyona sahip olamıyoruz. Sesinizde değişiklik hissedildiğinde ne gibi dönüşler alıyorsunuz?

Beni önceden, uzunca zamandır takip eden bir grup dinleyicim var. Kendimce kemik kitle dediğim, o kitle anlıyor. Ben istediğim kadar farkettirmemeye çalışsam da aslında bu çok nadir olan bir şeydir, onlar bir şekilde ses tınımdan ruh halimi anlıyorlar. Özelden, instgramdan yazarlar bana, “Doğancan bugün biraz tadın yok galiba.” diye. Hissedenler oluyor çünkü radyo, televizyon ya da diğer mecralar gibi değil. İnsanlar sizi sadece duyuyorlar. Duyulan şeyin ne kadar samimi, ne kadar yalan, ne kadar gerçek olduğunu çok iyi anlayabilirsiniz. Hâl böyle olunca da rol yeteneğinizin çok ultra olması lazım bazı şeyleri fark ettirmemek için.

Birçok anınız vardır elbette. Sizi en çok etkileyen anınızdan birini paylaşır mısınız?

Ben çok söyleşi yaptım. İl il gezdim ve o ildeki dinleyicilerimle bir araya geldim. Bir gün Ankara’daki bir söyleşiye gitmiştim. Orada kalabalık bir grup vardı, alışveriş merkezinde, bin kişiye yakın insandık. Çok da uzak olmadığı için Konya’dan bir dinleyicim Ankara’ya beni görmeye gelmiş. Mikrofonu aldı ve dedi ki: “Doğancan ben, seni bir hastane odasında dinlemeye başladım. Umudumun tükendiği ve artık sayılı günlerimin kaldığı bir süreçte karşıma çıktın ve ben seni dinleyerek iyileştiğimi düşünüyorum. Sana teşekkür etmek için geldim. Sen bana şifa oldun.” demişti. Tabii ben çok duygulandım, sahnede ağladım. Gelen herkesle hüngür hüngür ağladık ve o kızcağızla sarıldık. Unutamadığım anlardan biriydi. Çünkü biz bir odanın içinde mikrofonu açıp konuşuyoruz belki ama o ettiğimiz lafların kimin hayatına nasıl dokunduğunu bilemiyoruz. Aslında bu ve benzeri biriken çok fazla hikayem var. İşte bu gibi güzel anılar sayesinde her zaman o mikrofonun sesini açtığımda daha da bir şevkle muhabbet etmeye çalışıyorum.

Oldukça sadık bir dinleyici kitlesine sahipsiniz bu konuda neler söylemek istersiniz?

Evet, bu beni de çok mutlu eden bir durum. Lâyık olmaya çalışıyorum, dikkat etmeye çalışıyorum. Bazı konularda taviz vermemeye çalışıyorum. Çünkü ne yazık ki son dönemlerde rüzgâr nereye eserse oraya yönelen insan sayısı o kadar fazla ki, doğru olduğuna inandığım neyse onu savunmaktan, ne olursa olsun vazgeçmediğim için çok insanın kalbini kazandığımı düşünüyorum.

Bir radyo programcısı olarak bir iş gününüzü nasıl anlatırsınız, neler yaparsınız?

Gün benim için erken başlıyor. Saat ’da başlayan programım olduğu için çok erken uyanıyorum. Hızlıca hazırlanıp hemen yayınımın öncesinde stüdyoda oluyorum ve ufak tefek yayın ayarlarımı yapıyorum, hazırlıklarımı yapıyorum. ’da programım bittikten sonra aslında bir sonraki yayınımın hazırlığı başlıyor diyebilirim çünkü radyoda eğer belirli bir formatta program yapmıyorsanız; haber, aktüel ya da kültürel içerikli bir program değilse ekstra bir ön hazırlık gerektirmiyorsa hazırlığınız hayatın içinden olan mevzular haline geliyor. O yüzden ben stüdyodan çıktıktan sonra manavdaki gördüğüm bir fiyat, taksici ile ettiğim bir muhabbet veya karşıma çıkan herhangi bir şey ertesi sabah benim yayında konuşacağım mesele haline gelebileceği için biraz gözlem yapmaya çalışırım ve buradan ne çıkarırım diye sürekli hayatı takipte kalırım.

Bazen ülke de bazen de dünya çapında zor günler yaşayabiliyoruz. Peki, bu olağanüstü süreçlerde yayıncılık nasıl bir misyona sahip olmalı?

Radyo önemli bir iletişim aracı. Biz eğlence programı yapıyoruz fakat; toplumsal olaylarda, yakın zamanlarda yaşadığımız depremde bunun canlı örneğini gördük. İnsanların kasvetli ortamda duygularını paylaşması, gerekiyorsa beraber ağlamak o enerjimizi üzerimizden atmak; gerekiyorsa beraber motivasyonumuzu yükseltmek için çaba sarf etmek çok önemli. Şu sıralarda da malum koronavirüsten dolayı birçok insan evinde. ’da başlıyor program, dolayısı ile normal zamanda normal rutinimiz devam ederken insanlar iş yerlerine giderken dinliyordu fakat şu sıralarda büyük bir çoğunluk evlerinden çalışıyor ya da çalışmıyor. Ama buna rağmen “Doğancan seni dinlemek için uyandık” diye bana her gün onlarca mesaj gönderiyorlar. İşte bu da aramızdaki muhabbetin ne kadar kuvvetli olduğunu gösteriyor. Bu gibi zamanlarda birbirimize duygusal anlamda çok faydamız dokunduğunu düşünüyorum.

Radyo programcılığı yapmak isteyen iletişim fakültesi öğrencilerine ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Özgün olmalarını tavsiye ederim. Birilerini taklit etmek veya biri gibi olmaya çalışmak yerine özgün olmakta fayda var. Aslında bunun her iş için geçerli olduğunu zannediyorum. Başkalarını taklit etmeye çalışmakla çok yol alınamayabilir. Farklı bir şeyler yapmak zorundalar. Çünkü öyle bir devirdeyiz ki ne yazık ki 90’lı yıllarda çok popüler olan birçok radyocunun ismi şu sıralarda radyolarda duyulmuyor. Ne yazık ki kendilerini yenilemeyip aynı şeyleri devam ettirme ısrarlarından, çağı yakalayamamalarından dolayı sıkıntılı şeyler yaşayabiliyorlar. Bir şeyler yapmak istiyorsanız gerçekten onun için ciddi bir emek sarf etmeniz ve çaba göstermeniz lazım.

Röportajınız için teşekkür ediyoruz. Son olarak eklemek istediğiniz şeyler var mı?

Herkese selamlarımı iletiyorum. Hafta içi her sabah Süper FM’de radyolarınızın açık olmasını umuyorum.

Fırat Haber Gazete

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası