rus kan grubu sistemi / Ülkelere göre en yaygın kan grupları: Kim hangi kanı taşıyor? - TGRT Haber

Rus Kan Grubu Sistemi

rus kan grubu sistemi

Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

 Uzmanlar, kan grubunun kişinin karakterini ve hastalık risklerini belirleyen önemli bir faktör olduğunu ifade ediyor. Araştırmalar A grubunda kanser, 0 grubunda ülser, B ve AB gruplarında daha çok ishal görüldüğünü ortaya koyuyor. Bazı Japon şirketler kan grubuna bakarak eleman seçerken, araştırmalar 0 grubu kana sahip kişilerin diğer gruplara oranla daha çekimser olduğunu gösteriyor. 

Yapılan araştırmalar kan gruplarının, kişinin karakterini ve hastalık risklerini belirleyen önemli bir faktör olduğunu gösteriyor. Bilinen 8 kan grubu olduğunu ifade eden Memorial Şişli Hastanesi Klinik Laboratuvarlar Koordinatörü Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kenan Keskin, kan gruplarının yüzde 40’a yakınının A, yüzde 30’a yakınının da B grubu olduğunu söylüyor. Keskin “Rh (-) kan grupları yüzde civarında. Bunlar arasında A Rh (-) kan grubuna sahip olma oranı yüzde 5, AB Rh (-) kan grubu ise yüzde 1. 0 grubu Rh (-) kan grubuna sahip kişilerin nüfusa oranı ise yüzde ” diyor. 

O GRUBU ÇEKİMSER

A ve B, karakter olarak baskın kan grupları olarak bilinirken 0 grubunun çekimser olduğu belirtiliyor. Negatif (-) kan gruplarının oranının daha az olmasının nedeninin, Rh faktörünün baskın bir karakter olmasından kaynaklandığına dikkat çeken Keskin, “Bireyde aynı özelliği kodlayan iki genden biri negatif diğeri pozitif ise, çocuk pozitif kan grubu ile doğuyor. Ancak anne babanın ikisi de negatifse o zaman çocuk da negatif oluyor” diyor. 

İŞE ALINMA KRİTERİ 

Yüksek rütbeli askerlerin kan grupları ile kişilik ilişkileri arasında yapılan bir araştırmanın ilginç sonuçları bulunuyor. Yapılan araştırma, askerlerin kişilik yapılarına dair önemli belirtiler içeriyor. Buna göre kan grubu 0 olan askerlerin performanslarının düşük ve çekimser olduğu ortaya çıkıyor. Bu kan grubuna sahip kişiler, kendilerinden beklenileni (A grubundakiler kadar) karşılayamıyor. Araştırma, aktif ve kritik görevde olan askerlerin A grubu olduğunu, bu kişilerin girişken, kendilerinden bekleneni veren, harekât planlaması ile hızlı ve doğru karar verme özelliklerine sahip olduğunu gösteriyor. 

Doç. Dr. Kenan Keskin, “Japonya’da şirketler, personel alımı dönemlerinde (özellikle reklam ve tanıtım çalışmalarında görev alacak kişileri seçerken) bu alanda yapılmış olan araştırmaların sonuçlarına bakarak karar veriyor” diyor. Bu kararda, A grubu kana sahip kişilerin daha aktif görevlerde bulunabilecekleri, 0 grubuna sahip olanların ise daha pasif olduklarına ilişkin çalışma sonuçları etkili oluyor. 

A GRUBUNUN IQ’SU DAHA YÜKSEK

Kan grupları ile ilgili yapılan araştırmada; A grubunun alt grubu olan A 2’de IQ’nun daha yüksek olduğu, genele bakıldığında da A grubu kana sahip kişilerin IQ’ları içinde aynı şeyin olduğu sonucuna varılıyor. Bunun, A grubu olan herkesin zekâ seviyesinin 0 grubundan yüksek olduğu anlamına gelmediğine dikkat çeken Keskin, bu sonucun yapılan araştırmada istatistiksel olarak ortaya çıktığını bu nedenle genellenemeyeceğini belirtiyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmada da, kan gruplarının sosyo -ekonomik açıdan nasıl bir dağılım gösterdikleri araştırılıyor ve A grubunun sosyo ekonomik seviyesinin daha yüksek olduğu görülüyor. Bu sonuç IQ’su yüksek ve aktif insanların çok daha başarılı olduklarını ve daha iyi yerlere geldiklerini gösteriyor. İngiltere’de bu konuda “A grubu lobisi” yapanlar bulunuyor. 

Bu yazı dizimizin ikinci yazısında kan gruplarını ele alarak, hematoloji bilimini ve Evrim ile ilişkisini sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Hematoloji, kelime anlamı olarak "kan bilimi" demektir. Latincede "haima", kan demektir. Hematoloji sadece kan ile değil, kan üreten organlar ve kan hastalıklarıyla da ilgilenir. Ayrıca kan grupları ve bunların ilişkileri de "Evrimsel Hematoloji" ya da "Filogenetik Hematoloji" olarak değerlendirilebilecek bir alt grupta incelenmektedir. Bir önceki yazımızda da açıkladığımız gibi, Evrimsel Biyoloji'nin gelişimiyle birlikte bilimde bir devrim yaşanmıştır ve hemen her bilim dalı, bu önemli bilimsel gerçeği kendisine adapte etmiş ve ona bilgiler sağlamaya başlamıştır. İşte bu yazıda bunları ele alacağız.

Temel olarak, kan grupları üzerinden gitmek istiyoruz. Aslında kan ile ilgili hastalıklar üzerinden gitmek de mümkündür; ancak biz grupları tercih edeceğiz, çünkü kan ile ilgili genetik pek çok hastalık var ve her birine girmemiz mümkün değildir. Kan gruplarını anlamak, Evrimsel Biyoloji ile Hematoloji arasındaki ilişkiyi anlamamıza yeterli olacaktır.

Kan grupları ve bunların evrimi, en az kromozomları incelemek kadar ilginç bir araştırma alanıdır. İnsanda, temel olarak iki ana kan grubu bulunur, bir de yardımcı kan grubu kullanılmaktadıri. Ana kan grupları hepimizin oldukça iyi bildiği ABO Sistemi ve pek az kişinin bildiği MN Sistemi'dir. Yardımcı kan grubu, ya da daha bilimsel adıyla "kan faktörü" olarak iseRh Faktörü kullanılmaktadır ki bunu da gayet iyi bildiğinizi düşünüyoruz. Bunlar dışında Uluslararası Kan Aktarımı Cemiyeti tarafından resmi olarak kabul edilen 30 farklı kan grubu bilinmektedir. Ancak bunlardan açık ara farkla en sık kullanılanı ABO ve Rh sistemidir.

Kan gruplarının farklı isimleri nerelerden gelmektedir?

Kan grupları, belki bildiğiniz üzere, kırmızı kan hücrelerinde bulunan antijen denen kimyasal reseptörlerin tiplerine göre belirlenmektedir. Antijenler; protein, karbonhidrat, glikoprotein veya glikolipit yapısında olabilirler. Antijenlerin temel görevi, vücuttaki belirli antikorların üretiminin tetiklenmesidir. Yani antijenler ile antikorlar arasında birebir ama zıt bir ilişki vardır. Bir antikor, bir antijeni tanıdığı zaman beyaz kan hücrelerini çoğaltarak antijeni yok etmeye çalışır. Bu sebeple bir bireyin vücudundaki antikorlarla uyumlu antijenler enjekte edilirse, vücut tepki gösterecek ve bu yabancı antijeni yok etmeye çalışacaktır. Doğal olarak, bir bireyin vücudunda, o bireyin antijenlerini yok etmek üzere evrimleşmiş antikorlar bulunmaz.

Tüm bunları, minik bir tabloyla özetleyelim:

Kan Grupları, Antijenler ve Antikorlar

Görülebileceği üzere kırmızı kan hücrelerinde (alyuvarlar) bulunan antijenlerin tipleri, belli antikorlarla uyuşmaktadır. İşte bu antijenlerin yapısına göre kan grupları belirlenmektedir. A kan grubu, belli bir biyokimyasal yapıdaki antijenlerden dolayı bu ismi almaktadır. B kan grubu ise A'dan farklı bir tiptedir. Bir takım insanlarda ise hem A, hem B antijenleri bir arada bulunur ve AB kan grubuna sahip olurlar. Bu antijenlerden hiçbirine sahip olmayanlar ise 0 kan grubuna sahiptirler. 

Reklamsız Deneyim

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %% reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır. Kreosus Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık Daha fazla göster

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, % reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Destek Ol

Hücrelerimiz üzerinde yüzlerce farklı çeşit glikoprotein, glikolipit, protein ya da karbonhidrat bulunabilir. Bunlardan biri de, ilk defa bir makak türü olan Macaca mulatta, yani Rhesus Maymunu'nda keşfedilen Rh faktörüdür. Aslında Rh faktörünün daha bilimsel adı; tıpkı A ve B antijenleri gibi bir isim olan D antijenidir. Yani Rh(+) dediğimiz bir insanın alyuvarlarında D antijeni bulunuyor demektir. Negatiflerde ise bu antijen bulunmaz. Bu ikincil sistemin kullanılmasının iki sebebi vardır: İlki, kan transferinde çok önemli bir rol oynaması; ikincisi ise kan gruplarını daha spesifikleştirerek incelemelerin daha ince bir şekilde yürütülebilmesi.

Antikor açısından incelediğimizde ise, karşımıza çıkan tablo şöyledir: A grubu antijenlere sahip olanlarda, Anti-B antikoru bulunur, yani B antijenini yok edecek şekilde özelleşmiş antikorlar bulunur. B grubunda ise Anti-A grubu antikorlar bulunur. AB kan grubunda, iki tür antikor da bulunamaz, çünkü herhangi birisi bulunsaydı, kan hücreleri kendisini yok etmeye başlarlardı. 0 kan grubunda ise iki antijene karşı da antikor bulunmaktadır.

İşte bu antijen-antikor ilişkilerinden ötürü AB kan grubu, herhangi bir antikor taşımadığından her kan grubundan kan alabilir. A kan grubu, B'lerden alamaz çünkü kendisinde Anti-B antikoru bulunur. B'ler de A'lardan alamaz çünkü Anti-A antikoru taşırlar. 0 kan grubu ise her tür kan grubuna kan bağışında bulunabilir, çünkü ne Anti-A, ne de Anti-B antikoruna sahiptir. Tabii Rh faktörü de, kan aktarımında önemli bir unsurdur. D antijeni bulunanlarda (Rh+) Anti-D antikoru bulunmaz, dolayıyla herhangi Rh faktörüne sahip bireye kan verebilir. Ancak D antikoru bulundurmayan canlılar (Rh-), Anti-D antikoruna sahiptirler ve Rh+ bireylerden kan alamazlar, çünkü kendilerindeki Anti-D antikoru, Rh fakrörüne karşı çoğalacaktır.

Kan Gruplarının Dağılımı

Dünya üzerinde yaklaşık olarak var olan milyar insandan, milyarı hakkında sahip olduğumuz istatistiki verilere göre:

  • 0 Rh(+): % 
  • A Rh(+): %
  • B Rh(+): %
  • AB Rh(+): %
  • 0 Rh(-): %
  • A Rh(-): %
  • B Rh(-): %
  • AB Rh(-): %

Bu dağılımın tam olarak neden bu şekilde olduğu bilinmemektedir. Çünkü kan gruplarının üzerindeki seçilimsel baskılar ile ilgili elimizde herhangi bir veri bulunmamaktadır. Ancak örneğin A kan grubuna sahip olanların mide kanserine yakalanma ihtimalleri, 0 kan grubundakilere göre %20 daha fazladır. Öte yandan 0 kan grubuna sahip olanlarda ülsere yakalanma şansı daha yüksektir. Bir diğer örnek, başka kan sistemlerinden gelmektedir. Örneğin Duffy isimli bir kan grubu sistemine göre, Duffy antijenine (A, B veya Rh gibi bir diğer kimyasal molekül) sahip olmayan bireylerde sıtmaya yakalanma şansı inanılmaz düşüktür. Bunun sebebi bilinmektedir, çünkü Duffy antijeni yapısı itibariyle sıtma virüsünün kana karışmasını hızlandırmaktadır. Bu yüzden endemik olarak sıtmaya sahip olan bölgelerde Duffy antijeni taşıyan bireyler bulmak neredeyse imkansızdır, çünkü çok hızlı bir şekilde elenirler. Bir diğer veri, 0 kan grubuna sahip olanların hıyarcıklı veba isimli hastalığa yakalanma şansları çok daha yüksekken, A kan grubuna sahip olanlar çiçek hastalığına daha kolay yakalanmaktadır. İlginç bir şekilde Çin, Hindistan ve Doğu Rusya'da B kan grubu en sık rastlanan kan grubudur (Çin'de %32, Hindistan'da %33, Rusya'da %80). İlginç bir şekilde, A ve 0 kan gruplarının bu bölgede azalmasının sebebi olarak bu bölgede en sık görülen hastalıkların hıyarcıklı veba ve çiçek hastalıkları olması olduğu keşfedilmiştir. 

Yani hastalıklara sebep olan bakteri ve virüsler ile kan gruplarımızı belirleyen antijenler arasındaki ilişki, kan gruplarının dağılımının evrimsel kökenleri hakkındaki seçilimsel baskılarla ilgili bize fikirler vermektedir ancak bu konulardaki araştırmalar arttıkça, dağılımın kesin sebepleri de daha net olarak bulunabilecektir.

Kan Gruplarının Evrimi

Ele aldığımız hayvan türü insan olacaksa, bu kan grupları nereden gelmektedir? Antijenler ve antikorlar nasıl evrimleşmiştir? Daha da önemlisi, ne zaman evrimleşmiştir? Bilim insanları uzun bir süredir bu soruların cevaplarını aramaktadırlar ve oldukça önemli yollar kat etmişlerdir.

Evrimimizi anlamamızın tek yolunun diğer akrabalarımızı incelemekten geçtiğini unutmayın. Dolayısıyla ilk olarak, ilginç birkaç bilgi vererek başlayalım: 

ABO kan grubu, sadece insan türünde değil, diğer bütün maymunlarda ve daha genel primatlarda görülmektedir. Bu da kan gruplarımızın bize özel olmadığını ve Evrimsel süreçte atalarımızdan edindiğimizi (ve tabii kuzenlerimizin de atalarımızdan edindiğini) göstermektedir. 

Konu hakkında yapılan 28 farklı araştırma göstermiştir ki, en yakın kuzenlerimiz olan bonobolar ve şempanzelerin tamamı A kan grubuna sahiptir, çok nadir de olsa 0 kan grubu da görülmektedir; ancak şimdiye kadar tanımlanan hiçbir şempanzede B kan grubuna rastlanmamıştır. 

Öte yandan, 8 farklı araştırmanın sonuçlarına göre, şempanzelerden sonra ikinci en yakın kuzenimiz olan gorillerin çoğunun kan grubu B'dir, çok az bir kısmı 0'dır ve A kan grubuna hiç rastlanmamıştır.

Ayrıca insaymunlar arasındaki hiçbir türün hiçbir bireyinde AB kan grubuna rastlanmamıştır.

Bu iki canlı grubundan daha uzak akraba olduğumuz babunlarda ise A, B ve 0 kan gruplarına rastlanmaktadır. Ancak bu türlerde de antijenler kan hücreleri üzerinde değil, dokulardaki hücrelerin üzerlerinde bulunmaktadır. Yani lokasyon farklılığı görülmektedir. Ayrıca yapılan incelemelerde babunlar ile insanların kan hücreleriyle ilgili alellerde çok sayıda benzerlik bulunmuştur, ancak babunlarda, insanlarda bulunan bazı mutasyonlara rastlanamamıştır, özellikle de 0 kan grubunu belirleyen alellerde. Yapılan bir diğer araştırma da, insanlarda 0 kan grubu her ne kadar en sık rastlanan kan grubu olsa da, babunlarda birkaç defa bağımsız olarak evrimleşmesine rağmen seyrek bulunan bir kan grubu olduğunu ortaya çıkarmıştır. Babunlar arasında 0 kan grubuna sahip olanlara karşı şimdilik bilinmeyen bir sebeple bir seçilim baskısı olduğu düşünülmektedir.

Histeri

“Histeri ile ilgili her deneme, onun meşhur özelliklerini anmak zorunda. Histeri dendiğinde, bedenlerinin cinsel
istekleri altında bunalmış, cinsel düşüncelerini bastıran, konversiyonlarına kayıtsız, ötekiyle had safhada
özdeşleşen, kendini teatral tarzda ifade eden, kendini varoluşuna adayacağı yerde onu gündüz düşlerinde hayal
eden, çocuksu bir masumiyeti erişkin dünyeviliğine yeğleyen insanlar akla gelir. Telkinden mustariptirler; ya
ötekinden kolayca etkilenir, ya da düşüncelerini kendilerine refakat eden diğer histeriklere aktarırlar. Her ne
kadar karakter bozuklukları âleminde ikamet eden başkaları da yukarıdaki özelliklerden bir veya birkaçını
paylaşsa da bunların tümü yalnızca histerikte tek ve dinamik bir biçim altında bir araya gelir.
Kendime biçtiğim vazife, bütün bu özellikleri histerik biçimin kalıbına dökecek bir teori temin etmek.”
Sigmund Freud’dan hareket eden, Melanie Klein ve Donald Winnicott ekollerine uğrayan, Fransız psikanalitik
düşüncesinden Jacques Lacan’ı da ihmal etmeyen bu eserinde Bollas, histeri hususunda uzun süredir var olan
fikirlere yeni bakış açıları getirerek psikanaliz ve psikoterapiyle ilgilenen öğrenciler ve profesyonellerin yanı
sıra Batı kültüründe kişiliğin oluşumuyla ilgilenen sıradan okurlar için de aydınlatıcı bir metin sunuyor.

Devamını Göster

Histeri

Satın AlTüm Ürünler

Ayrıca bazı fosiller üzerinde yapılan araştırmalarda, birer hominid (insansı tür) olan Australopithecus africanus ile Australopithecus robustus türlerinin kan gruplarına da belirli bir istatistiki hata ile ulaşılabilmiştir. Eldeki bütün Australopithecus africanus örneklerinin kan grubunun A olduğu, tüm A. robustus'ların ise B kan grubuna sahip olduğu keşfedilmiştir. Bu bilginin üzerinde çok fazla durmuyoruz, çünkü bu sonuçlara anatomi ve fizyolojiden yola çıkarak elde edilen bazı istatistiki değerlere göre karar verilmektedir ve elde çok fazla örnek bulunmadığı için çok sağlam bulgular değildir. Ancak yukarıda verdiğimiz şempanze ve goril verileri, bize yeterince sonuç üretmemiz için yeterlidir.

Şimdi, bu verileri değerlendirelim: İlk olarak, çoğu primatta ya A, ya B grubu gözlenmekte, 0 kan grubu ise ya hiç gözlenmemekte, ya da çok seyrek olarak görülmektedir. Bu da bizlere 0 kan grubunun sonradan evrimleştiğini ve orjinal kan gruplarının A ve B kan grupları olduğunu düşündürmektedir. 

Ayrıca sadece insanlar, şempanzeler ve gorillere bakarak söyleyebiliriz ki A ve B kan gruplarının birbirinden ayrılması ve evrimleri; insanlar, şempanzeler ve gorilleri kapsayan Homininae alt familyasından, gorillerin ayrıldığı 13 milyon yıl öncesinden daha önce olmuştur. 

Yani kan gruplarına bakarak da, bu farklı özelliklerin zaman içerisinde kademeli olarak edinildiğini görmemiz mümkündür.

Dediğimiz gibi, Hematoloji bize sadece kan grupları ile değil, akyuvarlar açısından da çok ilginç evrimsel bilgiler vermektedir. Bunlardan en önemlisine bakacak olursak:

B-Hücreleri

B-Hücreleri (isimlerindeki B, üretildikleri bölge olan "Bursa of Fabricius"tan gelmektedir), özel beyaz kan hücreleridir ve sıvı tabanlı savunma sisteminde görev almaktadırlar. Yani, bir diğer özel beyaz kan hücreleri olan T-Hücreleri tarafından tetiklendiklerinde (her zaman tetiklenmeleri şart değildir), ilgili bölgeye giderek antikorlar üretmeye başlarlar ve kan sıvısı içerisine salgılarlar, kendileri doğrudan, hücre olarak müdahale etmezler (T-Hücreleri ise doğrudan vücuda zararlı antijenlerle tepkimeye girerek etki ederler, sıvı salgılamazlar).

B-Hücreleri'nin Evrimsel süreçle ilgili en ilginç yanı, tamamen "rastlantısal" üretilmeleridir. Bu nokta, gerçekten çok ilginçtir, çünkü Evrimsel Biyoloji'yi tamamen "tesadüfler" üzerine kurmak isteyenleri şaşırtacak bir mekanizmaya sahiptir ve doğa, gerçekten bir miktar "tesadüfi" olduğunu bizlere göstermek ister gibidir (Metafor yapmaktayız! Doğanın hiçbir amacı veya niyeti yoktur!):

B Hücreleri sürekli olarak bölünüp çoğalan virüsler gibidir. Kanımız içerisinde durmadan bölünürler ve fazlaları yok edilir. Bu bölünmeler sırasında, doğal olarak, mutasyonlar ve çeşitli varyasyonlar meydana gelir ve B-Hücreleri üzerinde, antijenlerin (özellikle zararlı olanların) tanınmasını sağlayan reseptörlerin yapısı sürekli olarak değişir. Yani vücut, çoğu zaman belli bir amaca yönelik salgılar yapıyor gibi gözükse de (çünkü bu yapılar milyarlarca yılda evrimleşmiş ve son hallerini almıştır, bizlere sanki özenle "hazırlanmış" gibi gelirler; ama bu yanlıştır), B-Hücreleri hiçbir "hedefe" göre üretilmezler. Tamamen virüs gibi, çok hızlı bir şekilde çoğalırlar ve bu kadar hızlı bölünme, hataları da beraberinde getirir. Ancak B-Hücrelerinin ortam adaptasyonu da bu şekilde gelişmiştir. Bu hücreler, rastlantısal olarak mutasyonlara uğrarken, o kadar fazla çeşitte reseptör üretirler ki, bir noktadan sonra antijenlerle şans eseri uyumlu olan hücreler var olmaya başlar. 

Sayı vermemiz gerekirse, vücudumuzda 10 üzeri 9, yani 1 trilyon farklı çeşitte reseptöre sahip B-Hücreleri vardır ve bunlar tamamen rastlantısal bir şekilde vücuda zararlı antijenlere engel olmaya çalışırlar. Çalışma prensiplerine bakarak bu yazımızı noktalayalım:

Vücudumuza X şeklinde bir zararlı antijenin girdiğini düşünelim. Bu antijen, kanda dolaşırken, T-Hücreleri bunu yakalar ve B-Hücreleri'nin ortama çekilmesini biyokimyasal salgılarla sağlarlar. B-Hücreleri'nden, rastgele, o anda kanın o bölgesinde bulunan çeşitleri ortama gelirler. X yapısındaki antijenle uyumlu olan bir B-Hücresi, eskiden birey içerisinde oluştuysa (mutasyonlara ve buna bağlı varyasyonlara göre), antijenle etkileşir ve antijenin yayılımı engellenir. Ancak rastgele değişen B-Hücreleri'nin 1 trilyon çeşidinden hiçbiri; ya da en azından o anda o bölgede bulunmayan hiçbiri X antijeni ile uyuşamıyorsa, antijenin önüne geçilemez. Yani B-Hücreleri'nin antijenle uyumu tamamen tesadüfi olmaktadır; belki de Evrim'deki ve Evrim'i bir kenara koyarsak doğadaki en tesadüfi olaylardan biri burnumuzun dibinde, her an gerçekleşmektedir.

B-Hücreleri, bu şansı arttırmak için de özel bir adaptasyon geçirmişlerdir. Eğer antikor tanınırsa ve daha önceden hiç tanınmadıysa, mitoz sonucu iki farklı B-Hücresi üretilir. Bunlardan biri, doğrudan antijeni yok etmek üzere yeni B-Hücreleridir. Bir diğer grup ise, "Hafıza Hücreleri" olarak bilinir ve tek görevleri, antijenin şeklinin hatırlanıp saklanmasıdır. Tabii ki bu saklanma, makro boyuttaki "hafıza"da olduğu gibi sadece biyokimyasal kökenli bir durumdur, reseptörlerin ona uygun üretilmesi durumudur. Yani Hafıza Hücreleri, seçilimin bir sonucudur; çünkü antijenle uyumlu olan B-Hücreleri'nden antikorlar üretilebilir ve ancak uyumlu olan Hafıza Hücreleri hayatta kalabilir.

Doğanın hangi köşesine baksak, mutlaka Evrimsel Biyoloji'yi görmemiz mümkündür. Hematoloji, yani kan bilimi de bize Evrimsel Biyoloji ile ilgili ilginç sırlar vermektedir.

Alıntı Yap

Okundu Olarak İşaretle

Paylaş

Sonra Oku

Notlarım

Yazdır / PDF Olarak Kaydet

Bize Ulaş

Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git

Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

funduszeue.info kaynağı değiştir]

Kan aktarımlarının, kan grupları konusunda hiçbir bilginin olmadığı halde önceleri başarıyla sürdürülebilmesi dikkat çekicidir.[1]Landois 'te köpek kanının başka bir cinsin kanı ile karıştırıldığında 2 dakika içerisinde sürekli lizise (hücre parçalanması) neden olduğunu bildirmiştir.[1] Bu çalışmayı bilen Karl Landsteiner, 22 kişide yaptığı çalışmada alyuvar ve serum arasındaki tepkimeleri tanımlayarak ’de sonuçlarını yayınlamıştır.[1] Landsteiner önceleri A, B, C olmak üzere üç kan grubu tanımladı.[1] Sonraki yıl öğrencileri olan DeCastello ve Sturli kişiyi kapsayan daha geniş bir çalışma ile kan grup sistemini A, B, O, AB olarak tanımladılar ().[1] ’de Amerika Birleşik Devletleri’ne göç eden Landsteiner yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'ne layık görülmüştür.[1] Diğer kan grup sistemleri tanımlanmadan neredeyse yarım yüzyıllık bir zaman geçmiş ve ’da Philip Levine tarafından sunulan bir olgu ile Rhesus (Rh etkeninin bulunduğu maymunun adı) etkeninin varlığına dikkat çekilmiştir. Sonraki birkaç yıl içerisinde yapılan benzer çalışmalarla yeni antijen sistemleri tanımlanmıştır.[1]

Genetik[değiştir kaynağı değiştir]

Her ne kadar aşağıdaki tablo[3] genel olarak doğruysa da uzun dönem kan aktarımı gerektiren kişilere kendi kan gruplarının aynısının verilmesi zorunludur. Çok ama çok acil durumlarda RH (-), RH (+)'ye kan verebilir.[1]

Kan Gruplarının görevi[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.