mardin dara antik kenti hakkında bilgi / Z Dergisi | Kültür Sanat Şehir | Mevsimlik Tematik Dergi Dara Antik Kenti ve Sarnıcı

Mardin Dara Antik Kenti Hakkında Bilgi

mardin dara antik kenti hakkında bilgi

Tarihi, Nerede, Ziyaret ve Giriş Ücreti &#; MARDİN

Dara Antik Kenti, Mardin’de nerede olduğu merak edilen tarihi ile ün yapmış muhteşem bir yer. Medeniyetlerin ve kültürlerin harmanı Mardin&#;de, dünyanın ilk ve tek açık hava mezarlığını, dünyanın ilk su barajlarını yakından görüp tarihe tanıklık etmek için vakit kaybetmeden rotanızı Dara Antik Kenti&#;ne çevirin.

Mardin’in kendine has doğasını görmek isteyen hemen hemen herkesin mutlaka görmesi gereken yerler arasında olan Dara’yı siz de mutlaka keşfe çıkmalısınız. Görselliği ve mistik özellikleriyle dikkat çeken Dara’da sizi bekleyen birbirinden gizemli antik kalıntıları daha yakından incelemenin ve tarihin derinliklerine inmenin tam zamanı!

Kısa bilgi: Doğu bölgesinin taçsız kralı Mardin&#;e kadar gelmişken, buradaki kısıtlı zamanınızı eşsiz kılacak; Mardin gezilecek yerler listemizi de mutlaka bir göz atın.

Dara&#;dan Kısa bir video

Dara Antik Kenti Hakkında Tarihi Bilgiler

Antik kent adını Pers Kralı III. Darius’tan almaktadır. Persler ve Romalılar arasında gerçekleşen savaşta Darius’un öldürüldüğü yer olması bu antik kenti oldukça önemli kılar. yüzyılda yaşamış Süryani tarihçi Bar Hebraeus tarafından aktarıldığına göre Darius’un ölümünden sonra bu bölgenin Dara olarak anıldığı bilinmektedir.

Romalılar tarafından Sasanilere karşı koruma amacıyla bir garnizon şehri olarak kurulan kentin binlerce yıllık tarihi vardır. Bu özelliğiyle günümüze kadar taşınmış olması ve dikkat çekici kalıntıları da sınırları içerisinde barındırması da oldukça değerlidir.

Kısaca Bura ile ilgili Tarih&#;te Yaşanan En Önemli Olaylar

  1. Dara Antik Kenti, Türkiye&#;nin Mardin ilinde yer almaktadır ve Orta Çağ&#;da önemli bir şehir olarak kabul edilmiştir.
  2. Şehir, Pers İmparatorluğu döneminde inşa edilmiştir ve sonraki dönemlerde Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler ve Araplar tarafından fethedilmiştir.
  3. Dara, Bizans İmparatoru Anastasios&#;un yılında Pers İmparatorluğu&#;na karşı kazandığı zaferin ardından inşa edildi.
  4. Şehir, Bizans İmparatorluğu döneminde önemli bir askeri ve ticari merkezdi ve surlar, kiliseler, saraylar ve su kemerleri gibi birçok yapı inşa edildi.
  5. Dara, 7. yüzyılda İslam fetihleri sırasında Araplar tarafından fethedildi ve daha sonra Abbasiler, Hamdaniler ve Selçuklu Türkleri gibi çeşitli dönemlerde farklı hükümdarlar tarafından kontrol edildi.
  6. Şehir, yüzyılda Moğol istilası sırasında büyük ölçüde yıkılmıştır ve daha sonra terk edilmiştir.
  7. Günümüzde, Dara Antik Kenti önemli bir arkeolojik alan olarak kabul edilmekte ve birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir.

Dara Antik Kenti’nde Yapılabilecek Aktiviteler

Dara aslında bir tarihi kalıntı olmasıyla görülmesi gereken pek çok noktayı sınırları içerisinde barındırmaktadır. Bu yönüyle de Dara Antik Kenti’ne gelen hemen herkesin aşağıdaki yerleri görebileceği bilinmelidir. Siz de Mardin’i keşfe çıkan bir tarih sever olarak mutlaka bu alanları titizlikle gezmelisiniz.

Nekropol – Mezarlık Alan: Dara Antik Kenti sınırları içerisindeki en etkileyici alanlardan bir tanesi de Nekropol’dür. Oğuz Köyü’ne ulaştığınızda hemen solunuzda kalan Nekropol’de 3 tip mezar bulunmaktadır.

Kaya mezarlar, lahit tipi mezarlar ve basit tipte sanduka mesajlar antik kentin en ilgi çekici yönlerindendir. Pagan ve Mitra kültürüne göre Tanrı Mitra’nın kayadan doğduğu inanışı vardır. Bu inanıştan dolayı da ölülerin yeniden dirilişi kayadan gerçekleştirecekleri düşüncesiyle ölüler kayalara gömülmektedir.

Büyük Galeri Mezar: Dara Antik Kenti’nin en görkemli alanlarından bir tanesi de Büyük Galeri Mezar’dır. Ana kayaya oyularak hazırlanan bu alanın yılında Sasaniler tarafından öldürülen Romalılar anısına yılında inşa edildiği kabul edilmektedir.

Bu yapıda binlerce insan kemiği ve kafatasının olması bölgeyle alakalı en ilgi çekici detaylardan bir tanesidir. Bu nedenle de bu alana girdiğinizde bir ürperti kaplaması oldukça doğal!

İslami Özellikli Mezatlar: Dara Antik Kenti, tarihi bir yer olsa da Rus – Çeçen Savaşı’ndan kaçan insanların bölgeye sığınmaları ve sonrasında yaşamlarını kaybetmeleriyle buraya gömülmeleri sonrasında bu mezarlar yaptırılmıştır.

Günümüz standart İslami mezarlarına oldukça benzer özellikler gösteren bu mezarlar antik kentin en ilginç yanlarından bir tanesi olmayı başarır.

Batı Sarnıcı – Zindan: m3 su kapasitesiyle inşa edilen bu sarnıç şehrin dışında kalan kervanlara ve nekropol kısmına hizmet etmek amacıyla inşa edilmiştir. Batı Sarnıcı olarak bilinen bu yapının en önemli yanlarından bir tanesi de bir dönem zindan olarak kullanılmasıdır.

Yerin metrelerce altında bulunması ve günümüze kadar dimdik ayakta kalması oldukça özeldir. Kendine has yapısı ve ışıklandırmasıyla insanların ilgisini çekmeyi başarmaktadır.

Su Sarnıcı: Romalılar döneminde kullanılan kentin Sasaniler tarafından kuşatıldığı dönemlerde şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla Su Sarnıcı inşa edilmiştir.

Bugün kalıntılarını hala görebildiğiniz bu sarnıç otlar ve bitkilerle kaplı olsa da dönemin mimarisiyle alakalı bilgi vermeyi başarmaktadır.

Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti

Giriş ücreti: Açık alan bir yer olması nedeniyle ücretsiz bir şekilde içeri girebilirsiniz.

Ziyaret saatleri: Antik kente girişler ücretsizdir ancak Nekropol kısmının akşam saatlerinde kapalı olması nedeniyle saat sonrasında bölge ziyarete kapalıdır.

Dara Antik Kenti Ulaşım Bilgileri

Adres: Dara Yolu, Pk: &#; Artuklu / Mardin

Nerede?: Mezopotamya coğrafyasının Efes’i olarak bilinen Dara Antik Kenti, %90’ı toprak altında kalan oldukça ilgi çekici bir yapıdır. Bu yönüyle de oldukça dikkat çekici olan kente ulaşmak için Mardin şehir merkezinden Nusaybin yolu istikametinde ilerlemek gerekir.

Nasıl gidilir?: Akıncılar Köyü’ne ulaştıktan sonra sola ayrılan yoldan 10 km ilerlemek gerekir. Oğuz Köyü’ne ulaşana kadar yolu takip ettikten sonra burada birbirinden özel kalıntıları keşfedebileceksiniz.

Konum Bilgileri

Mardin Dara Örenyeri

Konum

Dara (Anastasiopolis), Mardin şehrinin 30 km güneydoğusunda, Nusaybin’in 18 km kuzeybatısında ve Suriye’deki Amuda kentinin 7 km kuzeyinde yer alır. Coğrafi olarak, Mezopotamya Ovası’nın kuzeyindeki Tur Abdin Dağları’nın güney eteğinde ve ovaya hâkim bir konumdadır.

Dara’nın Adı ve Kuruluşu

Dara’nın, Pers Kralı III. Darius’un (M.Ö. )  bir askeri üssü olduğu ve adının kökeninin buraya dayandığı düşünülmektedir. Dara olarak bilinen kent, antik kaynaklarda Yunanca bir terim olan “Daras” olarak geçmektedir ve tarihi kayıtlarda ilk kez, Parth Kralı I. Arsakes’in kurduğu bir kent olarak M.S. 3. yüzyılda yaşamış antik yazar Iustinus Frontinus tarafından şu şekilde aktarılmaktadır:

“…Arsakes Parth devletini kurdu, askerler topladı, kaleler inşa etti ve kentlerini güçlendirdi. Zapaortenon Dağı'nda Dara diye adlandırılan bir şehir kurdu ki, hiçbir yer bu yerden daha güvenli veya daha hoş olamazdı. Çünkü savunulmasına ihtiyaç duyulmayan, pozisyonu güçlü dik kayalar ile kuşatılmıştı ve bu yerin etrafındaki bereketli topraklarından elde edilen ürünleri depolanıyordu. O kadar bol miktarda akarsu ile beslenen kaynaklar ve o kadar çok ağaçlık vardı ki bir avın takibinin tüm hazları ile doluydu.”

Dara’nın Tarihi

Dara, M.Ö. 3. yüzyıl ortalarından M.Ö. 1. yüzyıla kadar Parth ve Seleukos Krallıkları arasında el değiştirmiştir. M.S. 6. yüzyıl başlarında küçük bir yerleşim olan Dara, Doğu Roma İmparatoru Anastasius () tarafından garnizon kent olarak seçilmiş ve kentte yıllarında inşa faaliyetleri yürütülmüştür. Anastasius kurduğu kente adını vermiş (Anastasiopolis) ve Dara’yı Mezopotamya Bölgesi’nin idari ve askeri merkez üssü haline getirmiştir.

Anastasius Dönemi’nde (M.S. ), küçük bir köy yerleşkesi üzerine kurulan kentin, bu alana kurulmasında Nisibis’e (Nusaybin) olan yakınlığı, bölgenin stratejik ve korunmaya  müsait konumda olması, su kaynaklarına yakın ve ovaya hâkim bir noktada bulunması belirleyici olmuştur.

Dara, ve yılları arasında Sasani İmparatorluğu hâkimiyetine girmiş, M.S. tarihinden MS tarihine kadar Doğu Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyetinde kalmıştır. ’da Dara ile birlikte Kuzey Mezopotamya’nın büyük bir kısmı Arap hâkimiyetine girmiştir.  yüzyılda yeniden Doğu Roma hâkimiyetine kısa süreliğine giren Dara, yüzyılın sonlarına kadar Selçuklu Devleti ve Doğu Roma İmparatorluğu arasında el değiştirmiştir.

Dara, yılında Artuklu Beyleri’nden Timurtaş tarafından kuşatılıp alınmış ve Mardin fArtuklu Beyliği’ne bağlı bir kent haline gelmiştir. yılları arasında İlhanlılar tarafından da büyük oranda tahrip edilmiştir.

Bu tarihlerden itibaren yavaş yavaş terk edilen Dara, yüzyılda sadece küçük bir köy yerleşmine dönüşmüştüfunduszeue.info Dara köyü yerleşimi ise, yüzyılın sonlarına dayanmakta olup görkemli Roma kentinin üzerinde yaşantısını sürdürmektedir. 

Nekropol (Mezarlık Alan)

Kentin batısındaki geniş tepeler, 6. yüzyıl başında kentin inşası için taş ocağı olarak kullanılmıştır. Taş kesimi ile oluşan düzgün cepheler daha sonra mezarlık alanına dönüştürülmüştür. Dara’nın en etkileyici yapı gruplarından biri, ana kayanın yontulmasıyla oluşturulan mezarlarıdır.

Kentin batısında uzanan geniş tepelerde, doğal kaya kütlesi oyularak derin ve geniş vadiler biçiminde kaya mezarlık alanı oluşturulmuştur.  Bu alanda 3 farklı mezar tipi bulunmaktadır. Bunlar, kaya mezarları (6. yüzyıl), lahit tipli mezarlar ( yüzyıl) ve basit sanduka mezarlardır ( yüzyıl).

Bu dönemde ölüler, Pagan ve Mitra kültünde kayadan doğduğuna inanılan Tanrı Mitra’ya (kayadan gelen Tanrı) ithafen yeniden doğuş inancı ile kayaya oyulan mekânlara gömülürdü. Dara’daki halk Hristiyanlığa geçmesine rağmen pagan geleneklerine ve bu oda mezarlara çoklu gömü yapma geleneğine bir süre daha devam etmiştir.

Paganizm, ister insan, ister hayvan, toprak, bitki ya da kaya olsun; yaşayan her ruhun kutsallığına ve doğaya duyulan saygıya dayanan çok eski bir inanç sistemidir. 

Romalı için bu mezarlar, ruhların öteki dünyadaki mekânlarıdır. Ölen kişinin ruhu bu mekânda oturacak ve korunacaktır. Roma dönemi mezarları bu anlayış ile şekillenmiştir. Hristiyanlığın yaygınlaşması ile basit sanduka mezarlara gömü başlamıştır.

Büyük Galeri Mezar

Kaya nekropol alanında, boyutları, planı ve iç düzenlemesiyle en dikkat çekici yapı, tamamen ana kayaya oyularak düzenlenmiş olan üç katlı geniş mekândır. 

Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgene yakın planlı yapının üst katı; batı, güney ve doğu kenarlarda devam eden bir koridor/balkon şeklinde düzenlenmiştir. 

Yapının kuzeyindeki anıtsal girişin alınlığında bitkisel süslemeler ile birlikte dinsel sahneler işlenmiştir. Kutsal kitaplarda “ruhlara nefes verilmesi ve yeniden dirilişin” canlandırıldığı Ezekiel (ölüleri dirilten peygamber) sahnesinin işlendiği bu galeri mezar, istilasından sonra Sasaniler tarafından savaşta öldürülen kendi halkına ithafen, ’de sürgünden dönen Doğu Romalılarca yapılmıştır.

yılında yapılan kazılarda, yapının alt katında yüzlerce insana ait kemik açığa çıkarılmış ve bu insanların Ezekiel’in mucizesindeki gibi yeniden dirilecekleri gün için bu mezarda toplandıkları düşünülmektedir.

Surlar

Kentin, üzerine kurulduğu üç büyük tepeyi çevreleyen yaklaşık 4 km uzunluğundaki sur duvarlarının km’lik kısmı net olarak takip edilebilmektedir. Yapılan ölçümler sonucunda, ortalama sur duvarlarının genişliği m olup duvarlar içten ve dıştan düzgün kesme taşlarla örülmüştür. Dara’da iç sur ve dış sur olmak üzere iki sur sistemi üzerinde 28 kule bulunmaktadır ve ayrıca doğuda yer alan surun yaklaşık 20 m kadar doğusunda da hendekler bulunmaktadır.

Dara’nın görkemli sur kalıntıları, I. Anastasius ()  ve I. Iustinianus () Dönemleri’ne aittir. yılında İmparator I. Iustinianus Dönemi’nde duvarların yüksekliği yaklaşık 29 m’ye ulaştırılmış, ikinci bir kat oluşturularak mazgallara ve okçu pencerelerine yer verilmiştir. Günümüzde yapılan kazı çalışmaları sonucu surların en yüksek korunduğu seviye yaklaşık 15 m olarak ölçülmüştür.

Kapılar

Dara’da, şehrin sur sistemi üzerinde dört yönünde de ana kapı izlerine rastlanmaktadır. Bu kapılar; Güney, Kuzey, Doğu ve Batı Kapısı olarak isimlendirilmekte ve şehrin güney ve kuzeyinde Cordis (Kordes) Nehri’nin surun altından geçtiği kemerli bölümler içinde de Kuzey ve Güney Su Kapıları yer almaktadır. Su, kente kuzey sur duvarlarına açılan kemerli açıklıklardan girer. Çift sıra demir parmaklıkla örülen bu açıklıklar büyük ölçüde sağlamdır. Suyun kenti terk ettiği güney su kapısında da benzer bir mimari görülmektedir. Şehrin dört girişi olan kapıların her iki yanında da büyük kuleler vardır. Çift kuleli kapı olarak adlandırılan bu kapı türleri, genelde girişleri daha güvenli tutmak amacıyla yapılmış örneklerdir. Kapılarda yapılan ölçümler sonucunda, kapı genişliklerinin yaklaşık 5 m olduğu anlaşılmıştır. Su kapıları ise m genişliğinde ve m derinliğindedir.

Agora Caddesi

Kentin güney kapısından itibaren büyük blok taşlarla döşenmiş olan cadde, güney kapıdan başlayarak kuzeye doğru m kadar uzanmaktadır ve yaklaşık m genişliğindedir. Kent içinde nehir boyunca uzanan caddenin, doğu kenarı dereye bakarken batı kenarı boyunca bir portiko ve arkasında dükkânların/atölyelerin bulunması ve caddenin İpek Yolu ile bağlantılı konumu, Mezopotamya’dan gelen ticaret kervanlarının buradan giriş yaptığını ve alanın kentin alışverişi için ayrılan kamusal bir alan olduğunu göstermektedir. Bu alanın kuzeyindeki tarla, bahçe gibi özel mülk alanlarında yapılan yüzey gözlemleri, caddenin kuzeye doğru nehrin doğal kıvrımına paralel olarak devam ettiğini göstermektedir. Büyük blok taşlarla döşenmiş olan cadde, yaklaşık m genişliğindedir.

Kent içinde nehir boyunca uzanan caddenin, doğu kenarı dereye bakarken batı kenarı boyunca bir portiko ve arkasında dükkânlar bulunmaktadır. Agoradaki kazı çalışmaları sonucunda 9 adet dükkan ve bu dükkanlar ile ilişkili 6 adet mekan ortaya çıkarılmıştır. Dükkanlar, kuzey-güney yönlü uzanan agoraya bitişik bir biçimde yan yana sıralanmıştır. Genelde kare planlı olan yapıların yaklaşık 5 x 5 metre ölçülerinde olduğu gözlemlenmiştir. Doğu duvarları sağlam olarak günümüze gelen dükanların diğer duvarları ise farklı dönemlerde yeniden inşa edilmiştir.

Sarnıçlar

Yüksek dağlardan gelerek depolanan ve su ihtiyacını karşılamak üzere kanallarla tüm kente dağılan su sistemleri ve sarnıçların, kentin savunmasında da önemli bir yeri olmuştur. Kent, özellikle Sasani orduları tarafından kuşatıldığı ve dışarıyla irtibatının kesildiği dönemlerde, bu su kaynakları sayesinde uzun süre direnebilmiştir. Sasaniler, Dara’nın surlarını geçememiş ve bu yüzden de Dara’ya kuzey yönden gelen Cordis Nehri üzerinde setler inşa ederek Dara halkının ve içinde yer alan Romalı askerlerin susuz kalmasını ve kenti savaşmadan teslim etmelerini beklemişlerdir. Ancak, dağlardan gelen suları sarnıçlara depolayan Roma askerleri, bu kuşatmalara uzun süre direnebilmiş ve doğal bir kaynak olan suyu Sasaniler’e karşı silah olarak kullanmışlardır.

Maksem

Maksem (üstü örtülü su deposu), kentin akropolünün güney yamaçlarına, ana kaya içine oyularak yapılmıştır. Su, makseme 4 km mesafeden kanallarla kuzeydeki tepelerin üzerinden getirilmiştir. Toplanan su, kanallar vasıtasıyla kentin yapılarına ve diğer sarnıçlara dağıtılmıştır. 

Bu yapı, birbirine paralel, üstü beşik tonozla örtülmüş, doğu-batı yönünde uzanan 10 adet hücre-odadan oluşmaktadır. Her bir hücre 50 m uzunlukta, 4 m genişlikte ve 18 m yüksekliğinde olup yaklaşık m3 kapasitelidir.

Batı 1 Sarnıcı

Bu sarnıç, kentin batı surlarının bitişiğinde yer alır ve yakın çevresindeki yapıların su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiştir. 

Batı 2 Sarnıcı

Batı sarnıcının güneybatısında, ana sur duvarının dışında yapılmıştır. Bu sarnıcın, şehrin içine alınmayan ticari kervanlara ve nekropol alanına hizmet verdiği düşünülmektedir. Çapraz tonozlu tavana sahip yapı, iki dikdörtgen taş paye ile taşınmaktadır. Bu sarnıçta, 16 m’lik dolgu toprağı müzemizin yürüttüğü kazı çalışmaları ile boşaltılmıştır.

Kilise - Zindan Sarnıç 

Agora caddesinin yaklaşık m kuzeybatısında kalan büyük sarnıçtır. Düzgün kesme taş duvarlı sarnıcın orijinal girişi doğu cephesindedir. Bağlantılı yapıların ve yan mekânların hâlâ toprak altında olmasına ve yapının üstünde sonradan bir ev inşa edilmiş olmasına rağmen, yapı görkemini hâlâ korumaktadır. İki katlı yapının üzerinde şehrin katedrali (Büyük Kilise) bulunmakta olup bugün sadece batı kısımdaki bir duvarı ayakta kalmıştır.

Tarihçi Prokopius’a göre Dara’da iki önemli kilise vardır. Bunlardan birisi “Büyük Kilise” diğeri, “Bartholomeo Kilisesi”dir. Tarihçi Theodora Lector’a göre, Aziz Bartholomeo, I. Anastasius’un rüyasına girmiş ve şehrin korunmasını istemiştir. Bunun üzerine I. Anastasius, Bartholomeo’nun kemiklerini Kıbrıs’tan Dara’ya getirtmiştir. Dara’da, yüzyıla kadar Süryani Metropolitliği’nin de merkezi bu katedral olmuştur.

Vaftiz Teknesi

Büyük Kilise’nin kuzeydoğusunda iyi korunmuş bir vaftiz havuzu vardır. Yetişkinlerin Hristiyanlığa geçişi için yapılan Vaftiz havuzunun her iki tarafında basamaklar bulunmaktadır. Havuzun içine giren yetişkinin, havuzun içinde bekleyip arınmasından sonra diğer tarafında bulunan basamaklardan çıkmasıyla tören tamamlanırdı.  Vaftiz töreninde kişinin eski günahlı yaşama ölmesi, yeni ve pak bir yaşama doğması simgelenir.

MOZAİKLİ YAPILAR

Büyük kaya mezarlık alanının 50 m kadar güneyinde yer almaktadır. Roma İmparatoru I. Anastasius Dönemi’ne ait olan bu yapının tamamı, özel mülkiyet nedeniyle henüz açığa çıkartılamamıştır. 

Yapının doğusundaki odalar, mozaik döşemeyle kaplı olup bu odalar kuzeyden güneye doğru alçalan kodlarda oluşturulmuştur. Mozaik kompozisyonunda çoban, bitki ve hayvanların resmedildiği bir sahne ve ortasında 11 satırdan oluşan bir yazıt yer almaktadır. Yazıtta şehrin yılında I. Anastasius’a ithafen Diyarbakır (Amida) kiliselerinin katkısı ile kuruluşu aktarılmaktadır.

Eski Hellence yazıtın çevirisi şu şekildedir:

“(Bu bina) Tanrı’nın adıyla, İsa’yı çok seven müteyeddin imparatorumuz Anastasios’un (kaynakları) <ile>, şanı büyük (virillustris) Praetorian Prefect’in locumtenens’i mümtaz (virgloriosissimus) Daethos’un emriyle ve Tanrı’nın çok sevdiği, kutsal Amida Kilisesi’nin şahsiyetlerinin öngörüleriyle Anastasiopolis’in aziz piskoposu Eutychianos’un döneminde, bu (kent) Tanrı’dan korkan Abraamos ve Thomas tarafından yönetiliyor iken, yılının Dios ayında (Ekim ), sekizinci emlak tayini sırasında Babamız Tanrı, Mesih ve Kutsal Ruh’un şanı için finanse ve inşa edilmiş ve mozaikleri döşenmiştir, Amin. (Mozaiğin bu kısmını yapan) Makimos.”

Mozaikli Yapı 2

Güney surun yaklaşık 20 m kuzeyinde ortaya çıkarılan mozaik, yaklaşık x metre ( 56 m²)  ölçülerindedir. Dört tarafı duvarlarla çevrili olan yapının taban mozağidir. Yapının kuzey tarafında yaklaşık metre genişliğinde bir kapı bulunmaktadır.

Mozaiğin genelinde bezeme olarak balık pulu motifi işlenmiştir. Renk olarak ise sadece kırmızı ve beyaz  renkler kullanılmıştır. Mozaiğin çevresi bezemesiz düz bir bordür ile sınırlandırılmış ve bordürün iç tarafı yarım daire şeklinde yapılmış balık pulu motifi ile şekillendirilmiştir. Bu pulların ortasında kırmızı, etrafında ise beyaz renkteki teseralar kullanılmıştır.

İslami Dönem Mezarları ve Türbe

Nekropol alanında Rus Çeçen savaşından () göçerek Dara’ya yerleşen ve geçirdikleri salgın bir hastalık sonucu hayatını kaybeden Çeçenlerin mezarları, orta alandaki tepe üzerinde yer almaktadır. Ayrıca, kentin doğusundaki tepe üzerinde yer alan baldaken planlı mezarın (Türbe) etrafında da çok sayıda müslüman mezarı bulunmaktadır. Bu mezarların, İslam fetihleri ile birlikte mezarlık alanı olarak belirlenmiş olduğu düşünülmektedir. Mezarlar, yüzyıllara tarihlenmektedir. 

Düzgün kesme taştan, baldaken tarzında yapılan, 4 ayak üzeri kubbe ile örtülü türbenin kime ait olduğu ve ne zaman yapıldığına dair herhangi bir yazılı belge mevcut olmamakla beraber, yapı üslubu itibariyle yüzyıl eseri olduğu düşünülmektedir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası