1 ayda ingilizce konuş / Denendi, Onaylandı! 6 Adımda Yabancı Bir Dili Üç Ayda Bülbül Gibi Şakımanın Yolu

1 Ayda Ingilizce Konuş

1 ayda ingilizce konuş

Son kez İngilizce çalışın kadar iddialı bir programı hayata geçirmek çok ciddi bir planlama, emek ve disiplin istiyor. Bu sayfada sizinle şu ana kadar Türkiyenin ve dünyanın dört bir yanından binlerce öğrenci ile görüşmelerimizden ve yüzlerce birebir ders ve bireysel rehberlik görüşmesinden elde ettiğimiz veriler ışığında sağlam bir İngilizce temeli oluşturmak ve İngilizcenizi ileri seviyeye taşımak için kullanabileceğiniz yaklaşımları ve çalışma planlarını paylaşacağım.

Uzunca bir yazı olacak ve muhtemelen söyleyeceklerim uyurken ya da yatarak İngilizce öğrenmek isteyenlere hitap etmeyecek. Bu yazı emeğin, azmin ve kendine yatırım yapmanın değerini bilenler için.

İngilizce Öğrenme ile ilgili Temel Meseleler

İlk olarak yanlış ya da eksik bilinen ama İngilizce öğrenme süreci ile alakalı kilit öneme sahip konulara değineceğiz.

İngilizce Öğrenmede Yaşınızın Etkisi

Toplumda belli bir yaştan sonra İngilizce öğrenilmez gibi yanlış bir algı var. Beyin araştırmalarına gidecek olursa nöral plasitisite yani sinir esnekliği diyebileceğimiz bir durum var. İnsanın yaşı ilerledikçe bu esneklik genel olarak azalıyor. Bu da yaş ilerledikçe dil öğrenmeyi bir derece zorlaştırıyor. Ancak 15 yaşından sonra dil öğrenilmez, 30 yaşında sonra dil öğrenilmez diye bir durum yok. Ben 40 yaş üstü pek çok öğrenciyle resmen sıfırdan başlayıp onların birkaç yıl içerisinde ileri seviye İngilizce okuma ve yazma becerileri kazandıklarına şahitlik ettim. O açıdan suçu yaşa atıp tembellik etmenin bir manası yok. Evet belki 15 yaşındaki bir öğrenciye göre 30 yaşındaki bir öğrenci daha yavaş ilerleyecek ama gerekli emeği ve zamanı ayırıyorsa nihayetinde başarılı olacak, hayatını ve mesleğini devam ettirecek derecede İngilizce öğrenecektir.

İngilizce Öğrenmede Çocuk ve Yetişkin Farkı

İngilizce öğrenme sürecinde farklı yaş gruplarında farklı yaklaşımlar var. Biz çoğunlukla yetişkin diyebileceğimiz lise ve sonrası dönemdeki öğrencilerle çalıştığımız için uzmanlık alanımız bu yaş grubu. Çocuklarda dil öğreniminde dili yaşama ve oyunlaştırarak öğrenme çok daha yaygın. Yetişkinlerde ise örgün ya da programlandırılmış eğitim daha yaygın. İkisinin de kendine has artı ve eskileri var. Mesela bir çocuğun hayatının ilk 2 yılında öğrendiği İngilizceyi bir yetişkine birkaç haftada anlatmak mümkün. Ya da mesela bir çocuğa tek tek oturup gramer ve kurallar anlatmak pek makul değil. Çocuk onları oyunlarla ya da bağlam içerisinde görüp çıkarım yaparak öğreniyor. Bir yetişkin de aynı şekilde çıkarımlar üzerinden öğrenebilir ama direk kurallar üzerinden gidip çok daha hızlı ilerleyebilir.

Sıfırdan İngilizce Öğrenmek için Ne Kadar Zaman Lazım?

Burada iki farklı örnek ve yaş grubu üzerinden gideceğim. Mesela üniversiteye yeni başlamış lisede ve öncesinde İngilizcesi çok zayıf olan Boğaziçili öğrencilerimizin bir yıl içerisinde ileri seviyede İngilizce öğrenip hazırlık sınıflarını geçtiklerini, İngilizce eğitim almaya başladıklarını gördük. Daha genç kitle için, vakti olan ve tam zamanlı İngilizce çalışacak öğrenciler için bir yıllık yoğun bir çalışma ile ileri seviye İngilizce elde etmek mümkün. İleri seviye İngilizce ile kastım IELTS 7, TOEFL 85 bandı puanlar almak. Öte yandan çalışan, yaşı daha ileri öğrenciler için süre daha uzun.

Mesela tekstil sektöründe yönetici olan ve ihracattan sorumlu bir öğrencimizle olan programımızı ele alalım. Sıfıra yakın bir seviyeden haftada 4 saat bireysel ders bunun dışında da ödev ve video eğitim çalışması ile 2 yıl içerisinde ileri seviye İngilizce metinleri okuyup, ileri seviye kompozisyonlar yazacak, fikirlerini İngilizce olarak ifade edebilecek konuma geldi. Bu da evli, çocuk sahibi, yoğun bir iş temposu olan bir öğrenci için muazzam bir başarı.

Öğrencilerle sıcak dirsek temasımızın olması, kimin ne sürede, ne şekilde ilerlediğini görmek, beklentilerimizi şekillendirmeyi ve gerçekçi bir çerçeve çizmeyi mümkün kılıyor. Herkes için sonuçlar bu şekilde mi? Hayır eğitimde hep bireysel faktörler vardır. Kimisi hedefine 6 ayda ulaşır kimisi 1 yılda kimisi 2 yılda. Ancak kesin olarak bildiğimiz bir şey var. Siz gerçek anlamda çaba, disiplin ve azim gösterdiğinizde sonuç er ya da geç geliyor. Ama karşılaştığınız ilk zorlukta bahaneler üretirseniz sonuç almayı beklemek hayalcilik olur.

İngilizce Öğrenmek Zor mu, Kolay mı, Beklentilerin Rolü Ne?

Pek çok insanı belki de perişan eden şey yanlış beklentiler. 2 haftada İngilizce öğrendi, 3 ayda şakır şakır konuştu gibi abuk sabuk başlıklar insanlara gerçekten uzak beklentiler aşılıyor. Evet belki ileride beyin araştırmaları şu andan çok daha hızlı öğrenmemizi sağlayacak yeni yöntem ve araçlar sunacak. Ancak şu anda sıfırdan başlayan bir öğrencinin birkaç ay gibi kısa bir sürede zirveye çıkmasını bekleyemeyiz. Mesela bir pilot ya da hostes standart anons ve ifadeleri belki birkaç ay içinde öğrenir ama birkaç ay içerisinde Economist ya da New York Times okumasını ya da TED konuşması izleyip anlamasını beklemek gerçekçi değil.

İngilizce öğrenmek zor mu? Evet zor. Ama severseniz kolaylaşır, öğrendikçe, ilerledikçe kolaylaşır. Çok kolay olacağını beklerseniz ilk zorlukta havlu atabilirsiniz. Hayattaki değerli pek çok şey gibi, İngilizce öğrenmek de özveri ve zaman ister. Sabır ister. Bunları ortaya koyarsanız nihayetinde hedefinize ulaşırsınız.

İngilizce Çalışma Planı

Biz öğrencilerimizle çalışırken temel olarak şu programı takip ediyoruz.

  • Gramer
  • Reading
  • Listening
  • Writing
  • Speaking

Neden Bu Sıra?

Bu sıranın bu şekilde olmasının birkaç temel sebebi var. İlk olarak gramer sevsek de sevmesek de (sevsek daha iyi olur) dilin temel parçalarından biri. İngilizcede cümle nasıl kurulur, zamanlar, şart cümleleri, edilgen yapılar, bağlaçlar, sıfat ve isimler gibi pek çok konuyu bilmeniz gerekiyor. Bunlar olmadan sağlam bir temel oluşturmak zor. Gramer çalışmak bunları öğrenmeyi sağlıyor. Ancak bizim yaklaşımımızda gramer çalışmak saplantı halinde ömür boyu gramer çalışmak değil. İyi bir gramer kitabını birkaç ay içinde bitirip sonra tüm enerjimizi reading becerimize veriyoruz çünkü gramer en iyi okuyarak ve kullanarak yerleşir.

4 Becerinin Etkileşimi

İngilizcede ve diğer tüm dillerdeki okuma, dinleme, yazma ve konuşma yani reading, listening, writing ve speaking becerilerini evrensel olarak iki gruba ayırabiliriz. Bunlar comprehension skills ve production skills yani anlama becerileri ve üretim becerileri. Okumak ve dinlemek, anlama ve algı temelli becerilerdir. Yazmak ve konuşmak ise üretim temelli becerilerdir. Bir insanın üretime geçebilmesi için önce anlaması yani tabiri caizse depoyu doldurması gerekir. Hiç fizik dinlememiş biri fizikle alakalı konuşabilir mi? Hiç tarih okumamış, dinlememiş biri, hiç tarih konuşabilir mi?

Benzer şekilde İngilizce okumamış, dinlememiş, zihnini İngilizce ile doldurmamış biri İngilizce yazıp konuşabilir mi? Hayır. Çocukları düşünün. Dünyaya gelen bir çocuk ilk birkaç yıl, dinliyor, dinliyor, dinliyor, takip ediyor. Zihnini etrafındaki dille doldurup yavaş yavaş konuşmaya başlıyor. O sebeple sağlıklı bir İngilizce temeli için önce İngilizce okuma ve dinleme becerisinin çok iyi bir seviyede olması lazım. İngilizce okuma ve dinleme çok iyi olmadan onun üzerine İngilizce yazma ve konuşma becerisi inşa etmek neredeyse imkansız. Sistem çöküyor.

İşte bu büyük hatalardan birisi. Öğrenci geliyor diyor ki hocam ben İngilizce konuşmak istiyorum. Bir İngilizce cümle gösteriyorum, burada ne anlatıyor diyorum, anlamıyor, bir şey söylüyorum dinleyip anlamıyor, bir paragraf yaz diyorum yazamıyor. Güzel kardeşim, önündeki kağıda iki cümle yazamazken, basit bir paragrafı okuyup anlayamazken sen nasıl İngilizce konuşacaksın. Depo boş.

Önce Anla, Sonra Anlat

Tüm bu sebeplerden ötürü biz önce anlama sonra üretim becerilerine odaklanıyoruz. Yani önce reading ve listening iyi bir seviyeye geliyor. Daha sonra writing ve speaking becerilerine odaklanıyoruz. Reading ve listenin çalışmasında da reading yetişkinler için listeninge göre daha hızlı ve yoğun ilerlediği için önce reading odaklı gidiyoruz çünkü İngilizce cümle okuma anlama becerisi çok iyi hale geldikten sonra listening yani dinleme sadece bol pratikle kulağı alıştırma meselesi. Yani işin özünde kelime dağarcığınızı geliştirip, İngilizce cümleleri hızlı şekilde analiz edip anlamlandırma var.

Reading ve listening bittikten ya da belli bir seviyeye geldikten sonra writing ve speaking çalışmaları başlıyor. Bu alanda da önce writing becerisine odaklanıyoruz. Neden mi? Çünkü hem yazma hem de konuşmada temel parça anlatmak istediğiniz şeyi anlatmak için kelime ve kuralları birleştirerek bir cümle üretmek. Yazarken bu cümle elinizden, konuşurken ağzınızdan çıkıyor ama esasında konuşma da yazma da bir cümle kurma (üretme süreci).

Durum böyle olunca cümle kurma pratiğini yeni başlayan bir öğrenci olarak kağıt kalemle yazı üzerinden yapmak daha kolay ve pratik. Öğrenci kağıt kalemle düşünüyor, yazmaya çalışıyor, bildiklerini birleştirip cümle ve paragraf yazmaya çalışıyor. Bu ciddi bir emek ve dönüşüm süreci. Yazı üzerinden hızlı şekilde cümle kurmayı, bildiklerini uygulamayı öğrenen bir öğrenci için konuşmak aslında sadece zihninde kurduğu cümleleri doğru bir telaffuzla seslendirme sürecine dönüşüyor. Konuşma çalışmadan önce yazma çalışmanın bir başka temel artısı da yazılar üzerinden bir öğrencinin hatalarına geribildirim yazmak, yanlışlarını düzeltip takip etmek daha pratik ve kolay. Yani yazıda hataların büyük bir kısmını temizleyip İngilizce konuşma sürecine temiz bir başlangıç yapmak mümkün.

Taşlar Yerine Oturuyor 🙂

Tüm bu sistem adım adım ve modüler şekilde temel becerileri kazanıp bunları doğru zamanda birleştirmek üzerine kurulu. Yani bir anda dünyayı fethetmeye çalışmıyoruz. Adım adım her bir beceriyi ele alıp ilerletip bir sonraki adıma geçiyoruz. Yani modüler bir yaklaşımla ilerliyoruz. Kompleks bir sistemi birbirini destekleyen parçalar inşa ederek kuruyoruz.

Profdil Yaklaşımı: Tecrübeler, Araştırmalar ve İnançlar Işığında Bir Eğitim Programı

Bu ana kadar öğrencilerimizle olan çalışmalardan elde ettiğimiz tecrübeleri, dil öğrenme konusundaki araştırmalardan kesitleri ve bunların bir araya gelmesiyle İngilizce öğrenme adına geliştirdiğimiz yol haritası ve inançları paylaştık. Biz bu sisteme Profdil yaklaşımı diyoruz. Elbette bir problemi çözmenin ya da bir hedefe ulaşmanın pek çok farklı yolu bulunabilir. Her yolun artıları eksikleri ve hitap ettiği bir öğrenci kitlesi var. Bizim genel yaklaşımımız dil öğrenimi konusunda hem teori hem de pratikte etkinliğini ve verimliliğini gördüğümüz adım adım entegre olan bu modüler sistem.

Bizim için eğitimin en yüksek verimliliği yakalaması pratik ve teorinin birleşmesi ile saha çalışmalarının araştırma ile desteklenmesiyle mümkün. O yüzden Profdil yaklaşımı, profesyonelliği hem araştırmada hem de uygulama ve eğitimde profesyonellik olarak ele alıyor.

Kendi kitap ve eğitimlerimizi bu çerçevede hazırladık. Mesela öğrencilerimize kitaplarımız üzerinde çalışırken eğer temelden başlıyorlarsa şu şekilde ilerlemelerini öneriyoruz.

  • Reading Rehberi: İngilizce okuma anlama becerinizi geliştirecek kitap
  • YDS Rehberi: İngilizce okuma ve gramer becerinizi test edecek kitap
  • Listening Rehberi: İngilizce dinleme becerinizi geliştirmeniz için temelden ileri seviyeye adım adım alıştırmalar
  • Essay Rehberi: İngilizce yazı yazma becerisini geliştiren kitap
  • Speaking Rehberi: İngilizce konuşma ile ilgili bilmeniz gereken her şeyi ve yüzlerce örnek diyaloğu içeren kitap

Benzer şekilde eğer öğrencilerimiz temelden başlıyorlarsa kapsamlı video eğitim paketlerimizi de şu şekilde bitirmelerini öneriyoruz:

Çünkü böyle olduğunda her bir kitap veya eğitim bir sonraki basamak için sağlam bir temel oluşturuyor.

Çalışmalarımızı bu bağlamda hem akademik araştırmaları hem de sahadaki öğrenci tecrübelerini harmanlayıp yürüttüğümüz de ise Yorumlar & Başarı Hikayeleri sayfasında paylaştığımız gibi güzel sonuçlara ve bizi gururlandıran gelişmelere şahitlik ediyoruz. Belki bir gün sizin hikayeniz de o başarı listesinde yerine alacak.

Bu Sistemden Yararlanabilmek için Hangi Seviyede Olmam Lazım?

Profdil yaklaşımı, İngilizce seviyesi fark etmeksizin herkes tarafında uygulanabilir. Ancak seviyenize bağlı olarak başlangıç noktanız değişir. Mesela sıfırdan başlıyorsanız Profdil sistemini sıfırdan uygulayabilirsiniz. Öte yandan sağlam bir reading temeliniz varsa ve diğer becerilerinizi geliştirmeniz gerekiyorsa Profdil sistemini listening adımından başlayarak uygulayabilirsiniz. Ya da eğer okuma, dinleme ve yazma beceriniz iyi durumdaysa o zaman speaking adımından başlayabilirsiniz. Yani her öğrenci kendi seviyesine göre başlangıç noktasını seçebilir.

 

İngilizce Öğrenme

Evde İngilizce öğrenme yöntemleri

İngilizce öğrenmek istiyorsanız fakat bunu için ayıracak bütçeniz ve/veya zamanınız yoksa aşağıda saydığımız basit yöntemler ile evde yabancı dil öğrenmeye başlayabilirsiniz.

1. İngilizce öğrenirken emin adımlarla ilerle, acele etme

İngilizce öğrenmek için emin adımlarla ilerle

Bir öğretmen veya kurs yardımı olmadan İngilizce öğrenmek için emin adımlarla, acele etmeden hareket etmelisiniz. Birkaç gün İngilizce çalışıp akıcı bir şekilde İngilizce konuşacağını sanmamanız gerekir.

Yabancı dil öğrenmek için gerçekçi hedefler belirleyin. Her gün İngilizce öğrenmek için kendinize belirli bir zaman ayırın. Başlangıç için yarım saatlik bir süre iyidir ama daha fazla zaman ayırabiliyorsanız daha iyi olur.

Kendi başına İngilizce öğrenmenin en büyük avantajı, öğreneceğin yeri, zamanı ve metodu kendin belirlemendir fakat  bugün yoruldum, yarın yaparım gibi bahaneler üreterek kendinizi kandırmak yine de mümkündür. Bu nedenle sürekli, kararlı ve istikrarlı bir çalışma İngilizce öğrenmede çok önemlidir.

2. İngilizce öğrenmek için kitap okuyun

İngilizce öğrenmek için kitap okuyun

Kitap okumak güzeldir. İngilizce öğrenmek için kitap okumak daha güzeldir.

Kitap okumak klasik bir yöntem olsa bile, bu alışkanlığınızı İngilizce öğrenmek amacıyla kullanabilirsiniz. Yabancı dil bilginiz ne olursa olsun, ister başlangıç ister orta isterse ileri seviye, seviyenize uygun kitaplardan oluşan bir okuma listesi oluşturun. Bu listeyi her gün aynı saatte okumaya özen gösterin. Gün içinde vakit ayıramasanız bile yatmadan önce 15 dakika İngilizce kitap okuma yapabilirsiniz.

Okuduğunuz her cümleyi anlamayabilirsiniz. Anlamını bilmediğiniz yabancı kelimelerle karşılaşabilirsiniz. Bu gibi durumlarda o kelimenin altını çizin ve anlamını cümlenin bütünlüğünden çıkartmayı deneyin. Sonrasında bir sözlükten çıkarttığınız anlamı kontrol edin ve tekrar okuyun. Zaman içinde yabancı dil seviyenizin geliştiğini fark edeceksiniz.  

3. İngilizce öğrenmek için film ve dizi izleyin

İngilizce öğrenmek için film izle

Eski günlerde İngilizce kaynaklara ulaşmak çok zordu. Bırakın İngilizce film veya dizi izlemeyi, sadece 30 yıl önce televizyonda tek bir kanal sadece belli saatlerde yayın yapıyordu. Günümüzde ise etrafımızdaki hemen her şeyin İngilizce versiyonunu bulabiliyoruz. Bu sayede İngilizce ile her gün temas halinde kalabiliyoruz. Bunu İngilizce öğrenme yolculuğunuzda kendinize bir avantaj olarak kullanabilirsiniz. Bu bağlamda yabancı film ve dizilerden faydalanmak, İngilizce öğrenmek için oldukça faydalıdır.

Çocuklar konuşmayı öğrenirken, okuyarak ya da yazarak öğrenmezler. Çevrelerindeki insanların ve seslerini dinlerler. Bir bebek başlangıçta hiçbir şey anlamamasına rağmen zaman geçtikçe kelimeleri öğrenmeye ve tekrarlamaya başlarlar. Öğrenilen kelimeler yavaş yavaş cümlelere dönüşür ve sonunda konuşmaya başlarlar.

Benzer yöntemi siz de uygulayabilirsiniz. Popüler film ve dizilerin çoğu Amerika menşeli olduğundan tamamı İngilizce dilindedir. Böylece film izlemeyi seven bir kişi için neredeyse sınırsız İngilizce kaynağa ulaşabilir oluyor.

Yabancı kanallar, diziler ve filmleri altyazılı seçeneği yerine altyazısız ya da orijinal diliyle İngilizce altyazılı izlemeyi alışkanlık haline getirin.

Başlangıçta, daha önce Türkçe izlediğiniz film ve dizileri İngilizce izlemeyi tercih edin.  Filmi daha önce görmüş olmanız, diyalogları Türkçe olarak biliyor olmanız, İngilizce söylenenleri anlamanıza daha fazla yardımcı olacaktır. Film izlerken hoşunuza giden veya kullanışlı olduğunu düşündüğünüz cümleleri bir deftere not edebilirsiniz ve kendi cümleleriniz içinde kullanabilirsiniz.

Eğer not almaktan hoşlanmıyorsanız, hali hazırda popüler filmlerden replikleri İngilizce öğrenme amacıyla kullanan VoScreen uygulamasını cep telefonunuza yükleyebilirsiniz. Oldukça başarılı bulduğumuz bu uygulama sayesinde birçok popüler filmden replikleri gerek İngilizce gerek Türkçe altyazılar ile öğrenebilir ve günlük yaşantınızda kullanabilirsiniz.

Anlamadığınız diyaloglarla karşılaşırsanız yayını durdurabilir, geri sarabilir ve tekrar izleyebilirsiniz. Bu yöntemle sadece listening (dinleme) becerinizi değil aynı zamanda kelime telaffuzu (pronunciation) konusunda da hatırı sayılır derecede yol alabilirsiniz. Farkına bile varmadan İngilizce sohbet edebilecek seviyeye gelebilirsiniz.

4. İngilizce öğrenmek için müzik dinleyin

Hemen hemen herkes müzik dinlemeyi sever. İnsanların farklı müzik zevkleri olabilir, birisi klasik müzik seviyorken diğeri pop müzik sevebilir ama herkesin ortak noktası müziktir. Dünyada üretilen müziklerin çoğu İngilizce dilindedir. Ana dili İngilizce olmayan sanatçılar bile İngilizce şarkılar söylemektedir. Örneğin Türkiye, tek Eurovision birinciliğini Sertap Erener’in İngilizce söylediği bir şarkı ile kazanmıştır.

Müzik dinlerken aynı zamanda İngilizce öğrenmek için bir araç olarak kullanabilirsiniz. Müzik, kendi kendine İngilizce öğrenmenin en keyifli yollarından biridir. Müzik ile İngilizce öğrenmenin en iyi yanı, sözlerin aklında daha iyi kalmasıdır. Farkına bile varmadan, en sevdiğin İngilizce şarkıları her dinlediğinde, yeni bir kelime, yeni bir cümle, yeni bir telaffuz öğrenebilirsin. Genel olarak İngilizce şarkılarda kullanılan dil günlük konuşma İngilizcesi olduğundan konuşulan dili öğrenmiş olursun.

5. İngilizce öğrenmek için haberleri kullanın

Güncel haberleri takip etmek genel kültür için önemlidir. Dünyadaki güncel gelişmeleri takip etmek, arkadaş veya iş ortamında konuşabileceğin konular ve olaylar hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlar. Genel olarak herkes güncel haberler ile ilgili konular hakkında konuşurlar. Örneğin ünlü bir futbolcunun transfer söylentisi, dolar veya Euro kurlarında yaşanan değişiklikler, Playstation’da FIFA’nın son sürümünün çıkış tarihi gibi. Bu yüzden, güncel gelişmeler hakkında bilginiz yoksa bu konuşmalara dahil olamazsınız.

Haberleri İngilizce olarak dinleyerek ve okuyarak konuşmalara daha güvenle katılabilirsiniz. Bu yolla sadece dünyada neler olup bittiğine dair bilgiler edinmekle kalmaz, İngilizce öğrenmenize faydalı bir aktivite de yaparsınız.

İngilizce haberlerin tamamını anlamaya yetecek kadar yabancı dil bilmiyorsanız, endişelenmenize gerek yok. Aynı konudaki haberleri önce Türkçe olarak, sonra aynı haberin İngilizce versiyonunu okuyabilirsiniz. Böylece kullanılan kalıpları ve kelimeleri anlamanız ve birbirleri ile ilişkilendirmeniz daha kolay olacaktır.

İngilizce öğrenenler için hazırlanmış haberler sunan internet sitelerini kullanabilirsiniz. Özellikle Voice of America (Amerika’nın Sesi) isimli internet sitesini önerebiliriz

Bu sitede güncel haberleri kendi İngilizce seviyene göre takip edebilirsiniz. Sitede haber yazılarının yanında sesli haberler de yer aldığından sadece okuma (reading) yeteneği değil ayrıca dinleme (listening) ve telaffuz (pronunciation) yeteneklerinizi de geliştirebilirsiniz. Böylece üç farklı İngilizce becerisini aynı anda geliştirmiş olacaksınız.

6. YouTube ile İngilizce öğrenin

Youtube ile İngilizce öğrenin

YouTube, dünyanın en geniş video paylaşım platformu olarak her türlü videoyu bünyesinde barındırmaktadır. Farklı farklı alanlara özel hazırlanmış İngilizce videolardan kendi ilgi alanınıza uygun olanları seçerek izleyebilirsiniz.

Kendi ilgi alanında izleyeceğiniz videoların en büyük avantajı hali hazırda o konu hakkında bilginiz olduğu için diğer videolara göre konuyu anlamanız daha kolay olacaktır. Konulara zaten ilginiz olduğu için motivasyon kaybı veya sıkılma gibi problemlerle de karşılaşmayacaksınız.

YouTube’ta İngilizce öğrenenler için birçok kanal bulunmaktadır. İngilizce öğrenenlere yönelik yayın yapan bu tip YouTube kanallarına abone olabilirsiniz. Burada her gün bir video izlemeye çalışın. İlk başlarda anlamasanız bile bu düzeni bozmayın. Zamanla konuşulanları anlayacağınızı göreceksiniz.

7. İngilizcenizi geliştirebileceğiniz Youtube kanalları önerileri

Sizin için birkaç Youtube kanalını aşağıda listeliyoruz:

Ayrıca, İngilizce öğrenmek isteyen kişilere özel olarak hazırlanmış, kendi öğrenme tempona göre takip edebileceğin İngilizce kanallarını da YouTube’da bulabilirsin BBC’nin İngilizce öğrenenler için oluşturduğu YouTube kanalını bu amaç için kullanabilirsiniz.

8. İngilizce öğrenmek için cep telefonu uygulamaları kullanın

Evde İngilizce öğrenmek istiyorsanız bu amaç için oluşturulan ücretsiz cep telefonu uygulamaların sizin için harika bir seçenek olabilir.

Ücretsiz cep telefonu uygulamaları sayesinde okuma (reading), yeni kelime öğrenme (vocabulary), gramer (grammer), listening (dinleme) konularında İngilizce bilginizi geliştirebilirsiniz. Cep telefonu uygulamalarından dilediğinizi indirerek sadece evde değil, metroda, otobüste, tatilde, parkta, AVM’de yani kısaca aklınıza gelebilecek her yerde boş vaktinizi değerlendirebilir ve kendi kendinize İngilizce çalışma yapabilirsiniz.

9. Bütün cihazlarınızı İngilizce olarak kullanın

Cep telefonu, tablet, bilgisayar gibi kullandığınız bütün cihazların ara yüzlerini ve menülerini İngilizceye çevirin. Sadece cep telefonu menünüzü İngilizce yaparak yüzlerce kelimenin anlamını kolayca öğrenecek hem de yeni yabancı dile göz aşinalığınız olacaktır.  

Önce İngilizce seviyenizi öğrenin

İngilizce öğrenmeye başlamadan önce mevcut seviyenizi mutlaka online testler ile ölçün. İngilizce öğrenme süreciniz boyunca düzenli olarak İngilizce seviyenizi bu testler ile ölçümleyin. Bunu yapmazsanız ne kadar ilerleme kaydettiğinizi bilmeniz mümkün olmayacaktır.

İngilizce’de gösterdiğiniz İlerlemeyi ölçmenin en iyi yolu online testleri kullanmaktır. Bu amaç için ücretsiz online İngilizce testlerini kullanabilirsiniz.

Sürekli İngilizce konuşun

Çevrenizde İngilizce öğrenmeye çalışan mutlaka birileri vardır. Bu arkadaşlarınızla “İngilizce Konuşma Kulübü” kurun. Düzenli aralıklarla bir araya gelerek İngilizce pratik yapın. İster bir evde ister bir kafede düzenli aralıklarla bir araya gelerek İngilizce konuşma pratiği yapın. Bu grupta Türkçe konuşmayı kesinlikle yasaklayın. Ne kadar sık bir araya gelirseniz o kadar iyi olacaktır. Konuşma kulübünde o günün konusunu her hafta başka bir kişi belirlesin ve ön araştırma yaparak grup üyelerine görüşmeden önce göndersin. Bu sayede serbest konuşma değil belli bir konuya odaklanacağınızdan dolayı daha tutarlı yol alırsınız.

Konuşma kulübüne ana dili İngilizce olan Amerikalı, İngiliz, Kanadalı, Avustralyalı birisini moderatör olarak dahil edebilirseniz süper olacaktır.

Eğer böyle bir imkanınız yoksa, ana dili İngilizce olan öğretmenlerin eşliğinde 7/24 canlı konuşma sınıflarının olduğu Online İngilizce Konuşma Kulüplerine kayıt olabilirsin. Konuşma kulüpleri ile isterseniz Anadolu’nun ücra bir ilçesinde isterseniz İstanbul gibi bir metropolde yaşayın istediğiniz zaman dünyanın farklı yerlerinden katılan yabancı kişilerle ve ana dili İngilizce olan öğretmenlerle 7/24 konuşma pratiği yapabilirsin. Bu konuşma kulüplerine katılımın sınırsız olması istediğin kadar İngilizce öğrenmek için konuşma pratiği yapabileceğin manasına gelmektedir.

Konuşma kulüplerinin konuları her hafta değiştiğinden hangi konuyu konuşacağız derdi de ortadan kalkmış oluyor.

İngilizce öğrenmek için yurt dışında bir dil okuluna gidin

Bir yabancı dili öğrenmenin en iyi yönteminin yurt dışında bir dil okuluna gitmek olduğunun söylendiğini duymuşsunuzdur. Bu gerçekten doğrudur. Gittiğiniz ülkede size kimse Türkçe çeviri yapmayacağı için o dili kullanmak ve konuşmak zorunda kalırsınız. Buna yabancı dile maruz kalmak denir ve bir yabancı dili öğrenmenin tartışmasız en etkili yoludur.

Fakat yurt dışında İngilizce öğrenmek için iki şeye mutlak olarak ihtiyacınız vardır: Para ve Zaman.

Yurt dışında İngilizce öğrenmek için ciddi paralar ödemeniz gerekir. Paradan daha önemlisi ise zamandır. Yurt dışında İngilizce öğrenmek için çalışıyorsanız işinizden ayrılmak, eğitim alıyorsanız ise okulunuzu bırakmak zorundasınız. Bu nedenle yurt dışında İngilizce öğrenmek için zaman ayıramıyorsanız veya fiyatlar çok yüksek geliyorsa Berlitz gibi global deneyime sahip bir dil okulunun online olarak yapılan genel katılıma açık kurslarından yaralanabilirsiniz.

Güvenilir, tecrübeli ve başarılı bir İngilizce kursuna gidin

İngilizce öğrenmek isteyenler için İngilizce kursu önemli bir yatırımdır. İngilizce kurs seçeneklerini araştırmadan önce neden İngilizce öğrenmek istediğinizi kendinize sorun, hedeflerinizin bir listesini yapın.

İngilizce öğrenmek için yurt dışına gidin

Eğer hedefiniz YDS ve YÖKDİL  gibi İngilizce konuşmanın önemli olmadığı çoktan seçmeli sınavlara hazırlık ise bu konuda uzmanlaşmış Remzi Hoca gibi kursları inceleyin. Hedefiniz IELTS ve TOEFL gibi konuşmanın da önemli olduğu sınavlara hazırlık ise ilk önce güvenilir ve başarılı bir dil okulunun kurslarına katılarak genel İngilizce seviyenizi ve konuşma yeterliliğinizi yükseltin.

Hedefiniz İngilizceyi konuşmak ise, olması gereken aslında budur, Berlitz gibi deneyimli bir dil okulunun online olarak yapılan genel katılıma açık kurslarından yaralanabilirsiniz. Online olarak yapılan kurslar sayesinde kaliteli bir dil eğitimine her nerede olursanız olun uygun fiyatlarla ulaşabilirsiniz.

Farklı Bir Sistemle
6 Ayda İngilizce Öğrenin!





Diğer İngilizce kursları ve bizim farkımız İstanbul'da en iyi İngilizce kursları Garantili İngilizce konuşma dersi Garantili İngilizce öğretiyoruz Bedava kurs 2 kur gelene 1 kur bedava Hipnozla İngilizce öğretiyoruz. Bilinçaltı İngilizce Uykuda İngilizce öğrenmek mümkün. Uyurken İngilizce öğretiyoruz İngilizce kursu aramayın! Biz varız Turbo İngilizce ile uçacaksınız Kolay İngilizce öğretmek bizim işimiz Garantili İngilizce özel ders En iyi İngilizce eğitim seti mi arıyorsunuz? Garantili Pratik İngilizce dersleri En iyi İngilizce konuşma kursu - konuşma kulubü Callan metodu ile İngilizce Hızlı İngilizce konuşma kursu NLP İngilizce eğitim ve bilinçaltı kurgulama İngilizceyi konuşarak öğrenin Şu kadar günde İngilizce

Hep Aynı Sloganlar
Hep Aynı Tanıdık Vaatler


İngilizce öğrenmeniz gerekiyor.
Her gün karşınıza İngilizceyle ilgili sayısız ilan, reklam, tanıtım ve slogan çıkmasına rağmen ne yazık ki, geçmişte yaşadığınız başarısızlıkları, hayal kırıklıklarını ve acı tecrübeleri canlandırmaktan başka bir işe yaramıyorlar.

Kafanız karışık ve kararsızsınız

HAKLISINIZ!
Herkes en iyi olduğunu iddia ediyor.
Zaten kimse de benim yoğurdum ekşi demez.

SİZE BİR TEKLİFİMİZ VAR!

Fazla değil, bize sadece birkaç dakikanızı ayırın.
Size İngilizce öğrenmenin ne kadar kolay olabileceğini ispatlayalım.

  Hadi!  BAŞLAYALIM

Bir Ayda İngilizce Öğrenebilir miyim?

İngilizce öğrenmek için ne kadar zamana ihtiyacınız olacağını hiç merak ettiniz mi? Peki bir ay içinde ya da bir sonraki yurtdışı seyahatinize akıcı hale gelebilir misiniz? Bu konuda yapılan araştırmalar ve deneyimler bize bazı cevaplar verebilir!

Cambridge'e göre

Cambridge University Press tarafından hazırlanan tarihli bir rapor, İngilizce alfabesini zaten bilen, iyi öğretmenleri ve öğrenme materyalleri olan motive olmuş yetişkin öğrencilerin:

bir CEFR seviyesinden diğerine geçmek için genellikle ila saatlik rehberli öğrenmeye ihtiyacı vardır. Seviyeleri yükseldikçe, bir sonrakine geçmek için daha fazla zamana ihtiyacınız olur.

“Rehberli öğrenme” derste geçirilen saat ve ödev yapma sayısı olarak tanımlanır. Bir seviyeden diğerine geçmek için gereken rehberli öğrenme saatlerinin sayısına ilişkin tahminler aşağıdadır:

Yani “Bir ayda İngilizce öğrenebilir miyim?” sorusunun cevabı büyük ölçüde hedeflediğiniz seviyeye bağlıdır. Şu anda A1 olduğunuzu varsayarsak:

  • Bir ayda derdinizi anlatacak kadar İngilizce (kabaca A2 seviyesi) öğrenmek istiyorsanız, ders almayı ve ödev yapmayı tam zamanlı işiniz haline getirmeniz gerekecek.
  • Ama, bir ayda İngilizce'yi akıcı hale getirmek istiyorsanız (kabaca B2 seviyesi), o zaman bu pek olası değildir, çünkü her hafta en az beş tam gününüzü ders alarak ve dinlenmeden ödev yaparak geçirmeniz gerekir.

Dikkate Alınması Gereken Diğer Faktörler

Ancak yukarıdaki rakamlar kesin süreler değildir. Cambridge raporu aslında dikkate alınması gereken 11 faktör daha belirtiyor. İşte en önemli bulduğumuz birkaç tanesi.

1. Öğrenme Bağlamı

Kendi başınıza mı öğreniyorsunuz yoksa bir okulda mı okuyorsunuz? Kendi ülkenizde mi yoksa İngilizce konuşulan yabancı bir ülkede mi öğreniyorsunuz? Tüm bu faktörler, İngilizceyi ne kadar çabuk öğrendiğinizi etkileyebilir.

2. Öğretim Metodolojisi

Bir öğretmenle öğreniyorsanız, öğretmeniniz daha çok dilbilgisi ve doğruluk mu yoksa iletişim ve akıcılık üzerine mi odaklanıyor? Size geri bildirim veriyorlar mı, sizi motive etmeye yardımcı oluyorlar mı ve sorularınızı yanıtlıyorlar mı?

3. Öğrenim Yoğunluğu

Haftada bir mi yoksa haftada beş kez mi ders alıyorsun? Ne sıklıkla kendi kendinize ders çalışıyorsunuz? Çok seyrek çalışmamalısın, ama aynı zamanda çokta yoğun bir çalışma maratonuna girmemelisin.

4. İngilizce ve Öğrenme Sürecine Olan İnancınız

Bir dilin havalı ve sizin için yararlı olduğunu düşünüyorsanız, bu dili öğrenmek için daha fazla motive olursunuz. Ayrıca, başarılı rol modelleri olmayan ve daha önce İngilizce öğrenmeyi başaramamış biri yerine İngilizcede ustalaşmış birilerini tanıyorsanız, sizi motive etmeleri daha da olasıdır.

5. İlk Dil

Diğer tüm faktörler eşitse, İngilizce ile daha az benzerlik paylaşan (Rusça ve Türkçe gibi) dilleri konuşanlar, İngilizce ile daha benzer olan dilleri konuşanlara (İspanyolca, Portekizce ve İtalyanca gibi) göre daha fazla mücadele etmeleri gerekecektir. Bu özellikle daha düşük seviyelerdeki öğrenciler için geçerlidir.

6. Duygular

Anadili İngilizce olan kişilerin yanında utangaç hissediyorsanız veya genel olarak İngilizce konuşurken endişeli hissediyorsanız, akıcı olmak için doğal olarak İngilizce konuşabilen birine göre daha fazla zamana ihtiyacınız olacaktır. Ama endişelenmeyin! Ustalığa giden kendi yolunuzu keşfedeceksiniz.

Sonuç

Umarız bu yazı size istediğiniz İngilizce seviyesine ulaşmanın ne kadar zaman alacağı konusunda kabaca bir fikir verir. Sadece bu sürenin, büyük ölçüde hedeflerinize, motivasyon seviyenize ve diğer birçok faktöre bağlı olduğunu unutmayın.

Başka bir deyişle, İngilizce öğrenmek için gereken tam süreyi belirlemek için basit bir formül bulunmuyor. Ve çoğumuzun acı deneyimlerden bildiği gibi, sadece derslerde oturarak akıcı olunmuyor.

Bu yüzden sihirli bir sayı aramak yerine İngilizce öğrenmenin daha iyi yollarını bulmak daha yararlı olur. Bunlardan biri de uzmanlardan yardım almaktır.

Engoo'da eğitmenlerimiz dünya çapında ki yüz binlerce öğrenciye akıcı İngilizce konuşmak konusunda yardımcı oldu. Bu yüzden, eğer kendinizi bir noktadan sonra takılıp kalmış ya da sadece birinin uygun bir fiyata size İngilizce pratik için yardım etmesini istiyorsanız, bize bir şans verin! İlk dersiniz ücretsiz, yani kaybedecek bir şeyiniz yok.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası