renault 11 flash özellikleri / Renault R 11 Flash S Teknik Özellikleri ve Fiyatı

Renault 11 Flash Özellikleri

renault 11 flash özellikleri

Megane 4 Renault Teknik Destek UK qtsoğutma sıvısı Lt US qt

Beezacupra2&#;de Ara

Yaz okulum başlayacak, okul İstanbul&#;un öbür ucunda&#; bir yandan işimi görecek diğer yandan da hızlı ve sportif bir otomobil ararken yılı sıcak bir yaz gününde oto pazarında ilk sahibinden bir Flash buldum ve 2 saat içinde sahibi oldum. modeldi ve klima opsiyonuna sahipti. Hem de beyaz…

Ehliyeti ilk aldığım dönem babamda Renault 9 Spring vardı, motorlar farklı olsa da, meziyetlerini ve sürüşünü bildiğim bir otomobildi.

Uzun zaman hareketsiz kalmış bir otomobildi aldığım Renault Farları kararmış, stopları solmuş hem de kristalleşmişti. Tamponlar artık güneşte durmaktan beyazlaşmıştı. Biraz vakit biraz nakit lazımdı. Hatırlıyorum, çok uygun fiyata 2 far 2 stop yenilemiştim. Stoplar Orijinal Renault, farları Farba marka almıştım.

Hiç LPG takılmamıştı, otomobilin kullanılmamaktan ötürü benzin tertibatı pompanın oradan çürümüştü ve etrafa benzin sıçratıyor, hatta fışkırtıyordu. Lastikleri bile tarihi eser kıvamında Lassa markalı çıtır çıtır kurumuş ve şambreliydi. O dönem talebeyim tabi, babamın sponsorluğunda 4 yeni Goodyear Ventura lastik takmıştık. Alırken de profili inceltip az tabandan genişletip /R ölçüsünde tercih etmiştik.

Yaklaşık 1,5 yıl güzel zaman geçirdik. LPG taktırmanın da avantajı ile yaklaşık km yol yaptık. İyi de gazladık.

Uzun zaman geçti tabi, şimdi de sizinle o zaman edindiğim tecrübemi paylaşmak istiyorum.

Renault 11&#;i tanıyalım;

Renault 9; yılında Avrupa’da üretime başlanmış yılında otoriteler tarafından yılın otomobili olarak seçilmiş. Renault 11 ise R9&#;dan 2 sene sonra Fransa’da yılında üretilmeye başlanmış.

Renault 9 ve 11&#;in çizimi, tasarımcı Robert Opron’a ait.

Birçok Arupalı otomobil üreticisi 70&#;ler ve 80&#;lerde ABD pazarından pay kapmak için girişimlerde bulunuyordu. Renault&#;da 9 ve 11 modelleri &#;de Jeep Eagle Corporation olarak yeniden adlandırılan ve &#;da Chrysler ile birleşen AMC tarafından ve sonrasında Amerikan Motors tesislerinde pazara uygun teknik özellikler ile bu modelleri üretmiş ve Birleşik Amerika pazarında da satmış.

Renault 9 ve 11’in dizel ve benzinli modelleri birçok donanım ve opsiyon ile ABD pazarında da satılmış. Avrupa pazarı aksine Etanol oranı çok yüksek oranda arttırılmış yakıtlar ile çalışan cc&#;lik motorlar&#;da ABD pazarında sunulmuş. İki kapılı Coupe ve Cabrio modelleri de bu pazar için tasarlanmış ve üretilmiş. Ülkemizde de nadir de olsa bu modellere rastlanıyor.

Bu otomobiller aynı zamanda Arjantin ve Colombia&#;da da farklı model isimleri ve farklı donanımlar ile üretilmiş.

Top Model, Renault 11 Turbo;

Renault 5 Turbo’nun motorunu taşıyan R11 Turbo ilk yıllarında sadece 3 kapılı olarak üretildi. Daha sonra 4 kapı modeli de üretilmeye başlandı.

İlk imal edilen R11 Turbo&#;larda 4 silindirli &#;lt hacmindeki Turbo motoru Hp gücünde ve Nm torka sahipti, 9sn&#;de 0&#;dan km/s hıza çıkıyor yaklaşık km/s fabrika verisi son hıza sahipti. &#;dan sonra üretilen ve makyajlı olan R11 Turbo Nm torka ulaşmış bununla birlikte Hp gücüne getirilmiş.

Ülkemize dönemine göre oldukça fazla sayıda Renault 11 Turbo gelmiş fakat bu otomobillerin çok büyük bölümü Rally parkurlarında, pist yarışlarında ömrünü tüketmiş&#; sağlam kalan az sayıda da olsa Renault 11 Turbo mevcut, aynı zamanda Turbo olmayan 3kapılı modeller de mevcut. Bunlar Fransız üretimi modeller. Yerli imalat 3 kapılı model yok.

Gelelim Renault 11 TXE&#;nin Türkiye hikayesine;

Bursa Oyak-Renault fabrikası yılından yılına kadar ph1 Renault 9 ürettiyor, Renault 11 imalatına ise Bursa’da yılında GTL olarak lt motor ile başlanıyor. Sonrasında Brodway&#;ler, Springler oluyor. Fairway&#;ler geliyor, HB olan Rainbow&#;lar gidiyor.

yılı, Bizlerin Flash olarak adlandırılan 5 kapılı TXE versiyonu banttan çıkmaya başlıyor Bursa Renault fabrikasında. Aslında Flash&#;ı motor hacmi ve gücüne, bunun yanında donanımına bakarak ülkemizde üretilen ilk hothatch olarak konumlandırabiliriz. Sonrasında İzmir&#;de Opel Astra GSi ve Bursa&#;da Tipo 16v Action&#;lar da ülkemizde imal edildi.

İlk bakışta dikkat çeken nokta; C sütununda yukarından aşağıya şık bir Flash yapıştırması var. Uçakların arka kanatlarına benzetirim ben bunu. Ön tampondan başlayarak arka tamponla birlikte dönen siyah bantların ortasındaki kırmızı çizgi o zamanların olmaz ise olmazlarından. (Bknz. GTi, Escort XR3i, makyajsız mk2 Golf vb.)

Flash&#;ın çelik jantlar 13” ve gösterişsiz, kapalı bir yapıya sahip, bilmeyen birisi kapak jant sanabiliyor.  Fabrika lastik ölçüsü / Jantlar&#;da ET36 5,5J ölçülerinde.

Kullanılan kremayer direksiyon bence dönemi otomobillerinden biraz daha ağır. Hidrolik falan yok, park ederken, dar alanda manevralar yaparken; “hidrolik direksiyonda his yok, bunlar çok hisli otomobiller” gibi yorumlarda bulunmalısınız&#; aksi halde durumu kabullenmek günümüzde çok zor. Çok yorar…

Gri renkli, mavi ve turuncu çizgili koltuklar, gri tavan döşemesi otomobilin içini son derece aydınlık ve ferah yapıyor. Yanlış bu koltuk döşemesi tipi o yıllarda yerli otomobillerde çok tercih edilmesine rağmen temiz tutulmaz ise acayip derecede toz yapar.

Otomobilin oturma pozisyonu biraz yukarıda. Çevrenizi görüş açınız çok iyi. Ön Koltuklarında yükseklik ayarı yok, bence tuhaf olan bir beşik hareketi yapabiliyorlar. Direksiyonunda da yükseklik ya da derinlik ayarı yok. Oturma pozisyonu başarılı, aynaların görüş açıları çok kötü değil.

Flash&#;ın koltuklarının altında kalça destekleri yok ama Flash S&#;te alt tarafta kalça destekleri de mevcut. Metal kollu direksiyon son derece sportif ama yumuşak kaplaması parçalanmak konusunda çok istekli.

Renault 11, kullanırken yeterli seviyede güvenlik hissi vermiyor. İzolasyon zayıf, yol sesi çok alıyor, yüksek hızlarda rüzgar sesine doyuruyor. Motor sesi&#; eh işte&#;

Radyo&#;nun konumu ön konsolun en altına düşünülmüş, sürüş için olabilecek en kötü yer tercih edilmiş bence. Günümüzde kabul edilemeyecek bir noktada duruyor. Renault 11&#;in orijinalde iki adet hoparlör yeri var bunlar ön sağda ve solda ayak yanlarına konulmuş. 13cm&#;lik hoparlörler takılabiliyor. Müzik dinlemek için yeterli. Aksi halde kaliteli bir müzik dinlemek istiyorsanız profesyonel destek almak lazım 🙂 Belki kapı döşemelerini delmek, kesmek, MDF&#;ler eklemek, kablolar çekmek gerekiyor. (En sevmediğim şeyler.)

Flash yani TXE, önde mm çapında 12mm kalınlığında hava soğutmasız disk ve o disklerin küçük, tek pistonlu, anamur muzu ölçüsünde kaliperleri var.

Arkada frenler kampana, tambur&#; Bu frenler ile ilgili olarak katalog diyor ki; Kampana, servo fren takviyeli ve basınç limitörlü. Çift emniyet devleri arka fren. Gerçekten bu kadar iyi özetlenebilirdi&#;

Bu frenler otomobili müsait bir yerde durduruyor. Günümüz otomobilleri yanında son derece yetersiz olan bu fren sistemi kullanırken de iyi dozlama gerektiriyor. (90’ların otomobillerine fısıldıyor olmak önemli). Aksi halde durma noktasız sizin değil, Flash’ın istediği yer ve yön olabiliyor. Yolcu ve yük sayısı arttıkça durma isteği de hızla azalıyor, zaten soğutması da yetersiz olan ön diskler size fazla şans vermeyebilir, bir kerede durmaya çalışmalısınız. ABS&#;ye sahip olmayan bu tip otomobillerde özellikle sulama ve temizlik işlemlerinde oluşan beklenmedik ıslak zeminlere dikkat etmek önemli.

Fren hususunda günümüz otomobillerine göre zayıf olan Renault 11’i daha kötü bir noktaya taşımamak adına iyi lastik kullanmak ve frenlerin de bakımlarını aksatmamak çok önemli. Fren yağını da senede bir değiştirmelisiniz.

Tuner arkadaşlar için; daha büyük disk ve büyük diske uygun daha büyük fren balatası olan kaliper kullanmalarını öneririm. Diskler hava soğutmalı olmalı. Bu işlem için 14&#; ya da 15&#; janta geçilebilir. Lakin ince profilli lastik kullanmak süspansiyon ve yaşlarındaki karoseri çok yoracağı için açıkçası ben 14&#; jantın daha iyi olacağını düşünmüşümdür.

Gelelim motora&#; F serisi motorun ilk üretilme amacı &#;lt&#;lik F8M kodlu dizel motoru ortaya çıkartmakmış ve yılında amaçlarına ulaşmışlar, motoru otomobillerde kullanıp piyasaya sürmüşler.

yılında da lt&#;lik benzinli F2N motor piyasaya sürülmüş.

F motor serisi motor blokları döküm malzemeden imal edilmiş (Harfi de döküm anlamına gelen Fonte&#;den almış) Bu benzinli motorlar yakıt tüketimi konusunda pek cimri değil. Tüketim üretildiği yıllara göre yüksek değil ama günümüz otomobilleri aynı motor gücünde hem daha az tüketime sahip hem de daha küçük hacimden daha yüksek performans sergiliyor.

Bu motor üstten tek eksantrikli, silindir başı 2 supaplı, devir dönmeyi sevmeyen bir motor. Maksimum gücünü d/d’da üreten motor maksimum torkunu da d/d’da veriyor.

Motorun Bore &#; Stroke ölçüsü 81 mm ×  mm, çift klapeli bir karbüratöre sahip. Klimalı ve klimasız modellerin karbüratöründe klima açıldığında deviri yükseltmesi için ufak farklılıklar var.

Kataloğa baktığımızda SAE normunda d/d’da HP, Tork ise MKG olarak tabii ki SAE normunda  d/D’da 14,36 MKG olarak verilmiş.  

SAE normu; Motoru direk volandan ölçülen ve filtre, egzoz gibi dirençler olmadan yapılan ölçümle okunan ve Amerika’da kabul edilen bir değer. MKG&#;yı kim neden kabul ediyor&#; Bilemedim&#; Bu değer ülkemizde bahsedilen HP yani Beygir değerini göstermez.

Ülkemizde kullanılan F2N motor 68kW yani +HP gücünde.

Flash fabrika verisi olarak km/s son hıza sahip ve 0’dan km/s hıza 12sn’de çıkabileceği yazıyor. Son hızda yazandan daha iddialı olabiliyor, ben denemiştim.

*Dirayetli bir motoru var, Yağını suyunu eksik etmedikçe bir şekilde çalışır, sizi a noktasından b noktasına taşır. Yüksek devir dönmemesine rağmen volan ve krankı hafif olan bir motor, gazı bıraktığınız zaman hızlı devir kaybeder ve buna bağlı olarak otomobil de iyi yavaşlar.

*5 ileri şanzımanın 1. vitesi çok kısa, eski Magirus&#;lar gibi tekerlek dönünce 2&#;ye atmak iyi oluyor. Sonra 2. ve 3. vites oranı makul oranda kısa, 4 ve 5 daha uzun tutulmuş.

*Vites yolları uzun, vitesi merkezleyen yay alttan atmış ya da kopmuş olabilir. Bunu vites kolunun paldır küldür sallanmasından anlarsınız.

*Vites değişimi güncen otomobillerin aksine vites kolundan şanzımana uzanan bir çubuk ile yapılıyor (güncel otomobillerde bu işi iki adet çelik tel ile yapıyorlar.),çubuğun yanlış montajı ya da bir şekilde eğilip bükülmesi vites geçişlerinde soruna sebep oluyor.

*Şanzıman biraz zayıf, sert kullanımlarda zaman içinde 2. ve 3. vitesler atma yapabiliyor. Debriyaj telinin ayarlı olması güzel bir avantaj. Sert kullanıyorsanız, powershift yapıyorsanız yani bam gün hızlı vites atıyorsanız&#; kısa süre içinde şanzımanı açmanız ve adet dişli değiştirmeniz hatta belki şanzımanı komple sağlam bir diğeri ile değiştirmeniz gerekebilir.

*Gelelim Renault 11&#;in yol tutuşuna. Dönemi Renault&#;ları oldukça kıvrak otomobillerdir.

Rıdvan&#;ın oynadığı Lassa reklamını hatırlarsınız 🙂

Bı kıvraklık ve atiklik gündelik kullanımlar için yeterli denilebilir&#; Tempolu kullanımlarda gazın ve frenin doğru tozlanması önemli. Çok zorlandığında kafadan kayma eğilimi gösterir yani understeer olur. Eğer fren ya da vites küçülterek motor freni ile ağırlığı yeterince öne yıkarsanız Renault 11 arkadan kayacaktır, oversteer olacaktır. Renault 11 çok rijit, sert bir karosere sahip değil, yıllar içinde daha da zayıflamış olabilir. Süspansiyon sistemi ve viraj demirleri de sert değil bu sebeple body roll & shift denilen burkulma, yatma hareketine meyillidir. Body roll & shift otomobilin yere teması sağlayan aksamlarını esnemesine neden olur tekerleklerin zemine bastığı açıyı bozar ve yol tutuşu her zaman negatif yönde etkiler.

Bilinenin aksine Body roll & shift&#;i sert yay ya da sert süspansiyon azaltmaz. Sert yay ve süspansiyonlar otomobili daha hazlı yaşlandırır. Uygulama muhakkak sert viraj demirleri (swaybar) ve bunlara uygun poliüretan burçlar ile desteklenmelidir.

Yarış otomobillerinde farklı olarak; şaseler punto noktalarında belli aralıklar dikilir.

Fabrikasyon birleştirme puntoları pist yarışları ve ralli gibi profesyonel sporların gereksinimi ekipman ve bu yarışlardaki kırıcı koşulları göz önünde bulundurularak yapılmaz.

Dikme işlemi puntolanan saçların esnemeden ötürü zamanla esneme ve buna bağlı olarak puntoların birbirinden ayrılma riskini ortadan kaldırır.

Daha sonra da rollcage yani kafes şaselere sabitlenir. Cage hem güvenliği üst seviyede arttırır hem de otomobili daha da rijit bir hale getirir.

Yerli imalat Renault 11 TXE, Flash&#;lar Group A ve Group N&#;de FİA tarafından &#;ye kadar onaylıydı, bu sayede ülkemizde ralli parkurlarında uzun yıllar boy göstermiştir. Özellikle 90&#;ların başında &#;li yıllara kadar rallycross ve tırmanma yarışlarında sıklıkla görülen otomobillerdi.

Flash S nasıldır?

Flash S görsel olarak daha sportif bir forma getirilmiş, ancak bu uygulamada bilinmeyen ya da büyülü bir şey yapılmamış&#;

Renault 11 Turbo&#;nun son makyajında kullanılan Farlar ve ön tampona geçiş yapılmıştı. cc&#;lik F2n kodlu motorun bazı kaynaklarda gücü değişti dense de bununa ilgili hiçbir gerçek veri yok. Muhtemelen motor gücünde de bir değişiklik yoktur.

Flash S&#;in farkları;

-Kedi gözlü farları eklenmiş, sis farları var. Tamponların bant altı kasa rengine boyalı.

-R11 Turbo marşpiyeri, Marşpiyer Flash&#;ta yoktu.

-R5 Turbo jantları. Bu jantların orijinali R5 Turbo&#;da Speedline imalatı, yerli modellerde CMS markalıları mevcut. (CMS)

-Flash&#;ta şükürler olsun R11 Turbo koltuklarına çok yakın tasarımlı ön koltuklar kullanılmış, Flash&#;ın koltukların alt kısımları desteksizdi. (Üstü destekli, altı Brodway&#;)

-Flash S&#;te beyaz yerine sarı yazılı gösterge tercih edilmişti.

-Arka silecek anahtarı teyibin altından (çok saçma bir yeri vardı bence.) cam açma düğmeleri yanına taşınmış ve onun da yanına sis farı anahtarı eklenmiş.

Renault 11 nasıl eskiyor, alırken nelere dikkat edilmeli?

*Renault 11&#;lerin en büyük düşmanı bakımsızlık ve yıllar içinde sahipleri tarafından kritik noktalarda kullanılan ucuz, yan sanayi parçalar. Buna bir de bakım diye en ucuz yağların motora, musluk sularının hiç bir koruyucu olmadan radyatöre konulduğu düşünülürse. Otomobilden ziyade dert kapısı sahibi olunmasına sebep oluyor.

*Renault 11&#;in sac aksamı yani karoseri yerli olanlardan mı yoksa ithal olanlarda da oluyor mu bilemiyorum ama çok erken yıllarda arka çamurluk içi, arka tampon içi gibi bölgelerden hızlı şekilde çürümeye başlayabiliyor. Hatta nem oranı yüksek şehirlerde bu durum çok daha hızlı meydana geliyor. Paslanma ve kusmalara erken müdahale edilip daha henüz paslanma iken temizlenmez ise kısa sürede deliklere ve zayıflayan kısımlarda yırtılmalara dönüşen sorunlar ortaya çıkıyordu. Ben de bindiğim süre zarfında bu sorunlar ile çok uğraştım.

*Ön cam üstü; burada cam fitiline parmağınız ile bastırın, eğer içinde gofret varmış gibi çıtır çıtır ediyorsa. O cam sökülecek ve bütün çerçeve elden geçecek demektir. İlerleyen zamanlarda yağmurlu günlerde güneşliklerin oradan üstünüze, yüzünüze su damlamaya da başlayacaktır.

*Arka çamurluk ağızları; önce dışa doğru sarı renk pas izleri çıkmaya başlar, özellikle alt bükümde karşılaşılır. Çamurluk içinde kullanılan izolasyon malzemesinin ya da boyanın zaman içinde dökülmesi sebebi ile saca doğrudan gelen yol çamuru ve suyunun aşındırması ile çürümeye başlıyor. Çamurluk ağızları satılıyor. Çıta üzerinden kesilip kaynatıyorlar

*Arka Tamponun içi ve marşpiyer sacı, tamponun ve plastik marşpiyer kapaklarının altında kaldığı için iş işten geçtikten sonra fark edilen noktalar. Tampon alt kısmı çoğu zaman stop altındaki kaynak çizgisine kadar yürüyor. Oradan açılıp bagajın içi gözükenleri gördüm. Komple temizlenip, kötü olan yerlere yeni sac kesilip yamanması gerekiyor. Ucuz çözüm olarak silikon ve macunla doldurulan araçlar sene sonra çok daha kötü hallere gelebiliyor. O araçları hayata geri döndürmek gerçekten zor.

*En kritik olan nokta, bagaj içi ve arka amortisör kuleleridir. Kuleler içerden izolasyon malzemesi ile kapalı olduğu için hiç göze çarpmıyor. Zaman geçtikçe zayıflayan sac önce gıcırdamaya başlıyor, insan pek konduramıyor da… Sonrasında kumaş gibi yırtılmaya başlıyor ve en sonunda kule amortisör bağlantı noktasından yırtılarak kopuyor.

*Arka kulelerinde kaynak olan Renault 11’lerin yaşadığı sıkıntı aslında tam olarak bu. Bir çoğu daha kopmadan temizlenerek kaynak yapıyorlar. Bu işlemden sonra içten ve dıştan iyi izole edilmesi gerekiyor. Yapması, uğraşması çok pis işti. Eğer iyi izole edilmez ise tekrar edecektir.

*Kapıları açınca A ve B direklerinin içleri özellikle menteşe aralarında çürüme yapabiliyor. Ön kapı eşikleri contanın geçtiği noktadan çürüyebiliyor.

*Korozyon, çürüme olan bölgelere iyi ve doğru müdahale gerekiyor, pasın üzerine macun çekmek ya da sprey boya ile boyamak, paslanan yeri temizlemeden üzerine sac kaynatmak hatta çat çut perçinlemek kısa süre sonra o bölgelerin çok daha kötü duruma gelmesine sebep oluyor. Bu otomobilleri ya da bu tip konularda tecrübeli ustalarının müdahale etmesi önemli. Aynı şekilde doğru astarlama ve boyama da önemli. Suyla ve yol etkisi ile doğrudan teması olan bölgelerin iyi izole edilmesi, pütürlenmesi zaten zayıf olan sacın ömrünü uzatan unsurlar.

*Bagaj kapağı ayarı düşükse ve iyi yapılmaz ise, hem aralık kalıyor hem de kışın sürekli soğuk alıyor. Arkada oturanların boyunu tutuluyor.

*Aks körükleri çok önemli, şanzıman tarafı aks körüğü yırtılırsa bütün şanzıman yağı oradan yere dökülüyor. Farketmezseniz, üzerine yol yaparsanız yağsız kalan şanzıman sarıyor, dağılıyor.

*F2N kolay LPG takılan bir motor ama bence kötü LPG ayarı F2n&#;in ömrün çok kısaltıyor. LPG ayarı iyi yapılmalı, mümkünse LPG kullanmayın. LPG&#;li motorlarda genelde yağ eksiltme sorunu supap lastiklerinden oluyor. Kompresörde egzozdan kokulu mavi duman atabiliyor. Bazen yağ filtresini vakumlayabiliyor, hatta filtre kutu kola gibi ezik çıkabiliyor, fazla büzerse filtreyi patlatıyor yağı boşaltıyor, eğlence o zaman başlıyor&#;

*Karbüratör için özel dizayn edilmiş bir soğutucu fan tertibatı var bu otomobillerde&#; tabi halen kaldıysa. Bunları söküp atıyor bazı ustalarımız. Bu sistem emme manifoldu ile karbüratör arasındaki conta yapışmasın diye yapılmış. Bulunmasına ve çalışıyor olmasına özen gösterilmeli diye düşünüyorum.

*Jikle tertibatını kontrol edin, karbüratör üzerinde tertibat ve telin bağlantı yerleri duruyor mu? İçeriden çekince çalışıyor mu? Olmayan ve çalışmayanları da gördüm.

*Otomobili kesinlikle sürmeden almayın&#; yola çıkıp 5 vitesi de deneyin. Viteslerden atma, uğultu varsa muhtemelen o şanzıman sizi üzer. Kalkış yaparken akslardan gelen vurma sesi boşluktan kaynaklı oluyor, orijinal aksları hiç ucuz değil, yan sanayiler ucuz ama onların da ömürleri pek uzun olmuyor.

*Renault 11 ve Renault 9&#;larda rastlanan bir diğer sıkıntı da direksiyonda takılma gibi atlama olması. Çevirirken hep aynı noktalarda yaşanan bu sıkıntının temeli de direksiyon milinde bulunan mafsalın ekonomik ömrünün dolmuş olması. Çok pahalı bir parça değildir muhtmelen ama bütün parçaların bir de değişimi için işçilik ödeyeceğinizi unutmayın. Bazen 30 liralık parçanın işçiliği lira olabilir.

*Renault 11&#;in genel yapısına bakılması dış aksamında eksik parça olmaması önemli, Flash&#;ı Flash yapan kırmızı çizgili çıtaları tam olmalı. Toplam Sekiz parça çıta oluyor. Ön çamurluklar, kapılar ve arka çamurluklar. (Kırmızıları solmuş olabilir, güneşten soluyorlar.)

*Klima var ama çalışmıyorsa, çalışmayan bir cihazın çalışır hale getirilmesi masraf demektir. Bunu göz önünde bulundurun. Zaten kullanmıyorsanız, lazım değilse klimalı model almayın. Klimalı modeli fotoğraflardan anlamanın iki yolu var. Kaloriferin fanını açan düğmenin altında bir anahtar daha oluyor, Kaputu açınca sağ tarafta akü duruyor, sol tarafta normalde boş duran yerde de klima tertibatı özel davlumbazı içinde konumlanmış oluyor.

*Arka camlar açılmıyorsa muhtemelen arka cam mekanizmaları paslanmış ve çürümüştür. Söküp çürüyen parçaları değiştirmek ve sistemi yağlamak gerekiyor.

*Bu otomobillerin frenleri biraz zayıf demiştik. Kırmızı çıtasız ön tamponlar, boyasız ön panjurlar, yeni ön far ve sinyaller, olması gerektiği gibi durmayan far, tampon aralıkları&#; bunlar %90 önden yapılmış bir kazayı işaret etmektedir, bu tip emareler gösteren otomobillere çok daha dikkatli yaklaşın, iyi baktırın.

*Küçük sorun gibi gözüken torpido çatlakları, koltuk yırtık ve sigara yanıkları beklenenden çok daha zahmetli ve masraflı olabilir. Bu noktalara da dikkat edilmeli.

*Kalorifer petekleri tıkalı olabiliyor, açmak için kimyasallar ve bilumum kocakarı yöntemleri deneniyor lakin günün sonunda o kalorifer radyatörünü değiştirmekten başka bir şans kalmıyor.

Renault Flash, F2N Modifiyesi.

F2n karbüratörlü bir motor, üstten tek egzantrikli. Üretildiği yılların emisyon gereksinimlerinin çok düşük olmasından dolayı katalitik konvertör bulunmuyor. Günümüz 92HP bir motoruna göre yüksek benzin tüketimine sahip bir motor. Devir dönmeyi de pek sevmiyor.

Mümkünse swap yapılmasını öneririm. enjeksiyonlu çift egzantrikli 16v bir Renault motoru ve şanzımanı uygulanması süper olur. Artık lt atmosferik motorlar bile 90HP ve üzerinde güç üretebiliyor.

Mevcut motoru modifiye etmek yerinde, benzin ile randımanlı şekilde çalışır halde tutup, belki kısa oranlı bir son dişli ile. Yada daha kısa oranlı bir şanzıman ile daha iyi hızlanma değerleri elde edilebilir.

Bunların dışında orijinal motora sadece x markalı dereceli eksantrik, son susturucu vs ile çok randıman alınacağına pek ihtimal vermiyorum. Bunları İTB ya da daha büyük karbüratör ile desteklemek, belki sıkıştırma arttırmak, belki daha yüksek devir dönmeyi sağlamak gerekiyor. Bunlar da ciddi vakit ve nakit gerektiren işlemler.

Flash&#;a supercharger takılır mı? turbo takılır mı? Yapanlar, takanlar eskiden oldu ama çok uç noktada projeler, burada bir yorum yazacak kadar hakim değilim o konuya. Flash&#;ta kullanılan motorun daha elektronik ve EFi olan bir modelini Volvo Turbo olarak kullanmış. Araç modeli Turbo. Ülkemizde çok az olan bir otomobil. Bu motora Volvo tarafından Badı verilmiş.

Bu otomobile iyi bir coilover bulmak imkansız gibi. İyi spor yay bulmakta çok zor. Belki motorsporları için kullanılan süspansiyonlar ya da setler bulunabilir.

Döviz kurlarının son haline bakılırsa iyi bir coilover otomobil ile aynı paraya gelebilir.

Yeni süspansiyonlar ile orijinal yaylar kullanılırsa, hele 4 tane bilstein süspansiyon ile torsiyon bakımı da yapılırsa gayet güzel yol tutacağına inanıyorum.

Bence şaseleri de biraz güçlendirmek iyi olacaktır.

90’ların hatta 80&#;lerin otomobillerine fısıldayabiliyor olmak önemli.

İnsanoğlu yeniliğe, rahata, lükse çabuk alışıyor.

Bir çoğumuz, eski model otomobilleri kullanmayı unuttuk. Görünce bizi heyecanlandıran otomobiller binince kısa sürede hayal kırıklığı yaratabilir.

Bazen diyorum ki&#; Onları uzaktan sevmek, aşkları en güzeli.

ABS, Hidrolik direksiyon, elektronik yol tutuş sistemine sahip olmayan 80&#;lerin ve 90&#;ların otomobillerinde bırakın klimayı bazen elektrikli cam, hatta merkezi kilit bile denk getirmek çok büyük bir lüks. Bunları sonradan takmak büyük operasyondu 🙂

Hidrolik direksiyonu olmayan bir otomobili günümüz büyük şehirlerin kalabalığında yol kenarında dar bir araya park etmek inanın pek keyifli olmayacaktır.

Eğer bu otomobillere karşı bir sevginiz, saygınız, temel düzeyde de olsa mekanik bilginiz yoksa sahip olmak büyük bir eziyete dönüşebilir.

Burada beklentiyi iyi tartmak, kararı doğru vermek çok önemli. Unutmayın ki bu otomobillerin ustası önce sahipleridir. Otomobil alırken sahibine bakmak çok önemlidir, bu tarz otomobillerde çok daha fazla önemlidir.

Ekonomik durumun yetersizliği ve bu yetersizlik içinde bir otomobil ihtiyacı bambaşka bir konu&#; Ancak bu durumda da acayip bir sevgi yoksa 80&#;ler teknolojisinde cc bir otomobil tercih etmeye gerek yok. Daha küçük hacimli ya da daha ekonomik, daha donanımlı otomobiller bulunabilir diye düşünüyorum.

Burada tabi çok iyi kondisyonda olan otomobilleri konu dışında tutuyorum.

Bu otomobillerin sağı solu eksik, kötü toplanmış, birçok yeri artık çalışmayanlarına yönelmeyin derim. Parçaları ucuz gibi gözükse de beklediğinizden, hesapladığınızdan çok daha masraflı olabilir.

Hiç bir şey, sizin ve sevdikleriniz canından daha kıymetli değil.

Renault 11, boyutlarında göre hafif bir otomobil. Ağırlık dağılımı olarak bence pek başarılı bir tasarım değildi özellikle günümüzde. Ani olarak frene basıldığında arka tekerleklerin zemin teması olması gerektiğinden çok fazla azalıyordu, kaygan ya da gevşek zeminde işler zorlaştırabiliyor. Sert bir fren gereksiniminde ABS&#;de olmadığı için gevşek ve kaygan zeminlerde otomobilin stabil bir durma eğilimi sergilemesi çok zorlaşıyor.

Bu otomobilleri 80’lerin tasarımları ve o senelerin teknolojileri ile üretilmiş, o dönemin test standartları ile sınanmış otomobiller.

Günümüz otomobilleri kaza güvenliği için 10&#;larca belki &#;lerce test görüyor, bilgisayar ortamında muazzam simülasyonlar ile neredeyse bürün senaryolar deneniyor. Flash ve benzerleri bu teknolojilere temas etmeden hatta yakınından bile geçmeden imal edilmiş.

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor

12 Ekim in DİĞER OTOMOBİLLER. Etiketler, , 90lar, 90s, f2n, Flash, flash f2n, Flash, FlashS, ikinciel, lpg, modifiye, R11, Renaulr11flashs, Renaulr11turbo, Renault, Renault11, Renault11flash, Renault11txe, Torsiyon, TXE

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası