Before After Cümleleri

before after cümleleri

İngilizce before, after, when, until konu anlatımı

Bir süreçten bahsederken cümleler arasında geçişi sağlamak için bağlaçlardan yararlanılır. Bu konuda bahsedeceğimiz bağlaçlar: AFTER, BEFORE, WHEN, UNTIL bağlaçlarıdır.

AFTER, “sonra” demektir. Tek başına kullanılmaz. Arkasından bir isim, cümle ya da –ing takısı almış bir fiil gelmesi gerekir. “-den sonra” anlamı katar.

After cracking two eggs beat them. (Yumurtaları kırdıktan sonra onları çırp.)
After you put the water into the pot, let it boil. ( Suyu tencereye koyduktan sonra kaynamaya bırak.)
I do my homework after school. (Ödevimi okuldan sonra yaparım.)
I brush my teeth after breakfast. (Kahvaltıdan sonra dişlerimi fırçalarım.)
After you melt the butter, pour the mixture into the frying pan. (Yağı erittikten sonra, karışımı tavaya dökün.)
After you prepare the dough, cover it with a tea towel. (Hamuru hazırladıktan sonra, bir mutfak havlusu ile üstünü örtün.)
Bill meets his friends after school. (Bill, işten sonra arkadaşları ile buluşur.)

NOT : Then kelimesi de sonra demektir. After ile Then in farkı ise Then in bağlayıcı bir görevinin olmamasıdır.
After my father came home, we went shopping. (-den sonra)
My father came home. Then, we went shopping. (sonra)

BEFORE, “önce” demektir. Tek başına kullanılmaz. Arkasından bir isim, cümle ya da –ing takısı almış bir fiil gelmesi gerekir. “-den önce” anlamı katar.

Before the orzo turns brown, add the rice (Şehriye kahverengileşmeden önce pirinci ekle)
Let the rice cool for 10 minutes before serving. (Servis etmeden önce pilavı 10 dakika soğumaya bırak.)
I wash my face before breakfast. (Kahvaltıdan önce yüzümü yıkarım.)
Let’s eat something before the film. (Filmden önce bir şey yiyelim.)
Before you pour the hot water, take the pan off the stove. (Sıcak suyu dökmeden önce, tavayı ocaktan alın.)
Before the rice turns Brown, add the water and boil it for five minutes. (Pirinç kahverengileşmeden önce, suyu ekleyin ve beş dakika kaynatın.)

WHEN,“-dığında, -iken, -dığı zaman” anlamları katar. Soru kelimesi olan when ile karıştırılmamalıdır. Soru kelimesi olan When den sonra yardımcı fiil gelirken bağlaç olan When den sonra özne ile başlayan cümle gelir gelir.

When the water starts boil, turn down the cooker to a low heat. ( Su kaynamaya başladığında ocağın ateşisini kıs.)
Take out the slices of bread when it is red enough. ( Yeterince kızardığında ekmek parçalarını çıkar.)
When the butter melts, add the mixture. (Yağ eridiği zaman, karışımı ekleyin.)

UNTIL,“-e kadar” anlamı katar.

Beat the eggs until they are completely mixed. (Yumartaları onlar iyice karışana kadar çırp)
Stir it until onion is softened. ( Soğan yumuşayana kadar karıştır.)

before after when until konu anlatımıbefore after when until bağlaçları

Benzer Yazılar

Will or Going To Konu Anlatımı
Must - Have to Konu Anlatımı
Can - May - Must - Should Konu Anlatımı
When - While Konu Anlatımı
So - Such Konu Anlatımı
Need Konu Anlatımı
Ever - Never Konu Anlatımı
Either, Neither, Too, So Kullanımı Konu Anlatımı
Prefer and Would Rather Konu Anlatımı
Whoever, Whatever, Whichever, Whenever Konu Anlatımı
9. sınıf can, could konu anlatımı
İngilizce be going to, will, if, to do konu anlatımı
İngilizce used to konu anlatımı
İngilizce before, after, when, until konu anlatımı
So That - In Case Konu Anlatımı
Must, has to, have to özet konu anlatımı
And but so because konu anlatımı 9. sınıf

THE PAST PERFECT TENSE (had + V3)
with "before", "after", "when" and "until"

John had never eaten kebabs before he came to Turkey

Bu dersimizde yeni bir zaman kalıbı öğreneceksiniz, Past Perfect Tense. Bu zaman kalıbının fonksiyonu geçmişte yapılmış iki işten daha önce yapılanı işaret etmektir. Aşağıdaki diyaloğu inceleyiniz. Diyalogdaki Past Perfect Tensekullanımına dikkat ediniz.

DIALOGUE 1:

Alp : Have you ever seen a penguin?(Hiç penguen gördün mü?)

Tom : Yes, I have. (Evet, gördüm.)

I saw a lot of them in a zoo inAmerica.(Amerikada bir hayvanat

bahçesinde onlardan çok gördüm.)

Alp : When?(Ne zaman?)

Tom : In (&#;de.)

Alp : Really?(Gerçekten mi?)

Tom : Yes, but I had never seen a penguin before that.
(Evet, fakat ondan önce hiç penguen görmemiştim.)

&#;I had never seen a penguin before (&#;den önce hiç penguen görmemiştim.)

Yukarıdaki diyalogda Tom&#;un geçmişte bir zaman aralığında penguen görmüş olduğundan bahsettiğini görüyorsunuz. yılında yaşadığı bu olayı anlatmak için Geçmiş Zamanyani Simple Past Tensekullanıyor.

"I saw a lot of them in a zoo in America".

Dikkat ettiyseniz; Past Perfect Tense ile kurduğu cümlede ise

"I had never seen a penguin before that"

aynı olayla ilgili olarak geçmişte daha önce yer alan bir zaman aralığına gittiğini görüyorsunuz ve bu cümlede yılından önce hiç penguen görmediğini ifade ediyor.

Kısacası yukarıda da bahsedildiği gibi yılının öncesindeki zaman aralığında gerçekleşen bir eylemden bahsederken yani geçmişte yapılmış iki işten daha önce yapılandan bahsederkenSimple Past Tensekullanmıyor, Past Perfect Tensekullanıyor.

Aşağıda Past Perfect Tense ile Present Perfect Tense zaman kalıpları arasındaki farkı görebilirsiniz.

SENTENCE CHART in Past Perfect Tense.

had not : hadn&#;t, olarak kısaltılır.

Düzenli fiillerin ikinci ve üçüncü hâlleri sonlarına (&#;d) takısının getirilmesi ile oluşur. Ancak düzensiz fiil yapılarında durum farklılaşır.

Düzensiz fiillerin birinci, ikinci ve üçüncü hâllerini içeren liste için bakınız.(yapım aşamasında)

&#; Bu dersimizde Past Perfect Tense ile kullanılan "before"," after", "when" ve "until" bağlaçları ile yapılandırılan Simple Past Tense + Past Perfect Tense cümleciklerinden oluşturulan cümle yapılarını inceleyeceksiniz.

Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz. Kullanılan bağlaçlara dikkat ediniz.

The bell rang before Sally had answered all the questions.(Sally tüm sorulara cevap veremeden zil çaldı.Sally tüm sorulara cevap vermeden önce zil çaldı.)

Mr. Jacop had learned Turkish before he came to Turkey.(Bay Jacop Türkiye&#;ye gelmeden önce Türkçe öğrenmişti.)

She had never eaten kebabs before she came to Turkey.(Türkiye&#;ye gelmeden önce hiç kebap yememişti.)

They had just finished shopping when I saw them.(Onları gördüğümde alışverişi yeni bitirmişlerdi.)

When I arrived at the station the train had already left.(İstasyona geldiğimde tren çoktan gitmişti.)

When I arrived at the station the train had left. (İstasyona geldiğimde tren gitmişti.)

We opened the window after the rain had stopped.(Yağmur durduktan sonra pencereyi açtık.)

I went to sleep after my homework had finished. (Ödevim bittikten sonra yatmaya gittim.)

He went for a walk after he had had breakfast. (Kahvaltı yaptıktan sonra yürüyüşe gitti.)

He didn&#;t sign the contract until he had read it carefully.(Kontratı dikkatlice okumadan imzalamadı.)

Melih didn&#;t stop dancing until he had been tired. (Yorulana kadar dans etti.)

He had never eaten a Japanese meal until he went to Tokyo. (Tokyo&#;ya gidene kadar hiç Japon yemeği yememişti.)

Yukarıdaki örneklerde "before", "when", "after" ve "until" bağlaçları ile kurulan Simple PastTenseve Past Perfect Tensecümlelerin bir arada kullanıldığı cümle yapılarını incelediniz.

Simple Past Tense ve Past Perfect Tense cümleleri birleştirmek için kullanılan "before", "when", "after" ve "until" bağlaçları ile kurulan cümle yapıları aşağıdaki gibidir.

Simple Past Tense ile Past Perfect Tense cümleleri birleştiren "when" bağlacının kullanıldığı cümlelerde genellikle "already" ve "just" zaman zarflarının kullanımı yaygındır.

When I arrived at the bus station the bus had already left. (Otobüs durağına geldiğimde otobüs çoktan gitmişti.)

When I arrived at the airport the plane had just left.(Hava alanına geldiğimde uçak yeni havalanmıştı.)

&#; Past Perfect Tense cümlelerde "already" ve "just" zaman zarflarının kullanımına ilişkin daha detay bilgi için bakınız.(yapım aşamasında)

Simple Past Tenseile Past Perfect Tensecümleleri birleştirmek için "until"bağlacı kullanıldığı cümlelerde; cümleciklerden birinin olumsuzcümle yapısına sahip olması gerekmektedir.

Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz. İki ayrı Simple Pastcümlenin "after" ile nasıl birleştirilerek birinin Past Perfect Tensediğerinin ise Simple Past Tensecümlesi olarak kaldığına dikkat ediniz. Unutmayınız ki Past Perfect Tensecümleler geçmişte yapılmış iki eylemden daha önce yapılanı ifade eder.

Columbus discovered America. Then he returned to Spain. (Kolomb Amerikayı keşfetti. Sonra İspanya&#;ya geri döndü.)
After Columbus had discovered America he returned to Spain. (Kolomb Amerikayı keşfettikten sonra İspanya&#;ya geri döndü.)

Mrs. Jane parked her car. Then she saw the no-parking sign.(Bayan Jane arabasını park etti. Sonra park yapılmaz işaretini gördü.)
After Mrs. Jane had parked her car she saw the no-parking sign.(Bayan Jane arabasını park ettikten sonra park yapılmaz işaretini gördü.)

They visited the museum. Then they had lunch.(Müzeyi ziyaret ettiler. Sonra öğle yemeği yediler.)
After they had visited the museum they had lunch.(Müzeyi ziyaret ettikten sonra öğle yemeği yediler.)

&#; Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz. Sorulara verilen cevaplardaki "when" kullanımına dikkat ediniz. Ayrıca Past Perfect Tensecümlelerde kullanılan "finish" yani "bitmek" fiilinin işlevine de dikkat ediniz.

A : Were they arguing when you arrived? (Geldiğinde tartışıyorlar mıydı?)
B : No, they weren&#;t. They had finished arguing when I arrived. (Hayır, tartışmıyorlardı. Geldiğimde tartışmayı bitirmişlerdi.)

A : Were the children eating when you entered the room? (Odaya girdiğinde çocuklar yemek yiyorlar mıydı?)
B : No, they weren&#;t. They had finished eating when I entered the room. (Hayır, yemiyorlardı. Odaya girdiğimde yemeği bitirmişlerdi.)

&#; Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz. Örneklerdeki "before" kullanımına dikkat ediniz.

A : I first saw a Kangaroo in Australia. (İlk kez Avustralya&#;da kanguru gördüm.)
I hadn&#;t seen one before that. (Ondan önce görmemiştim.)
or
I had never seen one before that.(Ondan önce hiç görmemiştim.)

A: I first heard Tarkan in (Tarkan&#;ı ilk kez &#;de duydum.)
I hadn&#;t heard him before that. (Ondan önce duymamıştım.)
or
I had never heard one before that.(Ondan önce hiç duymamıştım.)

A : I first went to &#;stanbul in (İstanbul&#;a ilk kez &#;de gittim.)
I hadn&#;t been there before that. (Ondan önce gitmemiştim.)
or
I had never been there before that. (Ondan önce hiç gitmemiştim.)

&#; Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz. Örneklerdeki cümlelerin "until" ile nasıl birbirlerine bağlandıklarına dikkat ediniz.

Ayşe didn&#;t talk until Gökhan had stopped shouting. (Ayşe , Gökhan bağırmayı bırakana kadar konuşmadı.)

I had never eaten a snail until I went to a Chinese restaurant. (Çin restoranına gitmeden önce hiç salyangoz yememiştim.)

Mrs. Brown hadn&#;t ridden a camel until she went to Egypt. (Bayan Brown Mısır&#;a gitmeden önce hiç deveye binmemişti.)

EXERCISE 1:

Read the passage below and then answer the question as in the example below.
(Aşağıdaki parçayı okuyunuz ve sonra sorulara örnekte olduğu gibi cevap veriniz.)

Mrs. Rose had a very busy day yesterday. She had done many things before Mr. Rose came from his work home. Look at the picture and write what she had done at home before Mr. Rose came from his office. (Bayan Rose dün çok yoğun bir gün geçirdi. Bay Rose iş yerinden eve gelmeden önce bir çok şey yaptı. Resimlere bakınız ve Bay Rose iş yerinden gelmeden önceBayan Rose&#;un evde neler yaptığını yazınız.)

What had Mrs. Rose done before Mr. Rose came home from his office?

She had washedthe dishes. (wash / the dishes)

1. &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;.. (iron / the clothes)

2. &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;.. (clean / the window)

3. &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;.. (make / a cake)

4. ..&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;in the kitchen. (paint / the cupboard)

EXERCISE 2:

Answer the following questions with "yes" or "no" as in the example below.

Had you learnt to write when you were eight?
Yes, I had.

Had you learnt to swim when you were two?
No, I hadn&#;t.

1. Had you learnt to ride a bicycle when you were ten?

2. Had you learnt to cook when you were three?

3. Had you learnt to speak English when you were eleven?

4. Had you learnt to talk when you were 12 months?

EXERCISE 3:

Look at the example and then join the sentences below using "after" as in the
same way.

He ate his dinner. Then he went for a walk.
After he had eaten his dinner he went for a walk.

1. We did two experiments in the laboratory. Then we went to our classroom.

2. Aslı moved to &#;stanbul. Then she gave a party for her friends.

3. They read the menu twice. Then they ordered their meal.

4. They save some money. Then they bought a car.

EXERCISE 4:

Answer the questions in the same way as in the example.

A : Were they studying when you arrived?
B :No, they weren&#;t. They had finished studying when I arrived.

A : Were they cooking when you entered the kitchen?
B :No, they weren&#;t. They had finished cooking when I entered the kitchen.

1. A : Were they playing football when you arrived?
B :&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; .

2. A : Were they watching TV when you arrived?
B :&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; .

3. A : Were they dancing when you went in?
B :&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; .

EXERCISE 5:
Look at the examples, and then do the same.

I first had an operation in
I hadn&#;t had one before that.

I first met Zeki in February.
I hadn&#;t met him before that.

1. I first rode a bicycle when I was ten.
&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;. .

2. Ahmet first had a car last year.
&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; .

3. Allen first ate Turkish delight last summer in Turkey.
&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;. .

4. Mike first met his wife ten years ago.
&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;. .

EXERCISE 6:

Answer the following questions as in the example below.

What did you do this morning after you had got up?
I washed my face after I had got up. (wash / my face)

1. What did you do this morning after you had washed your face?
&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;. (have a breakfast)

2. What did you do this morning after you had had a breakfast?
&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;. (go to my office)

3. What did you do after you had gone to your office?
&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;. (work hard )

EXERCISE 7:

Fill in the blanks with the correct form of the verbs as in the example below.

I hadn&#;t known (not/know) Ahmet until we met (meet) at Suzanne&#;s party last year.

He didn&#;t swim until he had put on the life jacket.

1. We &#;&#;&#;&#;&#; (not / eat) anything until Michael &#;.&#;&#;&#;&#;. (arrive).

2. I &#;&#;&#;&#;&#;&#;.. (not/see) Lake Van until I &#;&#;.&#;&#; (go) there last year.

3. Paul &#;&#;&#;&#;.. (not/come) to &#;stanbul until he &#;..&#;&#;&#;. (marry) Sibel.

4. I &#;&#;&#;&#;&#;.. (not/feel) well until I &#;&#;&#;&#;. (take a nap)

5. The dog &#;&#;&#;&#;&#; ( not / stop) barking until it &#;&#;&#;&#; (catch / the cat).

Anasayfa

kaynaklar:MEB

Adverbial Clauses - When- Before - After- As soon as- Until

Tüm Konu Anlatımları / Başlangıç Seviyesi Konu Anlatımları ( A1 & A2 )

Bu dersimizde "When", "After", "Before" "As soon as" ve "Until" zarflarını kullanarak Simple Past Tense ( Geçmiş Zaman ), Simple Present Tense ( Geniş Zaman ) ve Future Tense ( Gelecek Zaman ) ile bağlaçlı ve uzun cümleler yapmayı öğreneceksiniz. Dersimiz İngilizceyi yeni öğrenenler ve İngilizce cümle kurmada zorlananlar için çok faydalı olacaktır.

WHEN KULLANIMI

When bir soru kelimesidir ve ne zaman anlamına gelmektedir. Bunu zaten biliyorsunuz. When yapısının ikinci bir kullanımı bağlaç işlevi görmesidir. Türkçe'de -dığında, - diğinde, -dugunda, - düğünde ekleri yerine İngilizcede "when" kullanılır.

ÖNEMLİ NOT:

İngilizcede "Tense Agreement" yani Zaman Uyumu çok önemlidir ve cümle kurulurken mutlaka dikkat edilmesi gerekir. Adverbial Clauses ( Zarf Cümleleri ) kurarken zamanların birbiri ile uyumlu olması gerekir. Zaman uyumunu sağlamak için aşağıdaki notları dikkatle okuyun ve örnekleri inceleyin!

funduszeue.info gittiğimde öğle yemeği yedim.

funduszeue.info gittiğimde öğle yemeği yerim.

funduszeue.info gittiğimde öğle yemeği yiyeceğim.

Bu üç örnekte de Türkçe cümle kuruluşunda eve gittiğimde / eve gittiğim zaman deriz. Ama bu cümleleri İngilizceye çevirirken mutlaka zaman uyumuna dikkat ederek iki ayrı cümle kurulması gerekmektedir.

Birinci Cümle

Öncelikle birinci cümleyi ele alalım:

Eve gittiğimde öğle yemeği yedim. Yedim : Geçmiş zamanı anlatır, demek ki bu eylem geçmişte oldu. O zaman bu zarf cümlesini kurarken eve gittiğimde ve yemek yedim bölümlerinin her ikisi için de geçmiş zaman ( Simple Past Tense ) kullanılması gerekir. - diğimde demek için When kullanırız.

When I went home, I had lunch.

When'li bölüm cümle ortasında da kullanılabilir: I had lunch when I went home

İkinci Cümle

Eve gittiğimde öğle yemeği yerim. Yerim: Geniş zamanı anlatır. Bu cümlede her zaman yaptığımız bir eylemden bahsediyoruz. Bu cümlesini kurarken eve gittiğimde ve yemek yerim bölümlerinin her ikisi için de geniş zaman ( Simple Present Tense ) kullanılması gerekir. - diğimde demek için When kullanırız.

When I go home, I have lunch.

When'li bölüm cümle ortasında da kullanılabilir: I have lunch when I go home

Üçüncü Cümle

Eve gittiğimde öğle yemeği yiyeceğim. Yiyeceğim: Gelecek zamanı anlatır. Bu cümlede gelecekte yapacağımız bir eylemden bahsediyoruz. Şimdi dikkat edilmesi gereken nokta When'li bölümde GENİŞ ZAMAN ( Simple Present Tense ) ve diğer bölümde de GELECEK ZAMAN ( Future Tense ) kullanılması gerektiğidir.

When I go home, I will have luch.

When'li bölüm cümle ortasında da kullanılabilir: I will have luch when I go home.

MORE EXAMPLES:

When I saw her, I said "hello" ( Onu gördüğümde merhaba dedim.)
When I see her, I say "hello" ( Onu gördüğümde merhaba derim.)
When I see her, I will say "hello" ( Onu gördüğümde merhaba diyeceğim.)

When I finished my work, I left the office. ( İşimi bitirdiğimde ofisten ayrıldım. )
When I finish my work, I leave the office. ( İşimi bitirdiğimde ofisten ayrılırım. )
When I finish my work, I will leave the office. ( İşimi bitirdiğimde ofisten ayrılacağım. )

Ayrıca, "When" Türkçede kullandığımız -ken ekinin karşılığı olan bir kullanıma da sahiptir.

When I was a child I lived in Los Angeles. ( Çocukken Los Angeles'da yaşadım.)
When I was in the meeting, I learned the truth. ( Toplantıdayken gerçeği öğrendim. )
When I was in Bodrum, I swam a lot. ( Bodrumdayken çok yüzdüm.)
When they were in the village, they enjoyed very much. ( Köydeyken çok eğlendiler. )

AFTER KULLANIMI

After : -den sonra demektir. After ile zarf cümleleri yaparken aynen "when" ile cümle kurarken uyguladığımız kurallara dikkat etmelisiniz.

Ödevimi bitirdikten sonra uyudum.

Uyudum : Geçmiş zamanda olan bir eylemden bahsetmek için kullanılmıştır ( Simple Past Tense ) , o halde cümlenin iki bölümün de de geçmiş zaman ( Simple Past Tense ) kullanılmalıdır.

After I finished my homework, I slept.

After'lı bölüm cümle ortasında da kullanılabilir: I slept after I finished my homework

Ödevimi bitirdikten sonra uyurum.

Uyurum: Her zaman yapılan bir eylemden bahsetmek için kullanılmıştır ve geniş zamanda çekilmiştir, o halde cümlenin iki bölümün de de geniş zaman ( Simple Present Tense ) kullanılmalıdır.

After I finish my homework, I sleep.

After'lı bölüm cümle ortasında da kullanılabilir: I sleep after I finish my homework.

Ödevimi bitirdikten sonra uyuyacağım.

Uyuyacağım: Gelecekte yapılacak bir eylemden bahsetmek için kullanılmıştır. After'lı bölümde GENİŞ ZAMAN ( Simple Present Tense ) ve diğer bölümde de GELECEK ZAMAN ( Future Tense ) kullanılmalıdır.

After I finish my homework, I will sleep.

After'lı bölüm cümle ortasında da kullanılabilir: I will sleep after I finish my homework.

MORE EXAMPLES:

After I left the office, I went to a pub. ( Ofisten ayrıldıktan sonra bir bara gittim. )
After I leave the office, I go to a pub. ( Ofisten ayrıldıktan sonra bir bara giderim. )
After I leave the office, I will go to a pub. ( Ofisten ayrıldıktan sonra bir bara gideceğim. )

After I visited my grandmother, I came back. ( Büyükannemi ziyaret ettikten sonra geri geldim. )
After I visit my grandmother, I come back. ( Büyükannemi ziyaret ettikten sonra geri gelirim. )
After I visit my grandmother, I will come back. ( Büyükannemi ziyaret ettikten sonra geri geleceğim. )

BEFORE KULLANIMI

Before : -den önce demektir. Before ile zarf cümleleri yaparken aynen "when" ve "after" ile cümle kurarken uyguladığımız kurallara dikkat etmelisiniz. Zaman uyumu kurallarını aynı şekilde uygulamaya özen gösterin!

Kahvaltı etmeden önce yüzümü yıkadım.

Yıkadım: Geçmiş zamanda olan bir eylemden bahsetmek için kullanılmıştır ( Simple Past Tense ) , o halde cümlenin iki bölümün de de geçmiş zaman ( Simple Past Tense ) kullanılmalıdır.

Before I had breakfast, I washed my face.

Before'lu bölüm cümle ortasında da kullanılabilir: I washed my face before I had breakfast.

Kahvaltı etmeden önce yüzümü yıkarım.

Yıkarım: Her zaman yapılan bir eylemden bahsetmek için kullanılmıştır ve geniş zamanda çekilmiştir, o halde cümlenin iki bölümün de de geniş zaman ( Simple Present Tense ) kullanılmalıdır.

Before I have breakfast, I wash my face.

Before'lu bölüm cümle ortasında da kullanılabilir: I wash my face before I have breakfast.

Kahvaltı etmeden önce yüzümü yıkayacağım.

Yıkayacağım: Gelecekte yapılacak bir eylemden bahsetmek için kullanılmıştır. Before'lu bölümde GENİŞ ZAMAN ( Simple Present Tense ) ve diğer bölümde de GELECEK ZAMAN ( Future Tense ) kullanılmalıdır.

Before I have breakfast, I will wash my face.

Before'lu bölüm cümle ortasında da kullanılabilir: I will wash my face before I have breakfast.

MORE EXAMPLES:

Before I went swimming, I ate something. ( Yüzmeye gitmeden önce bir şeyler yedim. )
Before I go swimming, I eat something. ( Yüzmeye gitmeden önce bir şeyler yerim. )
Before go swimming, I will eat something. ( Yüzmeye gitmeden önce bir şeyler yiyeceğim. )

Before I went abroad, I bought a tourist guide book. ( Yurtdışına gitmeden önce, turist rehberi kitabı aldım. )
Before I go abroad, I buy a tourist guide book. ( Yurtdışına gitmeden önce, turist rehberi kitabı alırım )
Before I go abroad, I will buy a tourist guide book. ( Yurtdışına gitmeden önce, turist rehberi kitabı alacağım. )

AS SOON AS KULLANIMI

As soon as : Olur olmaz demektir. Zaman uyumu kurallarını aynı şekilde uygulamaya özen gösterin!

Ofise gider gitmez çalışmaya başladım.

Başladım: Geçmiş zamanda olan bir eylemden bahsetmek için kullanılmıştır ( Simple Past Tense ) , o halde cümlenin iki bölümün de de geçmiş zaman ( Simple Past Tense ) kullanılmalıdır.

As soon as I went to the office, I started to work.

As soon as'li bölüm cümle ortasında da kullanılabilir: I started to work as soon as I went to the office.

Ofise gider gitmez çalışmaya başlarım.

Başlarım: Her zaman yapılan bir eylemden bahsetmek için kullanılmıştır ve geniş zamanda çekilmiştir, o halde cümlenin iki bölümün de de geniş zaman ( Simple Present Tense ) kullanılmalıdır.

As soon as I go to the office, I start to work.

As soon as'li bölüm cümle ortasında da kullanılabilir: I start to work as soon as I go to the office.

Ofise gider gitmez çalışmaya başlayacağım.

Başlayacağım: Gelecekte yapılacak bir eylemden bahsetmek için kullanılmıştır. As soon as'li bölümde GENİŞ ZAMAN ( Simple Present Tense ) ve diğer bölümde de GELECEK ZAMAN ( Future Tense ) kullanılmalıdır.

As soon as I go to the office, I will start work.

As soon as'li bölüm cümle ortasında da kullanılabilir: I will start work as soon as I go to the office.

MORE EXAMPLES:

As soon as my baby cried, I went to her room. ( Bebeğim ağlamaya başlar başlamaz onun odasına gittim. )
As soon as my baby cries , I go to her room. ( Bebeğim ağlamaya başlar başlamaz onun odasına giderim. )
As soon as my baby cries, I will go to her room. ( Bebeğim ağlamaya başlar başlamaz onun odasına gideceğim.

As soon as I got up, I got dressed. ( Kalkar kalkmaz giyindim. )
As soon as I get up, I get dressed. ( Kalkar kalkmaz giyindim. )
As soon as I get up, I will get dressed. ( Kalkar kalkmaz giyindim. )

UNTIL KULLANIMI

Until: -e kadar demektir. Zaman uyumu kurallarını aynı şekilde uygulamaya özen gösterin!

Eşim eve gelene kadar kitap okudum.

Okudum: Geçmiş zamanda olan bir eylemden bahsetmek için kullanılmıştır ( Simple Past Tense ) , o halde cümlenin iki bölümün de de geçmiş zaman ( Simple Past Tense ) kullanılmalıdır.

Until my wife came home, I read a book.

Until'li bölüm cümle ortasında da kullanılabilir: I read a book until my wife came home.

Eşim eve gelene kadar kitap okurum.

Okurum: Her zaman yapılan bir eylemden bahsetmek için kullanılmıştır ve geniş zamanda çekilmiştir, o halde cümlenin iki bölümün de de geniş zaman ( Simple Present Tense ) kullanılmalıdır.

Until my wife comes home, I read a book.

Until'li bölüm cümle ortasında da kullanılabilir: I read a book until my wife comes home.

Eşim eve gelene kadar kitap okuyacağım.

Okuyacağım: Gelecekte yapılacak bir eylemden bahsetmek için kullanılmıştır. Until'li bölümde GENİŞ ZAMAN ( Simple Present Tense ) ve diğer bölümde de GELECEK ZAMAN ( Future Tense ) kullanılmalıdır.

Until my wife comes home, I will read a book.

Until'li bölüm cümle ortasında da kullanılabilir: I will read a book until my wife comes home.

MORE EXAMPLES:

Until my dad came home, I played a computer game. ( Babam eve gelene kadar bilgisayar oyunu oynadım. )
Until my dad comes home, I play a computer game. ( Babam eve gelene kadar bilgisayar oyunu oynarım. )
Until my dad comes home, I will play a computer game. ( Babam eve gelene kadar bilgisayar oyunu oynadım. )

Until I son slept, I read him some stories. ( Oğlum uyuyana kadar ona birkaç hikaye okudum. )
Until I son sleeps, I read him some stories. ( Oğlum uyuyana kadar ona birkaç hikaye okurum. )
Until I son sleeps, I will read him some stories. ( Oğlum uyuyana kadar ona birkaç hikaye okuyacağım. )

ÜCRETSİZ EĞİTİM DEMOSU TALEP EDİN!

Eğitim demosu talebi için TIKLAYIN!

Before - After - When Örnek Cümleler

0 ratings0% found this document useful (0 votes)

6K views6 pages

Description:

Copyright

Available Formats

DOC, PDF, TXT or read online from Scribd

Share this document

Share or Embed Document

Did you find this document useful?

Description:

Copyright:

Available Formats

Download as DOC, PDF, TXT or read online from Scribd

0 ratings0% found this document useful (0 votes)

6K views6 pages

Description:

Copyright:

Available Formats

Download as DOC, PDF, TXT or read online from Scribd

Clause dediimiz ey znesi ve nesnesi bulunan CMLE ya da CMLEciktir.

Eer cmle tek bana bir anlam, yarg bildiriyorsa bamsz cmledir.
Bamsz cmle ayn zamanda bir temel cmledir. (main clause: temel cmle)
rnein;
I ate a sandwich. = temel cmle / a main clause
She played tennis = temel cmle / a main clause
Bu cmlelerin bana AFTER, BEFORE ve WHEN gibi zaman zarflar eklersek,
temel cmleler bamsz olmaktan kar, baml birer cmle olurlar.
Bu baml cmleler (zaman bildiren yan cmleler) ikinci cmledeki fiilin NE ZAMAN
yapldn gstermek iin kullanlrlar.
I went to school.
temel cmle / a main clause
BEFORE I went to school,
zaman cmlesi/a time clause
Elde ettiimiz bu cmlelere a time clause (zaman bildiren yan cmle, baml
cmle) denilir.
rnein;
before I went to school = a time clause
after she had finished her homework = a time clause
Daha nce de belirtildii gibi, zaman cmlecikleri ( time clause) tek balarna tam bir
cmle olmayp,
bir anlam tamazlar ve sonu olarak temel cmle( main clause)
ile birlikte kullanlrlar.
Bir zaman cmlecii (a time clause), temel cmlenin ( a main clause) nnde ya da
arkasnda kullanlabilir. Bu kullanmlar anlam farkna yol amaz.
I ate a sandwich BEFORE I went to school. ya da,
a time clause /zaman cmlesi

BEFORE I went to school, I ate a sandwich.

a time clause/zaman cmlesi
WHEN did you eat a sandwich? Ne zaman bir sandvi yediniz?
BEFORE I went to school Okula gitmeden nce.

She played tennis AFTER she had finished her homework ya da,
AFTER she had finished her homework, she played tennis.
Time clause (zaman cmlecii), temel cmlenin ( main clause) nnde
kullanldnda,
temel cmleden nce virgl kullanlr.
After the children had got home from school, they watched TV.
Before we entered the cinema, we had bought the tickets.
I had cleaned my room before my mother came home.

Before my mother came, I had cleaned my room.

After Sally had eaten dinner, she went to the library,
Sally went to the library after she had eaten dinner.
WHEN IN TIME CLAUSES
When I was a child, I lived with my grandparents.
I lived with my grandparents when I was a child.
When I heard a strange sound, I turned on the lights.
I turned on the lights when I heard a strange noise.
Her iki cmleciin de ( time clause and main clause) fiilleri simple past (v2) ise,
when clause daki eylem nce olmu demektir.
rnein:
When the phone rang, I answered it.
First
Second

: the phone phone rang

: I answered it

The children went their homes when the rain started..

First
Second

: The rain started

: the children went their homes

BEFORE : -den nce, nce

BEFORE + SUBJECT + VERB 2 + OBJECT
BEFORE + simple pastl bir cmle
Before the bell RANG, the teacher HAD COME into the class.

We HAD FINISHED the work before you CAME,

before they ANSWERED the questions, they HAD THOUGHT a lot.
The students HAD STUDIED very much for it before they TOOK the exam,
Before I SAW you, I HADnt SEEN such a beautiful girl.
Before he LEFT, He HAD TURNED off the lights .
Roger HAD SOLVED many questions before he took the test.
We HAD FASTENED our seat belts before the plane TOOK off.
Before he STARTED a diet, he had asked his family doctor.

AFTER: -den sonra, sonra

AFTER + ZNE + HAD +FL 3 + NESNE

AFTER + past perfect li bir cmle

After he HAD GRADUATED, he found a good job.
After she HAD READ the book, she summarised it.
After I HAD SEEN you, my life changed.
After the students HAD SOLVED so many questions, they easily passed the
exam.
After he HAD FINISHED his homework, he went to bed.
After they HAD HEARD the signal, they called the
police.
he felt better after he HAD EATEN something .
He studied English after he HAD WASHED the dishes .
Soon/shortly after we HAD JOINED the motorway, the car started to make a
strange noise.
I went to the post office immediately after I HAD LEFT you.
After he HAD SEEN the murder, he couldnt sleep whole night.

By the time d zaman, -dnda

By the time John finished his studies, he HAD BEEN in Istanbul for over six years .
HAD your father BOUGHT a newcar by the time he retired?
By the time you received this letter, he HAD LEFT the country
By the time you graduated, my father HAD BOUGHT that car.
UNTIL: -inceye kadar
He worked patiently until he completed polishing.
Cilalamay bitirene/bitirinceye kadar sabrla alt.
Until I saw you, I didnt know what love is.
Until he understood the problem, he solved lots of tests.
Problemi anlayncaya kadar bir ok test zd.
Until he bought his own car, he used mine.
Kendi arabasn alncaya kadar, benimkini kulland.
Until he called me, I didnt visit him.
Bana telefon edinceye kadar onu ziyaret etmedim.
Until he showed us the way, we waited there.
Bize yolu gsterinceye kadar, orada bekledik.

AS SOON AS: hemen, derhal, yapar yapmaz, eder etmez, -r funduszeue.info,

As soon as she SAW the poster, she started to laugh. Posteri grr grmez, glmeye
balad.

As soon as he LEFT the work, he rushed to the bar. iten ayrlr ayrlmaz, bara kotu.
As soon as we FINISHED our homework, we went out. devimizi bitirir bitirmez, darya
ktk.

As soon as I SAW you, I fell in love with you. Seni grr grmez, (sana) ak
oldum.
As soon as the bell RANG, the students started to solve the problems.
Zil alar almaz, renciler problemleri zmeye baladlar.

JUST AS just as JUST AS just as JUST AS

exactly at the time when

tam ken

Just as he was closing the door, the

telephone rang.
Just as they were studying, the electricity
went off.
Just as I was having a shower, the babies
started to cry.
Just as I was sleeping, someone knocked
the door.
Just as I was expressing my feelings, she
went away.
Just as I was holding her hands, her father
came.

Just as I was getting on the bus, it moved.

Tam otobse binerken, otobs hareket etti.
Just as I was watching tv, electricity went
off.
Tam televizyon izlerken, elektrikler gitti.
Just as we were looking at each other, her
boy friend came.
Tam kzla kesiirken, arkada geldi.
Just as I was using the computer, my
father came.
Tam bilgisayar aarken, babam grd.
Just as I was solving the test, I dropped
some water on it.
Tam testi zerken, zerine su dkld.

Just as we were changing the papers, the

teacher saw us.

Just as I was going out, the telephone

rang.
Tam dar karken, telefon ald.

Just as I was kissing the girl, her father

came.
Tam kz perken, babas geldi.

Just as he was combing his hair, his wig

flied away.
Tam san tararken, peruu kt.

Just as I was escaping, he held my arm.

Tam kaarken, kolumdan tuttu.

Just as she was sleeping, someone

knocked the door.
Tam uyurken, kap ald.

Just as we were sitting for a meal, my

friend called me.
Tam yemee otururken, arkadam arad.

He came in JUST AS I was going out.

Tam ben karken o geldi.

MUST / MUSTnt / HAVE TO/dont HAVE

TO/NEED/NEEDnt
I must study hard.
Sk almalym.
I must help my friends.
Arkadalarma yardm etmeliyim.
We must clean our environment.
evremizi temizlemeliyiz.
We must help the old.
Yallara yardm etmeliyiz.
We must give our seats to the old.
Yallara yerlerimizi vermeliyiz.
We must respect each other.
Birbirimize sayg gstermeliyiz.

She needS to explain her feelings.

Duygularn anlatmaya ihtiyac var.
They need to solve a lot of problems.
ok problem zmelerine ihtiyalar var.
We need to water the flowers.
iekleri sulamaya ihtiyacmz var.
You need to come home early.
Eve erken gelmeye ihtiyacn var.
We mustnt tell lies.
Yalan sylememeliyiz.
We mustnt hurt each other.
Birbirimizi incitmemeliyiz.

We must look after our parents.

Anne babalarmza bakmalyz.

We mustnt eat much.

ok yemek yememeliyiz.

We must plant lots of trees.

ok aa dikmeliyiz.

We mustnt take someones belongins.

Bakalarnn eyalarn almamalyz.

We have to wear our school uniforms.

Okul formalarmz giymek zorundayz.

We mustnt sit on the grass.

imlerin zerine oturmamalyz.

We have to obey the rules at school.

Okuldaki kurallara uymak zorundayz.

We mustnt cross the street when it is red.

Krmz kta kardan karya gememeliyiz.

We have to do our military service.

Askerliimizi yapmak zorundayz.

We mustnt cheat at the exams.

Snavlarda kopya ekmemeliyiz.

We have to be at school at half past eight.

Sekiz buukta okulda olmak zorundayz.

You dont have to get up early tomorrow.

Yarn erken kalkmak zorunda deilsiniz.

He has to wear his glasses to see well.

yi grmek iin gzlklerini takmak zorunda.

They dont have to help us.

Bize yardm etmek zorunda deiller.

She has to get forty five to pass.

Gemek iin krk be almak zorunda.

She doesnt HAVE TO bring her dictionary.

Szln getirmek zorunda deil.

A soldier has to salute his commander.

Bir asker komutann selamlamak zorunda.

I dont have to take my umbrella.

emsiyemi almak zorunda deilim.

We have to pay our taxes.

Vergilerimizi demek zorundayz.

We dont have to memorise every word.

Her kelimeyi ezberlemek zorunda deiliz.

I need to eat something.

Bir eyler yemek (ihtiyacnda) zorundaym.

We NEEDnt bring anything to eat.

Yemek iin bir ey getirmeye ihtiyacmz/gerek
yok.

I need to study hard.

Sk almaya ihtiyacm var.
I need to go out immediately.
Hemen darya kmaya ihtiyacm var.

We NEEDnt go there early.

Oraya erken gitmeye ihtiyacmz/gerek yok.
They NEEDnt get up early tomorrow.
Yarn erken kalkmalarna ihtiyalar/gerek yok

Footer menu

nest...

130426 130427 130428 130429 130430