rusya ya komşu ülkeler / Rusya’nın “Pasaportlaştırma Politikası” ve Son Anayasa Değişiklikleri | Stratejik Düşünce Enstitüsü

Rusya Ya Komşu Ülkeler

rusya ya komşu ülkeler

Rusya Hakkında Bilgiler; Rusya Bayrağı Anlamı, N&#;fusu, Başkenti, Para Birimi Ve Saat Farkı

Son Dakika Haberler

D&#;nyaRusya Hakkında Bilgiler; Rusya Bayrağı Anlamı, N&#;fusu, Başkenti, Para Birimi Ve Saat Farkı

-

Son dakika: Rusya’ya komşu Estonya ve Letonya sınır güvenliğini arttırdı

İngiltere, Rusya genelinde karışıklık çıkma riski olduğunu belirtirken, Elysee Sarayı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un durumu yakından takip ettiğini aktardı.
Rusya’da paralı asker grubu Wagner ile Moskova yönetimi arasında yaşanan krizi Avrupa ülkelerinden açıklamalar geliyor. Polonya Cumhurbaşkanı Andrej Duda sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Rusya'daki durum nedeniyle bu sabah Başbakan, Milli Savunma Bakanlığı ve müttefiklerizle istişarelerde bulunduk. Doğu sınırımızın ötesindeki gelişmeler sürekli izleniyor” ifadelerini kullandı.

"SEYAHAT ETMEYİN" ÇAĞRISI

Letonya Dışişleri Bakanı Edgars Rinkevics ise açıklamasında, “Rusya'da son dönemde yaşanan olayları dikkate alarak Letonya vatandaşlarını Rusya ve Belarus’a seyahat etmemeleri ve orada bulunanlara bir an önce bu ülkeleri terk etmeleri yönünde bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Rusya'daki olayların gelişimini dikkatle takip ediyoruz. Devlet yetkilileri şu anda durumu değerlendiriyor ve gerekli ek güvenlik önlemlerini alıyor” ifadelerine yer verdi.

Estonya Başbakanı Kaja Kallas konuyla ilgili açıklamasında, sınır güvenliğinin güçlendirildiğini belirterek komşu Rusya'ya seyahat etmeme çağrısında bulundu. Kallas, “Estonya, Rusya'daki durumu yakından takip ediyor ve müttefikleriyle bilgi alışverişinde bulunuyor. Ülkemize doğrudan bir tehdit olmadığını garanti edebilirim. Sınır güvenliği güçlendirildi. Ayrıca halkımızı Rusya'nın hiçbir yerine seyahat etmemeye çağırıyorum” ifadelerini kullandı.

FRANSA, RUSYA'YI YAKINDAN TAKİP EDİYOR

Elysee Sarayından yapılan açıklamada da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Rusya'daki durumu yakından takip ettiği bilgisine yer verildi. Açıklamada, "Ukrayna'ya verilen desteğe odaklanmaya devam ediyoruz" denildi.

İNGİLTERE UYARI YAPTI

İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise Rusya genelinde karışıklık çıkma riski olduğu konusunda uyarıda bulunuldu. Açıklamada, "Rostov bölgesinde askeri hareketlilik ve ülke çapında daha fazla karışıklık çıkma riski var” ifadeleri kullanıldı. (Kaynak: İhlas Haber Ajansı)

 

Rusya’nın “Pasaportlaştırma Politikası” ve Son Anayasa Değişiklikleri

*Sinan Tavukcu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yılın son günlerinde eski SSCB vatandaşları ve cumhuriyetlerinde yaşayanlar için Rus pasaportu almayı basitleştiren, hatta bu kişilerin akrabalarına da vatandaşlık hakkı tanıyan yeni bir yasayı Meclise sunması Rusya Federasyonu’nun “pasaportlaştırma (pasportizatsia)” politikasını yeniden gündeme getirdi.

Pasaportlaştırma Nedir?

Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Rusya'nın uygulamaya koyduğu “pasaportlaştırma” politikası (Rusya dışında ikamet eden kişilere toplu halde Rus vatandaşlığı verme politikası), sıradan pasaport vermeden farklı olarak, ülkelerin egemenlik haklarını etkileyen siyasi bir kavram olarak ortaya çıkmıştır.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile (15/2) vatandaşlık seçmek hakkı uluslararası hukuk tarafından kişilerin özgür iradesine bırakılmıştır. Ancak, Rusya’nın ikamet şartı olmaksızın, münhasıran bağımsız bir ülkenin ayrılıkçı bölgelerinde yaşayanlara geniş çapta/kitlesel vatandaşlık vermesinin uluslararası hukuk bakımından meşruluğu tartışılmakta, ülke dışı vatandaşlık verme politikası ile yasal etki alanını diğer ülkelerin hükümranlık hakkına müdahale edecek şekilde genişletmeye çalışmakla, vatandaşlığa alma hakkını kötüye kullanmakla suçlanmaktadır.

Rus Pasaportlaştırma Politikasında Primakov Doktrini’nin Rolü

Rusya’nın “yumuşak güç” unsuru olarak işlev gören “pasaportlaştırma” politikası, ’da Dışişleri Bakanı olan Yevgeni Primakov’un “Yakın Çevre Doktrinini” esas alınarak geliştirilmiştir. Yakın Çevre Doktrini ile eski SSCB coğrafyasında bulunan Ruslar ve Rusça konuşan toplulukların Rusya’ya bağlılığının güçlendirilmesi ve bu unsurların Rusya Federasyonu’nun stratejik bir gücü haline getirilmesi hedeflenmiştir.  

Eski SSCB coğrafyasındaki nüfusun %70’inin Rusçayı temel iletişim dili olarak kullanıyor olması sebebiyle, Rus olmayan stratejik grupların pasaportlaştırılması yoluyla Rus vatandaşlığını yurt dışına genişletme politikasında -jeo-lengüistik bir araç olarak- Rusça, Rusya'nın etki alanını yaymaya hizmet etmiştir.

Rusya Federasyonu Vatandaşğı Düzenlemeleri

Rusya’da vatandaşlığa kabul yoluyla Rus vatandaşlığına geçenler, etnik köken ve ana dilleri ne olursa olsun “Rossiyane” olarak adlandırılmaktadır.

6 Şubat 'de kabul edilen Vatandaşlık Yasası ile Rusya Federasyonu’nda daimi ikametgahı bulunan eski Sovyet vatandaşları (6 Şubat tarihine kadar vatandaşı olmama isteklerini ifade edenler hariç) Rusya vatandaşı olarak kabul edildiler. Rusya’nın -topraklarında ikamet etmeyen- başka ülke vatandaşlarına kendi vatandaşlığını vermesi, ihtiyaç duyduğunda yaptığı vatandaşlık yasası değişiklikleri ile sürekli genişletildi.

Nihayet, Rusya'nın Vatandaşlık Yasası’nda 'de yapılan değişikliklerle, sadece eski SSCB vatandaşlarına değil onların alt soyuna, akrabalarına kadar ikametgah şartı aranmadan pasaport verme, çifte vatandaşlık verme ve işlemleri basitleştirme uygulamasına geçildi, kalifiye yabancıların Rusya’ya göçü teşvik edildi. Vatandaş olmayı basitleştiren bu düzenlemeler ile Rusça konuşan nüfusa sahip ülkelerden 10 milyona kadar göçmen çekilmesi hedeflendi.

Rusya’nın “Pasaportlaştırma” Politikaları

Pasaportlaştırma politikası resmen yılında Rusya'nın yeni Vatandaşlık Yasasını kabul etmesiyle başlamıştır. Ancak bundan önce, ’lı yılların başından itibaren Moskova eski Sovyet devletlerinde yaşayan etnik Ruslar, Rusça konuşanlar ve Rusya ile kültürel, dini veya tarihi bağları paylaşan ve yurtdışında ikamet eden diğer azınlıklara yönelik bu politikayı fiilen uygulamaya ve belirli bölgeleri “pasaport” alanı haline getirmeye başlamıştır.

Bu politika ilk olarak Baltık bölgesinde, Rus azınlığın tüm nüfusun %30'unu oluşturduğu Letonya ve Estonya'da uygulanmaya çalışıldı. Rusya, bölgede nüfuzunu ve demografik varlığını güvence altına almak, eski Sovyet cumhuriyetlerinin AB-NATO eksenine girmesini önlemek için çok sayıda vatansıza vatandaşlık verdi. Fakat, üç Baltık ülkesine (Estonya, Letonya ve Litvanya) AB ve NATO üyeliği verilmesiyle Rus politikası hedeflenen başarıya ulaşamadı.

Vladimir Putin’in yılında devlet başkanı olmasından sonra pasaportlaştırma politikası bir Rusya devlet politikası olarak sistematik hale getirildi, Rusya Federasyonu Anayasası’nın 68’in maddesinde yer alan “Rusya Federasyonu, yurtdışında yaşayan vatandaşlara, haklarını kullanma, menfaatlerinin korunmasını sağlama ve tüm Rus kültürel kimliğini koruma konusunda destek verir.” ibaresi ile vatandaşlık dağıttığı başka ülke vatandaşları üzerindeki hamilik hakkını anayasal bir sorumluluğa dönüştürdü.

Transdinyester, Güney Osetya ve Abhazya’da ayrılıkçı bölgelere odaklanan Moskova, Moldovya ve Gürcistan resmi sınırları içerisinde bulunan bölgelerde Rus pasaportları dağıtmaya başladı.

yılında Vatandaşlık Yasası çıktığında, Güney Osetya nüfusunun %40'ı ve Abhazların %30'u zaten Rus vatandaşlığına sahipken  yılı sonunda Güney Osetya nüfusunun %90'ı ve Abhazların %85'i Rus vatandaşlığına geçmiş, Transdinyester'de, yaşayan kişiden yaklaşık 'i Rus vatandaşlığını elde etmiştir. 'de başlayan ve 'te Rusya'nın yarımadayı ilhakı ile biten Kırım krizinde de pasaportlaştırma politikası uygulanmış, Rusya Federasyonu Simferopol'deki konsolosluğu aracılığıyla Rus pasaportu dağıtmıştır.

yılında Moskova, Ukrayna’nın Donetsk ve Luhansk bölgelerinde daimi ikametgahı olanların basitleştirilmiş vatandaşlığa alınmasına izin veren kararnameler yayınladı. Bununla, Doğu Ukrayna'da yaşayan yaklaşık 4 milyon kişinin Rusya vatandaşlığına alınması hedeflenmişti.

Rusya'nın Vatandaşlık Verme Politikasının Sebepleri

Pasaportlaştırma yoluyla toplu halde Rus vatandaşlığı verme politikasının temel amacı Rusya’ya komşu ayrılıkçı çatışma bölgelerinde Rus etkisini sürdürmeyi ve bu bölgelerin Moskova'nın politikalarına siyasi bağımlılığını artırmayı, eski Sovyet toprağı olan bu bölgelerde Rus nüfuzunu restore etmeyi, eski Sovyet cumhuriyetlerinin AB-NATO eksenine girmesini önlemeyi amaçlıyordu. Bu politikanın karşılık bulmasında ve başarısında Rus medyası önemli bir rol oynadı. Verilen vatandaşlığın Rus devletinin koruması garantisi altında olduğu propaganda edildi.

Rusya, ’de Güney Osetya'daki Rus askeri konuşlandırmasını ve Rus-Gürcü savaşında askeri güç kullanmasını, Rus pasaportu dağıttığı Osetyalılar ve Abazalar için “Rus vatandaşlarının haysiyet ve onurunu savunmak” söylemiyle meşrulaştırdı.

Rus vatandaşlarının haysiyet ve onurunu savunma söylemi, Kırım’ın işgali ve daha sonra Dombas bölgesine müdahalesi sırasında da Moskova’nın kullandığı meşrulaştırıcı bir söylem oldu. Rusya, ilk kez etnik iddialar temelinde askeri güçle başka ülkeden toprak ele geçirdi.

Rusya Federasyonu’nun Rus vatandaşlığı politikası sadece jeopolitik ve milliyetçi güdülerle şekillendirilmiş değildir. Demografik değişim, yani nüfus azalışına çare arayışı da Rusya'nın vatandaşlık politikasının temel sebeplerinden birisi olmuştur.

Rusya’da doğum oranın düşük olması (%1,57), ölüm oranının doğum oranını (doğal nüfus azalması) aşması, ortalama ömrün uzun olmayışı (66,7 yıl), BM tahminlerine göre yılı başında ,7 milyon olan Rusya nüfusunun yılına gelindiğinde,8 ile ,6 milyon arasında düşebileceği tespiti, Rusya yöneticilerini “demografik kriz”i çözme arayışlarına yöneltmiştir.

Daimi ikametgahı yurtdışında bulunan vatandaşların gönüllü olarak Rusya Federasyonu'na yeniden yerleştirilmesi, göçmenlerin geri dönüşünün teşvik edilmesi pasaportlaştırma politikası uygulamasının sosyal sebeplerinden birisi olmuştur.

Rusya Federasyonu Anayasası’nda Değişiklikler ve Rus Etnik Milliyetçiliği

Putin yönetimi, dışarıda pasaportlaştırma ile Rus vatandaşlığını genişletme politikasını, içeride de Rusya Federasyonu’nu federal devletten Rus kimliğine ve Ortodoks inancına dayalı üniter bir devlete dönüştürme stratejisi ile birlikte yürüttü.

Rusya, 17,, km²’lik yüzölçümü ile dünyanın en büyük yüzölçümüne sahip ülkesi, dünyanın en büyük federal devleti, en büyük Ortodoks ve Slav ülkesi olarak bilinmektedir. Rusya’nın yaklaşık milyonu bulan nüfusu ’in üzerinde etnik halktan oluşmaktadır. Bu halklar Ortodoksluk, İslam, Yahudilik, Şamanizm, Budizm’den Ateizme kadar pek çok farklı inanca mensuptur.

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra federe birimler Rusya Federasyonu’nun çatısı altında 31 Mart tarihinde “Federal Antlaşma” imzalamış, yılında Rusya Federasyonu Anayasası yürürlüğe girmiştir. Bilindiği üzere federal devlet, yetkilerini ortaklaşa paylaştığı birçok (federe) devletten oluşur, federal devletin ülkesi ve nüfusu federe devletlerin ülkesi ve nüfusunun toplamıdır. Federe devlet içinde yaşayanların iki türlü vatandaşlıkları vardır. Bunlar hem bir federe devletin hem de federal devletin vatandaşlarıdır. Devlet egemenliğinin içte kullanılması federe devletlere, dış egemenliğin kullanılması ise federal devlete aittir.

Rusya Federasyonu Anayasanın 5. maddesinde birbirine eşit olduğu ifade edilen federal birimler oblast, kray, cumhuriyet, otonom oblas, otonom okrug ve federal önemdeki kentler olarak sayılmıştır. Rusya Federasyonu’nda halen 22 Cumhuriyet, 9 Mega Bölge (Kraylar), 46 Vilayet (Oblastlar), 3 Federal Statülü Kent, 1 Özerk Bölge ve 4 Özerk Yöre (Okruglar)’den oluşan 85 idari birim bulunmaktadır. Cumhuriyetler kendi anayasasına ve yasama organına sahiptir.

Vladimir Putin’in yönetime gelmesi ile birlikte federal sistemi merkezi devlete dönüştürmeye yönelik değişiklikler yapılmaya başlandı. Rusya Federasyonu toprakları sekiz federal üst bölgeye bölünerek bölge idarecilerinin doğrudan başkan tarafından atandığı ve atananların federe yöneticilerin üstünde devlet başkanının yetkilerini kullandığı bir modele geçildi. Burada Moskova’nın niyeti birleştirmeler yoluyla federe devlet sayısını azaltılmak ve özellikle cumhuriyetlerin statüsünü zayıflatmaktı.

1 Temmuz 'de yapılan referandumla kabul edilen Anayasası değişiklikleri ile, Rusya Federasyonu’nun ismi korunmakla birlikte devleti Rus-Ortodoks kimliğini esas alan merkezi bir ulus devlet yapısına dönüştürme yolunda önemli adımlar atıldı.

Anayasa’nın 68’inci maddesinde yapılan değişiklikle, “Rusya Federasyonu topraklarında, devlet kurucu halkın dili olan Rusça devlet dilidir. Rus halkı devlet kurucu bir halk olduğu gibi, Rusya Federasyonunun ortak hukuka sahip halklarının çok milletli ittifakına dahildir.” İfadesine yer verildi. Böylece Rus halkı, devletin kurucusu halk olarak federasyona dahil diğer halklarının üstünde bir konumuna yerleştirildi ve kurucu halkın dili olan Rusça devletin tek resmi dil haline getirildi. Federasyonu oluşturan diğer halkların dilleri resmi dil ve devlet dili olmaktan çıkarıldı.

Moskova, bir devletler ittifakı olarak kurulan Rusya Federasyonu’nu “çok milletli ittifak” olarak yeniden tarif ederek federe devletlerin devlet olmaktan kaynaklanan haklarını tanımayacağını bir bakıma ilan etmiş oldu.

Anayasa’nın 67’inci maddesine ilave edilen “Bin yıllık tarihin birleştirdiği Rusya Federasyonu, Tanrı’ya olan inanç ve ideallerini bizlere ileten atalarının anısını koruyarak, Rus devletinin gelişimindeki sürekliliği ve tarihsel olarak kurulan devlet birliğini kabul eder.” cümlesi ile, Rus tarihi bütün bir federasyon halklarının tarihi olarak dayatıldı. Kendisini Bizans İmparatorluğu’nun varisi Üçüncü Roma olarak gören Rusya tahayyülü yeniden canlandı ve Moskova Kilisesinin Hristiyan Ortodoks anlayış ve ideallerini bütün Rusya Federasyonu’nda hâkim tek dinî anlayışı haline getirme teşebbüsüne geçildi.

Rusya Federasyonu topraklarında, Federal Yasalara göre federal bölgeler oluşturulabilir. hükmü, federe devletlerin kuruluşta elde ettikleri hakları ortadan kaldırma imkanı sağlamak üzere Anayasa’ya konuldu. Nitekim, 21 Aralık tarihinde imzalanan Bölgesel Yönetim Yasası kapsamında Tataristan Cumhuriyeti’nin resmen ortadan kaldırılmasının yolunu açtı.

Öte yandan Anayasa’nın 79’uncu maddesinde yapılan değişiklikle, “Rusya kanunları uluslararası hukuk normlarından üstündür.”  ifadesine yer verilerek Rusya, (Birleşmiş Milletler Tüzüğü, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Antlaşması, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi) daha önce imza koyduğu bütün uluslararası antlaşmaları ve taahhütleri kendi topraklarında geçersiz hale getirdi.

SONUÇ

Rusya Federasyonu, SSCB dağıldıktan sonra yaşadığı şoku atlatıp, yılından itibaren devlet başkanlığını yürüten Vladimir Putin’in uyguladığı ‘pasaportlaştırma” politikaları ile bir yandan yeni vatandaşlar kazanma, nüfusunu artırma ve iş gücü ihtiyacını karşılamaya yönelirken diğer taraftan sürekli genişlettiği vatandaş kabul etme politikaları ile komşu ülkeler üzerinde baskı ve hakimiyet kurmaya yönelmiştir.

Vatandaşlık politikaları ile Rus nüfusunu artırma, Rusça konuşanları ülkeye kabul ederek etnik ve kültürel olarak güçlenme stratejisi izleyen Rusya öte yandan içeride gerçekleştirdiği anayasal düzenlemeler ile federal devletten hızla ulusal devlet olma yoluna doğru ilerlemeyi de sürdürmektedir.

’de yapılan anayasa düzenlemelerinde; Rus halkının federasyonun kurucu halkı olarak kabul edilmesi, Federasyonu oluşturan diğer halkların dillerini resmi dil ve devlet dili olmaktan çıkarıp kurucu halkın dili Rusçanın devlet dili olarak kabul edilmesi, federasyon yapısı birden fazla devletin ittifakını ifade etmesine rağmen son düzenlemede bunun yerine “çok milletli ittifak” kavramının kullanılması, federasyonun kimliğini tarif ederken Rusya’nın bin yıllık devlet tarihine, Ortodoks inancına, Rus devlet ideallerine ve bu tarihin devamlılığına atıf yapılması Rusya Federasyonu’nun artık federal devlet yapısını terk edip Çarlık Rusya’sına doğru yönelme meylini göstermektedir.

Ancak, Çarlık Rusyası’nda aşırı merkeziyetçi, Rus dili etrafında kenetlenmiş, Rus olmayan halkları Ruslaştırarak tek bir ulus yaratma çabaları başarısızlığa uğramıştır. Rus milliyetçiliğine dayalı bu yeni devlet tasarımı, üst perdeden bakılan başka milliyet ve inançlara sahip halkları bir arada tutmaya yetecek mi, bunun cevabını tarih verecek…


 

Yararlanılan Kaynaklar

Agnia Grigas, “Russia’s Passport Expansionism”

funduszeue.info?barrier=accesspaylog

Anne Peters, “Passportisation: Risks for international law and stability – Part I-II”

funduszeue.info

funduszeue.info

Fabian Burkhardt, “Russia’s “Passportisation” of the Donbas”

funduszeue.info

Halit Hamzaoğlu, “Rus Dış Politikasında Realist Yaklaşım: Primakov Doktrini ve Yakın Çevre Kavramı”,funduszeue.info

Kristyna Foltynova, “Migrants Welcome: Is Russia Trying To Solve Its Demographic Crisis By Attracting Foreigners?”

funduszeue.info

Namık Kemal Bayar,Rusya’nın Yeni Anayasası Ne Götürdü?!”

funduszeue.info

Neil Melvin, “Russia’s Policy of Passport Proliferation”

funduszeue.info

Osman Ağır, “Rus Tipi Federalizm”

funduszeue.info

Turgut Kerem Tuncel, “Rusya Anayasası’nda Yapılan Değişiklikler Analiz No: /22”

funduszeue.info

“ Yılına Kadar Rusya Federasyonu'nun Demografik Politikasının Kavramı”

funduszeue.info?docbody=&prevDoc=&backlink=1&&nd= (Türkçeye tercümesi)

Rusya

Temel Göstergeler
Resmi AdıRusya Federasyonu
Yönetim BiçimiBaşkanlık tipi cumhuriyet/Federasyon
BaşkentMoskova (10 milyon)
Bağımsızlık Tarihi24 Ağustos
Yüzölçümü km²
Nüfusu Milyon ()
Nüfusun Etnik Dağılımı% Rus, % Tatar, % Ukraynalı, % Başkurt, %1 Çuvaş, %1 Çeçen, %13 diğerleri.
Sınırları Toplam km
İklimiGeneli itibariyle ılıman iklim kuşağında yer alan Rusya, Karadeniz kıyılarında görülen subtropikal iklimden, yıllık sıcaklık farkının 80°C’ye vardığı Güney Sibirya’daki sert karasal iklime ve kuzeydeki kutup iklimine kadar değişen bir iklim mozaiğine sahiptir. Ülkenin kuzeyi Arktik kuşağında bulunurken, güneyde Karadeniz kıyılarında subtropikal iklim özellikleri görülmektedir. Doğu Sibirya karasal iklimin etkisi altındayken, Rusya’nın uzak doğusu muson yağmurları nedeniyle yıllık mm3 yağış almaktadır.
Coğrafi KonumuAsya’nın kuzeyinde Kuzey Pasifik Okyanusu ve Avrupa arasında Kuzey Buz Denizi’ne uzanan ülke, 14 ülkeyle sınır komşusudur. Ülkedeki Ural Dağları’nın batısında bulunan alan Avrupa kıtası içinde sayılmaktadır.
KomşularıAzerbaycan km, Beyaz Rusya km, Çin (güneydoğu) km, Çin (güney) 40 km, Estonya km, Finlandiya km, Gürcistan km, Kazakistan km, Kuzey Kore km, Letonya km, Litvanya (Kaliningrad Oblast) km, Moğolistan km, Norveç km, Polonya (Kaliningrad Oblast) km, Ukrayna km.
İdarî Bölümler49 bölge, 21 cumhuriyet, 10 özerk yöre, 6 yurt, 2 federal şehir ve 1 özerk bölge
Din%50 Ortodox Hristiyan, %2 Katolik Hristiyan, %15 Müslüman, yüksek oranda Ateist
DilRusça (Resmî Dil), Tatarca, Çeçence, diğer diller
Okuma Yazma Oranı%99,5
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir dolar
Milli Gelir milyar dolar
Reel Büyüme Oranı%1
Enflasyon Oranı% ()
İşsizlik Oranı%5 (
Ortalama Yaşam Süresi64 yıl (erkek), 76 yıl (kadın)
Doğal KaynaklarıDoğalgaz, kömür, mineraller, kereste
Başlıca Ticaret OrtaklarıÇin, Almanya, Hollanda, ABD, Belarus, İtalya, Türkiye

Ülke Tarihi

Ülkenin tarihsel kökenine dair yapılan araştırmalar Rusların bugün bulundukları coğrafyaya ne zaman, nasıl ve nereden geldikleri net olarak tespit edememektedir. M.Ö. 8. yüzyıl civarında Kuzey Karadeniz kıyılarına yerleşen Yunan kolonileri ve Rus-Ukrayna step bölgelerine yerleşen İskit ve Sarmatların bu bölgenin bilinen en eski yerleşimcileri olduğu kabul edilmektedir.

Rusların 9. yüzyılda kurulan Kiev Knezliği ile tarih sahnesine çıkmış, Kiev Knezliği yüzyıl ortalarına kadar ayakta kalmış ve yılında Moğollar tarafından yıkılmıştır. Altın Orda Devleti’nin Güney Rusya’yı iki yüzyıl hakimiyeti altında tutmuş, bu süreçte Moskova, Rusların siyasî merkezi olarak öne çıkmaya ve Moskova Knezliği de Kiev Knezliği’nden kalan boşluğu doldurmaya başlamıştır. yüzyılın ortalarında III. İvan yönetiminde Altın Orda Devleti kontrol altına alınmış, İstanbul’un Osmanlı Devleti tarafından fethedilmesiyle birlikte Rusya Bizans’ın halefi olarak kendisini öne çıkarma çabası içine girmiştir.

Rusya’nın yüzyılın ortalarında IV. İvan tarafından kurulan Rus Çarlığı güçlü bir devlet yapılanmasına kavuşmuş, bu asrın sonlarından itibaren Orta Asya coğrafyasında İngiltere ile Rusya arasında büyük bir güç mücadelesi başlamış, sömürgeci bir anlayışla bölgeye yönelen iki ülkenin mü- cadelesinden en büyük zararı bölgedeki Türk hanlıkları görmüştür. Çarlık Rusyası bu yüzyıldan itibaren yüzyılın sonlarına kadar Orta Asya coğrafyasındaki Türk devletlerine karşı büyük bir işgal  hareketi sürdürmüştür.

Birinci Dünya Savaşı sonrası Çarlık Rusyası yıkılmış, ’de gerçekleşen Bolşevik Devrimi’ni takip eden süreçte Sovyetler Birliği kurulmuştur. Bu süreçte başkent Moskova’ya taşınmış, ihtilal karşıtları ile kanlı bir içsavaşa girişilmiştir. yılları arasında devam eden savaşta yaklaşık 3 milyon insan hayatını kaybetmiştir. İç savaşın ardından Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan gibi geçici bağımsızlık dönemi yaşayan devletler tekrar ele geçirilmiş, Ukrayna, Belarus ve Transkafkasya ile birleşilmiş ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği oluşturularak anayasası 6 Temmuz ’te yürürlüğe girmiştir. Bu birliğe daha sonra ’te Özbekistan ve Türkmenistan, ’da da Tacikistan katılmıştır.

SSCB, ilk dönemde dış politikada genel olarak barış yanlısı bir politika izlemiş ve Almanya, Türkiye, İran, Afganistan gibi devletlerle çeşitli paktlar, tarafsızlık antlaşmaları imzalamıştır. Lenin’in ’te ölmesinin ardından devletin başına geçen Josip Stalin sanayileşme ve ziraî kolektifleşme konularında oldukça katı politikalar uygulamıştır. Bu süreçte din hayatın dışına çıkartılmış, kiliseler kapatılarak müze ya da lokale çevrilmiş, eğitim kilisenin kontrolünden alınarak mal varlıklarına el konulmuştur. Her alanda Ruslaştırma politikası uygulanmaya başlanmış, eğitimde Rusça zorunlu dil haline getirilmiş, Rus/ Slav olamayan toplulukların alfabeleri (Ermenistan, Gürcistan ve Baltıklar hariç) Kril alfabesine dönüştürülmüştür

İkinci Dünya Savaşı da her ne kadar savaşın galip ülkeleri arasında yer alsa da Sovyetler Birliği için  oldukça ağır sonuçlar doğurmuştur. Savaşta yaklaşık milyon asker, milyon sivil insan yaşamını yitirmiş, 25 milyon insanın evi tahrip edilmiş, ülkede altyapı büyük zarara uğratılmış, sanayi kuruluşları ve işyerleri yok edilmiştir.

Savaşın ardından Doğu Avrupa ve Balkan coğrafyası Sovyet Rusya’nın nüfuz sahasına bırakılmış ve ’lara kadar yaklaşık yarım yüzyıl devam eden Soğuk Savaş dönemi başlamıştır. Bu dönemde dünya ABD ve Sovyetler Birliği’nin başını çektiği iki kutuplu bir mücadele alanına dönüştürülmüştür. 2. Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda ABD öncülüğünde NATO kurulmuş () ve savaştan olumsuz etkilenen Avrupa ekonomileri Marshall Planı ile güçlendirilmiş, buna karşılık Doğu Bloğunda ise Rusya öncülüğünde COMECON () ve Varşova Paktı () gibi girişimler öne çıkmıştır.

Stalin’den sonra yönetime gelen Nikita Kruşçev, bir önceki dönemin politikalarını eleştirilerek “de-Stalinizasyon” sürecini başlatmıştır. yılında Berlin Duvarı’nın örülmesi ve yılında ABD’nin Türkiye’ye, Sovyetler Birliği’nin de Küba’ya nükleer başlıklı füze yerleştirmesi ile başlayan Küba Krizi, Soğuk Savaş’ı derinleştirici bir etki yaratmıştır. Sovyetler Birliği yılında Afganistan’ı işgal etmiş, ancak yaklaşık 10 yıl süren işgal sonunda ABD’nin de desteğiyle ağır bir yenilgiyle karşı karşıya kalmıştır.

yılında yönetime gelen Mikhail Gorbaçov, artık ayakta durmakta zorlanan Sovyetler Birliği’nin ömrünü uzatmak için “açıklık” (glasnost) ve “yeniden yapılanma” (perestroika) gibi hamleler gerçekleştirmiş, fakat ’lara gelindiğinde Sovyetler Birliği dağılarak son bulmuştur.

Bu süreçte Rusya, önce büyük bir ekonomik bunalım süreci yaşamış, ardından ’li yıllardan itibaren yeniden toparlanmaya başlamıştır. Bu süreçte Rusya temel stratejisini eski SSCB içerisinde yer alan devletler üzerindeki etkinliğini kaybetmemek olarak belirlemiştir.

Rusya bu bağlamda sözkonusu ülkelere yönelik sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel müdahalelerini çeşitli biçimlerde sürdürmektedir.  yaşanan siyasi süreçlere ve iç sorunlara müdahil olarak kendisi için avantaj oluşturmaya çalışmaktadır. Rusya bu noktada askerî operasyon ve işgal grçekleştirmekten de çekinmemiş, önce kendi toprakları içerisinde yer alan Çeçenista’ı işgal etmiş, ardından yılında Gürcistan’a yönelik askerî ve siyasî bir operasyon düzenlenmiş, Ukrayna, Azerbaycan, Ermenistan gibi ülkelerde yaşanan siyasî süreçlere müdahail olmuş ve son olarak yılında Ukrayna sınırları içerisinde yer alan Kırım Özerk Cumhuriyeti’ne müdahale etmiş ve gerçekleştirdiği askerî operasyonun ardından 17 Nisan tarihinde Kırım’ı ilhak ettiğini açıklamış ancak bu ilhak birkaç devlet dışında uluslararası alanda kabul görmemiştir.

Siyasî Yapı

İki parlamentolu bir başkanlık sistemi ile yönetilen Rusya Federasyonu çeşitli federal yapılardan oluşmaktadır. Bu federal yapılar hukuki açıdan eşit birimler sayılmakta olup, aşağıdaki gibi sıralanabilir: 21 Cumhuriyet (ya da Federe Cumhuriyet), 46 Oblast (Rusya’nın bölgeleri; il), 9 Kray (büyük il), 2 Federal kent yönetimi (Moskova ve St. Petersburg), 1 Özerk Oblast (özerk il/Yahudi Özerk Oblastı), 4 Özerk Okrug (küçük özerk İl).Bütün bu federal birimler 9 büyük Federal Okrug (çevre) birimi içine alınıp, bu yerlere bağlanmışlardır. Rusya Federasyonu'na bağlı 21 cumhuriyetin her birinin kendi ayrı anayasası ve devlet başkanı (President) vardır. Bu anayasaların Rusya Federasyonu Anayasası'na uyumlu olması ve onunla çelişmemesi gerekmektedir.

Ülkeyi Devlet Başkanı yönetir. Başbakan başkanlığındaki hükümet de yürütme yetkisine sahiptir. Yasama yetkisi ise, Duma (Federal Meclis’in alt kanadı) ve Federasyon Kurulu’ndan (Federal Meclis’in üst kanadı) oluşan Federal Meclis’e aittir.

Anayasa uyarınca yürütme erkinin başı konumundaki Devlet Başkanı, altı yılda bir halk tarafından seçilmektedir. Başbakan, anayasa gereğince Devlet Başkanı tarafından atanmakta ve yine Devlet Başkanının onayını alarak hükümeti oluşturmaktadır. Hükümetin göreve başlaması için Başbakanın Duma’dan güvenoyu alması gerekmektedir.

Federal Parlamento'nun iki kanadı bulunmaktadır: Bunlardan Federasyon Konseyi, her bir federe birim tarafından atanan ikişer temsilciden oluşmaktadır. Parlamento’nun alt kanadı Devlet Duması’nın ise üyesi bulunmaktadır.

Ekonomik Yapı

Rusya, sahip olduğu zengin doğalgaz ve petrol kaynakları ile enerji alanındaki baş aktörlerden biri konumundadır. Bu iki önemli kaynağın yanı sıra, kömür, alüminyum, bakır, demir, elmas, altın, gümüş maden kaynakları ve ormancılık ürünleri bakımından da Rusya dünyanın önde gelen ülkeleri arasındadır. Doğal kaynak üretimi Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana artış göstermiştir.

Ülke geniş yüzölçümü, emek gücü, doğal kaynakları ve gelişmiş sanayisi ve hepsinden önemlisi Soğuk Savaş döneminden bu yana hinterlandındaki ülkeler üzerinde sahip olduğu etki gücü ile dünyanın belli başlık ekonomileri arasında yer almaktadır. Her ne kadar Sovyetler Birliği’nin dağılmasını takip eden süreçte ekonomik ciddi bir kriz ve bocalama süreci yaşanmışsa da, son yıllarda yapılan hamlelerle genel ekonomik durumun ivme kazandıpı ve toparlandığı söylenebilir.

Ülkede yılından bu yana sürdürülmekte olan kalkınma vizyonu “Strateji ” kapsamında, ilaç, otomotiv, hafif sanayi gibi birtakım sektörlerin ve % oranında sürdürülebilir büyümenin yakalanarak dünyanın ilk 5 ekonomisi içerisine girilmesi hedeflemektedir.

Rusya son olarak yılında milyar doları ihracat, milyar doları ithalat olmak üzere toplamda milyar dolarlık bir ticaret hacmi yakalamıştır. Yine yılı verilerine göre ihracatta ilk sıralarda, ham petrol yağları, taşkömürü, topak ve benzeri katı yakıtlar, demir/alaşımsız çelikten yarı mamuller, buğday ve mahlut, işlenmemiş alüminyum yer almaktadır. İthalatta ise  ilk sırada ilaç, elektrikli cihazlar, kara taşıtları için aksam, parçaları, otomobil, bilgi işlem makineleri yer almaktadır.

yılında Türkiye, Rusya’nın ihracatında 5., ithalatında ise Sırada yer almıştır. Ülkenin ihracatında ilk 5 ülke, Çin, Hollanda, Almanya, Belarus ve Türkiye; ithalatta ilk 5 ülke ise, Çin, Almanya, ABD, Belarus ve İtalya yer almatkadır.

Türkiye-Rusya İlişkileri

Türkiye Soğuk Savaş yıllarında ABD’nin yanında dolayısıyla Sovyetler Birliği’nin karşısında yer almış, Soğuk Savaş sonrası dönemde ikili ilişkiler her geçen yıl yükselen bir ivmeyle olumlu yönde seyretmiştir. yılı sonlarında Suriye İç Savaşı ile bağlantılı olarak yaşanan uçak krizinin ardından ilişkiler kopma noktasına gelmişse de, bu süreç uzun sürmemiş ve her iki ülkenin karşılıklı olumlu yaklaşımı ile yeniden güçlendirilmeye başlanmıştır. Bugün küresel siyasete ilişkin pek çok alanda ve özellikle Suriye’de yaşanan küresl savaşta Türkiye ile Rusya arasında güçlü ve yakın bir işbirliği bulunmaktadır.

İki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler de oldukça güçlüdür. ’ların başlarında 40 milyar dolar seviyelerini zorlayan ticaret hacmi, son yıllardaki düşüşe rağmen yine de çok yüksek seviyededir ve Rusya halen Türkiye’nin en önemli ticari ortağı konumunu muhafaza etmektedir. İki ülke arasındaki karşılıklı yatırımlar 10’ar milyar dolar düzeyinde olup, Rusya’da bugüne kadar  Türk şirketlerince hayata geçirilen civarındaki projenin toplam maliyeti 60 milyar doların üzerindedir.

Öte yandan iki ülke arasındaki stratejik işbirliği enerji alanına da yansımaktadır. Türkiye’nin başat enerji tedarikçisi konumundaki Rusya, aynı zamanda Akkuyu Nükleer Santrali ve TürkAkım gibi iki önemli projede de Türkiye ile işbirliği halindedir.

Türkiye ile Rusya arasındaki bir diğer güçlü alan da turizmdir. Dünyanın en önemli turizm merkezlerinden biri olan Türkiye’yi yılda 30 milyonun üzerinde turist ziyaret ederken, bu sayının 4 milyondan fazlasını Rus vatandaşları oluşturmaktadır.

Müslümanların Durumu

Tarihsel ve siyasi açıdan bakıldığında Rusya, İslam’a ve Müslümanlara karşı en büyük zulümleri uygulayan devletlerden biri olarak öne çıkmaktadır. Çarlık Rusyası döneminden bu yana Rusya, Kırım’dan Kafkasya’ya, Maveraünnehir’den Orta Asya steplerine kadar çok geniş bir coğrafyada Müslümanlara uyguladığı soykırım, katliam, zorunlu sürgün ve asimilasyon politikaları uygulamıştır. Söz konusu coğrafyada yaşayan milyonlarca insan yüzlerce yıldır Rus zulmüne maruz kalmış, hayatlarını kaybetmiş, vatanlarını terk etmek zorunda kalmış, asimile edilerek dinî ve kültürel değerlerinden uzaklaştırılmıştır.

Bugün Rusya, halkı ve yönetimi Müslüman olmayan ülkeler içerisinde oransal ve rakamsal olarak en yüksek sayıda Müslümanı barındıran ülkelerden biri konumundadır. Öyle ki ülkedeki Müslümanların sayısı 20 milyona yakındır ve Müslümanların ülke nüfusuna oranı ise %15 civarındadır. Ülkedeki Müslümanların önemli bir bölümü özerk bölgelerde yaşam sürmektedir. Başkent Moskova’da ise 2 milyon kadar Müslüman bulunduğu tahmin edilmektedir.

Rus toplumundaki İslamofobik tutum oldukça yüksek düzeydedir. Uygulanan küresel manipülasyonların da etkisiyle İslam’ı terör ve şiddetle özdeşleştiren yaklaşımın Rusya’da da oldukça yaygın olduğu söylenebilir. Ancak buna karşın son yıllarda ülkede İslamiyet’e yönelimin giderek arttığı gözlemlenmektedir. Özellikle Sovyetler Birliği döneminde uygulanan politikalarla halkın içine düştüğü manevî boşluğun bunda payı büyüktür.

Öte yandan Putin yönetiminin de siyasî düzlemde İslam’a karşı son yıllarda ılımlı bir politika izlediği, bu yolla ülkesindeki Müslüman nüfusu kontrol etmeyi hedeflediği görülmektedir. yılında Avrupa’nın en büyük camisi konumundaki Moskova Merkez Cami’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla açılması, Tataristan ve Çeçenistan gibi özerk bölgelerde İslamî eğitime destek verilmesi gibi gelişmeler bu yaklaşımın bir yansıması olarak öne çıkmaktadır.
 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.