Uluslararası ilişkilerde denge stratejisi Sınıf tarih dersinin 3. Ünitesidir. Bu ünitede Yüzyılın ikinci yarısından itibaren meydana gelen önemli siyasi gelişmeler ele alınmakta; Osmanlı Devleti’nin gerileme dönemi gelişmelerine değinilmektedir.
Osmanlı Devleti, yüzyılda kaybettiği toprakları geri alma politikası izlemesine karşın Yüzyıl itibarıyla bu politikasını değiştirmek zorunda kalmış ve elindeki toprakları korumaya yönelmişti. Bu amaçla uluslararası ilişkilerde “denge politikası” ön plana çıkarıldı.
yılında imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması’yla Osmanlı Devleti uluslararası alanda büyük bir güç kaybına uğradı. Avrupa’da artık söz sahibi olan devlet Osmanlı Devleti değil Rusya ve Avusturya olmuştu. Bu iki devlet ve daha sonra İngiltere ve Fransa da Osmanlı Devleti’ne karşı bir siyaset izlemeye başladı.
Rusya, Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan kazançlı çıkmasından sonra Osmanlı toprakları üzerinde daha büyük emeller beslemeye başladı. Hedef Osmanlı topraklarının paylaşılması ve eski Bizans’ı canlandırmaktı.
Rus Çariçesi II. Katerina’nın Osmanlı Devleti’ni Avrupa’dan atıp topraklarını paylaşmak ve Bizans’ı yeniden canlandırmak amacını taşıyan projesidir. Bu projeye Avusturya imparatoru II. Joseph de dahil olmuş ancak ölmesiyle proje uygulanamadı.
Türklerin Avrupa’dan atılması esasına dayanan Şark Meselesi, emperyalist güçlerin Osmanlı Devleti’ni ortadan kaldırarak topraklarını paylaşma isteği üzerine kuruludur. Şark Meselesi ifadesi ilk kez Viyana Kongresi’nde Rus Çarı Alexander tarafından kullanıldı ve 1. Dünya Savaşı’na kadar Avrupalı Devletlerin bir numaralı politikası haline geldi. Sevr Antlaşması ile de bu amaçlarına ulaşmak istediler.
Rusya, Avusturya, İngiltere ve Fransa gibi devletler bu amaçlarına ulaşmak adına Osmanlı Devleti üzerinde siyasi ve ekonomik baskı kurarak zayıflatma yoluna gitmiş; azınlık isyanlarını desteklemişlerdir.
Şark Meselesi 2 aşamalıdır. İlk aşama; Malazgirt Savaşı ile başlar. Bu dönemde amaç Türkleri Anadolu’ya sokmamaktı. Avrupalı devletler Haçlı seferleri düzenleyerek Türklerin Anadolu’ya girişini engellemek istese de başarılı olamadı ve savunmaya çekildi. Bu süreç II. Viyana kuşatması ile son buldu.
İkinci aşamada Avrupalı Devletler saldırıya geçerek Balkanlardaki gayrimüslimlerin Osmanlı Devleti’ne karşı bağımsızlık mücadelelerini destekleyerek başarılı olmuşlardır. Osmanlı Devleti’nin dağılışını bu şekilde hızlandıran Avrupalılar, Sevr Antlaşması ile de Türkleri Anadolu’dan atmak için uğraşmış ancak Milli Mücadele, onların başarıya ulaşmasını engellemiştir.
Her ne kadar Osmanlı Devleti 17 .yüzyıldan itibaren zayıflama sürecine girmiş olsa da Yüzyılın başlarında toprak genişliği bakımından hala dünyanın en büyük devletlerinden biri durumundadır.
Zayıflama sürecinde Osmanlı Devleti denge politikasına yönelmiş ve Avrupalı büyük devletler arasındaki çıkar çatışmalarından faydalanmıştır. Duruma göre Rusya’ya karşı İngiltere’yi, Fransa’ya karşı Rusya’yı, Fransa-İngiltere-Rusya’ya karşı da Almanya’yı denge unsuru olarak kullanmıştır.
Yüzyıldan 1. Dünya Savaşı’na kadar geçen süreçte Osmanlı Devleti’nin büyük Avrupa devletlerini tanımlamak için kullandığı ifadedir. Bu devletler; İngiltere, Fransa, Avusturya, Rusya, Prusya’dır.
Fransız İhtilali ise ortaya çıkan özgürlük ve milliyetçilik akımlarının Napolyon tarafından tüm Avrupa’ya yayılması çabasına karşı Avrupalı devletler Fransa ile savaşmış ve bu savaşlar sonucu Viyana Kongresi toplanmıştır. Amaç Avrupa’nın yeni siyasi şeklini düzenlemektir.
Viyana Kongresinde söz sahibi olan devletler İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya’dır. Bu devletler kongrede aldıkları kararlar ile Avrupa’nın siyasi haritasını belirlemiştir.
Viyana kongresi’nde kurulan bu sistem milliyetçilik ve özgürlük akımlarını önlemek amacına yöneliktir ve bu amaç için gerektiğinde baskı ve şiddet uygulanabilir. Bu anlayış Avrupa’da ihtilallerinin çıkmasına sebep olmuştur.
Fransız ihtilali, bağımsızlık hareketlerini tetiklemiş ve bunlardan biri de Yunan bağımsızlık hareketi olmuştur. Rumlar Filiki Eteria (Dostluk Cemiyeti) adlı gizli bir örgüt kurarak Yunan bağımsızlığı için harekete geçmiş ve Mora’da isyan başlamıştır. Bu isyan hareketi Avrupalı devletlerden de destek görmüştür.
İsyanı bastırmakta zorlanan Osmanlı Devleti, dönemin Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’dan yardım istemiş; Mehmet Ali Paşa Girit ve Mora valiliklerinin kendisine verilmesine karşılık isyanı bastırmıştır.
Buna karşılık İngiltere, Fransa ve Rusya Osmanlı Devleti’ne karşı Londra Protokolü imzalanmasını ve bu protokole göre bağımsız Yunan Devleti’nin kurulmasını istemiştir. Osmanlı Devleti’nin bu şartları kabul etmemesi üzerine Osmanlı donanması Navarin’de imha edilmiştir. Ardından Ruslar Osmanlı ordusunu yenilgiye uğratarak Edirne’ye kadar girmiştir. Böylece Edirne Antlaşması imzalanmış ve bağımsız Yunan Devleti kurulmuştur.
Rusya, güneye inme politikası doğrultusunda Osmanlı Devleti’ne savaş açtı. İngiltere ve Fransa’nın, bu savaşta Osmanlı Devleti’nin yanında yer alması üzerine Rusya yenildi ve Paris Antlaşması imzalandı.
Sonuç olarak;
-Islahat fermanının bu antlaşmada bir madde olarak yer alması Osmanlı Devleti’nin iç işlerine müdahale edilmesine zemin hazırladı.
-Rusya’nın Akdeniz’e inmesi engellendi.
-Osmanlı Devleti Kırım Savaşı için ilk dış borcunu İngiltere’den aldı.
Savaşın temel sebebi Osmanlı Devleti’nin Tersane Konferansı kararlarını (Osmanlı Devleti, Hristiyan halk için ıslahat yapacak maddesi) kabul etmemesidir.
İngiltere ilk kez bu savaşta Rusya’ya karşı Osmanlı toprak bütünlüğünü koruma politikasından vazgeçti.
Ermeniler ilk kez -bu savaş sırasında- isyan etti.
Ruslar Edirne’yi alıp Çatalca’ya kadar ilerledi.
Osmanlı Devleti ateşkes istedi ve Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması imzalandı. Ancak bu antlaşma iptal edilip yerine Berlin Antlaşması imzalandı. Çünkü İngiltere ve diğer Avrupa devletleri Rusya’nın Balkanlarda güçlenmesinden rahatsız olarak Ayastefanos Antlaşması şartlarının gözden geçirilmesini sağladılar.
AYASTEFANOS ANTLAŞMASI | BERLİN ANTLAŞMASI |
Büyük Bulgaristan kurulacak | Bulgaristan 3’e ayrılarak asıl Bulgaristan Osmanlı’ya bağlı kalacak. |
Sırbistan, Romanya, Karadağ bağımsız olacak | Sırbistan, Romanya, Karadağ bağımsız olacak |
Kars, Ardahan, Batum, Doğubeyazıt Rusya’ya bırakılacak | Kars, Ardahan, Batum Rusya’ya; Doğubeyazıt Osmanlı’ya bırakılacak |
Bosna Hersek özerk olacak | Bosna Hersek Osmanlı toprağı sayılacak ancak yönetimi geçici olarak Avusturya-Macaristan’a bırakılacak |
Girit’te ve Ermenilerin olduğu yerlerde ıslahat yapılacak | Girit’te ve Ermenilerin olduğu yerlerde ıslahat yapılacak (Ermeni Meselesi ilk kez uluslararası sorun olarak ortaya çıktı.) |
Sonuç olarak Berlin Antlaşması ile;
İngiltere, Fransa, Avusturya ve Rusya merkezli Avrupa siyasetine Yüzyıl itibarıyla İtalya ve Almanya da katıldı. İtalyanlar Carbonari adlı örgütün liderliğinde yılında Roma’yı Avusturya’dan alarak İtalya Devleti’ni kurup milli birliği tamamen sağladılar.
Alman devlet adamı Bismarck öncülüğünde de Alman birliği sağlandı.
Rusya ’dan sonra bu birlikten ayrıldı ve İngiltere öncülüğünde İngiltere-Rusya-Fransa’dan oluşan üçlü itilaf oluşturuldu.
Avrupa’da bu birliklere zamanla başka devletler de çıkarları doğrultusunda katıldı. İtalya, 1. Dünya Savaşı başlayınca taraf değiştirerek İtilaf gurubuna katıldı. Ardından Sırbistan, Japonya, Romanya, Belçika, ABD, Brezilya, Portekiz ve Yunanistan da katıldı. İttifak gurubuna ise Osmanlı Devleti ve Bulgaristan dahil oldu.
Napolyon’un Süveyş Kanalı üzerinden Hindistan’a ticaret yapmak amacıyla Mısır’ı işgal etmesi, Mehmet Ali Paşa’nın güç kazanmaya başlamasına neden oldu.
Mehmet Ali Paşa, Mısır’ı Fransız işgalinden kurtarmak için harekete geçerek Mısır’da kendi otoritesini kurdu ve Mısır’a Osmanlı valisi olarak atandı.
Osmanlı Devleti’nin sonuçlandıramadığı Hicaz’daki Vehhabi isyanını bastırdı. Bu yüzden Mehmet Ali Paşa’ya Osmanlı Devleti tarafından Hicaz ve Habeş valilikleri de verildi.
funduszeue.info döneminde Mora isyanının bastırılamaması üzerine Girit ve Mora valilikleri karşılığında Mehmet Ali Paşa’dan yardım istendi.
Tüm bu gelişmeler Mehmet Ali Paşa’nın büyük bir itibar ve güç kazanmasını sağladı.
İki devlet arasındaki savaşların temel sebebi Rusya’nın sıcak denizlere inme hedefidir. Bu nedenle Osmanlı Devleti ile Rusya, Yüzyıldan itibaren yoğun bir mücadeleye girdi. Ayrıca Rusya Balkanlarda etkili olabilmek için milliyetçilik akımından faydalanıp Panslavizm politikasını uyguladı.
Rusya Küçük Kaynarca Antlaşması ile ilk kez Karadeniz’e çıkma ve serbest ticaret yapma hakkı elde etti.
Hünkar İskelesi Antlaşması ile Rusya, boğazların kontrolünde söz sahibi oldu. Ancak İngiltere, Fransa, Rusya, Avusturya ve Prusya arasında imzalana Londra Boğazlar Antlaşması ile boğazlardan geçiş uygulaması uluslararası bir statü kazandı.
İngiltere Kralı VII. Edward ile Rus Çarı II. Nikola arasında Reval Limanı’nda, Makedonya ve Boğazlar sorunu ile ilgili yapılan görüşmedir. Osmanlı Devleti’nin II. Meşrutiyet’i ilan etmesinin en önemli dış sebebidir.
Osmanlı ile Bulgaristan- Sırbistan-Karadağ-Yunanistan arasında yapıldı ve Osmanlı tüm cephelerde yenildi.
funduszeue.info Savaşı sonunda imzalana Londra Antlaşması’na göre;
1. Balkan Savaşı’ndan en kârlı çıkan devletin Bulgaristan olması diğer Balkan devletlerini rahatsız etti ve böylece Bulgaristan’a savaş açtılar.
Balkan Devletleri’nin Bulgaristan’a saldırmasını fırsat bilen Osmanlı Devleti, funduszeue.info Savaşı’nda Bulgaristan’a kaptırdığı Edirne’yi geri aldı.
funduszeue.info Savaşı sonunda imzalana antlaşmalar;
İstanbul Antlaşması: Osmanlı ile Bulgaristan arasındaki bu antlaşma ile Türk-Bulgar sınırı Meriç Nehri oldu.
Atina Antlaşması: Osmanlı ile Yunanistan arasındaki bu antlaşma ile Osmanlı, Girit’in Yunanistan’a ait olduğunu kabul etti.
İlginizi çekebilir; Değişim Çağında Avrupa ve Osmanlı
XVIII. Yüzyılda Osmanlı
Hatırlarsanız Duraklama Dönemi konusunda gördüğümüz gibi; Osmanlı Karlofça antlaşmasında en büyük toprak kaybını yaşamıştı (Venedik, Avusturya, Rusya, Lehistan, Malta) hatta bunun üstüne de İstanbul antlaşması ile bir diğer toprak kaybını yaşamıştı. İşte bu dönemde Osmanlı kaybedilen toprakları geri almaya çalışmış ve denge politikasını benimsemeye başlamıştır.
Prut Antlaşması Rusya
Rusya, Lehistan üzerinden sıcak denizlere inmeye çalışmıştır yenilen Lehistan (Demirbaş Şarl) Osmanlı’ya sığınmıştır ve bunun sonucunda Osmanlı (Baltacı Mehmed Paşa) hem destek amaçlı hem de toprakları geri almak için Ruslarla savaşa girmiştir. Savaşın Osmanlı için olumlu sonuçlanmasıyla ve Azak kalesinin geri alınmasıyla Osmanlı’da ümitler tekrar yeşermiştir.
Pasarofça Antlaşması Avusturya – Venedik
Venedik’de yaşanan Katolik – Ortodoks çatışması sonucu istenen yardıma giden Osmanlı için savaş olumlu ilerlerken Karlofça antlaşmasının garantör devleti Avusturya, Venedik tarafında savaşa dahil olmuştur. Petervaradin bölgesinde Osmanlı’ya mağlubiyet aldırmışlardır. Bu savaşın sonucunda Osmanlı Batı’nın üstünlüğünü kabul etmiştir, bunun sonucunda Lale Devri başlamıştır. Osmanlı Usluslararası ilişkilerde diplomasi yoluna gitmiştir.
İstanbul İttifakı Rusya
Batı’dan toprak telafisi yapamayan Osmanlı yönünü Doğu’ya çevirmiştir. İran’da yaşanan Sünni – Şii anlaşmazlıkları sonucunda Osmanlı İran’a saldırıya geçmiştir. Bu esnada Rusya savaşa dahil olarak İran’a karşı savaşa girmiştir. Fransa’nın olaya karışarak Osmanlı – Rusya tarafları için arabuluculuk yapmıştır. Böylece İran, Osmanlı ve Rusya arasında 2’ye bölündü.
Bu bölünme sonucunda çıkan isyan ve anlaşmazlıklar ile 2 adet antlaşma yapılmıştır.
Bunlar; Ahmed Paşa Antlaşması İran ve II. Kasrı Şirin (Kerden) Antlaşması İran yapılmıştır.
I. – II. Belgrad Antlaşması Rusya – Avusturya
İki devlet birleşerek Osmanlı’ya karşı savaş açmışlardır. Osmanlı büyük çaba vererek bu savaştan galip çıkabilmiştir. Bu galibiyetin sonucunda çıkarım olarak Osmanlı gerileme döneminde olmasına rağmen hala güçlüdür diyebiliriz. Karadeniz bu antlaşma ile son kez Türk gölü olmuştur. Kazanılan son antlaşmadır. Bu savaşın kazanılmasında Comte De Boneval tarafından Osmanlıda kurulan Humbara Ocağı (büyük havan topları) etkili olmuştur (Adı daha sonra Humbaracı Ahmed olmuştur). Bu antlaşma Fransa’nın arabuluculuğu ile gerçekleşmiştir. Bunun sonucunda I. Mahmud Fransa’ya verilen kapitülasyonları sürekli hale getirmiştir.
Merhaba arkadaşlar size bu yazımızda Tarih Konuları hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak bilgi sahibi olabilirsiniz. Uluslararası İlişkilerde Denge Stratejisi Nedir? sorusunun cevabı aşağıda sizleri bekliyor
XIX. yüzyıl başında Osmanlı Devleti, toprak bakımından dünyanın en büyük devletleri arasında yer almaktaydı. Bu geniş sınırlar içinde uzanan toprak ve denizlerin kapladığı alan yaklaşık dört milyon kilometre kareydi. Devletin nüfusu ise yirmi milyon civarındaydı.
Fransız İhtilali ile Avrupa’da bazı değişimler ortaya çıkmıştı. Sınırların yeniden çizildiği Avrupa’da bilim, teknik, politika gibi birçok alanda yeni gelişmeler yaşanmaktaydı. Devletler arası politikada “kendine yeterlilik” ilkesiyle hareket eden Osmanlı Devleti, değişen dünya dengeleri karşısında yeni adımlar atarak gücünü korumaya çalıştı. Bu amaçla XVIII. yüzyılda devlet kurumlarında askerî ve teknik alanlar başta olmak üzere geniş çaplı ıslahatlara girişildi. Batı’nın daha yakından takip edilip yaşanan gelişmelerden haberdar olunması için aynı dönemde Avrupa’da daimî büyükelçilikler açıldı.
XIX. yüzyıla gelindiğinde Avrupa’daki devletler arası güç dengesinin şartları büyük ölçüde değişmeye başlamıştı. Bu değişim karşısında Osmanlı Devleti dışardan kendisine yönelen tehlikelere karşı, yanına en az bir büyük devleti almak suretiyle siyasi denge meydana getirerek varlığını korumaya çalıştı.
Osmanlı Devleti, XIX. yüzyılda denge stratejisine yönelerek sorunların çözümünde diplomasi yöntemini tercih etti. XIX. yüzyılda Avrupa’nın siyasetine İngiltere, Fransa, Avusturya ve Rusya yön vermekteydi. Almanya ve İtalya ise XIX. yüzyıl sonlarında siyasi birliklerini tamamlayıp tarih sahnesine çıktı.
Bu yüzyılda Osmanlı Devleti’nin güç kaybını fırsat bilen Avrupalı büyük güçler Osmanlı Devleti üzerinde nüfuz kurmaya çalışmıştı. Sanayi İnkılabı ile birlikte gelişen yeni sömürgecilik anlayışı beraberinde ham madde ve pazar arayışını getirdi. Bu amaçla hareket eden Avrupalı devletler Asya, Avrupa ve Afrika kıtasında milyonlarca kilometrekare toprağa sahip Osmanlı Devleti’ni parçalama planlarını devreye koydular.
Avrupalıların bu planının gerçekleşmesinin yolu Osmanlı Devleti’ni parçalamaktan geçiyordu. Büyük güçlerin, Osmanlı Devleti’ni parçalama girişimlerinin altında yatan asıl neden, devletin zengin doğal kaynaklarına sahip olmaktı.
Fransız İhtilali’nin () etkisiyle Avrupa’dan dünyaya yayılan milliyetçilik akımı büyük imparatorlukların yapısını bozmaya başlamıştı. İhtilal sonrası Fransa, Avrupa’da monarşi ile yönetilen ülkelerin hedefi hâline geldi. Fransız İhtilali’nin yaydığı milliyetçilik ve ulus devletanlayışının ülkelerine yayılmasından çekinen devletler bir araya gelerek Fransa’ya karşı savaş başlattılar.
On beş yıla yayılan ve Napolyon Savaşları olarak adlandırılan savaşlarla Avrupa’nın siyasi dengesi alt üst olmuştu. Fransa, Napolyon’un komuta ettiği ordularla Avrupa’da elde ettiği başarılar sonucunda Avrupa’nın siyasi haritasını değiştirdi. Bu dönemde Avrupa’da uzun süreli savaşlar Fransa’nın yenilmesiyle son buldu. Bozulan dengelerin yeniden kurulmasını amaçlayan Rusya, Avusturya ve Prusya’nın öncülüğünde İngiltere’nin de katılımıyla monarşi yönetimleri Viyana’da bir araya geldi. Fransa girdiği savaşlardan yenik çıkmasına rağmen kongreye davet edildi.
Viyana Kongresi () Fransa’nın katılımıyla daha da önemli hâle geldi. Avusturya’yı temsil eden Metternich (Meternik), kongreye damgasını vuran diplomatlar arasında yer aldı. Metternich, Viyana Kongresi’nden itibaren XIX. yüzyılın büyük bir kısmında milletlerarası politikada başrolü oynayacaktır. Viyana Kongresi’nde mutlak krallıklarla yönetilen devletler, milliyetçilik akımına karşı birlikte hareket etme kararı aldı. Napolyon Bonapart’ın bozduğu Avrupa siyasi dengesi yeniden kuruldu. Avrupalı devletler kongrede, Osmanlı Devleti’nin geleceğine yönelik bazı konuları da ele alıp karara bağladılar.
’te Avusturya’nın başkenti Viyana’da gerçekleştirilen bu kongrede ortaya konan düşünceler, Avrupalı büyük devletlerin Osmanlı Devleti’ne karşı yürütecekleri siyaseti belirledi. Viyana Kongresi’nde görüşülen konulardan biri de Şark Meselesi’dir. Doğu Sorunu olarak da adlandırılan Şark Meselesi, politik bir terimdir. Bu terim ilk defa ’te Viyana Kongresi’nde kullanıldı. Şark Meselesi, Avrupa devletlerinin XIX. yüzyıl ve sonrasında Osmanlı Devleti’ne karşı yürütecekleri siyaseti ifade eden bir kavramdır. Viyana Kongresi sonucunda Avrupalı devletler, Osmanlı Devleti’nin Balkanlar, Karadeniz kıyıları ile Orta Doğu’daki toprakları üzerinde güç sahibi olma amacıyla kendi aralarında kıyasıya bir mücadeleye girdiler.
Türkleri Anadolu’dan çıkarmayı amaçlayan Şark Meselesi’ni iki kısımda incelemek mümkündür. Amacı Türkleri Anadolu’dan ve Balkanlar’dan çıkarmak olan Şark Meselesi’nin iki aşaması vardır. Bu meselenin birinci aşaması arası dönemde Avrupa savunma, Türkler taarruz hâlindedir. Türkler, ’de Anadolu’ya girdi ve Rumeli’ye geçti, Balkanlar’ı tamamen zapt ederek Viyana kapılarına kadar ilerledi. ’de Türklerin Viyana’da yenilgiye uğramaları ile Şark Meselesi’nin ilk aşaması bitti.
Şark Meselesi’nin ikinci aşamasında Avrupalı devletler Balkanlar’daki Hristiyan halkları Osmanlı hâkimiyetinden çıkarmayı hedefledi. Bu amaç doğrultusunda Sırplar, Rumlar ve Bulgarlar başta olmak üzere Osmanlı egemenliğinde yaşayan diğer gayrimüslim halklar isyana teşvik edildi. Avrupalı devletler azınlık isyanlarının başarıya ulaşmadığı durumlarda azınlıkların lehine Osmanlı Devleti’ne baskı uyguladılar. XIX. yüzyıldan itibaren hız kazanan Şark Meselesi kapsamında Türkleri Balkanlar’dan çıkarmak İstanbul’u geri alma düşüncesiyle hareket edildi. Bunun yanında Osmanlı Devleti’nin Asya toprakları üzerinde yaşayan azınlıklarına önce özerklik verilmesi daha sonra da onların bağımsızlığa kavuşturulması hedeflendi.
Rusya, Şark Meselesi’nde Osmanlı Devleti’nin jeopolitik öneme sahip topraklarından en büyük payı almaya çalıştı. Küçük Kaynarca Antlaşması’yla Rusya’nın planı ete kemiğe büründü. Çarlık Rusyası, İstanbul’da daimî elçilik açma, Hristiyan Ortodoks mezhebini himaye etme, Boğazlarda serbestçe geçme haklarını elde etti. Bu durum Avrupalı büyük devletleri fazlasıyla rahatsız etmişti. Ayrıca Karadeniz kıyılarından güneye doğru sarkan Rusya, bir yandan Kafkaslar üzerinden Doğu Anadolu’yu diğer yandan Balkanlar üzerinden Osmanlı Devleti’nin başkentini ele geçirmeyi hedefledi.
Avrupalı büyük devletler, bazen aralarında anlaşsalar da genellikle rakiplerinin Osmanlı topraklarından tek başına istifade etmelerine engel oldular. Bu amaçla Batılı güçler Osmanlı Devleti ile birlikte hareket ettiler veya Osmanlı Devleti’ne yardım ederek kendi çıkarlarını korumayı tercih ettiler. Osmanlı Devleti bu devletlerden biri yahut birkaçıyla diğerinin aleyhinde ittifak kurarak denge stratejisini uygulamaya başladı.
XIX. yüzyıla girildiğinde Avrupalı büyük güçler Şark Meselesi ekseninde Osmanlı Devleti’ne karşı işgalci faaliyetlerine devam ettiler. Rusya, İstanbul’a ulaşmaya çalışırken Fransa ise Osmanlı toprağı olan Mısır ve Cezayir’e saldırdı. Avrupalı devletler, Balkanlar’da Sırpların isyan çıkarmasına öncülük ederken Yunanlara devlet kurma yolunu açtılar.
Mısır Sorunu ve Mehmet Ali Paşa İsyanı
Mısır İsyanı Nedenleri:
» Mora’nın kaybedilmesi üzerine Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Suriye ve Girit valiliğini istemesi.
» Suriye ve Girit valiliği verilmeyince oğlu İbrahim Paşa’nın Suriye’yi işgal etmesi.
» Osmanlı ordusu Suriye’yi işgal eden İbrahim Paşa üzerine bir kuvvet gönderdi. Fakat Osmanlı orduları yenilgiye uğradı.
» Konya’da yapılan ikinci savaşı da Osmanlı kaybetti. Mısır ordusu Kütahya’ya kadar ilerledi. Zor durumda kalan II. Mahmut Ruslardan yardım istedi. Bunun üzerine Rus donanması İstanbul’a geldi. Mısır sorununu uluslararası sorun haline geldi. İngiltere ve Fransa olaya müdahale etti. Bu devletlerin baskısı ile Osmanlı-Mısır arasında yılında Kütahya Antlaşması imzalandı.
Bu antlaşmaya göre;
» M. Ali Paşa’ya Suriye ve Girit,
» İbrahim Paşa’ya Cidde ve Adana valilikleri verildi.
» Fakat her iki tarafta antlaşmadan memnun olmadı. Kendini güvene almak isteyen II. Mahmut Ruslarla Hünkâr İskelesi antlaşmasını imzaladı.
Hünkar İskelesi Anlaşması ()
Osmanlı’ya karşı bir saldırıda masrafları ödenmek şartı ile Rusya Osmanlı’ya yardım edecek.
Rusya’ya yapılacak bir saldırıda Osmanlı boğazları kapatacak ve bu antlaşma 8 yıl sürecektir.
Önemi: Osmanlı Devleti’nin boğazlarla ilgili egemenlik haklarını kullandığı son antlaşmadır.
Nizip Savaşı ()
Rusların boğazlar konusunda elde ettiği haklardan rahatsız olan İngiltere ve Fransa, M. Ali Paşa’yı Osmanlı’ya karşı kışkırtıyordu. Osmanlı Devleti ‘de M. Ali Paşa’ya verdiği valilikleri geri almayı amaçlıyordu. Mehmet Ali Paşa’nın Mısır’da toplanan vergilerin göndermesi gereken kısmını göndermemesi üzerine II. Mahmut, M. Ali Paşa’ya savaş ilan etti. Fakat Nizip’te yapılan savaşı Osmanlı kaybetti. Kaptan-ı Derya Ahmet Paşa Osmanlı donanmasını M. Ali Paşa’ya teslim etti. Bu arada II. Mahmut öldü ve Rusya Hünkâr İskelesi antlaşması gereği İstanbul’a girdi. İngiltere durumdan rahatsız oldu ve olay bir Avrupa sorunu haline getirildi. Londra’da uluslararası bir konferans düzenlendi. Konferansa; İngiltere, Osmanlı, Rusya, Prusya ve Avusturya katıldı. yılında Londra Antlaşması imzalandı.
Buna göre;
» Mısır hukuken Osmanlı’ya bağlı kalmak şartı ile yönetimi M. Ali Paşa’ya bırakılacak.
» Mısır Eyaleti Osmanlı’ya senede 80 bin altın vergi ödeyecek.
» Suriye, Adana ve Girit valilikleri Osmanlı’ya bırakılacak.
» Mısır Valiliği babadan oğula geçme şartıyla Kavalalı ailesine bırakılacak.
Boğazlar Sorunu
Hünkâr İskelesi antlaşmasının süresinin dolması üzerine İngiltere’nin çağrısı ile boğazlar meselesini halletmek için Londra’da bir konferans düzenlendi. Konferansa; Osmanlı, Rusya, Fransa, İngiltere, Prusya ve Avusturya katıldı.
Buna göre:
» Boğazlarda egemenlik hakkı Osmanlı’ya ait olacak.
» Barış döneminde hiçbir savaş gemisi boğazlardan geçemeyecek.
» Boğazlar uluslararası ticarete açık tutulacak.
NOT: Bu antlaşma ile Rusya’nın sıcak denizlere inmesi engellenmiş boğazlar sorunu kesin olarak çözümlenmiştir.
NOT: Mısır ve Boğazlar sorunlarının çözümünde Balta Limanı Ticaret Sözleşmesi ile Tanzimat Fermanlarının Avrupa üzerindeki olumlu etkileri etkili olmuştur.
Sınıf Tarih Konuları için Tıklayınız
Sınıfta Yer Alan Diğer Ders ve Konuları için Tıklayınız
Uluslararası İlişkilerde Denge Stratejisi, Uluslararası İlişkilerde Denge Stratejisi Konu Anlatımı
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası