Kol, ön kol, uyluk, bacak ve parmak kemikleri uzun kemiklerdir. Uzun kemiklerin ortadaki uzun kısmına, diafiz denir.
Contents
Sternum veya göğüs kemiği, sağ ve sol kaburga kemiklerini bir arada tutan göğüs kafesi kemiği. İman tahtası olarak da bilinir. Yassı kemikler grubunda yer alır.
Uyluk, kalçadan dize kadar olan bacağın bölümüne verilen isimdir. Yani insan vücudunda kalça ile diz arasındaki bölme uyluk olarak geçmektedir. Uyluk kemiği ise burada bulunur. Uyluk kemiği, uyluğu oluşturan kemiktir.
Kalça bölümünde bulunan ve çift kemik olan kalça kemikleri yassı kemikler olarak kabul ediliyor. Kalçadaki önemli kemikler, yassı özelliğine sahiptir.
Kaval kemiği (veya tibia), omurgalıların bacaklarında dizin altındaki iki kemikten (diğeri fibula) daha iri ve dayanıklı olanıdır ve dizi ayak bileğine bağlar.
Kaburga kemiği, yassı kemiktir.
Ksifoid process (çıkıntı), sternumun (göğüs kafesi ortasındaki kemik) kılıç şeklindeki kıkırdak alt kısmı. Bu kıkırdak insanda yaklaşık 40 yaş civarında kemikleşir (ossifikasyon). Ksifoid Latince “kılıç şeklinde” demektir.
Femur veya uyluk kemiği, memelilerin vücutlarındaki en uzun, en hacimli ve en güçlü kemiktir. Kalçanın ve dizin bir bölümünü oluşturur.
Uyluk kemiği kalça ekleminden başlayıp, dize kadar uzanan kemiğe verilen addır.
Uyluk ağrısına kas seğirmesi, sırt veya koltuk sinir tahrişi ve pelvik veya kalça eklemleri neden olabilir. En yaygın nedenlerden bazıları aşırı yüklenme, travma, yıpranma, kas bozuklukları ve mekanik işlev bozukluğudur. Uyluk ağrısı, hem yaşlı hem de genç nüfusun daha büyük bir bölümünü etkileyen bir hastalıktır.
Kalça kemiklerinin yassı olup olmadığı çok merak edilen bir konudur. Kalça bölümünde bulunan ve çift kemik olan kalça kemikleri yassı kemikler olarak kabul ediliyor.
Periost veya diğer adıyla kemik zarı, kemiğin enlemesine büyümesini sağlayan zar. Ayrıca kemik kırıldığında kemiği onarır ve kemiğin besin ihtiyacını karşılar.
Eklem çeşitleri arasında oynar eklemler şu şekildedir: Alt çenede,omuz- dirsek- bilek, el parmak, kalça, diz, bilek-ayak parmaklarında bulunur.
Alt Taraf Kavsağı veya Kalça Kemikleri Os Coxae: (Kalça kemiği) Pelvis (leğen) iskeletinin iki yanında yassı, geniş, çift kemiktir.
Diz ekleminin ön kısmında patella, yani diz kapağı kemiği bulunmaktadır. Bu kemik kısa ve yassı kemik türü olarak öne çıkar.
Üst çene kemiği, maksilla veya maxilla, iskeletin yüz bölümünde Altçene kemiğinden sonraki en büyük alanı kaplayan ve çift olan bu kemik, göz çukuru, burun boşluğu ve ağız boşluğu gibi boşlukların meydana gelmesine yardım eder. Üst çene kemiğinin içinde üstçene kemiği giriti denilen büyük bir boşluk vardır.
Kemik iliğinin en önemli özelliği; bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasını ve enfeksiyonların yok edilmesini sağlayan kan hücrelerine dönüşen kök hücreleri barındırıyor olmasıdır. Kök hücreler ihtiyaç halinde diğer kan hücrelerine dönüşür ve vücut sistemlerinin işlevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirmesinde aktif görev alırlar. Bu anlamda kemik iliği, kritik işleve sahip hücrelerin üretildiği önemli bir dokudur.
Kemik iliği (Medulla Ossea); kalça kemiği, uyluk kemiği ve göğüs kemiği gibi düz ve uzun kemiklerin merkezinde bulunan süngerimsi, yumuşak ve yağlı bir dokudur. Hücre içinde bulunan ve henüz farklılaşmayan kök hücrelerin desteklenmesini sağlar. Bu kök hücreler gerektiğinde farklılaşarak beyaz kan hücresi (akyuvar / eritrosit), kırmızı kan hücresi (alyuvar / lökosit) ve trombosit oluşturur.
Eritrositlerin, lökositlerin ve trombositlerin vücutta yaşama süreleri sınırlıdır. Bu nedenle sürekli olarak bu kan hücrelerinin yenisinin üretilmesi gerekir. Kemik iliğinin bu yeni kan hücrelerini üretmesi vücudun ihtiyaçlarına da bağlıdır. Enfeksiyon görülen durumlarda lökositlerin, vücudun oksijene ihtiyaç duyduğu durumlarda eritrositlerin ve kanama durumunda ise trombositlerin sayısında artış meydana gelir.
Kemik iliği, kırmızı kemik iliği ve sarı kemik iliği olmak üzere ikiye ayrılır. Bu türlerin her ikisi de kan damarlarını içerir. Tüm kan hücreleri kırmızı kemik iliğinde üretilir. Kırmızı kemik iliği hem kafatası, göğüs kemiği ve kafes kemiği gibi yassı kemik türlerinde yer alır hem de düz ve uzun kemiklerde bulunur. Kırmızı kemik iliğinde; kırmızı ve beyaz kan hücreleriyle trombositler üretilirken sarı kemik iliği yağ deposu olarak çalışır. Depolanan yağlar daha sonra enerjiye dönüştürülebilir. Adını yağ dokusunun renginden alan sarı kemik iliği, daha çok bacak ve kol gibi uzun kemiklerin merkez boşluklarında bulunur ve dokuların zarar görmesi durumunda kırmızı kan hücresi (alyuvar) üretebilir. Böylelikle, küçük bir miktarda kan hücresi de sarı kemik iliğinde oluşur denebilir. Ayrıca, yenidoğanlarda bulunan kemik iliklerinin tamamı kırmızı renkteyken yaşlandıkça sarı kemik iliği oluşmaya ve kırmızı kemik iliği sayısında düşüş yaşanmaya başlar.
Kemik iliğinde; beyaz kan hücreleri, kırmızı kan hücreleri ve trombositler üretilir.
Sağlıklı bir bağışıklık sistemi için üretilen beyaz kan hücreleri, kanda %1 civarında bir orana sahip olsa da bağışıklık sisteminde çok büyük bir rol oynar. Akyuvarlar enfeksiyonların önlenmesinde ve durumun iyileştirilmesinde görev alır. Beyaz kan hücrelerinin; lenfosit, monosit, granülosit gibi farklı çeşitleri bulunur. Kemik iliği tarafından üretilen akyuvarlar, kesi yaralanmaları ya da ağız ve burun yoluyla vücuda alınan enfeksiyonlarla savaşmak için antikor üretir. Bu yabancı maddelerle mücadelede lenfositlerin sayısı artabilir.
Monositler ise çoğunlukla hücre içinde yaşar fakat dokulara taşındıkları zaman makrofaja dönüşüm gerçekleşir. Dokularda uzun süre varlığını sürdüren makrofaj; zararlı mikroorganizmaları öldürür, ölü hücreleri temizler ve bağışıklık sisteminin diğer hücrelerini harekete geçirir.
Bazı beyaz kan hücresi gruplarının genel adı olan granülositler ise kemik iliğinde birkaç hafta boyunca yaşar ve enfeksiyon durumlarında kullanılır. Kemik iliği, çok sayıda büyük granülosit ihtiva eder. Vücutta enfeksiyon olduğu durumlarda, dokuların hepsine erişebilen bu beyaz kan hücreleri (akyuvar) enfeksiyonla etkili bir şekilde mücadele edebilir. Granülositlerin, nötrofil granülositi, eozinofil granülositi ve bazofil granülositi olmak üzere 3 farklı çeşidi vardır.
Kanda en fazla bulunan kan hücresi olan eritrositler, oksijenin akciğerden taşınmasında görev alır. Alyuvarlar, dokulardaki oksijen ve karbondioksit döngüsünü sağlayan kan hücreleridir. Sağlıklı bir erişkinde, günde milyardan fazla kırmızı kan hücresi üretilir.
Eritrositler vücutta gün kadar yaşayabilir, bu yüzden sürekli yeniden üretilmeleri gerekir. Yaşlanan hücreler ise makrofajlar tarafından yok edilerek kana karışır.
Trombopoez süreci sonucu kemik iliğinde üretilen trombositler, kanın pıhtılaşmasında ve kanamaların durdurulmasında görev alır. Bu nedenle kesi bölgesinde bu hücrelerin sayısı artabilir. Bir mikrolitre kanda ortalama ile bin arasında trombosit üretilir. Trombositin vücutta düşük düzeyde bulunması kanın pıhtılaşmasını engelleyeceği için iç kanama oluşmasına sebebiyet verebilir.
Kan hücrelerinin üretimi için çok önemli olan kemik iliği, kanla ilgili çeşitli hastalıklara neden olabilir. Bu hastalıklardan bazıları ise şu şekildedir:
Kemik iliğinde üretilen kan hücrelerinin sayısında görülen anomaliler bazı yaygın görülen semptomlara neden olabilir:
Bu belirtiler haricinde; ani kilo kaybı, gece terlemesi, eklem ve kemik ağrısı, şişmiş lenf düğümleri, bağ ağrısı, kusma, kasılma nöbeti ve zihin bulanıklığı gibi semptomlar da görülebilir.
Kemik iliği nakli, vücudun kan hücrelerinin üretildiği kemik iliğinin çeşitli bozukluklar nedeniyle fonksiyonunu yitirmesi veya görevini yapamaması durumunda, hastanın kendi vücudundan veya başka birinin vücudundan temin edilen kök hücreler yardımıyla değiştirilerek yenilenmesi işlemidir. Özellikle bazı enfeksiyonlar, kan hücreleri kökenli kanserler veya farklı nedenlerle alınan kemoterapi tedavisi sonrasında kemik iliğinin hasara uğradığı durumlarda, kemik iliğinin yenilenmesine ihtiyaç duyulabilir. Kemik iliği naklinde, kemik iliği dokusunda bulunan ve kan hücrelerinin tamamının köken aldığı kök hücreler kullanılır. Hematopoetik kök hücreler olarak da bilinen bu hücreler hem kemik iliği dokusunun oluşturulmasını hem de özelleşerek alyuvarlar, akyuvarlar ve trombositler gibi kan hücrelerinin üretilmesini sağlar.
Kemik iliği naklinde hastanın kendi kemik iliğinden veya doku uyumu olan başka bir donörün kemik iliğinden kök hücreler elde edilebilir ve belirli süre uygun koşullarda saklanabilir. Ardından hastanın kemik iliği dokusu yoğun kemoterapi veya radyoterapi ile ortadan kaldırılarak temin edilen kök hücreler hastaya geri nakledilir. Kök hücreler, kemiklerde yer alan kemik iliği bölgelerine yerleşerek yeniden kemik iliği dokusunu üretmeye başlar ve kan hücrelerinin sentezi yeniden sağlanır.
Kemik iliği nakil süreci belirtilen kök hücrelerinin hastadan veya donörden toplanması, saklanması, hastanın ilik nakline hazırlanması, kemoterapi veya radyoterapi verilmesi ve ilik naklinin yapılması gibi uzun ve yoğun tedavi gerektiren bir süreç olduğu için Kemik İliği Nakil Birimi adı verilen özel kliniklerde yapılarak takip edilebilir. Kemik iliği naklinde hasta yoğun ilaç ve kan ürünü tedavisine ihtiyaç duyduğundan, nakil öncesinde hastaların çeşitli sağlık sorunları açısından kontrol edilmesi ve nakil öncesinde bu rahatsızlıklara yönelik tedavilerin uygulanması gerekir. Hastaların nakil öncesinde değerlendirmesinden, nakil sürecinin yönetilmesinden ve nakil sonrasındaki takip ve tedavisi aşamalarından Kemik İliği Nakil Birimi sorumludur. Birime yatırılan hastanın kan değerleri aralıklı olarak takip edilerek nakil sürecinin başarıyla tamamlanması mümkün kılınır. Özellikle kemik iliğinden arındırılan kemoterapi ve radyoterapi sürecinde enfeksiyonlara tamamen açık, kanamaya duyarlı ve anemiye yatkın duruma gelen hastanın, nakil biriminde yakın takip ve gerekli hallerde tedavi altına alınması çok önemlidir. Kök hücrelerin elde edildiği ve nakil sonrasında kemik iliği dokusunun yeniden oluşturulduğu süreçlerde de hastanın yakın takip ve tedavisi önem teşkil eder.
Kemik iliği nakli belirli hematolojik sağlık sorunlarının tedavisinde gündeme gelen bir yöntemdir. Sağlık problemine ve hastanın klinik durumuna bağlı olarak kemik iliği naklinde kök hücreler hastanın kendi vücudundan veya doku uyumu olan başka bir kişiden temin edilebilir. Bu bakımdan kemik iliği nakli aşağıdaki rahatsızlıkların tedavisinde uygulanabilir:
Kemik iliğinden üretilen herhangi bir hücrenin kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu hematolojik kanserler ortaya çıkar. Özellikle akyuvar sınıfına ait hücrelerin çoğalması sonucu lösemi adı verilen kan kanserleri görülebilir. Bununla birlikte alyuvar grubuna ait hücrelerin çoğalmasıyla polisitemia vera, trombosit grubunun çoğalmasıyla esansiyel trombositoz, plazma hücrelerinin çoğalmasıyla multiple myeloma gibi hastalıklar da görülebilir. Hematolojik kanserlerde kemik iliğinde yer alan kök hücreler kanser hücresi oluşturmaya yatkın olduğundan, donörlerden alınan kök hücrelerin uygulandığı kemik iliği nakilleri yapılabilir. Bununla birlikte bazı hastalıklarda kişinin kendi kök hücreleri de nakilde kullanılabilir.
Lenfosit adı verilen özel akyuvar hücrelerinin vücuttaki lenf bezlerinde toplanarak kontrolsüz çoğalma gösterdiği durumlarda lenf kanseri de olarak bilinen lenfomalar ortaya çıkar. Lenfomaya neden olan lenfositlerin bir kısmı kemik iliği dokusundan köken aldığından kemik iliği nakli tedavide gündeme gelebilir.
Çeşitli hastalıklar ve farklı kanser türlerinin tedavisinde kemoterapi tedavisinden yararlanılabilir. Kemoterapide kullanılan ilaçların bir kısmı kemik iliğindeki kök hücrelere zarar verdiğinden, tedavi sonrası kemik iliğinde çeşitli düzeylerde baskılanma ve yetmezlik belirtileri ortaya çıkabilir. Hastalarda alyuvar, akyuvar veya trombosit sayısında düşüklükle ortaya çıkan yetmezlik durumunda anemi, enfeksiyonlara veya kanama yatkınlık gibi sağlık sorunlarına yol açtığı için kemik iliği nakli yapılması gerekebilir.
Hastada doğuştan veya sonradan ortaya çıkacak şekilde, çeşitli nedenlerle kemik iliğinin yeterli kan hücresi üretememesi durumunda aplastik anemiden söz edilir. Bu rahatsızlıkta kemiklerde yer alan kemik iliği dokusu ileri derecede kaybolmuş veya azalmıştır. Aplastik aneminin tedavisinde en etkili yöntemlerden biri kemik iliği naklidir.
Alyuvarların oksijen taşıma fonksiyonunu gerçekleştiren hemoglobin proteininin genetik olarak hatalı olduğu hastalarda oksijen taşıma fonksiyonu aksayan alyuvarlar, belirli durumlarda orak şeklini alarak kan damarlarında tıkanıklığa neden olabilir. Orak hücreli anemi olarak bilinen bu rahatsızlıkta kemik iliğinde üretilen kırmızı kan hücreleri genetik olarak hatalı olduğundan, hastalığın giderilmesinde en etkili yöntemlerden biri genetik olarak sağlıklı olan kemik iliği kök hücrelerinin naklidir.
Orak hücreli anemiye benzer şekilde kırmızı kan hücrelerinde hemoglobin üretiminden sorumlu genlerin hatalı veya eksik olduğu koşullarda hemoglobin molekülü gerektiği gibi üretilemez veya fonksiyon yönünden zayıf halde üretilir. Akdeniz anemisi olarak da bilinen talasemi durumunda hemoglobin molekülü gerektiği gibi çalışmadığından, hayat boyu süren bir kansızlık sorunu baş gösterir. Bu nedenle tedavide sağlıklı kırmızı kan hücrelerinin üretilebildiği kemik iliği naklinin yapılması gerekebilir.
Uzun kemikler •Boyu eninden uzun olan kemiklerdir. Vücudun hareketini sağlayan kemiklerdir. Kol ve bacaklarda bulunur. Sarı ilik ve kemik kanalı vardır.
Kol ve bacak kemikleri uzun kemiklere örnektir.
Femur veya uyluk kemiği, memelilerin vücutlarındaki en uzun, en hacimli ve en güçlü kemiktir. Kalçanın ve dizin bir bölümünü oluşturur.
Gövde kemikleri, omurga ve göğüs kafesi kemiklerinden oluşur Omurga (Columna Vertebralis) Omurga, kafatası tabanından başlayarak boyun ve gövdenin arka ortasında uzanan ve omurların üst üste dizilmesiyle oluşmuş kemik kolondur.
phalanx, çoğ. phalanges), çoğu omurgalının ellerinde ve ayaklarındaki parmaklarda bulunan kemiklerdir. Primatlarda, el ve ayak baş parmaklarında iki falanks, diğer parmaklarda ise üç falanks vardır. Parmak kemikleri uzun kemikler olarak sınıflandırılır.
Kalça kemiklerinin yassı olup olmadığı çok merak edilen bir konudur. Kalça bölümünde bulunan ve çift kemik olan kalça kemikleri yassı kemikler olarak kabul ediliyor.
Kol, ön kol, uyluk, bacak ve parmak kemikleri uzun kemiklerdir. Uzun kemiklerin ortadaki uzun kısmına, diafiz denir. Gövdenin içinde cavitas medullaris denen kemik iliği boşluğu vardır. Kemik iliği boşluğunu çevreleyen kemik doku kompakt (sert) yapıdadır.
Parmak kemikleri uzun kemikler olarak sınıflandırılır.
Periost veya diğer adıyla kemik zarı, kemiğin enlemesine büyümesini sağlayan zar. Ayrıca kemik kırıldığında kemiği onarır ve kemiğin besin ihtiyacını karşılar.
Üzengi, orta kulaktaki kulak kemikçiklerinin üçüncüsüdür. Üzengi şeklindeki kemik insan vücudundaki en küçük kemiktir.
Kaval kemiği (veya tibia), omurgalıların bacaklarında dizin altındaki iki kemikten (diğeri fibula) daha iri ve dayanıklı olanıdır ve dizi ayak bileğine bağlar.
Uzun, kısa ve yassı kemik tiplerinden herhangi birine uymayan, belli bir şekli olmayan kemiklerdir. Düzensiz kemikler baskılara karşı son derece sağlam kemiklerdir. Omurlar, temel kemik, kalbur kemik, alt çene ve üst çene kemikleri ve elmacık kemikleri düzensiz kemiklerdir.
Uzunluğu, genişliği ve kalınlığı birbirine eşit olan kemiklerdir. El bileği ve ayak bileği kemikleri kısa kemiklerdir.
Başparmağın iki, diğer parmakların üçer falanksı vardır. Yerleşimlerine göre proksimal falanks (parmak kökünde), orta falanks ve distal falanks (parmak uç kemikleri) olarak isimlendirilirler.
Uyluk kemiği, kalça ekleminden başlar, dize kadar uzanır. Bu kemiği çevrelemiş olan oldukça geniş olan bir kas dokusu yer alır. Vücudun ise en sağlam kemiklerinden biri olarak bilinir. İskelet sisteminde de en uzun kemik olarak bilinir.
Kol, ön kol, uyluk, bacak ve parmak kemikleri uzun kemiklerdir. Uzun kemiklerin ortadaki uzun kısmına, diafiz denir. Gövdenin içinde cavitas medullaris denen kemik iliği boşluğu vardır. Kemik iliği boşluğunu çevreleyen kemik doku kompakt (sert) yapıdadır.
Contents
Os Humerus: (Kol kemiği) Üst ekstremitenin en büyük kemiğidir. Tipik uzun kemiktir. Tüm uzun kemiklerde olduğu gibi alt uç, üst uç ve bir de gövdesi vardır.
Kemikler yapısı ve şekline göre üçe ayrılır.
Diz ekleminin ön kısmında patella, yani diz kapağı kemiği bulunmaktadır. Bu kemik kısa ve yassı kemik türü olarak öne çıkar.
Kaval kemiği (veya tibia), omurgalıların bacaklarında dizin altındaki iki kemikten (diğeri fibula) daha iri ve dayanıklı olanıdır ve dizi ayak bileğine bağlar.
El bileği, kısa kemiklerden oluşur. Bu kemikler birbiri üzerine sarılarak, şekil verilebilir menteşe oluşturan, çift sıra kısa kemikleridir.
Periost veya diğer adıyla kemik zarı, kemiğin enlemesine büyümesini sağlayan zar. Ayrıca kemik kırıldığında kemiği onarır ve kemiğin besin ihtiyacını karşılar.
İnsan vücudunun çatısını kemikler oluşturur. Yapı bakımından kemikler; yassı kemik, uzun kemik ve kısa kemiklerdir.
Uzun kemiğin yapısında; eklem kıkırdağı, süngerimsi kemik doku, sert kemik doku, kırmızı kemik iliği, sarı kemik iliği, kemik zarı, kan damarları ve sinirler bulunur.
Vücudumuzdaki Kemik Çeşitleri Nelerdir?
Kollardaki Uzun Kemikler | Bacaklardaki Uzun Kemikler |
---|---|
Dirsek Kemiği | Kaval Kemiği |
Ön Kol Kemiği | Baldır Kemiği |
El Tarak Kemiği | Ayak Tarak Kemiği |
Kemik protein, minerallerden (kalsiyum, fosfor, çinko ve magnezyum) oluşan bir organdır. Güç, mukavemet ve esneklik sağlar. Böylece iskelet, kırılmadan gelen darbeyi emebilir. Vücuttaki toplam kalsiyumun %99u kemik ve dişlerde bulunur.
Diz kapağı veya patella, diz bölgesinde bulunan bir kemiktir. Femur ile eklem yapar (patellafemoral eklem).
1 Uzunluğu kalınlığından fazla olan silindir şeklindeki kemiklerdir. 2 Kol ve bacaklarda bulunan kemiklerin çoğu uzun kemiktir. 3 İnsan vücudundaki en uzun kemik uyluk kemiğidir.
Fibula veya baldır kemiği kaval kemiğinin (tibia) lateral tarafında bulunan ve tibiaya hem aşağıdan hem de yukarıdan bağlanan kemiktir. Fibula, tibiadan boyca küçüktür ve tüm uzun kemiklerin çoğundan daha incedir.
Üst çene kemiği, maksilla veya maxilla, iskeletin yüz bölümünde Altçene kemiğinden sonraki en büyük alanı kaplayan ve çift olan bu kemik, göz çukuru, burun boşluğu ve ağız boşluğu gibi boşlukların meydana gelmesine yardım eder. Üst çene kemiğinin içinde üstçene kemiği giriti denilen büyük bir boşluk vardır.
Kalça bölümünde bulunan ve çift kemik olan kalça kemikleri yassı kemikler olarak kabul ediliyor. Kalçadaki önemli kemikler, yassı özelliğine sahiptir.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası