postnazal akıntı nedir / Geniz Akıntısı - Kulak Burun Boğaz Ses Hastalıkları

Postnazal Akıntı Nedir

postnazal akıntı nedir

Türkiye Klinikleri Aile Hekimliği - Özel Konular

1. KULLANIM KOŞULLARI

1.1. http://www.turkiyeklinikleri.com alan adından veya bu alan adına bağlı alt alan adlarından ulaşılan internet sayfalarını (Hepsi birden kısaca "SİTE" olarak anılacaktır) kullanmak için lütfen aşağıda yazılı koşulları okuyunuz. Bu koşulları kabul etmediğiniz takdirde "SİTE"yi kullanmaktan vazgeçiniz. "SİTE" sahibi bu "SİTE"de yer alan veya alacak olan bilgileri, formları, içeriği, "SİTE"'yi, "SİTE" kullanma koşullarını dilediği zaman değiştirme hakkını saklı tutmaktadır.

1.2. Bu "SİTE"'nin sahibi Türkocağı cad. No:30, 06520 Balgat Ankara adresinde ikamet eden Ortadoğu Reklam Tanıtım Yayıncılık Turizm Eğitim İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.'dir (bundan böyle kısaca "Türkiye Klinikleri" olarak anılacaktır). "SİTE"'de sunulan hizmetler "Türkiye Klinikleri" tarafından sağlanmaktadır.

1.3. Bu "SİTE"'de sunulan hizmetlerden belirli bir bedel ödeyerek ya da bedelsiz olarak yararlananlar veya herhangi bir şekilde "SİTE"ye erişim sağlayan her gerçek ve tüzel kişi aşağıdaki kullanım koşullarını kabul etmiş sayılmaktadır. İşbu sözleşme içinde belirtilen koşulları "Türkiye Klinikleri" dilediği zaman değiştirebilir. Bu değişiklikler periyodik olarak "SİTE"'da yayınlanacak ve yayınlandığı tarihte geçerli olacaktır. "Türkiye Klinikleri" tarafından işbu sözleşme hükümlerinde yapılan her değişikliği "SİTE" hizmetlerinden yararlanan ve "SİTE"ye erişim sağlayan her gerçek ve tüzel kişi önceden kabul etmiş sayılmaktadır.

1.4. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" 30.03.2014 tarihinde en son değişiklik yapılarak ve web sitesi üzerinden yayınlanarak; "SİTE"yi kullanan her kişi tarafından erişimi mümkün kılınıp yürürlülüğe konmuştur. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" ayrıca, "Türkiye Klinikleri" hizmetlerinden belli bir bedel ödeyerek veya ödemeden yararlanacak olan kullanıcılarla yapılmış ve/veya yapılacak olan her türlü "KULLANICI Sözleşmesi"nin de ayrılmaz bir parçasıdır.

2. TANIMLAR

2.1. "SİTE" : "Türkiye Klinikleri" tarafından belirlenen çerçeve içerisinde çeşitli hizmetlerin ve içeriklerin sunulduğu çevrimiçi (on-line) ortamdan http://www.turkiyeklinikleri.com alan adından ve/veya bu alan adına bağlı alt alan adlarından erişimi mümkün olan web sitesi.

2.2. KULLANICI : "SİTE"ye çevrimiçi (on-line) ortamdan erişen her gerçek ve tüzel kişi.

2.3. LİNK : "SİTE" üzerinden bir başka web sitesine, dosyalara, içeriğe veya başka bir web sitesinden "SİTE"ye, dosyalara ve içeriğe erişimi mümkün kılan bağlantı.

2.4. İÇERİK : "Türkiye Klinikleri" "SİTE"yi ve/veya herhangi bir web sitesinden yayınlanan veya erişimi mümkün olan her türlü bilgi, dosya, resim, rakam, fiyat v.b görsel, yazınsal ve işitsel imgeler.

2.5. "KULLANICI SÖZLEŞMESİ" : "Türkiye Klinikleri"nin sunacağı özel nitelikteki hizmetlerden yararlanacak olan gerçek ve/veya tüzel kişilerle "Türkiye Klinikleri" arasında elektronik ortamda akdedilen sözleşme.

3. HİZMETLERİN KAPSAMI

3.1. "Türkiye Klinikleri", "SİTE" üzerinden sunacağı hizmetlerin kapsamını ve niteliğini belirlemekte tamamen serbesttir.

3.2. "Türkiye Klinikleri" "SİTE" bünyesinde sunulacak servislerden yararlanabilmek için, "KULLANICI"nın "Türkiye Klinikleri" tarafından belirlenecek özellikleri taşıması gereklidir. "Türkiye Klinikleri", bu gerekliliği tek taraflı olarak dilediği zaman değiştirebilir.

3.3. "Türkiye Klinikleri"nin "SİTE" üzerinden belirli bir ücret karşılığı veya ücretsiz olarak vereceği hizmetler sınırlı sayıda olmamak üzere;

- Sağlık sektörüne yönelik bilimsel makaleler, kitaplar ve bilgilendirici yayınları sağlamak.

- - Bilimsel dergilere yönelik makale hazırlama aşamasında biçimsel, istatistikî ve editöryal destek sağlamak.

4. GENEL HÜKÜMLER

4.1. "Türkiye Klinikleri", "SİTE" dâhilinde erişime açtığı hizmetler ve içeriklerden hangisinin ücrete tabi olacağını belirlemekte tamamen serbesttir.

4.2. "Türkiye Klinikleri"'nin sunduğu hizmetlerden yararlananlar ve siteyi kullananlar, yalnızca hukuka uygun ve şahsi amaçlarla "SİTE" üzerinde işlem yapabilirler. Kullanıcıların, "SİTE" dâhilinde yaptığı her işlem ve eylemdeki hukuki ve cezai sorumluluk kendilerine aittir. Her KULLANICI, "Türkiye Klinikleri"nin ve/veya başka bir üçüncü şahsın haklarına tecavüz teşkil edecek nitelikteki herhangi bir iş ve eylemde bulunmayacağını; yazılı, görsel ve işitsel bilgileri açıklamayacağını, "Türkiye Klinikleri"ne açıkladığı ve/veya "SİTE"ye gönderdiği her türlü yazılı, görsel ve işitsel bilginin "Türkiye Klinikleri"ne açıkladığı ve/veya "SİTE"ye gönderdiği sırada her türlü biçimde kullanılması, işlenmesi, saklanması, açıklanması ve üçüncü kişilere karşı ifşa edilmesi konusunda münhasır hak sahibi olduğunu kabul, beyan ve taahhüt eder. "KULLANICI" "SİTE" dâhilinde bulunan resimleri, metinleri, görsel ve işitsel imgeleri, video klipleri, dosyaları, veritabanları, katalogları ve listeleri çoğaltmayacağı, kopyalamayacağı, dağıtmayacağı, işlemeyeceğini, gerek bu eylemleri ile gerekse de başka yollarla "Türkiye Klinikleri" ile doğrudan ve/veya dolaylı olarak rekabete girmeyeceğini kabul ve taahhüt etmektedir.

4.3. "SİTE" dâhilinde üçüncü kişiler tarafından sağlanan hizmetlerden ve yayınlanan içeriklerden dolayı "Türkiye Klinikleri"nin, işbirliği içinde bulunduğu kurumların, "Türkiye Klinikleri" çalışanlarının ve yöneticilerinin, "Türkiye Klinikleri" yetkili satıcılarının sorumluluğu bulunmamaktadır. Herhangi bir üçüncü kişi tarafından sağlanan ve yayınlanan bilgilerin, içeriklerin, görsel ve işitsel imgelerin doğruluğu ve hukuka uygunluğunun taahhüdü bütünüyle bu eylemleri gerçekleştiren üçüncü kişilerin sorumluluğundadır. "Türkiye Klinikleri", üçüncü kişiler tarafından sağlanan hizmetlerin ve içeriklerin güvenliğini, doğruluğunu ve hukuka uygunluğunu taahhüt ve garanti etmemektedir.

4.4. "KULLANICI"lar, "SİTE"yi kullanarak, "Türkiye Klinikleri"nin, diğer "KULLANICI"ların ve üçüncü kişilerin aleyhine hiçbir faaliyette bulunamazlar. "KULLANICI"ların işbu "SİTE Kullanım Koşulları" hükümlerine ve hukuka aykırı olarak gerçekleştirdikleri "SİTE" üzerindeki faaliyetler nedeniyle üçüncü kişilerin uğradıkları veya uğrayabilecekleri zararlardan dolayı "Türkiye Klinikleri"nin doğrudan ve/veya dolaylı hiçbir sorumluluğu yoktur.

4.5. "KULLANICI"lar, "SİTE" dâhilinde kendileri tarafından sağlanan bilgilerin ve içeriklerin doğru ve hukuka uygun olduğunu kabul ve taahhüt etmektedirler. "Türkiye Klinikleri", "KULLANICI"lar tarafından "Türkiye Klinikleri"ne iletilen veya "SİTE" üzerinden kendileri tarafından yüklenen, değiştirilen ve sağlanan bilgilerin ve içeriklerin doğruluğunu araştırma; bu bilgi ve içeriklerin güvenli, doğru ve hukuka uygun olduğunu taahhüt ve garanti etmekle yükümlü ve sorumlu değildir.

4.6. "KULLANICI"lar, "SİTE" dâhilinde Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca haksız rekabete yol açacak faaliyetlerde bulunmayacağını, "Türkiye Klinikleri"nin ve üçüncü kişilerin şahsi ve ticari itibarı sarsacak, kişilik haklarına tecavüz ve taarruz edecek fiilleri gerçekleştirmeyeceğini kabul ve taahhüt etmektedir.

4.7. "Türkiye Klinikleri", "SİTE" dâhilinde sunulan hizmetleri ve içerikleri her zaman değiştirebilme hakkını saklı tutmaktadır. "Türkiye Klinikleri", bu hakkını hiçbir bildirimde bulunmadan ve önel vermeden kullanabilir. "KULLANICI"lar, "Türkiye Klinikleri"nin talep ettiği değişiklik ve/veya düzeltmeleri ivedi olarak yerine getirmek zorundadırlar. "Türkiye Klinikleri" tarafından talep edilen değişiklik ve/veya düzeltme istekleri gerekli görüldüğü takdirde "Türkiye Klinikleri" tarafından yapılabilir. "Türkiye Klinikleri" tarafından talep edilen değişiklik ve/veya düzeltme taleplerinin, "KULLANICI"lar tarafından zamanında yerine getirilmemesi sebebiyle doğan veya doğabilecek zararlar, hukuki ve cezai sorumluluklar tamamen kullanıcılara aittir.

4.8. "SİTE" üzerinden, "Türkiye Klinikleri"nin kendi kontrolünde olmayan ve başkaca üçüncü kişilerin sahip olduğu ve işlettiği başka web sitelerine ve/veya "İÇERİK"lere ve/veya dosyalara link verebilir. Bu link'ler sadece referans kolaylığı nedeniyle sağlanmış olup ilgili web sitesini veya işleten kişiyi desteklemek amacıyla veya web sitesi veya içerdiği bilgilere yönelik herhangi bir türde bir beyan veya garanti niteliği taşımamaktadır. "SİTE" üzerindeki linkler vasıtasıyla erişilen web siteleri, dosyalar ve içerikler, bu linkler vasıtasıyla erişilen web sitelerinden sunulan hizmetler veya ürünler veya bunların içeriği hakkında "Türkiye Klinikleri"nin herhangi bir sorumluluğu yoktur.

4.9. "Türkiye Klinikleri", "SİTE" üzerinden "KULLANICILAR" tarafından kendisine iletilen bilgileri "Gizlilik Politikası" ve "KULLANICI Sözleşmesi" hükümleri doğrultusunda kullanabilir. Bu bilgileri işleyebilir, bir veritabanı üzerinde tasnif edip muhafaza edebilir. "Türkiye Klinikleri" aynı zamanda; KULLANICI veya ziyaret edenin kimliği, adresi, elektronik posta adresi, telefonu, IP adresi, "SİTE"nin hangi bölümlerini ziyaret ettiği, domain tipi, tarayıcı (browser) tipi, tarih ve saat gibi bilgileri de istatistiki değerlendirme ve kişiye yönelik hizmetler sunma gibi amaçlarla kullanabilir.

5. FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI

5.1. Bu "SİTE" dâhilinde erişilen veya hukuka uygun olarak kullanıcılar tarafından sağlanan bilgiler ve bu "SİTE"nin (sınırlı olmamak kaydıyla tasarım, metin, imge, html kodu ve diğer kodlar) tüm elemanları (Hepsi birden "Türkiye Klinikleri"nin telif haklarına tabi çalışmaları olarak anılacaktır) "Türkiye Klinikleri"ne aittir. Kullanıcılar, "Türkiye Klinikleri" hizmetlerini, "Türkiye Klinikleri" bilgilerini ve "Türkiye Klinikleri"nin telif haklarına tabi çalışmalarını yeniden satmak, işlemek, paylaşmak, dağıtmak, sergilemek veya başkasının "Türkiye Klinikleri"nin hizmetlerine erişmesi veya kullanmasına izin vermek hakkına sahip değildirler. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" dâhilinde "Türkiye Klinikleri" tarafından sarahaten izin verilen durumlar haricinde "Türkiye Klinikleri"nin telif haklarına tabi çalışmalarını çoğaltamaz, işleyemez, dağıtamaz veya bunlardan türemiş çalışmalar yapamaz veya hazırlayamaz.

5.2. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" dâhilinde "Türkiye Klinikleri" tarafından sarahaten yetki verilmediği hallerde "Türkiye Klinikleri"; "Türkiye Klinikleri" hizmetleri, "Türkiye Klinikleri" bilgileri, "Türkiye Klinikleri" telif haklarına tabi çalışmaları, "Türkiye Klinikleri" ticari markaları, "Türkiye Klinikleri" ticari görünümü veya bu SİTE vasıtasıyla sağladığı başkaca varlık ve bilgilere yönelik tüm haklarını saklı tutmaktadır.

6. SİTE KULLANIM KOŞULLARINDA DEĞİŞİKLİKLER

"Türkiye Klinikleri", tamamen kendi takdirine bağlı olarak işbu "SİTE Kullanım Koşulları"nı herhangi bir zamanda "SİTE"'da ilan ederek değiştirebilir. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları"nın değişen hükümleri, ilan edildikleri tarihte geçerlilik kazanacaktır. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" kullanıcının tek taraflı beyanları ile değiştirilemez.

7. MUCBİR SEBEPLER

Hukuken mücbir sebep sayılan tüm durumlarda, "Türkiye Klinikleri" işbu "SİTE Kullanım Koşulları", gizlilik politikası ve "KULLANICI Sözleşmesi"nden herhangi birini geç ifa etme veya ifa etmeme nedeniyle yükümlü değildir. Bu ve bunun gibi durumlar, "Türkiye Klinikleri" açısından, gecikme veya ifa etmeme veya temerrüt addedilmeyecek veya bu durumlar için "Türkiye Klinikleri"nin herhangi bir tazminat yükümlülüğü doğmayacaktır. "Mücbir sebep" terimi, ilgili tarafın makul kontrolü haricinde ve "Türkiye Klinikleri"nin gerekli özeni göstermesine rağmen önleyemediği olaylar olarak yorumlanacaktır. Bunu yanında sınırlı olmamak koşuluyla, doğal afet, isyan, savaş, grev, iletişim sorunları, altyapı ve internet arızaları, elektrik kesintisi ve kötü hava koşulları gibi durumlar mücbir sebep olaylarına dâhildir.

8. UYGULANACAK HUKUK VE YETKİ

İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" uygulanmasında, yorumlanmasında ve bu "SİTE Kullanım Koşulları" dâhilinde doğan hukuki ilişkilerin yönetiminde yabancılık unsuru bulunması durumunda Türk kanunlar ihtilafı kuralları hariç olmak üzere Türk Hukuku uygulanacaktır. İşbu sözleşmeden dolayı doğan veya doğabilecek her türlü ihtilafın hallinde Ankara Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.

9. YÜRÜRLÜLÜK VE KABUL

İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" "Türkiye Klinikleri" tarafından "SİTE" içersinde ilan edildiği tarihte yürürlülük kazanır. Kullanıcılar, işbu sözleşme hükümlerini "SİTE"yi kullanmakla kabul etmiş olmaktadırlar. "Türkiye Klinikleri", dilediği zaman iş bu sözleşme hükümlerinde değişikliğe gidebilir ve değişiklikler sürüm numarası ve değişiklik tarihi belirtilerek "SİTE" üzerinde yayınlandığı tarihte yürürlülüğe girer.

30.03.2014

Geniz Akıntısı Nedir? Geniz Akıntısı Belirtileri ve Tedavisi

Geniz akıntısı, kişinin burun ve sinüs kanalından boğazına doğru akan akıntıya verilen isimdir. Mevsim geçişlerinde yoğunlaşır. Geniz akıntısı yer yer boğaz akıntısı ile karıştırılmaktadır. Alerjik geniz akıntısı dikkat edilmesi gereken rahatsızlıklardan biridir."

geniz akintisi

Geniz akıntısı, kişinin burun ve sinüs kanalından boğazına doğru akan akıntıya verilen isimdir. Mevsim geçişlerinde yoğunlaşır.

Geniz Akıntısı Nedir?

Geniz akıntısı nedir, geniz akıntısı özellikle günlük hayatta mevsimsel olarak da boğaz kısmında hissedilen akıntıya verilen isimdir. Geniz akıntısı tedavisi kulak burun boğaz uzmanı tarafından teşhis edilir ve tedavisi planlanır.

Geniz Akıntısı Neden Olur? Nedenleri Nelerdir?

Geniz akıntısı özellikle mevsim geçişlerinde artan bir rahatsızlıktır. Havaların soğuması, kişinin bağışıklığının düşmesi, stres, düzensiz abeslenme gibi faktörler geniz akıntısını arttıran nedenlerden bazılarıdır. Bunların dışında geniz akıntısına neden olan bazı hastalıklar vardır.

Geniz akıntısı nedenlerini anlatmadan önce burun fizyoljisinden kısaca söz etmemiz gerekir. Burunun görevlerinden birisi solunan havanın filtrasyonu olarak ifade ettiğimiz burun yoluyla aldığımız solunum havasında bulunan küçük parçacıkların , yabancı cisimlerin  hava burun içinden geçerken bu bölgede yakalanması daha ileri akciğerlere kadar giderek zarar vermelerinin önlenmesidir. Bu görevi burun boşluğunu ve sinüslerin içini örten  mukozanın üzerini kaplayan mukus olarak isimlendirilen bir sıvı örtü tabakası ve bu mukusu düzenli ve sürekli olarak burun boşluğunun gerisine yutağa doğru yönlendiren ve atan tüylü hücrelerle yapar. Mukus burun boşluğu ve sinüslerin yüzeyini kaplayan mukoza tabakasının içinde bulunan salgı yapan hücreler tarafından oluşturulur, günde yaklaşık 1,5-2 litre kadar mukus burun boşluğunu sürekli olarak temizler, nemlendirir ve yutaktan sindirim sistemine geçer. Biz  çoğu zaman farkında olmasak da sürekli bir geniz akıntımız  vardır.

Normalden fazla salgı yapıldığında veya mukusun özelliği değiştiğinde bu durum fark edilir hale gelebilmektedir.

Burun akıntısının ( önden veya genizden) ön planda olduğu hastalık tabloları rinit olarak isimlendirilir, ilaveten burun tıkanıklığı, hapşırma, burun içinde kaşıntı yakınmaları da olabilir.

Genellikle virüslerle ortaya çıkan  soğuk algınlıklarında ( nezle) daha az oranda da bakterilerin neden olabildiği rinosinüzitlerde burun akıntısı ön planda olan şikayetlerdendir.

Hastalık sürecine göre akıntının özelliği değişebilir ( rengi, kıvamı..)

Bu  enfeksiyöz  rinitlerin dışında enfeksiyöz  olmayan  rinitlerde de burun akıntısı  görülür.

Bunları;

  • Allerjik rinitler ( mevsimsel, yıl boyu süren allerjik rinitler)
  • Allerjik olmayan rinitler:
  • Vasomotor rinitler,
  • Gustatuar rinitler ( yemek yeme sırasında ortaya çıkan rinit)
  • Çalışma ortamından kaynaklanan rinitler
  • Uzun süreli nazal dekonjestan spreylerin kullanılması ( medikamentöz rinit)
  • Burun içi madde kullanılması ( kokain vs)
  • Burun içindeki tüylü hücrelerin hastalıkları  ( immotil cilia sendromu)
  • Burun içinde yer kaplayan tümörler (kanlı bir akıntı olabilir)
  • Beyin –omurilik sıvısı kaçaklarında geniz akıntısı ortaya çıkabilir.
  • Bunun dışında laringofarengeal reflü hastalığında da geniz akıntısı  hastaların yakınmaları arasındadır.
  • Tedavi, yapılan muayene sonucu saptanan nedene göre yapılır.

Geniz akıntısı nedenleri;

  • Sinüzit geniz akıntısına neden olabilir.
  • Grip ve soğuk algınlığı geniz akıntısını tetikleyen nedenler arasındadır.
  • Gebelik hali geniz akıntısına neden olabilir.
  • Sigara içmek ve sigara dumanı solumak geniz akıntısı oluşumuna neden olabilir.
  • Bireyin birtakım şeylere alerjisinin olması geniz akıntısına neden olabilir.
  • Çeşitli yiyecekler (baharatlar) geniz akıntısı oluşumu nedenleri arasındadır.
  • Burna kaçabilecek ve burna zarar veren yabancı cisimler geniz akıntısı oluşumunu sağlayabilmektedir.
  • Temizlik malzemeleri burnu tahriş edebileceğinden geniz akıntısı oluşumuna neden olabilmektedir. 
  • Parfümlerin kokusunun çok keskin olması geniz akıntısına neden olabilmektedir.
  • Burun deviasyonları yani burnun yapısal bozuklukları geniz akıntısının nedenleri arasındadır.

geniz akintisi belirtileri

Geniz Akıntısının Belirtileri Nelerdir?

Geniz akıntısı belirtileri boğazdaki akıntı hissi ile kendisini belli etmektedir. Bu durum boğazda ağrıya da nede olabilmektedir.

  • Boğazda gıcık varmış hissi, kaşıntı ve gıcık hissi

Boğazda hissedilen bir rahatsızlık hissine verilen isimdir. O bölgede takıntılı şekilde rahatsız edici bir durum oluşur.

  • Kulak enfeksiyonları, kulakta meydana gelen enfeksiyonlar

Geniz akıntısı kulak enfeksiyonlarına da neden olabilmektedir. Bu durum kulak burun boğaz uzmanı tarafından teşhis dilir ve tedavi edilir.

Baş ağrısı geniz akıntısında sıkça karşılaşılan bir durumdur. Mevcut sporun tedavi edildiğinde bu belirti de ortadan kalkacaktır.

  • Öksürük özellikle geceleri artan öksürük

Öksürük geniz akıntısında özellikle karşılaşılan bir durumdur. Kişi rahatsız oldukça öksürme hissi oluşmaktadır.

  • Nefes alamama, nefes almada güçlük

Genzi akıntısı nefesi de etkileyebilmektedir. Bu durum ileri seviyede olmasa bile rahatsız edici bir durum haline gelmektedir.

Balgan geniz akıntısında sıkça karşılaşılan bir belirtidir. Balgam ilelerdikçe rahatsız edici bir durum haline gelmektedir.

  • Boğaz ağrısı, boğazda oluşan ağrı ve kaşıntı hissi

Boğaz ağrısı sürekli o bölgede hassasiyet yaratan bir durumdur. Boğaz ağrısının önüne geçebilmek için geniz akıntısı için tedavi olunması gerekmektedir.

Mide bulantısı özellikle genizde oluşan akıntının yeme borusundan mideye doğru akmasında dolayı mide bulantısına neden olmaktadır.

Geniz Akıntısı Çeşitleri Nelerdir?

Geniz akıntısı çeşitleri genellikle hastalığa bağlı olarak değişen durumlardır. Geniz akıntısı nedenleri grip ve nezle gibi rahatsızlıklardan dolayı olabileceği gibi farklı sebeplerden de kaynaklanabilir.

Koronavirüs ve Geniz Akıntısı

Koronavirüse yakalanan kişilerde geniz akıntısı durumu belirtiler arasında yer alan bir sonuçtur. Bu durum hastalık süresiinde devam edebilir ve bir süre sonra daha fazla rahatsız edebilir.

Kronik Geniz Akıntısı Nedir?

Kronikk genzi akıntısının nedeni tam olarak bilinemeyebilir. Kronik geniz akıntısının sebebinin bulunması için çeşitli testlerin detaylı olarak yapılması gerekmektedir. Bu durumda da ilk olarak bir kulak burun boğaz uzmanına görünmek gerekmektedir.

Alerjik Geniz Akıntısı Nedir?

Özellikle mevsim geçişleri ile fazlalaşan bir durumdur. Mevsimsel değişiklikler geniz akıntısını arttırabilmektedir.

Bebeklerde Geniz Akıntısı Nedir?

Bebeklerdeki geniz akıntısı grip ve nezle ile ilgil olmakla birlikte bazen alerjik durumlarında olduğunu gösterebilmektedir. Bazı besinler bebeklerde geniz akıntısına neden  olabilir ya da anne sütü de bu duruma bazı zamanlar neden olabilmektedir.

Geniz Akıntısı Nasıl Geçer?

Geniz akıntısı nasıl geçer ve geniz akıntısına ne iyi gelir, geniz akıntısını ortadan kaldırmaya yarayan, burnun rahatlamasını sağlayan yapılabilecek tedavi şekilleridir.

Geniz akıntısının geçebilmesi için neden olan durumların ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Geniz Akıntısı Tedavisi

Geniz akıntısı tedavisi kulak burun boğaz uzmanı tarafından yapılmaktadır. Geniz akıntısı tedavisinde öncelikle hastanın bu durumuna neden olan ana sebep bulunmaya çalışılır bu da çeşitli testler ve uzman muayenesi ile mümkündür. Gerekli durumlarda ilaç tedavisine de başlanabilir.

Geniz Akıntısına Ne İyi Gelir?

Geniz akıntısının neden kaynaklandığı belirlenip tedavi edilmelidir. Geniz akıntısı yukarıdaki nedenlerden birinden kaynaklanmıyorsa evde uygulanabilecek yöntemle çok basit ve uygulanmasından hiçbir güçlük olmayan yöntemlerdir.

  • Geniz akıntısına ne iyi gelir bol bol su içmek geniz akıntısına çok iyi gelmektedir. Suyun burundaki mukus tabakasını inceltici özelliği vardır. Bu yüzden geniz akıntısından korunmak için su tüketilmelidir.
  • Geniz akıntısına ne iyi gelir suyun dışında tüketilecek olan sıcak içecekler özellikle bitki çayları hava yollarını oldukça rahatlatmaktadır.
  • Geniz akıntısına ne iyi gelir alerjilerden kaynaklanan geniz akıntısı yaşanıyorsa bahar aylarında, polenlerin havada yoğun olarak yer aldığı zaman aralıklarında açık havada çok fazla bulunmamak ya da bulunmak gerektiğinde de maske takılmalıdır.
  • Geniz akıntısına ne iyi gelir sigara hava yollarını tıkayıcı ve tahriş edici bir maddedir. Geniz akıntısı sorunu yaşayanların sigara ve diğer tütün ürünlerinden uzak durması tavsiye edilmektedir.
  • Geniz akıntısına ne iyi gelir burunda biriken mukusu suyla ya da tuzlu suyla temizlemek mukusun geniz akıntısı yapmasını önlemektedir.
  • Geniz akıntısına ne iyi gelir baharatlı yiyecekleri yemekten kaçınılmalıdır.
  • Geniz akıntısına ne iyi gelir bulunulan ortamların nem oranının iyi ayarlanması gerekmektedir. Nemsiz ortamlar geniz akıntısına neden olur. Bu yüzden ortamın nemlendirilmesi için petek sulukları kullanılabilir.
  • Geniz akıntısına ne iyi gelir meyve sebze tüketimi arttırılmalı besin değerleri yüksek gıdalar tüketilmelidir. Özellikle C vitamini barındıran meyve ve sebzelerin tüketilmesi önerilir. Hem bu sayede bağışıklık sistemi de güçlenmiş olacaktır. Vücudun diğer hastalıklardan da korunması sağlanacaktır.
  • Geniz akıntısına ne iyi gelir bulunulan ortamın nemliliğinin yanı sıra sıcak buharı solumak burun tıkanıklığını giderici ve mukusu yumuşatıcı olabilmektedir. Düzenli aralıklarla yapılabilir.
  • Geniz akıntısına ne iyi gelir bulunulan ortamı havalandırmak gerekir. Oksijen yönünden fakir olan hava geniz akıntısına neden olabileceği gibi öksürme ve hapşırma gibi belirtilere de neden olabilir. Bu sebepten belirli aralıklarla ortam havalandırılmalı veya pencere bulunmayan odalarda da havalandırma yapılmalıdır.
Dr. Sami Katırcıoğlu
Prof.; İstanbul Üniv. İstanbul Tıp Fak. KBB AD

Üst solunum yolu enfeksiyonlarının çoğu virüslerle başlamakla birlikte, daha sonraları bakterilerle komplike duruma gelirler.

Soğuk algınlığı, akut farenjit, akut larenjit, trakeit ve trakeobronşit viral başlangıçlı enfeksiyonlar olup, otit, sinüzit, tonsilit gibi bakteriyel enfeksiyonlara yol açabilirler. Bu ikincil bakteriyel enfeksiyonlar ise sistemik antibiyotik kullanım endikasyonları içine girer.

Akut Streptokoksik Farenjit

Ateş, boğaz ağrısı, disfaji, kırıklık ve baş ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkan akut farenjitte, boğaz kültüründe duyarlılık %90 düzeyindedir. Antikor yanıtı (ASO), olguların %80'inde dört kat artar. Peritonsiller abse ve süpüratif adenit, romatizmal ateş, kızıl, glomerülonefrit, toksik şok sendromu gibi komplikasyonlara yol açabilir. A grubu streptekoklar, havada büyük damlacıklarla yayılırlar. Kişiden kişiye bulaşmayı hızlandıran etmenler arasında; boğaz ya da burundaki organizma sayısı, suşun virülansı ve temasın yakınlığı yer alır. Ilıman iklimlerde streptokok enfeksiyonları kış sonu ve ilkbahar başında doruğa çıkar.

İncelemede farenkste eritem ya da eksüdatif farenjit, ön servikal lenfadenopati, yumuşak damakta peteşiler ve lökositoz saptanır. Rinit, larenjit, bronşit streptokoksik farenjite özgü bulgular değildir, viral farenjitte görülürler.

Streptokoksik farenjit tedavi edilmese de genellikle hızla düzelir. Farenks bulguları ve servikal lenf düğümlerinde duyarlılık, genellikle birkaç gün sonra kaybolur. Tedavi edilemeyen hastalarda, belirtilerin kendiliğinden geçmesinden sonra, birkaç ay streptokok saptanabilir. Streptokoksik farenjitin komplikasyonları süpüratif ya da nonsüpürütif olarak ikiye ayrılır. Süpüratif komplikasyonlarda genellikle komşu anatomik bölgeler tutulur ve otit, sinüzit, peritonsiller abse, süpüratif servikal lenfadenit gelişir.

Peritonsiller absenin nedeni, sıklıkla A grubu streptokoklar değil, farenks florasında bulunan anaeroblardır. Streptotoksik farenjitin nonsüpüratif komplikasyonları ise; kızıl, romatizmal ateş, glomerülonefrit, toksik şok sendromudur. Streptokosik farenjitte tedavi uygulanmasının nedeni; romatizmal ateş ve süpüratif komplikasyon riskini azaltmak, belirtilerin şiddet ve süresini azaltmaktır. Streptokoksik farenjitte bugün en geçerli tedavi; 10 gün penisilin tedavisidir. Penisilin alerjisi olanlarda günde 1 gram on gün boyunca Eritromisin ilk akla gelmelidir. Sefalosporinlerin penisiline iki üstünlüğü; daha yüksek oranda eradikasyon sağlamaları ve bu amaca ulaşmak için gerekli tedavi süresinin daha kısa olmasıdır. A grubu streptokokların standart dozlarda dokuda ulaşılabilecek çok düşük konsantrasyonlardaki penisiline bile duyarlılığı sürüyor olması nedeniyle eradikasyon oranlarının yükseldiğini açıklamak olanaklı değildir. Olası mekanizmalardan biri; farenks ve tonsil dokularında Haemophilus influenza, Staphylococcus aureus, anaeroblar gibi organizmaların beta laktamaz üretiyor olmasıdır.

Kabul edilebilir diğer seçenekler arasında; ampisilin-sulbaktam (sultamisilin), amoksisilin-klavulanat ve klindamisin bulunur. Bununla birlikte penisilin romatizmal ateşi önlemedeki kanıtlanmış etkinliğinin spektrumunun sınırlı ve giderinin düşük olması nedeniyle ilk seçenek olması sürmektedir.

Sinüzit

Bir haftadan uzun süren soğuk algınlığı belirtileri ve pürülan burun akıntısı, baş ağrısı, yüz ağrısı, ateş, öksürük gibi belirtileri olan sinuzit, soğuk algınlıklarının %1-2'sinin komplikasyonudur. Kesin tanı endoskopi ve BT ile konur. Akut sinüzit, sekiz haftadan uzun süren ya da yılda her biri on günden uzun süren dörtten fazla nüks ederse kronik sinüzit adını alır.

Nazokomiyal sinüzit; nazal entübasyona bağlı olarak ve gram negatif çomaklarla oluşur. Tüm sinüzit olgularında etken S. pneumonia, H. influenza gibi etkenlerden biri ya da daha seyrek olarak Morexella catarrhalis, S. aureus, S. pyogenes, gram negatif çomaklar ve anaeroblardır. Sinüzit genellikle infundibulumda ödem ve osteal drenaj yoluyla bu komplikasyonun ortaya çıkmasını kolaylaştıran başka bir durumun komplikasyonudur. Akut bakteriyel sinüzit, genellikle bir soğuk algınlığı komplikasyonudur. En sık rastlanan tablo; bir haftadan uzun süren soğuk algınlığı belirtileridir. Pürülan akıntı, postnazal akıntı, yüzde dolgunluk yada ağrı, baş ağrısı, öksürük (postnazal akıntıya bağlı), burun tıkanıklığı başlıca belirtileridir. Fizik incelemede pürülan burun akıntısı görülür. Maksiller sinüzitte tipik bulgu meatusta irin olmasıdır. Az sayıda hastada göz kapaklarında ödem ve gözlerde aşırı ölçüde yaşarma, etmoid sinüziti düşündürür. Akut bakteriyel sinüzitli hastaların yarısında ateş vardır. Sinüzitün en sık nedeni "viral sinüzit'tir. Ostiumları tıkayabilen alerjik rinit, septum deviasyonu, nasal poliposis, tümör gibi anatomik anomaliler de sinüzit nedeni olabilirler. Ayrıca yabancı cisimler, immünoglobülin eksiklikleri ender nedenler arasındadır.

Sinüsit tedavisi S. pnömonia ve H. inflüenza'ya karşı uygun antibiyotiklerle yapılmalıdır. Amoksisilinin altın standart olduğu bu seçimde yeğlenen ajanlar; Ampisilin-sulbaktam (sultamisilin), amoksisilin-klavulanik asit, sefprozil, sefuroksim aksetil, azitromisin ve klaritromisindir. Tüm antibiyotik tedavisi topik ve sistemik dekonjestanlarla desteklenmeli ve bu yolla drenaja yardımcı olunmalıdır.

Aspirin, asetaminofen, ibuprofen gibi ajanlarla belirtilere yönelik tedavi sürdürülürken, alerji kökenli olgularda topik kortikosteroid ve antihistaminikler kullanılmalıdır. Soğuk algınlığı olgularında komplikasyon olarak sinüslerde virüs enfeksiyonu %1-2'sinde akut bakteriyel sinüzit geliştiği ve bu enfeksiyonların bakteriyolojik profilinin son 50 yılda değişmediğine ilişkin güçlü kanıtlar vardır. Bununla birlikte sinüzit tedavisi yaklaşımlarında, antibiyotik kullanımı ve tedaviye ilişkin kararlar konusunda önemli çelişkiler yaşanmaktadır.

Otitis Media

Östaki borusu ile birlikte orta kulak mukozasının enfeksiyonudur. Enfeksiyon etkeni bölgeye tuba yolu, delinmiş kulak zarı ya da kan yolu ile ulaşır. Akut otitis media (AOM) genellikle bir üst solunum yolu enfeksiyonu komplikasyonu olmakla birlikte çocukluk dönemi, düşük sosyo-ekonomik ortam, soğuk iklim adenoid vejetasyon, diğer nazofarenks kitleleri, kronik rinit, sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, alerji, immün yetmezlik sendromu, kronik sistemik hastalıklar, damak yarığı, primer silier diskinezi gibi bilenen başlıca hazırlayıcı etkenleri vardır. S. pnömonia, H. inflüenza, S. aureus ve Morexella catharalis, gibi etkenlerin çok sık görüldüğü AOM'de belirtiler etkenin virülansı ile ilgilidir. AOM sırasında burun ve boğaz mukozasında belirgin inflamasyon ve burun akıntısı vardır. Perfore olmamış akut otitis mediada kulak zarı hiperemik ve bombeleşmiş görünümdedir. Bu dönemde hasta ağrılı ve ateşlidir. Otit bu dönemden geri dönebileceği gibi, kulak zarı perforasyonu sonucu ağrı ve ateş hızla kaybolabilir. Erken dönemde tedavi perforasyonu doğrudan önler ve hastalığın süresini kısaltır. Orta kulakta oluşan enfeksiyon materyalinin mutlak drenajı sağlanmalıdır. Parasentez yapılmayan olgularda bu drenaj ancak östaki borusu yoluyla sağlanabileceğinden antibiyotik ve belirtilere yönelik tedavi ile birlikte hastaya sistemik dekonjestan verilmelidir. Enfeksiyon sırasındaki işitme yitimi ise doğrudan ileti bozukluğuna bağlı ve geri dönüşümlüdür. Tedavi edilmeyen olgularda da komplikasyon riski azdır. Mastoidit, fasiyal paralizi, kafa içi komplikasyon, labirentit seyrek görülen komplikasyonlardır. Ender olarak orta kulak boşluğunda steril effüzyon sekel olarak kalabilir.

Medikal tedavide antibiyotik ve dekonjestan tedavi önemlidir. Amoksisilin altın standart olmakla birlikte giderek artan beta laktamaz üreten suşlar ampisilin-sulbaktam (sultamisilin), amoksisilin klavulanat, 2. kuşak sefalosporinleri daha güncel kılmıştır. Dekonjestanlar tuba drenajını sağlamada önemlidir. Belirtilere yönelik tedavide NSAİD'ler de güvenle kullanılabilir. Akut dönemde steroid kullanan ekoller de vardır. Ağrılı olgularda parasentez rahatlatıcı olduğu gibi tedavi süresini kısaltır, etkenin de hızla ortadan kaldırılması yeniden alevlenmeleri önler.

AOM'nin ilk atağını %60 pratisyen hekimlerin gördüğü bilinmektedir. İlk tedavinin uygun ve tam yapılması hastalığın yeniden alevlenme olasığını çok azaltır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır