emekli korgeneral vural avar / 28 Şubat hükümlüsü emekli Korgeneral Vural Avar cezaevinde yaşamını yitirdi - Son Dakika

Emekli Korgeneral Vural Avar

emekli korgeneral vural avar

Cezaevinde yaşamını yitiren emekli Hava Korgeneral Vural Avar, toprağa verildi

Bir süredir demansla mücadele eden ve 28 Şubat davası nedeniyle bulunduğu cezaevinde yaşamını yitiren emekli Korgeneral Vural Avar, Kocatepe Camisi’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından toprağa verildi. Avar’ın dava kapsamında rütbeleri söküldüğü için askeri tören yapılmazken, silah arkadaşları naaşın başında saygı nöbeti tuttu. Avar, camiden alkışlar ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganıyla uğurlandı.

Yargıtay Ceza Dairesi’nin, iddianamesi FETÖ’cü eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından yazılan 28 Şubat davasında 14 isme verilen müebbet hapis cezasını onamasıyla aralarında eski Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, eski Jandarma Genel Komutanı Fevzi Türkeri, eski Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak ve eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın da olduğu 14 isim cezaevine gönderildi. Yaşları 74 ile 90 arasında değişen ve ciddi sağlık sorunları yaşayan isimlerden Çetin Saner, Aydan Erol ve Çevik Bir tahliye edilirken, uzun süredir demansla mücadele eden emekli Korgeneral Vural Avar 20 Aralık’ta yaşamını yitirdi. Vural, dün, Ankara Kocatepe Camisi’nde düzenlenen törenin ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. Törende, “Onlara çektirenlere hakkımız helal değil, haram olsun” diye bağırılırken, Avar’ın naaşı alkışlar ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı eşliğinde cenaze aracına taşındı.

"KABULLENEMİYORUM"

Törende konuşan Avar’ın eşi emekli Albay Tuna Avar, “Eşim çok hastaydı. Çok mücadele ettik ancak her raporda cezaevinde kalabilir yazısı olduğu için orada kaldı. Ne yazık ki hayatını cezaevinde kaybetti. Bugün cenazeyi almaya gittiğimizde teşekkür ettim, helalleştim onunla. Birlikte başarılı görevler yaptık. Bu haksızlığı kabullenemiyorum. Benim için eşim ölmedi, kalbimde yaşıyor. O vatan şehidi oldu. Rütbeleri söküldüğü için askeri tören yapılmadı ancak sizlerin sayesinde bu kalabalıkla askeri törenden daha güzel bir tören yapıldı. Ben size Vural’ın emanetiyim, beni yalnız bırakmayın” dedi. Eşinin fotoğrafına sarılan ve öpen Tuna Avar, gözyaşlarına hakim olamadı. 

ASKERİ TÖREN YAPILMADI

Avar’ın dava sürecinde rütbeleri söküldüğü için askeri tören düzenlenmezken, emekli askerler ve dostları saygı nöbeti tuttu. Tabutun başına gelenler, selam verip kısa süre nöbet tuttuktan sonra nöbeti diğer isimlere devretti. Cenazede hiçbir üniformalı asker ise bulunmadı. Fenerbahçe Spor Kulübü, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu, Kumpas-Der, 28 Şubat davasında yargılanan eski YÖK üyesi Erdoğan Öznal, cenazeye çelenk gönderdi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve CHP milletvekilleri Veli Ağbaba, Ali Haydar Hakverdi, Sezgin Tanrıkulu, Sevda Erdan Kılınç, Murat Bakan, Levent Gök, Utku Çakırözer, İYİ Parti Genel Başkan Danışmanı Ahmet Zeki Üçok, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, eski Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, eski Danıştay Başkanvekili Tansel Çölaşan, eski TESUD Genel Başkanı Namık Kemal Çalışkan, TÜMÖD Genel Sekreteri Suay Karaman, eski Türk Hava Kuvvetleri komutanları Abidin Ünal ile Aydoğan Babaoğlu, eski 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon, emekli Orgeneral Orhan Yöney, emekli Koramiral Atilla Kezek’in yanı sıra Avar’ın silah arkadaşları, çok sayıda emekli asker, kumpas davası mağdurları ile sevenleri ve ailesi cenazede hazır bulundu.


Vural Avar28 Şubat davasıkorgeneral

Adalet Bakanlığı'ndan Vural Avar açıklaması

Adalet Bakanlığı, cezaevinde 20 Aralık'ta hayatını kaybeden 28 Şubat davası hükümlüsü emekli Korgeneral Vural Avar'ın, Cumhurbaşkanı'na belirli durumlarda kişilerin cezalarını hafifletme veya kaldırma yetkisi tanıyan Anayasa'nın maddesinden yararlanma talebinde bulunduğunu ve dilekçesinin derhal işleme konulduğunu bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, bazı basın-yayın kuruluşlarında ve sosyal medya platformlarında "Hükümlü Vural Avar ceza infaz kurumunda vefat etmeden önce Cumhurbaşkanı tarafından kendisine tanınan özel af yetkisine müracaat etmedi" şeklinde yayınlanan haberlerle ilgili kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla basın açıklaması yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:

"Hükümlü Vural Avar, 16 Aralık tarihli dilekçesi ile Anayasa'nın maddesinden yararlanma talebinde bulunmuş ve bu dilekçe derhal işleme konulmuştur. Söz konusu dilekçe ve bu dilekçenin verildiğine ilişkin tutanak dosyada yer almaktadır. Bunun dışındaki iddialar gerçek dışıdır."

Anayasa'nın Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerine ilişkin maddesinde "Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır." fıkrası bulunuyor.

Katıldığı canlı televizyon yayınında konuşan Bozdağ, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a verilen özel af yetkisinin kullanımında, Adli Tıp Kurumu’na yönelik sınırlama getirileceğini söyledi. Bozdağ, konuyla ilgili Adli Tıp Kurumu (ATK) Genelgesi’nde değişiklik yapılacağını bildirdi.

Ölümünden 22 gün önce ATK’nin “cezaevinde kalabilir” raporu verdiği 84 yaşındaki Avar hakkında 3 ay önce Erdoğan’ın özel af yetkisini kullanarak talimat verdiğini söyleyen Bozdağ, şu açıklamayı yaptı:

“Vural Avar, Allah gani gani rahmet eylesin diyorum. Tabii ölen herkesi iç için taziye bizim geleneğimizde var. Eşi hanımefendiye, ailesine de başsağlığı diliyorum. Ama burada da şunu ifade etmekte fayda var; Sayın Cumhurbaşkanımız Vural Avar'la ilgili özel af yetkisini kullanmak istediğini bana söyledi ve süreci başlatmamızı da istedi. Biz merhum Avar'a bu dileği ilettik. Çünkü müracaat etmesi gerekiyor sürecin başlaması için. Fakat başlangıçta müracaat etmedi. Rahmetli oluşundan, yani çok az bir süre önce müracaatı oldu. Biz hemen işlemleri başlattık. Ve süratle işlemlere tekemmül ettirmeye sürdürürken bu arada rahmete kavuştu. Yani bu noktada yapılan eleştiriler tabii bilmeden yapıldığı için onlara bir şey demiyorum. Zaten Sayın Cumhurbaşkanımız bundan 3 ay önce talimat verdi. Yani biz kendi ilettiğimiz vakit ilgili görevli arkadaşlarımız kendilerine ilettiler bunu. Yani muhterem eşinin de bu olaydan bilgisi olduğunu tahmin ediyorum. Şimdi haber haberdar oldular. Ve o dönemde 3 ay yaklaşık diyorum yani süreç işlemiş olsaydı bu sürede işlem tekamül ederdi. Ama maalesef süreç başlamadı. Tabii neden başlamadı, kendi neden böyle bir yol izledi onu bilemiyorum. Fakat sonunda müracaat etti. Biz ilettiğimizde müracaat etmedi. Ama daha sonra müracaat etti ama müracaat ettikten sonra da biz süreci hızlıca başlattık. Fakat daha süreci bir hafta olmadan kendisi rahmete kavuştu. Yani bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın hassasiyeti en üst noktadadır.”

“ATK, NEREDEYSE CUMHURBAŞKANI’NIN YETKİSİNİ KULLANIYOR”

Erdoğan’ın özel af yetkisinin kullanılmasına yönelik ATK sınırlandırması olduğunu söyleyen Bozdağ, “Sadece onun ilgili değil. Başka da bazı böyle durumlar var. Onları açıklamak istemem. Ama her defasında tabii Adli Tıbbı'n raporu gerekiyor. Maalesef Adli Tıp'tan bu yönde olumlu raporlar çıkmadı. Adli Tıp ile ilgili bizim bir iç genelgemiz var. O genelgeyi çalıştırıyorum. Önümüzdeki günlerde bu genelgeyi yürürlüğe koyacağız. Çünkü adeta Adli Tıp, Cumhurbaşkanımızın özel af yetkisini kendi neredeyse kullanan bir uygulaması var. ‘’ün kapsamına girer, girmez’ diye bir değerlendirme yapıyor. Halbuki ’ün kapsamındaki özel af yetkisi Anayasa cumhurbaşkanına bırakmış. Takdir ona ait. Ama ne diyor? Sürekli hastalık, engellilik ve kocamışlık hali. Adli Tıbbın yapması gereken şey sürekli hastalık, kocamışlık ya da engellilik hallerinden biri ya da birkaçı var mı? Bunun teşhis ve tespitini içeren bir rapor vermesi icap eder. Ama öyle yapmıyor Adli Tıp. madde kapsamına girer girmez diye rapor veriyor. madde ilgili fıkrasında sürekli hastalık, sakatlık ve engellilik nedeniyle hükümlerin cezasını azaltmak ya da tamamen kaldırmak. Yani özel af dediğimiz bir af yetkisini cumhurbaşkanına tanıyor” diye konuştu.

Bozdağ, konuyla ilgili ATK Başkanı’yla görüştüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Ama maalesef Adli Tıp bu konuda raporlamalarda farklı sonuçlar çıkıyor. O yüzden de biz neden kaynaklanıyor bu? Konuştum ilgili daire başkanımızı çağırdım, ‘Buradaki sorun ne dedi? Nereden kaynaklanıyor? Biz onu çözelim. Yasal bir düzenleme var mı yok mu?’ Bizim iç genelgemizi işaret etti. Biz de o iç genelgede gerekli değişiklikleri yapıyoruz. Bu hafta da inşallah iç genelgeyi de yayınlayacağız.”

“CEZAEVİNDE KALABİLİR RAPORU GELİNCE İÇİM SIZLIYOR”

ATK’nin, hasta mahpuslar hakkında verilen raporlar hakkında ‘içinin sızladığını’ söyleyen Bozdağ, “Onları dinleyince de onlara da bir şey diyemiyorum” ifadelerini kullanarak şu açıklamayı yaptı:

"Adli Tıp Kurumu'nu kanunundaki yetki sınırına çekiyor bu. Tabii bu gene Adli Tıp Kurumu'nun takdiri. Hükümet olarak bu konudaki takdiri hastalar lehine kullanılmasının çok doğru olduğuna inanıyorum. Diyelim içeride kanser tedavisi gören birisi var. Kanser tedavisinde moralin motivasyonun ne kadar önemli olduğunu bilen birisiyim ben. Böyle bir hasta 4. evre kanser tedavisi görüyor ve Adli Tıp Kurumu'ndan rapor geliyor. ‘Bu tek başına hayatını devam ettirebilir. Veyahut da şöyle olur, böyle olur’ diye gelince benim içim sızlıyor. Ben bundan rahatsızım. Kendi kendini hayatını idame ettiremeyecek insanlar var. Örneğin pantolonunu çıkarıp giymekte zorlanan insanlar var. Ama ‘İçeride kalabilir’ diye raporlar geliyor. Ben de çağırıp soruyorum; ‘Ya bu adam nasıl içeride kalacak? Pantolonlu çıkarıp giyemiyor.’ Bilmelerini isterim ki aziz vatandaşlarımızın kendilerinin bize ilettiği, yönettiği eleştirilerin hepsinin bu işin muhataplarına biz iletiyoruz.

Bugün Adli Tıp Kurumu üzerinde bu konuları özellikle ifade etmek istiyorum ki kamuoyu önünde de bunu ifade etmek istedim. Hastalıkların teşhis ve tespiti konusu orada olacak. Onlar takdir edecek. Hepsinden bağımsız. Tabii burada Sayın Cumhurbaşkanımıza ulaşanlar oluyor. Oradan da kamuoyundan yansıyor, medyaya yansıyor, başka yere yansıyor. Orada da takip ediliyor bu hasta hükümlülerinin durumu ve oradan da bize intikal ediyor.

Biz her defasında bu sürecin sağlıklı ve hastaların lehine olması için gerekeni yapıyoruz ve yapmak için de çırpınıyoruz adeta. Ama rapor çıkmayınca savcının yapacağı bir şey yok. Cezaevi idaresinin yapacağı bir şey yok. Raporu verenler de ‘Tıbbın kuralları bunu gerektiriyor’ diyor. ‘Biz kuralla bağlıyız’ diyor. ‘Tıbbın kurallarına göre bu böyle’ diyor. Onları dinleyince de onlara da bir şey diyemiyorum. Ama ben bütün bunlara rağmen ‘Siz gene de takdir hakkınızı hasta lehine kullanmakta eğer böyle bir takdire kalıyorsa siz ortada kaldığınız her yerde bunu hastalar lehine kullanmakta fayda olduğunu’ da kendilerine açık açık söyledim. Buradan da Türk milletinin huzurunda söylüyorum"

(AA)

Click to read the article in Turkish

28 Şubat Davası kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen, 84 yaşındaki ( doğumlu) emekli Korgeneral Vural Avar, Sincan F Tipi Cezaevi'nde hayatını kaybetti.

Avar'ın ölümünü, Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu sosyal medya hesabından duyurdu: “28 Şubat kumpası davasında, sağlık sorunlarına rağmen cezaevinde tutulan 85 yaşındaki emekli Korgeneral Vural Avar, dün gece uykuda hayatını kaybetti. Hepimizin başı sağ olsun. Gücümüz bu zülmü bitirmeye yetmediği için çok üzgünüm.”

Avar’ın vefatıyla cezaevinde 28 Şubat hükümlülerinden 10 kişi kaldı. 28 Şubat davasıyla ilgili olarak 14 kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış, Çevik Bir, Çetin Saner, Aydan Erol rahatsızlıkları nedeniyle tahliye edilmişlerdi.

Vural Avar hakkında

’de babasının görev yeri olan Bitlis’te doğdu. Korgeneralken emekli oldu. Eşi Tuna Avar da emekli Albay.

28 Şubat davası ilk açıldığında da tutuklandı ve 19 ay hapiste kaldı. Hüküm kesinleştiğinde tekrar tutuklandı. Cezaevinde emekli generallerden Erol Özkasnak ile aynı odayı paylaşıyordu ve uzun süredir demans hastasıydı.

Ne olmuştu?

28 Şubat davasında sanık, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçlaması ile yargılandı.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Nisan 'de sanıktan 21'i hakkında müebbet hapis cezası verdi. Davada 68 sanık beraat etti. 10 sanık için zaman aşımının dolması, 4 sanık için de ölmüş olmaları nedeniyle dava düşürüldü.

Yargıtay yeni adıyla Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 28 Şubat davasına ilişkin temyiz incelemesini tamamlayarak 9 Temmuz'da kararını açıkladı.

Yargıtay kararında, 28 Şubat 'de birtakım sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra basın yayın kuruluşları, üniversiteler, sendikalar, sermaye çevreleri, sivil bürokrasi ve yargı mensuplarının desteğiyle, Milli Güvenlik Kurulu toplantısında alınan kararların hükümete dayatıldığını ve seçilmiş bir hükümetin işlevsiz hale getirildiğini ifade etti.

Aralarında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir ile Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da bulunduğu 14 sanık hakkındaki müebbet hapis cezalarını onayan Yargıtay, bu sanıkların suçun icra hareketleri üzerinde müşterek hakimiyet kurdukları tespit edildiğini belirtti. Yargıtay 37 sanık hakkındaki beraat kararlarını ise onadı.

  • İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu’nun 29 Nisan tarihli son tespitine göre, Türkiye hapishanelerinde ’i ağır olmak üzere hasta mahpus bulunuyor.
  • HDP Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun raporuna göre, 1 Aralık - 1 Aralık arasında hapishanelerde en az 73 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin 34’ünün “intihar ettiği” iddia edildi, 39’u ise hasta mahpus.

(AS) 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır