ayak bileği kalın olan kadınların özellikleri / Ayak Bileği Kalın Olan Kadınlar Nasıl Ayakkabı Giymeli

Ayak Bileği Kalın Olan Kadınların Özellikleri

ayak bileği kalın olan kadınların özellikleri

Büyük ayaklı bir kadınla asla evlenme

''Atasözlerine bakıldığında büyük ayaklar, çocuk doğurmak ve evi çekip çevirmek dışında kadınların sahip olmaması gereken özellikleri simgeliyor. Atasözleri, yüzyıllar boyunca dayağı, kadınları itaat altına almak için 'doğal' bir yöntem olarak lanse eder.'' Yazar Mineke Schipper, erkeklerin kadınlardan neden korktuğunu atasözleriyle anlatıyor

Kadına karşı şiddet, cinsel özgürlüğün kaçınılmaz bir bedeli midir? NTV Yayınları’ndan çıkan “Erkek Acı Çeker Kadının Ruhu Duymaz: Dünya Dillerinden Atasözleriyle Kadınlar” kitabının yazarı Mineke Schipper bunun doğru olmadığını ve şiddetin aslında ezelden beri var olduğunu anlatıyor.

Kadınlar hakkında yıllardır derlediğim atasözleri sayesinde erkeklerle kadınların aralarının çok uzun süredir açık olduğunu öğrendim. Dünyanın dört bir köşesine ait bu atasözleri, bir kadının hem vücuduna hem de yaşamı boyunca küçük bir kız, eş, anne, kaynana, dul ve ihtiyar bir kadın olarak aldığı rollere dair mesajlar içeriyor. Atasözleri bir yandan da aşk, cinsellik, hamilelik, doğum, iş, dil hâkimiyeti ve kadın iradesi gibi hayata dair konularda bilgelikler içeriyor. Şaşırtıcı olan, dünyanın farklı yerlerine ait atasözlerinin benzer bir şekilde kadının geleneksel rollerini meşrulaştırmaları. Belli bir kültüre, ülkeye veya dile ait bir atasözüne sıklıkla bambaşka bir yerde rastlanabiliyor. Çoğunlukla komik, bazen de patavatsız olmakla beraber kadınlara, özellikle de kadına karşı şiddete dair verdikleri mesajlar bir hayli şaşırtıcı.

Medya, kimi zaman kadınlara karşı şiddeti kadınların özgürleşmesinin acı bedeli olarak lanse ediyor. Fakat hayır, bu sorun çok daha eskiye dayanıyor. Değişen, kadın-erkek ilişkilerindeki şiddetin daha önce hiç olmadığı kadar açık bir şekilde konuşulması. Geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısına dek çoğu ülkede aile içi şiddeti suç sayan hiçbir yasa yoktu ve bu konuda pek de konuşulmazdı. Erkeklerin karılarını dövmesi ya normal sayılıyordu ya da yüz kızartıcı bulunduğu için görmezden geliniyordu. Kapalı kapılar ardında olan bitene kimsenin müdahale hakkı yoktu. Avrupa’da eski bir atasözü “Karı koca kavgaya tutuştu mu, mesafeli durun” der.

Büyük ayaklı bir kadınla asla evlenme
Atasözleri, erkeklerin, özellikle de kadınlarının ayaklarının büyük olmasına dair kaygılarını hatırı sayılır şekilde yansıtıyor. Malavi’deki Senaların dediği gibi “Kendinden büyük ayakları olan bir kadınla asla evlenme.” Bu uyarının benzerleri bir çok yerde görülüyor, hatta tıpatıp aynı istiareye Çince, Telegu (Hindistan) ve İbranicede de rastlanıyor. Büyük ayaklar, çocuk doğurmak ve evi çekip çevirmek dışında kadınların sahip olmaması gereken özellikleri simgeliyor. Kadınların ayaklarının kocalarınınkinden daha büyük olmamasını öğütleyen atasözleri, kadınların toplum içindeki varlıklarını sınırlamaya yelteniyor. Atasözlerine göre, kadın bu öğüdü dinlemediği takdirde davranışının sonuçlarına fiziksel olarak katlanmak zorunda. Hakikaten de dayak konusu dünyanın bu en küçük edebi türünde bir hayli işlenmiş. Atasözleri, yüzyıllar boyunca dünyanın her yerinde, dayağı, kadınları itaat altına almak ve doğru yola sokmak için “doğal” bir yöntem olarak lanse eder.

Akdeniz kültürlerindeki kadınlara karşı şiddetle ilgili atasözleri dikkat çekici derecede yaygın ve birbirine benzer. İspanya, Portekiz ve Latin Amerika’nın atasözleri birbirlerine andırır. Aslen İspanya menşeli şu atasözüne Porto Riko’da da rastlanır: “Karınızı rayda tutmak için dövün ve eğer raydan çıkarsa, yine dövün.” Arap dünyasındaki koca dayağıyla ilgili atasözleri, Afrika’da Sahra’nın güneyinde de prim yapıyor: “Karınızı düzenli bir biçimde dövün; neden dövdüğünüzü siz bilmeseniz bile o bilir.” Kadına karşı şiddet başka yerlerde de benzer şekillerde öneriliyor. Almanlar, “Kadınları ve pirzolayı ne kadar döversen o kadar iyidir” derken, Çinliler konuyu “Sopa faziletli kadınlar yaratır” diye özetliyor. İşte dünyanın farklı köşelerinden birkaç örnek daha:

*Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etme. (Türkiye)

*Gonklar gibi kadınların da düzenli olarak dövülmeleri gerekir. (ABD)

*Dövülen kadın daha iyi bir zevce olacaktır. (Kore)

*Bir öküze ya da bir kadına kıymamazlık etmeyin. (Burma)

*Yük arabasının çivileri ve bir kadının kafası, ancak iyi vurulduğunda işler. (Hindistan)

*Tanrı zevcesini dövenin rızkını arttırır. (Rusya)

*Bir kadın, bir köpek ve bir ceviz ağacı, bunları ne kadar çok döverseniz o kadar iyi olur (tüm Avrupa)

'GERÇEK ERKEK'
Şiddet, sıklıkla erkeklere “gerçek erkek” olduklarını kanıtlamaları için öneriliyor. Mağrip’ten gelen bir Arap atasözünün dediği gibi: “Koyununu kesemeyen ya da (hak ettiği zaman) karısını dövemeyen erkeğin yaşayacağına ölmesi daha iyidir”. Şiddet ve korku genelde el ele gider. Anlaşılan o ki, ayakları kocasından daha çok büyüyen bir kadın üzerinde otorite sağlayamamak erkekte şüphe ve korku yaratıyor. Yüzlerce atasözü, erkeğin kadından daha aşağı konuma gelme ihtimaline dair bu saplantılı korkuyu yansıtıyor. Dayak atanlar patronun kendileri olduğuna dair bir illüzyon yaratmaya çalışırlar.

İnsanların âşık olunca duygularını kontrol edememeleri onları kolay incinebilir hale getirir. Atasözleri bir kadına duygusal olarak bağımlı olmanın korkusuyla, mütemadiyen kadın vücudunun dayanılmaz cazibesine, kadının saç, göz, etek, kalça ve bacağının mahveden gücüne ve felakete yol açan güzellik, aşk ve cinselliğe karşı uyarır. Bu sebeple çeşitli kültürlere ait atasözleri kadınların büyüleyici saçlarını kapatmalarını, kafa karıştıran gözlerini yere dikmelerini ve sorunlu kafalarını örtmelerini tavsiye eder. Mantıksız korkular şiddete yol açar.

Atasözleri sadece kadınlara karşı şiddet uygulamayı önermekle kalmaz, aynı zamanda baştan çıkarma ve büyücülük gibi şeyleri kadınlara atfederek “uğursuzluğu” onlara mal eder.

Bunun altında yatan saplantı, kadınların erkekleri mahvetmek istediğine inanmak gibi gözüküyor. İnsanın arzu ve ihtiyaçlarını kontrol edememesinin verdiği rahatsızlık, kadınlara yöneltiliyor – tıpkı Adem ve Havva’nın tanıdık hikayesinde olduğu gibi. Görünen o ki, kadınlara karşı duyulan bu yersiz korku ve sabah-akşam itaatkar bir karıya sahip olmanın getirdiği büyük avantajlar birleşiyor ve açıkça kadına karşı şiddete dair öğeler içeren ve çoğunlukla hoşça karşılanan atasözleri oluşmasına katkıda bulunuyor. Öte yandan, atasözleri kocalara dayak atılmasını salık vermez. Bu konuya neredeyse hiç değinmezler; değindiklerinde de bu durum büyük hayret uyandırması içindir:

*Karısı tarafından yere serilen bir erkek bir daha kalkamaz. (Kumik dili, Rusya)

*Zevce kocasına vurduğu zaman yalnızca Tanrının yardımı dokunur. (İbranice)

*Çok şükür, durum tamamıyla iç karartıcı değil. Şiddetin kendini haklı çıkarmasına karşı gelen birkaç atasözü de bulabildim:

*Sefil adamlar dışında kimse karısını dövmez. (Arapça, Lübnan)

*Bir kadını kırbaçlamak bir erkeğe şan getirmez. (İsveççe)

*Ancak toplum nezdinde itibarlı bir konumu olmayan adam evde karısını döver (Bengalce, Hindistan)

*Karınızı dövmeniz size şeref getirmez. (Makedonya)

Atasözleri halk edebiyatının bir türüdür ve kadınları erkeklerin bakış açısından ele alır. Atasözlerine göre ideal bir eş itaatkar olmalı ve doğru yoldan sapmamalıdır. Görünmez ve duyulmaz olmalıdır; gayretli ve tutumludur; çekingendir; aşk ve cinsellikte ipleri eline almaz. Kocasının onu şekillendirmesine izin verir. Japonya’da “Genç bir zevce kocasının evine bir yankı ya da gölge olmalıdır” denirken; Hollanda’da “İyi bir kadının kafası yoktur” denir ve “bir kadının hiçbir isteği ve fikri olmaması idealdir” anlamına gelir. Bir kadın kocasına saygı duyup pohpohlamalıdır. Bir kadının ayakları kocasından daha büyükse, yani ondan daha iyi vasıflara sahipse, o ayakları acil olarak saklayıp evlilikte oluşabilecek sorunları engellemesi tavsiye edilir.

Peki kadınlar bu tarz sözlü ve fiziki şiddet hakkında ne düşünüyor? Ne yazık ki, atasözleri genelde erkeklerin “geleneğe” bakış açılarını yansıttığı için, bu kara ve çok eski örtünün sadece küçük bir ucu kaldırılmış durumda. Peki durum bugün nasıl? Günümüzde hiç olmadığı kadar fazla sayıda ülke, kadına karşı şiddeti suç sayan kanunlar çıkarmış durumda. Eğer bugün daha fazla kadının büyük ve yetkin ayaklarını saklamayı reddettiğini farz edersek, birlikte oldukları erkeklerde yarattıkları üstü kapalı korkular ne derece kayboldu? Çince bir atasözü “Ayakları büyük olan bir kadın odada tek başına kalır” der. Başka bir deyişle, başarılı kadınlar kolayca eş bulamazlar. Bir Amerikan atasözü ise “Bir kadının ünü, mutluluğunun mezarıdır” diye uyarır. İdeal bir ilişki, kadının küçümsenme, aşağılanma veya dayak yeme korkuları yaşamadığı ve erkeğin kadının toplum içindeki başarısı hakkında kaygı duymadığı ilişkidir. “Kadının büyük, hatta en büyük boy ayakları olması, gerçek bir adamı rahatsız etmez.” Peki bunu daha önce duymuş muydunuz?

Mineke Schipper Hollanda’daki Leiden Üniversitesi’nde Kültürlerarası Edebiyat Çalışmaları bölümünde öğretim üyesi olarak çalışıyor. Erkek Acı Çeker Kadının Ruhu Duymaz: Dünya Dillerinden Atasözleriyle Kadınlar adlı kitabı NTV Yayınları tarafından yayımlandı.

(Çeviren: Esra Yalçınalp)

'Erkek Acı Çeker Kadının Ruhu Duymaz' NTV Yayınları etiketiyle kitapçılarda.

TÜRK&#x;YE HABERLER&#x;

Ayak Bileği Kalın Olan Kadınlar Nasıl Ayakkabı Giymeli

Kalın ayak bilekleri özellikle günümüzde hiçbir kadın tarafından tercih edilen bir şey değildir. Çoğu kadın genellikle ince bileklere sahip olmak ister, hatta bunun için estetik ameliyat bile olmaktadırlar.

Tabi birkaç ince tüyolarla kalın ayak bileği olan kadınlar nasıl ayakkabı giymeli sorusuna yanıtlar vereceğiz.

Sizlere vereceğimiz birkaç moda kuralıyla, yapacağınız doğru ayakkabı seçimleriyle sıkıcı olan bu durumları en aza indirgeyebilirsiniz.

Peki, ayak bileği kalın olan kadınlar nasıl ayakkabı giyinmeli? Hazırladığımız bu yazımızda sizleri mutlu edecek çözümleri okumaya davet ediyoruz.

Skinny Jean ve ince topuklu ikilisi

İşte her günün en kurtarıcı kombinlerinden birisi skinny Jean ve ince topuklu kemersiz ayakkabılardır. Sizi her zaman zarif ve şık gösterecek seçimlerden birisi olan bu ikili bileklerinizi ince gösterecek doğru seçimlerdendir.

Kalın ayak bileklerine sahipseniz kaba, çok desenli, hantal ayakkabılardan uzak durmanızı öneririz. Bu tarz seçimler bileklerinizi kalın gösterecektir.

Uzak durulması gereken: Bilekten bağlamalı

Kalın ayak bileklerine sahip kadınların bilekten bağlamalı ayakkabılardan uzak durması gerekmektedir. Bileği saracak her detay bileğinizin kalın görüntüsünü ortaya çıkaracaktır.

Yarım ve Sivri Uçlu’ya Tam Puan

Şuan mevsiminde olmasak da yarım ve sivri uçlu botlar kalın bileğe sahip olan kadınlar için ideal bir seçim olacaktır.

İnce Siyah Çorap Detayı

Giydiğiniz skinny Jean ile beraber giymek istediğiniz bot veya Oxford tarzı ayakkabılarda sizi ince bilekli gösterecek ince bir detay, siyah ince çorap olacaktır. Ayakkabı seçimlerinizle beraber buna da dikkat edebilirsiniz.

Kurtarıcı: Uzun etek

Uzun etekler veya elbiseler ayak bileğinin görüntüsünü beğenmeyen kadınlar için en büyük kurtarıcılardan birisidir.

İlle de babet derseniz…

Babet giymekten vazgeçemiyorsanız, ayak bileği kalın olan kadınların babet seçimlerinde kenar kısımları daha oyuntulu ve dekolteli olanlarını tercih etmesi önemlidir. Bu tarz ince detaylarla dikkati farklı bir yöne çekerek kalın görünümlü ayak bileklerinizi gizlemenin yollarından birisini keşfetmiş olursunuz.

Bağlamalı Modellerden Kaçın

Ayak bileği kalın olan kadınlar nasıl ayakkabı giymeli başlığı altında vereceğimiz tüyolardan birisi bağlamalı modellerden kaçmanız olacaktır. Bilekten bağlamalı topuklu ayakkabı seçimleriniz kalın olan bileklerinizi daha da görülebilir kılacaktır.

kalın ayak bileği

4. Biri beni şu konuda bilgilendirebilir mi: nasıl olur da bir insanın el bilekleri incecik olmasına rağmen, ayak bilekleri görece kapkalın olur? Yıllarca bu muammamı çözmeye çalışıyorum.

Evet el bileklerim incecik; öyle ki beğendiğim bileklik vb. aksesuarları daralttırmadan alıp takamıyorum. Keza el parmaklarım da öyle; yüzük numaram 9 (gizlinot: yüzük parmağım için). Ancak ayak bileklerim neredeyse el bileklerimin 2,5 katı kadar. Sanırım ellerdeki kemik fazlalığım ayak bileklerimde birikmiş.

Zorunlu Tanım: Kemik iriliğiniz ile doğrudan alakalı olmayan, daha ziyade genetik olarak veya yaptığınız spor/aktivite ile daha çok alakalı olduğunu düşündüğüm, estetik durup durmadığı da tartışmaya açık olan ayak bileklerindeki karakteristik özelliktir.

perladrop
cinsiyet:kadın
ten rengi:buğday tenli
cilt tipi:karma
göz rengi:yeşil
saç şekli:dalgalı
saç tipi:kuru
yaş:41
cilt alt tonu:cool
alerjik cilt:hayır
saç rengi:koyu kestane
saç kalınlığı:normal
kepekli saç:hayır
3 ağustos kasım

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir