10 Kilo Verenlerin Başarı Hikayeleri

Merhaba, ben Ayşegül; yıllar boyunca kilo problemi yaşadıktan sonra 25 kilo verdim ve formda kalmayı başardım. Sizinle aynı sıkıntıları yaşadığım için çok iyi anlıyor ve dilim döndüğünce 1 ayda nasıl 10 kilo verdiğimi anlatmak istiyorum.

Aşağıda fotoğraflarımı görüyorsunuz, şuan daha da zayıfım ancak yeni fotoğraf çektirme imkanım olmadı. Eğer kilo vermek istiyorsanız, sözlerime güvenin. Çünkü ben sonunda aç kalmadan, sinir krizlerine girmeden kilo vermeyi ve mutlu olmayı öğrendim. Umarım, siz de öğrenirsiniz. Şimdi hazırsanız, 1 ayda nasıl 10 kilo verdiğimi açıklayacağım. Ama lütfen benden hemen bir diyet listesi beklemeyin. Önce kendimizi beyin olarak hazırlıyoruz. Eğer bunu yapmazsak Pazartesi başladığımız diyet, Çarşamba günü bitiyor. Sabırlı olalım.

Uzmanlar, ayda en fazla 5 kilo vermek gerektiğini söyler; bu çok doğrudur. Ancak ben, şişmanlıktan bir tık daha fazlaydım, yani aşırı kiloluydum. Bu yüzden vücudumda çok fazla ödem, toksin, yağ birikmişti. Akıllıca diyete başlayınca ilk ayda bunlar tamamen gitti ve bu sayede 10 kilo verebildim. Peki, diyetimi nasıl yaptım, kendimi ruhsal olarak nasıl hazırladım?

Yüksek ekonomik imkânlarım yok, bunu baştan söyleyeyim. Asgari ücretin biraz üzerinde maaş alıyor ve ailemle yaşıyorum. Bu yüzden de benim diyet serüvenim ve zayıflama başarı hikâyem biraz daha halkın içinde ve biraz doğal, ekonomik yöntemleri içeriyor. Ne yaptığımı, neler yaşadığımı tüm detaylarıyla size anlatacağım. Eğer siz de benim gibi 25 kilo vermek istiyorsanız, lütfen yazdıklarımı okuyun ve uygulayın.

‘Diyete Başlıyorum’ dediğimde 85 kiloydum, boyum ise ’di. O zamanlar kendime karşı acımasızdım ve çok eleştiriyordum. Aynaya bakmak içimden gelmiyor, kendimden nefret ediyordum. İçime kapanıyor, kimseyle görüşmek istemiyordum. Ama bir gün kendi kendime dedim ki: ‘Allah bana bu canı, ona eziyet edeyim diye&#; vermedi. Bundan böyle ruhuma ve vücuduma iyi bakacağım.’

Her gece uyumadan önce Allah’a bana zayıflamam için güç vermesi için dua ettim. Kendimi hep zayıflamış ve güzel kıyafetlerin içinde hayal ettim. Ayakkabımı giymek için eğilirken zorlanmadığımı, minibüste birinin yanına oturacakken benden rahatsız olmadığını, yazın çok terleyip kötü kokmadığımı, mağazaların indirim reyonlarından istediğim kıyafeti alabileceğimi hayal ettim. Her gece ama her gece dua ettim ve hayal ettim.

Şimdiye kadar vücudum için diyet yapmıştım ama ruhum karmaşık ve vücudumdan daha kiloluydu! Sorunlarım vardı ve onları çözmek için uğraşmak yerine yemek yiyor ve daha fazla şişiyordum. İyi yönlerimi keşfetmeli, kendimi sevmeli ve bana emanet olan bu vücuda iyi bakmalıydım. Sorunlarımı da üstünü örterek değil üstüne giderek çözmeliydim. İşte bu düşünceyle kendime alıcı gözlerle baktım ve çok güzel saçlara sahip olduğumu gördüm.

Sahip olduğumu güzelliklere odaklanarak ve beğendiğim yerlerime bakarak kendime olan inancımı güçlendirmeye başladım. Tamam, kiloluydum; basen ve göbeğim vardı saçlarım gerçekten harikaydı! Kahverengi, pırıl pırıl gözlerim vardı. İşte budur dedim, saçlarım ve gözlerimin güzelliğine bakacak ve bir yandan da diyetimi yapıp tüm vücudumu saçlarım kadar güzelleştirecektim.

Adriana Lima’yı çok beğeniyordum, onun fotoğrafını buzdolabının üzerine yapıştırdım ve telefonumda ekran koruyucu yaptım. Böylece en çok baktığım yerlerde o harika vücudu görüyor ve tatlı, kızartma, hazır gıda gibi bana kilo aldıran ve vücudumu mahveden yiyeceklere karşı duruyordum. Ben kendimi olduğum gibi seviyordum artık ama basen ve göbeklerimdeki yağı sevmiyordum, Adriana Lima’da bunlar yoktu ve ondan örnek alıyorum.

Evet, sonunda ruhsal olarak kendimi diyete hazırlamış ve hedef olarak kendime 10 kilo vermeyi belirlemiştim. Önce iki ay içerisinde yetmiş beş kiloya düşecektim sonra da kilo vermeye devam edecektim. Kendime inancımla ve doğru bilgilerimle yola çıkınca önce bir ayda on kilo verdim, bu benim için piyangodan ikramiye çıkması gibiydi! Kilo verdiğimi görünce devam ettim ve yirmi beş kilo verip altmış kiloya düştüm.

Bütün o yiyecekler, hareketsizlik, şekerli içeceklere karşı durmak için kendime inanmam ve önce ruhsal diyet yapmam gerektiğini söylemiştim.

Kilo veren Ayşegül Hanım&#;ın 2. yazısını okumak için tıklayınız.

Sizlerle ilham verici bir başarı hikayesi daha paylaşmanın zamanı geldi. Hem de bu seferki ne kadar hızlı değişim gösterebileceğinizi kanıtlayacak!

Yunus, Fitwell ile yolculuğuna dört ay önce başlamış. Fakat başladığından beri hiç ara vermeyen, azimle ilerleyen ve mobil koçu Fitwell’i yanından hiç ayırmayan Yunus, bu süre içerisinde tam 27 kilo vermeyi başarmış. Yunus’un hikayesi, tutarlı ve kararlı ilerlediğinde bir insanın hayatını ve kendini ne kadar değiştirebileceğinin kanıtı. Aslında onun hikayesinden çıkarabileceğimiz sonuç sadece sporda değil hayatımızda değiştirmek istediğimiz her şeyde hepimiz için geçerli olan bir sonuç.

Yunus bu kararı alıp sağlıklı yaşamaya başlamadan önce hayatın onun için çok da kolay olmadığını söylüyor. Ama en başta “ben yapamam” düşünce tarzını bırakarak başarılı bir yola ilk adımını atmış. “İlk başlamam değişik oldu aslında hareket etmekte zorlanıyor ve zayıf insanları gördükçe onları çok kıskanıyordum. Bir akşam evde otururken bir yandan “senin onlardan neyin eksik? Sen neden yapamayasın ki? Onlar öyle vücuda sahipken sen de niye öyle olamayasın ki?” diye düşünürken bir yandan da mobil uygulamalara bakmaya başlamış Yunus. Fitwell ile tanışır tanışmaz da hemen Premium üye olmuş ve sağlıklı yaşam macerasına atılmış.

“O akşam spora ve diyete başladım” diyor Yunus. Kararlılığın ve tutarlılığın da öneminin altını çiziyor; “Kendi kendimi bu şekilde motive ettim.” Zaten gerçek bir değişim ve gelişim için her şeyin başı tutarlılık. Düzenli bir şekilde egzersiz yapıp dengeli beslendiğinde daha çabuk gelişim sağlıyor, verdiğin kiloları geri almıyor, enerjini artırıyor ve egzersizden yavaş yavaş zevk almaya başlıyorsun. Egzersizden keyif aldıkça da tabii ki alışkanlık haline geliyor.

Peki her şeyi yalnız mı başarmış Yunus, yoksa ona destek çıkan birileri var mıymış hayatında?

“Sürecin başlarında çok zorlandım ama en yakın arkadaşım bana çok destek çıktı. Onun sayesinde de oldu aslında, benim kadar onun emeği de büyük. Bırakmayı düşündüğüm anlarda bana öyle destek oldu ki!” diyor Yunus. Eee, yalnız olmadığını, birilerinin sana inandığını ve güvendiğini hissetmek insana bir başka güç veriyor tabii ki.

Ya ailesi? Onlar nasıl karşılamış bu kararlılığını?

“Destek oldu herkes bana. Özellikle ailem de kilo vermemi çok istiyordu… Aile ve arkadaşların desteği çok önemli. İnsanı psikolojik olarak çok etkiliyor.” Fakat sen çevrende destek alamadığını düşünüyorsan üzülme. Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme yalnız başına da yapabileceğin bir şey. Kararlılık yeterli, fakat bir de ailenin desteği varsa yanında, seni kimse tutamaz. Yunus şanslı bu konuda, çünkü maalesef bunun tam tersini deneyimleyen kullanıcılarımız da var. Sen de çevrenden fazla destek alamadığına inanıyorsan, kendine güven ve kendi kararlılığınla ilerlemeye bak. Biraz özgüven seni nerelere taşıyacaktır gör.

Peki hayalindeki vücuda kavuştuğundan beri Yunus’un yapmayı en sevdiği şeyler ne mi? “Yeni kıyafetler almak benim için bir zevk ve eğlene eğlene kıyafetler alıyorum onların içinde kendimi gördükçe o kadar mutlu oluyorum ki anlatamam muhteşem bi duygu bu tarifsiz…Bir de daha rahat hareket etmeye başlayıp etkisini görünce çok mutluyum. İstediğim her şeyi yapabiliyorum giyebiliyorum”

Yunus artık değişimi görenlerin hayretler içinde kaldığını da ekliyor. Her şey değişmiş ona göre, insanların bakışları bile. Peki Yunus’un kendine bakışı nasıl değişmiş? “Artık herkes ile muhabbet ediyorum. İnsanlar ile sosyal ortamlarda aktivitelere katılıyorum. Özgüveni insanın daha da yükseliyor. Çeşitli sosyal aktivitelere katılıyorum. Kilolu iken bir ilişkim yoktu ama inşallah Fitwell’ın sayesinde bir iliskiye de başlayacağım.” Biz de sana kafa dengi biriyle mutlu, huzurlu, uzun aşklar diliyoruz Yunus. Umarım kalbine göre birini bulursun.

Başarısının sırlarını sorduğumuzda da kararlılığının ve tutarlılığının tekrar tekrar altını çiziyor Yunus. “Kendime belli bi standart düzen belirledim ve kilomu korumak için o standardın dışına çıkmadan düzenli olarak bisiklet, bol bol yürüyüş, hareket egzersizler yapıyorum.“ Fitwell’e teşekkür ederek de bizi çok mutlu ediyor. “Fitwell’e borçluyum. Çoktan başkalarına önerdim onlarda kullanıyorlar… En sevdiğim özelliğiniz her konuda çok yardımcı oluyorsunuz her zaman yanımdasınız. Çok çok çok teşekkür ederim. İyiki varsınız. Teşekkürler Fitwell! 👍👍👍👍👍”

Seni böyle başarılı ve mutlu görmek bizi de heyecanlandırıyor ve bize de azim veriyor, Yunus. Asıl biz teşekkür ederiz!

Benzer bir yolculuğa çıkıp hayatlarını değiştirmek isteyenlere de bir tavsiyesi var Yunus’un;

“Birincisi asla ama asla sakın vazgeçmeyin. Etrafınızda size çok akıl verenler olur ama pozitif ve sizi motive edenleri dikkate alın. Egzersizleri gün içinde müsaitliğinizin en fazla olduğu zaman yapın ve en önemlisi düzenli yapın, hiç aksatmayın. Bir süre sonra rutinden sıkılabilirsiniz işte o anlarda ufak tefek değişikler yapın kendinize arada ödüllendirin kendinizi… Bol bol hareket edin…hareket, hareket, hareket, işin özü bu!”